PKK'nın bitirilmesi için Suriye desteği
Bir grup Türk gazeteciyi sarayında kabul eden Esad, İstanbul ziyareti öncesinde "Dağdaki PKK'lı Suriyeliler'i biz alırız" mesajı gönderdi.

Erhan BAŞYURT yazdı…
Kürt açılımına Esad'dan destek
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'dan "Kürt açılımı" konusunda önemli bir destek geldi.
Bir grup Türk gazeteciyi sarayında kabul eden Esad, İstanbul ziyareti öncesinde "Dağdaki PKK'lı Suriyeliler'i biz alırız" mesajı gönderdi.
Böylece, "Dağdaki Türkiye vatandaşı PKK'lılar 'af'tan yararlanıp silah bıraksa bile, yabancı uyruklu PKK'lılar ne olacak?" sorusu cevap buldu.
Türkiye, Irak ve Kuzey Irak yönetimi ile işbirliği içinde PKK'nın dağdan inmesini ve silah bırakmasını sağlayabilirse, şartlar artık daha olgun.
Az sayıdaki lider kadro hariç, herkes evine dönebilecek.
Kürt açılımı ya da hükümetin ifade ettiği gibi "demokratik açılım" konusunda artık yeni adımlar atılabilir.
Suriye lideri Esad, Türk gazetecilere teröre ilişkin çarpıcı tespitlerde de bulunuyor.
1980'lerde de teröristleri af ettiklerini belirtip, "Devlet af eder. Hedefimiz terörü bitirmek, intikam almak değil" diyor.
"Sadece terörist avlamakla terörizmi bitiremeyiz. Çünkü yok ettiğin teröristin yerine hemen başkası gelir. Bu konu siyasal birlik ve coğrafi bütünlük içinde çözülür" tespitinde bulunuyor.
Esad'ın açıklamaları çok önemli. Ancak bütün bu sözlerin ondan sudur etmesi çok daha önemli.
Yıllarca PKK ve terör sorununun parçası olan Şam, artık çözümün bir parçası...
Çok değil 10 yıl önce PKK'ya verdiği destek nedeniyle Suriye ile bir sıcak savaşın eşiğine gelmiştik.
1998'de Öcalan'ın sınır dışı edilmesi, ilişkilerde dönüm noktası oldu.
AK Parti hükümetinin "komşularla sıfır sorun" politikası ilişkileri daha da güçlendirecek adımların atılmasını mümkün hale getirdi.
Suriyeli gazeteci Hüsnü Mahalli'ye göre, Cumhurbaşkanı Gül (Dışişleri Bakanlığı görevinden bu yana) 10 kez, Başbakan Erdoğan 7 kez, Dışişleri Bakanı Davutoğlu 35 kez Şam'a gitti.
Beşşar Esad da Türkiye'ye 4 kez ziyarette bulundu.
Suriye lideri bugün akşam da AK Parti'nin geleneksel iftarının şeref konuğu.
İftar davetiyesinin kapağındaki yazı aslında her şeyi anlatıyor:
"Kardeşlik yolunda bir adım daha..."
*
Bahçeli'nin yaptığı sivil itaatsizlik mi?
MHP lideri Devlet Bahçeli, Kürt açılımı nedeniyle başlattığı sert muhalefeti dozajını artırarak sürdürüyor.
1 Ağustos'ta Bursa İl Kongresi'nde "Kürt açılımını" değerlendirirken şöyle demişti Bahçeli:
"25 yıl dağda gezenlere Türkiye'yi böldürmek istiyorsanız, 50 yıl dağda gezmeye hazır olup Türkiye'yi böldürmeyen Milliyetçi Hareket'e de istediğini vereceksiniz."
Bu sözleri çok eleştirilen Bahçeli önceki gün aykırı çıkışlarından birini daha yaptı.
"Kürt açılımı" konusunda Meclis'te yapılacak gizli oturumu halka açıklamakla tehdit etti.
MHP lideri, gizli oturumu açıklamanın 10 yıl cezası olduğunu çok iyi biliyor.
Bahçeli'nin yaptığı, "cezasını kabul ederek bir yasayı şiddet kullanmadan protesto amaçlı ihlal etmeye" giriyor.
Bu da "sivil itaatsizlik" olarak biliniyor.
Ne var ki sivil itaatsizlik, ilahi olarak verilen hakların beşeri kısıtlamalarına karşı yapılıyor.
Mesela, "her insan özgürdür kölelik kabul edilemez" gibi.
Bu eylem türünün en bilinen ismi Gandhi.
Oysa Bahçeli, aynı eylem modelini tersi bir amaç için kullanmaya çalışıyor.
Yani daha fazla bireysel ve kültürel özgürlükleri engellemek için.
Eylem benzese de Bahçeli'nin gerginliği tırmandırma amaçlı çıkışlarına sivil itaatsizlik demek mümkün değil.

BUGÜN