02-23-2018, 09:42 | #61 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri *Hicretle, Peygamberimizin, bi'setin on üçüncü yılının 12 Rebi'ul-evvel'inde, miladi 622 senesinde başlayıp on sene sürecek Medine devri başladı... efendimiz,Eyyüb el-Ensari ra nın evinin alt katını tercih ettiler ve yerleştiler. Kainatın efendisini ağırlamak şerefi mübarek ensariye nasib oldu. *Hz ensari Anam-babam feda olsun ya Resulallah yukarıda oturup sizin alt katta bulunmanıza gönlüm razı olmuyor.bana ağır geliyor. Ne olur zat-ı alinizin yukarıda, bizim de alt katta oturmamıza müsaade buyurunuz" dedi*Efendimiz "Ey Ebu Eyyüb! Evinin alt katı bize münasip ve elverişlidir" buyurdular. ziyaretçilerle rahat görüşme düşüncesiyle, efendimiz eyyub ensarinin evinin alt katını tercih ettiler...**Eyyub ensari ra anlatıyor evimizde su testimiz kırıldı.suların Resulullah'ın üzerine damlamasından korkarak, örtüneceğimiz tek kadife yorganımızı suyun üzerine bastırdık ki, bir damla bile efendimize damlamasın...* *efendimize akşam yemeği gönderirdik.soğanlı veya sarmısaklı yemeği geri çevirmişti.* feryad ederek üzüntümü arz ettim:- Bu sebzede koku hissettim.yemedim. Ben, melekle konuşan bir kişiyim, buyurdu.*Soğan ve sarımsaklı yemekler için efendimiz şöyle buyurdu ey ensari o yemek haram değildir ben kokusundan hoşlanmadım, Siz onu yiyiniz, buyurdular.**Resulullah efendimizle Ebu Bekir'e yemek götürdüm. Resulullah;*Ya Eyyüb Ensari otuz kişi davet et, buyurdu.yemek azdı Resul-i ekrem tekrar;*buyurdular.*otuz kişi. O yemekten yediler, doydular. Bir mucizeydi gelenlerin imanları kuvvetlendi ve bi'at ettiler. *altmış kişiyi Resulullah'ın huzuruna davet ettim.* yemeklerden yediler.Resulullah'ın mucizesini tasdik eddiler Ensardan doksan kişi çağır" buyurdular. Çağırdım, Resulullah'ın emriyle onar onar sofrada yediler; hepsi mucizeyi görüp, gittiler.*yüz seksen kişi yemek yedi. Yemek ise azalmadı ve el sürülmemiş gibiydi *Medine'ye hicret eden Muhacirlerden hastalanmıştı. Medine'nin havasına, alışamamışlardı. Mekke'nin özlemini çekiyorlardı.* Resulullahın bu duasıyla, muhacirlere hayat geldi. Medine'ye ısındılar. İslâmiyeti yaymak için her şeye katlandılar, hatta sıkıntılardan zevk aldılar fendimiz dua buyurdu:"Ya Rabbi, Mekke'yi sevdirdiğin gibi, bize Medine'yi de sevdir. Daha çok sevdir... Bereket ver... Medine'yi bize sağlık yatağı eyle!"*efendimiz, Medine-i münevverede sadakat ve bağlılık için, hicret eden Muhacirleri ve onları evlerinde barındıran Ensarı birbirlerine kardeş yaptılar.*kardeşlik maddi ve manevi yardımlaşmaydı yurtlarından, yuvalarından ayrı kalan mekkelilerin mahzunluğu giderilmiş olacaktı.**Hazret-i Aliye Alemlerin efendisi;*Sen, dünyada ve ahırette kardeşimsin buyurmuştur *Medineli Müslümanlar, Allahü teâlânın dini için memleketlerini terk eden muhacir kardeşlerine bağırlarını açmış evlerine buyur etmiş her türlü yardımı yapıp islam için canla başla çalışmışlardı.* *efendimiz, her muhaciri, ensar ile kardeş yaptı. kardeşlik, miras malını paylaşacak seviyedeydi. Her Medineli; arazisini, bağını, bahçesini, evini, mallarını... ikiye ayırıyor, yarısını Muhacir kardeşine veriyordu.*fedakarlık, ancak İslâm kardeşliğiyle mümkündü Âdem aleyhisselamdan bu zamana pek çok göç olmuştu. Fakat yüce bir hicret; samimi bir kucaklaşma olmamıştı. Allahü teâlâ Mü'minler kardeştirler" buyurdu. (Hucurat suresi)* *sevgi ve samimiyet maddi menfaatle değil, iman ve inançla olabilirdi Peygamberimizin, mübarek kalbinden fışkıran deryalar feyz ve bereketler, Eshab-ı kiramın kalblerine akıyor, görülmemiş bir fedakarlıkla insanlat kardeş gibi seviyorlar kardeşlerini kendilerine tercih ediyorlardı. *Ensar ve Muhacir, İslâm merkezinde el ele, gönül gönüle İslâm dininin kuvvetlenmesi için her fedakarlığa katlanmak ve şehadete kavuşmaya söz verdiler.*Resulullahın etrafında toplananlar, İslâmiyet uğrunda Hicret ederek "Devlet" olmanın ilk adımını attılar. Medine-i münevvere İslâmın beşiği ve merkezi haline geldi *Mekkeli müşrikler, efendimizin Medine'de, Eshabını birbirlerine kardeş yapmak suretiyle kaynaştırmasını, tehlike gördüler.*Müslümanlar güçlenip Mekke'ye saldırıp arazilerini, evlerini, yurtlarını alabilirler düşüncesine kapıldılar *Mekkeli müşrikler Medineli Müslümanlara tehdit mektupları gönderdiler mektupta"Şüphesiz düşmanlarımızdan , bizi, sizler kadar öfkelendiren olmadı. bizden olanları teslim etmeniz gerekirken, yardımcı olup, kucak açtınız kusurdur. Lütfen, aramızdan çıkın O'nu bize bırakın deniliyordu. *Hz Ka'b Peygamberimizi medh eden çok güzel bir cevap yazdı.Mekkeli müşrikler, Medinelileri tehdit edip şöyle yazdılar. Eğer düşmanımızı şehrinizden çıkarmaz veya öldürmezseniz, üzerine yürür, sizleri öldürür, kadınlarınızı hizmetimize alırız!.." diyerek tehdit ettiler*Medineli müşrikler, Abdullah bin Übey münafığının etrafında toplanıp, efendimize zarar verecekti Peygamberimize tüm gayretleriyle kenetlendiler. Geceleri sokağa çıkmadılar ve uyumadılar Eshab, silahlı olarak sabahlara kadar nöbet bekledi."*Eshab-ı kiram yekvücuttu tehlikeli hallerde tüm güçleri ile Müslüman kardeşlerine yardıma koşuyorlardı.*Bunların başında Peygamberimiz vardı. efendimiz, her güzel haslette önde olduğu gibi, cesarette de Eshabının en önündeydi*Gecenin hangi saatinde olursa olsun, bir feryad işitilince, Peygamberimiz, atı ile oraya yıldırım gibi yetişir, korkulacak bir şeyin olmadığını*Eshabına bildirir ve teskin ederdi.* |
