AK Gençliğin Buluşma Noktası
Bütün Peygamberler Bütün peygamberlerimiz ile ilgili konularımızı bu bölümde paylaşıyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 02-09-2018, 09:17   #1
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart Peygamberler diyarı
EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR

ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ

ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK*
EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN*
EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK*
EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR*
EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM*
EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ*
EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM*
EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM*
EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR*
EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL*
EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ*
EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS*
EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY*
EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ*
EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT*
EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD*
EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR*
EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR*
EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ*
EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM
EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ
EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR*
EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS*
ER-REŞİD*ES-SABUR*

Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım

Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

 

murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-09-2018, 09:18   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak tdv islam ansiklopedisi.info
ÂDEM - Süleyman Hayri Bolay

ÂDEM in isim anlamı ve kökeni

*Semavî kitaplarda ilk insan ve ilk peygamberdir İslâmî kaynaklarda insanlığın atası ebü’l-beşerdir Kur’ân-ı Kerîm’de Allah’ın seçkin kıldığı kişilerdendir safiyyullah unvanıyla anılmaktadır.
*Âdem kelimesi Sumer ve asur babil dilindeki adamu babam yapılmış, meydana getirilmiş çocuk ve genç Sâbiî dilinde ise adam ve kul anlamına gelir Âdem kırmızı topraktan yaratılmıştır bazıları ona, “kırmızı” mânasına gelen Adam adının verildiğini ileri sürmüşlerdir *Tekvîn’deki (2/7) “Yerin toprağından insanı adamı yarattı” ifadesinden dolayı, âdem kelimesi toprakla bağlantılıdır Adam, İbrânîce’de tüm insanlar için kullanılır Ahd-i Atîk’te adem ismi ilk insan için kullanılmıştır Tekvînde adem isimi insan türü” ve “ilk insan” için kullanılmıştır. *Âdem kelimesi tefsircilere göre Arapça asıllıdır esmerlik” anlamında el-üdme veya örnek” anlamındaki el-edeme kökünden türetildiğini savunurlar. edîmetü’l-arz şeklindeki yeryüzü anlamında el-edîme kelimesinden türetilmiştir. *Allah, hz Âdem’i yeryüzünün her tarafından toplanan topraklaklardan yaratmıştır. toprağın çeşitliliğinden dolayı Âdem’in nesli fıtrat huy ve ırk yönünden değişik karakterlidir *Âdem kelimesi, ülfet” anlamına gelen el-üdm veya el-üdmeden türetilmiştir isim Kökünün Arapça olduğunu iddia edenler vardır Süryânîce veya Ârâmîce’den geçtiğini savunanlar da vardır *Zemahşerîye göre, Arap dilcilerinin Ya‘kub, İdrîs, İblis isimlerinde yaptıkları gibi âdem ismini de el-üdme veya edîmü’l-arzdan türetmek istemişler ancak bu kelimenin kesinlikle yabancı bir isim olduğunu belirtmektedir

Hz Âdem’in Yaratılışı ve Meziyetleri.

*Tevrat’ta ilk insanın yaratılışı Ruhban metninde ki hikâyede insan, yaratılışın altıncı gününde, tüm varlıklardan sonra Tanrı’ya benzer bir sûrette, erkek ve dişi olarak yaratılmıştır. “Yahvist metininde önce erkeğin, daha sonra da onun kaburga kemiğinden kadının yaratıldığı anlatılır. İlk insan Tanrı tarafından yerin toprağından yapılmış, daha sonra hayat nefesi üflenerek canlı bir varlık olmuştur
*Tevrat tefsirlerinde hz Âdem’in yaratıldığı toprağın kutsal yer Kudüs’teki Süleyman Mâbedi’nin toprağı ile dünyanın kırmızı, siyah ve beyaz toprağından alındığı belirtilir *Kur’ân-ı Kerîmde hz Âdem’in yaratılışı diğer insanlarınki gibi değildir. Âl-i İmrân sûresinin elli dokuzuncu âyetinde, “Allah nezdinde -yaratılış bakımından- Îsâ’nın durumu Âdem’e benzer; Allah onu topraktan yarattı; sonra ona ‘ol!’ dedi ve oluverdi” denilerek iki peygamberin olağan üstü yaratılışına işaret edilir*Hz. Âdem’in yaratıldığı maddeyi Fahreddin er-Râzî şöyle sıralamaktadır: Toprak (türâb), su (mâ’), çamur (tîn), akışkan veya süzme çamur (sülâle min tîn), yapışkan çamur (tîn lâzib), kurumuş çamur (salsâl). Salsâl Kur’an’da farklı ifadelerle tekrarlanmıştır *İnsanın üzerinden öyle uzun bir zaman geçti ki -o vakit- o, anılmaya değer bir şey bile değildi” (el-İnsân 76/1), *Hz. Âdem’in yaratılışından bedenî ve ruhî yönleriyle tam bir insan haline gelmesine kadar uzun bir zaman geçmiştir Âdem’in çamur halinden başlayarak her yaratılış safhasında kırk yıl kaldığı belirtilmektedir. beden nefsi ve ruhu kabullenecek duruma gelinceye kadar uzun bir gelişme devresi geçirmiştir*Kur’an, sahih hadislerde Hz. Âdem topraktan yaratılmıştır. yaratılış belli aşamalardan geçmiştir gelişme süresi bilinmemektedir Âdem’in yaratılmasında Allah’ın irade ve kudreti mutlaktır ve üstündür *Hz Âdem topraktan yaratılmıştır insanın ilk atasıdır canlı ve cansız varlıkların aksine, yükümlü ve sorumlu tutulan mânevî, ahlâkî, zihnî ve psikolojik kabiliyetlerle donatılmış bir varlıktır
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2018, 09:18   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak tdv islam ansiklopedisi.info
ÂDEM - Süleyman Hayri Bolay
***
Hz Âdem’in Yaratılışı ve Meziyetleri.

*Hz ademin yaratılışı kuraanda açıklanmıştır. insanın yaratılışını reddeden görüşleri islâm ile bağdaştıramayız*İslâmî kaynaklarda hz Âdem’in yaratıldığı toprak hakkında rivayetler vardır. Allah, Âdem’in yaratılacağı toprağı getirmesi için Cebrâil’i göndermiş, fakat yeryüzü toprak alınmasına müsaade etmemiştir. Mîkâil görevlendirilmiş, o da başaramayınca ölüm meleği yeryüzünün itirazına rağmen toprağı almıştır. *Azrail yeryüzünden aldığı kırmızı, beyaz ve siyah toprakları göğe çıkarak toprağa su katmış ve yapışkan çamur haline getirmiştir. Çamur siyahlaşıp kokunca Allah çamurdan Âdem’i yaratmıştır *Hz ademin baş ve yüzü Kâbe toprağından, göğsü ve sırtı Beytülmakdis, baldırları Yemen, bacakları Mısır, ayakları Hicaz, sağ eli doğu, sol eli ise batı topraklarından yaratılmıştır Ancak, menkıbeyi andıran bu rivayetler İslâm âlimlerince itimat görmemiştir.*Tevrat’ta hz Âdem’in yeryüzünde, altıncı günde yerin toprağından yaratıldığı bildirilmektedir, Apokrif kitaplarında Âdem, yaratılışın altıncı günü olan cuma gününün ilk saatinde Kudüs’te yaratılmıştır yahudiler Âdem’in milâttan önce 3760’da yaratıldığını kabul ederler

*Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Âdem’in hangi günde yaratıldığı belirtilmemektedir, ancak hadislerde cuma günü yaratıldığı, cennete konulduğu, cennetten çıkarılıp, tövbesinin kabul edildiği ve bir cuma günü vefat ettiği haber verilmektedir (bk. Ebû Dâvûd, Tirmizî, )*İslâmî kaynaklarda, Hz. Âdemden önce insana benzer akıllı ve şuurlu bir varlığın konusu tartışılmıştır. Kur’ân-ı Kerîm’de Âdem’e ve onun soyuna halife denilmektedir bu ifadelere göre yeryüzünde Âdem’den önce başka bir insan türü yaşamış olmalıdır. *Hz ademden önce yaşayan ve insana benzeyen mahlukatlar orayı fesada verdikleri ve kan döktükleri için helâk edilmişlerdir. Hz Âdem ve soyu insana benzeyen ademden önceki eski insanların halefi olmuş, onların yerine geçmiştir. *Melekler Âdem’in neslinin fesat çıkaran kan döken varlıklar olacağını eski insanlarla kıyaslayarak söylüyorlar ve Bakara sûresinde “Yeryüzünde orayı fesada verecek ve kan dökecek birini mi yaratacaksın diyorlardı
*Hz. Âdem’den önce yeryüzünde Hin Bin Tim Rim diye adlandırılan varlıklar cinlerden önce var olmuş, dünyada fesat çıkarmışlar kan döktükleri için Allah’ın tarafından helâk edildiği rivayetleri vardır bunlar İsrâiliyat’tan veya eski irandan kalma hikâyeler olup islamiyete dayanmamaktadır İbn Haldûn bu rivayetleri asılsız bulur, *Hz. Âdem ve soyu hakkında Allah melekleri bilgilendirmiş melekler levh-i mahfûzda yazılı olanları öğrenmiş ve melekler günahsız oldukları için kendileri gibi olmayan varlıkların günah işleyeceğini düşünmüşlerdir (Zemahşerî).

*Hz. Âdem ve soyunun halife diye tanıtılması bize Âdem’den önce insan türünün yaşadığı sonucuna götürmez. bu kelime, insan topluluğunun halefi, değil, “Allah’ın vekili, yeryüzünde O’nun hükümlerini yaşatan, uygulayan, dünyayı imar, insanları idare ve terbiye eden, tüm canlılardan üstün olan, emri altına alan” anlamındadır*Rivayet ve menkıbelerden hz Âdem ve soyunun yeryüzünde yaşamış olan cinlerin veya meleklerin halefleri olduğu mânasını çıkaranlar vardır İbn Abbasın rivayetine göre yeryüzünde ademden önce cinler yaşamaktaydı; Allah bunları uzaklaştırdı ve yerlerine Âdem ile soyunu yarattı.
*Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. Âdem önemsiz bir madde olan topraktan bedenî ve ruhî yönleriyle tam ve kâmil bir insan haline gelinceye kadar safhalardan geçti onun sureti Allah’ın kudretinin üstünlüğü iledir
*Hz Âdem ve nesli tüm varlıklardan üstün bir mevkidedir âyetlerde Âdem ve soyu yeryüzünün halifeleridir Allah’ın verdiği aklî, zihnî, ahlâkî meziyetleriyle Allah’a ibadet ederler Allah’ın hükümlerinin yerine getirip canlıları kendi hizmetinde kullanırlar*Allah’ın emriyle melekler Âdem’e secde ederler *Allah hz Âdem’i meleklerden üstün ve saygın yaratmıştır. Bu yalnız Âdem’e değil tüm insanlığa ait bir şereftir. Kur’an’da insanoğlunun meziyetine işaret edilmiştir *Kur’ân-ı Kerîmde Hz. Âdem’in rabbinden vahiy almıştır” Allah ona hitap etmiş, yükümlülük bildirmiştir Allah Nûh ve İbrâhim hânedanı birlikte Âdem’i âlemlere üstün kılmıştır *Ahmed Hanbel’in ilk peygamberin kim olduğu yolundaki bir sorusuna ilk Hz. Peygamber’ “Âdem’dir” karşılığını vermiştir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-09-2018, 12:09   #4
Kullanıcı Adı
msabri
Standart
AMİN AMİN AMİN YA RAB
msabri isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-13-2018, 09:22   #5
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Rabbim kafirler, müşrikler, münafıklar topluluğuna karşı bizlere yardım eylesin. Nusretini üzerimizden eksik eylemesin. Bizler şehitliğin ne olduğunu biliriz. Rabbim bizlere de şehadet nasip eylesin. Şu an mücadele veren, harp içinde olan ordumuza Rabbim yardım eylesin, güvenlik güçlerimize muvaffakiyetler nasip eylesin, muzafferiyetler ihsan eylesin. Bu hakkın batıla karşı büyük bir micadelesidir.*

Ebrehe'nin ordusunu yerle bir eden yüce Mevla'mız Esma'ül hüsna'sı kuvvetine ebabillerin ağzından düşen çamur taneleri gibi ordumuzun silahından çıkan her bir kurşunu isabetli olarak yerine nasip eylesin. Rabbim güvenlik güçlerimize, kahraman Mehmetçik'imize muzafferiyetler nasip eylesin. Düşmanlarımızı mağlup eylesin. Onları Kahhar ism-i şerifi hürmetine kahreylesin, perişan eylesin. Devletimizin, milletimizin üzerinde en küçük dahi bir parçasında gözü olanların gözünü kör eylesin, kalbini mühürlesin. Onlara fırsat vermesin. Şu an Suriye'de ordumuza karşı kurulmuş olan her türlü tuzağı düşmanların kendi başlarına makuz eylesin. Birliğimizi, dirliğimizi Rabbim daim eylesin."
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-13-2018, 09:22   #6
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak tdv islam ansiklopedisi.info
ÂDEM - Süleyman Hayri Bolay

*Batıl kitaplarda hz Âdem ile hz Havvâ cennetten atılınca güçlüklerle karşılaşırlar. Tanrı onlara ikametleri için kaya içinde bir mağara verir güçlükler karşısında Tanrı yardımlarına gelir onlara, 5500 sene sonra, iyilerin cennete döneceklerini müjdeler; teselli için cennetten hâtıralar verir. melek Mîkâil altın çubuk Cebrâil buhur, İsrâfil mür getirir. üç nesne, hayat ağacıyla ıslatılıp Âdem’e verilir. bu mağaraya “Hazineler Mağarası” denilmiştir. Kur’an ve hadislerde yer almaz*Batıl kitaplarda Âdem ile Havvâ’nın, evlenmeden cennetten çıktıkları, cennetin yakınındaki dağ tepesinde saklandıkları bildirilmektedir rivayetlere göre cennetten yeryüzüne inme emriyle Âdem Hindistan’a, rivayetlere göre Serendib adasına, Havvâ da Cidde’ye inmiştir. Müzdelife ve Arafat’ta buluşmuşlardır (Taberî, Mes‘ûdî, Ya‘kubî, ).
*Hz. Âdem’in dili islamda Arapça, yahudi ve hıristiyanlarda Ârâmîcedir. Cennette Arapça, yeryüzüne inince Süryânîce konuştuğu, on iki yazı çeşidi ile 700 dil bildiği öne sürülmüştür.

*İsrâiliyat bilgilerine göre Âdem ile Havvâ, cennetten çıktıktan 223 gün sonra evlenmişlerdir Havvâ, Âdem’e kırk çocuk doğurmuştur İlk ikizler Kabil ile kız kardeşi Aklima, son ikizler Abdülmugıs ve Emetülmugıs’tir Kabil ve Aklima’dan sonra Hâbil ile Lebuda doğmuştur.
*Hz ademin ilk çocuklarının isimleri, apokrif kitaplardan “Hazineler Mağarası”na göre Kabil ile Lebuda, Hâbil ile Kelimath; “Âdem’in Vefatı” adlı esere göre Kabil ile Kainan, Hâbil ile Ema; “Âdem ve Havvâ’nın Mücadelesi”ne göre ise Kabil ile Luva, Hâbil ile de Aklejane dünyaya gelmiştir.
*Tevrat’a göre hz Âdem 930 yıl yaşamıştır Hz. Âdem, ölmeden önce oğlu Şît’e vasiyetini yapar ve cuma günü vefat eder Rivayete göre Cenâb-ı Hak, Âdem’e türeyecek soyunu göstermiş, Âdem Hz. Dâvûd’un ömrünün altmış yıl olduğunu görünce 1000 yıllık ömrünün kırk yılını ona vermiştir. vaadinden dönmek isteyince Allah onun ömrünü 1000’e Dâvûd’un ömrünü de 100’e tamamlamıştır (Sa‘lebî).*Kitâb-ı Mukaddes, Hz. Âdem’in kabrinin yerini bildirmemektedir.ilk dönem yahudi ve hıristiyan yazarlar, ve apokrif kitaplar Hz. Âdem, atıldığı yeryüzü cennetinin civarında bir yere gömülmüştür. Îsâ Mesîh’in çarmıha gerildiği Calvaire’e gömüldüğünü savunmuşlardır
*Hz. Âdem’in kabri konusunda İslâmî rivayetler vardır. İbn İshak’a göre Âdem’in kabri cennetin doğusunda diğer rivayetlere göre ise Mekke’de Ebûkubeys mağarasında veya Hindistan’daki Nevz dağındadır Başka bir rivayete göre tûfanda Hz. Nûh, Âdem’in tabutunu gemiye almış, tûfandan sonra Beytülmakdis’e defnetmiştir
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-13-2018, 09:25   #7
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Hz. Adem Kıssası

*Kur'an-ı Kerimde kıssalar sürekli kullanılmıştır. Kıssalar peygamberin kalbinin sağlamlaştırmış akıl sahibi müminlere öğüt ve ibret olmuştur Hz. Adem ve yaratılış kıssası önemlidir kıssa Bakara, A'raf, Hicr, İsra, Taha ve Sa'd surelerinde açılardan anlatılmıştır. Hz. Adem ve yaratılış kıssası insanoğlunun yeryüzüne gelişidir bizlere sayısız müjde, uyarı haber iletilir. *insan, melek ve iblis hakkında Kur'an-ı Kerimde bilgiler ve ibretler vardır
*Allahu Teala topraktan insan yaratıp ruhundan üfleyeceğini meleklerine haber verir. Ve meleklerden ona secde etmelerini isteyecektir. Meleklere: 'Ben yeryüzünde halife yaratacağım' deyince, melekler: 'Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? biz seni hamd ile teşbih ediyor ve takdis ediyoruz! dediler.
*Allah Ben sizin bilmediğinizi bilirim' dedi ve Adem'e isimleri öğretti. Sonra meleklere 'Haydi doğrulardansanız şunların isimlerini bana söyleyin' dedi. Melekler karşılık olarak: 'Sen yücesin, bizim senin öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Yüce ve hakim olan sensin dediler. *Allah Adem'e isimleri meleklerin yanında haber vermesini istedi. Adem isimleri haber verince Allah: 'Demedim mi ben göklerin ve yerlerin gaybını bilirim. Sizin açıkladığınızı da, gizlediğinizi de bilirim! dedi.*
*Allah meleklere Adem'e secde etmelerini emretti. Melekler secde ettiler. İblis secde etmedi, yüz çevirdi ve kafirlerden oldu. Allah Ey İblis, niye secde etmiyorsun, nedir bu hal? deyince, İblis 'Ben üstünüm. Beni ateşten onu topraktan yarattın. Ben hiç topraktan yarattığına secde eder miyim?' dedi.*
*Allah: 'Çık oradan. Artık lanetlendin. Ceza gününe kadar lanetim üzerindedir. büyüklenmek sana düşmez, defol sen aşağılıklardansın' buyurdu.

*İblis Allah'tan insanların diriltilecekleri kıyamete kadar süre istedi. Allah da ona süre verdi İblis anlatmaya başladı: 'Beni azdırdığın için ben de onları saptırmak için pusu kuracağım. onlara onlara sokulacağım. İhlaslı kulların hariç hepsini senin yolundan ayıracağım. dedi. *Allah İblis'in halis kullara karşı hiç bir gücü olmadığını İblis'e ancak azgınların uyacağını onunla ve ona uyanlarla Cehennemi dolduracağını" söyler.**Ve allah İblis'e şöyle hitap eder: 'Şeytan aldatmadan başka bir şey va'detmez-. Mü'min kullar üzerinde hiç bir hakimiyeti olamaz. Rabbin vekil olarak yeter.'*
*Allah ile İblis arasındaki konuşmalardan sonra Allah Adem'e İblis'in düşman olduğunu kendilerini cennetten çıkarmaya çalışacağını söyler. Allah Adem'e şöyle der: 'Sen ve eşin cennette yerleşin, dilediğiniz gibi yiyin için. Burada acıkmak ve Susamak yoktur. Yalnız şu ağaca yaklaşmayın. bu ağaca yaklaşırsanız zalimlerden olursunuz.
*İblis lanetlenip de Adem ve eşi de cennete yerleştirildikten sonra İblis Adem ve eşine karşı fırsatlar kollar. Rabbinizin sizi ağaçtan men etmesinin sebebi sizin melek olmanız ve burada hakimiyete sahip olmanız ve ebedi yaşamamanız içindir. Yemin ediyorum, tek amacım öğüt vermek iyiliğinizi istemektir' dedi. Adem ve eşi yasak ağaçtan yediler

*Yasak ağaçtan yiyen hz adem ve eşinin çirkin yerleri gözüktü. Üstlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar.*İblis onları aldattı mevkilerinden indirdi ayaklarını kaydırdı cennetten çıkardı. Adem Rabbinin buyruğuna karşı geldi, yolunu şaşırdı. Allah onu azimli bulmadı.*
*Allah: 'Ben sizi ağaçtan men etmedim mi? Şeytan düşmandır demedim mi?' buyurdu. Adem ve eşi: 'Rabbimiz kendimize zulmettik. bizi bağışlamaz, merhamet etmezsen ziyana uğrarız dediler.
*Allahi teala şöyle emretti ey adem yeryüzüne inin sizin için yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinme vardır. Orada yaşayacak, orada ölecek ve yine oradan diriltilip çıkarılacaksınız*Adem allahın inayetiyle ve tam bir teslimiyetle Allah'a tevbe etti. Allah tevbesini kabul etti. Şüphesiz o tevbeyi çok kabul edendir ve çok bağışlayandır (et-Tevvabu'r-Rahim)*Allahu Teala emretti benden hidayet geldiğinde kim hidayetime tabi olursa o sapmaz sıkıntıya düşmez.kim benden yüz çevirirse, ona sıkıntı vardır. kıyamete kör kaldırırız.*O Allah'ım ben daha önce görürken şimdi niçin beni kör ettin deyince, Allah: 'Sana ayetlerimiz geldiğinde sen onları unutmuş görmezlikten gelmiştin. bugün de sen böyle unutuldun buyurdu
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-13-2018, 09:25   #8
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Hz. Adem Kıssasından Çıkarılabilecek Dersler

*kıssada üç yaratıktan söz edilmiştir. Bunlar; teslimiyetçi melekler, kibirli, isyan ve günahkar nankör iblis ve iyilik ve kötülük timsali insan.*İnsan hem melek hem de İblisle aynı özelliklere sahiptir hem meleklerden yüce hem de İblisten aşağılık olabilir.*İnsanın dünyadaki hayatı tesadüfen değildir Allah ve kainatın işleyişiyle uyumlu bir şekilde yaratmıştır.İnsan kainatta üstün, eşsiz bir varlıktır sıfatı 'halife'dir. varis kılınmıştır.*başına buyruk yaratılmamıştır. Allah'ın ölçülerini unutulmamalı, hakimlik taslamamalıdır haddini aşan insan kafir, zalim ve fasık olacaktır.
*Allah Adem'e isimleri öğretmiş İnsana bilgi yetki ve irade verilmiştir ondan isteklerde bulunulmuştur. O hilafetini bilgisiyle sürdürecektir. Hilafeti adalet içinde olmalı, hevasına uymamalı Allah'a teslim olması gerektiğini unutmamalıdır.*
*İnsan haya duygusuna sahiptir. Hayasız insanlar fıtratları bozulmuş, insanlıktan uzaklaşmış kimselerdir.*Fıtratı bozulmamış insanlar kötülüğü kabul etmezler. İblis insanın bu özelliğini bildiği için ona sokulur, doğrulardan olduğuna inandırmak için yemin eder, yasakları çiğnetmek için güzellikten bahsederek onu kandırabilir.

*İnsan iblisin kendisini kandırmak güzel sözlerle
geleceğini unutmamalı, Allah tarafından yasaklanan şeyleri, güzel göstermeye çalışmamalı, hürmetsizlik etmemelidir.İnsanda mevki arzusu vardır. insan bunun için haramları çiğneyebilir. İblis Adem ve eşine mevki gösterip inandırarak kandırmış, yasağı çiğnetmiştir*İnsan sapmamak ve sıkıntıya uğramamak için Allah'ın hidayetine uymalıdır. İnsan hidayete muhtaçtır Allah hiç bir zaman hidayetten yoksun bırakmayacaktır.
*İnsan hata yapınca haram işleyince karşısında Allah'ı bulacaktır. Ve sonunda O'na hesap verecektir*İnsanın önünde iki yol vardır; birisi İblisin yolu itaatten çıkma, nasihat kabul etmeme ve Allah'a isyan yolu diğeri de Adem'in itaati yanılgısı tevbe yoludur Allah günahından vazgeçen kullara bağışlayandır. İnsana yakışan tevbedir.
*Adem ve eşi cennetteyken Allah tarafından denenmiştir Dünyada imtihandır. Her iki imtihanda sınırsız mubah alanı ve çok az haram alanı vardır. Mubah insanın tüm ihtiyaçlarını karşılar haramı aşan kimseler kendilerini savunamaz Tek yapılması gereken Adem gibi tevbe etmektir.
*İnsan İblis'in düşman olduğunu felaket istediğini unutmamalıdır. İblis'in tuzağına düşüp günah işlemek İblis tarafından zavallı duruma düşürülmektir. Tevbe etmemek ve iblise kapılmak zaaf ve alçaklıktır İnsanın şerefli ve güçlü olması için, el-Aziz olan Allah'a dayanması ve teslim olması, İblis'ten uzak durması gerekir.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-09-2018, 21:43   #9
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak siyeri nebi.com

Hz. İbrahim (a.s) I - Tek Başına Bir Ümmet

“Kitapta İbrâhim’in kıssasını da anlat! Şüphesiz o, özü ve sözü doğru bir peygamberdi.”**(Meryem Sûresi)

“Doğrusu İbrâhim, Allah’a itaat eden, bütün batıl dinleri bırakıp sadece O’na boyun eğen TEK BAŞINA BİR ÜMMETTİ. O, hiçbir zaman müşriklerden olmadı.”*(Nahl Sûresi 16/120)****

Salih Aleyhisselâmdan Sonra Semûd kavmi korkunç bir sarsıntıyla helak olmuş, Sâlih Aleyhisselâm Allah’a iman edenlerle birlikte kurtulmuştu.yıllar geçmiş, şeytan insanları azdırdıkça azdırmıştı.insanların tek amaçları mal, mülk ve, para kazanmaktı lüks içinde keyfince hayat sürerlerdi faizcilik yaygınlaşmış, hukuk çiğnenmiş, insanlar birbirlerine şüphe ile bakmaya başlamıştı. Halk sınıflara ayrılmış; zalimin ezdiği* mazlum yığınlar* oluşmuştu. İnsanların inandığı tanrı sayısı beş binlere çıkmış her insan kendi hevâsına göre ilah peşine düşmüştü.Din ve inançları sermaye olarak kullanan istismarcı din adamları sınıfı oluşmuş, tapınaklar putlarla doldurulmuştu.

Din adamları insanlara putperestlikte öncülük ediyor, mabetlerin kaynak ve imkanlarını menfaatleri için kullanıyorlardı. mabetlerde kalıyor, tapınaklara takdim edilen hediyelerle geçiniyorlardı. *Ticaretin ve yargının merkezi tapınaklar olmuştu. halkın arasında, insanları ilah edinme şirki ortaya çıkmıştı.*Yaşanan bozgun ve fesadın* insanları ateşe sürükleyeceği aşikardı. Allah Teâlâ engin rahmetiyle muamele etmiş; yoldan çıkmışları helak etmeyip, onlara İbrâhim aleyhisselâmı göndermişti.*“…Biz bir peygamber göndermedikçe, hiçbir topluluğa azap etmeyiz


Rabbimiz, İbrâhim aleyhisselâm ile insanları aydınlığa çıkarmak istediği gibi, kıyamete kadar gelecek insanları onun önderliği ve rehberliğiyle cahiliyeden kurtarıp hakka eriştirmek istemiştir. İbrâhim aleyhisselam, Kur’ân-ı Kerim’de en çok bahsedilen*“ulü’l-azm peygamber”lerden birisidir.
Ulü’l-azm peygamberler beşdir. Onlar risaleti yerine getirirken zorluklarla karşılaşmış üstün bir sabır ve gayret göstermişdir.*güzel duruşları sebebiyle ulü’l-azm peygamberler olarak isimlendirilmişdir.
İbrâhim ismi Süryanice olup “Ebun Râhimun - merhametli baba” manasına geldiği ya da İbranice “Ab - raham - Cemaatin babası” demek olduğu ileri sürülmüştür. İbrâhim aleyhisselâmın soyu Hz. Nûh’un oğlu Sâm’a dayandığı rivayet edilmiştir. Babasının isminin Tarah olduğu, Nemrud’a yakınlığı sebebiyle kendisine Âzer ismi verildiği söylenir.

Kur’ân-ı Kerim’de babasının ismi Âzer şeklinde geçmekte ve putperest olduğu ifade edilmektedir. Efendimiz de, onun adını Âzer olarak zikretmiştir.
Hz. İbrâhim in en meşhur künyesi 'peygam*berlerin babası' manasında Ebu'l-enbiyâ"dır. künyenin İbrâhim aleyhisselâma verilmesinin sebebi, Kurân-ı Kerim'de isimleri geçen 16 peygamberden 14'ünün O’nun soyundan gelmesidir.İbrâhim aleyhisselâmın künyeleri mü’minlere güzel birer örnektir Onun en meşhur lakabı *“Halîlü’r-Rahmân”; yani “Rahmân olan Allah’ın dostu”dur. Halîl; sırdaş has dost demektir. “Hiçbir eksiği olmayan sevgili” manasına gelen Halîl kelimesi, Halîlu’r-Rahmân Halîlullah şeklinde kullanılır.

Allah’ın, İbrâhim aleyhisselâmı halîl yani dost edinmesine hadislerinde yer veren sevgili Peygamberimiz: *“Allah, İbrâhim’i dost edindiği gibi beni de dost edinmiştir Ey insanlar! Eğer ben insanlardan birini dost edinecek olsaydım, Ebû Bekir’i dost edinirdim. Fakat sizin Peygamberiniz Allah’ın dostudur*buyurmuştur. o, bir kulun ulaşabileceği en yüce makamın kendisine de ihsan buyrulduğunu ifade etmiştir. İbrâhim aleyhisselâmın Allah’a dost olmasının sırrı, O’nun, Allah’ın rızasını ve muhabbetini kazandıracak ibadet ve salih amellerde zirve olmasıdır. İbrâhim aleyhisselâm insanlara yaptığı iyiliklerde hiçbir şey istememiştir

