02-24-2018, 10:53 | #71 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Medine devri Mescid-i Kıbleteyn* *Sevgili Peygamberimiz, Medine-i münevvereye hicret edeli on yedi ay olmuştu. Şimdiye kadar hep Kudüs-i şerifteki Beyt-i Makdis'e dönerek namazlarını kılarlardı.**Medine Yahudilerle doluydu ve. Onların da kıblesi Kudüstü... Ne acaib iştir! Dini bizden ayrı, fakat kıblesi bizim gibi!" sözleri efendimize geldi. kalb-i şerifleri incindi.**Cebrail aleyhisselama efendimizEy Cebrail! Allahü teâlânın, yüzümü, Yahudilerin kıblesinden Kabe'ye çevirmesini arzu ediyorum."*Cebrail aleyhisselam Ben, bir kulum. Bunu, Allahü teâlâdan niyaz et dedi *Bekara suresinin 144. ayet-i kerimesi nazil oldu. Buyuruldu ki:Ey Habibim! Vahyin gelmesi için yüzünün semaya çevrildiğini görüyoruz. biz seni, razı olacağın bir kıbleye çevireceğiz. yüzünü Mescid-i Haram a döndür. Ey mü'minler* nerede olursanız yüzünüzü namazlarda o tarafa çeviriniz. *Şüphe yok ki, kendilerine kitap verilenler, kıble çevrilişinin, Rableri tarafından hak olduğunu bilirler. Allahü teâlâ onların yapacaklarından gafil değildir."* *Bir gün Ümmü Bişr'in evinde öğle namazı kılınıyordu. Allahın Resulü önde, arkalarında vecde dalmış saf saf Sahabiler...vardı Namazın iki rekatı kılınmıştı... tüm insanlığın imamı 3. Rek'ata ayağa kalktı gelen emirle Resulullah ağır ağır istikamet değiştirip,kabe istikametine durdular.**Kıble değişikliği* her tarafta duyuldu. Karalamak için Yahudiler ve* münafıklar iftiralarla ortaya çıkdılar:Önce bir yöne sonra başka yöne, bu ne demek? "Eğer bizim kıblemizde kalsaydı, kitaplarımızda haber verilen peygamber O'dur derdik"*dediler*Müşrikler ve münafıklar kendileri sözlerine inanmıyorlardı Maksatları zihinleri karıştırmaktı... onlar da biliyordu ki, Resulullah kitaplarında bildirilen Peygamberdi.* kabul etmediler.* kendilerinden omayan bir peygamberi..* hazmedemediler.*Kıble değişince Eshab sordu:Ey Allahın Resulü bu zamana kadar kıldığımız namazlar ne olacak?Cevap ayet-i kerimeymle geldi Allah sizin imanınızı zayi etmez!"namazın kılındığı mescide Mescid-i kıbleteyn,iki kıbleli mescid" denildi. Resulullah Kuba da ilk mescidin mihrabını mübarek elleriyle yeniden yaptı ve mescidin duvarlarını değiştirdi. |
|
02-24-2018, 10:54 | #72 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı *Müşriklerle savaşa izin çıkınca , Resulullahın birliklerinin, harekatlarda başarılı olması, müşrikleri korkuttu.kervanlar, askerlerle sefere çıkıyordu.* Hicretin ikinci yılında, Mekkeli müşrikler her aileden sermaye alıp, bin develik bir kervanı Şam'a gönderdiler. Başlarında Süfyan vardı ve Müslüman olmamıştı.**Müşrik Kervanında kırk muhafız vazifelendirmişti. Mallar satılınca silah satın alacaklar ve Müslümanlarla savaşacaklardı efendimiz, müşriklerin kervanını haber alınca, keşif için, Muhacirleri vazifelendirdi.*Küfür ehlinin, silah ve malları alınırsa, Müslümanlara zararları dokunmaz ve dirençleri kırılırdı. efendimiz, Talha ile Zeyd hazretlerini, kervanın üzerine gönderdi Hz Osman ve altı kişiye Medine'de kalmalarını emir buyurdular. *Muhacirlerden ve Ensardan üç yüz beş sahabi Ramazan-ı şerifin on ikinci günü Bedir mevkiine yürüdüler. Sayıları, vazifeli ve Medine'de kalanlarla birlikte 313 kişiydi*sefere çıkmak için yetişen gençler, ve kadınlar efendimize yalvarıyorlardı. Resulullahın huzurunda "Anam babam sana feda olsun ya Resulallah! sizinle gelmek istiyorum. Yaralıların yaralarını sarar, hastaların hizmetini görürüm. Allahü teâlâ şehidlik nasib eder!" diyordu *Habibullah evinde Kur'an-ı kerim oku. Şüphesiz ki, Allahü teâlâ şehidliği nasib eder" buyurmuştur. *Ebi Vakkas ra. Bedirdeki sefer hazırlığını şöyle anlatır:*Kardeşim Umeyr'in saklandığını gördüm. on altı yaşında idi. 'Sana ne oldu ki, gizleniyorsun?' dedim.*efendimizin beni de küçük görüp geri çevirmesinden korkuyorum. gazaya katılıp, Allahü teâlânın şehidlik nasib etmesini arzu ediyorum, dedi.*efendimiz kardeşime geri dön' buyurdular. kardeşim ağladı. Merhamet deryası* Habib-i gözyaşına dayanamayıp, müsaade ettiler." *Bedirde Alemlerin efendisinin sancağını; Mus'ab Mu'az ve hz Ali taşıyorlardı. Eshab-ı kiramın yanlarınd iki at ve yetmiş deve vardı. nöbetleşerek biniyorlardı.**Eshab aleyhisselamın yürümeyip deve üzerinde gitmesi için; "Canımız sana feda ya Resulallah! deveden inmeyiniz. Yüksek zatınızın yerine biz yürürüz" diyerek yalvarıyorlardı. Fakat Kainatın sultanı, kendisini farklı görmeyip;*Siz, yürümekte benden kuvvetli olmadığınız gibi, ecir ve mükafat hususunda da ben sizden müstagni ve ihtiyaçsız değilim" buyurdular.*efendimiz ve yüce Eshabı, çölde kavurucu bir sıcak altında Bedir istikametine yürüyorlardı. oruçluydular. Eshab-ı kiram, İslâmiyet'i yaymak için, pek çok sıkıntılara katlandı efendimizin peşinden aşk ve şevkle gidiyorlardı...