|
02-23-2018, 09:42 | #62 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri Mescidi nebiinin inşası *efendimiz Medine'yi teşrif ettiklerinde ilk iş Eshabını yetiştirecek, cemaatla namaz kılacak bir mescid arzu ediyorlardı.*Cebrail aleyhisselam "Ya Resulallah! Allahü teâlâ sana, kendisi için taştan ve ker***ten bir mescid yapmanı emrediyor" dedi.**Habib-i ekrem devesi Kusva'nın Medinede çöktüğü yeri satın almak istedi Sahipleri; "Ya Resulallah! Biz, bedeli ancak cenab-ı Hak'tan bekleriz. Orayı Allah rızası için hediye ederiz" diyerek bağışlamayı arzu ettiler.*Efendimiz kabul buyurmayıp, ücretini ödedi*arsanın tesviyesi yapılıp düzeltildi, ker***ler kesilip taşlar çekildi Temele ilk taşı, Efendimiz, mübarek elleriyle koydular. Sonra sıra ile; "Ebu Bekir, Ömer, Osman, ve Ali, taşını taşımın yanına koysun" buyurdular.*Emirler uygulandı en Eshab-ı kiram mescidi bina etmek için "taşlarını koydular. *Mescidin yapılmasında, Peygamberimiz ve tüm Eshab dinlenmeden çalıştılar. Mübarek sırtlarında taş ve ker*** taşıdılar. Taş ile temeli yükseltip, üzerini ker***le ördüler.**efendimiz bir gün, ker*** yüklenmişti Eshab huzur-şerifte fevkalade bir edeble;Ya Resulallah! Kerpici taşımama müsaade edin dedi.*Hatem-ül-enbiya büyük bir nezaketle, sevab kazanmaya muhtaç olduğunu bildirip kerpici vermediler.*Mescid-i Nebi'nin inşasında en çok çalışan efendimizdi. En ağır kayaları yüklendi mübarek göğüsleri daraldı taşları taşırken yapılan işin kıymetini, kavuşulacak nimetleri müjdeleyerek Eshabını gayrete getirirdi.*Efendimizi gayretiyle Müslümanlar, büyük bir aşkla çalışıyordu Ammar bin Yaser, mescit taşlarının birini efendimiz, birini kendisi için götürürdü.*efendimiz Mübarek elleri ile hz Ammar'ın sırtını sığayıp Ey Sümeyye'nin oğlu! Senin iki, başkalarının bir ecri var" buyurdular. *Mescidin duvarları bitirildi ve üzeri örtüldü. efendimize ker***ten iki oda yapıldı.* üzerleri hurma kütüğü ve dalları ile örtüldü. Mescid odaları dokuza çoğaltıldı. Mescidin inşası bitince efendimiz, hz Zeyd'in evinden, kendisi için yapılan eve taşındılar...* Hurma kütüğü *efendimiz, Cuma günleri mescidi nebide Hannane ismindeki hurma kütüğüne dayanarak, hutbe irad ederdi.*Sonradan üç basamaklı bir minber yaptırdılar. efendimiz ve Eshab Cuma günü Mescid-i Nebi'de toplandı. Efendimiz, hutbe minberine çıktığında, eski kuru hurma kütüğü, hamile deve ağlayışını andıran bir sesle ağladı *Eshab-ı kiram, hayretle kütüğün sesini dinlediler. ses bir kesilmiyordu. Alemlerin efendisi minberden inip mübarek elleri ile kütüğü okşadılar. ağlama ve inleme kesildi. Kuru hurma kütüğünün, Peygamberimize olan muhabbetini ve aşkını gören Sahabiler, gözyaşlarını tutamadılar.*hz Enes Mescid bile onun sesinden sarsıldı", İbn-i Ebi "Hurma kütüğü, çatlayıp yerinden oynadı. efendimiz gelip mübarek elini üzerine koydu da sustu" demişlerdir.**efendimiz; "Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemin ederim ki, onu okşamasaydım, bana karşı hasret ve hüznünden dolayı kıyamete kadar ağlayacaktı" buyurdular.*aleyhisselam kuru hurma kütüğüne "İstersen seni bahçeye vereyim. budak sal ve eski haline gel. İstersen seni Cennet'e dikeyim Allahü teâlânın dostları meyvenden yesin" buyurdu.* *Hurma kütüğü efendimize, Beni Cennet'e dik benden Allahü teâlânın dostları yesin eskiyip çürümeyeceğim bir yerde olayım."*dedi *Hurma Ağacının konuşmasını, efendimizin yanındakiler duydu.*efendimiz, ona; senin İstediğini yapacağım diye mukabelede bulundu. Resulullah'ın emri ile hurma kütüğü gömüldü. |
|
02-23-2018, 09:43 | #63 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri *efendimiz ile hz sıddık ile hicret ettiklerinde çocuklarını Mekke'de bıraktılar Efendimiz, hz Hadice validemizin vefatından bir sene sonra hz Aişe ile Mekke'de söz kesti.Medine'yi şereflendirince, Hz. Aişe, annesi ve ve Resulullah'ın kerimelsi hz Zeyneb Medine'ye getirtildi.* *Hz Aişe validemiz, babası hz Ebu Bekir'in evinde ikamet etti.*Ebu Bekir, Server-i alem efendimize; Ya Resulallah! Ehlinle evlenmekten seni alıkoyan nedir? diyince Resulullah;*Mehirdir, buyurdu.Hz Ebu Bekir, Resulullah'a mehr gönderdi. Aişe validemizin düğünü oldu. efendimiz elli beş yaşında idi*Aişe validemiz, çok zeki ve kabiliyetliydi hadiseleri şiir halinde söyleyebilirlerdi. Öğrendiği ve ezberlediğini unutmazdı.akıllı, zeki, alime, edibe, afife ve saliha idi. Hafızası kuvvetliydi Eshab-ı kiram, ondan öğrenirdi. Ayet ile medh edildi.