![]() |
Dini Terimler Sözlüğü (İ)
İSTİKBÂL-İ KIBLE:
Kıbleye yönelme; namazda Mekke-i mükerremedeki Kâbe-i muazzamaya doğru durma. Namaz kılarken istikbâl-i kıble farzdır. Yâni namaz, Kâbe-i muazzama tarafına dönerek kılınır. Namaz, Allah için kılınır. Secde yalnız Allah için yapılır. Kâbe'ye karşı yapılır. Kâbe için yapılmaz. (İbn-i Âbidîn) |
Dini Terimler Sözlüğü (İ)
İSTÎLÂM:
Selâmlamak. Hac ve umre ibâdetinde Kâbe'yi tavafa (etrâfında dönmeye) başlarken veya tavaf sırasında Hacer-ül-esved (Cennet'ten indirilen taşın) önüne gelindiğinde, elleri namaza durur gibi kaldırıp tekbir, tehlîl getirerek (Allahü ekber, lâilâhe illallahü vallahü ekber diyerek) onu selâmlamak ve el sürüp öpmek. İzdihâm (kalabalık, sıkışıklık) dolayısıyle el sürülemiyorsa, uzaktan elleri kaldırıp, işâret yapmak, sonra avucunun içlerini öpmek. İstîlâm, haccın sünnetlerindendir. (İbn-i Âbidîn) |
Dini Terimler Sözlüğü (İ)
İSTİMDÂD:
Yardım isteme, yardıma çağırma. Peygamberlerin ve evliyânın, Allahü teâlânın sevgili kullarının ve sâlih (iyi) mü'minlerin rûhlarından, her kim nerede ve ne zamanda ve her ne hâlde istimdâd ederse, Allahü teâlânın izniyle orada bulunur, yardım ederler. Hızır aleyhisselâmın, sıkıntıda olanların imdâdına (yardımına) yetişmesi böyledir. Resûlullah efendimizin, ümmetinin (kendine inananların) her birine, hele ölüm zamânında imdâda (yardıma) yetişmesi de böyledir. (Ahmed Fârûkî) |
Dini Terimler Sözlüğü (İ)
İSTİMRÂR:
Kadından âdet hâlinde gelen kanın devâm etmesi. Bir kadından; on beş gün içinde hiç temiz gün olmadan, kan istimrâr ederse, âdetine göre hesâb olunur. Yâni, âdetinden sonra başlayarak bir evvelki ay içindeki temizlik günü kadar temizlik ve sonra âdeti kadar hayz kabûl edilir. Âdeti beş gün kan, yirmi beş gün temizlik olan kadında kan istimrâr ederse, ilk görülen beş gün kan hayz, peşinden gelen yirmi beş gün temiz kabûl edilir. Kızda ilk görülen kan istimrâr ederse, ilk on gün hayz, sonra yirmi gün temiz kabûl edilir. (İbn-i Âbidîn) |
Dini Terimler Sözlüğü (İ)
İSTİNBÂT:
Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açıkça bildirilmemiş hükümleri, bilgileri, açıkça bildirilenlere benzeterek, meydana çıkarmak. Eshâb-ı kirâmdan radıyallahü anhüm ecmaîn sonra gelen müctehidlerin en büyüğü İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe'dir (r.aleyh). Bu büyük imâm, her hareketinde, her işinde Peygamberimize sallallahü aleyhi ve sellem tam mânâsı ile tâbi idi. İctihâd ve istinbâtta öyle yüksek bir dereceye yükselmişti ki, buraya ondan başka kimse varamadı. (Abdülhakîm Arvâsî) Bâzısını görürsün, insanlarıKur'ân-ı kerîmden ve Sahîh-i Buhârî'den dînî hükümleri istinbât etmeye çağırır. Bu büyük cehâlete, bilgisizliğe ve açık dalâlete dikkat et! Sakın ey kardeşim çok sakın, bu tür ahmaklarla bir araya gelip görüşmekten kaçın! Mezhebine sarıl; Dört mezheb imâmından birine uy! (Yûsuf Nebhânî) Allahü teâlânın kitâbını(Kur'ân-ı kerîmi) açıklayan Resûlullah efendimizden başkası olmadığı gibi, Kur'ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerden dînî hükümleri istinbât edenler de ancak ümmetin büyük imâmlarıdır. (Yûsuf Nebhânî) |
Dini Terimler Sözlüğü (İ)
İSTİNCÂ:
Önden ve arkadan necâset çıkınca bu yerleri yıkamak, temizlemek. Başkasının yanında avret yerini açmadan su ile istincâ yapamayan kimse, pislik fazla olsa bile su ile istincâdan vazgeçer. Avret yerini açmaz. Namazı öyle kılar. Açarsa fâsık (günâhkâr) olur. Haram işlemiş olur. Tenhâ bir yer bulunca, su ile istincâ yapar ve namazı iâde eder. (İbn-i Âbidîn) İstincâ ederken, önünü, arkasını kıbleye dönmek tenzîhen mekrûhdur. (Alâüddîn Haskefî) Kemik, gübre, tuğla, saksı ve cam parçaları, muhterem yâni para eden şeyler ve câmiden atılan şeyler, zemzem suyu, yaprak ve kâğıd ile istincâ tahrîmen (harama yakın) mekrûhtur. (Hasan bin Mansur) |
Dini Terimler Sözlüğü (İ)
İSTİNKÂ:
İstincâdan sonra, hiçbir pislik kalmadığına kalbde kuvvetli bir kanâat hâsıl olması. Erkeklerin, idrârını yaptıktan sonra istinkâ etmedikçe abdeste başlaması câiz olmaz. (Muhammed Zihni Efendi) |
Dini Terimler Sözlüğü (İ)
İSTİNŞÂK:
Abdest ve boy abdesti (gusül) alırken burna su çekme. On şey sünnettir: Bıyığı kısaltmak, sakalı uzatmak, misvâk kullanmak, mazmaza (abdestte ağıza su almak), istinşâk, tırnak kesmek, ayak parmaklarını yıkamak, koltuk altını temizlemek, kasıkları temizlemek, su ile istincâ. (Hadîs-i şerîf-Sahîh-i Müslim) Guslün (boy abdestinin) sünnetlerinden birisi de; mazmaza (ağıza su vermek) ve istinşâkta mübâlağa etmek. Hanefî mezhebinde ağızda ve burunda iğne ucu kadar kuru yer kalsa, gusül abdesti sahîh olmaz. (Halebî) |
Dini Terimler Sözlüğü (İ)
İSTİRCÂ':
Belâ ve musîbet zamânında veya kötü bir haber duyunca "İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râci'ûn (Muhakkak ki Allahü teâlânın kullarıyız, vefât ettikten sonra diriltilme ve neşr ile yine O'na döneceğiz) (Bekara sûresi: 156) meâlindeki âyet-i kerîmeyi okuyarak Allahü teâlâya sığınmak. (Bkz. İnnâ Lillâh ve İnnâ İleyhi Râci'ûn) Mükâfâtın büyük olması, belâ ve acının büyüklüğüne göredir. Allahü teâlâ sevdiği kimselere belâ ve musîbet verir. Eğer istircâ' ederler, rızâ gösterirlerse, Allahü teâlâ da onlardan râzı olur. Şâyet uğradıkları belâdan dolayı isyân ederlerse, Allahü teâlâ onlara gazâb eder. (Enes bin Mâlik) |
Dini Terimler Sözlüğü (İ)
İSTİSGÂR:
Küçük ve aşağı görmek. Hıkddan (kin tutmaktan) doğan kötülükler on birdir: Hased (kıskanmak), şemâtet (başkasının başına gelen belâ ve musîbete sevinmek), hicr (dargınlık), istisgâr, gıybet (başkasının arkasından, duyunca üzüleceği şeyleri konuşmak), sırrı ifşâ etmek, yaymak, başkası ile alay etmek, onlara eziyet ve sıkıntı vermek, başkasının hakkını ödememek ve affa mâni olmak. (Hâdimî) |
All times are GMT +3. The time now is 21:05. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023