02-16-2018, 08:05 | #31 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S)Peygamberliği *Güneş artık doğmak üzere Peygamberimizin yaşları kırka ilerlemekte...Nübüvvetin tebliği yaklaşmakta... Alametler ortaya çıkmakta... alametler keskinleşmişti güneşin, aydınlığı ufuklara binmişti...*Kainatın efendisi, otuz yedi yaşında gaibden;"Ya Muhammed!" diye çağıran sesler duydu. Otuz sekiz yaşında nurlar görd hallerini, sadece Hadice validemize anlatırdı. *aleyhisselamın peygamberliği yaklaştığında meşhur ediblerden Saide, Ukaz panayırında, O'nu müjdelemişti. şöyle diyordu:"Ey insanlar! Geliniz! ibret alınız Yaşayan ölür, ölen fena bulur, Yağmur yağar, ot biter. Çocuklar doğar; ana ve babalarının yerini alır. Sonra onlar da gider, *Vukuatın durağı yoktur. Birbirini takip eder. Haber var gökyüzünde, işaret var yeryüzünde. Yıldızlar yürür, denizler durur.Gelen durmaz, giden gelmez. gittikleri yerden hoşnud kaldıkları için mi dönmüyorlar yoksa orada uykuya mı dalıyorlar.*Yemin ediyorum!.. Allah indinde öyle bir din var ki, şimdiki dininizden daha aziz daha sevgili....Yemin ediyorum! Allah, bir Peygamber daha gönderecektir. zuhur edecek... gölgesi üstümüze düşmeye başladı.*O Peygambere iman eden bahtlılara ne saadet. O'nu inkar edecek bahtsızlara yazıklar olsun. Yazıklar olsun ömürleri gaflet ile geçen ümmetlere. *Ey insanlar Hani aba ve ecdat? Hani süslü kaşhaneler? Hani taş saraylar sahibi Ad ve Semud? Hani tanrılık iddia eden Firavun; ya Nemrud nerede? Onlar sizden zengin ve kalabalıktı. Toprak onları değirmeninde öğüterek toz etti. Kemikleri kalmadı. Evleri ıssız ve kimsesiz.yurdlarını köpekler şenlendiriyor. Onlar gibi gafil olmayın ve onların izinde gitmeyin. *Her şey ölümlüdür. Baki yalnız Cenab-ı Hak'dır. doğmamış ve doğurmamıştır. *Unutmayın ölüm ırmağına girecek kıyı çok; kurtulacak yer yoktur... ister yaşlı, ister küçük, vadesi dolan gidiyor; akıbetinizi.. İyi düşünün, nereden gelip nereye gidiyoruz; niçin varız ne olacağız?.." *İslâmiyet bütün insanlığa tebliğ edilmişti Allahın Resulü Eshabına:- Saide'nin Ukaz panayırında yaptığı, hutbe hatırımdan çıkmaz- Ümit ederim Cenab-ı Hak, O'nu kıyamette tek başına bir ümmet olarak diriltecek ve bana yollayacaktır.* Allahın adı ile oku* *efendimiz kırk yaşında... Ramazanın onyedinci Pazartesi günü, Hira Dağı'nda Tefekküre dalmıştı Gece yarısı bir ses işitti.her tarafı bir nur kapladı gördü. Cebrail aleyhisselam "Oku!" dedi. Efendimiz, Ben okumuş değilim" cevabını verdi. *melek, takati kesilinceye kadar Oku!" dedi. Ben okumuş değilim" cevabını verdi. üçüncü defa "Ya Muhammed! Yaratıcı Allahü teâlânın adı ile oku! O, insanı pıhtılaşmış kandan yarattı! Oku, Allahü teâlâ kerem sahibidir. O, öğretir" mealindeki Alak suresinin ilk beş ayet-i kerimesi getirildi. *aleyhisselam melekle beraber okudu. İlk vahy geldi ve bütün cihan aydınlandı İslâm güneşi doğdu.*efendimiz, büyük bir ürpertiyle Hira mağarasından çıkınca Cebrail aleyhisselam;- Ya Muhammed! Sen, Allahın resulüsün, ben de Cebrail'im, dedi ökçesini yere vurunca yerden su çıktı melek abdest aldı. efendimiz dikkatle seyrediyordu.*Cebrail as abdestini bitirdi, efendimize, abdest almasını söyledi Cebrail aleyhisselam imam olup, iki rekat namaz kıldılar. *Cebrail aleyhisselam Ya Muhammed! Rabbinin sselamı var "Sen, cin ve insanlara resulümsün. onları tevhide davet eyle!" Dedi ve cebrail göğe yükseldi. Peygamberimi Cebrail aleyhisselamı görmüş, ve konuşmuşdu.*efendimiz, yolda her taşın, her ağacın; "Esselamü aleyke ya Resulallah!" dediğini işitti. Evine gelip; "Beni örtünüz! Beni örtünüz!" buyurdu ve ürpermesi geçinceye kadar, istirahat ettiler.*Efendimiz gördüklerini Hadice validemize anlattı. Bu günleri bekleyen, hazret-i Hadice; "Allahü teâlâ korusun. Hakk sana hayır ihsan eder ve hayırdan başka bir şey dilemez. Allahü teâlânın hakkı için, ümmetin peygamberi olacağına inanıyorum. sen, misafiri seversin. Doğru ve eminsin. yardım eder, korursun bu hasletlerin sahibinde korku olmaz" dedi.*Varaka, efendimizi dinledi Müjde ey aleyhisselam Allaha yemin ederim ki, sen, hazret-i İsa'nın haber verdiği son peygambersin. Sana görünen melek, Musa aleyhisselama gelen Cebrail aleyhisselamdır. Keşke genç olsaydım. Saba yetişip yardımına koşsaydım. Çok yakında tebliğ ve cihadla emrolunursun" dedi .efendimizin mübarek elini öptü. Çok geçmeden vefat etti.* |
|
02-16-2018, 08:05 | #32 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S)Peygamberliği *Sevgili Peygamberimize, ilk vahiyden sonra üç sene vahiy gelmedi. Bu arada İsrafil aleyhisselam bazı şeyler öğretti. efendimiz Efendimiz üzüldükçe, Cebrail aleyhisselam"Ey Habibullah! Sen Allahü teâlânın peygamberisin" der ve üzüntüsünü yatıştırırdı.*efendimiz şöyle anlatır: "Vahy kesildiğinde Hira dağından gökte bir ses işittim. Hazreti Cebrail'i gördüm. Yer ile gök arasında, bir kürsi üzerinde oturmuş idi. korku ile Eve vardım. Beni örtün, dedim. *Hak teâlâ vahiy gönderdi; "Ey örtüye bürünen Peygamber! Kalk kavmini Allah'ın azabı ile korkut! İman etmezlerse, azaba uğrayacaklarını haber ver. Rabbini tekbir et. Elbiseni temiz tut Hak teâlâ vahiy gönderdi; *efendimiz, insanları, İslâm'a davete, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını tebliğe başladı. Cebrail aleyhisselam, vahy getirirken insan şekline girer ve Dıhye-i Kelbi'nin suretinde gelir efendimizin kalbine telkin ederdi. efendimiz, onu görmezdi. Bazan rüya ile, bazan dehşet saçan bir uğultu ile gelirdi. *Vahy, efendimize geldiğinde en soğuk günde bile mübarek alınlarından ter dökülür devesi vahyin ağırlığından deve yere çökerdi. Yanındaki sahabiler vahyin ağırlığını hissederlerdi. Cebrail aleyhisselam, birkaç defa kendi suretinde geldi. *Allahü teâlâ, meleksiz perdesiz, hiç bir vasıta olmadan efendimize vahyetmiştir. Bu Mirac gecesinde vaki olmuştur.*efendimizin, İslâm'ı tebliği yirmi üç sene devam etti.onüç senesi Mekke'de, on senesi de Medine'de geçti. Kur'an-ı kerim 22 sene 2 ay 22 gün de vahyedilip tamamlanmıştır.*Efendimiz İslâmiyeti bildirmek için, Hicretin altıncı senesinde Rum, İran ve Habeş hükümdarlarına Arab padişahlarına mektuplar gönderdi. Huzuruna altmıştan elçi gelmiştir. *Efendimiz ümmiydi Kur'an-ı kerimde Sen, Kur'an-ı kerim gelmeden kitap okumadın. Yazı yazmadın. Okur-yazar olsaydın, başkalarından öğrendin diyebilirlerdi" (Ankebut suresi: 48) bildirilmektedir. Hadis-i şerifte Ben ümmi Peygamber Muhammed'im... Benden sonra Peygamber yoktur" buyruldu.Kur'anda buyurulmaktadır: "O kendiliğinden konuşmamaktadır. O'nun sözleri, O'na bir vahiy ile bildirilmekte, öğretilmektedir." (Necm suresi: 3, 4) |
|
02-16-2018, 08:05 | #33 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S)Peygamberliği Danyal aleyhisselamın rüya tabiri* *Ka'bul Ahbar anlatır: Buhtunnasar birçok zulümden sonra korkulu bir rü'ya gördü ve Kahinlerine ve sihrbazlarına rüyasını sordu. rüyanı söyle ki tabirini yapalım, dediler.Buhtunnasar ben sizi böyle günler için tutarım. Size üç gün müddet rü'yamı bilip ta'bir edemezseniz, hepinizi öldürürüm, dedi.Danyal aleyhisselam Zindandaydı Buhtunnasara söyle, ben rü'yasını biliyorum. Dedi *Danyal peygamber zindandan çıkarılıp Buhtunnasarıa götürüldü. Buhtunnasar Danyal aleyhisselama niçin secde etmedin diye sordu. şöyle cevab verdi: Rabbim bana, başkasına secde etmemem şartıyla rü'ya ta'biri ilmini öğretdi. *sana secde edersem ilmini alır. rü'yanı ta'bir edemem beni öldürürsün. Secde etmemekden dolayı gelecek sıkıntı, secde etmekden dolayı gelecek sıkıntıdan kolaydır, secde etmemem hem benim hem de senin için iyidir*Buhtunnasar, Sen Rabbinin ahdine vefa ettiğin için sana itimad edilir. Rabbinin ahdine vefa eden kimse iyi kimsedir. rü'yamın ta'birini biliyormusun dedi. Danyal aleyhisselam ona Sen rü'yanda put gördün. Üst tarafı altından, ortası gümüşden, uçları bakırdan, topukları demirden, ayakları saksıdan idi. putu seyrederken gökden bir taş onu toz haline getirdi. *altın, gümüş ve saksı birbirine öyle karışdı insanlar ve cinler onları rüzgarla darmadağın olacaktı taş büyüdü gökyüzünü kapladı. Taştan başkasını görmedin.*O put çeşitli ümmetlerdir. Altın kısmı senin ümmetin, gümüş senden sonra oğlunun ümmettir. Bakır rumlar demir Faris ehlidir. Saksı ise, rumlara ve acemlere padişah olacak iki kadındır.Gökten inen putu toz haline getiren taş ahır zamanda gelecek bir dindir. Allahü teâlâ arablar arasından bir Peygamber gönderecekdir. Onun dini bütün dinleri yürürlükden kaldıracak ve tüm yeryüzüne yayılacakdır.*İsrail oğullarının memleketleri Buhtunnasar tarafından istila edilip ve zulme uğradılar ve memleketlerini terk ettiler. Hazret-i Harunun evladları Tevrat'ta hz Muhammedin medh edildiğini Arabistanda hurma ağaçlarının çok olduğu bir yerde bulunacağını okudular.Şamdan Yemene kadar dolaştılar. Tevrat'taki Medineye yerleştiler. aleyhisselamın zuhur etmesini ve Onunla şereflenmeyi beklediler. Fakat ömürleri yetmedi. Evladlarına O'na İman ediniz diye vasıyyet ettiler.* |
|
02-16-2018, 08:06 | #34 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S)Peygamberliği Abdülmuttalibin rüyası*Peygamberimizin dedesi rüyasını şöyle anlatır: *rü'ya Yerden göklere yükselen bir ağaç gördüm. Dalları doğu ve batıya ulaşıyordu. O ağaçdan daha parlak bir nur görmedim. Güneşten yetmiş def'a parlak idi. Arablar ve acemler ona secde ediyordu. Ağacın büyüklüğü, nuru ve yüksekliği gittikce artıyordu*Bazan kayboluyor, bazan açığa çıkıyordu. Kureyş kabilesi ağacın dallarına sarılıyordu. Bir kısmı ağacı kesmeye çalışıyordu. Onun gibisini görmediğim güzel yüzlü bir genç ağacı koruyordu *Bir kısmının ağacı çekiyor, bir kısmı gözüne ışık salıyordu. Ben ağacdan nasibimi almak için elimi uzattım ve Bu nur kimlere nasib olur?" dedim. Senden önce ağaca yapışanlar nasiplenirler" dediler*korku ile uyandım. Rüyamı anlattım insanların rengi değişdi senin neslinden bir oğul gelecek, doğudan batıya heryere hakim olacak, bütün insanlar ona itaat edecekdir" dedi. *Abdülmuttalib yanındaki oğlu Ebu Talibe bakıp,"O sen olmayasın?" dedi. Resulullah zuhur edince, Ebu*Talib nurlu ağaç hadisesini devamlı anlatdı ve o nurlu ağaç "Ebul Kasım Muhammed-ül-Emindir" derdi Ebu Talibe, neden iman etmiyorsun, dediklerinde, "Ayblanmakdan korkuyorum" dedi *Peygamberimiz yedi yaşında göz ağrısına tutuldu. ilaçlar fayda fayda etmedi.* Abdülmuttalib Efendimizi rahibe götürdü.. kilise kapalıydı Resulullah aşağı inince O anda kilise sallanmaya başladı. Sanki kilise yıkılacaktı*Rahib geldi ve "Ey Abdülmuttalib, şu çocuk ümmetin Nebisidir. dışarı çıkmasaydım kilise üzerime yıkılırdı. Bunu dikkatle koru!" dedi. Sonra göz ağrısı için yaptığı ilaclardan verdi. *efendimizin müjdeleyenlerden biri de Sa'de-tül Ebadi'dir.Resulullah Sa'deyi sordu. "Ya Resulallah, hepimiz onu biliriz"vefat etti, dediler. efendimiz buyurdu ki:"Sanki dün gibi hatırlıyorum. Ukazda kızıl tüylü deve üzerinde va'az eylerdi.nasihatlarla, Hak Sübhanehü ve teâlânın bir olduğunu ve Ona imana çağırırdı. *bir kişi, "Ya Resulallah, ben o beytleri Sa'de'den işitmiştim. okuyayım" dedi.*efendimiz, "Şiir güzeli güzel, çirkini de çirkin olan bir sözdür" buyurdu ve izin verdi.*Şiirin ma'nası şöyleydi gelip geçenlerden ibret çoktur. Ölüm ırmağının girecek yerleri var çıkacak yeri yoktur. Büyük küçük hep göçüp gidiyor. Giden gelmiyor. herkesin başına gelen benim de başıma gelecek, ben de öleceğim." *Ensar efendimizin huzurunda şöyle anlattı: Devemi kaybetmiştim. Aramak için dağlara çıktım. Akşam oldu. bir ses şöyle diyordu: Ey karanlıklarda kalmış kimse, Şüphesiz, Allah bir Nebi gönderdi O, Beni Haşimden, vefalı, kerem sahibi, Cennetlerin ebediliğini müjdeledi. *etrafımda kimseyi göremedim ve şöyle dedim: Ey karanlıklardan bana seslenen kimse, sıkıntılı zamanda hoş geldin bize. Allahü teâlâ hidayet versin sana, Söylediğini açıklasana. ansızın yine şöyle bir ses işittim: "Nur zahir oldu, Allahü teâlâ aleyhisselamı Peygamber ve en üstün olarak gönderdi. *Mahlukatı abes yaratmayan bizi İsa aleyhisselamdan sonra boş bırakmayan bize kıymet verip en şerefli ümmet olarak yaratan Allahü teâlâya hamd olsun. *Muhammed aleyhisselamı Nebilerin en üstünüdür. Ona salat ve selam olsun. Hiç bir topluluk, Ona karşı galib gelemez" dedi. *Sabah osevincimden devemi unutmuştum. yürüyüp Bir yere geldim. Kus bin Sa'de ağaç altında bastonuyla cenk şiiri okuyordu. selam verdim. kabirler kimindir diye sordum. iki arkadaşım Allahü teâlâya ibadet ederlerdi ve Ona şirk koşmazlardı. Vefat ettiler.kabir onlarındır kavuşmayı bekliyorum, son peygambere mutlaka tabi ol dedi.* * |
|
02-17-2018, 08:36 | #35 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) İlk Hicret *Habeşistana hicret*efendimizin Peygamberliğini ilan edişinin beşinci yılında... Müşrik işkencelerine rağmen, Müslümanların sayısı artıyor... müşrikler işkencelerini artıtrıyordu.Efendimiz Eshabının işkencelere uğramasına, ayaklarından iplerle develere bağlanıp, parçalatılmasına çok üzülüyordu.*işkencelere, merhamet dolu kalbi, tahammül etmiyordu efendimiz Eshabını topladı: - Ey Eshabım yeryüzüne dağılın. Allahü teâlâ, yakında sizi bir araya toplar! buyurdu. Onlar Ya Resulallah! Nereye gidelim? diye sual ettiler.efendimiz Mübarek eliyle Habeş ülkesini gösterdi Habeş toprağına gidiniz! orada, zulmedmeyen bir hükümdar vardır.orası bir doğruluk ülkesidir. Allahü bulunduğunuz sıkıntılardan kurtuluş açıncaya kadar, orada bulununuz! buyurdu.*Server-i alem efendimiz, Eshabının işkencelerden kurtulmasına karşılık Mekkeli müşriklerle tek başına mücadele edecekti Doğduğu vakit, "Ümmetim! Ümmetim!" diyen Peygamberimiz, Eshabı için, kendisini feda ediyordu.*Eshab-ı kiram vatanlarından ayrılarak hicret ediyor sevgili Peygamberimizden ayrıldıklarına üzülüyorlardı ilk hicrette Hz Osman ve hanımı Ebu Huzeyfe Zübeyr , Mus'ab Ümmü Seleme, Ümmü Gülsüm vardı.*efendimiz, hazret-i Osman için;"Şüphesiz ki, Osman, Lut peygamberden sonra zevcesiyle birlikte hicret eden ilk kimsedir" buyurdu.*Eshab-ı kiramın bir kısmı binekli, bir kısmı yaya Mekke'den ayrıldı.Kızıldeniz'den Habeşistana ulaştılar.Habeş hükümdarı Necaşi, Müslümanlara iyi davrandı. Eshab-ı kiram, Habeşistan için Biz burada komşuluk ve himaye gördük. Dinimize dokunulmadı, incitilmedik. Hoşlanmadığımız söz duymadık. Huzur içinde, Allahü teâlâya ibadet ettik" dediler. |
|
02-17-2018, 08:36 | #36 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Hz. Hamza'nın şehadeti *İslâmiyetin yayılması müşrikleri çıldırtıyor... İslâmiyet'in yayılmasına mani olunamıyordu efendimiz, Safa Tepesi'nde müşrikleri imana davet etti. Kafir olanlar Peygamberimize hakaret ettiler efendimiz üzüldü... *efendimize selam vererek;"Ya Resulallah! Kafirler size münasib olmayan şeyler söylemiş. Ben, onu öldürdüm. yarın Safa Tepesi'ne teşrif eder misiniz? Siz İslâmiyete davet edersiniz. Ben de sizi medhederim" dedi.*Peygamberimiz, müşrikleri imana davet ettiğinde Cehil de vardık. Müslüman biri, müşriklerin putunun içine girip, Peygamberimizi ve İslâmiyeti anlata sözler ve şiirler söyledi.Müşrikler, putu parçaladı ve Resulullaha saldırdılar. Mübarek saçları darmadağın oldu. Mübarek yüzü kana boyandı. Onların cefalarına tahammül gösteren efendimiz Ey Kureyşliler Bana vuruyorsunuz; ama ben sizin peygamberinizim" buyuruyordu... *hazret-i Hamza, dağda avlanırken Bir ceylan dile gelerek Ya Hamza! Bana ok atacağına, kardeşinin oğlunu öldürmek isteyenlere ok atsan daha hayırlı olur" dedi.*Hazret-i Hamza süratle evine gitti. Harem-i şerife tavaf yaparken, bir hizmetçi kız, Ebu Cehil'in, Efendimize yaptıklarını haber verdi. Hazret-i Hamza, Silahlarını alarak müşriklerin yerine geldi: Kardeşimin oğluna söz söyleyen, inciten İşte benim dinim O'nun dinidir. Gücün yetiyorsa o yaptıklarını bana yap diyerek, Cehil'in başını yardı. *kafirler hazret-i Hamza'ya saldırmak istediler. Cehil,Hamza haklıdır. kötü sözler söyledim, ona ilişmeyin kızar da Müslüman olursa Muhammed kuvvetlenir, diyerek Hamza'nın Müslüman olmaması için, cahil kafasının yarılmasına razı olmuştu. *Hz Hamza hatırı sayılan, kuvvetli ve kıymetli biriydi. Hamza, efendimize Ya Muhammed! Cehil'den intikamını aldım. Onu, kana boyadım. Üzülme, sevin! dedi. Peygamberimiz - Ben, böyle şeylere sevinmem!..Ey amcam! Ben senin iman etmen ve kıymetli bedenini Cehennemden kurtarman ile sevinirim *Efendimuzin sözleri hz hamzanın Hamza hemen Müslümanlığı kabul etti ve hazret-i Hamza oldu...* Dengeler değişmeğe başladı* *Hazret-i Hamza, müşriklere Müslüman olduğunu Allahü teâlânın Habibi aleyhisselamı canı pahasına koruyacağını bildirirdi. Kalbimi, İslâmiyet'e, meylettiren, Allahü teâlâya hamdolsun. Bu din, herkese lütfu ile muamele eden, kudreti her şeye galip alemlerin Rabbi Allahü teâlâ tarafından gönderilmiştir. *Kur'an-ı kerim okunduğu zaman, kalb ve akıl sahiplerinin gözlerinden yaşlar akar. Kur'an-ı kerim, ayetler halinde aleyhisselama nazil olmuştur. Muhammed Mustafa sözü dinlenen, boyun eğilen mübarek bir kimsedir Ey müşrikler! Aklınız başınızdan gidip, gözünüz kararıp sert, ağır ve kaba sözler söylemeyin. biz Müslümanların cesedine basıp geçmeden, hiç kimse O'na dokunamaz"*Hazret-i Hamza'nın Müslüman olmasıyla Peygamberimiz sevindi. Müslümanlar, çok kuvvetlendi Mekkeliler onun; cengaver, cesur, mert, pehlivan olduğunu biliyorlardı. Kureyş müşrikleri Müslümanlara, dokunamadı Hamza'nın kılıcından çekindiler.*İslâm yayılıyor, Kur'an-ı kerimin nuru, ruhları aydınlatıyordu. Karanlıktaki insanlar, Allahü teâlânın ihsanına iman ediyor, hidayete kavuşuyordu Eshab-ı kiramlan şereflenen mübarekler el ele, gönül gönüle veriyor, efendimizin etrafında pervane oluyorlardı. |
|
02-17-2018, 08:37 | #37 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) HATTAB GELİYOR *Ashab küçük bir arzu ve işareti emir biliyor, birbirleri ile yarışıyor canlarını bile feda etmekten çekinmiyorlardı. Müşriklerin telaş ve endişesi had safhadaydı kahraman Hamza da Müslüman olmuş, Resulullah'ın saflarında yer almıştı.*Hattab Müslüman olmamıştı bir efendimizi, gördüğü öldürmek niyetiyle evinden çıktı.Peygamberimizi Mescid-i Haram'da El-Hakka sure-i şerifini okuyordu. Mealen diyordui Nedir hak olan kıyamet? Kim bildirdi? Semud ve Ad kavimleri, dehşetinden kalblerin titreyeceği kıyameti tekzib ettiler, yalanladılar. azgınlıkları sebebiyle helak edildiler... *Hazret-i Ömer, efendimizi hayranlıkla dinliyordu. böyle güzel sözler duymamıştı. sözlere hayran olmuştu.Resulullah, sureyi okuduktan sonra, kalbinde İslâm'a meyl hasıl oldu. İslâmdan kıvılcım geçmişti kalbine artık...*Sıra hazreti Ömer'deydi...* *Hz Hamza'nın Müslümanlığıyla müşriklerde huzur kalmamıştı Ne yapacaklarını bilemediler... Cehil, müşriklere Ey Kureyşliler! Muhammed, putlarımıza dil uzattı. Bizden önce atalarımızın Cehennem'de azab gördüklerini, bizim oraya gideceğimizi söyledi.. O'nu öldürmekten başka çare yoktur!.. O'nu öldürecek kimseye sayısız altın vereceğim!.. *Hattaboğlu Ömer Bu işi Hattaboğlu'ndan başka yapacak yoktur, diyerek kılıcını kuşanıp nereye ya Ömer- Milletin arasına ikilik sokan, kardeşi kardeşe düşman eden Muhammed'i öldürmeye gidiyorum. - Ya Ömer! Bu zor bir iş. Eshabı, çevresinde O'na titriyorlar. Yanlarına yaklaşmak zordur. O'nu öldürsen Abdülmuttalib oğullarından kurtaramazsın!*- Ya Ömer! Kardeşin Fatıma ile kocası Zeyd Müslüman oldu. Haberini duyunca Hazret-i Ömer kız kardeşine gitti.Taha suresini okuyorlardı Hazret-i Ömerin kılıcını görünce, yazıyı sakladılar Ömer eniştesini yere fırlattı Kardeşine, tokat indirdi.*ve kardeşinin yüzünden kan akmaya başladı *Hz ömer kardeşi Fatıma'nın canını yakmış, her yer kana boyanmıştı Fakat kardeşi iman kuvvetiyle Allahü teâlâya sığınırak;- Ya Ömer! Niçin Allahtan utanmaz, ayetler ve mucizeler Peygamberine inanmazsın? İşte ben ve zevcim, şereflendik. Başımızı kessen, dönmeyiz, diyerek Kelime-i şehadeti söyledi...*Hazret-i Ömer, kız kardeşinin imanıyla yumuşadı ve yere oturdu. okuduğunuzu çıkarın" dedi. Hazret-i Ömer Taha suresini okudu Kur'an-ı kerim kalbini yumuşattı. "Göklerde yeryüzünde ve yedi kat toprağın altındakiler O'nundur" (Taha suresi) ayet-i yle düşünceye daldı. *Hz ömer kardeşine - Ya Fatıma bitmez tükenmez varlıklar, hep sizin inandığınız Allah'ın mıdır - Evet, öyle Şüphe mi var? -Ya Fatıma! Bizim altından, heykellerimiz var. Hiç birinin, bir şeyi yok... diyerek hz ömerin şaşkınlığı arttı. *"Allahü telâlâdan başka ibadet edilecek,tapılacak hakk yoktur. En güzel isimler O'nundur. " (Tâhâ) ayet-i kerimesiyle Habbab gizlendiği yerden fırladı -Müjde ya Ömer! Resulullah, Ya Rabbi! dini, Cehil ile Ömer ile kuvvetlendir" dua etmişti. İşte bu devlet, bu saadet sana nasib oldu, dedi.* |
|
02-17-2018, 08:37 | #38 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) HATTAB GELİYOR *Hazret-i Ömerin okuduğu ayetlerle kızgınlığı ve düşmanlığı silindi. İlk sözü:- Resulullah nerede? oldu.Kalbi, Resulullah'a tutuldu Eshab-ı kiram hz ekramın evinde, resulün nurlu cemali tatlı, te'sirli sözleri ile kalbini cilalıyor; sonsuz lezzet, zevk ve neş'e içinde ruhlarını ferahlatıyorlardı.*Hazret-i Ömer'in Erkam'ın evinde ve Kılıcı yanında idi. Eshab-ı kiram, Resulullah'ın etrafını sardı. Hazret-i Hamza,"Ömer'den çekinecek ne var, iyilik ile geldi ise, hoş geldi. Yoksa kılıcımla başını uçururum" dedi.*efendimiz Yol verin, gelsin!" buyurdu. Cebrail aleyhisselam,, hazret-i Ömer'in imanla geldiğini haber vermişti. Resulullah hazret-i Ömer'i tebessüm ile karşıladı Hz.Ömer, diz çöktü. Resulullah, hazret-i Ömere İmana gel, ya Ömer!" buyurdu. O da temiz kalb ile şehadeti söyledi. Eshab tekbir seslerini göklere yükseltti *Hazret-i Ömer, Müslüman olduktan sonra şöyle anlatır:"Müslüman olduğumda Eshab müşriklerden gizlenir ibadetlerini gizli yapardı. -Ya Resulallah! Biz hak üzereyiz? açığa çıkalım. Kavmimiz insaflı davranırsa ne ala, yok taşkınlık isterlerse, çarpışırız, dedim.*iki saf halinde dışarı çıkıp, Harem-i şerife yürüdük. Safların başında hz Hamza, diğerinin başında ben vardım Sert adımlarla, toprağı un ederek tozuta tozuta Mescid-i Haram'a girdik. Kureyşli müşrikler, Hamza'ya bakıyorlardı. Öyle bir hüzün ve kedere uğradılar ki, hayatlarında böyle bir yeise düşmemişlerdi. *Hazret-i Ömer'in gelişiyle, Cehil - Ya Ömer! Bu ne haldir? deyince, hazret-i Ömer "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resulüh" dedi. Ve müşriklere Ey Kureyş!.. ben Hattaboğlu Ömer'im... Karısını dul, çocuklarını yetim bırakmak isteyen kıpırdasın! Kımıldayanı, kılıcımla doğrayıp yere sererim!.. *Kureyşliler dağılıp, uzaklaştılar. Resulullah ve yüce Eshabı, saf tutup, tekbir getirdiler. Mekke semaları, Eshab-ı kiramın; "Allahü ekber!... Allahü ekber!.." nidaları ile çınladı. İlk defa Harem-i şerifte namaz kılındı. *Hazret-i Ömer Müslüman olunca, Enfal suresi indi. Mealen;"Ey Peygamberim! Sana yardımcı Allahü teâlâ mü'minlerden senin izinde gidenler yetişir" buyuruldu. Müslümanların sayısı gün geçtikçe çığ gibi büyüdü Kaynak islam ansiklopedisi android programı HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) ikinci hicret* *Habeşistan'daki Müslümanlara, "Habeş hükümdarından izin alarak Mekke'ye döndüler... efendimizin huzuruna gelip, Habeşistan'da rahat ettiklerini ve hükümdardan memnuniyetlerini bildirdiler... Mekkede müşrikler eza ve cefaya başladılar. Zulümleri arttı. Her türlü işkenceyi yapıyorlardı...*Bir gün hazret-i Osman, Resulullaha Habeşistan'a gitmek için izin istedi. efendimiz buyurdu ki:Habeşistan'a dönün ki, Allahü teâlânın ismiyle mahfuz olasınız!*Ya Resulallah! siz, habeşistanana teşrif etseniz, belki Müslüman olurlar. Ehl-i kitap çabuk İslâm'a gelirler diyince efendimiz Ben, huzur ve rahata memur olmadım. Hicret hususunda Allahü teâlânın emr-ini bekliyorum. Nasıl emrolunursa öyle amel ederim!.. *Yüzbir kişilik hicret kafilesi ikinci defa Habeşistan'a gitti. kafilenin başında, Ca'fer Ebi Talib hazretleri vardı. Necaşi'nin ülkesine vardılar.müşrikler Habeşistana elçi ve. Necaşi'ye kıymetli hediyeler hazırlardılar. Ebi Rebia ile Amr bin As vazifelendirildi. Necaşiye söyleyecekleri ezberletildi. *Hükümdar ile konuşmadan patrik ve kumandanlara hediyelerini veriniz. Necaşi'ninkini takdim ediniz. Müslümanların teslimini isteyiniz. Necaşi'nin Müslümanlar ile konuşmasına meydan vermeyiniz" denildi.*Müşriklerin Elçileri Habeşistan'a geldiler. İçimizde bir takım insanlar türedi. bir din uydurdular. götürmek istiyoruz. bize teslim edin onlarla en çok meşgul olabilecek olanlar, öz ana-babaları ve komşularıdır.* dediler.müşrik Elçiler,*Necaşi'ye maksatlarını sinsice anlattılar:*Ey Melik! bir takım kimseler memleketine iltica etmişdir. kendi milletlerinin dinini terkettikleri gibi, sizin dininize de girmemişlerdir. uydurma dinleri vardır. bu dini bilmiyoruz. Bizi millet gönderdi. eşraf, size iltica eden adamların öz akrabalarıdır. İstekleri, iadedir. Ve onların hallerini yakından bilirler |
|
02-20-2018, 08:45 | #39 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
Hz muhammedin hayatı habeşistan hicreti *Mekkeli müşriklerden Amr bin As, ve Ebi Rebia'nın tek arzusu Hükümdar Necaşi'nin desteğiydi rüşvet alan necaşinin patrikleri müşriklere destek verdiler: Ve şöyle dediler müşrik Elçileri insanlarını iyi bilir, siz esirleri teslim ediniz bunlar onları memleketlerine ve milletlerine götürsünler.*Melik Necaşi müslüman esirlerin teslimini isteyen patriklerine kızarak Ben kimseyi dinlemeden teslim etmem... Bana iltica edip, memleketime gelenlere hıyanet edemem. Bunlar, beni tercih etmiş ülkeme gelmişlerdir. muhacirleri sarayıma davet eder, onları cevaplarını dinlerim. onları korur, iyilik ederim...*Hükümdar Necaşi, boş değildi. semavi kitapları incelemişti. aleyhisselama yalancı deyip inanmayacaklarını ve Mekke'den çıkaracaklarını biliyordu. Necaşi, Müşriklere sordu onlar Hz Muhammedin dini ve mezhebi yoktur. Diyerek efendimizi yalanladılar*Necaşi Mezhebini ve dinini bilmediğim, bana sığınan bir topluluğu nasıl teslim ederim? Meclis kuralım. getirelim. Sizlerle yüzleştirelim. durum belli olsun. Onların dinini bileyim...diyerek Necaşi, Müslümanları saraya davet etti. Huzurda selam secde etmediler. Necaşi sorunca Allahü teâlâdan başkasına secde etmeyiz. efendimiz Allahü teâlâdan başkasına secde etmekten men edip; "Secde, yalnız Allahü teâlâya mahsustur" buyurdu. *Necaşi Ey huzuruma getirilmiş topluluk Ülkeme ne için geldiniz? Hz. Ca'fer cevap verdi:Ey Hükümdar! Biz, iade edilecek köleler miyiz?haksız yere kan mı döktük de, kan dükenlere iade edileceğiz üzerimizde ödemekle mükellef olduğumuz malları mı vardı? *Necaşi müşriklere sordu: - siz bunlardan ne istiyorsunuz? - Onlar ile biz, birdik. Onlar, Muhammede uydular.* Necaşi şöyle seslendi o allahın resulüdür *Necaşi, İslâmiyet hakkında bilgi sahibi olmak için Hz. Ca'fer'e sordu:- Siz, dininizi bırakıp, ne diye başkasına uydunuz? sizin dininiz nasıldır? - Ey Hükümdar! Biz cahildik. Puta tapardık. Leş yer, kötülük işlerdik. zulmeder ve merhametsizdik Allah bize, doğruluk eminlik, iffet ve temizlik peygamberini gönderdi*peygamber bizi; Allahü teâlânın varlığına birliğine ibadete, taşları ve putları bırakmaya davet etti. Doğruyu, emaneti akrabalığı komşuluğu güzelliği emretti. ahlaksızlıkdan, yalandan yetim malından iftiradan sakındırdı. *Bize, Allahü teâlâya ibadeti emretti. Biz kabul ettik Allahü teâlâdan gelene inandık emirlerini yerine getirdik. ibadet ettik. haram ve helali bildik amel ettik. kavmimiz, bize düşman olup, zulmetti. dinimizden döndürüp, ibadetten vazgeçirip, tekrar putlara tapmak için işkencelere ve mihnetlere uğrattılar. *bize zulmettiler. Bizi sıkıştırdılar. dinimizle aramıza girdiler ve dinimizden ayırmak istediler. yurdumuzu, yuvamızı bırakarak ülkene sığındık. Seni, tercih ettik. Senin himayene, komşuluğuna sığındık. Senin yanında zulme, haksızlığa uğramayacağımızı ummaktayız.. *Necaşi sordu:- Sen, Allah'ın bildirdiklerini biraz biliyor musun diyince Hazret-i Ca'fer Meryem suresini okudu... Necaşi -Vallahi, kandilden fışkıran bir nurdur, Kureyş elçileri Gidiniz, vallahi, ben ne onları teslim eder, ne de kötülük düşünürüm, dedi. *Müslümanlardan Resulullah ve dini hakkında bilgi aldı. Necaşi müslüman muhacirlere - Sizi ve yanından geldiğiniz zatı tebrik ederim! inandım ki, O, resuldür.O'nu İncil'de görmüştük. O buralarda olsaydı, eşyalarını taşır, ayaklarını yıkardım! Gidiniz! Ülkemde, emniyet ve huzurla yaşayınız. Size kötülük edeni helak ederim. dedi.*Hükümdar Necaşi, Kureyş müşriklerinin rüşveti için;Benim bunlara ihtiyacım yoktur, diyerek hediyeleri iade etti.Kureyş elçileri, Necaşi'nin huzurundan boş ve perişan döndüler. Necaşi İslâmiyeti seçmiş, Eshab-ı kiramı sevindirmişti...* |
|
02-20-2018, 08:45 | #40 |
Kaynak islam ansiklopedisi android programı *HAZRET-İ* MUHAMMED ve Hüzünlü Yıllar
*Müşrikler, İslâmı önlemek için durmadan çabalıyordu... her geçen gün Müslümanlar çoğalıyor...Müslümanlara yapılan işkence ve zulümler, onları yollarından döndürmüyor, birbirlerine sarılmalarına ve kenetlenmelerine sebeb oluyordu... Hiç birisi dinden dönmüyor... efendimize can feda etmekten çekinmiyordu İslâmın nuru uzak yerlere ulaşıyordu... *Müşrikler, Necaşi'nin Müslüman olduğunu öğrenince, çılgına döndüler İslâmı kurutmak için şu korkunç kararı aldılar:Her nerede olursa olsun, aleyhisselam mutlaka öldürülecektir!.." Kafirler bunun için yemin ettiler...*Ebu Talib, Çiğerparesi, mübarek yeğeninin hayatı için Kabilesine Kainatın sultanı"nı Kureyşli müşriklere karşı korumaları emirini verdi. efendimizi Mekke'nin kuzey tarafında, Beytullah'a üç km. uzaklıktaki Şı'b-ı Ebu Talib'e Ebu Talib Mahallesi"ne davet ettiler.*efendimiz, Eshabını toplayarak, Ebu Talib Mahallesi'nde ikamet etdi Haşimoğullarından sadece Ebu Leheb, efendimizi korumadı ve Peygamberimizi öldürmek için fırsat kolladılar *Müşrikler, efendimizi koruyan Eshaba, karşı şu kararı aldılar Muhammed öldürülmek üzere Kureyşlilere teslim edilinceye kadar; Haşimoğullarından kız alınmayacak!.. kız verilmeyecek!.. hiç bir şey satılmayacak!... ve alınmayacak!.. Onlarla konuşulmayacak, Onlara gidilmeyecek!... barış kabul edilmeyecek!.. onlara acınmayacak!.."*Müşrikler müsĺümanlara boykot başlatıp ruhi yönden çaresiz bırakmaya çalışdılar boykot kararı Kabe-i muazzamaya asıldı Peygamberimizin duasıyla boykotu bildiren Mansur bedbahtının elleri kurudu. Müşrikler şaşkına döndüler *Müşrikler iyice azgınlaştı Ebu Talib Mahallesi'ne bekçiler diktiler. yiyecek ve giyecek sokulmasına mani oldular. Mekke'ye gelen satıcıların Ebu Talib Mahallesi'ne girmemesini, engellediler*Abluka tüm şiddetiyle, acımasızlığıyla devam ediyor... müslümanları aç bırakacaklarını öldüreceklerini Haşimoğullarının teslim olacaklarını sandılar...**Kabe'nin ziyaret mevsiminde kan dökülmezdi. Haşimoğulları serbestçe Mekke'ye giderler, alış-veriş yapardı mal almaya gelenler, müşriklere haber verilirdi Leheb ve Cehil tüccarlara;"Ey tüccarlar! Muhammed'in eshabına fiyatlarınızı yükseltin. kimse bir şey satın alamasın! derlerdi.**peygamberimiz, hazret-i Hadice validemiz, Ebu Bekir-i Sıddik bütün mallarını cihat yolunda harcadılar, çocukların açlıktan göklere çıkan feryatlarını dindirmeye çalıştılar. **Müslümanlar Elde avuçta bitince, otları, ağaç yapraklarını yiyerek açlıklarını giderdiler Çocukların ağlamalarını kesmek için, kurumuş deri parçalarını ıslatıp ateşte pişirdiler efendimiz ve Eshab-ı mübarek karınlarına taş bağladılar. anneler bir deri bir kemik kaldı. Müslümanlar zordaydı *Müşrikler, yaptıkları zulüm ile Haşimoğullarının yola gelip, Ebu Talib'in, efendimizi teslim etmesini beklediler. Ebu Talib Mahallesi efendimizi koruyor ve ona zarar gelmemesi için canlarını feda ediyordu *Ebu Talib, suikastı önlemek için, efendimizin yanına muhafız koyuyordu efendimiz hiç çekinmeden, Allahü teâlânın emri ve İslâm için bir saniyesini boşa harcamıyor, insanlari dine davet ederek Cehennem'den kurtulmalarına uğraşıyor, sabırla nasihat ediyordu.**Efendimizi yalanlayan Kureyşliler de, açlığı anlasın diye Resulullah "Ey Allahım! Şunlara Yusuf'un aleyhisselam zamanındaki yedi kıtlık yılı gibi yedi kıtlık azabı vererek bana yardım eyle" diyerek dua buyurdular.* *Resulullahın duasıyla mekkeye gökyüzünden bir damla yağmur yağmadı. Toprak susuzluktan kavruldu. Yerde yeşil bir nebata rastlanmaz oldu. Kureyşli müşrikler neye uğradıklarını şaşırdılar.* gökyüzünü duman kapladı Akılları başlarına gelen müşrikler yaptıkları zulmün büyüklüğünü anladılar |
|