İbrâhim aleyhisselâm bir keresinde ölüm meleğiyle karşılaşmıştı. Ona:*Rabbim beni niçin dost edindi, diye sordu. Melek, cevap verdi:*“Sen insanlara iyilik yaparsın ancak onlardan bir şey istemezsin
İbrâhim aleyhisselâm sevgi makamlarının en yükseği dostluk makamına ermiştir. Bunun sebebi, Rabbine çokça itaattir Kurân-ı Kerim’de, İbrâhim aleyhisselâmı Halîl makamına ulaştıran, şirk ve dalâletten uzak durup, tevhid dinine sımsıkı sarılan Hanif* Allah’a gönülden itaat ve kulluk eden Kânitbçok şükreden Şâkir* çok ah ve niyâz eden Evvâh*yumuşak huylu Halîm**ve Allah’a gönülden yönelen Munîb**gibi sıfatları zikredilmiştir. Ayrıca O, misafirlerin babasıdır. Bütün sıfatlarıyla İbrâhim aleyhisselâm Allah’ın dostu olmaya hak kazanmıştır.

mü'minler İbrâhim aleyhisselâma verilen lakaplardaki güzel özelliklerle kendilerini süsleyebilirlerse, umulur ki onlar da, “Halîlullah = Allah’ın dostu” olmakla ödüllendirilirler.İbrâhim aleyhisselâm Sûs şehrinde veya Babil’in doğusunda Dicle ile Fırat nehirleri arasındaki Kusa’da yahut Verka ’da doğduğu rivayet edilir. Aslında urfada doğmuş olmasıda akla yatkındır Doğduğu mekanla ilgili olarak; O yıl Nemrud’un saltanatına son verecek bir çocuğun doğacağı haber verilince annesinin, öldürülür korkusuyla Hz. İbrâhim’i mağarada dünyaya getirmiş olduğu rivayeti vardır.*En doğrusunu Allah bilir.

putperestlerin şirk anlayışı yalnız dini ayinlerle sınırlı olmayıp hayatın her alanına dağılmışdı. Kral şirk unsuruydu. İbrâhim aleyhisselâm putların köküne baltayı vurmakla şirkin sonunu getirmek istiyordu. Tevhid inancını hayatın her alanında hakim kılmak için şirkin kafalarda bitirilmesi gerekiyordu. O, kavminin çirkin şirk anlayışına tepkisini gösterdi. Putları kırmakla onların sonunu hazırlamak istemişti.İbrâhim aleyhisselâm, Keldânîlere peygamber gönderilmiştir. Rasûl-i Ekrem Efendimizden sonra yeryüzünün en faziletli insanı İbrâhim aleyhisselâma Yüce Allah, Ramazan ayının ilk gecesinde on sahife indirmiştir. Ebû Zer bu sahifelerin içinde meseller, hikmetler ve öğütler bulunduğunu söyler

"Ey saltanat verilen, imtihan edilen ve aldanan kral! Ben, seni dünyayı birbiri üstüne yığasın diye göndermedim. mazlumun duasını Ben’den çeviresin, mazlumu Bana yalvarmak zorunda bırakmayasın, diye gönderdim.Ben, kafir de olsa mazlumun duasını *geri çevirmem.*

Akıl sahibinin belli saatleri olmalı. Vaktini Rabbine dua ve yakarışa, yüce Allah’ın sanat ve kudreti üzerinde tefekküre,kendini hesaba çekmeye ve helalinden geçimini sağlamaya ayırmalıdır.”
ahirete hazırlanmalı, zamana ibret nazarıyla bakmalı, dilini koruyup, sözlerini azaltmalıdır.”

İbrâhim aleyhisselâm emeğiyle geçinir, kimseye yük olmazdı., geçimini temin için kumaş ve elbise ticaretiyle uğraştı Hicretinden sonra çiftçilik yaptı*oğlu İsmâil aleyhisselâmla Kabe’yi yükseltip inşâ etmesinden mimarların ve inşaat ustalarının piri olduğu ifade edilmiştir. İbrâhim aleyhisselâmın ismi Kur’ân-ı Kerim’in 25 sûresinde, 63 ayetinde, 69 defa geçmektedir. O Ebu’l-Enbiyâ’dır. O, kendisinden sonra gelen ve Kur’ân’da ismi geçen 14 peygamberin babası, ikisinin Yüce Kitabımızda peygamberlik O’nun nesline tahsis edilmiş ve buyurulmuştur Biz ona İshâk ile Yakûb’u bahşettik. Peygamberliği ve vahyi O’nun soyundan gelenlere nasip ettik. O’na dünyada mükafatını verdik; şüphesiz ahirette de O, salihlerden olacaktır.

İbrâhim aleyhisselâmın neslinden gelen peygamberler Kur’ân-ı Kerim’de şöyle zikredilmektedir “Biz O’na İshâk ile Yakûb’u bağışladık; hepsini doğruya ilettik. Daha önce Nûh’u ve O’nun soyundan Dâvûd, Süleyman, Eyyûb, Yûsuf, Mûsâ ve Hârûn’u da doğruya iletmiştik. İşte iyilik eden ve işini güzel yapanları biz mükafatlandırırız. Zekeriya, Yahyâ, İsâ ve İlyâs’ı da doğruya ilettik. Onlar salihlerdendi. İsmâil, Elyesa, Yûnus ve Lût’u da doğruya ilettik. Onların hepsini insanlardan üstün kıldık.Allah Teâlâ:*“İbrâhim’de ve onunla beraber olanlarda, sizin için güzel bir örnek vardır”buyurmaktadır. Kur’ân-ı Kerim’de, uyulacak en güzel örneklerden biri mü’minlere İbrâhim aleyhisselâmın gösterilmesi, O’nun hayatını öğrenmenin önemini anlatmakdır.

En iyi kul olmanın yolu İbrâhim aleyhisselâmın yoluna uymaktan geçmektedir. O, Allah’ın dostluğunu kazandıracak en üstün özelliklere sahiptir Yalnız Allah’a kulluk ederek, bütün benliğiyle yüzünü O’na dönen ve tek Allah’a inanarak hiçbir zaman ortak koşmayan İbrâhim’in dinine uyandan daha güzel bir inanç sahibi kim var? Allah, İbrâhim’i dost edinmiştir.”O, ilah olarak yalnızca Allah’ı kabul etmiş ve toplumda kendilerini kutsayarak halkı sömürenlerin batıl inançlarını reddetmiştir. O, tevhid için mücadele etmiş zalimlerin iktidarını sarsmıştır. Kur’ân’da şöyle ifade edilmiştir: İbrâhime en yakın insanlar, zamanında ona uyanlar ile şu peygamber ve ona iman edenlerdir. Allah, mü’minlerin dostu ve yardımcısıdır.”

Sizin dostunuz ve yardımcınız sadece Allah, O’nun peygamberi, bir de Allah’a boyun eğerek namazı gerektiği şekilde kılan ve zekatı veren mü’minlerdir.
İbrâhim aleyhisselâm’ın M.Ö. 2200 ile 2000’li yıllarda arasında yaşadı Babil’den sonra Harran’a ve Filistin’e geçmiştir. Bir* süreliğine Mısır’a giden Hz. İbrâhim tekrar Filistin’e* dönmüştür. eşi Hacer’i ve oğlu İsmail’i Hicaz bölgesine bırakmış, kendisi de birkaç defa oraya gitmiştir Kur’ân-ı Kerim’de İbrâhim aleyhisselâmın bebeklik ve çocukluğundan bahsedilmez. Hadis dışında kalan bazı İslâmî kaynaklarda birçok bilgi mevcuttur.*bu bilgiler kesin değildir. en doğru tutum, ve bilgi Kur’ân ve sünnetin ifadeleridir Böylece doğruluğundan şüphe edilmeyecek bilgilerle Tevhid Peygamberi İbrâhim aleyhisselâmın hayatını öğrenmiş oluruz.

