![]() |
#71 | |
![]() Alıntı:
Dış borçlar, Osmanlı Devleti çöktükten sonra, Osmanlı topraklarında kurulan devletler arasında paylaştırıldmış ve en büyük borç yükü Türkiye'ye verilmiştir. 1925 yılında Osmanlı borçlarının %67’sinin Türkiye tarafından ödenmesi kararlaştırılmıştır. Türkiye’nin payına düşen 107,5 milyon altın Osmanlı Lirası tutarındaki borcun ödenmesi için Düyun-u Umumiye İdaresi ile 13 Haziran 1928 tarihinde Paris’te bir anlaşma imzalanmıştır. Türkiye Düyun-u Umumiye' ye olan borcunun son taksitini, ilk dış borcun alınmasından tam bir yüzyıl sonra, 25 Mayıs 1954' te ödemiştir. buda menderes dönemi 2.4.2. Dış Borç Ertelemesi Dış borç miktarının bilinmemesi ve alacakların çok olması sebebiyle ancak alacaklı ülke hükümetlerinin gazetelere ilan vererek alacaklıları başvurmaya çağırması yoluyla borç miktarı ve alacaklılar belirlenmiş. 1959 ilkbaharında Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü ülkelerine olan borçların ödenmesi 1959’dan 1970’e kadar yayılan bir takvime bağlanmıştı. Anlaşma 5 Ağustos tarihine kadar geri ödenmesi gereken borçları (422 milyon dolar) kapsıyordu. Bu şekilde bir yandan normal ticari işlemlerin çalışmaya başlanması sağlanmış, diğer yandan Türkiye’nin bundan böyle yalnız Hazine kanalıyla borç alabileceği ve Hazine’nin borçları bir düzen içinde kayda almaktan ve borç yönetiminden sorumlu olacağı konusunda anlaşmaya varılmıştır. 2.4.3. Dış Krediler Borç ertelemesine ek olarak, Türkiye’ye 359 milyon dolar değerinde kredi açılıyordu. 25 milyon IMF’den, 250 milyon ABD’den, 75 milyon diğer OEEC ülkelerinden. Bu krediler, devalüasyon öncesi hüküm süren kaos durumunun bir an önce düzelmesi, normal ticari ilişkilerin yeniden canlanması, sanayideki atıl kapasitenin bir an evvel harekete geçirilip büyümenin yeniden başlaması ve nihayet enflasyonun kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynadılar. baska yerde söyleme gülerler ![]() http://www.mevzuatdergisi.com/2004/04a/02.htm |
||
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|