AK Gençliğin Buluşma Noktası
~ Nur-u Muhammediye ~ Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed (S.A.V) hakkında herşey..



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 05-01-2009, 15:44   #1
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) sabrı..
Pekçok hâdise insanın arzu ve isteği dışında gelişir İnsan sıkıntıya düşer, üzülür, zulme uğrar, başına musibet ve felaketler gelebilir Ancak başa gelen her şey Allah'tan olduğuna göre, ilk anda görülmese de, neticesi itibariyle o musibette insan için bir fayda gözetilmiştir

İşte, insan karşılaştığı bir hâdisede onun içindeki hayırlı neticeyi düşünüp içine sindirmelidir ki, tedirgin olmasın Bunu anlayınca tahammül edip bekler; Allah'a tevekkül eder, kendisini olayların akışına kaptırmaz İşte bu davranışın adı sabırdır

Diğer taraftan, bazen olur, pekçok nimetten istifade eder Olaylar arzu ettiği şekilde gelişir Birçok nimete sahip olur, yahut kendisinde bulunup da başkasında olmayan bazı nimetleri hatırlar, bir lütuf olarak kendisine verildiğini idrak eder Böylece, verilen nimetleri, verenin emri yolunda kullanacağını anlar, şükreder

İşte olgun insan, üzücü olaylar karşısında anında sabır silâhını kullanır Başına daha büyük bir musibet gelmediği için Rabbine şükreder

Peygamberimiz (s.a.v) sabır kahramanı olduğu gibi, şükür deryasıdır da Çünkü en büyük bela ve musibetler onun başına gelmiş; bununla birlikte en büyük nimet ve imkânlar da kendisine verilmiştir

Bir hadiste ifade buyurduğu gibi, "En çok musibet ve meşakkate uğrayanlar, insanların en hayırlıları ve olgunlarıdır"

Peygamberimiz de insanların en olgunu ve en hayırlısı olduğundan, imtihan için, Cenab-ı Hak en çetin musibetleri ona vermiştir

Efendimizin hayâtını gözden geçirdiğimizde, en çok onun bela ve musibetlere uğradığını görürüz Daha dünyaya gelmeden babasını kaybetmiş; altı yaşında annesinin, iki sene sonra dedesinin vefatını görmüştü Peygamberliğini müteakip düşmanlarına karşı kendisini koruyan amcası Ebû Talib'in ve en çok desteğini gören hanımı Hz Hatice'nin vefatına şahit olmuştu Hz Fatıma'dan başka bütün çocukları, ya küçük yaşta veya genç yaşta vefat etmişlerdir

Bütün bu musibetler Peygamberimizin gözlerini yaşartmış, fakat onun ağzından kaderi suçlayıcı biçimde tek bir söz duyulmamış, bir feryat işitilmemiştir Bu felâketler karşısında asla sarsılmamış, yılgınlık duymamış, sadece sabretmiştir

Peygamberliğinden sonra ise, insanları kurtuluşa çağırdığı için kendi kavmi, kabilesi ve yakın akrabaları tarafından ölümle tehdit edilmiş, işkence yapılmış, hakarete maruz kalmış, alaya alınmıştır Bununla kalınmamış, varlığına tahammül edemeyenler, onu öldürmek için plân kurmuşlardır

Bu kadar eziyetlere sabreden Peygamberimiz, sonunda doğup büyüdüğü, elli yıl hayâtını geçirdiği vatanını terk etme mecburiyetinde kalmıştır Müşrikler, hicretine de engel olmak için her türlü yola başvurmuşlar; fakat kurdukları bütün tuzaklar sonuçsuz kalmıştır Aradan fazla bir zaman geçmeden de ordular düzenleyerek üzerine yürümüşlerdir

Peygamberimiz müşriklerle yaptığı bu savaşlarda bir hayli zor anlar yaşadı, hayati tehlikeler atlattı Medine'yi savunmak için hendek kazdı, günlerce aç kaldı O halde dahi en küçük bir bıkkınlık göstermeden sabır ve metanet gösterdi Çünkü o biliyordu ki, sabreden, zafere erecektir

İnsan geçici olan musibetlere dayanabilir, fakat peş peşe, arka arkaya gelen zincirleme felâketlere sabretmesi oldukça güçtür İşte Peygamberimiz, hayâtı boyunca her çeşit musibete uğradığı halde, sabır ve azminden, tevekkül ve itimadından hiçbir şey kaybetmemiştir Felâketler arttıkça onun da dayanma gücü artmıştır

Bu sabrı sonunda düşmanlar dize gelmiş, yılmışlar, bazıları da düşman oldukları İslâmı kabul ederek, sonunda Peygamber safında yer almışlardır.

NOT: YAŞADIKLARINIZ NE KADAR AĞIR OLURSA OLSUN SABRI ELDEN BIRAKMAYINIZ, UNUTMAYINIZ Kİ ; RABBİM SEVDİĞİ KULLARINA DERT VERİR. ÖYLE OLMASAYDI ALLAH HİÇ EN SEVGİLİYE (S.A.V) BUNCA DERDİ VERİRMİYDİ? SABRIN SONU MUTLAKA SELAMETTİR.

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 05-04-2009, 23:38   #2
Kullanıcı Adı
chatrefil
Standart
Allah razı olsun...
chatrefil isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-04-2009, 23:47   #3
Kullanıcı Adı
reyAKbay
Standart
Mevlam,Sabretmeyi bilenlerden eylesin bizleri... Duyguseli çok sağol böyle güzel bir mevzuya değinerek gafletten birazda olsa uyanmamıza vesile olduğun için
reyAKbay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-04-2009, 23:51   #4
Kullanıcı Adı
Eşref
Standart
Mükemmel bir paylaşımdı Duygu. + Maalesef çoğumuz dünyanın faniliğini kavrayamadığımız için çok kolay isyan ediyoruz. Oysa 100 sene önce hiçbirimiz yoktuk. 100 sene sonra da hiçbirimiz olmayacağız. Haktan geldik yine Hakka döneceğiz. Bu fanilikte başımıza gelecek en kötü felaket, 100 sene sonrasını baltalayacak hal ve hareketler olabilir.
Eşref isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-05-2009, 01:59   #5
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart
Rica ettim arkadaşlar..
Sağolun..
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi