AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu| (https://www.akpartiforum.com/index.php)
-   Mübarek Gün Ve Geceler (https://www.akpartiforum.com/forumdisplay.php?f=146)
-   -   Mübarek günler ve geceler (https://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=178194)

murataltug1985 01-13-2018 09:50

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
İstanbulun fethi müjdelenen fetih fethi mübin

*İstanbul’un fethinden önce Katolik ve Ortodokslar birbirleri ile savaşıyordu hıristiyan âlemi insanlık dışı işkenceleriyle , katliâmlar yapıyorlardı. dördüncü haçlı seferiyle (1202-1204) İstanbul’da İmparatorluk kuran Latinler; şehirdeki dindaşlarını soyup, işkenceyle öldürüp, şehiri saraylardan, mâbedler ve ahâlinin evlerine varıncaya kadar yağmaladılar.*Fetihten önce İstanbul lâtin şapkası yerine Osmanlı sarığını tercih ediyorlardı. Türkler hiç kimseye kötülük yapmadı Mehmed Han şehiri temizledi emniyet ve âsâyişi korundu. İstanbul imâr edildi şehir için eserler inşâ edildi. Her din ve milletten insanlar iskân edildi şehir yaşanacak hâle getirildi. Türklerin herkese insanca davranmasıyla vicdan hürriyeti te’sis edildi.*İnsanların en büyük ihtiyâcı olan hak şuuru adalet nizâmı, Avrupa ve hıristiyan âlemine Türk idaresiyle girdi. Hıristiyan âlemi, kâdılar karşısında hükümdarla gayr-i müslim bir vatandaşın muhakeme edildiğini İslâm ve Türk adaletinin sarsılmaz kaidelerine şâhid oldu.

*Topçuluk tekniğindeki dünyâ târihini değiştiren ilk büyük zafer İstanbul’un fethinde görüldü. Şahi topları Avrupa krallarının otoritelerini sarstı derebeylik usûlü kaldırıldı Merkezî otorite ve millî birlik esâsıyla kurulan devletler, Avrupa haritasında sınırlar meydana getirmişdi. Doğu ticâreti Türk ve İslâm ülkelerine geçti, Avrupalıları yeni yollar aradı
*İstanbulun fethiyle avrupa Ticarî yollar aramak için keşiflere çıktı Yeni ülkeler keşfetti. Gemicilik gelişti, denizaşırı ülkelere açıldılar. Keşif ve buluşlarda teknik, kültür ve medeniyette gelişmeler oldu Avrupa sömürgeciliğe yöneldi
*İstanbul’un fethiyle Avrupalılar, müslüman âlimler vâsıtasiyle dünyânın yuvarlaklığını, öğrenmişler ve ilerlemişlerdir. Barutun kullanılması, müslümanların pusulayı öğrenmesi, topun Avrupada kabulü Türk fetihleri ile ticaret yolu kesilen Avrupa denizlere açılmış altın stoklarını telâfiye çalışmışlardır
*Fâtih han devri Cihânda dönüm noktasıdır te’siri her yerde hissedildi muazzam fetihten önce herkesi İstanbul’un nice memleketlere değer olduğuna inandırdı. İki kıt’anın sultanı İstanbul’un fethi... 1453 senesi çağ açıp kapatdı
Fâtih’in, Bâyezîd’in ve Yavuzun müsamahasına borçlu olan rönesans, İstanbul’un fethi ile başlar”
*29 Mayıs 1453’de İstanbul’un fethi ile Osmanlı Devleti, cihânşümul hâle geldi İstanbul, Osmanlı Devleti’nin başşehri olup, kültür ve medeniyetin beşiği hâline geldi.

murataltug1985 01-13-2018 09:50

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
İstanbulun fethi müjdelenen fetih fethi mübin

*Sultan Mehmed istanbulun fethinden önce orduyu düzeltmiş ve yeniçeri ağalarını değiştirip disiplin altına almıştır savaş bölgesine yardımın geleceği yerler ele geçirilmiştir Rumelihisarı yaptırılmış, Karadenizden bizansa yardımın gelmesi önlenmiştir Mora kuşatılmış İstanbuldaki küçük kaleler alınmıştır*Venediklen dostluk andlaşması imzalayarak, Bizans’ın yalnız bırakılmış, Galata Cenevizlilerinin tarafsızlığı sağlanmıştır İsyanlar bastırılmış, Anadolu beylikleri itaat altına alınmıştır. savaş öncesi anadoluda birlik sağlanmıştır
İstanbul surlarının zayıf yerleri tespit edilmiş, İstanbul surlarını yıkabilecek toplar döktürülmüştür
*İstanbul’un dış dünyâ ile alâkasını kesmek için donanmaya önem verildi.Bizans ordusundan üstün bir ordu hazırlanmıştır Düşman kuvvetlerini dağıtmak için, gemiler Haliç’e indirilmiş, Marmara surlarını kuşatılmış ve denizden bizansa gelecek yardım önlenmiştir Sultan Mehmed havan döktürmüştür Sultan Mehmed,savaşa bizzat katılarak askerin moralini yükseltmiştir Toplar gereken bölgelerde toplanarak, ateş sıklet merkezi kurulmuştur*İstanbulun fethinden sonra İstanbul boğazı ve İstanbul’un ele geçirilmesiyle Anadolu ve Rumeli yakaları birleştirilmiştir.Ortodoks kilisesi bağımsızlığa kavuşturularak hıristiyan birliği engellenmiştir İnanç serbestliği sağlanmıştır büyük savaşlar engellemiştir.Rum ve Cenevizlilerin ticarî faaliyetlerinin serbest bırakılmış ekonomik düzenin bozulması önlenmiştir.Sultan Mehmed, Anadolu ve Rumeli Türkleri yerleştirilerek, İstanbul Türkleştirmiştir.Fâtih, Bizans’taki yerli ve yabancı san’atkâr ve bilginleri korumuş ve yararlanmıştır.

*İSTANBUL KUŞATMALARI
M.Ö. 477’de Plate muhasarasın
M.Ö. 410’da Alkibyad
M.Ö. 340’da Makedonyalı Filip
M.S. 197’de imparator Severus
313’de Sezar Maksiminus
315’de Büyük Konstantin
616’da İran İmparatoru Keyhüsrev
626’da Avarlar
655’de hazret-i Osman devrinde Muâviye
*668’de Muâviye oğlu Yezîd tarafından kuşatılan istanbulda hz Eyyûb-el-Ensârî şehîd olmuştur
673’de Süfyân bin Avf
715’de Mesleme
739’da Abdülmelik’in oğlu Süleymân
764’de Bulgar kralı Pağanus tarafından,
781’de Hârûn-ür-Reşîd
793’de Abdülmelik tarafından,
812’de Islav despotu Krumus
820’de Islav despotu Tomas
866’da Rus Askoldodir
914’de Bulgar kralı Simeon
*1048’de Asi Turniçyüs
1081’de Aleksios Komnenos
1204’de, Lâtin haçlı ordusu
1261’de İznik Rum Devleti İmparatoru Paleologos
1395 ve 1402’de Yıldırım Bâyezîd
1411’de şehzâde Mûsâ Çelebi
1422’de Murâd-II
1453’de Mehmed-II tarafından.

murataltug1985 01-13-2018 09:50

Sultan Mehmed Han’ın istanbul nutku

bu devlet, ecdadımızın nice cihâd, ve emekleri ile kazanılmış bir mirastır. Yaşlılar bu cihâd ve savaşa şâhiddir bizzat katılmışlardır. Gençler gazâları babalarından dinledi. pek çok yiğit ebedî âleme intikâl etti. atalarımız müthiş tehlikelere göğüs gererek büyük işler gördüler.*Ey yaşlı fedakârlar yiğit gençler fetihler kolay olmadı emeksiz devlet elde edilmedi. nice kanlar döküldü, dul ve yetimlerin gözyaşları aktı. engin dereler, yalçın kayalar, sarp dağlar boğazlar aşıldı. geceler uykusuz, geçti. ecdadımız fevkalâde zorluklara katlandı. Düşman karşısında muvaffak olunamadı. hiç bir zaman istikbâlden ümid kesilmedi zafere kadar cihâda bağlı kalındı ceddimiz Felâkete kederlenmez zafere sevinç duymazlardı. şanlı bir devlet kurdular; cihâna hamiyyet ve adaletin örneğini verdiler. Bize mükemmel bir devlet bıraktılar.

*bize düşen vazife, devleti yüceltmek ve atalarımıza halef olmak ruhlarını şâd etmektir. İstanbul, memleketimizin ortasında müstesna bir beldedir. savaşlarla nüfus boşalmıştır. Rumların zararlarını dolaplarını bilirsiniz. Dedem Bâyezîd’e karşı dış devletleri kışkırtıp, devletimizi yıkmak, bizi Rumeli’den ve Anadolu’dan çıkarmak istediler dedem onları Allah’ın yardımı ile Tuna’nın dalgalarına dökerek devletimizi kurtardı.
*Rumlar babama yaptığı gibi hilelerine bugün de devam etmektedir İstanbul fethedilmedikçe, Bizans’ın fesadı devam edecektir. memleketimizi parçalayan istanbul rumlarda kaldıkça devlet emniyette olamayacaktır. rumlar daima tehlikelidir gemi ve askerlerimizle düşmandan üstünüz. şehri kuşatıp hücumla alacağız teslime mecbur edeceğiz. tahrik ve fesada fırsat vermeyelim ecdadımıza lâyık olduğumuzu cihâna gösterelim.
*Bizi hiç bir engel yolumuzdan döndüremeyecek hiç bir kuvvet satvetimize dayanamayacaktır. Ben ordunun başında, sizinle beraber, birinci safta bulunacak ve hizmetlerinizi mükâfatlandıracağım.”

*Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri, bir Perşembe öğleden sonra, atının hazırlanmasını istedi. Semerkand’a gitti Semerkandda talebelerine; “Siz durun” buyurdu. atını Abbas sahraya sürdü. Mevlâna Şeyh hocasını tâkib etti.ve gözden kayboldu. Ubeydullah-ı Ahrâr evine döndüğünde, talebeleri nereye gittiğini sordu “Türk sultânı Muhammed Han (Fâtih) kâfirlerle harb ediyordu. yardım istendi Allahü teâlânın izniyle galip gelinip zafer kazanıldı” buyurdu.*Fâtih Han, Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerini şöyle anlatır: “İstanbul için savaştığımda, harbin en şiddetli ânıydı Allahü teâlâya yalvardım, zamanın kutbunun imdada yetişmesini istedim. beyaz at üzerinde bir zât yanıma geldi. “Korkma buyurdu. endişelendim küffâr çok” deyince, elbisesinin yeninden Baktım büyük bir ordu gördüm. “İşte bu ordu ile sana yardıma geldim.hücum emri verince hücuma geçti. düşman hezimete uğradı fetih gerçekleşti.” Sultan Mehmed İstanbul’u fethettiğin tüm evliyâ ve rûhâniyetin yardımını görmüştü

murataltug1985 01-13-2018 09:51

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
ÇANAKKALE SAVAŞLARI-ÇANAKKALE MAHŞERİ

*Birinci Dünyâ Harbinde Çanakkale boğazında Osmanlı ordusu ile İtilâf devletleri arasında meydana gelen, müslüman-Türk’ün, târih sayfalarına altın harflerle; “Çanakkale geçilmez” diye yazdığı savaşlardır*Osmanlı Devleti, İttihâd ve Terakkî’nin sorumsuzca kışkırtmalarıyla girdiği Balkan savaşından mağlûb çıkmış, vatan toprağı ve türk evlâdlar kaybedilmiştir. devletin siyâsî yapısı, ve askerî gücü elverişsizdir. 23 Ocak 1913’de Bâb-ı âlî Baskını gerçekleştirilmiş Harbiye nâzırı Nâzım Paşa öldürülmüş, sadrâzam Kâmil Paşa istifa ettirilerek iktidarı ele geçirilmiştir
*İttihâd ve Terakkî kendine yeni maceralar arıyordu Enver, Talât ve Cemâl paşalar arasında, görüş ayrılıkları vardı. Cemâl Paşa, Fransa ile İngiltere Enver ve Talât ise, Almanyayı istiyorlardı. Avrupa’da İngiltere, Fransa ve Rusya’dan meydana gelen üçlü İtilâf ile; Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya’dan meydana gelen üçlü ittifak grubları kuruldu. *Cemâl Paşa, Fransızlara yakındı Fransa, İngiltere ve Rusya üçlü İtilâf grubunda yer almaya çalıştı. Fakat, İngiltere ile Rusya’nın Osmanlı Devletinde emelleri vardı, Enver ve Talât paşalar Almanya ile ittifak andlaşması imzalandı. koca devletin îdâm fermanı imzalandı Osmanlı Devleti, cihan harbinin dışında kalabilirdi. Fakat, İttihâd ve Terakkî ile Enver, Talât ve Cemâl paşaların affedilmez târihî hatâları sebebiyle, Ağustos 1914’de başlayan Birinci Dünyâ harbine girdi

*3 Ağustos 1914’de Osmanlı Devleti seferberlik îlân etti. Çanakkale boğazına iki mayın hattı döşetildi boğaz yabancı savaş gemilerine kapatıldı”.4 Ağustos 1914’de Fransız hâkimiyetindeki Cezâyiri bombalayan Alman Goeben ve Breslau kruvazörleri, 10 Ağustos 1914 te Çanakkaleye geldi. Almanya ile imzalanan ittifak andlaşmasıyla Türk boğazlarından girdi İngiltere’nin donanmasına izin verilmedi.
*İngiliz donanmasının boğazı kuşatmasıyla 15 Ağustos 1914’de çanakkaleye 40 mayınlık üçüncü mayın hattı döşendi. 24 Eylül’de 29 mayınlık dördüncü, 1 Ekim’de 29 mayınlık beşinci mayın hatları döşendi.Osmanlı Devleti’nin cihan harbine girmesiyle Tekirdağ 3. kolordu kumandanlığı Çanakkale istihkamlarında vazifelendirildi. Çanakkale boğazına dört hat mayın daha döşendi. 9. fırka kumandanı Miralay Cevâd Bey’di. karargâhı Çanakkale’de bulunan mevkî kumandanlığının kumandanı ise mirliva Emin Paşa idi.
*Boğaz müstahkem mevkii üç bölgeye ayrılmıştı Rumeli yakasında Seddülbahir, Ertuğrul; Anadolu yakasında Kumkale ve Orhâniye tabyaları vardı Seddülbahir ile Kumkale’de eski toplar Ertuğrul ile Orhâniye’de ise iki adet uzun menzilli ve yeni 24 cm’lik toplar vardı. 16 top vardı. İkinci bölgede Merkez Grubu ismiyle Boğaz’ın dar yerinde Rumeli yakasında Mecidiye, Hamîdiye, Namazgah Değirmenburnu; Anadolu yakasında ise Hamîdiye, Çimenlik, Mecidiye, Nara İstihkâmları vardı. 60 top mevcuddu.Çanakkale istihkâmlarından en kuvvetlisi, ateş kudreti bakımından Anadolu Hâmîdiyesiydi. 35 çap uzunluğunda, 35 cm’lik 12.000 metre menzilli toplar vardı.

*Îtilâf devletlerinin boğaza ilk hücumu, 3 Kasım 1914 tür İngiliz-Fransız kuvvetlerinin 28 gemilik filosu ile, Seddülbahir ve Kumkale istihkâmlarına hücum ettiler 17 dakika içinde İngilizler Rumeli, Fransızlar Anadolu tarafını bombaladılar bir düşman zırhlısı yara aldı. Osmanlı Devleti’nin Rusya Irak ve Sina cephelerinde kayıplarından uğramasından istifâde eden îtilâf devletleri,
1915 te Çanakkale boğazını geçmeyi tasarladılar.
*İtilaf devletleri mukavemet görmeden boğazdan geçebileceklerini ve Osmanlıyı saf dışı edip gayelerine ulaşacaklarını umuyorlardı. Rusya, boğazlardan harb malzemesi bekliyordu Osmanlının Süveyşten asker göndermesini önlemek isteyen îtilâf devletleri, Çanakkale’yi savaş gemileriyle geçerek kesin netice almak istiyorlardı *Ocak 1915’de İngiliz amiral Sir Jackson, Çanakkale’yi geçmenin delilik olacağını söylerken, bahriye nâzırı Churchill de harekâtın mutlaka yapılması gerektiği kanâatinde idi. îtilâf devletlerinin taarruz plânı, 19 Şubat 1915 Cum’a günü tatbike konuldu. îtilâf devletlerinin emrinde; 2 muhârebe kruvazörü, 4 Fransız muhârebe gemisi, 3 hafif kruvazör, 15 muhrip, 4 denizaltı gemisi, 1 torpido depo gemisi ve bir kaç yardımcı ticâret gemisi vardı.*19 Şubat 1915 Cuma günü, ilk boğaz hücumu başladı Ertuğrul ve Orhâniye tabyaları ateşaltına alındı. Ertuğrul tabyaları Vojans zırhlısını, Orhâniye tabyası ise İngiliz Agememnon zırhlısını yaraladı. İtilâf kuvvetleri, geri çekildi. 25, 26 ve 27 Şubatta İtilâf kuvvetleri, elde ettikleri kısmî başarılarla iyimserlik içine girip, Çanakkale’nin düşeceğine inandılar.

murataltug1985 01-13-2018 09:51

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
ÇANAKKALE SAVAŞLARI-ÇANAKKALE MAHŞERİ

*Çanakkale boğazında düşman hücumu devam ediyordu. Düşman kuvvetleri Osmanlı hücumlarıyla denize döküldü. düşman, 7, 8, 9, 10 Martta taarruza geçti, Çanakkale ve Kilidülbahir de Barbaros zırhlımız, düşman bataryalarını bombaladı İngilizlerin Elizabeth, Nelson Bouvet zırhlıları isabet alarak geri çekildi. Bu 27 Şubat’ta Nusret mayın gemisi, Çimenlik değirmen burnuna 53 mayınlık 10. mayın hattını, 8 Mart’ta ise düşman kontrolündeki Karanlık limana, 26 mayınlık 11. mayın hattını döşedi. Gemi kumandanı yüzbaşı Hakkı mayın kumandanı ise Kasımpaşalı binbaşı Nazmi Bey’di.*Mart ayında geniş çaplı bir hücum düşünen itilaflar amiral Carden’in yerine tümamirâl Robeck’i getirdiler. İngiltere harbiye nâzrı Lord Kitchner’in emriyle deniz harekâtına kara kuvvetleri de hücuma katılacakdı. 18 Mart 1915 Perşembe günü hava güzel ve sâkindi. Boğazda sis vardı sessizlik hakimdi. Sabahın erken saatlerinde Ertuğrul uçağın Bozcaada açıklarında büyük bir filo bir denizaltı gemisi 6 İngiliz zırhlısı 4 Fransız savaş gemisinin Boğaz’a yol aldığını tesbit etdi

*düşman donanması Çanakkale ve Kilidülbahir bataryalarını susturmaya karar vermişti. 10 düşman zırhlısı boğaza yaklaştı. boğazdan içeriye doğru girerek. borda hattına girdiler. ilk bombardıman başladı. savaş şiddetlendi. İtilâf devletlerinin bombardımanları, korkunç bir hâl aldı. Osmanlılar düşman karşısında nefes alamıyordu ölürsem şehidim, kalırsam gâzi” diyordu
*Türk askerinin vatanı müdâfaa azmi kırılamıyor çanak savaşı gittikçe şiddetleniyordu ana bataryalarımız düşmana cevap vermemişti.
Düşmanda 506 top Türk mevzilerinde 150 top vardı Boğazın en dar yeri Çanakkale-Kilidülbahir şiddetli bombardımanlarla harâb edildi Türk tabyalarını susturduğun zanneden düşman pusuya çekildi Hamîdiye ve Mecidiye tabyaları Fransız zırhlılarını ateşe tuttu. Bouvet zırhlısı mermi yağmurunda kaldı.İngiliz İnflexible zırhlısı geriledi. Hamîdiye tabyalarının mermileriyle Fransız Bouvet zırhlısı mayına çarptı. 600 mürettebatıyla boğaza
gömüldü.

*Fransız zırhlıları, kaçtı ateşe ara verildi
dört İngiliz zırhlısı boğazda , Namazgah, ve Rumeli Hamîdiyesini ateşe tuttu. Anadolu Hamîdiyesi düşman gemilerine ateş ediyordu. Rumeli Hamîdiyesi’nin ateşleriyle İrresistible zırhlısı tutuştu Makineleri durdu ve Karanlık limandaki mayınlara çarptı. Aldığı İsabetlerle perişan hâle geldi kurtarılamayarak, Dardanos önlerinde sulara gömüldü.*Ocean zırhlısı Soğanlıderede battı.
büyük hücumlarla müslümanın îmân gücünü aşamayan Çanakkale boğazının geçemeyen amiral Robeckin taarruzları işe yaramamıyordu çekilme emri verince, düşman gemileri çanakkaleden çekilerek rotasını Bozcaada’ya döndürdü

murataltug1985 01-13-2018 09:52

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
ÇANAKKALE SAVAŞLARI-ÇANAKKALE MAHŞERİ

*Amiral Robeck de, 18 Mart 1915 te Mondros’daki bamiral R.Wemyss’e “Kabatepe’deni Yarın beni görür müsünüz yüzen mayınlar, ve sahildeki torpidolar yüzünden felâketli bir gün geçirdik... İrresistible ve Bouvet battı. İnflexible mayın yarası aldı. top ateşleri ile çanakkalede ağır bir hasara uğradık yenildik diyerek...” diyerek ingilizler çanakkale yenilgisini anlatıyorlardı*18 Mart 1915 te çanakkalede düşman ordusu 2000’mermi harcadı. Türk tarafına sâdece 81 top isabet etti kaybımız 40 şehîd ve 70 yaralıydı Düşman, mayın hatlarından sadece ikisini temizleyebilmişti. Düşmanın üç muhârebe gemisi batmış, üçü harp dışı kalmıştı. 700 insan kaybetmişti*Çanakkale’yi geçemeyen mağlûbiyeti hazmedemeyen îtilâf devletleri istanbulu ele geçirmek için karaya asker çıkarmayı düşündüler. kumandanlığıa general Hamilton getirildi. emrinde de 75.000 kişilik bir ordu vardı. ordu İngiliz, Fransız, Avustralyalı, Yeni Zellândalı ve sömürge askerleri vardı. kuvvetlere, Anzak kuvvetleri denildi.*Îtilâf kuvvetlerinin karargâhı, Limni adasındaki Mondros limanı idi. Anzak kumandanı general Weston ve general Birdvood Fransız kuvvetlerinin kumandanı sırasıyla general d’Amede, ve general Bailloud oldu. Îtilâf kuvvetleri taarruzu Geliboludan başlatmayı kararlaştırdı osmanlı savunma ordusu başkumandanlığına Alman general Von Sanders tâyin edildi.

*Îtilâf devletleri şaşırtma çıkarmaları yaparak, asıl çıkarmayı gizlediler Fransız kuvvetleri 25 Nisan 1915’de Kumkale’ye çıkarma yaptı. göğüs göğüse muhârebeler oldu. îtilâf kuvvetleri geri çekildi. Saros kıyılarındaki savaşlar türk askerinin üstünlüğü ile devam ediyordu sahte çıkarmalar neticesiz kalıyordu İngiliz harb gemileri kuvvetli bir ateş desteği ile Seddülbahir’e asker çıkardı düşmanın 12 taburu osmanlı ordusunun ise 3 taburu vardı. kahraman tabur, tek başına kendinden on misli üstün düşmanla tam 36 saat tek başına çarpıştı. *Çanakkalede 3. tabur kumandanı binbaşı Mahmûd Bey, taburunu kaybetmek pahasına kahramanca çarpıştı düşmanı denize dökmek karar ve azminden vazgeçmedi ağır yaralandığı hâlde, muhârebesi sona erene kadar taburunun başından ayrılmadı.
*Çanakkalede kahraman 3. taburun karşısında meşhur 29. İngiliz tümeni çok ağır zâyiât verdi sayı ve ateş ve zırhlı desteğine rağmen, sahilde zor tutundu bir buçuk gün süren muhârebede ancak 500 metre ilerleyebildi.*Çanakkalede şiddetli mukavemetle karşılaşan îtilâf kuvvetleri, Seddülbahir ve Arıburnuna ilk 50.000 kişilik İngiliz, Avustralya ve Yeni Zelandalı asker çıkardılar. karşısında yalnız iki Türk tümeni vardı. birincisi 12 taburlu 9. tümen, ikincisi ise 19. tümendi. 9. tümenin Seddülbahir bölgesini savunmakla vazifeliydi Anburnu’nda Avustralya hücûmlarına karşı Türk’ün şanlı târihine altın harflerle eklendk on misli düşman karşısında Eceabatda hayatlar fedâ edilerek vatan için kınalı kuzular kurban edildi

*Alman generali Sanders’in plânı ve Osmanlı kuvvetinin vazifesi, Arıburnu ve Kumtepedeki 10 kilometrelik sahayı korumaktı. 27. ve 25. alay Maydos-Sarafim çiftliği hattında bekliyordu. Arıburnu-Kocaçimen hattındaki Bigalı köyünde 19. fırka bulunuyordu.Arıburnu’na çıkarma yapmaya çalışan Anzak kuvvetlerinin top sesleri, Bigalıdan işitiliyordu. muhârebe raporları üzerine, 19. tümen kumandanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemâl emrindeki birliklerini harekete geçirdi. *Mustafa kemal Gelibolu’da bulunan birliğini Kocaçimen-Conkbayırı istikâmetine gönderdi. Ve emri bekledi. emir gelmeyince, kendiliğinden harekete geçti. Bigalı’daki kuvvetlerin başına geçerek, saat 8.30’da Kocaçimen-Conkbayırından Arıburnuna yürüdü. Düşman yaklaşıyordu Cephane tükenmişti erlere, mevzî aldırdı. düşman mevzîye girince. zaman kazanıldı ve 57. alayın birlikleri Conkbayırı’na yerleştirildi. 57. ve 27. alay yaptığı süngü hücumu ile Anzak kuvvetleri sahile sürülüp atıldılar. kahramanca çarpışılarak, Anzak birlikleri püskürtüldü*57. piyade alayı ve 27. piyade alayı, savaş gemilerinin ateşine tutularak, başta kumandanları olmak üzere tamâmı şehîd düştü. Çanakkalenin en iyi ve talimli iki alayı Çanakkale savaşının şanlı müdâfaa târihinde şehit düşerek adlarını altın harflerle yazdırdılar.

murataltug1985 01-13-2018 09:52

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
ÇANAKKALE SAVAŞLARI-ÇANAKKALE MAHŞERİ

*25-26 Nisan muhârebelerinde İtilâf kuvvetleri, sâdece kıyı bölgelerinde, tutunabildiler. Osmanlı Devleti’ni bir oldu-bittiyle cihan harbine sokan İttihâdçı Enver Paşa, pek çok müslüman evlâdının imha edilmesine neden oldu gibi, savaştaki taktik hatâlarıyla Seddülbahir, Tekeburnu ve Mort limanındaki İngiliz birliklerine hücumu emretti.
*Balkan harbinde mağlûb olarak kuvvetini kaybeden, İttihâdçı-Îtilafçı ayrımıyla pek çok vatansever subayı emekliye sevk edilen
dört cephede harbe sokulan Osmanlı ordusu Çanakkale cephesinde, İngiliz siperlerine 1, 2 ve 3 Mayısta hücum ettiler. Kahramanca çarpıştılar ancak kazandıkları yerleri, düşman donanmasının ezici ateşiyle bırakmak zorunda kaldılar. hücumlarda, binlerce kahraman şehîd oldu.
*Dördüncü gün hücumdan vazgeçilip savunmaya karar verildi. Osmanlı taarruzlarının kırılmasıyla İngilizler, karşı taarruza geçtiler Mayıs 1915 te dört gün müddetle devam eden ve ikinci Kirte muhârebesinde muhârebelerde,düşman kuvvetlerine taarruz edildi Seddülbahir’in Kuzeydoğusundaki Alçıtepe’yi hedef alan 50.000 kişilik düşman donanmaları tek tük küçük ilerlemeler yaptı. ağır kayıplara uğradı.
*Düşmanın 20.000 askeri telef oldu düşman ordusu, ancak yarım kilometre yol alabildi. Kara ve denizden hücuma uğrayan Türk askerinin çanakkalede müthiş bir kahramanlık gösterdi cesareti akıllara durgunluk verdi Cephane kıtlığı, gıdasızlık çarıksızlık ve soğuk vardı tüm bunlara rağmen Türk ordusu, dimdik ayaktaydı.