İbrâhim aleyhisselamın çocukluğuna dair, tarih kitaplarındaki bilgilerde mağarada doğduğu bilgisi vardır. Babası Âzer’in, şehrin önde gelen şahsiyetlerinden olmasına karşın, Hz. İbrâhim’in mağarada dünyaya gelmesi, zalim hükümdar Nemrud’un gördüğü bir rüyayla başlayan olayların son halkasıdır: Rivayete göre; Nemrud, rüyasında ışığı ay ve güneşten parlak bir yıldızın doğduğunu görmüş rüyasını kâhin ve sihirbazlara yorumlatmıştır. *Kâhinler, o yıl doğacak bir çocuğun halkın dinini değiştireceğini; Nemrud'un ölümüne ve saltanatının yıkılmasına sebep olacağını haber vermişlerdir. Nemrud, yeni doğan erkek çocuklarının öldürülmesini emrederek büyük bir katliam başlatmıştır.

Âzer, hamile eşini bir şehir dışına çıkarıp gözlerden uzak bir mağaraya yerleştirmiştir. İbrâhim aleyhisselâm bu mağarada dünyaya gelmiştir.
O’nun mağaradaki hayatı tarih kitaplarında şöyle anlatılır: İbrâhim aleyhisselâm konuşma çağına gelince annesine:* Rabbim kimdir?"*diye sordu. Annesi Nuna:*"Benim!"*dedi. Hz. İbrâhim :"Senin Rabbin kimdir?" Annesi:"Babandır!"*dedi. Hz. İbrâhim:*"Babamın Rabbi kimdir?" annesi* Nemrud'dur!"*diye cevap verdi. Hz. İbrâhim Nemrud'un Rabbi kimdir?"*diye sordu. Annesi:*"Sus,!"diye azarladı. İbrâhim aleyhisselâm, sustu. Nuna, Âzere gidip:*"Gördün mü? Halkın, dinini değiştireceği söylenen çocuk, senin oğlun*dur!"*dedi ve İbrâhim aleyhisselâmın söylediklerini, Âzer'e haber verdi.

Hz. İbrâhim küçük yaşlarda doğruyu bulmasını sağlayacak bir olgunluğa sahipti görüyoruz. Allah Teâlâ peygamber kullarına rahmetinin gereği l hak ve hakikati görme ve yüce gerçeğe ulaşma kabiliyeti vermiştir. İbrâhim aleyhisselâm küçük yaşlardan itibaren kavmine putların sıradan şeylerden bile aciz olduklarını anlatmıştır. Konuşup yürüyemediklerini, görüp işitemediklerini, cevap hiçbir şey yapamadıklarını görmüştür. İleride akıl ve mantık yoluyla muhataplarını susturan İbrâhim aleyhisselâm işte bu çocuktu. "Andolsun ki, Biz İbrâhim'e doğruyu bulmasını sağlayacak sağduyu ve olgunluk vermiştik. Biz O’nun buna layık olduğunu biliyorduk.”"Doğrusu İbrâhim, Allah’a itaat eden, bütün batıl dinleri bırakıp sadece O’na boyun eğen tek başına bir ümmetti. O hiçbir zaman müşriklerden olmadı.

O, Allah’ın nimetlerine şükrederdi. Allah da O’nu seçkin kıldı ve doğruya iletti. Biz İbrâhim'e dünyada iyilik ve güzellik verdik, elbette O, ahirette de iyiler arasında olacaktır.” İbrâhim aleyhisselâmın küçük yaşlarda hakikati görme güzelliği, Rabbini tanımasını O’na iman ile bağlanmasını sağlamıştı. O asla müşriklerden olmayan muvahhid bir Müslümandı:*“Rabbi ona “Emrime boyun eğ!” buyurmuştu; o da: “Alemlerin Rabbine boyun eğdim” demişti.”Artık Peygamberdi. hakikat yürüyüşü ilâhî rehberlik doğrultusunda devam edecekti. Artık İbrâhim aleyhisselâm, putlarla birlikte gök cisimlerine tapan kavmine tevhidi anlatmak için büyük bir gayretin içine girecekti.

O Kur’ân’da şöyle anlatılmıştır: Biz İbrâhim’e, güçlü bir imana sahip olsun diye göklerin ve yerin muhteşem saltanatını gösteriyorduk. Karanlık basınca İbrâhim yıldız gördü, “İşte Rabbim!” dedi. Yıldız batınca Ben batıp kaybolanı sevmem.” dedi. doğmakta olan ayı görünce “İşte Rabbim!” dedi. O da kaybolunca,*Rabbim doğruyu göstermeseydi, mutlaka yolunu yitirenlerden olurdum.” dedi. “Güneş’i doğarken görünce: İşte Rabbim! Bu hepsinden de büyük!” dedi. O da batınca Ey kavmim! Sizin ilahlık yakıştırdığınız şeylerle benim hiçbir ilgim yoktur.”*“Doğrusu ben, tek Allah’a inanan bir kimse olarak, yüzümü gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim. Ben müşriklerden değilim.”

“İbrâhim ne bir Yahudi idi, ne de Hristiyan.O, hanif bir Müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan değildi.”En güzel dini arayanlar için İbrâhim aleyhisselâmın dini, ne güzel bir örnektir. Bütün Peygamberlerle birlikte Son Peygamberin dini de aynı dindi Yalnız Allah’a kulluk ederek, bütün benliğiyle yüzünü O’na dönen ve tek Allah’a inanarak hiçbir zaman O’na ortak koşmayan İbrâhim’in dinine uyandan daha güzel bir inanç sahibi kim var? Allah, İbrâhim’i dost edinmiştir
Madem ki en güzel din Hz. İbrâhim’in dinidir; biz de Rabbimizin öğrettiği şekilde:“biz tek Allah’a inanan ve hiçbir zaman Allah’a ortak koşmayan İbrâhim’in dinine uyarız”demeliyiz.

İbrâhim aleyhisselâm yalnız dünyada değil, ahirette de güzellik verilenlerdendi:* İbrâhim, Allah’a itaat eden, bütün batıl dinleri bırakıp*sadece O’na boyun eğen tek başına bir ümmetti. O, müşriklerden olmadı. O, Allaha nimetlere şükrederdi. Allah onu seçkin kıldı ve doğruya iletti. Biz İbrâhim’e dünyada iyilik ve güzellik verdik, elbette o ahirette de iyiler arasında olacaktır.
Sevgili Peygamberimiz Allah İbrâhim’i dost edindiği gibi beni de dost edinmiştir*buyurmuştur. İbrâhim aleyhisselâm insanlık için çok güzel bir örnektir.İbrâhim aleyhisselâm, önce babası Âzer’i ve Nemrud’u Hakk’a çağırmış, onların putları ile mücadele etmiştir. Putları kötülemiş, onlara tapanları düşünmeye çağırmıştır.

Hz İbrâhim’in kavmi yıldızlara, gök cisimlerine putlara tapıyorlardı. İbrâhim aleyhisselâm, putların Allah ile insanlar arasında aracı olamayacaklarını sert bir dille haber vermiş; bunun sapkınlık ve insanın kendini kandırmasından başka bir şey olamayacağını bildirmişti. ilahlaştırılıp tapılan putların başkalarına fayda vermek şöyle dursun, kendilerine bile fayda veremeyeceklerini onları kırarak göstemiş İnsanları, kurtarıp uyandırmak için*sadece büyüklerini bırakmıştı.insanlar dehşete düşmüş İbrâhim aleyhisselâmı Nemrud’un karşısına çıkarmışlardı. O Nemrudu şaşırtmıştı.

şahit oldukları gerçeklere inanması gerekenler, hakikati yok saymıştı. İbrâhim aleyhisselâmın babası bile O’nun karşısına dikilmişti. O’nun ateşe atılmasına karar verilmiş, Allah’ın insanlığı cehennemden kurtarmak için gönderdiği elçisi İbrâhim aleyhisselâm, kurtarmak istediği insanlar tarafından ateşle cezalandırılmak istenmişti. Kur’an-ı Kerim’ şöyle anlatmaktadır Kitab’da İbrâhim’in kıssasını anlat! Şüphesiz o özü ve sözü doğru bir peygamberdi. Hani babasına: Babacığım! Duymayan, görmeyen ve sana faydası dokunmayanlara niçin tapıyorsun?”Putların ilah olduğunu mu kabul ediyorsun? Doğrusu ben seni ve kavmini de açık bir sapıklık içinde görüyorum” *

babasına ve kavmine: “Nedir bu tapmakta olduğunuz heykeller?” diye sormuştu. Onlar “Babalarımızı bunlara tapar bulduk, biz de uyduk” diye karşılık vermişlerdi: İbrâhim: “Andolsun ki siz de babalarınız da sapıklığa sürüklenmişsiniz” dedi. Onlar: “Sen ciddi mi söylüyorsun, bizimle eğleniyor musun?” dediler. İbrâhim: “Hayır, hayır! Sizin rabbiniz, göklerin ve yerin rabbidir; onları O yaratmıştır. Ben de gerçeği kabul edenlerdenim” dedi.“Babacığım! Şüphesiz sana gelmeyen bilgi bana gelmiştir. Bana uy da seni doğru yola ileteyim.* Babacığım, şeytana tapma! Çünkü şeytan Rahmana asi olmuştur.“Onlar Allah’ı bırakıp ancak bir takım dişi putlara taparlar. Aslında onlar, bunu yapmakla azgın şeytandan başkasına tapmazlar.”

“Babacığım! Şüphesiz ben, Rahman’ın azabına uğramandan ve böylece şeytana dost olmandan korkuyorum, dedi.”Şüphesiz biz, şeytanları, iman etmeyenlere dost yaptık.”Babası: “Ey İbrâhim! sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer vazgeçmezsen seni taşlarım. Şimdi benden uzak dur” dedi.”Beni taşa tutmanıza karşı, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığınırım.”
İbrâhim aleyhisselâm, babasına karşı imanının verdiği merhameti kullanmış ve ona “babacığım” diye hitap etmişti. Ama babası Âzer, imansızdı merhametsiz tavırları ortaya koyarak ona bir defa olsun “yavrucuğum” demedi. imansızlık kalpleri katılaştırmakta ve merhameti yok etmektedir.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-09-2018, 21:45   #10
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak sorularlaislamiyet.com

Hz. İbrahim (a.s.)'in hayatı

Hz. İbrahim (a.s.) Kur'an-ı Kerim'de Allahu Teâlâ'nın*"Halil"*dost diye nitelediği ulu'l-azm peygamberdir Nuh (a.s)'un çocukları ve torunları, Irak'a yerleşmiş ve Fırat nehrine yakın bir yerinde Babil şehrini kurmuşlardır burada yerleşmiş olanlar ayrılıp Dicle kıyısında Musul şehrinin civarında- Ninova şehrini inşâ etmişlerdi. Babil'deki halkın yerlileri olan Nabt kavmi, Süryânî dilini konuşmakta olup Babil şehrini başkent yapmışlardı. Ninova'da ortaya çıkan Asur devletinde ise başkent Ninova olup, Babil'i hâkimiyet altına almıştı. Babil'de, Keldânîler, Asurluların hâkimiyetleri altındaki Nabtların ilim ve kültürüne sahip çıkmıştı.
Babilliler, tek Allah'a inanmayıp putlara ve yıldızlara tapardı. Putları ve yıldızları, ruhların sembolü kabul ederlerdi.

Onların inancına*"Sâbiîlik"*denir. Sâbiîlik; ruhlara ve meleklere ibadet esasından başlar ve yıldızlara, aya, güneşe ve putlara taparlardı. Babil'de putların yapılıp tapıldığı puthaneler vardı. devlet yönetiminde puthane bakanı bile bulunurdu.
Allah, inançtan yoksun medeniyetten uzak Babil halkına İbrahim (a.s)'ı göndermişti.İbrahim "kelimesinin manası*"cemaat babası" demektir. kendisinden sonra gelen peygamberlein babası Hz. İbrahim (as)'dır. Cemaatının*"Allah'ın dostu"*anlamına gelen"Halîlullah"*ünvanına sahip İbrahim (a.s),*"Ulü'l-azm"*denilen büyük peygamberlerdendir. "Ulü'l-azm" makamına
erişen diğer peygamberler Nuh (a.s), Musa (a.s), İsa (a.s) ve Muhammed (a.s.v)'dir.

Hz. İbrahim (as)'in*"halilullah"*lakabını alması Allah'a olan sevgi ve bağlılıkdandır. Hz. İbrahim (as) insanlara çok cömert olduğu ve onlardan hiçbir şey istemediği için "halilullah" diye nitelendirilmiştir. İbrahim (a.s)'ın Babasının ismi Tarih, lakabı Âzerî'dir. Müslüman tarihçilere göre kâhin ve müneccimler o sene doğacak İbrahim adlı bir çocuğun halkın dinini değiştireceğini, Nemrûd'un saltanatına son vereceğini söylemeleri, kendisinin rüya görmesi üzerine Nemrûd hamile kadınları toplamış ve doğacak erkek çocukların öldürülmesini, erkeklerin eşlerinden uzaklaştırılmasını emretmişti Âzer, İbrahim'e hamile kalan karısını Küfe ile Basra arasındaki Ur şehrine götürüp bir mağaraya saklamış, İbrahim bu mağarada doğmuştur.

İbrahim mağarada on beş ay kalmış, ancak bir ayda dışarıdaki bir yıl kadar gelişme göstererek on beş yaşındaki bir çocuğun vücut ve zekâ seviyesine erişmiştir. mağaradan çıkarılan İbrahim, babasına gördüğü şeylerin ne olduğunu ve yaratıcısını sormuş, onların bir rabbi olması gerektiğini düşünmüş; yıldızları, ayı ve güneşi görünce her birine Rabbim budur" demiş: fakat kısa süre sonra sönüp gidince: "Ben böyle sönüp batanları sevmem" diyerek hiçbirinin ilâh olamayacağını ifade etmiş; "Hiç şüphesiz ben, bir tevhid ehli olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratmış Allah'a yönelttim, ben müşriklerden değilim" diyerek bir olan Allah'a dönmüştür. Rabbi İbrahim'e: "Müslüman ol!" dediğinde, "Âlemlerin rabbine teslim oldum (Baka-ra 2/131) diyerek bu davete icabet etmiştir.*

Andolsun İbrahim'e daha önce rüşdünü vermiştik; biz onu iyi tanırdık (Enbiya 21/51) mealinde işaret ettiği gibi İbrahim peygamberlik öncesinde doğru yolda idi. İbraim aleyhisselamın, Yıldız, Ay ve Güneş için "Rabbim" demesi, kendisi onlara inandığı için değil, diğerlerinin akıllarını başlarına getirmek içindir.*Hz. Nuh'a verilenler Hz. İbrahim'e de tavsiye edilmiş* ona sahîfeler verilmiştir. Müslüman tarihçiler Hz. İbrahim'e on sahîfe indirildiğini, bunların mesellerden ibaret olduğunu bildirirler. Hz. İbrahim (as)'in ismi Kur'an-ı Kerim'de yirmi beş sûrede*altmış dokuz*defa geçer Kur'an-ı Kerim'de Hz. İbrahim (as) değişik isim ve sıfatlarla anılıp kendisinden övgüyle bahsedilir

Kur'an'da da geçen sıfatlarının şunlardır: Evvâh (çok ah eden), Halim, Munib (Allah'a sığınan), Hanîf, Kânit (Allah'a kulluk eden), Şâkir. Hz. Peygamber (s.a.s)'de Hz. İbrahim (a.s)'ın faziletini anlatırken şöyle der:*"Kıyâmet günü ilk elbise giydirilen kişi, İbrahim (as)'dır.""Bir gece bana rüyamda her zaman gelen iki melek geldi. gittik, nihayet uzun boylu birinin yanına vardık, Semaya doğru yücelen boyunun uzunluğundan başını neredeyse göremeyecektim. O İbrahim (a.s) idi.
İbrahim (a.s) Babil halkına uzun süre hak dini, dünyayı, âhireti, hayatı, ölümü ve dirilişi anlatmış; en yakını babasına izah etmişti. Ancak başta babası*Âzer*olmak üzere halk, İbrahim (a.s)'a inanmayıp inkâr etmişti. İbrahim (a.s), babasının hareketine kızmamış, ona darılmamıştı.