**efendimiz, Eshab-ını yetiştirmek, için, Mescid-i Nebi'de eşsiz sohbetler eder, Allahü teâlânın kendisine ihsan ettiği feyz ve bereketleri, kalblere akıtırdı.**efendimizin sohbetine katılmak şerefine nail olanlar, ilk sohbette kalblerinde büyük bir değişiklik hisseder ve yüksek ilahi marifetlere kavuşurlardı.*sohbetlerin bereketiyle Eshab-ı kiram, sevgili Peygamberimize,ve tüm sahabeyi canlarından çok severdi. Allahü teâlâ onları, ayet-i kerimelerle medhetmiştir.*Sahabe efendimizin huzur-ı şeriflerinde; başlarına kuş konmuş da, hareket edince uçacakmış gibi edebli ve dikkatli dururlardı.**Eshab-ı kiram peygamberlerden ve büyük meleklerden sonra mahlukatın en efdali ve en üstünüdür İlk ezan *Mescid-i Nebi inşa edildikten sonra,Müslümanları camiye davet edecek usül yoktu.*Sadece; "Essalatü Cami'a" denilirdi.efendimiz, Eshabına namaz vakitlerinde, müminlerin camiye nasıl davet edilmesi gerektiğini sordular.*Kimisi, çan çalalım; kimisi, Yahudiler gibi boru çalınsın. Kimisi de; "ateş yakalım" diyince efendimiz, hiç birini kabul etmedi. *Hz Zeyd ve hz Ömer, rüyada ezan gördüler. Peygamberimize Yeşil bir şal ve peştamal bağlamış, eline çan almış bir kişi gördüm. çanı satar mısın?" Namaz vakitlerini bildireceğim deyince, Ben daha hayırlısını öğreteyim" dedi kıbleye dönerek yüksek sesle; "Allahü ekber, Allahü ekber..." diye okumaya başladı.**Resulullah efendimiz;*Rüya haktır. O kelimeleri Bilal'e öğret, okusun!" buyurdular. Ve ezan ismi verildi.hz Bilal de, Mescid-i şerifin yüksek damına çıkarak, ilk ezanı, öğretilen kelimelerle okudu. Hz Ömer, ezan sesini işitince, efendimizin huzuruna geldi. Hz bilalin kelimelerini aynen rüyasında gördüğünü arz etti.Cuma suresi ezan nazil olup, vahy ile de bildirildi *Hz Bilal sabah namazında Peygamberimizin kapısında Es-salatü hayrun minennevm" diye iki defa seslendi efendimiz Bilal, bu ne güzel söz! Sabah ezanında söyle!" buyurdular.**Peygamberimizin vefatına kadar müezzinlik yapan Bilal-i Habeşi'nin, sesi gür, güzel ve tesirliydi.*O, ezana başlayınca, herkes aşk ve vecd içinde dinleyip, kendinden geçerdi. Ezan okurken herkesi ağlatırdı.*Eshab-ı kiramın, namaz vakitlerinde camiye ezan-ı şerif ile davet etmeleri, Medineli müşrikler ile Yahudilerin tuhafına gitti.*Ezanı alay ve eğlenceye alırlardı. Onların maskaralıklarına karşı, Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde "Onlar, namaza ezan ile davette bulunduğunuzda, oyun ve eğlence edinirler. onların aklı ermez bir kavimdirler buyurdu. (Maide suresi)*Eshabım gökteki yıldızlar gibidir* Sahabeler *Allahü teâlâ, Kur'an-ı kerimde sahabenin üstünlüklerini şöyle bildirdi"Siz ümmetlerin en iyisi, en hayırlısı oldunuz. İnsanların iyiliği için yaratıldınız. İyilik yapılmasını emreder, kötülükten nehy edersiniz...." (Al-i imran suresi: 110) *"İlk Müslümanlardan, Muhacir ve Ensarın öncülerinden ve bunların yolunda gidenlerden Allah razıdır bunlar da, Allahdan razıdırlar. Allahü teâlâ bunlar , Cennetler hazırladı. Cennetlerin altından nehirler akmaktadır. Ve Cennetlerde sonsuz olarak kalacaklardır." (Tövbe suresi) *aleyhisselam" Allahü teâlânın peygamberidir O ve Eshab-ı kiram kafirlere şiddetlidirler. birbirlerine karşı merhametli, ve yumuşaktırlar. Bunları rükuda ve secdede görürsünüz.**İnce bir filiz yerden çıkıp kalınlaştı yükseldi az ve kuvvetsiz oldukları halde, etrafa yayıldılar.*Her tarafı iman nuru ile doldurdular. Herkes filize nasıl büyüdü diyerek, şaşırdılar hal ve şanları dünyaya yayılıp, görenler hayret etti ve kafirler kızdılar." (Feth suresi) *efendimiz de hadislerde, Eshab-ı kiramın büyüklüğünü, şöyle bildirdi:*Eshabıma dil uzatmayınız.şanlarına yakışmayanı söylemeyiniz! Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemin ederim ki, Uhud dağı kadar altın sadaka verseniz Eshabımdan bir müd arpası kadar sevab alamaz."* *"Eshabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız kurtulursunuz."**"Eshabıma dil uzatmakta, Allahü teâlâdan korkunuz! Benden sonra onları kötüye hedef tutmayınız! kin bağlamayınız! Onları sevenler, beni severler. sevmiyenler, benide sevmezler. Onlara eziyyet edip gücendirenler, Allahü teâlâya eziyyet ederler bunun cezası ibretliktir gecikmez, verilir."* |
|
02-23-2018, 09:43 | #64 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri *efendimiz, Mescid-i Nebi'nin kuzey duvarında hurma dallarıyla gölgelik yaptırdı. Mekke'den hicret eden, bekar sahabilerin yatmalarını emir buyurdu.* Hiçbir geliri olmayan, iman ve aşktan başka sermayeleri bulunmayan sahabilerin sayıları on ila dört yüz arasında değişirdi.**sahabiler, efendimizden geri kalmaz. Gece-gündüz Kur'an-ı kerim okur ilim öğrenir hadis-i şerif hıfz eder günlerini oruçla geçirir ibadet ve taatten bir an ayrılmazlardı.*Sahabelikte yetişenler Müslüman kabilelere gönderilir Kur'an-ı kerimi ve sünnet-i şerifleri, din-i İslâm'ı öğretirlerdi. fazilet sahibi mübarek sahabiler, büyük bir irfan ordusuydu *efendimiz, ashabını çok sever, onlarla oturup sohbet ederler ve yemek yerlerdi. Efendimizin yanında kalanlara "Eshab-ı suffe" denirdi. *efendimiz Eshab-ı suffenin fakir olduklarını düşündü onlar gönül rahatlığı ile ibadet ediyorlardı. efendimiz merhamet buyurup, "Ey Suffe eshabı! müjdeler olsun! ümmetimden, sizin ibulunduğunuz zor şartlara razı kimse kalmış olursa, o, elbette arkadaşlarımdandır" buyurdular. *Efendimiz, seçkin Eshabının ihtiyaçlarını temin eder, sonra Ehl-i beytininkini giderirdi*Hüreyre hazretleri şöyle anlatır:Kendisinden başka ilah olmayan Allaha yemin ederim ki, açlıktan karnımı yere dayar, taşı karnıma bastırırdım.* O gün alemlere rahmet iki cihanın süsü, nur saçarak yanıma geldiler. Halime gülümsediler Ya Hüreyre! Benimle gel!.. " buyurdular.süt bardağını al, buyurdular. Süt çok azdı arkadaşlarım doyuncaya kadar içiyor, bardak eksilmiyor sütle doluyordu *bütün arkadaşlarım sütten içip doydular. Efendimiz gülümsediler ve; "Ya Hüreyre! Süt içmeyen bir ben bir de sen. Kaldın Haydi sen de iç!" buyurdular.*içtim. "Yine iç!" buyurdular. Anam-babam sana feda olsun ya Resulallah! Artık içemiyeceğim. Seni hak din ile gönderen Allahü teâlâya yemin ederim ki, doydum" dedim. bardağı ver" buyurdular. Allahü teâlâya hamd ve sena ettikten sonra, Besmeleyle sütü içtiler."* *Mescidde efendimizin Suffesine karşı, Medineli sahabiler, eşsiz bir muhabbet beslerlerdi.* Bir akşam, dermanı kalmayan Suffe, efendimize halini arz etti.*efendimiz, hane-i saadetlerine, yiyecek sordular. "Şu anda evde yiyecek sudan başka bir şey yok" cevabını alınca, Eshabına; "Kim şu açı misafir eder?" buyurdular.*Eshab-ı kiramdan Medineli biri, Anam-babam sana feda olsun ya Resulallah! Onu ağırlarım" dedi. Misafiriyle evine gidip hanımına; efendimizin misafirini ağırlayacak bir şeyler hazırla" dedi.*Hanımı; evimizde çocukların yiyeceğinden başka yok" dedi kocası çocukları uyut. Sonra yemeği getir" diyerek bir kişiye yetecek yemekle misafirinin odasına girdi.* *Sofraya misafirini buyur etti. Yiyormuş gibi yaparak, misafirin doymasını bekledi.ve çocukları ile aç sabahladılar. efendimiz Allahü teâlâ bu geceki hareketinizden hoşnud oldu" buyurarak Haşr suresini okudu ensar kendilerinde yoksulluk ve muhtaçlık olsa bile, Muhacirleri canlarından üstün tutarlar." buyurdu. *Eshab-ı kiramın en yükseklerinden hz ömer efendimizin hz Sıddik'a bir şey anlattığını gördü. dinledi. Bunu görenler çekindiler.*Ertesi gün, Ya Ömer! Resulullah dün size anlatıyordu. Söyle, biz de öğrenelim" Çünkü efendimiz "Benden duyduklarınızı, din kardeşlerinize de anlatınız! Birbirinize duyurunuz!" buyururdu.**Hz Ömer; hz Ebu Bekir, Kur'an-ı kerimden anlayamadığı ayet-i kerimeyi sormuş, Resulullah anlatıyordu. anlayamadım" dedi.*Çünkü, hazret-i Ebu Bekir'in yüksek derecesine göre anlatıyordu. efendimiz; "Ben peygamberlerin sonuncusuyum. Benden sonra peygamber gelmeyecektir. Eğer, benden sonra peygamber gelseydi, Ömer peygamber olurdu" buyurdu.**Hz ömer üstündü ancak hz Ebu Bekir'e anlatılan tefsiri anlayamadı. Ebu Bekir'in derecesi, ondan çok yüksekti. Cebrail as, Kur'an-ı kerimin manasını, , Resulullah'a sorardı. Resulullah, Kur'an-ı kerimin tefsirini Eshabına bildirmiştir. *Peygamberimiz, Medine'de Eshabına dini öğrettiği gibi, davalarada bakıyordu efendimiz, Eshabına, dinimizin emir ve yasaklarını anlatıyor, öğretiyordu. Din-i İslâm'ı herkesin anlayacağı şekilde anlatır, önemli bir hususu, üç defa tekrar ederdi.* |
|
02-23-2018, 09:44 | #65 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri *Hz. Ömer anlatır: Eshab-ı kiramlan birkaçımız, Resulullahın huzurunda ve hizmetindeydik Ay doğar gibi bir zat geldi Hiç birimiz tanımıyorduk. Resulullah'ın huzurunda oturdu.Ya*Resulallah İslâmiyeti,anlat" dedi.Resul-i ekrem buyurdu ki: "İslâm'ın şartlarından birincisi, "Kelime-i şehadettir getirmektir. *Kelime-i şehadet demek, "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resulüh" söylemektir. *Yerde ve gökte, allahu tealadan başka, ibadete layık yoktur. Hakiki mabud, ancak Allahü teâlâdır. O, vacib-ül-vücuddur. Her üstünlük O'ndadır. O'nda kusur yoktur. O'nun ismi Allah'tır" işte şehadet ve tevhid buna kalb ile kesin olarak inanmaktır*şehadet gül renkli, beyaz nur yüzlü, kara kaşlı ve kara gözlü, mübarek alnı güzel huylu, gölgesi yere düşmez ve tatlı sözlü, Arabistan'da Mekke'de doğduğu için Arab denilen, Haşimi evladından Abdullah'ın oğlu Muhammed adındaki zat-ı ali, Allahü teâlânın kulu ve resulü peygamberidir" demektir*İslam şehadettir Vaktinde namaz kılmaktır. Malın zekatını vermektir. Ramazan-ı şerifte her gün oruç tutmaktır. Gücü yetenin ömründe birkere hac etmesidir."**Ya Resulallah! İmanın ne olduğunu bildir" dedi. efendimiz de, imanın inanmak olduğunu şöyle bildirdi:Allahü teâlâya, meleklerine, kitaplarına, resullerine, ahıret gününe, kadere, hayır ve şerlerin Allahü teâlâdan olduğuna inanmaktır." *Ya Resulallah! İhsanın ne olduğunu bildir" dedi.* efendimiz; "Allahü teâlâya; görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Çünkü sen O'nu görmüyorsan da, O seni muhakkak görür" buyurdu.**Ya Resulallah! Kıyametten haber ver!" dedi.*aleyhisselam; "Bu mes'elede sorulan sorandan alim değildir" buyurdu O halde alametlerini bildir" dedi.*efendimiz, "Yalın ayak, çıplak, yoksul çobanların zengin olarak yüksek bina yapmakta yarış ettiklerini görmendir" buyurdu. *Resulullah, Ey Ömer! Soranın kim olduğunu biliyor musun? diye sordu O, Cibril idi. Sizlere dininizi öğretmek için geldi, buyurdular.Bu hadise hadis-i şerif kitaplarında "Cibril hadisi" olarak geçmektedir.* |
|
02-24-2018, 10:51 | #66 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri *Selman-ı Farisi'nin imanı*İslâmın nuru yayılmakta efendimizin mübarek ismi kalblerde yer tutmaktadır O'nun gelmesini hasretle bekleyen insaflı ve nasipli kimseler, Medinede* imanla şerefleniyorlardı.Bunlardan birisi de Selman-ı Farisi hazretleridir *Hz farisi Müslüman olmasını şöyle anlatır İran'ın İsfehan şehrinin Cey köyündenim. Babam köyün en zengini olup, arazimiz çoktu. Evin yegane çocuğu ve babamın sevgilisi idim.*Evden çıkmama izin vermezdi.*bana mecusiliği öğretti. Evde ateşe tapar, secde ederdik. *Babamın malı ve mülkü çoktu bana Yavrum öldüğüm zaman malların sahibi sen olacaksın, onun için, mallarını ve arazilerini tanı" derdi. "Peki" deyip bahçeleri dolaşırdı tarlaya gittiğimde, kiliseye rastladım.ibadet ediyorlardı.hayrette kaldım.*Çünkü ibadetimiz ateş yakıp, ona secde etmekten başka bir şey değildi.**Akşama kadar seyrettim. karanlık basdı. Onlara; dinin aslı nerededir?" deyince; "Şam'dadır" dediler.*Şam'a gidecek kervandan bahsettiler. eve gitmekte gecikince . babam, beni aramaya başlamış ve telaş içindeydiler *Babam; Seni aramadığımız yer kalmadı" dedi. Babacığım tarlalara çıkmıştım. bir kiliseye rastladım. İçeri girince* görmedikleri bir Allah'a iman ediyorlardı ibadetlerine şaştım kaldım. Akşama kadar onları seyrettim." dedim.**babam; "Ey oğlum! Onların yaptığı yanlış, babalarının ve dedelerinin dini, onların dininden daha doğrudur. Onların dini bozuktur. aldanma ve inanma!" dedi.*Gidip araştıracağım. Hangisi bozuk hangisi doğru karar vereceğim." dedim.*Babam, kızdı ve beni el ve ayaklarımdan* hapsetti. *Şam'a gidecek kervanı bekledim. hıristiyan rahiplerin, kervanını öğrendim. İplerimi çözüp kaçtım* kiliseye gittim.kervana katılarak Şam' Şam'da hıristiyan dininin en büyük alimini sordum. Ona hizmet edeceğimi söyleyip, Allahü teâlâyı tanıtmasını rica ettim.*Hz Farisi hak dini öğrenmek için Rahibe* hizmet etti Fakat bunun hak yol olmadığını anladı Rahip, fakirlere verilmek için getirilen sadaka, altın ve gümüşleri saklayıp , muhtaçlara vermedi. yedi küp altın* biriktirip. ölmüştü *Hz farisi şöyle anlatır:*Hıristiyanlar defin için toplandılar. Onlara Neden buna hürmet ediyorsunuz? hürmete layık değildir dedim.inanmadılar.*rahibin biriktirdiği altınları gösterdim. altını ve gümüşü çıkardılar, rahibin cesedine Bu, defne ve techize layık değildir" diyerek yere atıp taşla örttüler.* *Yerine başka bir rahip geçti.ilim sahibi zahid bir kimseydi , dünyaya ehemmiyet vermezdi. Ahirete talibdi* ahırete çalışır, gece-gündüz ibadet ederdi. Onu sevdim uzun zaman yanındaydım. Hizmetini severek yapdım. Birlikte ibadet ettik*Bir gün Ey efendim! Uzun zamandır yanınızdayım. Allahü teâlânın emirlerine itaat ediyor ve men ettiklerinden kaçıyorsunuz. Öldüğünüzde , ne yapayım ne tavsiye edersiniz?" diye sordum.* Cevap olarak; "Oğlum, Şam'da ıslah edecek kimse kalmadı. Kime gitsen ifsad eder. Musul'da bir zatı tavsiye ederim" dedi. Musul'a geçtim, Hizmete girdim o da hastalandı. Vefatı üzerine derhal Nusaybin'e gittim.* *Amuriye adlı Rum şehrinde bir rahibin hizmetine girdim ölümü yaklaştı. Şöyle dedi ahir zaman peygamberi yaklaştı. O, Arablardan çıkacak, vatanından hicret edip, taşlık içinde hurması çok bir şehre yerleşecek. Hediyeyi kabul eder sadakayı kabul etmez. İki omuzu arasında nübüvvet mührü vardır" diyince Arab diyarına gitmeye karar verdim.*Amuriye'de çalışıp, birkaç öküz ile koyun sahibi olmuştum. Beni Kelb kabilesi, Arab beldesine gidecekti. Onlara; sığır ve koyunlar sizin olsun, beni Arab vilayetine götürün!" deyince,* edip yanlarına aldılar. Daha sonra ihanet edip, köledir diyerek bir Yahudiye sattılar. *Yahudinin yerinde hurma bahçeleri vardı Ahir zaman peygamberinin hicret edeceği yer* burasıdır" diye düşündüm.Yahudiye hizmet ettim. Sonra beni amcasının oğluna sattı. O da* Medine'ye getirdi.*Medinede önceden yaşamış gibi ısındım.*ahir zaman peygamberine yaklaştığımı hissediyordum.* |
|
02-24-2018, 10:51 | #67 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri *Medine'ye ulaşan Selman-ı Farisi* Resulullahı arayışını şöyle anlatır:*Bir gün, hurma ağacına çıkmıştım Sahibim, Evs ve Hazrec kabileleri helak olsunlar.*Mekke'den* Kuba'ya geldi. Peygamber olduğunu söylüyor. kabileler de O'nu kabul edip dinine giriyorlar..." diye konuştular.sözleri işitince, Sahibim bana; "Neyine lazım, diyerek tokat vurdu.* *akşam olunca, Kuba'ya vardım. Resulullahın yanına girip; "Senin yanında fakirler vardır. hurmaları sadaka getirdim" dedim.*Resulullah, eshabına"Geliniz hurma yiyiniz" buyurdu. Fakat kendisi hiç yemedi.* İşte bu peygamberlik alametiydi*Efendimiz Sadaka kabul etmiyor" dedim.bir miktar hurma alıp, Resulullah'a getirdim. hediyedir" dedim.*Eshab ile birlikte yediler. "hurma yirmi beşdi. hurma çekirdekleri bin kadardı. efendimizin mucizesiyle hurma artmıştı. İşte bu peygamberlik alametiydi *Resulullah Cenaze defnediyorlardı. Nübüvvet mührünü görmeyi arzu ettiğim için iyice yaklaştım. muradımı anlayıp, gömleğini kaldırdı. Mübarek sırtında nübüvvet mührünü gördüm. öptüm ve ağladım.Kelime-i şehadeti söyleyerek Müslüman oldum.**Selman-ı Farisi, Müslüman olunca, köleliğe bir müddet devam etti. Peygamberimizin; "Kendini kölelikten kurtar ya Selman!" buyurması üzerine, sahibinden azadlık istedi Yahudi sahibine üç yüz hurma fidanı yetiştirip, kırk ukiye altın vermesi şartıyla kabul etti. *efendimiz* Eshabına; "Kardeşinize yardım ediniz" buyurdu. üç yüz hurma fidanı dikildi. Sonra da salman-ı farisinin tanımadığı biri altın verdi.* efendimiz "Bu altını al borcunu öde!" buyurdu.* *Selman ra "Ya Resulallah! altın Yahudinin istediği ağırlıkta değil" deyince, efendimiz altını mübarek diline sürdü. "Al bunu! Allahü teâlâ borcunu eda eder" buyurdu.*Selman altını sahibine verdi ve kölelikten kurtuldu.Eshab-ı Suffe arasına katıldı.* *efendimiz, Kur'an-ı kerimi öyle güzel, öyle tatlı ve tesirli okurdu ki, O'nu dinleyen gayri müslimler hayran kalırdı. O'nu dinleyerek Müslüman olurlardı *Hazret-i Bera anlatır yatsı namazından sonra efendimizi, Tin suresini okurken dinlemiştim. Öyle güzel okuyurdu ki, sesi ve okuyuşu O'ndan daha mükemmel olan kimse dinlemiş değildim." *Eshab-ı kiramda sesi çok güzel olan, Kur'an-ı okurken ağlayan ve ağlatanlar pek çoktu. Bunlardan birisi,Hudayr idi. Bir gece, atın yanında Bekara suresini okudu Okurken at ürktü. Ve kuraan sesiyle sakinleşti.**Kuraan okununca Gökyüzünde bulutlar kandil gibi parıldar ve parıldayan nurlar semaya yükselirdi *efendimiz buyurdu ki: "Onlar melekler kuraan okununca Senin sesine yaklaşmışlardı. okumaya devam etseydin, sabaha kadar seni dinlerler, insanlar da onları görür ve seyrederlerdi. Onlar, halkın gözlerinden gizlenmezlerdi." |
|
02-24-2018, 10:52 | #68 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri İbni seleme nasıl müslüman oldu *Peygamberimizin mübarek cemaline, aşık olanlardan, mübarek sözlerini ve okuduğu Kur'an-ı kerime hayran kalıp Müslüman olanlardan biri de Abdullah Selam hazretleridir. Tevrat ve İncil'i* bilen Selam, iman etmeden önce bir Yahudi alimi idi. *Abdullah selam ra Müslüman oluşunu şöyle anlatır:Ben Tevrat'ı babamdan okuyup öğrenmiştim. ahir zaman peygamberinin sıfatlarını alametlerini anlattı ve; O, Harun evladından gelirse tabi olurum; yoksa olmam!" dedi ve Resulullah'ın Medine'ye gelişinden önce öldü.*Resulullahın Mekke'de nübüvvetini işittiğimde O'nun sıfatlarını, ismini ve geleceğini biliyordum. O'nu gözleyip durdum.**Resulullah* Kubada* Avfoğullarının evinde misafirdi bahçemde yaş hurma toplarken, Nadir oğulları Arabların adamı geldi" diyince Beni bir titreme aldı Allahü ekber" diyerek tekbir getirdim. binti Haris, yaşlı bir kadındı. Tekbirimi işitince; "Allah elini boşa çıkarsın ve seni umduğuna kavuşturmasın. Vallahi sen, Musa bin İmran'ın geleceğine bundan fazla sevinmezdin!" diyerek bçıkıştı.**O, vallahi Musa bin İmran'ın kardeşidir ve O'nun gibi peygamberdir. O'nun yolundadır ve O'nun gönderildiği tevhid ile gönderilmiştir" Ey kardeşimin oğlu O, kıyamete yakın gönderileceği bildirilen peygamberdir" *efendimiz Medine'ye hicret ettiğinde onu görmek için halka karıştım. Mübarek cemalini, nurlu yüzünü görünce O'nun yüzü yalancı bir yüz olamaz dedim.* *Resulullah, insanlara İslâmiyeti anlatıyor, nasihatler veriyordu.işittiğim ilk hadis-i şerif şudur: Selamı yayın aç doyurun, sıla-i rahm yapıp* akrabaları ziyaret edin İnsanlar uykuda iken namaz kılın Böylece Cennet'e selametle girersiniz." *Fahr-i alem, beni tanıyıp, "Sen, Medine alimi İbn-i Selam mısın?" buyurdu. Ben de; "Evet" deyince, Peygamberimiz; "Yaklaş" buyurarak, şu suali sordu: "Ey Abdullah! Allahü teâlâ için söyle! Tevrat'ta benim vasıflarımı öğrenmedin mi?"* Ben de; "Allahü teâlânın sıfatları nelerdir, dedim. Cebrail aleyhisselam İhlas suresini indirdi.* efendimizin okuduğu sureyi işitince, ya Resulullah!* şehadet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilah yoktur. Sen O'nun kulu ve Resulüsün" diyerek şehadet getirip Müslüman oldum. *efendimiz, Yahudilere; "Abdullah bin*Selamı* sordu.*Yahudiler O bizim en yüksek alimimiz ve en büyük alimimizin de oğludur! dediler.*efendimiz, Yahudilere; o Müslüman olduysa, siz ne dersiniz?" diye sordu. Yahudiler; "Allah onu bundan korusun!" Dediler.*O sırada selem "Ey Yahudiler Allahü teâlâdan korkunuz! kabul ediniz. Allahü teâlâya yemin ederim ki, Tevrat'ta isminin ve sıfatlarının yazılı olduğu Allahü teâlânın resulü budur. şehadet ederim ki, Allahü teâlâdan başka ilah yoktur.* şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam O'nun kulu ve resulüdür" *Yahudiler; ibni selem için O bizim en kötümüzdür ve en kötümüzün oğludur!" diyerek* iftiralarda bulunup selemi kötülediler. selem Ya Resulallah! Ben onların zalim, yalancı, kötülükten çekinmeyen, iftiracı bir millet olduğunu haber vermemiş miydim? İşte hepsi ortaya çıktı! dedi*Resulullah Yahudilere; "Birinci şehadetiniz kafidir, ikincisi lüzumsuzdur" buyurdu. evime döndüm. Ailemi ve akrabalarımı*İslâmiyete davet ettim. hepsi Müslüman oldular.*bazı Yahudiler samimi olarak Müslüman oldular. bazı Yahudiler; "İslâmiyete yalnız şerlilerimiz inandı. onlar hayırlılarımızdan olsalardı, atalarının dinini bırakmazlardı" dediler.* |
|
02-24-2018, 10:52 | #69 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri Müslümanlarla yahudiler İlk yazılı antlaşma* *Hicretin birinci senesinde; Ensardan Zürare, Bera MuhacirlerdenMaz'un vefat etti. Kafirlerle savaşa izin verildi.*Medine'nin hava ve suyuna dayanamayan hz Ebu Bekir ile Bilal-i Habeşi sıtmaya tutuldular. Resulullah; "Ya*Rabbi! Mekke'yi sevdirdiğin gibi Medine'yi de sevdir ve bize bereket ve rızık ver" diye dua ettiler. Cenab-ı Hak duasını kabul buyurup, Muhacirlere Medine'yi sevdirdi. *Hicri birinci yılda efendimizin iştirak ettikleri Ebva, Veddan gazaları yapılmıştır. İkinci yılın başlarında;* Buvat, Safevan, Züluşeyre seferleri olmuş* savaş vuku bulmamıştır. Mekkeli müşrikler boş durmayıp, efendimize, Mekke'de yapamadıklarını Medine'de yapmaya kalkışmışlardır*Mekkeli müşrikler Medineli müşriklere tehdit mektupları gönderdikleri* Medine'deki Yahudi kabilelerini de tehdit ettiler Yahudiler, efendimizin huzurunda sulha geldik. antlaşma yapalım* birbirimize zararımız olmasın" dediler.*Peygamberimizle onlarla elli beş maddelik, Müslümanların ilk yazılı antlaşmasını yaptılar *Efendimizle medine yahudilerinin yaptığı antlaşma* şöyledir:antlaşma; Resulullah tarafından Mekkeli ve Medineli Müslümanlarla, onlara tabi olanlar ve* beraber savaşanlar arasında yazılan bir belgedir. Şüphesiz bunlar diğer ayrı bir cemaattir. - Her kabile, esirlerinin akçelerini ortaklaşa ödeyeceklerdir.*Müslümanlar, karışıklık çıkaranlara, evlatları bile olsa, cephe alacaklardır.Yahudilerden Müslümanlara tabi olanlar, herhangi zulme uğramayacak ve onlara yardım edilecektir. Yahudiler, kendi dininin icablarını yerine getirecektir.*Hiçbir kimse,* kötülük etmeyecek, zulme uğrayana yardım edilecektir. Medine Vadisi, dokunulmaz bölgedir.Mekkeli müşrikler ve onlara yardım edenler himaye edilmeyeceklerdir. Medine'ye hücum edenlere karşı, Müslümanlar ile Yahudiler yardımlaşacaklardır.Yahudiler, Müslümanlara iyi davranacak* kin tutmayacak düşmanlıkta bulunmayacaklardı.* *efendimizin hicretinden önce, Medine'de Hazrec kabilesinin reisi Abdullah Medine'ye hükümdar seçilecekti.*Akabe biatları, ve hicret hadisesiyle Evs ve Hazrec kabileleri Müslüman olunca, Abdullah ın hükümdarlığı gerçekleşmedi.* *Abdullah efendimiz ve Eshab-ı kirama, diş biliyor, düşmanlığını gösteremiyordu münafıklar zümresini teşekkül ettirdi.*Müslümanların* İslâm dinine girdiklerini söylüyor, ve alay ediyorlardı. Gizliden gizliye nifak tohumları ekip ve fitne çıkardılar Fahr-i alem efendimizin mübarek sözlerini değiştirdiler *Düşmanlıklarını saklıyan Yahudiler, efendimizle* antlaşdılar. gruplar halinde geldiler. çok zor sorular sordular. Aldıkları cevaplardan O'nun, hak peygamber olduğunu anladılar. inad ve kıskançlıkla iman etmediler. Peygamberimiz; "Bana Yahudi alimlerinden on kişi iman etmiş olsaydı, Yahudilerin hepsi iman ederlerdi" buyurdular.**efendimizin mahzun olmasını, Allahü teâlâ şu ayet-i kerimesiyle teselli eyledi:*Ey Habibim! Kalbleriyle inanmadıkları halde, ağızlarıyla inandık diyenler küfür içinde koşuşanlar, seni mahzun etmesin. Onlar, durmadan casusluk edenlerdir. Kelimeleri a değiştirirler.**Eğer size fetva verilirse, kabul edin, verilmezse sakının" derler. Allahü teâlâ, kimin fitneye düşmesini dilerse, sen, Allahü teâlânın iradesini önlemeye muktedir olamazsın.*Onlar öyle kimselerdir ki, Allahü teâlâ, onların kalblerini temizlemek dilememiştir. Onlara, dünyada hakir ve perişanlık; ahırette de pek büyük bir azab vardır." (Maide suresi: 41)*Yapılan antlaşma sebebiyle, sahabe Yahudilerle dostluk kurmuşlardı.*Allahü teâlâ, onları* bundan men ederek buyurdu ki:*Ey iman edenler! Din kardeşlerinizden başkasını dost edinmeyin. Onlar fenalık yapmakda, fesat çıkarmakda kusur etmezler ve sıkıntıyı arzu ederler. kin ve düşmanlıkları, ağızlarından dökülmüştür. Kalblerindeki düşmanlık büyüktür. düşmanlık ayetlerini açıkladık, eğer düşünür anlarsanız..." (Al-i İmran suresi) *Mekkeli müşrikler, Medine'deki müşrikleri münafıkları, Yahudileri ve Medine kabilelerini tahrik ve tehdid ediyorlardı.*İslâmın nurunu söndürmeye çalışıyorlar, Peygamberimizin mübarek vücudunu ortadan kaldırmanın yollarını arıyorlardı.* *Münafıkların ve müşriklerin, sinsi düşmanlığına rağmen,* efendimiz hep barış, istiyordu. Fakat müşrikler düşmanlıkta ısrarlıydı Eshab-ı kiram düşmana karşı çıkmayı arzu ediyor ve; "Ya Rabbi! Bizim için, senin yolunda, müşriklerle mücadele etmekten kıymetlisi yoktur. Kureyşli müşrikler* Habibini Peygamberi yalanladılar ve Mekke'den çıkardılar savaşa müsaade et!.." diye dua ediyorlardı.**efendimiz Allahü teâlânın emriyle hareket ediyordu.*beklenen izin çıktı. vahiyde şöyle buyuruluyordu: Size karşı harp açanlarla,* Allahü teâlânın yolunda çarpışın. haddi aşmayın Muhakkak ki, Allahü teâlâ aşırı gidenleri sevmez.* *Onlar sizi Mekke'den çıkardıkları gibi, siz de onları çıkarın. Onların şirk ve fitneleri, öldürmekten kötüdür. Mescid-i Haram'da sizinle çarpışmadıkça, siz de harp etmeyin. Fakat, onlar sizi* öldürürlerse, siz de onları öldürün. Kafirlerin cezası böyledir. *onlar,*Allahü teâlâyı inkardan ve muharebeden vazgeçerlerse, siz de bırakın. muhakkak ki, Allahü teâlâ mağfiret ve merhamet edicidir." (Bekara suresi)*"Şirk fitnesinden eser kalmayıncaya din yalnız Allahü teâlânın oluncaya ve yalnız Allahü teâlâya ibadet edilinceye kadar, müşriklerle harp edin. Şirkten vaz geçerlerse, zulüm yoktur düşmanlık ve ceza ancak zalimler üzerinedir.(Bekara suresi) |
|
02-24-2018, 10:53 | #70 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri Seriyyelerin kurulması *Fahr-i Kainat efendimiz, Medine'nin asayişini korumak, ve düşmanların durumunu kontrol etmek için seriyyeler kurdu* Medine'de nöbet tutma usulünü koyarak emniyet tedbirleri aldı. *Müşrikleri, ticari ve iktisadi yönden zayıf düşürmek lazımdı. Bunun için Suriye ticaret yollarını kesmeliydiler .müşrik kervanının Medineden* geçmekteydi Peygamberimiz, seferi emretti süvarilerinin başına hazret-i Hamza'yı kumandan verdi . Allahü teâlâdan korkmayı, emri altındakilere* iyilik* buyurdu*Efendimiz "Allahü teâlânın yolunda, Allahü teâlânın ismini anarak gazaya çıkınız! Allahü teâlâyı tanımayanlarla çarpışınız..." buyurdular. *Hazret-i Hamza emrindeki birliklerle üç yüz süvarilik müşrik kervanına harekete etti müşrik ve müminlerin müttefiki Mecdi az olduğunu göz önüne alıp yenileceklerini düşündü. Müslüman devletinin ilelebet devamını umarak iki tarafı çarpışmaktan vazgeçirdi.**hazret-i Hamza ve arkadaşları Medine'ye savaşmadan döndüler. efendimiz* memnuniyetini bildirerek; "İyi ve doğru bir iş yapılmıştır" buyurdular.**Müslümanlara, savaş izni çıkınca, seriyyelerin, arkası kesilmedi. Ubeyde hazretlerinin emrine altmış veya seksen asker verilerek, Rabig'e gönderildi. Müşrikler, kaçtılar *efendimiz Kureyş müşriklerini gözetlemede Nahle'ye seriyyesine* Ubeyde Cerrah hazretlerini kumandan yapmayı istediler.*Ubeyde emri alınca, Peygamberimizden uzak kalmanın acısıyla ağladı. Resulullah, onun yerine Abdullah Cahş hazretlerini emir tayin ettiler. ilk ganimet *Abdullah Cahş, İslâmiyeti heyecanla yaşayan zatlardandı. Müslüman olduğu zaman, kafirlerin tüm* işkencelerine iman gücü ile karşı koymuş, eza ve cefalara metanetle katlanmıştı.*efendimiz, onun için Açlığa ve susuzluğa en çok dayanan ve katlananınızdır" buyurmuştu. *Abdullah bin Cahş,efendimizin şehidler için verdiği müjdeleri duyarak, şehadete can atmış. Harplerde en önde kahramanca çarpışmıştı*Hazret-i Cahş anlatır:*aleyhisselam yatsı namazını kılınca, yanıma gel. Silahın yanında olsun. Seni bir tarafa göndereceğim" buyurdu. Sabah olunca, mescide gittim. Kılıcım, yayım, oklarım ve çantam üzerimde, kalkanım da yanımda idi.aleyhisselamı bekliyordum. Muhacirlerle geldi Seni kumandan tayin ettim" buyurarak mektup verdi. "Git mektubda yazılanlara göre hareket et" buyurdu.**Ya Resulallah! Hangi tarafa gideyim?" diye sordum. "Necdiye yolunu tut. Rekiye, kuyusuna yönel!" buyurdu. Abdullah Cahş, Nahle seferine memur edildiği zaman, kendisine ilk defa, Emir-ül-mü'minin sıfatı verildi.İslâmda ilk defa bu isimle anılan emir, odur. *Hz cahş* efendimizin mektubunu açtı Bismillahirrahmanirrahim. mektubu gözden geçirdiğinde,* Nahle vadisine kadar, Allahü teâlânın ismi ve bereketiyle gidersin. Arkadaşlarından hiç birini, zorlamayasın! Nahle vadisindeki Kureyşilerin kervanını bize bildiresin" yazılıydı.*Emir-ül-mü'minin hz Cahş, İşittim ve itaat ettim. Allahü teâlânın ve sevgili Resulünün emrini yerine getireceğim" diyordu*Arkadaşları Allahü teâlâya, Resulullaha ve sana itaat edicileriz. Nereye istersen, Allahü teâlânın bereketi üzere yürü" diye cevap verdiler. *Hz cahş Nahle'ye vardı Kureyş kafilesi geçiyordu. Mücahidler, kafileyi* İslâma davet ettiler.ve savaşarak* Galip geldiler Müşriklerin malını aldılar Abdullah Cahş, ganimet mallarının beşte birini efendimize ayırdı. Bu, ilk ganimetti |
|