*Çünkü Allahü teâlânın ve Resulünün rızası şehitlik ve Cennet vardı... *Peygamberimiz, Eshabının hallerine bakıp;*Allahım! Onlar, yayadırlar. Sen, onlara binek hayvanı ver! Allahım! Onlar açık ve çıplaktırlar. Sen, onları giydir! Allahım! Onlar açdırlar, onları doyur!*Fakirdirler, fadl-ı kereminle onları zengin eyle!" diye dua buyurdular.*efendimiz ve mübarek ordusu, şiddetli sıcak altında Bedir'e ilerlerken, müşriklerin Şam kervanı Bedir'e yaklaşmıştı.*efendimizin, kervan üzerine gönderdiği iki sahabi, kervanın iki gün içinde Bedir'e geleceğini öğrenip, sür'atle efendimizin yanına döndüler.**Kervandakiler, Müslüman casuslarından haberiniz var mıdır?" diye sordular. Süfyan, yerdeki deve pisliklerini ezdi ve içindeki yem çekirdeklerini gördü Bunlar Medine yemleridir. o iki adam Müslümanların casuslarıdır" dedi. *Müslümanların çok yakınlardaydı müşrikler büyük bir korkuya kapıldı. Kervanlarından endişeye düşerek, gece-gündüz yürüyüp, Kızıldeniz sahilinden Mekke'ye gittiler Gıfari isminde birini, Mekke'ye haberci gönderdiler gıffarı Mekke'ye gelince gömleğini yırttı. İmdaaat! İmdat!.. Ey Kureyşliler! Yetişin!.. Kervanınıza, Ebu Süfyana mallarınıza, Muhammed ve Eshabı saldırdılar. yetişin kervanı kurtarın diye feryad etti *Mekkeliler, Yedi yüz develi, yüz atlı süvari ve yüz elli piyade toparladılar. Leheb'e; "Haydi sen de katıl!" dediklerinde, korkusundan hastalığını bahane etti. Yerine, Hişam'ı bedel olarak gönderdi. Ümeyye harbe hazırlanmakta gevşekti efendimizin; "Eshabım, Ümeyye'yi katleder" buyurmuştu. O eshabdan korkuyordu. Cehil'in onu korkaklıkla itham etmesiyle savaşa gitmek mecburiyetinde kaldı. |
|
02-27-2018, 09:18 | #73 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı *Fahr-i alem efendimiz, Ordusu ile Bedir'e ilerlerken, Eshabının kendisine bağlılığına çok sevindi.Haydi, yürüyünüz! Allahü teâlânın lütfu ile şad olunuz. Vallahi, şimdi Kureyş kavminin harp meydanında vurulup düşecekleri yerlere bakıyor, onları görüyorum!" buyurarak, müjde verdi. *Eshab-ı kiram aşk ile efendimizin peşinden yürüdüler.Bedirde Cuma gecesi idi. Hz Ali ve arkadaşları kuyu başına gittiler. Kureyş'in devecileri kaçtılar. Hacacoğullarının kölesi Eslem, ve *Sa'idoğullarının kölesi Ebu Yesar yakalanıp efendimizin huzuruna getirildiler , Resulullah sordu:- Kureyşliler nerededir?- kum tepesinin arkasında - Kaç kişiler- Bilmeyiz.- Günde on deve kesiyorlar?- Kureyş eşrafından - Utbe, Şeybe, Haris bin Amr, Ebü'l-Bühteri, Hakim bin Huzam, Ebu Cehil, Ümeyye bin Halef...var?efendimiz, Eshabına dönüp; "Mekke ehli, ciğerparelerini size feda etti" buyurdular.**Efendimiz Kureyş'ten geri dönen oldu mu diye sordu Beni Zühre'den Ahnes bin Ebi Şerik geri döndü.O, doğru yolda değilken, ahıret, Allahü teâlâ ve kitap bilmezken; Beni Zührelere doğru yolu göstermiştir... *Kan dökülmemesi için efendimiz, hazret-i Ömer'i, Kureyşlilere gönderdi. Hattab onlara Ey inatçı kavim! aleyhisselam buyurur ki: "Herkes vazgeçsin. Selametle dönsün. sizden başkası ile çarpışmak, bana, sizinle çarpışmaktan daha makbuldür!.." dedi.**Kureyş müşriklerinden Huzam ileri çıkıp; "Ey Kureyşliler! Muhammed size insaflı davrandı. İstediğini yapmazsanız, yemin ederim ki, size hiç insaf etmez!.." dedi.Cehil, Huzama kızarak Bunu kabul etmeyiz Müslümanlardan intikam almadıkça, geri dönmeyiz. kimse, kervanımıza taarruz edemesin!.." dedi ve barış yollarını kapadı. Hazret-i Ömer geri döndü.*Kureyşliler barışa yanaşmayınca savaş artık kaçınılmaz olmuştu. *efendimiz ve şanlı Eshabı, Bedir'e müşriklerden önce gelip, kuyulara indiler.*efendimiz, Eshabına karargah yerini sordu. otuz üç yaşındaki Münzir, "Ya Resulallah! Burası, Allahü teâlânın size karargah için emrettiği yer midir diye sual eyledi.* efendimiz harp tedbiri burası seçildi" buyurdu. *Habbab Şu Kureyşlilerin konacağı kuyuda tatlı ve bol su var. konalım. kuyuları kapatalım. havuzun içini su ile dolduralım. Düşmanla çarpışırken, susadıkça havuzumuzdan su içeriz. Düşman ise su bulamaz ve perişan olur" dedi.Cebrail aleyhisselam Ey Habbab! Doğrudur buyurdular ve efendimizle bedirle kuyuları kapatıp, büyük bir havuz yaptılar. *hz Mu'az, efendimizin huzur-ı şeriflerinde Ya Resulallah! sana, hurma dallarından, oturacağınız bir gölgelik yapalım mı?" dedi Fahr-i alem memnun oldular dua buyurdular. Derhal bir gölgelik yapıldı.*Peygamberlerin Sultanı, şerefli Eshabıyla harp sahasını gezdi. İnşaallah, yarın sabah filanın vurulup düşeceği yer şurasıdır! buyurarak mübarek elleriyle Kureyşli müşriklerin öldürüleceği yerleri gösterdiler.*hazret-i Ömer müşriklerden her birinin, Resul-i ekremin mübarek elini koyduğu yerde öldürüldüğünü gördüm. Ne birazcık ileride, ne de geride idiler" demiştir.*Alemlerin efendisi, Eshab-ı kiramı üç gruba ayırdı. Muhacir sancağını Mus'aba Hazreclilerinkini Münzir'e verdiler. sancakları toplandılar. orduyu saf haline geçirip, nizama soktu.saftan ileri çıkan Sevad bin Gaziyye'nin göğsüne, çubuk ile dokundular Hizaya gel, ya Sevad!" buyurdular.**Sevad ; "Ya Resulallah! Elinizdeki çubuk canımı acıttı. Ben de size çubukla dokunmak isterim" dedi. Efendimiz"Haydi, kısas et ve hakkını al" buyurdular. Sevad, Habib-i ekremin mübarek göğsünü öptü. Bugün,*Allahü teâlânın emriyle ecelimin geldiğini görüyorum. bu son dakikalarda, mübarek vücudunuza dudaklarımın değmesini arzu ettim" dedi.efendimiz de Sevad'a dua buyurdular.* *Bedir Savaşının son hazırlıklarıydı Ordusunun sağ kanadına kahraman mücahid Zübeyr sol kanadına Mikdad kumanda edecekti.efendimiz, şerefli Eshabıyla, savaş istişaresi buyurdular.* *Asım elinde yayı ve oku ile Ya Resulallah Kureyşliler yüz metre yaklaştıklarında, ok atışına tutalım. taş atımına geldiklerinde, taş atalım. Mızrağa yaklaştıklarında kırılıncaya kadar mızraklarımızla mücadele edelim. Sonra da kılıçlarımızı sıyırıp çarpışalım!" diyerek reyini bildirdi.*efendimiz Eshabına şu talimatı verdi: Hatlarınızı bırakmadan Bir yere kımıldamadan sebat edin emir vermedikçe harbe başlamayın Oklarınızı,yaklaşmadan israf etmeyin Düşman, kalkanını açtığında ok atın Düşman sokulunca taş atın mızrak kullanın Düşmanla göğüs göğüse gelindiğinde kılıçlarınızla çarpışınız..."*Eshabı kirama istirahat verildi. Allahü teâlânın hikmetiyle derin bir uykuya daldılar ki, göz kapaklarını kaldıracak halde değildiler.*efendimiz hurma dallarıyla yapılan gölgeliğe çekildiklerinde, hz Ebu Bekir, ve Sa'd kılıçlarıyla nöbet tuttular.* Peygamberimiz mübarek elleriyle Allahü teâlâya;*"Ya Rabbi! Sen şu bir avuç cemaati helak edersen, artık sana yer yüzünde hiç ibadet olunmaz..." diyerek yalvarmaya başladı.Ve hazin dua sabaha kadar devam etti...*Mübarek İslâm ordusunun karargahı kumluktu. güçlük çekiliyor ve ayaklar kuma gömülüyordu. Allahü teâlânın İhsanı,*efendimizin duasıyla bereket yağmuru yağdı Derelerde taştı Su kapları dolduruldu, zemin, sertleşti. Müşrikler çamur ve sel içinde kaldılar. |
|
02-27-2018, 09:19 | #74 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı *efendimiz Eshabını namaza kaldırdı cihad ve şehidliğin faziletiyle savaşa teşvik eylediler "Muhakkak ki, Allahü teâlâ, hakkı emreder. Allah teâlânın rızası için yapılmayan amel kabul edilmez... Rabbimizin rahmetini ve magfiretini emrini yerine getirip imtihanı kazanınız*O'nun vaadi hak, sözü gerçek, cezası şiddetlidir. Ben ve siz, Hayy ve Kayyum olan Allahü teâlâya bağlıyız. O'na sığındık, tutunduk, dayandık. En son dönüşümüz O'nadır. Allahü teâlâ, beni ve bütün Müslümanları bağışlasın!.." buyurdular.**Allah, sabredenlerledir*Ramazan-ı şerifin on yedisinde Cuma gününün güneşi doğdu... Biraz sonra tarihin en amansız, en nisbetsiz, en mühim, en büyük savaşı başlayacaktı...**Bir tarafta Fahr-i alem ve canlarını feda etmekten zerre çekinmeyen bir avuç şerefli Eshabı, diğer tarafta islâmı boğmak, Allahü teâlânın habibi olmakla şereflenen peygamberi yok etmek için toplanan azgın ve taşkın kafirler güruhu...**Ne yazık ki, kafirler gurubunda Resul-i ekremin akrabaları da bulunuyordu. Onlar da sevgili yeğenleri ile çarpışmak için Bedir'e gelmişlerdi. *efendimiz, ordusunun gözden geçirip, talimatları tekrarladılar. Kureyş müşrikleri Bedir vadisine doğru akmaya başladılar.*üzeri zırhlarla kaplı idi. Büyük bir gurur ve kibirle islama hücum ettiler efendimiz, mübarek ellerini kaldırarak cenab-ı Hakk'a yalvardı;**"Ya Rabbi! Kureyş müşrikleri gurur ve kibirleri ile geliyor!.. Sana meydan okuyor, Peygamberini yalanlıyor Ey Allahım! yardım ve zafer vaadini yerine getirmeni istiyorum!.. Allahım! Eğer şu bir avuç Müslümanın helakini diliyorsan, sana ibadet eden bulunmayacaktır!.."*Efendimiz yardım dileyerek Allahü teâlâya yalvarıyordu. efendimizin, hazin ve içleri parçalayan yalvarışı, ridasının mübarek omuzundan düşmesine kadar devam etti.**Efendimizin içli yakarışına dayanamayan hz Ebu Bekir, mübarek ridayı büyük bir hürmetle yerden kaldırıp, efendimizin mübarek omuzuna koyarken;Canım sana feda olsun ya Resulallah! Bu kadar yalvarmanız yetişir!.. Rabbine duada ısrar buyurdunuz! Muhakkak ki, Allahü teâlâ, sana vaad ettiği zaferi yakında verecektir" diye teselli eyledi.*alemlerin efendisi şu ayet-i kerimeleri okudu Bedir'deki topluluk, muhakkak bozulup hezimete uğrayacak arkalarını dönüp kaçacaklar. onların azab vakti, kıyamettedir.*O vaktin azabı müthiş acıdır" (Kamer suresi)*Sevgili Peygamberimiz, ordusuna ve Şanlı Eshabına, şu ayet-i kerimeleri okudular Ey iman edenler! düşman topluluğu ile karşılaştığınızda sebat edin ve Allahü teâlâyı çok zirkredin ki kurtulasınız... Sabır ve sebat gösteriniz.*Allahü teâlâ sabredenlerle beraberdir" (Enfal suresi: 45,46)* *Toplu olarak düşman ile yapılan ilk savaş bedir savaşıdır Savaş başlamak üzereydi. Heyecan son haddine gelmişti.*efendimizin işareti bekleniyordu *Eshab-ı kiram, efendimizin; "Allahü teâlâyı çok zikredin..." mealindeki ayet-i kerimeyi okumasıyla Allahü ekber!..*Allahü ekber!..." demeye ve zafer için cenab-ı Hakk'a yalvarmaya başladılar.* *Arapların adetinde İki ordu savaşmadan önce, yiğitler meydana çıkar, karşılıklı çarpışırlardı. savaşma hiddeti ve arzusu çoğalır, savaşa ısınılırdı Müşriklerden Hadrami bu kaideyi çiğneyerek, İslâm ordusuna ok attı. Muhacirlerden Mihca şehid olup, mübarek ruhu*Cennete yükseldi.* *Peygamberlerin efendisi ilk şehid için; "Mihca, şehidlerin efendisidir" buyurarak müjde verdi. *Eshab-ı kiram yerinde duramaz haldeydi Efendimizden emir gelmeden harekette bulunamıyorlardı.içleri birer volkan gibi kaynıyordu müşrik ordusundan azılı İslâm düşmanları Utbe, kardeşi Şeybe ve oğlu Velid Mücahidlere "İçinizde bizimle çarpışabilecek var mıdır?" diye bağırdılar. *Eshab-ı kiramdan, hz Huzeyfe, babası Utbe'ye karşı çarpışmaya ilerledi, Alemlerin sultanı Sen dur buyurdular.Medineli mücahidlerden Afra Hatun'un oğulları; Mu'az ve Mu'avvez, Abdullah Revaha Utbe, Şeybe ve Velid'in karşılarına dikildiler.*Ellerinde kılıç bekliyorlardı.*Müşrikler; "Siz kimsiniz?" sizlerle işimiz yok! Bize*Abdülmuttaliboğullarıyla çarpışmak isteriz" Ya Muhammed! karşımıza, kavmimizden dengimiz olanları çıkar!" diye bağırdılar.*efendimiz, Ey*Haşimoğulları! Kalkınız! Allahü teâlânın nurunu, batıl dinleriyle söndürmek isteyenlerle Hak yolunda çarpışınız Allahü teâlâ Peygamberinizi de bunun için göndermiştir Kalk, ya Ubeyde! Kalk, ya Hamza! Kalk, ya Ali!" buyurdular.*Allahü teâlânın aslanları Hamza, Ali ve Ubeyde miğferleriyle meydana yürüdüler. müşrikler; "Siz kimsiniz dengimiz iseniz çarpışırız" dediler.*Ben Hamza Ben Ali Ben Ubeyde'yim!" diye cevap verince, müşrikler; "Sizler bizim gibi şerefli kimselersiniz. Sizinle çarpışmayı kabul ettik" dediler.*Kahraman İslâm mücahidleri, müşrikleri, imana davet ettilerse de, kabul etmediler. kılıçlarını sıyırıp müşriklerin üzerine saldırdılar. Hz Hamza ve hz Ali, Utbe ve Velid kafirlerini bir hamlede öldürdüler. Hz Ubeyde, Şeybe'yi. Şeybe de, Ubeyde'yi yaraladı.*Hamza ve Ali, Ubeyde'nin yardımına yetişip, Şeybe'yi öldürdüler. *Hz Ubeydenin mübarek ayak bileğinden, kanlar akıyordu. O, hiç aldırış etmeden, "Canım sana feda olsun ya Resulallah! Ben ölürsem şehid miyim?" diye sual etti.efendimiz Evet, sen şehidsin" buyurarak cennetlik olduğunu müjdelediler.* *Bedirde üç mühim adamını kaybeden müşrikler, şaşkına döndüler.*Kara olsun yüzleri* |
|
02-27-2018, 09:19 | #75 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı *Resulullahın, kahraman Eshabı,müşrikleri kılıçlarıyla cezalandırmak için sabırsızlanıyordu. efendimiz mübarek dilinden şu duayı tekrarlıyordu "Allahım! vaadini yerine getir!.. Allahım! Şu bir avuç İslâm cemaatini helak edersen sana yeryüzünde* ibadet edecek kimse kalmaz!.."*müşrik saflarında, Kureyş'in en cesaretli ve keskin ok atıcılarından hz Ebu Bekir'in Müslüman olmayan oğlu Abdurrahman meydana er diledi.Mücahidlerin saflarından ilk Müslüman ve Sıddık peygamberlerden sonra en üstün insan, kahraman Ebu Bekir'di!.. Oğluyla savaşmak için ileri atılmıştı. *Alemlerin efendisi Ya Eba*Bekir! Bilmez misin sen benim, gören gözüm, işiten kulağım yerindesin!.." buyurarak oğluyla çarpışmaktan men etti.*hz Sıddık, oğluna; "Ey habis! Bana olan münasebetin nerede kaldı?" demekten kendini alamadı*peygamberlerin sultanı Habib-i ekrem bir avuç kum aldı kumları düşmana savurdu "Kara olsun yüzleri!.. Allahım! Kalblerine korku Sal, ayaklarına titreme ver!" buyurdu ve Eshabına dönüp; "Hücuma kalkınız!.. Saldırınız!.." emrini verdiler.**Eshab, verilen talimatla Allahü ekber!.. Allahü ekber!.." nidalarıyla ok atıyor, taşları hedeflerini buluyor , mızraklar müşriklerin zırhlarını deliyordu *Allahü teâlânın aslanları hazret-i Ali, hazret-i Ömer, Zübeyr Ebi Vakkas, Ebu Dücane, Abdullah bin Cahş müşrik saflarına bir ucundan girip bir ucundan çıkıyor kafirleri şaşkına çeviriyorlardı.**Her biri geçilmez birer kale olmuştu. "Allahü ekber!.." Allahü ekber!.." sadaları alemi dolduruyor, Allahü teâlânın şanının büyüklüğü, kafirlerin beyinlerine balyoz gibi indiriliyordu. Peygamber efendimiz; "Ya Hayyu! Ya Kayyum!" diye, Allahü teâlâya yalvarıyordu.* *Hazret-i Ali; "Bedir'de hepimizin en cesaretlisi, en kahramanı Resul aleyhisselamdı. Müşrik saflarına en yakın olan O idi. Sıkıştığımız zaman O'na sığınırdık" demiştir. *Hz Ali, bir müşrikle çarpışıyordu. Müşrik, kılıcını hz Ali'ye sallamış, kılıç kalkana saplanmıştı. Hz.Ali Zülfikarını, müşrikin zırhlı vücuduna salladı , omuzundan göğsüne doğru zırhıyla birlikte biçtiği sırada başı üzerinden bir kılıç parladı müşrikin kellesi miğferiyle beraber yere düştü.**Hz. Ali amcası hz Hamza'yı iki kılıçla çarpışır gördü. Peygamberimiz, Eshabının yiğitçe çarpıştığını gördükçe; "Onlar, Allahü teâlânın yeryüzündeki aslanlarıdır" buyurarak, onları takdir ediyordu.*efendimizin yanıbaşında çarpışan hz Ukaşe'nin kılıcı kırıldı. Peygamberimiz, bir sopa uzattı Ukaşe ra sopayı alınca Peygamberimizin mucizesi olarak; sopa uzun kuvvetli ve keskin bir kılıç oluverdi. Harbin sonuna kadar bu kılıçla müşrikler öldürüldü.Savaş tüm şiddetiyle devam ediyordu...**Alemlerin efendisi savaşıyor, ve şu mübarek hadis-i şerifini söylüyordu:*Varlığım kudret elinde bulunan Allahü teâlâya yemin ederim ki, cenab-ı Hakk'ın rızasıyla, sabır ve sebatla çarpışanları, arkalarına dönmeden ilerlerken öldürülenleri, Hak teâlâ, muhakkak Cennetine koyacaktır."*Efendimizin mübarek sözünü işiten Umeyr Ne güzel! Ne güzel! Demek, Cennet için şehidlikten başkası lazım değilmiş" diyerek, hücumlarını daha da sıklaştırdı. düşmanla vuruşuyor, ve "Allahü teâlâya maddi azıkla değil, Hakk korkusu, ahıret ameli, cihadda sabır ve sebatla gidilir. Bunun dışındaki azıklar şüphesiz biter ve tükenir!.." diyordu. Ve şehid oluncaya kadar çarpışıyordu *Muharebe şiddetlenmişti!.. Bir sahabeye üç müşrik saldırıyordu. Her birine kılıç yetiştiren şanlı Eshab-ı hiçbir şey yıldıramıyordu. "Allahü ekber! Allahü ekber!.." sesiyle güçleniyor, düşmana saldırmaktan usanmıyorlardı. *müşriklerin hücumu şiddetlendi. Eshab zora düştü.efendimiz, hazret-i Ebu Bekir ile Allahü teâlâya Ya vahiy geldi. buyruluyordu ki: Rabbinizden yardım ve zafer istiyordunuz O size; ben arka arkaya bin melaike ile imdad ediyorum" diye duanızı kabul buyurmuştu." (Enfal suresi)*efendimiz, ayağa kalktılar ve; "Müjde ya Eba Bekir! Allahü teâlânın yardımı yetişti! Cebrail Kum tepelerinde, atının dizginini tutmuş, silahlanmış emir bekliyor" buyurdu.*Enfal suresinde cenab-ı Hak, meleklere buyurmuştu ki: Rabbin meleklere Müslümanlara nusret ve yardımda sizinleyim.Haydi mü'minlere nusret müjdesiyle kalblerine sebat ilham ediniz. şimdi kafirlere dehşet ve korku salıvereceğim.* *Vurun onların boyunlarının üstüne, vurun her bir parmaklarına mafsallarının hepsine onlar, Allahü teâlâya ve Resulüne karşı geldiler. Kim* Allahü teâlâ ve Resulune karşı gelirse, Allahü teâlânın azabına uğrar cezası çok çetindir!" (Enfal suresi) |
|
02-27-2018, 09:20 | #76 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı *Cebrail, Mikail ve İsrafil aleyhimüsselam, biner melekle Peygamberimizle; saf tuttular Cebrail başına sarı bir sarık sarmıştı. meleklerin başlarında beyaz sarık vardı. beyaz atlara binmişlerdi.*efendimiz, Eshabına; "Melekler, alametli ve nişanlıdırlar. Siz de kendinize alamet ve nişan yapınız!" buyurdular. Zübeyr başına sarı, kırmızı bezi sarık sardılar. Hz Ali, beyaz tuğ, hz Hamza da, göğsüne deve kuşu kanadı taktı. *Meleklerin harbe girmeleri ile durum değişti...* Eshab kafire kılıç sallamadan, kafirin başı, gövdesinden yere düşüyordu. efendimizin safında tanınmayan kimseler müşriklerle çarpışıyordu *Meleklerin yardımıyla harbin durumu değişti... Hazret-i Sehl anlatır: "Bedir gazasında, müşrike kılıcımız dokunmadan, kelleleri bedenlerinden ayrılıp yere yuvarlandığını görüyorduk!.. *Şavaş, hızla Müslümanların lehine değişti Müşrikler, şaşırdı Kafirlerin sancaktarı Umeyr esir edildi. *Kumandan Cahil Kureyşlileri cesaretlendirmek için şiirler söyleyerek, askerin moralini düzeltiyordu. Genç bir delikanlı gibi saldırıp Anam beni bugünlere doğurdu!.." diyerek böğürüyor, gençleri teşvik ediyordu.*Müşriklerden Sa'id, baştan ayağa zırhlıydı Sadece gözleri görünüyordu. Atının üzerinde Ben, Ebu*Zatülkeriş'im! Ben Ebu Zatülkeriş'im!" yani ben büyük karınlıyım, karın babasıyım diyerek müslümanlara meydan okuyordu.**Kahraman mücahid Zübeyr bin Avvam, müşrik ubeydeyi nişanladı Allahü ekber!" deyip savurdu. Hedefini bulan mızrak, onu atından yere düşürdü. Hz.Zübeyr, yanına vardığında, Ubeyd ölmüştü. Ayağını, yanağına basıp, olanca kuvvetiyle çektiği mızrağı zor çıktı, eğilmişti.*Hazret-i Zübeyr'in, Bedir harbindeki kahramanlığı çok büyüktü. Vücudunda yaralanmadık yer yoktu oğlu Urve; babam üç kılıç darbesi almıştı. biri boynunda idi. Yara derin bir iz bırakmıştı ki, içine parmağımı sokabiliyordum" demiştir *Abdurrahman Avf Kureyşlilerle çarpışıyor, yaralarına ve akan kanlara aldırmadan, herkesi deviriyordu. Hz Abdurrahman kimse kalmamıştı. Sağımda Ensardan iki delikanlı gözüme ilişti. Ben kuvvetlisi Ey amca! Cehil'i tanır mısın!" diye sordu.* tanırım" dedim ne yapacaksın?" diye sorunca; "Resulullah'a sövermiş. Allahü teâlâya yemin ederim ki, onu görürsem, öldürünceye veya ölünceye kadar onlan savaşacağım" dedi. *Cahil Kureyş askeri içinde ileri geri dönüyordu Ey gençler! Öteye beriye telaşla giden şu şahıs, Ebu Cehil'dir" deyince, kılıçlarına sarıldılar ve çarpışdılar.gençler, Afra Hatun'un çocuklarıydı *Eshab-ı kiramın kahramanlarından Mu'az Cehil'in yanına sokuldu. Cehil'in bacağına kılıcını çaldı. Cehil'in bacağı yere düştü. babasının imdadına yetişen Müşrik İkrime, hz Mu'az ile çarpıştı Mu'az ve Mu'avvez kardeşler şahin gibi ileri atıldı Önlerine geleni devirerek Cahil'e Kılıçlarıyla öldü zannedinceye kadar vurdular.**Hazret-i Mu'az Bedir'de İkrime ile yaptığı çarpışmada yaralanmıştı. Mübarek eli bileğinden kesilmiş, eli deride sallanıp kalmıştı. Çarpışmaya kendini kaptıran Mu'az ın eliyle oyalanacak, tedavi zamanı yoktu. Kesik eli deride sallanırken bile kahramanca çarpışıyordu.**Bu görülecek bir manzara idi... Hazret-i Mu'az 'ın eli kopacak haldeydi bir müddet böyle vuruştuktan sonra, hareket kabiliyeti azaldı Buna sebep, kesik eli idi. Onu derhal ayağının altına alarak koparıp attı... *azılı İslâm düşmanlarından, Kureyş'in en gözde pehlivanı Hüveylid, durmadan bağırıyor, müşrik sürüsünü galeyana getiriyordu.**efendimiz, Allah'ım Hüveylid'e karşı bana yardımcı ol!" buyurarak dua etmişti. Allahü teâlânın aslanı hazret-i*Ali, Nevfel müşrikinin üzerine atıldı. Şiddetle kılıcını indirdi. Öyle vurmuştu ki bacakları zırhlarla kaplı olduğu halde ikisi birden kesildi. kılıcını boynuna çalıp, başını gövdesinden kopardı.*Bilal-i Habeşi'yi kızgın kumlara yatırıp, göğsüne kocaman kayaları koyan Ümeyye müşriklerin en azılılarındandı.efendimize işkence yapmak için her fırsatı değerlendiren İslâm düşmanı Bedir vadisinde, müşrikleri toparluyor, İslâm'ın nurunu söndürmeye çabalıyordu.**hz Bilal, yalın kılıç ümeyyenin yanına yaklaştı Ey küfrün başı Ümeyye Sen kurtulursan ben kurtulmayayım!" deyip "Ey Ensari kardeşler! Yetişin, küfrün başı burada!" der demez, Eshab-ı kiram, Ümeyye'nin etrafını sarıp, öldürdüler.*Müşrik ordusunda, abaş kalmamıştı. ne yapacaklarını bilmiyor, kaçıyorlardı Küfrün kalesi yıkılmıştı. Şanlı Eshab Müşrikleri esir aldı. efendimizin amcası Abbas esirler arasındaydı. Zafer inananlarındı... *efendimiz, şanlı Eshabına; Hüveylid hakkında bilgisi olan var mı?" buyurdular. Hazret-i Ali Ya*Resulallah! Onu ben öldürdüm" dedi. Peygamberimiz; "Allahü ekber!" diyerek tekbir getirdiler ve; "Allahü teâlâ, onun hakkındaki duamı kabul eyledi" buyurdular.*Ümeyye öldürüldüğünde efendimiz sevindiler ve; "Elhamdülillah! Allahü teâlâya şükürler olsun, Rabbim kulunu tasdik etti, dinini üstün kıldı" buyurdular. |
|
02-28-2018, 08:26 | #77 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı *Resul-i ekrem bedir savaşında Ebu Cehil i "Arayınız, ona sözüm var. onu tanımazsanız dizindeki yaraya bakınız. Bir gün ben ve o,* ziyafetde idik. Ben ondan büyük idim. onu ittim. Dizleri üzerine düştü. Dizi yaralandı yaranın izi dizinden kaybolmadı buyurdu.**Abdullah ibni Mes'ud, Cehil'i aramaya gitti. Onu buldu Cehil sen misin?" dedi. Boynuna ayağını bastı.*Sakalından çekti ve: "Ey Allahü teâlânın düşmanı! Allahü teâlâ seni hor ve hakir etti dedi.*Rabbimin azabına kavuştunuz mu**Bedir'de yaralanan Cehl,* İbn-i Mes'ud'a " Sen zafer ve galebenin hangi tarafta olduğunu haber ver" dedi. "Zafer,*Allah ve Resulünün tarafındadır" dedi. *Hz.* Mesud, Cehl'in miğferini* çıkarırken; "Ey* Cehl! Seni öldüreceğim" dedi. Cehl; "Sen kavminin ulusunu öldürenlerin ilki değilsin. senin beni öldürmen bana ağır gelecek. boynumu göğsüme yakın kes başım heybetli görünsün!" diyen cehil küfrünün, gurur ve kibrinin ne derecede olduğunu gösterdi.*İbn-i Mes'ud, Cehl'in başını kendi kılıcıyla kesemeyince, Cehl'in kılıcıyla kesti silahını, zırhını, miğferini, başını getirip, efendimizin önüne koydu. "Anam-babam sana feda olsun ya Resulallah! Bu, Allahü teâlânın düşmanı Ebu Cehl'in başıdır" dedi.* *Peygamberimiz;"O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur" buyurdu. *Efendimiz Eshabıyla bedirde Cehl'in ölüsünün yanına kadar gittiler. Allahü teâlâya hamd olsun ki, seni zelil ve hakir kıldı. Ey Allah düşmanı! Sen ümmetin Fir'avn'ı idin" buyurdu. Sonra da; "Ya Rabbi! vaadini yerine getirdin" diyerek Allahü teâlâya şükrettiler.*Bedir savaşında efendimiz, yaralı Eshab-ıın yaralarını sardırdı. Şehid olanları tesbit ettirdi. Muhacirlerden altı, Ensardan sekiz on dört şehid verilmişti. mübarek ruhları Cennet'e uçtu İslâm'ın nurunu söndürmeye uğraşan müşriklerden, yetmiş kişi öldürüldü ve esir alındı.*efendimiz, bedir zaferini müjdelemeye Revaha ve Zeydi Medine'ye gönderdi.şehidlerin cenaze namazını kıldırdı ve defnetti Müşrik cesedleri kör bir kuyuya, ve çukurlara atıldı*Alemlerin efendisi, şerefli Eshabıyla kör kuyudakilere Ey kuyuya atılanlar müşrikler Ey Utbe Ey Ümeyye Ey Ebu Cehl Sizler, Peygamberinize kötü bir kavim idiniz. beni yalanladınız, şehrimden, çıkardınız. benimle harb ettiniz, Rabbimin, azabına kavuştunuz mu? *Efendimiz buyurdu beni doğruladılar. kapılarını açıp, bağırlarına bastılar.* yardım ettiler. Rabbimin, Rabbimin vaad ettiği zafere kavuştum" buyurdular. *Hazret-i Ömer; Ya Resulallah Leşlere mi söylüyorsunuz?" diye sual ettiler. efendimiz; "Beni hak peygamber gönderen Rabbim hakkı için söylüyorum ki, siz beni onlardan daha çok işitmiyorsunuz. Fakat cevap veremezler" buyurdular. *Müşrikler, harb meydanından canlarını kurtarmak için kaçtılar hiçbir şeyi götüremediler tüm ganimet. Müslümanların eline geçti.*efendimiz, ganimeti Bedir harbindeki Eshabına paylaştırdı ve zafer haberi Medine'ye ulaştı**efendimizin şairi Revaha Medine'ye ulaşıp, Bedir'de zaferi şu şiirle duyuruyordu.Ey Ensar cemaati! Size müjdelerim ki, Sağ ve selamettedir, Allah'ın Peygamberi. Müşrikler öldürüldü ve esir edildi Var esirler içinde, çok şöhretli kişiler. Rebia ve Hacac'ın oğulları bittamam, Öldürüldü hem Bedir'de, Ebu Cehl Amr bin Hişam" diyerek yüksek sesle zaferi müjdeliyordu.* *Hazret-i Asım "Ey İbn-i Revaha! Söylediğin gerçek mi?" diye sordu. Revaha; "Evet, vallahi gerçektir! İnşaallah, yarın Resulullah ellerinden bağlanmış esirlerle birlikte gelecektir!" buyurdu.*sevgili Peygamberimizin kızı hz Rukayye vefat etmişti. Efendisi hz Osman, cenaze namazını kıldırdı üzüntü üzerine gelen* bedir zaferi insanları ferahlattı*efendimiz Eshabıyla Bedir zaferini ihsan eden Allahü teâlâya hamd edip, şükür secdesine kapandı Medine-i münevvereye doğru esirlerle birlikte yola çıktılar. |
|
02-28-2018, 08:26 | #78 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı *Bedirdeki zafer müjdesini* Revaha verdi Zeyd ve Harise Bedir gazasında olanları ve* şehidleri anlatdı. Medine'de kalan çocuklar, kadınlar, vazifeliler zafere çok sevindi. efendimizi karşılamaya çıktılar.*Şehid olanların içinde Süraka da vardı. Sürakanın annesi oğlunun şehid olduğunu öğrenmişti. validemiz aleyhisselam gelmedikçe oğluma ağlamam. Resule sual ederim. oğlum Cennet'te ise hiç ağlamam. eğer Cehennem'de ise, gözlerimden yaş yerine kanlar dökerim" demişti.*Peygamberimiz, mübarek Eshab-ı kiramıyla Medine'ye teşrif ettiler, Rebi hatun Anam-babam sana feda olsun ya Resulallah!*Oğlum Harise'ye muhabbetimi bilirsin. Acaba şehid olup Cennet'e girmiş midir? böyle ise, sabredeyim. Yok değilse, gözümden kanlı yaşlar dökeyim" dedi.**Habib-i ekrem Ey Ümmü Harise Senin oğlun bir değil, birden çok Cennet'tedir. Onun yeri Firdevs'tir" buyurarak müjde verdiler. Rebi validemiz Artık oğlum için ağlamam" dedi.* *Kainatın sultanı, bir kap su istedi Merhamet buyurup mübarek elini suya sokup suyu hz* Harise'nin annesine içirdiler.*suyu, onların başlarına ve yüzlerine sürdüler. O günden sonra Rebi ve kızının yüzleri nurlu idi. Ömürleri uzun oldu. *Kainatın efendisi, Medine'ye getirilen esirlere, iyi muameleyi emir buyurdu Esirler hakkında, vahiy gelmemişti.*efendimiz, esirlerin, fidyesini mal varlığına göre, tesbit etdi. Parası olmayanlardan okuma yazma bilenler, Medine'de* on kişiye okuma ve yazma öğretecek, ve Mekke'ye gidebileceklerdi. *Bedir Esirleri arasında efendimizin amcası Abbas da vardı.*Efendimiz ona; "Ey Abbas* kardeşinin oğlu Akil in kurtulmalık akçesini ödeyiniz. Çünkü sen, zenginsin" buyurdu.*Hz Abbas Ya Resulallah Ben Müslümanım. Kureyşliler beni zorla Bedir'e getirdiler" dedi. Resulullah; "Senin Müslümanlığını Allahü teâlâ bilir.*Doğru söylüyorsan, Allahü teâlâ elbette ecrini verir. Fakat görünüş itibariyle aleyhimizdesin. Bunun için, kurtulmalık akçeni ödemen lazımdır" buyurdu.**Hz. Abbas, "Ya Resulallah! Yanımda ganimet olarak 800 dirhemden başka servetim yok" efendimiz; "Ya Abbas altınları niçin söylemiyorsun?" Hani Ümm-ül-Fadl'a verdiğin altınlar! Onları verirken yanınızda kimse yoktu. Sen, Fadl'a; başıma ne geleceğini bilemiyorum. Eğer dönemezsem, şu kadarı senindir, dediğin altınlar" buyurdu.*Hazret-i Abbas şaşırdı Yemin ederim ki, altınları verirken kimse yoktu. efendimiz; "Allahü teâlâ haber verdi" buyurdu.Hz. Abbas ; "Senin, Allahü teâlânın resulü olduğuna ve doğruluğa şehadet ederim" deyip şehadet getirdi. *Müslüman olunca,* efendimiz hazret-i Abbas'ı Mekke'de vazifelendirdi. Müslümanları korumasını, İslâmiyet'e düşman olanlarla ilgili haberleri göndermesini emir buyurdu. *Bedir gazasında hezimete uğrayan Kureyş'e fidye ile esirlerin alınabileceği bildirildi.hicretten önce Peygamberlerin efendisine işkencelerde bulunan Haris ve aleyhisselama Kabe'de* mübarek sırtına deve işkembesi koyan alçak Ukbe öldürüldü.**azılı İslâm düşmanları öldürülünce, efendimiz, Allahü teâlâya hamd ettiler.Vallahi Allahü teâlâyı, resulünü ve Kur'an-ı kerimi inkar eden, peygamberini işkenceden işkenceye uğratan senin kadar kötü bir kimse bilmiyorum" buyurdular.*Esirlere Sahabe çok iyi muamele edip, onları yiyeceklerine ortak ettiler. *Mus'ab bin Umeyr'in kardeşi Ebu Aziz esirler esirlere gösterilen muameleyi şöyle anlattı Medineli bir Müslümanın evinde esir idim. çok iyi davranıyorlar, yiyeceklerini ve ekmeğini veriyor, kendisi sadece hurma yemek mecburiyetinde kalıyordu eline bir ekmek geçse, getirip verirdi. Utandığımdan geri verirdim.**esirlerden Yezid anlattı: "Müslümanlar Bedir'den Medine'ye gelirken, esirleri hayvanlara bindirdi kendileri yaya yürüdü İşte insanlık bu... Esirlerine böyle muamele eden başka bir kavim gelmiş midir?*Vallahi onlar meleklerdir* |
|
02-28-2018, 08:27 | #79 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı 1 *Müşriklerin Bedir'de hezimete uğrayıp, perişan* vaziyette savaşdan kaçmaları, Mekke'de büyük bir şaşkınlık meydana getirdi. Hiç beklemedikleri, hiç akıllarından geçmeyen bir netice ortaya çıkmıştı.* *Bedirdeki yenilgiyi Harpten kaçan Süfyan şöyle* anlattı Müslümanlarla karşılaşınca,elimiz kolumuz bağlı idi. Bizi öldürüp esir ettiler. Yemin ederim ki, yer ile gök arasında kır atlar üzerinde beyazlara bürünmüşlerle karşılaştık. Onlara ne dayanabilir, ne de karşı durabilirdik 2 *İslâmın ilk zamanlarında Müslüman olan ancak müşriklerden çekinen Hz. Abbas'ın kölesi Ebu Rafi' sevincinden her şeyi unuttu ve; bedirde savaşanlar Vallahi meleklerdir" deyiverdi.**Leheb, şiddetle rafi ra. vurdu ve yere çarptı. Hz Abbas'ın hanımı Ümmü Fadl dayanamadı. direklerden birini alıp; "Kimsesi yok diye onu güçsüz gördün değil mi?" diyerek, şiddetle* Leheb'e vurdu.**Müşrik Leheb'in başı yarıldı. Kanlar akti zelil, hakir ve horlanmıştı Allahü teâlâ ona, kara kızıl denen bir hastalık verdi.*öldü. Oğulları defnetmeden bıraktılar.**Herkes, Leheb'in hastalığından* ta'undan kaçar gibi kaçıyor ve iğreniyordu.Kureyş'ten biri, Leheb'in oğullarına; utanmıyor musunuz? Babanızı, kokuncaya kadar bıraktınız. onu gömüp kaybedin" dedi.*Oğulları Biz ondaki hastalıktan korkuyoruz!" Dediler adam Siz gidin ben geliyorum, size yardımcı olacağım" dedi.*Lehebin leşini, ücraya bıraktılar. taş attılar. Leheb sonsuz azab ve ateşler içerisinde Cehennem çukuruna girdi 3.Bedir zaferi, Müslümanları büyük bir sevince garketti. Müşrikler büyük bir üzüntü ve hüsrana düştü*Habeşistan meliki Resulullahın brdirde muzaffer olduğunu işitince, Eshab-ı kirama Allahü teâlâya hamdolsun ki,*Resulünü Bedir'de muzaffer edip, zafer ihsan eyledi" diyerek müjde verdi. hediye ve ikramlarda bulundu.* |
|
02-28-2018, 08:27 | #80 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı 1 Bedir'de esir edilen Kureyşliler arasında halid bin velidin kardeşlerinden* Velid bin Velid de vardı. Onu Hz. Cahş esir almıştı. Velid'in kardeşleri Hişam ile Müslüman olmayan Halid bin Velid Medine'ye geldiler. Cahş onu fidyesiz* bırakmak istemedi. *Kardeşleri Halid ve Hişam kabul etmedi. efendimiz, babalarının silah ve techizatının verilmesini teklif etti.*babalarının yüz dinar kıymetindeki kılıcı, zırhı ve miğferi karşılığında anlaştılar. Velid'i esaretten kurtarıp, Mekke'ye yola çıktılar. *Velid, Mekke yolunda Medine'ye dört mil mesafedeki Zü'l-Huleyfe'de efendimizin yanına geldi. İman edip, Eshab-ı kiramdan oldu.* 2 Bedir'de esir alınıp* Müslüman olan* halid bin velidin kardeşi Velid Mekke'ye kardeşlerinin yanına gitti. Halid Madem, Müslüman olacaktın. fidyesi ödemeden olsaydın? Babamızdan kalanı çıkardın. Niçin böyle yaptın?" diye sorunca;*Kureyşlilerin "Esarete dayanamayıp Müslüman oldu" demelerinden korktum" cevabını verdi. 3 kardeşleri hz velidi hapsettiler.*Hz.Velid iman ettiği için senelerce hapis yattı. İslamın* azılı düşmanlarından amcası Hişam ile müşrik akrabalarından zulüm ve işkence gördü. *efendimiz, müşrik zulmüne uğrayan Ebi Rebia ile Seleme bin Hişam ve Velid için şöyle dua ettiler: "İlahi! Velid Seleme Rebia'yı ve mü'minleri kurtar. İlahi, Mudar'ı Kureyş'i müşrikleri beter eyle Bu yılları onlara Yusuf'un yıllarına benzet."**Hz.Velid, efendimizin duasının bereketiyle bağlı bulunduğu yerden kaçtı. Medine-i münevverede Peygamberimize kavuştu. Habibullah Rebia ile Selemeyi sordu onlar ayaklarından birbirlerine bağlı olup, şiddetli azab ve işkence altındaydılar *Kainatın sultanı,* çok üzülüp, müminleri kurtarma çareleri aradı. Kimin kurtarabileceğini sordu senelerce işkence altında kalan* Velid, büyük bir cesaret ve aşkla; "Ya Resulallah! Onları ben kurtarırım, sana getiririm" diye cevap verdi.* *Rebia ile hişam ra tavansız bir binada hapisti.* Hz.Velid ölümü göze alarak büyük bir cesaretle duvardan inip, arkadaşlarına vardı.**İman etmekten başka suçları olmayan mazlumlar müşriklerce taşa bağlanıp; çöl havasının yakıcı sıcağında, her türlü zulme uğratılıyordu*Velid, mübarek kardeşlerini kurtarıp, devesine bindirdi. yayan ve* yalın ayak Medine-i münevvereye, çok sevdiği Resulullah'ın yanına varmak için yola çıktı. Onu çölün kavurucu sıcağı değil, Alemlerin efendisine kavuşmak aşkı yakıyordu.**Medine'ye aç, susuz, yalın ayak, üç günde geldi. Parmakları, taşların tahribatından param parça olmuştu. Hz. Velid bin kan revan içinde çok sevdiği Habibullah'a kavuştu. |
|