onun için Allah'tan rahmet dileyerek babasına şöyle dedi:*Sana selâm olsun! Senin için Rabb'ımdan mağfiret dileyeceğim. Çünkü O, bana karşı lütufkârdır."*(Meryem, 19/47).*İbrahim (a.s), baba ocağını terkeddi Milletine, putların hiçbir fayda sağlayamayacağını söyledi ancak Yüce Allah'ı üstün niteliklere sahip olduğunu bildiren İbrahim (a.s), milletinin kendisine inanmadığını görünce Nemrud'a gitti milletinin başında bulunan Nemrud, servet ve saltanatıyla kendini ilâh sanmaktaydı.İbrahim (a.s), Nemrud'a Allah inancından bahsetti. o reddetti ve İbrahim (a.s) Allah Teâlâ'nın hem dirilttiğini hem de öldürdüğünü söyleyince Nemrud, kendisinin de buna gücünün yettiğini ifade eddi

Nemrud, iki adam getirtmiş, birini öldürmüş, diğerini bırakmış; böylece öldürmeğe ve diriltmeğe kâdir olduğunu göstermişti. Bu defa İbrahim (a.s.):*"Allah güneşi doğudan getiriyor, sen de batıdan getirsene."*deyince Nemrud şaşırmıştı.
Allah inancını kabule yanaşmayan halk, puthaneye yemek getirmiş, putlarının önüne koymuş, eğlenmeye gitmişti. İbrahim (a.s)'ı de götürmek istemişler, o, gitmemiş puthanede putları paramparça etmiş, en büyüğünü sağlam bırakmıştı. Bayram eğlenceleri biten âdetleri üzere yemeklerini almak için puthaneye gelmiş, puthaneyi harabeye dönmüş görünce, putları bu hale getirenin İbrahim (a.s.) olabileceğini düşünmüşler, İbrahim (a.s)'i sorguya çekmişlerdir:*

- "Ey İbrahim! Tanrılarımıza hareketi sen mi yaptın?"*Hz. İbrahim (as) Belki şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorsa, sorun!"*şeklinde cevap verdi.Halk, putların cansız ve konuşamaz olduklarını itiraf edince İbrahim (a.s) tevhid inancını haykırırcasına O halde Allah'ı bırakıp size fayda ve zarar veremeyecek olan putlara ne diye taparsınız? Size de, Allah'ı bırakıp taptıklarınıza da yazıklar olsun! akıllanmayacak mısınız?"*

İbrahim (a.s)'ın sapıklar tarafından onun suçlu duruma düşürülmüştü. Sapıkların lideri Nemrud, İbrahim (a.s)'ın öldürülerek yakılarak cezalandırılmasını teklif etmiş ateşte yakılmasına karar verilmişti. ateşin alevi, şiddetli ve hararetli duruma geldiğinde İbrahim (a.s)'ı mancınıkla fırlatıp ateşe atıldı. Ancak ateşin ve her şeyin sahibi Allah, ateşe emir verdi:*Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve zararsız ol İbrahim (a.s) ateşten kurtuldu. İbrahim (a.s)'a inanan tek bir kişi vardı; o Lut (a.s) idi.

Hz. Peygamber (asv) şöyle buyurmuştur:*
Hz. İbrahim (as) amcasının kızı hanımı Hz. Sâre ile Mısıra seyahat ederken "Erdün" kasabasına gelir ve. kralı ile aralarında ilginç bir hadise geçer zâlim kral Ey İbrahim! yanındaki kadın neyindir?" diye sordurdu. İbrahim (a.s) din) Kardeşimdir." dedi. Sonra Sâre'ye gelip:Sakın beni yalancı çıkarma, ben sana kız kardeşimdir dedim. Allah'a yemin ederim ki, yeryüzünde benden, senden başka iman eden yoktur." buyurdu. Sâre krala gelince kral kötülüğe teşebbüs etti. Hz. Sâre abdest aldı, namaza durdu. dua etti Yâ Rab! Ben sana ve senin peygamberine iman ettimse, ben kadınlığımı koruduysam benim üzerime kâfiri musallat etme." Kralın nefesi boğuldu; ayağıyla yere vurarak çırpındı Sâre Allah'ım şayet bu adam ölürse bunu bu kadın öldürdü denilir." diye dua etti. adam rahatladı. Bunun üzerine melik etrafındakilere Siz bana şeytan göndermişsiniz Bu kadını İbrahim (a.s)'e gönderiniz. Hâcer'i de Sâre'ye verin dedi. Hz. İbrahim (as)'in yanına gelerek ona anlattı ve:
Anladın mı! Allah kâfiri zelil etti; bana bir cariyeyi de hizmetçi verdi." dedi.

İbrahim (a.s), o ülkeden ayrılınca çok gezdi.ve Şam'da karar kıldı. kendisine inananlara İbrahim milleti"*adı verildi.İbrahim (a.s) Babil'den ayrılacağı zaman, babası için Allahu Teâlâ'dan bağışlanma diledi affı için Allah'a yalvarmıştı:*Babamı da bağışla Çünkü o sapıklardandır.Babası da olsa kâfirler için dua edilmeyeceğini bilen İbrahim (a.s) ın duası kabul edilmedi ve ayeti kerimede bu durum şöyle ortaya kondu: Cehennemlik olduktan sonra akraba bile olsalar puta tapanlar için mağfiret dilemek peygamberlere ve mü'minlere yaraşmaz."*(Tevbe, 9/113).

İbrahim (a.s)'in bundan sonraki yaşantısı Lut (a.s), İsmail (a.s) ve İshak (a.s) ile geçti. Allahu Teâlâ şöyle buyurur:*Onları buyruğumuz altında, insanları doğruya götüren önderler yaptık; onlara iyi işler yapmayı, namaz kılmayı, zekât vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdi."*(Enbiyâ, 21/73).
Allah Teâla, İbrahim (a.s)'a on sayfalık kitap vermiştir. Uzunca bir süre yaşadıktan ömrünün sonlarında Mısır'a gitti. İbrahim (a.s) vefat ettiğinde -kuvvetli rivayetlere göre- Kudüs yakınlarında Halilü'r-rahman denilen yerde defnedildi. Hanîflik:*İbrahim (a.s)'in dinin temeli tevhide Allah'ın birliğine dayanıyordu. Ancak zamanla unutulmuş ve putperestlik Araplarda yayılmıştı. Buna rağmen birkaç kişide tevhit akîdesi görülüyordu. Bunlara*"Hanif"*denirdi.

Hanîf,*batıldan uzak, Hakk'a yönelen ve tevhit inancı üzere bir Allah'ı tasdik eden kişidir Kur'an-ı Kerim de "hanîf" kelimesi birkaç yerde geçer. "Hanif daha çok, Hz. İbrahim (as) için Allah'a saf ve temiz bir şekilde ibadet eden kul anlamında kullanılmıştır. Haniflikle ilgili ayetlerde şu ifadeler bulunur:*

"Ve hanif olarak yüzünü dine doğrult ve sakın Allah'a ortak koşanlardan olma!"*(Yunus 10/105)

"Sonra da biz, Hanîf olan, müşriklerden olmayan İbrahim'in dinine uy, diye sana vahyettik."*(Nahl, 16/123).

İslâm'dan önce Arap toplumunda; Varaka Cahş, Zeyd Sâide gibi kişiler hanifti Bunlar; cansız, dilsiz, hiçbir şeye güçleri yetmeyen putların önünde eğilmeyi, onlara yalvarmayı çirkin sayan kişilerdi.
Selam ve dua ile...
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi