PFDK iki isimi gözden kaçırdı mı? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Necip Fazıl** · 04-17-2009, 16:01

Kavgalı derbinin ardından futbolculara verilen cezalar spor yorumcularını tatmin etti...Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Pazar gecesi oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçında çıkan olaylarla ilgili cezaları açıkladı.

Lugano'ya 5, Volkan Demirel, Arda Turan ve Semih Şentürk 3'er, Emre Aşık ve Sabri Sarıoğlu’na da 2’şer maç verilirken Galatasaray Kulübü’ne de çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle bir maç seyircisiz oynama ve saha olayları nedeniyle de bir maç saha kapatma cezası verildi.

Spor yorumcuları, olaylı Galatasaray Fenerbahçe derbisi sonrası verilen cezaları NTVMSNBC’ye değerlendirdi. Yorumcular, cezaların yeterli olduğu konusunda birleştiler.

Uğur Vardan (Radikal Gazetesi Spor Müdürü)
DE SANCTIS VE KAZIM DA CEZA ALMALIYDI
Tek tek verilen cezaları değerlendirmeye gerek var mı bilmiyorum ama genel olarak cezaların yerinde olduğu kanısındayım, sadece De Sanctis ve Kazım gözlerden kaçmış. Bana kalırsa bu iki futbolcuyu da cezalılar arasına katmak gerekirdi.

Volkan'ın asıl problemi 'mimli' olması. Son bir yıla sığdırdığı Lincoln'ü kovalama, Koller'e omuz atma gibi olaylar düşünüldüğünde bunlar inandırıcılığını yitirmesine neden oluyor. Ayrıca kasığında problem olan biri o ağır derbiyi ya da iki İspanya maçını nasıl kaldırır? Üstelik kasık problemi maçın 90 + dakikalarında mı ortaya çıktı? Dolayısıyla bence verilen ceza da uygundur ve Volkan’ın söyledikleri inandırıcı değildir.

Galatasaray'a verilen saha kapatma cezaları da bence yerinde... Belki bu kulübün işine de yarayabilir ve tribünde düzenlemeye veya tamir yoluna giderler.

Verilen cezalar yeterli olsa da bunların caydırıcı olmadığını hepimiz biliyoruz. Ali Sami Yen, hatırlanacağı gibi geçen sezon 5 maç kapanmıştı. Yeni bir futbol kültürüne ve taraftara ihtiyaç var ama bunun için de bu yüzyıl bile yetmez gibime geliyor.

Halil Özer (Haber Türk Gazetesi Spor Müdürü)
CEZALAR TAHKİMDEN DÖNMEZ
Bence verilen cezalar yerinde. Tabii ki bu olayların bir daha yaşanmaması için daha da caydırıcı olabilirdi ancak cezalar daha da fazla olsaydı tahkimden dönebilirdi. Federasyon’un gönlünden çok daha fazla ceza geçiyordu ama tahkimden dönebileceği endişesiyle bu sınırda tutuldu. Sonuç olarak da ben bu cezaların tahkimden de döneceğini pek sanmıyorum. Zaten Fenerbahçe tahkime gitmeyecek, Galatasaray gidecek ama onun da ineceğini pek sanmıyorum.

HEPİMİZ SUÇLUYUZ
Yaşananalara bakarsanız, ben çok da şaşırmıyorum. Çünkü bu ortamı bizler kendimiz hazırladık. Medya, yöneticiler, taraftarlar, amigo yazarlar hazırladı bu olayları, o yüzden 20 yaşındaki çocukların saha ortasında birbirlerine girmesini hiç şaşırmadım, son derece doğal karşıladım. Başka bir şey zaten beklemiyordum. 20 yılda bozduğumuz Fenerbahçe-Galatasaray dostluğunu bir günde düzeltmemiz imkansız. O yüzden herkesin başını önüne alıp 'Ne yaparız?' diye düşünmesi gerekiyor, çünkü bu iki kulüp ülke futbolunun lokomotif kulüpleridir. Onlarsız kesinlikle olmaz. O yüzden her iki klübün tekrar dost olabilmesi için tüm birimlerin bir araya gelmesi lazım.

VOLKAN İNANDIRICI DEĞİL
Volkan’ın maç sonrası açıklamalarını çok da inandırıcı bulmuyorum. Tabii ki futbolcu bir savunma yapacaktır ama verilen ceza normaldir, daha da fazlası olabilirdi. Bu hareket yapılamaz. Ama şu da var: Sadece Volkan bu hareketi yaptığı için Galatasaray tribünleri ayaklanmadı. Gerek Kadıköy’de olsun, gerek Ali Sami Yen’de olsun seyirciler bu tip hareketleri olay çıkarmak için bahane olarak görüyor. Volkan olmasaydı da başka bahane bulunabilirdi.

Galatasaray Kulübü kötü tezahürat konusunda zaten sınırdaydı. Küfür konusunda bir maç seyircisiz oynama cezası bu yüzden verildi. Maç sırasında sahaya atılan yabancı maddeler, bir seyircinin sahaya girmesi gibi olaylar nedeniyle verilen saha kapatma cezası da normaldir.

Gürcan Bilgiç (Sabah Gazetesi spor yazarı)
CEZALAR İTALYA'DA VERİLSE HEPİMİZ ALKIŞLARDIK
Verilen cezalar hepimizi tatmin etti. Önemli olan bu eylemin karşılıksız kalmamasıydı. Futbol Federasyonu bu duyarlılık üzerine hareket etti. Lugano’ya verilen ceza çok gibi görülse de, Avrupa’da buna benzer hareketler yapıldığında benzer cezaların verildiği örnekleri çok fazla var. Eğer bu kavga İtalya’da çıksa ve bu cezalar orada verilseydi hepimiz İtalyanlar’ın bakış açısını överdik.

Burada kimsenin cezalara itiraz etmeye hakkı yok bence. Çünkü olaylara karışmamış gibi gözüken isimler bile maç süresince bu cezaları hakedecek davranışları fazlasıyla yaptılar. Bu tür çirkinliklerin muhakkak karşılık bulması gerekiyordu. Federasyonun Ceza Kurulu da tahmin ediyorum üst limitleri kullandı ve verilebilecek en büyük cezaları verdi. Güzel bir haddini bilme çizgisi oluşturuldu. Verilen 5 ya da 3 maç cezalar hiç de az değil.

DİĞER OYUNCULAR İÇİN DE UYARI OLDU
Verilen yüksek cezalarla Türkiye’deki diğer kulüplerinin oyuncularına bir uyarıda yapılmış oldu. Artık diğer takım futbolcular da artık sahada nerede duracaklarını, nasıl davranacaklarını, ne yapacaklarını bilirler.

Volkan Demirel’in aldığı cezayla ilgili olarak yaptığı savunmasında futbolcuya 'yalancı' diyemezsiniz. Maç içinde sakatlık geçirmiş olabilir ama o hareketi Galatasaray tribünlerine dönük yapması sonuçta tahrik edici bir olaydır. Hareketin nelere mal olacağını, nasıl anlaşılacağını düşünmesi gerekiyordu.

Gaatasaray Kulübü’ne verilen cezaları da normal buluyorum. Olaylar olmuştur ama bunun için 10 maç da kapatılmaz. Geçmişte 5 maç saha kapatma cezası verilen olaylara baktığımız zaman son derbi için verilen cezalar normaldir.

Bağış Erten (Radikal Gazetesi spor yazarı)
ASLOLAN CEZA DEĞİL HAFIZA

Bence sorun şu bizler ceza üzerinden bir şeyleri toparlamaya çalışıyoruz. Asıl olması gereken cezalandırarak bir yere varmak değil, hatırlayarak, ders çıkararak bir yere varmak. Bence bizim problemimiz bu. Bu konuda sürekli aynı hataya düşüyoruz.

Birkaç gündür ben İngiltere’deydim. İki gün önce Hillsborough faciasının yirminci yılıydı. Yirminci yılında Hillsborough faciası, burada büyük törenlerle anıldı ve taraftarlar bunun için tekrar Anfield Road’u doldurup, kurbanlar için mum yaktı. Tıpkı bunun gibi ders çıkarılacak bir takım olaylar olmalı. Biz ise bunlarla hesaplaşacağımıza ceza verip kurtulmaya ya da yok saymaya çalışıyoruz. Önemli olan cezaların büyüklüğünden ziyade unutulup, unutulmamasıdır.

Ntvmsnbc

04-17-2009, 16:01	#1
Kullanıcı Adı Necip Fazıl	PFDK iki isimi gözden kaçırdı mı? Kavgalı derbinin ardından futbolculara verilen cezalar spor yorumcularını tatmin etti...Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Pazar gecesi oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçında çıkan olaylarla ilgili cezaları açıkladı. Lugano'ya 5, Volkan Demirel, Arda Turan ve Semih Şentürk 3'er, Emre Aşık ve Sabri Sarıoğlu’na da 2’şer maç verilirken Galatasaray Kulübü’ne de çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle bir maç seyircisiz oynama ve saha olayları nedeniyle de bir maç saha kapatma cezası verildi. Spor yorumcuları, olaylı Galatasaray Fenerbahçe derbisi sonrası verilen cezaları NTVMSNBC’ye değerlendirdi. Yorumcular, cezaların yeterli olduğu konusunda birleştiler. Uğur Vardan (Radikal Gazetesi Spor Müdürü) DE SANCTIS VE KAZIM DA CEZA ALMALIYDI Tek tek verilen cezaları değerlendirmeye gerek var mı bilmiyorum ama genel olarak cezaların yerinde olduğu kanısındayım, sadece De Sanctis ve Kazım gözlerden kaçmış. Bana kalırsa bu iki futbolcuyu da cezalılar arasına katmak gerekirdi. Volkan'ın asıl problemi 'mimli' olması. Son bir yıla sığdırdığı Lincoln'ü kovalama, Koller'e omuz atma gibi olaylar düşünüldüğünde bunlar inandırıcılığını yitirmesine neden oluyor. Ayrıca kasığında problem olan biri o ağır derbiyi ya da iki İspanya maçını nasıl kaldırır? Üstelik kasık problemi maçın 90 + dakikalarında mı ortaya çıktı? Dolayısıyla bence verilen ceza da uygundur ve Volkan’ın söyledikleri inandırıcı değildir. Galatasaray'a verilen saha kapatma cezaları da bence yerinde... Belki bu kulübün işine de yarayabilir ve tribünde düzenlemeye veya tamir yoluna giderler. Verilen cezalar yeterli olsa da bunların caydırıcı olmadığını hepimiz biliyoruz. Ali Sami Yen, hatırlanacağı gibi geçen sezon 5 maç kapanmıştı. Yeni bir futbol kültürüne ve taraftara ihtiyaç var ama bunun için de bu yüzyıl bile yetmez gibime geliyor. Halil Özer (Haber Türk Gazetesi Spor Müdürü) CEZALAR TAHKİMDEN DÖNMEZ Bence verilen cezalar yerinde. Tabii ki bu olayların bir daha yaşanmaması için daha da caydırıcı olabilirdi ancak cezalar daha da fazla olsaydı tahkimden dönebilirdi. Federasyon’un gönlünden çok daha fazla ceza geçiyordu ama tahkimden dönebileceği endişesiyle bu sınırda tutuldu. Sonuç olarak da ben bu cezaların tahkimden de döneceğini pek sanmıyorum. Zaten Fenerbahçe tahkime gitmeyecek, Galatasaray gidecek ama onun da ineceğini pek sanmıyorum. HEPİMİZ SUÇLUYUZ Yaşananalara bakarsanız, ben çok da şaşırmıyorum. Çünkü bu ortamı bizler kendimiz hazırladık. Medya, yöneticiler, taraftarlar, amigo yazarlar hazırladı bu olayları, o yüzden 20 yaşındaki çocukların saha ortasında birbirlerine girmesini hiç şaşırmadım, son derece doğal karşıladım. Başka bir şey zaten beklemiyordum. 20 yılda bozduğumuz Fenerbahçe-Galatasaray dostluğunu bir günde düzeltmemiz imkansız. O yüzden herkesin başını önüne alıp 'Ne yaparız?' diye düşünmesi gerekiyor, çünkü bu iki kulüp ülke futbolunun lokomotif kulüpleridir. Onlarsız kesinlikle olmaz. O yüzden her iki klübün tekrar dost olabilmesi için tüm birimlerin bir araya gelmesi lazım. VOLKAN İNANDIRICI DEĞİL Volkan’ın maç sonrası açıklamalarını çok da inandırıcı bulmuyorum. Tabii ki futbolcu bir savunma yapacaktır ama verilen ceza normaldir, daha da fazlası olabilirdi. Bu hareket yapılamaz. Ama şu da var: Sadece Volkan bu hareketi yaptığı için Galatasaray tribünleri ayaklanmadı. Gerek Kadıköy’de olsun, gerek Ali Sami Yen’de olsun seyirciler bu tip hareketleri olay çıkarmak için bahane olarak görüyor. Volkan olmasaydı da başka bahane bulunabilirdi. Galatasaray Kulübü kötü tezahürat konusunda zaten sınırdaydı. Küfür konusunda bir maç seyircisiz oynama cezası bu yüzden verildi. Maç sırasında sahaya atılan yabancı maddeler, bir seyircinin sahaya girmesi gibi olaylar nedeniyle verilen saha kapatma cezası da normaldir. Gürcan Bilgiç (Sabah Gazetesi spor yazarı) CEZALAR İTALYA'DA VERİLSE HEPİMİZ ALKIŞLARDIK Verilen cezalar hepimizi tatmin etti. Önemli olan bu eylemin karşılıksız kalmamasıydı. Futbol Federasyonu bu duyarlılık üzerine hareket etti. Lugano’ya verilen ceza çok gibi görülse de, Avrupa’da buna benzer hareketler yapıldığında benzer cezaların verildiği örnekleri çok fazla var. Eğer bu kavga İtalya’da çıksa ve bu cezalar orada verilseydi hepimiz İtalyanlar’ın bakış açısını överdik. Burada kimsenin cezalara itiraz etmeye hakkı yok bence. Çünkü olaylara karışmamış gibi gözüken isimler bile maç süresince bu cezaları hakedecek davranışları fazlasıyla yaptılar. Bu tür çirkinliklerin muhakkak karşılık bulması gerekiyordu. Federasyonun Ceza Kurulu da tahmin ediyorum üst limitleri kullandı ve verilebilecek en büyük cezaları verdi. Güzel bir haddini bilme çizgisi oluşturuldu. Verilen 5 ya da 3 maç cezalar hiç de az değil. DİĞER OYUNCULAR İÇİN DE UYARI OLDU Verilen yüksek cezalarla Türkiye’deki diğer kulüplerinin oyuncularına bir uyarıda yapılmış oldu. Artık diğer takım futbolcular da artık sahada nerede duracaklarını, nasıl davranacaklarını, ne yapacaklarını bilirler. Volkan Demirel’in aldığı cezayla ilgili olarak yaptığı savunmasında futbolcuya 'yalancı' diyemezsiniz. Maç içinde sakatlık geçirmiş olabilir ama o hareketi Galatasaray tribünlerine dönük yapması sonuçta tahrik edici bir olaydır. Hareketin nelere mal olacağını, nasıl anlaşılacağını düşünmesi gerekiyordu. Gaatasaray Kulübü’ne verilen cezaları da normal buluyorum. Olaylar olmuştur ama bunun için 10 maç da kapatılmaz. Geçmişte 5 maç saha kapatma cezası verilen olaylara baktığımız zaman son derbi için verilen cezalar normaldir. Bağış Erten (Radikal Gazetesi spor yazarı) ASLOLAN CEZA DEĞİL HAFIZA Bence sorun şu bizler ceza üzerinden bir şeyleri toparlamaya çalışıyoruz. Asıl olması gereken cezalandırarak bir yere varmak değil, hatırlayarak, ders çıkararak bir yere varmak. Bence bizim problemimiz bu. Bu konuda sürekli aynı hataya düşüyoruz. Birkaç gündür ben İngiltere’deydim. İki gün önce Hillsborough faciasının yirminci yılıydı. Yirminci yılında Hillsborough faciası, burada büyük törenlerle anıldı ve taraftarlar bunun için tekrar Anfield Road’u doldurup, kurbanlar için mum yaktı. Tıpkı bunun gibi ders çıkarılacak bir takım olaylar olmalı. Biz ise bunlarla hesaplaşacağımıza ceza verip kurtulmaya ya da yok saymaya çalışıyoruz. Önemli olan cezaların büyüklüğünden ziyade unutulup, unutulmamasıdır. Ntvmsnbc

Seçenekler
Yazdırılabilir şekli göster Sayfayı E-Mail olarak gönder
Stil
Normal Hybrid-Şeklinde gösterime geç Ağaç şeklinde gösterime geç

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)