Askerlerin sivil mahkemede yargılanmasının yolunu açan yasanın iptal edilmesinin Ergenekon ve Poyrazköy gibi kritik davaları engelleyeceği iddiası gerçeği yansıtmıyor.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararını bekleyeceklerini açıklarken, 'Poyrazköy iddianamesi'nin kabul edilmesinden önce yapılan bu hamle tartışmaları da beraberinde getirdi. Hukukçular, Poyrazköy cephaneliğiyle ilgili hazırlanan iddianamede muvazzaf askerlerin olmasının, davanın sivil yargının alanından çıkması anlamına gelmediğini belirtiyor. Hukukçulara göre, darbe teşebbüsü, terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlarında sivil yargının görevli ve yetkili olduğu konusunda şüphe yok. Suç mahalli, mağdurlar ve sanıkların emekli asker olması nedeniyle görev alanı sivil yargıdan askerî yargıya geçmiyor. İddianameye konu kişi, olay ve mekanlara ilişkin suçlar Türk Ceza Kanunu'nda açıkça suç olarak düzenlenmiş.

Askeri Ceza Kanu-nu'nda bu suçlara ilişkin bir düzenleme yok. Bu yüzden hukukçulara göre bu suçların yargılanması sivil mahkemelerin işi.

Edinilen bilgiye göre, Mahkeme, iptal kararının Poyrazköy iddianamesindeki şüphelileri etkileme ihtimaliyle inceleme yapmak istiyor. Ancak, hukukçular Poyrazköy iddianamesindeki "darbe teşebbüsü ve silahlı terör örgütü üyeliği" şeklindeki suçlamaların sivil yargının alanına girdiğini vurguluyor. Poyrazköy cephanelikleri ile ilgili şüpheli olan askerler "terör örgütü üyeliği, Meclis'e ve hükümete yönelik darbe teşebbüsü" ile suçlanıyor. Bu suçlamalar Asker Ceza Kanunu değil, Türk Ceza Kanunu kapsamında. Tutuklanan kişiler arasında muvazzaf asker olduğu gibi emekli askerler de bulunuyor. Yine tartışmalı olan "askeri mahal" kavramı da geçerli değil. Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahmut Koca, darbe teşebbüsü suçunun tüm ülkeyi hedef alan bir suç olduğunu kaydediyor. Poyrazköy cephanelikleri ile ilgili suçlamaların sivil yargının alanında olduğu hukukçular tarafından kesin olarak kabul görüyor. Hukukçular, bu konuda var olan soruşturmaların ve yargılamaların askeri yargının görevine girmediğini, sivil yargıda devam edeceğini kaydediyor. Çünkü Poyrazköy cephanelikleriyle ilgili iddianamede asker şahıslar sivillere yönelik eylem yapmayı planlamakla suçlanıyor. Koç Müzesi'nde bulunan TNT kalıplarının öğrenciler oradayken patlatılacağı iddia ediliyor. Bu eylemle darbe için kaos ortamı oluşturmanın amaçlandığı iddia ediliyor. Ayrıca cephaneliklerin bulunduğu arazi Bedrettin Dalan'ın başkanı olduğu İstek Vakfı'na ait. Yani arazi askeri alan değil, sivillere ait. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Poyrazköy kazılarının 21 Nisan 2009'da başlamasının hemen ardından cephaneliğin askeri sahada değil herkesin piknik yapabileceği sivil bir alanda bulunduğunu savunmuştu. Bu açıklama ile birlikte tüm olay değerlendirildiğinde Poyrazköy cephaneliği ile ilgili soruşturmada asker kişinin başka bir askere yönelik eylemi, asker kişinin askeri mahalde işlediği fiil ya da asker kişinin askerlik görevinden dolayı yaptığı bir eylem olmadığından konu her yönüyle sivil yargının alanına giriyor.

ZAMAN