AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu| (https://www.akpartiforum.com/index.php)
-   Akaid ve Fıkıh (https://www.akpartiforum.com/forumdisplay.php?f=244)
-   -   Dini Terimler Sözlüğü (İ) (https://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=36769)

dildade 07-21-2008 04:38

Dini Terimler Sözlüğü (İ)
 
İNKIYÂD:

Boyun eğme, itâat etme.

İnkıyâd, nefsin nehyedildiğinde (dînimizin yasak olarak bildirdiği şeyleri yapmaması emredildiğinde) nefsânî arzûları bırakıp öğütleri kabûl etmesi ile mümkündür. (İmâm-ı Mâverdî)

Fermân-ı aşka cân ile var inkıyâdımız
Hükm-i kazâya zerre kadar yok inadımız

(Bâkî)


dildade 07-21-2008 04:38

Dini Terimler Sözlüğü (İ)
 
İNKİSÂR:

Kırıklık, kırılma. Allahü teâlânın huzûrunda kalbin kırık olması.

Ben, kalbleri benim için inkisârda olanların yanındayım. (Hadîs-i kudsî-Keşf-ül-Hafâ)

Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyorlar ki, Allahü teâlâ ilim ve kudret gibi bütün sıfatlarından kullarına biraz ihsân buyurmuştur. Fakat, yalnız üç sıfatı kendine mahsûstur. Bu üç sıfatı hiçbir mahlûkuna vermemiştir. Bunlar; kibriyâ, ganî olmak ve yaratmak sıfatlarıdır. Kibriyâ, büyüklük, üstünlük demektir. Ganî olmak, başkalarına muhtâç olmamak, her şey O'na muhtaç olmak demektir. Buna karşılık kullarına üç aşağı sıfat vermiştir. Bunlar da, zül (aşağılık) ve inkisâr ile ihtiyâç ve fâni olmak, yok olmaktır. Bunun için kula kibirlenmek yakışmaz. En büyük günâhtır. Hadîs-i kudsîde; "Azamet ve kibriyâ bana mahsustur. Bu iki sıfatta, bana ortak olmak isteyenlere, çok acı azâb ederim" buyruldu. (Osman bin Nâsır)


dildade 07-21-2008 04:38

Dini Terimler Sözlüğü (İ)
 
İNNÂ LİLLAHVE İNNÂ İLEYHİ RÂCİ'ÛN:

Belâ ve musîbet gelince veya kötü bir haber duyunca okunan, Bekara sûresinin; "Biz Allahü teâlânın kullarıyız (vefât ettikten sonra diriltilip yine) O'na döneceğiz" meâlindeki yüz elli altıncı âyet-i kerîmesi. (Bkz. İstirca')

Bir belâ gelince; "İnnâ lillah ve innâ ileyhi râci'ûn" demek yalnız bu ümmete mahsûs bir ihsândır. Geçmiş ümmetlerden hiç birisine verilmemiştir. Yoksa Yâkûb aleyhisselâm, Yûsuf aleyhisselâmın ayrılığı musîbeti başına gelince; "Ey Yûsuf'un firâkıyla (ayrılığı ile) beni kaplayan hüzün ve hasretim" demez; "İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râci'ûn" derdi. (Hadîs-i şerîf-Taberânî)

Abdullah bin Abbâs'ın kızı öldüğünde "İnnâ lillah ve innâ ileyhi râci'ûn" dedikten sonra; "Bu mahrem idi, Allahü teâlâ bunu örttü, yardıma muhtâc idi, himâyesine aldı; bizim için de bir mükâfât idi onu bizden önce gönderdi" dedi. İki rek'at namaz kıldıktan sonra, Allahü teâlânın; "Sabır ve namaz ile yardım isteyin" (Bekara sûresi 45) meâlindeki emrini yerine getirdik" dedi. (İmâm-ı Gazâlî)

Namazda kötü habere "İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râci'ûn" demek namazı bozar. Bunu, namaz dışında söylemek, sünnettir. (Alâüddîn Haskefî)


dildade 07-21-2008 04:39

Dini Terimler Sözlüğü (İ)
 
İNSÂF:

Adâlet, doğruluk. Hakkı gözetip adâletten ayrılmama.

İnsâf, dînin yarısıdır. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Allah korkusu kalbine yerleşmiş olan kimse, insanlar hakkında insâflı muâmelede bulunur. İnsanlar ise, kendilerine insâf ile iyi muâmelede bulunan kimseyi severler. İşte bunun için, insanların sevgisi, kişinin kalbinde Allah korkusunun mevcûd olduğuna ve o kişinin iyiliğine; insanların buğzu (kini) ise, o kimsenin kötülüğüne ve kalbinde Allah korkusunun az olduğuna delîl gösterilmiştir. (Mâverdî)


dildade 07-21-2008 04:39

Dini Terimler Sözlüğü (İ)
 
İNSAN:

Rûh ve bedenden meydana gelen akıl sâhibi varlık.

Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:

Biz insanı muhakkak ki çamurun özünden yarattık. Sonra Âdem'in neslini sağlam bir yerde (rahimde) döllenmiş yumurta yaptık. Sonra o nutfeyi kan pıhtısı hâline getirdik. Ondan sonra kan pıhtısını bir parça et yaptık; o et parçasını da kemikler hâline çevirdik. Sonra ona başka bir yaratılış (rûh) verdik. Bak ki, şekil verenlerin en güzeli olan Allahü teâlânın şânı ne kadar yücedir. (Mü'minûn sûresi: 12-14)

Cinleri ve insanları yalnız beni tanımaları, bana ibâdet etmeleri için yarattım. (Zâriyât sûresi: 56)

İnsanın hayırlısı haramlardan sakınan, akrabâyı ziyâret eden ve emr-i ma'rûf ve nehy-i münker edendir. (Allahü teâlânın emir ve yasaklarını yayandır.) (Hadîs-i şerif-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)

İnsanın sevmesi ve buğz etmesi, vermesi ve vermemesi Allah için olursa, îmânı kâmil (tam, olgun) olmuştur. (Hadîs-i şerîf-Mektûbât-ı Ma'sûmiyye)

İnsanın yaratılmasından maksat, yağlı ve lezzetli yiyecekler, güzel ve nefis elbiseler, mal ve mülk toplamak, nîmetlenmek, oyun ve eğlence değildir. Onun yaratılmasından maksât, Allahü teâlâya kulluk etmek, O'na karşı gönlü kırık, boynu bükük olmak ve yalvarmak içindir. (İmâm-ı Rabbânî)

Şu insan dedikleri el ayakla baş değil
İnsan rûha denilir, surat ile kaş değil.

(M. Sıddîk bin Saîd)

İnsan-ı Kâmil:

Kemâle ermiş, olgun insan. İslâmiyet'in emrettiği bütün emirleri yapan, yasaklardan sakınan, Peygamber efendimizin güzel ahlâkıyla ahlâklanan, hareketleri ve sözleri hep Allahü teâlânın ilhâmı ile olan üstün insan.

Doğruyu tanı, doğru ol! İnsan-ı kâmilin her işi, düşünceleri, sözleri, ahlâkı, Resûlullah'a tam uygun olur. Çünkü bütün seâdetlere, iyiliklere O'na uymakla kavuşulur. O'na uymak, İslâmiyet'e yapışmak demektir. (Muhammed bin Muhammed Endülüsî)

İnsan Sûresi:

Kur'ân-ı kerîmin yetmiş altıncı sûresi. (Bkz. Dehr Sûresi)


dildade 07-21-2008 04:39

Dini Terimler Sözlüğü (İ)
 
İNŞÂALLAH:

Her zaman Allahü teâlânın adını anmağa alışmak ve Allahü teâlâ dilerse olur mânâsına bütün işlerini Allahü teâlânın dilemesine havâle etmek için söylenen söz.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Bir şeyi yarın yapmağa azmettiğin, karar verdiğin zaman, onu yarın yaparım deme. İnşâallah yarın yaparım de! (Kehf sûresi: 23, 24)

Ey mü'minler! Elbette gelecek yıl, inşâallah, Mescid-i Harâm'a girersiniz. (Feth sûresi: 27)

Allahü teâlâ onların Mescid-i Harâm'a gireceklerini dilemiş ve bunu biliyordu. Fakat kullarına öğretmek için inşâallah buyurmuştur. Nitekim Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem de kabirdekilere kavuşacağını kesin olarak bildiği hâlde, mezarlığa uğradığında; "Esselâmü aleyküm yâ ehle dâr-il-kavmil-mü'minîn ve innâ inşâallahü an karîbin biküm lâhıkûn: Ey mü'minler diyârı! Size selam olsun. İnşâallah biz de size yakında kavuşacağız" buyurarak ilâhî emre uyarak inşâallah demiştir. (İmâm-ı Gazâlî)


dildade 07-21-2008 04:40

Dini Terimler Sözlüğü (İ)
 
İNŞİKÂK SÛRESİ:

Kur'ân-ı kerîmin seksen dördüncü sûresi.

