07-28-2008, 23:33 | #1 |
Peki Demenin Tasavvufdaki Yeri..
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: En hassas olacağımız nokta, ölümle sonrası içindir. Çünkü orada üçüncü bir yer yok. Ya Cennet ya Cehennem... Ortası yok! (Peki) demenin tasavvuftaki tarifi, teneşir tahtasındaki ölü gibi olmaktır. Çevrilince döner, bırakılınca durur. Hiçbir itiraz ve müdahalesi yoktur. Tam teslim olmuştur. Yeryüzünde tam manasıyla, gerçek anlamda peki diyen, Hazret-i Ebu Bekr-i Sıddık’tır. Miraca inanmayan Mekkeli müşrikler, O akıllı adamdır diye gidip, kapısını çalarak, (Senin efendin, bir gecede Kudüs’e gidip geldiğini söylüyor) dedikleri zaman, (O söylediyse doğrudur) diyerek, kapıyı kapatıyor. Hiç aklına, ilme danışmıyor, bir an tereddüt etmeden, peki diyor. İşte gerçek (Peki) budur. Bu teslimiyetiyle sıddıklık makamına yükselmiştir. Onun için peki derken gerçek anlamını düşünmelidir. Peki kelimesinin değeri, söyleyenin ihlâsı kadardır. Büyükler, siparişle konuşmaz. Oradakilerin neye ihtiyacı varsa, ALLAHü teâlâ ona onu söyletir. Kendisi de bilemez ve farkına varamaz. Sadece kimin ne kısmeti varsa, ALLAHü teâlâ onu söyletir. Herkes rızkını böylece alır. Büyüklerin kalbini kıran, mahvolmuştur. Hocasının kalbini kırmanın felaketi o kadar büyüktür ki, yedi kat göklerden düşse, bu kadar kötü olamaz. Ahir zamanın cihadı fitne çıkarmamaktır.
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|