İnşikâk sûresi Mekke'de nâzil oldu (indi). Yirmi beş âyet-i kerîmedir. Göğün yarılmasından bahsedildiğinden, Sûret-ül-İnşikak denilmiştir. Sûre, amel defterlerinin kıyâmette sâhiplerine gösterileceğini bildirmektedir. (İbn-i Abbâs, Taberî, Ebû Hayyân)

Allahü teâlâ İnşikâk sûresinde meâlen buyuruyor ki:

Îmân edip sâlih amel işleyenler için, arkası kesilmeyen bir mükâfât vardır. (Âyet: 25)

Kim İnşikâk sûresini okursa, kıyâmet günü amel defterinin arkasından verilmesinden Allahü teâlâ onu muhâfaza eder (korur). (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)


dildade 07-21-2008 04:40

Dini Terimler Sözlüğü (İ)
 
İNŞİRÂH SÛRESİ:

Kur'ân-ı kerîmin doksan dördüncü sûresi.

İnşirâh sûresi, Mekke'de nâzil oldu (indi). Sekiz âyet-i kerîmedir. Resûl-i ekremin kalbinin açılma hâdisesine işâret edildiğinden, Sûret-ül-inşirâh denilmiştir. İnsanoğlunun hayâtı ve çalışmanın esas olduğu bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, Taberî)

Allahü teâlâ İnşirâh sûresinde meâlen buyurdu ki:

(Ey Resûlüm!) Senin için, senin zikrini yükselttik. (Âyet: 4)

Kim İnşirâh sûresini okursa, sanki ben elemli iken bana gelip, beni ferahlandırmış gibi olur. (Hadîs-i şerîf-Envâr-üt-Tenzîl ve Esrâr-üt-Te'vîl)


dildade 07-21-2008 04:41

Dini Terimler Sözlüğü (İ)
 
İNTİHÂR:

Kendini öldürme.

Bir kimse bir demirle intihâr etse, Cehennem'de ebedî olarak demiri elinde karnını dürter durur. Bir kimse zehir içerek intihâr etse, Cehennem'de ebedî olarak onu içer durur. Bir kimse de kendisini uçurumdan atarak intihâr etse, Cehennem'de ebedî kendini atar durur. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)

İntihâr eden kimse hemen ölse bile, yıkanır ve namazı kılınır. (İbn-i Âbidîn)

Malını, mevkiini kaybettiği için veya düşman eline esir düştüğü için intihâr eden ahmaklarda şecâat (yiğitlik) değil korkaklık vardır. (Muhammed Hâdimî)


dildade 07-21-2008 04:42

Dini Terimler Sözlüğü (İ)
 
İNTİKAM:

1. Öc alma.

İntikâm almağa gücü yeten kimseye yakışan; kızmamak, kin tutmamak ve bağışlamaktır. (Ebû Ziyâd)

2. Allahü teâlânın; zâlim, inadcı ve kibirli (büyüklenen) kimseleri şiddetli bir azâb ile cezâlandırması.

Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:

(Yâ Muhammed!) Biz senden önce, kendi kavimlerine (nice) peygamberler gönderdik de, (o peygamberler) onlara (helâl ve harâmı bildiren, hak peygamber olduklarını isbât eden apaçık) delillerle geldiklerinde, kavimleri onları yalanladılar. Fakat (îmân etmedikleri için) biz o günâh işleyenlerden intikâm aldık... (Rûm sûresi: 47)

Vaktâ ki (Fir'avn ve kavmi inâd ve isyân ederek) bizi gazablandırdılar (kızdırdılar). Biz de kendilerinden intikâm alıp, hepsini birden (denizde) boğarak helâk ettik. (Zührûf sûresi: 55)

Haramları (Allahü teâlânın yasaklarını), büyük ve küçük günah diye ikiye ayırmışlar ise de, küçük günahlardan da, büyük günah gibi kaçınmak, hiçbir günâhı küçümsememek gerekir. Çünkü, Allahü teâlâ intikâm alıcıdır. Gadabını, düşmanlığını günâhlar içinde gizlemiştir. Küçük sayılan bir günâh, intikâmına, gadabına sebeb olabilir. (Muhammed Rebhâmî)



All times are GMT +3. The time now is 10:44.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023