*İngiliz taarruzlarının kırılmasıyla düşman kumandanı general Hamilton’un ümidi kırıldı Londradan yardım istedi Osmanlı donanması Goliat zırhlısını batırdı itilafların buhranı artdı. İtilaf donanmaları kumandanı amiral Fisher, en güçlü zırhlısı Elizabeth’in Çanakkale’den ayrılıp İngiltere’ye dönmesini emretti. Bahriye nâzırı Churchill de, 38 santimlik top taşıyan iki monitörle birkaç zırhlının gönderilmesi şartıyla razı oldu.
*Elizabeth zırhlısinın çanakkaleden çekilmesine Lord Kitchner çok kızdı ve en ağır zamanda donanmanın yalnız bırakıldığını söyledi. İtilaflarda tartışmalar büyüyordu 13 Mayıs’da, amiral Robeck’e deniz hücumuna geçmeyip, orduyu desteklemesi bildirildi. İngiltere’de hava iyice gerginleşti. Churchill, bütün gücün Çanakkalede yığılmasını istedi*Churchill Lord Fisher’in uykudayken onun imzası olmadan İtalya’ya yardım için çanakkaleye dört kruvazör gönderdi Lord Fisher ise imzası olmadan böyle bir emrin verilmesiyle istifa etti Churchill Bahriye nâzırlığından vazifesinden alındı. Arıburnu cephesindeki Osmanlı kuvvetleri 18-19 Mayısta neticesiz taarruzlarda bulundular.*11 Mayıs 1915 te çanakkaleyi teftiş eden harbiye nâzırı Enver Paşa, başkumandan vekili ünvânıyla aç, çıplak ve cephanesiz durumdaki orduya düşmana hücum emri verdi. Düşmanın taarruzu hesab edilmeden çılgınca girişilen taarruzda, dokuz bin kahramanımız şehîd oldu. İngiliz zayiatı ise yüz ölü ile beş yüz yaralıdan ibaretti.

*İngiltere kabinesinde değişiklik yapıldı Alman denizaltıları, 24 Mayıs’ta Triumph, 27 Mayıs’ta Majestic zırhlılarını batırdılar itilafçı General Hamilton 28 Mayısta, donanmayı destekleyemiyeceğini bildirdi.Gelibolu yarımadasında Es’ad Paşa’nın birlikleri ve 5. ordu birliklerine terfîler ve madalyalar verildi.*İngiliz savunma bakanı LKitchner, 3 Haziran 1915’de general Hamilton’a yardım gönderilirse Kilüdülbahir’i ele geçirip, Çanakkale seferini bitireceğini söyledi İngiliz ve Fransızlar, 5 Haziranda Seddülbahir cephesine saldırdı Üçüncü Kirte muhârebesinde Osmanlı ordusundan 9.000 kişi şehîd oldu; düşman ordusundan da 7. 500 kişi öldürüldü. düşman geri püskürtüldüğü ngilizlerin eline geçen yerler geri alındı.*takviye edilen Osmanlı ordusu 28 Haziran 1915 te taarruza başladı. Zığındere muhârebelerinde teftişe gelen Enver Paşa’nın plânladığı taarruz 8 gün devam etti. Zığınderenin iki tarafındaki Osmanlı mevzilerinde Türk taarruzları en güzide askerlerimizden 14.000 kişinin şehîd olmasına sebeb oldu. düşman taarruzu kırıldı. İngilizler hezimete uğratıdı*6 Temmuz 1915’de veliahd Yûsuf İzzeddîn Efendi, Çanakkalede askere moral verdi. 12 Temmuz 1915 Pazartesi Seddülbahir cephesi Kerevizderedeki kanlı çarpışmalara, iki Fransız bir İngiliz tümeni katıldı. Osmanlı ordusundan 9. 822 kişi şehîd oldu düşman tarafından 3. 840 kişi öldürüldüğü bu muhârebe de Türk’ün zaferiyle neticelendi.

murataltug1985 01-16-2018 08:56

EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR

ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ

ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK*
EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN*
EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK*
EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR*
EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM*
EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ*
EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM*
EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM*
EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR*
EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL*
EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ*
EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS*
EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY*
EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ*
EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT*
EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD*
EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR*
EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR*
EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ*
EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM
EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ
EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR*
EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS*
ER-REŞİD*ES-SABUR*

Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım

Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

murataltug1985 01-16-2018 08:56

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
Çanakkale savaşları-çanakkale mahşeri

*Çanakkalede başlayacak taarruz için, hazırlıklar tamamlandı Alman generali Sanders, İngiliz taarruzunun* Temmuz ayında olacağını tahmin ediyordu. Denizden boğazı geçemiyen Seddülbahir ve Arıburnu’nda başarı sağlayamayan İtilâf kuvvetleri* generali Hamilton, yeni bir harp plânı hazırladı.*6 Ağustos 1915 te ingilizler Seddülbahir bölgesine; Kirte ve Alçıtepe ye şiddetli bir şaşırtma hareketinde bulundular. Arıburnuna taarruz ettiler amaçları Osmanlı birliklerini Seddülbahir ve Arıburnu’na çekmek ve Anafartalar’a yapacakları taarruzu kolaylaştırmaktı. Sazlıdere’nin kuzeyinde karaya çıkan 20.000 kişilik İngiliz kuvveti, Arıburnu cephesini çevirdi. sabaha kadar Conkbayın’na ikibuçuk kilometre yaklaştılar. *7 Ağustosu dinlenerek geçiren İngiliz kuvvetleri Osmanlı ordusu zaman kazandı Arıburnu Kabatepe Seddülbahir tümenleri toplandı.8 Ağustosta İngilizler Conkbayırı’nı denizden ve karadan ateş altına aldılar. Arıburnu cephesi ateş içindeydi. çok şehit verilerek Conkbayır’ı kaybedildi 10 Ağustosta Conkbayırı geri alındı. Arıburnu kumandanı korgeneral Es’ad Paşa idi. Arıburnu cephesindeki zayiatımız 6. 930 kişiydi.*Çanakkalede Osmanlı ordusuna önemli zayiatlar verdiren düşmanlar 6-7 Ağustos ta Suvla koyuna asker çıkardılar. Arıburnu’nun kuzeyinden osmanlı ordusunu kuşatmaya başladılar Fakat îmânlı Türk askerinin mukavemetiyle* başarısızlığa uğradılar.

*6-7 Ağustosta Suvla koyunda karaya çıkan İngiliz kuvvetleri,* 7 Ağustosta osmanlı ordusunda* taarruza başladılar. Liman paşa miralay Fevzi Bey kumandasındaki 16. kolorduyu Anafartalara sevk etti. Kireçtepe’nin kuzeyinden başlayıp güneye doğru* Kocaçimen bölgesini içine alan yeni bir cephe kuruldu cephenin adı Anafartalar grup kumandanlığı ve kumandanı da miralay Fevzi Çakmak Bey’di. *Von Sanders, Saroz körfezini koruyan vazifeli 16. kolorduya; İngiliz kuvvetlerine taarruz etmesini emr etti. Ancak kolordunun ağırlıklarıyla* iki günlük yolu bir günde katetmesi mümkün değildi miralay Fevzi Bey, Von Sanders tarafından vazifeden alındı. Yerine 19. fırka* kumandanı miralay Kemâl Bey tâyin edildi. Birlik 48 saatten beri dinlenmemişti.* İngiliz tümenine karşı hazırlık yapmadan 9 taarruz emri veren Mustafa Kemâl Bey, İngilizlerden önce şiddetle hücum ederek, İngiliz taarruzunu kırdı. düşman bombardımanına rağmen, Türk taarruzu muvaffak oldu. kahraman mehmetçik; açlığa, elbisesizliğe, cephanesizlige rağmen büyük başarıyla düşmanı denize kadar kovaladı.*Türk kuvvetleri Conkbayırı’na ve Şâhintepede düşman kuvvetini ve İtilâf kuvvetlerinin* generallerini de öldürdü. 16 ve 21 Ağustos ta İtilâf kuvvetleri tekrar taarruza geçtiler. Taarruzlar Anafartalar’a* yayılarak tehlikeli bir hâl aldı Anafartalar kumandanı Mustafa Kemâl taarruza geçti. Düşmana karşı hücuma kalkan ve kahraman bir alay şehit edildi. Ancak düşman taarruzu kırıldı.* zayiatlar korkunçtu. Türk askerinin dillere destan kahramanlığı ile zafer kazanıldı

murataltug1985 01-16-2018 08:57

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
Çanakkale savaşları-çanakkale mahşeri

*Türk başkumandanlığı Çanakkale cephesini kuvvetlendirmeğe karar verdi, ingiliz general Hamilton takviye istedi. Sadece bir tümen gönderilebildi* Îtilâf devletlerinin Sırbistan’ seferi Çanakkale’den bir itilaf kuvveti çekildi kış yaklaşmıştı itilaf kuvvetleri 40 bin kişi eksilmişti* kış geliyordu. Osmanlı ordusuna, Avusturya bataryası* 25 subay ve bir kaç denizaltısı ile katılmıştı.ve osmanlı ve ittifak kuvvetleri gittikçe güçleniyordu*İngilizler, 19 Aralık 1915 te Seddülbahire taarruz ettiler ve Anafartalar Arıburnu bölgesinden çekildiler. Mağlûbiyeti* hazmedemediler İngiliz hükümeti, son bir taarruza karar verdi. Bulgaristan’ın, Alman-Türk ittifakına katılmasıyla ittifak kuvvetleri güçlendi, Fransa îtilâf kuvvetlerinin Makedonya cephesine kuvvet istedi İngiltere , Geliboludaki kuvvetlerini tamamen geriye çekmek zorunda kaldı. *8,5 ay süren Çanakkale savaşlarında bozguna uğrayan* îtilâf kuvvetleri, çekilip gittiler. Türk ordusunun eline ganîmet geçti.çanakkale savaşı
dünyâ târihinin en şanlı müdâfaasıdır müslümanların vatanperverliği, kahramanlığı, cesareti ölürsem şehîd, kalırsam gâziyim parolasıyla kazanılan Çanakkale savaşlarında, Osmanlı ordusundan* 251. 309 kiş şehit verilmiştir

*Çanakkale savaşında itilaf devletleri 252.000 askerini zâyiât verdi. Osmanlı Devleti’nin çok sayıda şehidi vardı verilen şehîdlerin* en önemlisi Abdülhamîd Han’ın okullarında yetişen yedeksubaylar teşkil ediyordu.devlet, yetişmiş insanını kaybetti*Cihan harbinde müslüman-Türk’ün kendinden kat kat güçlü kuvvetler karşısında kahramanlığını ortaya koyan Çanakkale savaşları; Rusya’nın asırlardır ulaşmak istediği boğazları ele geçirerek Akdeniz’e ulaşma hayâllerinin sönmesine sebeb oldu.Çanakkale harbinde* Ruslar, Kafkasya cephesine saldırdı 300.000 kişilik bir Türk ordusu çanakkalede savaşıyordu* Doğu Anadoluda Rus mezâlimi başladı İngiltere Irak ve Filistini boş buldu ve kudüsü ele geçirdi

*İngiltere başbakanı Lıoyd George’un Avam kamarasındaki konuşmasında; “Gemilerimiz Çanakkale’yi geçeselerdi, harb iki sene kısalırdı* dünyâ harbi iki sene uzatıldı. Çanakkale’deki başarıyla, Rusya’da çarlık yıkıldı Bolşevik ihtilâli gerçekleşti çanakkale sayesinde cihan harbin iki sene uzadı* Rusya iktisadî ve askerî yardım alamadı iktisadi sıkıntı, Rus ihtilâline sebeb oldu. *Bolşevik ihtilâli sonunda çarlık evrildi. Bolşevik rejimi kuruldu. rejimi gerçekleştirenler, Türklerle iyi münâsebetler kurarak harbden çekildiler. Haçlı zihniyetinin Osmanlı Devleti üzerinde hayâl ettikleri kötü emeller, suya düştü. Ruslar Akdeniz’e açılamadı Çanakkale savaşlarında sultan İkinci Abdülhamîd Han devrinde yetişen kıymetli pek çok kumandan ve asker şehit oldu.

murataltug1985 01-16-2018 08:57

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
Çanakkale savaşları-çanakkale mahşeri
ÇANAKKALE ŞEHİDİNİN ANNESİNE* MEKTUBU

*Vâlideciğim Dört asker doğuran* şanlı Türk annesi Nasihat mektubunu, yeşil bir ovacığın ortasında* derenin kenarında aldım.Tabiatın yeşillikleriyle mest olmuşken ruhumu takviye etti.Okudum, dersler aldım.mukaddes vazifeme sevindim.
Yeşil yeşil ekinler* rüzgarlar annemden gelen mektubu selâmlıyordu Hepsi eğilip kalkıyordu ve beni, tebrik ediyorlardı.*muhteşem çam ağaçları beni tebrik ediyorlardı.çığıl çığıl akan dere,* vâlidemden gelen mektuba oynuyor köpürüyordu.gölgesinde istirahat ettiğim ağaçlarına sevincime iştirak ettiğini, rakslarla anlatmak istiyordu.güzel bir bülbül, tatlı sedâsı ile hissiyatıma iştirak ettiğini ince gagalarıyla göstermek istiyordu.*Vâlideciğim, on paraya yüz dirhem süt, Koyun şimdi sağılmış, aldım ve içtim. Sizi düşündüm gönderdiği para ile süt içtim Kardeşim Şevket neden içmiyor? bülbül bağırıyordu: Kaderde olsaydı, o da çiçeklerden koklayacak,sütten içecek, ekinlerin secdelerini görecek derenin aheste akışını tedkik edecek ve çıkan sesleri duyacak idi.” Şevket merak etmesin, o belki de, daha güzellerini görür.vâlideciğim, sen müteessir olma. seni mutlaka buralara getireceğim. Ve şu manzarayı göstereceğim.

*çamaşır yıkayan askerlerim saf saf dizilmişler. güzel sesli biri ezan okuyordu.Ey Allah’ım! .Bülbül bile sustu, ekinler hareketten kesildi, dere bile ses çıkarmıyordu. bütün mevcudat mukaddes sesi dinliyordu. Ezan bitti. abdest aldım. Cemâat ile namazı kıldık. Yeşil çayırlara üzerine diz çöktüm. Bütün dünyâyı debdebelerini unuttum. Ellerimi kaldırdım Ey Allah’ım! öten kuşun, şu meleyen koyunun, secde eden yeşil ekin ve otların, Sen bütün bunları Türklere verdin. Yine Türklerde bırak. Çünkü* güzel yerler, seni takdir eden ve seni ulu tanıyan Türklere mahsustur. “*Ey* Rabbim! kahraman askerlerin bütün dilekleri, ism-i celâlini İngilizlere ve Fransızlara tanıtmaktır. Bu şerefi dileği ihsân eyle ve huzurunda titreyerek, güzel ve sakin bir yerde sana duâ eden biz askerlerin süngülerini keskin eyle. Düşmanlarını kahret mahveyle!” diye duâ ettim Artık benim kadar mes’ûd, bir kimse tasavvur edilemezdi.
*Anneciğim! Oğlun Hâlid benim gibi güzel yerlerdedir. Dünyânın en güzel yerleri burasıdır
Vâlideciğim bu dünyâ böyledir. sen merak etme.
Vâlideciğim, çamaşır falan istemem, paralarım duruyor. Allah razı olsun.

Oğlun Hasan Edhem
4 Nisan 1331(17 Nisan 1915)

murataltug1985 01-16-2018 08:58

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
Çanakkale savaşları-çanakkale mahşeri
BİR ŞEHİDİMİZİN SON SÖZLERİ

*2 Haziran 1916’da Kolağası Yüzbaşı Mehmed Tevfik, Çanakkale Harbi’nde İngiliz mermisi* yaralanmış ve şehîd olmadan önce
Ovacık yakınlarındaki Ordugâhtan 18 Mayıs 1916
Sebebi hayâtım, feyz-i refikim.Sevgili babacığım, vâlideciğim Arıburnu’ndaki ilk girdiğim müthiş muhârebede pantolonumdan hâin İngiliz kurşunu geçti. Hamdolsun kurtuldum. gireceğim muhârebelerden kurtulacağıma ümidim olmadığından, şu satırları yazıyorum.
*Hamdü senalar olsun Cenâb-ı Hakk’a ki, beni asker yaptı. Siz de vatan ve millete hizmet için beni yetiştirdiniz. Sebeb-i feyz-i refikim* oldunuz. Cenâb-ı Hakk’a ve sizlere çok teşekkürler ederim.
Şimdi milletin verdiğini haketmek zamanıdır. Vatanıma vazifemi yerine getirmeye çalışıyorum. Şehîdlik rütbesine kavuşursam; cenâb-ı Hakk’ın en sevimli kulu olduğuma kanâat edeceğim. Asker olduğum için, bu her zaman yakındır.

*Sevgili babacığım ve vâlideciğim! Göz bebeğim zevcem Münevver oğlum Nezih’ciğimi Cenâb-ı Hakka ve size bırakıyorum. ne mümkün ise lütfen yapınız. Mümkün olandan fazla bir şeyi isteyemem. Refikama yazdığım mektubu lütfen veriniz teselli ediniz. takdir böyle imiş. baba ve vâlidedğim bilmiyerek kusurlarda bulunmuşumdur. affediniz Hakkınızı helâl ediniz! Ruhumu şâd ediniz. refikama yardımcı olunuz.*Sevgili hemşirem sizi çok severdim. Sizin için ne lazımsa yapmak* isterdim. Belki kusur etmişimdir. affet, mukadderât-ı ilâhiye böyle imiş. Hakkını helâl et, ruhumu şâd et Hepiniz, her gün beş vakit namaz kılınız namazı kaçırmamağa dikkat ediniz. Ruhuma Fatiha okuyarak beni sevindiriniz! Sizi* cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve himayesine tevdi ediyorum.
Ey akraba ve ehibbâ, cümlenize elveda hakkınızı helâl ediniz. hakkım helâl olsun. Elveda, elveda Cümlenizi cenâb-ı Hakk’a* emânet ediyorum. Ebediyyen Allah’a ısmarladık. Sevgili babacığım ve vâlideciğim.Oğlunuz Mehmed Tevfik
19 Mayıs 1331 (1916)

murataltug1985 01-16-2018 08:58

Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
Çanakkale savaşları-çanakkale mahşeri
KOLUMU KESİVER KOMUTANIM

Çanakkale savaşlarında bir subay şöyle anlatıyor:

*Çanakkale savaşının devam ettiği günlerdeyiz birindeyiz. savaş zaferimiz ile neticelenmek üzereydi. Mehmedciklerin, Allah Allah... nidaları ufku titretiyor, korkunç top seslerini bu müthiş haykırışlar bastırıyordu yanımda bir ayak sesi duydum Ali Çavuş Sapsarı olmuş, yüzünde müthiş bir ıstırap vardı. kolunu gösterdi. Dehşetle ürperdim. Sol kolu bileğinin yukarısından aldığı isabetle, kopacak hâle gelmiş, elini yere düşmekten bir deri parçası alıkoymakta idi.
*Ali Çavuş dişlerini sıktı Sağ elindeki çakıyı uzatarak: “Şu kolumu kesiver kumandanım” dedi. üç kelimelik cümle, müthiş bir istek,ve mecburiyet ifâde ediyordu çakıyı aldım ve derinin ucundaki sallanan eli koldan ayırdım. Bu tüyler ürpertici vazifeyi yaparken, Üzülme Ali Çavuş, Allah vücûduna sağlık versin” diye mırıldandım.
*O; yere düşen eline, elsiz kalan koluna* oluktan boşanır gibi akan kanlara kıymet bile vermiyor Gözlerini duman ve ateş içindeki yurt ufuklarına çevirerek; “Fedâ olsun, memleket sağ olsun...” diye mırıldandı.*Ali Çavuş elini değil, hayâtını da memleket uğruna, mukaddes ülkeyi korumak yolunda feda etti. Gözlerini hayâta yumarken Memleket sağ olsun... Allah îmândan ayırmasın... Canım vatana fedâ olsun” demişti.

murataltug1985 01-16-2018 08:59

Kaynak vaazsitesi.net ŞEHİTLİK VE GAZİLİK

**AYET : BAKARA SURESİ – 154. AYET
وَلاَ تَقُولُواْ لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبيلِ اللّهِ أَمْوَاتٌ بَلْ أَحْيَاء وَلَكِن*لاَّ تَشْعُرُونَ:
Allah yolunda öldürülenlere (şehitlere) ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler fakat siz onu anlayamazsınız.”* (BAKARA SURESİ – 154. AYET)
*İnsan çalışarak pek çok rütbe ve unvan elde eder. Bu rütbenin en büyüğü şehitlik ve gaziliktir bu rütbe hayat-ı feda karşılığında elde edilir* ve inanç ve iman sayesinde kazanılmaktadır. Hak katında ve halk yanında şehadet büyük bir mazhariyettir.
Şehit, Allah’ın huzurunda diri olarak hazır bulunacak rızıklandırılacak ve cennete girecektir
*Gazi Allah yolunda vatan uğrunda savaşıp ve şehit olmayı arzu ettiği halde ölmeyip, sağ kalan kimsedir Gazi şehit olmak için savaştığından şehitler derecesindedir. Peygamberimiz (SAV)“Bir kimse Allah yolunda şehit olmayı can-u gönülden isterse, yatağında ölse dahi Allah onu şehitler derecesine ulaştırır.” buyurmuştur.*İnsan niçin şehit veya gazi olmayı ister Çünkü başka bir çaba ile bu rütbelere erişemez Bu rütbeler canı feda etmekle elde edilir.Peygamberimiz (SAV)’e bir adam sordu: “Ey Allah'ın Resulü, bana, savaşa denk bir amel göster?” Peygamberimiz (SAV): “Buna denk bir amel bulamıyorum.” buyurdu.

*Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor:
أَجَعَلْتُمْ سِقَايَةَالْحَاجِّ وَعِمَارَةَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ كَمَنْ آمَنَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ

وَجَاهَدَ فِي سَبِيلِ اللّهِ لاَ يَسْتَوُونَ عِندَ اللّهِ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ*الظَّالِمِينَ:
Siz, hacılara su dağıtma ve Mescid-i Haram’ı onarma işiyle, Allah’a ve ahiret gününe iman edip Allah yolunda savaşanların yaptığı işi bir mi tutuyorsunuz? Bunlar Allah katında eşit olamazlar.” *(TEVBE SURESİ – 19. AYET)*Numan (RA) şöyle demiştir Peygamberimiz (SAV)’in minberi yanında idim. Bir adam bana hacılara sakalık etmem hariç, hiç bir emel yapmasam gam yemem.” dedi. Bir başkası Ben Kâbe'yi onarsam da hiçbir amel yapmasam aldırış etmem.” dedi. Bir diğeri “Allah yolunda savaşmak, sizin söylediklerinizden daha faziletlidir.” dedi. Hz. Ömer (RA): “Susun, Peygamber (SAV)’in minberinde sesinizi yükseltmeyin.Peygamberimiz Allah Teâlâ* ayeti indirdi amellerden hiçbirinin Allah yolunda savaşmakla aynı olmadığını bildirdi

*Özürsüz evinde amel yapanlar ile Allah yolunda savaşanların dereceleri itibariyle eşit olmadıklarını bildiren ayet-i kerime şöyledir:
لاَّ يَسْتَوِي الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ غَيْرُ أُوْلِي الضَّرَرِ وَالْمُجَاهِدُونَ*فِي سَبِيلِ اللّهِ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فَضَّلَ اللّهُ الْمُجَاهِدِينَ بِأَمْوَالِهِمْ*وَأَنفُسِهِمْ عَلَى الْقَاعِدِينَ دَرَجَةً وَكُـلاًّ وَعَدَ اللّهُ الْحُسْنَى وَفَضَّلَ اللّهُ*الْمُجَاهِدِينَ عَلَى الْقَاعِدِينَ أَجْراً عَظِيماً:دَرَجَاتٍ مِّنْهُ وَمَغْفِرَةًوَرَحْمَةً وَكَانَ اللّهُ غَفُوراً رَّحِيماً:
Müminlerden özür sahibi olanlar dışında oturanlarla, Allah yolunda savaşanlar bir olmaz. Allah, malları ve canları ile savaşanları, derece bakımından üstün kıldı. Allah cennet va’detmiştir, savaşanları, oturanlardan pek büyük ecirle üstün kılmıştır.” *(NİSA SURESİ – 95–96. AYETLER)

*insan niçin şehit olmak ister? Çünkü Allah şehâdete* yükselene cenneti va’dediyor. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor:
إِنَّ اللّهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُم*بِأَنَّ لَهُمُ الجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَيَقْتُلُونَوَيُقْتَلُونَ وَعْداً عَلَيْهِ حَقّاً فِي التَّوْرَاةِ وَالإِنجِيلِ*وَالْقُرْآنِ وَمَنْ أَوْفَى بِعَهْدِهِ مِنَ اللّهِ فَاسْتَبْشِرُواْبِبَيْعِكُمُ الَّذِي بَايَعْتُم بِهِ وَذَلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ:
Allah müminlerden mal ve canlarını, cennet karşılığında satın almıştır. Çünkü onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler, ölürler. Allah’tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır? O halde O’nunla yaptığınız alışverişden sevinin. İşte bu, büyük bir kazançtır.”* (TEVBE SURESİ – 111. AYET)
*Bir adam Peygamberimiz (SAV)’e:“Ey Allah'ın Resulü, Allah yolunda öldürülürsem yerim neresidir?” diye sordu. Peygamberimiz (SAV): “Cennettedir.” buyurdu. Adam, yemekte olduğu elindeki hurmaları bırakıp savaşa girdi ve sonunda şehit oldu.”*Müslüman Türk’ü zaferden zafere koşturan ve tarihi kahramanlık destanları ile süsleten, Allah’ın hak ovadine ermek ve O’nun şehitler için hazırladığı mükâfata mazhar olma isteğidir.İslam için büyük bir felaket olan Haçlı orduları şehadet ruh ve heyecanıyla durdurmuş şehitlik iman ve inancıyla, 1071 de* Anadolu Müslümana yurt yapılmış, 1453’de İstanbul’un fethiyle Bizans imparatorluğunu yıkılmış orta çağ kapatılıp yeniçağ açılmış, 30 Ağustos ülke düşmandan temizlenmiştir. Mehmetçik Kıbrıs’ta savaşmış, kardeşlerimiz Yunan mezaliminden kurtarılmıştır.

murataltug1985 01-16-2018 09:01

Kaynak vaazsitesi.net ŞEHİTLİK VE GAZİLİK

*İnsan niçin şehit olmak ister? Cenab-ı Hak, şehitlerin ölü değil, diri olduklarını ve şöyle buyuruyor:
وَلاَ تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ قُتِلُواْ فِي*سَبِيلِ اللّهِ أَمْوَاتاً بَلْ أَحْيَاء عِندَ رَبِّهِمْ يُرْزَقُونَ:فَرِحِينَ*بِمَا آتَاهُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ وَيَسْتَبْشِرُونَ بِالَّذِينَ لَمْ يَلْحَقُواْبِهِم مِّنْ خَلْفِهِمْ أَلاَّ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ:
Allah yolunda öldürülenleri (şehitleri) sakın ölü sanmayın. onlar diridirler; Allah’ın Lütuf ve kereminden Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek şehit kardeşlerine de hiç bir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duyurmaktadır.” *(ALİ-İMRAN SURESİ – 169–170. AYETLER)*Sevgili Peygamberimiz *(SAV),şehitliğin derecesini şöyle buyurmuştur Hiç kimse cennete girdikten sonra - bütün dünyaya sahip olsa bile tekrar dünyayı istemez. Yalnız şehitler, keramet ve nimetler sebebiyle dünyaya dönüp on defa şehit olmayı arzu ederler.”*Peygamberimiz (SAV), bir defa değil birkaç defa şehit olmayı istemiş ve şöyle buyurmuştur:Ruhumu kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmemi, sonra tekrar dirilip savaşarak tekrar öldürülmemi, yine dirilip savaşta öldürülmemi arzu ederim.”

*Şehitlik olmadan vatan olmaz. vatan bir toprak parçasıdır, her toprak parçası vatan değildir. Vatan, uğruna şehitlerin kan akıttıkları toprak parçasıdır. Toprak, eğer uğruna ölen varsa vatandır.” Bugün sahip olduğumuz cennet vatan kahraman atalarımızın her karışını kanları ile sulayarak bize emanet ettikleri topraklardır.
Ecdadını zannetme asırlarca uyurdu,
Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu.”
*Vatan, Müslüman’ın her şeyidir. din, namus, şeref bağımsızlık gibi kutsal değerler ancak vatan sayesinde korunabilir. atalarımız vatanımız için her fedakârlıkta bulunmuş kanlarını akıtarak onu düşmana teslim etmemişlerdir.imandan sonra, insanı en çok Allah’a yaklaştıran amel, hiç şüphe yok ki Allah yolunda savaşmaktır.Ebû Zerr (RA) diyor ki Peygamberimiz (SAV)’e: “Ey Allah’ın Resulü, hangi amel daha faziletlidir?” diye sordum. Peygamberimiz (SAV) “Allah’a iman etmek ve O’nun yolunda savaşmaktır.” buyurdu.

murataltug1985 01-16-2018 09:02

Kaynak vaazsitesi.net ŞEHİTLİK VE GAZİLİK

*Şehit” denilince, Allah yolunda vatan uğrunda can feda eden kimse akla gelir. başka şekillerde ölenlerden şehit olanlar da vardır. bazı şehitler vardır ki, onlara uygulanan hükümler diğer şehitlere uygulanmaz. DÜNYA VE AHİRET BAKIMINDAN ŞEHİT OLANLAR Savaşta gayr-ı Müslimlerle eşkıya ve yol kesicilerle yapılan çatışmalarda öldürülenler olanlar,haksız yere* öldürülenler Malını, canını ve ırzını korurken haksız yere öldürülenler şehittir Peygamberimiz (SAV)Mal Can ve Dinini korurken* öldürülen şehittir.” buyurmuştur.*şehitler yıkanmaz,* elbiseleri çıkarılmaz namazları kılınarak gömülürler. Şehidin kefeni, elbisesidir. üzerindeki kefen cinsinden olmayan palto ve ayakkabıları çıkarılır. örtülmesi gereken yerler örtünür
*Ahiret şehidi, düşmanla veya* başkaldırıp* yol kesenlerle eşkıya savaşırken* ölmeyip; tedavi sırasında ölenlerdir.Allah katında şehittir şehit mükâfatı alırlar. Bunlar, diğer ölüler gibi yıkanır, kefenlenir ve namazları kılınarak defnedilirler.
hata ile öldürülen Müslüman ahiret şehididir.
*boğularak, yanarak, yıkıntı altında kalarak ölenler helâl yoldan kazanmak için ölenler ilim yolunda ölenler ahiret şehididir Efendimiz (SAV),şöyle buyurmuştur:Şehitler beştir: Vebadan ishalden ölenler, suda boğulanlar, duvar ve toprak altında ölenler ve Allah yolunda şehit düşenler.”

*inanmadığı halde Müslüman görünen ve Müslümanların yanında savaşırken öldürülen dünya şehididir. yıkanmadan namazı kılınarak elbisesiyle gömülür. inancı olmadığı ve yalnız dünya ile savaştığı için öldürüldüğünden dünya hükümlerince şehit sayılır ancak Allah katında şehit değildir.*Yapılan işler kişinin niyetine bağlı olarak değerlendirilir. Efendimiz *(SAV) şöyle buyurmuştur Ameller ancak niyetlerle değerlenir. Herkese ancak niyet ettiği vardır.”*Hiç kimsenin iç dünyası bilinemez şehidin durumu kendisiyle Allah arasındadır bir kimsenin* neyi sakladığını ne amaçla savaştığını ancak Allah bilir. bir kimsenin davranışlarına bakarak o kimse hakkında içinde sakladığı ile ilgili kesin söylemek doğru değildir. Aksi halde insan yanılır ve günaha girer

*Ebû Musa (RA) diyor ki: “Bir Bedevî Peygamberimiz (SAV)’e gelerek: “Ey Allah’ın Resulü, adam var ki, ganimet için şöhret için savaşır. hangisi Allah yolunda savaşmış olur?” diye sordu. Peygamberimiz (SAV): “Allah’ın sözü ve dini üstün olsun diye savaşan kimse Allah yolunda savaşmış olur.” buyurdu.*şehitlerimiz kanlarını akıtarak cennet vatanı bize emanet etmişdir. Bize düşen imar etmek, korumak ve sonraki nesillere devretmektir. Bunu yapmazsak hem vatanımıza ve hem de şehitlerimize görevlerimizi yapmamış ruhlarını incitmiş oluruz.*Kur’an- Kerim ayet-i kerimeleriyle Allah şöyle buyuruyor:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آَمَنُوا هَلْ أَدُلُّكُمْ*عَلَى تِجَارَةٍ تُنجِيكُم مِّنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ:تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَتُجَاهِدُونَ*فِي سَبِيلِ اللَّهِ بِأَمْوَالِكُمْ وَأَنفُسِكُمْ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ:يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَيُدْخِلْكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَمَسَاكِنَ*طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ:
*Ey İman edenler, sizi azaptan kurtaracak ticareti göstereyim mi? Allah’a ve Resulüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda savaşırsınız. bu sizin için hayırlıdır. günahlarınız bağışlanır allah sizi altından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerine en büyük kurtuluş budur.” *(SAFF SURESİ – 10–12. AYETLER)
*Allah şehitlerimize rahmet eylesin, cennetiyle cemaliyle şereflendirsin, bizlere onların yolundan yürümeyi nasip eylesin. Ülkemizi felâket ve musibetlerden muhafaza buyursun. Aziz milletimize kötü ve karanlık günler göstermesin. Âmin.

murataltug1985 01-16-2018 09:02

Kaynak vikipedi şehit

*Şehit*Arapça:*شهيد*šehīd, çoğulu:*شُهَداءšuhedā' kutsal bir ülkü, din veya inanç uğrunda ölen kimse.Şehit olma eylemine*"şehâdet"*adı verilir.
Arapça kökenli şehadet sözcüğü Arapçada "tanıklık" tanık anlamına gelir. Şehadet sözcüğü Türkçede tanıklık anlamında kullanılmaz aynı kökten gelen "şahit" sözcüğü "tanık" kelimesi kullanılır*Ülkeler yasalarına göre şehitliği çeşitli şekilde tanımlarlar.Türkiye'de*şehit dinen ve imanen vatan veya milletini müdafaa için ölenlerdir Türkiye'de şehitler şu kategorilerde toplanır vatanî görevini*yaparken görev başında yaşamını yitirenler*terör saldırısıyla* yaşamını yitirenler *şehitlerin* şehadeti, tüzük ve*yasalarla*sabittir şehit yakınları tazminat*veya maddi yardıma hak kazanabilirler.bazen dinî, siyasî ve ideolojik görüşleriyle* öldürülmüş kimseler yakınları, dava arkadaşları, meslek arkadaşları taraftarları tarafından "şehit" olarak nitelendirilirler:*Basın şehitleri,*devrim şehitleri,*terör şehitleri

*Birçok dinde şehit ve şehâdet kavramına rastlanır.Hristiyanlıkta şehadet kavramı savaşta ölenlerin aksine inancı nedeniyle zulüm görerek-öldürülen din büyüklerini tanımlar* Hristiyan şehitleri Romada Hristiyanlığın yayıldığı dönemlerde öldürülen erken dönem Hristiyanlarıdır. Hristiyan şehitleri azizlik ve azizelik*mertebesine yükseltilmişlerdir.
*Şehit,*İslam*dininde*Allah*yolunda vefat etmiş müslümandır. kurtuluşa ermiş ahiret makamı
üstündür Allah*yolunda öldürülenlere "ölüler" demeyin. onlar diridirler. siz bunu bilemezsiniz. (Bakara Suresi: 154)”*Hanefi mezhebi*alimlerine görüşlerine göre şehitlik üçtür Dünya ve ahiret için şehiti İslam dini için savaşlarda veya işkencede ölenler ve inançları için* öldürülenlerdir.Ahiret şehiti İslami inançları nedeniyle fiziksel zulüm görmüş hemen değil* sonradan vefat etmiş kişilerdir. sonradan vefat ettikleri için geride kalanlarca şehit kabul edilmezler ancak ahirette şehit muamelesi göreceklerdir. Dünya için şehit olanlar: Bunlar dünyada, görünüşte İslam dini için ölmüştür fakat niyet farklıdır* geride kalanlarca* şehit olarak anılıp ahirette şehit muamelesi görmeyeceklerdir.

murataltug1985 01-16-2018 09:03

Kaynak bedirhaber.com İslam'a göre cihat

*Batılı yazarlar cihad kavramnı, kasıtlı olarak
ele almakta sadece “savaş” gözüyle bakmaktadır
gayret etmek, başarı için tüm imkanları kullanmak anlamına gelen “cihâd” Kur’ân ve hadisde; dini öğrenmeyi, öğretmeyi, tebliğ etmeyi, emir ve yasaklara uymayı, haram ve günahlara karşı mücadele etmeyi, İslam tebliği için Allah yolunda İslam düşmanlarıyla cihad etmeyi* ifade eder. “Allah yolunda hakkıyla cihad edin” *İslâm cihadı farklı yönleriyle şöyle tanımlamışdır: Cihad; “Hak dine davetdir”; “Şeytana ve nefse verilen savaştır”Allah’a kulluk etmek, Allah ve Resulünü tebliğ etmek, ülkesini her türlü tehlikeye ve saldırıya karşı savunmaktır.*cihad, iman edip sâlih ameller işlemek, İslam'ı öğrenmek ve öğretmek, fitne ve fesadı önlemek, güven ve huzuru sağlamak, İslam için çalışmalar yapmak, İslâm’ı yaşamak nefsi kötülük ve haramlardan alıkoymak, nefs* ve şeytanla savaşmak ülkeyi vatanını, maddi ve manevi değerlerini korumaktır.

*İslâm’da cihadın; son şekli olan savaş zorunlu bir yöntemdir ve Kur’an’da “kıtal” kelimesiyle ifade edilir. Sevgili peygamberimiz: “Ey İnsanlar, düşmanla savaşmak üzere karşı karşıya gelmeyi temenni etmeyiniz. Allah’tan, sizi savaştan korumasını isteyiniz. Düşmanla karşılaşınca da sabrediniz” buyurmuşlardır.*Sözle yapılan cihâd:*“kâfirlere boyun eğme ve Kur’an ile onlara karşı büyük cihadda bulun” âyetidir Kur’an’ı ve ahkâmını öğrenmek, öğretmek İslâmı herkese anlatmaktır Îman edip sâlih amel işleyerek, günah olan sözen kaçınmak ise nefis ile cihaddır“Kim nefsiyle cihâd ederse o ancak kendisi için cihâd etmiş olur.” âyeti bunun delilidir.*Mal ve can ile Allah yolunda cihâdda İslâm düşmanları ile mal ve can ile fiilen savaşmaktır silahlarla hep birlikte savaşa çıkın. Mallarınızla ve canlarınızla Allah yoluna cihâd edin..” İslâm savaşı ancak saldırı olunca meşrû görür. Bu müdafaadır Peygamber (s.a.v) “müşriklerle elinizle ve dillerinizle cihâd edin” , “Mücâhid nefsiyle savaşandır” buyurmuştur

*bir Müslüman, dinin emir ve yasaklarını öğrenip yaşamakla, öğrendiklerini başkalarına öğretmekle, iyiliği emredip kötülükten sakındırmakla, İslâm'ı tebliğe çalışmakla nefsine ve gerekse dış düşmanlara karşı mücadele vermekle cihad etmiş olur*İslâm, "cihad"ı sadece savaştan ibaret görmez ilahiyatı anlatıp, çile çekmeyi,* zalimin haksızlığını açıkça dile getirmeyi cihad sayar faydalı olmayı; destek sağlamayı; hakkı, iyiliği ve güzelliği tavsiye etmeyi İslâm'ın en üstün ibadetlerinin başında gelen cihadın şümûlüne almıştır. Cihad sadece savaş değildir, iyilik hakikat doğruluk ve dürüstlük mücadelesidir *cihad İslam’ı doğru bir şekilde ulaştırmaktır. İnanıp inanmamak, kişilerin kendilerinin bileceği bir şeydir. Kur’an-ı Kerim şöyle buyurduيَاأَيُّهَا النَّبِيُّ جَاهِدِ الْكُفَّارَ وَالْمُنَافِقِينَ وَاغْلُظْ عَلَيْهِمْ
“Ey peygamber! Kafirlere ve münafıklara* cihat et onlara karşı çetin ol...”* âyette sadece kıtâl değil münafıklarla hak uğrunda dil ile mücadele etmek, İslamı anlatmak, fitne ve fesatlara engel olmak kastedilmektedir

murataltug1985 01-16-2018 09:03

Kaynak bedirhaber.com İslam'a göre cihat

*Furkân suresi فَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَجَاهِدْهُم بِهِ جِهَادًا كَبِيرًا kafirlere itaat etme, onlara karşı Kur’an’la büyük bir cihad yap!” âyetinde kâfirlere karşı Kur’an’la cihadın yapılmasının emredilmesi , cihadın* fikrî boyutuna vurgu yapılmışdır. asıl büyük cihad, fikrî cihaddır. Allah’ın rızası için ona ulaştıracak yollar gösterilmeli* çaba harcanmalıdır *Cihâdın "harb, gazâ ve kıtâl" anlamında savaş şeklinde uygulanabilmesi için meşru bir savaşın olması gerekir. Savaş* saldırıyla meşru olur.
وَقَاتِلُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ الَّذِينَ يُقَاتِلُونَكُمْ*
"Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın…"و قاتلوا المشركين كافة كما يقتلونكم كافة
"Sizinle top yekun savaştıkları gibi siz de müşriklerle top yekun savaşın" anlamındaki âyetler ve benzerleri bunun delilidir.
وَجَاهِدُوا فِي اللَّهِ حَقَّ جِهَادِهِ**
"Allah uğrunda hakkıyla cihat edin…" âyetindeki Allah yolunda cihâd" emri, İslam düşmanlarıyla meşru bir harpte savaş araç gereçleriyle savaşmayı İslam'ın hükümlerini* uygulamayı, nefsi kötülük ve haramdan alıkoymayı, İslam'ın tebliği yücelmesi ve hükümlerinin uygulanması için gösterilen çabayı ifade eder.*

*Mücâhid, nefsi ile mücadele eden kimsedir"
جاهدوا المشركين باموالكم و انفسكم و السنتكم*
"Müşrikler ile mallarınız, canlarınız ve dilleriniz ile cihat edin"
عن عائشة عنها قالت يا رسول الله نرى الجهاد افضل العمل افلا نجاهد قال لكن افضل الجهاد حج مبرور
"Hz. Aişe, ey Allah'ın elçisi! Biz amellerin en fazîletlisinin cihat olduğunu görüyoruz. Biz cihat yapmayalım mı? diye sorar. Bunun üzerine Hz. Peygamber, "Cihâdın en fazîletlisi makbul bir hacdır" buyurur.
Şu hadis de anne-babaya hizmetin cihat olduğunu ifade etmektedir:

عن عبد الله ابن عمرو قال جاء رجل الى النبي يستأذنه في** الجهاد فقال الك والدان قال نعم قال ففيهما فجاهد*
Abdullah ibn Amr anlatıyor: Bir sahâbî Hz. Peygambere geldi ve ondan cihâda (savaşa) katılmak için izin istedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber ona, "Annen-baban var mı" diye sordu, Adamın "evet" demesi üzerine, "Sen onlara hizmet ederek cihâd et" buyurdu.

فمن جاهدهم بيده فهو مؤمن و من جاهدهم بلسانه فهو مؤمن و
من جاهدهم بقلبه فهو مؤمن و ليس وراء ذالك من الايمان حبة خردل
*" … Kim, eliyle diliyle kalbi ile cihat ederse mümindir, bunun dışında hardal tanesi kadar iman yoktur" hadisiyle İslam'ı tebliğin, hakk ve doğruyu söylemenin ve anlatmanın en büyük cihat olduğunu ifade etmektedir:

يا ايها االناس لا تتمنوا لقاء العدوواسألوا الله العافية**
"Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyiniz, Allah'tan sağlık isteyiniz…"* hadisi ile barış teşvik edilmektedir,* İslam'da barış, esastır. barış, huzur ve güveni sağlanmalıdır ancak fitne, fesat ve zulm durdurulamazsa iman ve ibadet engellenirse seyahat gibi insan hakkları engellenirse vatana, mala, cana, ırza ve mukaddes değerlere* saldırılırsa bunları önlenmeli ve yok edilmelidir işte bu durumda savaş son çare olarak meşru olur.

امرت ان اقاتل الناس حتى يشهدوا ان لا اله الا الله و ان محمدا* عبده و رسوله
Allah'tan başka ilah yoktur, Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir diye şahadet edilinceye kadar savaşmakla emrolundum" anlamındaki hadisler* Müslümanlara hayat hakkı tanımayan, saldıran ve savaş açan müşriklerle ilgilidir. müşriklerle kafirler arasında fark yoktur.

*"Mümin, kılıcı ve dili ile cihad eder"
من قاتل لتكون كلمة الله هي العليا فهو في سبيل الله
"Kim Allah'ın kelimesinin yücelmesi için savaşırsa o, Allah yolundadır"
جاهدوا المشركين باموالكم و انفسكم و السنتكم*
"Müşrikler ile mallarınız, canlarınız ve dilleriniz ile cihat edin"

murataltug1985 01-17-2018 08:42

EN GÜZEL DUA ZİKİRDİR

ELİMİZİ SEMAYA KALDIRIYORUZ TÜM ŞEHİTLERİMİZE TÜM ÖLMÜŞLERİMİZE TÜM SEVDİKLERİMİZE VE TÜM İNSANLARA ALAHIN 99 İSMİ İLE İSTİYORUZ

ALLAH *ER-RAHMAN*ER-RAHİM**EL-MELİK*
EL-KUDDÜS*ES-SELAM*EL-MÜMİN*EL-MÜHEYMİN*
EL-AZİZ*EL-CEBBAR*EL-MÜTEKEBBİR*EL-HALIK*
EL-BARİ*EL-MUSAVVİR*EL-GAFFAR*EL-KAHHAR*
EL-VEHHAB*ER-REZZAK*EL-FETTAH*EL-ALİM*
EL-KABID*EL-BASIT*EL-HAFID*ER-RAFİ*EL-MUİZ*
EL-MÜZİLL*ES-SEMİ*EL-BASİR*EL-HAKEM*
EL-ADL*EL-LATİF*EL-HABİR*EL-HALİM*EL-AZİM*
EL-GAFUR*EŞ-ŞEKUR*EL-ALİYY*EL-KEBİR*
EL-HAFIZ*EL-MUKİT*EL-HASİB*EL-CELİL*
EL-KERİM*ER-RAKİB*EL-MÜCİB*EL-VASİ*
EL-HAKİM*EL-VEDUD*EL-MECİD*EL-BAİS*
EŞ-ŞEHİD*EL-HAKK*EL-VEKİL*EL-KAVİYY*
EL-METİN*EL-VELİYY*EL-HAMİD*EL-MUHSİ*
EL-MÜBDİ*EL-MUİD**EL-MUHYİ*EL-MÜMİT*
EL-HAYY*EL-KAYYUM*EL-VACİD*EL-MACİD*
EL-VAHİD*ES-SAMED*EL-KADİR*EL-MUKTEDİR*
EL-MUKADDİM*EL-MUAHHİR*EL-EVVEL*EL-AHİR*
EZ-ZAHİR*EL-BATIN*EL-VALİ*EL-MÜTEALİ*
EL-BERR*ET-TEVVAB*EL-MÜNTEKİM*EL-AFÜVV*ER-RAUF*MALİKÜL MÜLK*ZÜL-CELALİ VEL İKRAM
EL-MUKSİT*EL CAMİ*EL GANİY*EL-MUĞNİ
EL-MANİ*ED-DARR*EN-NAFİ*EN-NUR*
EL-HADİ*EL-BEDİ*EL-BAKİ*EL-VARİS*
ER-REŞİD*ES-SABUR*

Tüm şehitlerimize ve tüm ölmüşlerimize bir fatiha okuyalım

Bismillahirrahmânirrahîm.Elhamdü lillâhi rabbil'alemin Errahmânir'rahim Mâliki yevmiddin İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în İhdinessırâtel müstakîm Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn amin

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.Hamd o âlemlerin Rabbi,O Rahmân ve Rahim,O, din gününün maliki Allah'ın.Ancak sana ederiz kulluğu, ibadeti ve ancak senden dileriz yardımı, inayeti.
Hidayet eyle bizi doğru yola,O kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

murataltug1985 01-17-2018 08:42

Kaynak bedirhaber.com İslam'a göre cihat

*en zor cihad, nefsle yapılan cihaddır. cihad nefse karşı verilir. Nefse karşı cihadı kazanamayan, düşman karşısına çıkmakta cesaret bulamaz. Hz. Peygamber Tebük seferinde şöyle buyurmuştu: " Küçük cihaddan büyük cihada dönüyoruz" hadisde Hz. Peygamber, en kalabalık bir ordusu ile katıldığı Tebük seferini "küçük cihad" nefs mücadelesini "büyük cihad" olarak nitelendirmektedir. Hakiki mücahid nefsine karşı cihad açan kimsedir"buyurmuştur*Cihadın başka bir çeşidi ilim ile cihaddır. Dünyadaki kötülüklerin sebebi cehalettir. Hakka ulaşmak isteyenin cehaletten kurtulması, ve uzaklaşması gerekir.Bilginin tesiri silahtan daha etkildir şöyle buyurulmuştur:Ey Muhammed Insanları Rabbi`n yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır; onlarla tartış. Doğrusu Rabbin, sapanları bilir. O, doğruyu en iyi bilir. " (en-Nahl 16/125).

*ilim yoluyla tebliğ ilimi cihad"dır. Buna "Kuran ile cihad" denilir. En güzel mücadele şekli Kuran ile mücadeledir Cenâb-ı Hak:"Sen kâfirlere uyma, uyanlara karşı Kuran ile büyük bir cihadla cihad et" (el-Furkan, 25/52) Kuran ile cihad "büyük cihaddır" Kuran`ın ilim ile cihada çok önem vermiştir Hak ve hakikatı, en tehlikeli zamanda korkmadan ve çekinmeden olduğu gibi söylemelidir bu cihaddır. Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur Zalim bir hükümdar karşısında hak ve adaleti söylemek, büyük bir cihaddır. " (Ibn Mâce, Fiten, 4011)*Mal ile cihad, Allah Teâla`nın insana ihsan ettiği mal ve servetin Allah (c.c.) yolunda harcanmasıdır dünyada her iş para ile yapılır. İslamı korumak ve zaferin maddi yönü paradır. mal ile cihadın önemi büyüktür.,İslâm`ın yücelmesi ve muzafferiyet için mal, servet ve paranın allah yolunda fedâ edilmesi mal ile cihaddır.

*Hz. Peygamberin, mal ile cihad hadisleri ashabı harekete geçirmiş ve yoksulluk içinde sıkıntılı hayat geçirirken, mal ile cihad farızasını edâ etmek için elindekini Rasûlullaha vermişdir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:...Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla savaşın. Bilseniz bu sizin hakkınızda ne kadar hayırlıdır. " (et-Tevbe, 9/41).Allah, mallarıyla, canlarıyla mücadele edenleri derece bakımından oturanlardan üstün kılmıştır. " (en-Nisâ, 4/95).*Cihad, farzdır. Her müslümanın nefsi ile, ilim ve malı ile cihad yapması, dinini korunması, Hakkın galibiyeti için çalışması gerekir. "Ilây-ı kelimetullah" ve Allah adına savaşmak icab edebilir. Bu en büyük cihaddır ve müslümanlara farzdır. cihad denildiği zaman ilk akla gelen husus, savaştır Sizinle savaşanlarla; Allah yolunda savaşın. haksız yere saldırmayın." (el-Bakara, 2/190)

murataltug1985 01-17-2018 08:43

Kaynak vikipedi.com Cihat

*Cihat(Arapça:*جهاد*"cihad" ),*İslami*bir terimdir Arapça "mücadele" kökünden gelir Türkçede çoğunlukla "İslam*uğruna savaşma" anlamında kullanılır.Arapçada cihad sözcüğü*c-h-d*kökünden türemiştir. Cehd, "gayret etme", "bütün gücünü kullanmadır, cihad geleneksel anlamda silah ve savaşı da kapsayan "mücadeledir Kur'an*ayetlerinde kullanılan*Arapça*bir kelimedir.[
*İslam'a göre cihat kalp dil el ve kılıç ile savaşmaktır. insanın*Şeytan*ile mücadele ederek kalbini temizlemesi İslam'ın dil ile yayılması.insanın doğruyu yapması inançsızlarla İslam düşmanları ile fiziksel savaş yapılması cihattır *İslam'da**Hristiyan*ve*Yahudilerden islama geçmek istemeyenlerden cizye ve*toprak vergisi*alınır kendi dinlerinde serbest bırakılır cizyeyi ve islamiyeti reddedenlerle allah yolunda savaşılır cihat ilan edilir.İslam'da insan kendisi ile nefsi ile olan cihad etmelidir savaşa, sadece inancın tehlikede olduğu durumlarda ve savunma amaçlı izin verilir.*İslam tarihinde Müslümanların gayrimüslimlerle savaşları politik nedenlerle olsa bile cihat*olarak vurgulanmıştır Afrika'nın Müslüman bölgelerinde SSCB*ve Amerikada savaşan Afgan savaşçılar kendilerini* mücahit* olarak tanımlamıştır. savaşlarda İslamcı aşırı uçlar, "mürted" gördükleri Müslümanlara karşı düzenledikleri saldırıları cihat kapsamında değerlendirmişlerdir.*Cihat bazı* fıkıhçılar* tarafından hadislere dayanılarak iki kısma ayrılmıştır;*büyük cihat,*küçük cihat.*Büyük cihat, insanın benliğinde barındırdığı kötülük zevk ve nefse karşı verdiği mücadeledir Küçük Cihad ise islamı savunmak hakim kılmak ve savaşmaktır savaş islamda en son çaredir

murataltug1985 03-23-2018 09:08

Kaynak hürriyet.com.tr kandil

*Regaip Kandili'nin ihya edileceği bu günde Müslüman alemi Yaradandan af dileyecek camiler dolup taşacak, istekler dualarla dile getirilecek. Peki, kandil duası nedir ve Regaip Kandili'nde neler yapılmalıdır? Kandil dualarıyla allah lafzı zikredilecek. DİYANET İŞLERİ BAŞKANI'NDAN KANDİL MESAJI İslam âlemi olarak, üç aylar” diye isimlendirilen, rahmet, bereket ve mağfiret iklimine girmiş bulunuyoruz. Bu gece, manevi mevsimin habercisi Regâib Kandilini idrak ediyoruz.
Efendimiz (s.a.s.) Recep ayı girdiğinde; “Allah’ım, Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur” şeklinde dua etmiş ve kutlu zamanların önemine dikkat çekmiştir.
*Müminler için elbette bütün zamanlar kıymetlidir Allah’ın rızasını kazanmak gayesiyle kulluk şuuruyla yaşanması gerekir. mübarek gün ve geceler, yaratılış gayemizi idrak ederek yaratan ve yaratılanlarla münasebetlerimizi muhasebe etmemiz için kıymetli fırsatlardır.Regâib kelimesi, rağbet edilen, arzulanan, talep edilendir Yüce Allah’ın, rahmetinin, mağfiretinin ve nimetlerinin diğer zamanlardan çok tecelli etmesi, samimi kalple Allah’a yönelenlerin affedilmelerinin ümit edilmesi ve müminlerce gönülden arzulanması sebebiyle bu geceye “Regâib” denilmiştir. Müslümanlar olarak içtenlikle yaptığımız dualar ve samimi tövbeler bizleri ihya ederek ruhen ve bedenen huzura kavuşturacaktır

*Regâib gecesinde, Rabbimize yönelmeli bugüne ve geleceğe dair, duygu, düşünce, tutku ve isteklerimizi iman ile gözden geçirmeliyiz
Rabbimizin sonsuz af ve mağfiretine sığınmak, hata ve günahlarımızdan arınmak, gönüllerimizi ferahlatmak, dünyamızı gözden geçirmek ve nefis muhasebesi yapmak için bizlere bahşedilen mübarek günler müstesna zaman dilimleridir öze dönüş, manevi diriliş ve ahlaki yükseliştir
Dünyevileşmenin hayatımızı kuşattığı, nefsani arzuların öncelendiği, insani ve ahlaki erdemlerin zayıfladığı bir çağda insan, söz ve davranışlarını hikmet ve ahlak terazisinde tartmayı ihmal etmekte, gönül ve inanç dünyasına yabancılaşmaktadır *İnsan kontrol edemediği tutkularıyla farklı mecralara sürüklenmektedir. yıpranan değerlerin kaybolan huzurun teminine, hayatı ve düşünceyi esir alan, makam, servet, şöhret ve haz tutkusu dizginlenmeli mübarek günlerde öz bir muhasebe ve eleştiri, iyi ve güzel bir hayat ve yeni bir başlangıçtır kutlu zamanlar yaşama sevincimizi tazelemeli kardeşliğimizi güçlendirmelidir Kalplerimizi buluşturmaya, gönüllerimizi birleştirmeye engel olan kin, nefret, nifak, fitne, fesat, hasetten arınılmalıdır rahmet ve muhabbete vesile olan duygu ve düşüncelerin yaygınlaşmasına ve hayatımızı güzelleştirmesine imkân verelim

murataltug1985 03-23-2018 09:08

Kaynak hürriyet.com.tr kandil

*Rahmet gecelerinde vahşeti ve şiddeti samimiyetsizliği yok edelim saygı, sevgi ve kardeşlik duygularını arttıralım Hayırlı ve yararlı işler yapalım gönül dünyamızı yeniden inşa edelim
adalet ve hesap gününde mahcup olmayacağımız bir ömür yaşayalım nesillerimize daha iyi bir dünya bırakalım vicdanımızı muhasebe edelim Kendimizle yüzleşmekten çekinmeyelim, bilerek ya da bilmeyerek yaptığımız hatalardan işlediğimiz günahlardan samimi pişmanlıklarla tövbe ederek arınalım Sevgi ve saygı ile âlemlerin rabbine yönelelim manevi dünyamıza değer ve huzur katalım ibadetlerimize özen gösterelim. Aciz ve muhtaç bir varlık olarak mülkün sahibine dualarımızı; eda edelim*milletimizi, ümmeti ve bütün insanlığı kuşatacak kadar büyütmeli, asil bir duruşa ve ahlaka dönüştürmeliyiz.bereket ve rahmet gecelerinde; milletimiz ve mukaddesatımız yolunda, hak, hakikat uğrunda, insanlığın huzuru için canları pahasına gece gündüz mücadele eden kahraman güvenlik güçlerimize dualarımızla destek olalım aziz milletimizin ve İslam âleminin Regâib Kandilini tebrik ediyor, birlik ve beraberliğimize, insanlığın hidayetine, barış ve huzuruna vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyor, tüm kardeşlerimize saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum."

Hz. Peygamber mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çekidüzen vermek için fırsat görmemiz gerekmektedir. müminler kandil gecelerinde, hayatlarını gözden geçirmeli; hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’an-ı Kerim okumalı, kaza veya nafile namaz kılmalıdır Kandil gecelerinin gündüzlerinde oruç tutmak sevaptır Hz. Peygamber berat gecesinde ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen affedeyim, yok mu benden rızık isteyen rızık vereyim, yok mu musibete uğrayan ona afiyet vereyim, der. buyurmuştur.

Recebin ilk cuma gecesine Regaip gecesi denir. Perşembeyi cumaya bağlayan gecedir. Allahü Teâlâ müminlere ihsanlar ve ikramlar yapar.
Günahların bağışlanacağı, edilen duaların Allah'a ulaşacağı, İbadetlerin sevaplarını katlanacağı Mübarek Regaip Kandilinde Regaib kelime olarak ihsan demektir. Regaip kandili ihsan gecesidir faziletlidir mübarek üç ayların başlangıcıdır. Cuma gecesine denk gelmesi sebebiyle önemli ve özeldir. Profesör Nihat Hatipoğlu Regaip Kandilinin şu şekilde anlattı. rivayetlerde gecenin ismi meleklerle telaffuz edilir Regaip güzel şeyleri arzu etmek, istemek, ve gayret etmektir ibadet edenin, tövbe edenin arzularının verileceği ümit edilir.

murataltug1985 03-23-2018 09:08

Kaynak islamveihsan. Com.tr REGAİP KANDİLİ

Recep ayının ilk Cuma gecesine Regaip gecesi denir. Peygamber Efendimiz -bu gece pek çok rûhânî ikrâma kavuşmuş Yüce Allâh’a şükür için on iki rekat namaz kılmıştır. bu gece mübârek bir gecedir. Zaten Regâip; istenilen, değeri çok olan, bağış, ihsân, ikrâm demektir. “Râğibe” kelimesinin çoğuludur.Bu geceyi ibâdetle geçirmenin sevâbı büyüktür. Bu gecede toplanıp, cemâatle namaz kılınması bid’at sayılmaktadır.Terâvihten başka hiçbir nâfile namazın cemâatle kılınması sünnet değildir, mekrûhtur. bir yerde bulunan, iki üç kimsenin bu gibi namazları cemâatle kılmaları câiz görülmüştür..” RECEP ALLAH’IN AYIDIR

Rasûl-i Ekrem buyurdular:*“Receb, Allah Teâlâ’nın ayıdır. Şaban benim ayımdır. Ramazan ümmetimin ayıdır.”*Efendimiz’e; -Yâ Rasûlallah!.. Receb, Allah Teâlâ’nın ayıdır, ne demektir? diye sorulan suâle: -Receb Hakk’ın mağfiretine mahsûs bir aydır. insanlar kan dökmekten men’ olunur. çarpışmaya izin yoktur. Allah Teâlâ, Peygamberlerin -aleyhimüsselâm- duâlarını kabûl etmiştir. Yine bu ayda Allah Teâlâ, evliyâsını düşmanlarının elinden kurtarmıştır. Efendimiz “Bir kimse Recep ayında oruç tutsa, Allah Teâlâ tarafından lütûf ve inâyete mazhâr olur. Allah Teâlâ onun geçmiş günahlarına mağfiret eder. onu korur. mahşerde, susuzluktan emîn olur.”*buyurdu

bir yaşlı fânî ayağa kalkıp;“ -Yâ Rasûlallâh!.. Recep hepsini oruç tutamam”*dediğinde, Efendimiz:
Receb ayının birinci, onbeşinci ve sonuncu günleri oruç tut, hepsini tutmuş sevâbına kavuşursun. sevaplar, on misli yazılır. Receb-i şerîf’in ilk Cum’a gecesinde gâfil olma ki melekler o geceye Regâip gecesi demişlerdir. o gece, göklerde ve yerde bir melek kalmaz, hepsi Ka’be-i Muazzama etrafında toplanırlar.Allah Teâlâ Ey meleklerim, dilediğinizi buyurur. Onlar, -Yâ Rabbi!.. İstediğimiz, Receb ayında oruç tutanları mağfiret etmendir, deyip arz ederler. Allah Teâlâ: -Ben Receb ayında oruç tutanları mağfiret ettim, buyurur.”dedi.

murataltug1985 03-23-2018 09:09

Kaynak yenişafak.com regaip duaları

*Regaip kandilinde Müslümanlar bu özel günleri verimli geçirmek istiyorlar. Özel kandil gecelerinde vatandaşların yapması gereken ibadetler bulunmaktadır. Mübarek üç aylar ve Recep ayı başladı. İçerisinde kandil geceleri ve bereketli geceleri barındıran Müslümanlar için büyük öneme sahip ibadetlerin değerli olduğu Ramazan ayı için geri sayım başladı. ibadet ve manevi duyguların tavan yaptığı dönemler olan üç aylarda"Bu geceye mahuss bir ibâdet şekli olmamakla beraber, geceyi tevbe, dua ve ibâdetle geçirmek sevap kazanmaya vesile olur"Regaib,ihsan" manasına gelen "Ragibe" kelimesinin çoğuludur. Bu gecede Cenab-ı Hakk engin rahmetiyle tecelli edip sonsuz mağfiretiyle muamelede bulunsun *Regaip kandili ihsan gecesi olduğu için bol bol dua edilmelidir. Bismillahirrahmanirrahim Allahümme Salli âlâ Seyyidina Muhammedin ve âlâ Âli seyyidina Muhammed Allahım peygamberimiz Hz.Muhammed'e ve aline evladu iyaline salatu selam ve esenlikler eyle Ya Rabbi! Acizlikten, üzüntüden, tasadan kederden,Korkaklıktan, azabdan, ateşden sana sığınırız.Bizleri kötülükten şerden emin eyle ya Rabbi düşmanların kalblerini yumuşat sinelerini sevgiyle doldur! Ey Sultanlar Sultanı kalblerimizi güzelliklere çevir! Ya Rabbi!
Sen bizlere istidat ve kabiliyet ver
lutfedeceğin kabiliyetleri senin rızan yolunda kullanmayı bizlere nasip eyle

*ya Rabbi Sen bizlere peygamberleri donattığın sıfatları lutfet lakin biz hep kendimizi sıfır görelim ya Rabbi Cümlemize vicdan genişliği lutfet
Kalplerimize inşirah bahşet Bizleri şuura sahip kullarından kıl bizleri müttakilere rehber eyle ya Rabbi Ey yüceler yücesi olan Allahım
ümmeti Muhammedin dağınıklığını gider
ülkemize birlik ve dirlik ver dünyaya huzur ve barış nasibeyle..Kalplerimizi birbirene ısındır
Bizleri birbirimize sevdir hizmet eden kardeşlerimizi muvaffak kıl ya Rabbi!
YA İLAHE'L-ALEMİN! Bize verdiğin inançla engin rahmetinin kapısına dayanıyor, mübarek Regaib gecesinde hâlimizi arz etmek istiyoruz.
*EY ÇARESİZLER ÇARESİ Senin dualara icabet etme mecburiyetin yoktur bizim sana ihtiyacımız çoktur. dileklerimizi kabul buyur. vicdanımızı Yalnızlıkla tir tir titreyen kalblerimizi imanla doyur.
EY KORUYUP KOLLAYAN ALLAHIM! şu uzun hayat yolculuğunda, bizi idrak darlığıyla bırakma; Nefislerimizin baskılarından, Gönüllerimizin hevâ heves ve öldürücü oklarından halas eyle ya Rabbi..
Biz kullarını; ilimde kibir ve gururdan, İbadette riya ve gafletten koru ya Rabbi! Senin yolundan uzaklaşmak, rızadan söz edip gazap arkasından koşmak ne acıdır! Sen bizi kazanç yolu sanılan haybet vadilerinde ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.EY GÜNAHLARI BAĞIŞLAYAN!
Şu mübarek gece hürmetine bizleri bağışla,

*inayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz her halimizden belli; Bizleri yara-bere almadan güzelliklere ancak sen ulaştırabilir ve bu güne kadar çatlamış ve kırılmış ruh dünyamızı ancak sen tamir edebilirsin. İçimizi sana döküyor, kusurlarımızı sana açıyor ve bizlere iyi insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!
EY KENDİSİNE YÜKSELEN ELLERİ BOŞ ÇEVİRMEYEN! sana gelenleri kovmayacağını vadediyorsun. Sana yönelenlere hep “gelin, diyorsun. Ey Rab! kusur ve hatalarımızla beraber müsaade buyur “biz geldik" diyelim. Geldik ve mübarek gecede yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevânın imansızlığını, dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. ululuğuna saygısız davranan, serkeş nefsimizi sana şikayet ediyoruz.
Sen bizleri nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya Rabbi!*Bizleri büyük-küçük hatalardan, günahlardan ve emirlerine karşı isyankar davranışlardan arındır Ya Rabbi Lisanlarımızı yalandan, gıybetten, sevmediğin, hoşnut olmadığın kirli sözlerden temizle ya Rabbi Kalblerimizi gösterişten ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi! Her hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle ya Rabbi! Niyetlerimizi ihlaslı kıl bize lütuf ve bereket ihsan eyle EY HER DUADA BULUNANA İCABET EDEN ULULUK TAHTININ SULTANI mübarek Regaib gecesinde binler, yüz binler karşında divan durarak, ellerimizi sana açıyor ve niyaz edalı soluklarımızla, kullarına her zaman açık bulunan, rahmet desenli kapının tokmağına inleyerek dokunuyor ve "biz geldik" diyoruz.

murataltug1985 03-23-2018 09:10

Kaynak yenişafak.com regaip duaları

*Herkesi ve her şeyi görüp gözettiğine, her sese ve herkese Merhamet ettiğine gönülden inanarak senden uzaklığımızı görmüyor, günahlarımızı af çağlayanların içinde tasavvur ediyor, afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz ya Rabbi!
YA İLAHEL ALEMİN! Mescitlerimizde Kur'an okunuyor, minarelerimizden dinin temeli ezanlar yükseliyor; biz mabetlerimizde, mescitlerimizde bülbülü hoş eda nağmeler dinlemeye erdik, sen bu nağmeleri kesme ya Rabbi.Hazret-i Muhammed'i güldüren, Eslâfı, ervahı, eşbahı güldüren gülenleri mübarek gece hürmetine ağlatma ya Rabbi.
EY RAB! Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz-dudaklarımız yaratılış gayelerinden fersah fersah uzak ve âdeta nankörlüğe kilitli; *Eller yasak meyvelerde, ağızlar harama açık Gözler ise başkalarının kusur müfettişi.. Yalan revaçta, hıyanet sıradan hak ve adaletin ismi var Vefa Kafdağı'nın arkasında, ahde hürmet unutulup köşede kalmış; haksızlık firavunları utandıracak dorukta.Makam şöhret rahatlık boyunlarımızda çelikten bir kement; Her biri birer çukur olan duygulardan kurtulamıyor özümüzle bütünleşip kendimiz olamıyoruz. N'olur bizleri kurtar ya Rabbi! ALLAH'IM! Dünyada sürekli kaybediyoruz; Kaybederken kötü durumlarla teselli olmaya çalışıyoruz. Zamanı suçlama, şartlara lânetler yağdırma bir avunma yolu. ya Rabb!, Bizi bize bırakma Kendimiz edip kendimiz bulsak da, Rahmetin,ve lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!

*EY KAİNATIN SULTANI Dua edenlere cevap veren sen, Izdırapları dindirip ihtiyaçları gideren sen, Devrilenleri kaldırıp doğrultan sen, Çatlayıp kırılanları sarıp-sarmalayan sensin! Senden diliyor ve dileniyoruz, bize yakınlığını duyur ya Rabbi!
ALLAH'IM! Elimizden tut, rahmetinle teveccühte bulun.. İç dünyamızı varlığının ziyasıyla nurlandır ve bizi sensizliğin zulmetlerinden, zindanlarından halâs eyle eşiğine baş koymuş kapının sadık kullarını yalnız bırakma. kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, niyetlerimize ihlas istiyoruz. Bizleri iç dünyamızla ahsen-i takvîm sırrını duyur ya Rabbi!
*EY RAHMETİ GAZABININ ÖNÜNDE BULUNAN
Amellerimizdeki sözlerimizdeki kırık-döküklüğe değil, hakkındaki hüsn-ü zannımıza ve rahmetine göre muamele et ve bizim dualarımıza icabet buyur; Bizi hüsrana uğratma! EY KORUYUP KOLLAYAN YÜCELER YÜCESİ işlediğimiz günahlardan azap etme.. aciz kullarına, engin rahmetinle Muâmele eyle.. Bizi dünyevî afet ve rezaletlerden, Ahiret azabından, şerden, komplodan, hîle ve tecavüzlerinden, Bozguncuların kırıp dökmelerinden ve despotların zulmünden bizleri ve ülkemizi muhafaza buyur ya Rabbi!bize dünya da ve ahirette iyilikler lutfeyle , bizleri cehennem azabından azad eyle...

Ya Rabbi bizi, anne ve babamızı, inananları büyük duruşma gününde sen mağfiret eyle...
ülkemize İslam alemine birlik ve düzen dünyaya huzur ve barış nasibeyle EY YAPILAN DUALARA CEVAP VEREN ALLAH'IM Sana itaat edilir Sen karşılığını veririsin; Sana isyan edilir, sen affedersin, darda kalanlara icabet edersin, zararı sıkıntıyı kaldırırsın.şifa, ve deva verirsin. tövbeleri kabul edersin. dualarını kabul buyur ya YA İLAHEL ALEMİN! Bu gece okunan Kur'an'dan, salat ü selamlardan, mevlid-i şeriften ilahi ve kasidelerden sevaplardan başta Efendimiz enbiya ve murseline islama hizmet etmiş insanlara , eş dost akraba ve arkadaşlarımıza , tüm yakınlarımıza ve büyüklerimize , gazi ve şehitlerimize, ülkeye hizmet vermiş devlet adamlarımızın ruhlarını da hissedar eyle ya Rabbi EY YÜCELER YÜCESİ Efendimiz Hazret-i Muhammed'e, aile efradına Ashab-ı Güzînine Salât u selam ederek ve şu mübarek Regaib gecesini vesile edinerek senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya Rabbi!..Amin amin amin Velhamdü Lillahi Rabbil Alemin

murataltug1985 03-23-2018 09:10

Kaynak yenişafak.com regaip kandili

REGAİP KANDİLİNDE Kur'an-ı Kerim okunmalı, dinlenmeli,, Kelamullah'a olan sevgi, saygı bağlılık yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli. Efendimize salât ve selâmlar getirilmeli, ümmet şuuru tazelenmeli.
Tefekkürde bulunulmalı, “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın istekleri nelerdir" gibi hayatî meselelerde düşünülmeli.
türbeler ziyaret edilmeli, Hakk'a niyazda bulunulmalı Küsler barıştırılmalı, gönüller alınmalı, yüzler güldürülmeli.Günahlara tövbe edilmeli,
Üzerimizde hakları olanlar aranmalı, vefa ve kadirşinaslık yerine getirilmeli.Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilmeli.kabirler ziyaret edilmeli, iman kardeşliği ve sadakat yerine getirilmeli.*Hayattaki büyüklerimizin, yakınlarımızın kandilleri tebrik edilmeli, duaları istenmeli.dualar etmeli.
Recep ayında Peygamberimiz şöyle duâ ederdi Ey Allah'ım Recep ve Şabanı bize mübârek kıl, bizi Ramazana kavuştur." Regâip Kandili, Recep ayının 27. gecesindeki Mirâc ve Şaban ayının 15. gecesindeki Berat kandillerini; Ramazan ayını, Kadir gecesini, Ramazan ve kurban bayramlarını müjdeleyen mübârek bir gecedir.

murataltug1985 05-04-2018 09:00

Kaynak İSLAM VE İHSAN
BERAT GECESİ İBADETLERİ

*Cenab-ı Hak, Kur’an’ın dünyaya indirildiği Berat Gecesi için Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor; Kitaba yemin olsun ki, Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan emirle ayırt edilir” (Duhan) Böyle bir geceyi ganimet bilip dua, zikir ve ibadetle amel defterini zenginleştirmek, Allah’ın kulları için fırsattır.Peygamber -Efendimizin, ramazan dışında en çok* oruç tuttuğu ay, şâban ayı idi.Âişe*radıyallahu anhâ*şöyle dedi:
sallallahu aleyhi ve sellem*hiç bir ayda, şâban ayında tuttuğu oruçtan daha fazla oruç tutmazdı. Şâban ayının tamamını oruçlu geçirirdi.Şa’ban-ı şerîfin onbeşinci, Berât gecesi akşam namazından sonra üçkere Yasin sûresi ve her birinin sonunda bu Berât duâsı okunacaktır.**duâ okunurken* Allah’ın saîd kullarından olmak hayırlı ömür niyyetiyle*ve kaza ve belâdan emîn olup hayırlı rızık için*okunacaktır.Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah’ım, ey ihsân ve ikram sahibi olan kendisine ihsan edilemeyen, ey Celâl ve İkrâm Sahibi, ey lutfu ve ihsânı bol olan, Sen’den başkası yok, sen yardımcı emân veren, yüce zât’sın. Allah’ım! Beni katında, Ümmü’l-Kitâb’da şakî kötü rızkı dar olarak yazdıysan, kötülüğümü, mahrûmiyetimi, kovulmamı sil, beni
Ümmü’l-Kitâb’da saîd iyi, rızkı bol ve hayırlı muvaffak bir kulun olarak yaz. Sen Kitâb’ında buyurdun ve Sen’in sözün haktır:Allah dilediğini siler,*dilediğini sâbit bırakır. Ümmü’l-Kitâb*O’nun yanındadır.İlâhî! En büyük tecellin ile*«Her hikmetli işe kendisinde hükmedilen ve verilen mübarek Şa’bân gecesinde, bildiğimiz, bilmediğimiz bütün belâları uzaklaştır. Sen en yücesin. Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!”*

*En mühim husus namazdır. Hak dostları namaz kılmayı ve namaz borcu olanların*kaza namazı kılmalarını tavsiye etmişlerdir.Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri, Berat gecesi namazını şöyle tarif etmişdir:Berât gecesinde yatsıdan sonra selâm vermek üzere*yüz rekât namaz*kılınır. Fâtiha’dan sonra on kere*İhlâs-ı şerîf*okunur. On defa İhlâs-ı şerîf okumaya kudreti olmayan beş veya üç kere okur. namazdan sonra salavât-ı şerîfe ve huzur-ı kalble tevbe ve istiğfar edip Allah Teâlâ Hazretleri’nden dünyevî ve uhrevî hâcetlerini taleb ve niyaz edecektir.”Kurʼânʼın nüzulüyle ilgili mübârek iki gece Beraat Kadir gecesidir. Beraat gecesi, meleklere yazdırıldığı gecedir. Kadir gecesi, indirildiği gecedir. Kurʼân-ı Kerîmʼin semâya nüzûlü Beraat gecesinde, nüzûlü Kadir gecesindedir.*Allah dostları mübarek gecelerde Kur’ân-ı Kerîm okunmasını tavsiye buyurmuştur Resûlullah*şöyle buyurdu:Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, ona iyilik vardır. Her iyilik on sevaptır. elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.”* Resûlullah*şöyle buyurdu: Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.”Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini beraat gecesinde müjdelemiştir. sallâllâhu aleyhi ve sellem-: Efendimiz:*“Ben, günde yüz kere istiğfâr ederim…”* buyurmuşlardır.“Rasûlullâha Mîrâc’da üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi…”**

murataltug1985 05-04-2018 09:00

Kaynak İSLAM VE İHSAN
BERAT GECESİ İBADETLERİ

*sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. hadislerde salavat getirenin sıkıntılarının gideririleceği bildirilmiştir.Ayet-i kerîmede buyrulur:
Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selâm verin!”*(el-Ahzâb)
Übey bin Kâb*-ra Efendimiz’e: Yâ Rasûlallâh! sana çok salavât getiriyorum. Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordu efendimiz
Dilediğin kadar yap.»*buyurdu.Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun omu?» diye sordum efendimiz Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazlası senin için hayırlı olur.»*buyurdu.
Öyleyse duâmın hepsini salavâta ayırayım.» dedi.
*Efendimize soruldu duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince: efendimiz O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve günahlarını bağışlar.»*buyurdu.” mübârek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükürde bulunmalıyız.
Furkan suresinde “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!…”*buyrulmaktadır.Rasûl-i Ekrem buyurmuşlardır:
Meşrû işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve bereketi kesilir.”*Şükür, îmânın yarısıdır…”*Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerine hamd ü senâ, insanı nîmetin zevâlinden emîn kılar.” Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir kul O’na şükür etmemiştir.”

*Mübârek gecelerde Rabbimizi zikretmeye önem verilmelidir. Araf suresinde buyrulur:*“Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, sabah-akşam Rabbini an. Gâfillerden olma!”*Rabbini zikret ve tüm varlığınla O’na yönel.”*(Müzzemmil)“…Allâh’ı zikretmek, elbette en büyük ibâdet’tir…”*(el-Ankebût, 45)Allâh Rasûlü buyurur:Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi sevmektir.”* “Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri var oldukça, kıyâmet kopmayacaktır.”*Allah yolunda sadaka vermek kişiyi tehlike ve belâdan muhâfaza eder sadaka sahibini muhabbetullâh’a nâil eyler mübarek geceler sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.*Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:
Allah yolunda ihsanda bulunun. Allah, muhsinleri*iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve ihsan ile yaşayanları sever.”(Bakara)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir hurmadan başka bir şeyi olmayan için;*“Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile korunun.”buyururdu.

murataltug1985 05-04-2018 09:00

Kaynak sabah.com.tr Berat Kandili'nin önemi

*Berat Gecesi, dualar okunur, ibadetler yapılır tüm İslam Alemi, mübarek Berat Kandili'nin çoşku ile yaşar Bu gece her insanın bir sene boyunca yaşayacakları Allah katında yazılır Allahu Teala, Dünya'ya tecelli eder. bu mübarek fırsat gecesini en iyi şekilde değirlendirmeliyiz Berat Gecesi, Şaban ayının 15. gecesidir. Yüce Allah bu gecede Benü Kelb Kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları cehennemden kurtarır. şirk koşanların Müslümanlara kin ve düşmanlık besleyenlerin
Akrabaları ile ilişkiyi kesenlerin Gururlu ve kibirlilerin, ana ve babasına asi olanların Ve içki içenlerin yüzüne bakmaz. EFENDİMİZ'İN BERAT GECESİ şöyle dua ederdi Ya Rabbi! Azabından affına ve rızana Senden yine sana sığınırım.
Senin zatın yücedir.Sana hamd etmekten acizim.
Sen, kendini övdüğün gibi yücesin."*Yüce Allah beraat gecesinde şöyle buyurur içerisinde:Yok mudur bağışlanmak dileyen, bağışlayayım Yok mudur rızık isteyen, rızıklandırayım Yok mudur dert ve musibete yakalanan, şifa vereyim?istesinler vereyim Rabbimiz'in müjdesine kulak vererek bizlere tanınan fırsatlardan yararlanmalıyız.
BERAT GECESİN de gelecek seneye kadar meydana gelecek olaylar meleklerce deftere yazılır. Rızıklar, eceller, fakirlik, ölümler, doğumlar hep bu gece kaydedilir. Rızık defteri, Mikail(A.S) verilir. Hz. Aişe annemiz, o gece Efendimiz Secdede o kadar uzun durdu ki, Allah, secdede iken Hz Muhammed'in (S.A.V) canını aldı sandım diyor."

*Şaban ayının 15. gecesi mübarek “Berat” gecesidir. Berat; borçtan, suçtan ve cezadan kurtulmaktır İnsanlığa hidayet ve hakikat kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm’in, Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına topluca bu gecede inmiştir dünyaya imtihan için gelen insanların manevî kazançları bu gece tespit edilir. Allah kullarının mukadderatını tespit eder. “Bütün hikmetli işler bu gecede tefrik edilir.”Hikmetli işler seneden seneye ayrı ayrı meleklerce defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik, fakirlik, ölümler, kaydedilir. hacıların sayısı takdir olunur. mukadderat kaydedilir. Rızık defteri Mikâil’e, savaş defteri Cebrail’e, ölüm ve musibet defteri Azrail’e teslim edilir. defterlerin tanzimi Berat Gecesinde başlar ve Kadir Gecesinde tamamlanarak her defter, sahibine teslim edilir.”*Resulullah (asm) Efendimiz, “Allah Azze ve Celle, hükümlerini Şaban’ın yarısı gecesinde verir; Kadir Gecesinde de onları meleklere teslim eder” buyurmuştur.“Şaban’ın on üçüncü gecesinde ümmetim için Allah Taalâya müracaatta bulundum, ümmetimin üçte biri bağışlandı. On dördüncü gecesinde tekrar niyazda bulundum, ümmetimin üçte biri bağışlandı. On beşinci gecesinde niyazlarımı tekrarladım. Ümmetimin tamamı mağfiret olundu” buyurmuştur.Resulullah Şaban’ın on beşinci gecesini namazla geçirin, gündüz oruç tutun. Allahu Taalâ o gecenin batmasıyla tecelli edip, ‘mağfiret isteyene af rızık isteyene rızık musibete uğrayana sıhhat ve afiyet verecektir allahu teala berat gecesi isteyene istediğini vereyim’ buyurmuştur.”

*Berat Gecesi*af ve mağfiret gecesidir hidayet ve rahmet gecesidir, duaların kabulu ile dopdolu bir mübarek gecedir.Resulullah (asm) “Yâ Âişe! Bu gece ne gecesidir?” diye sordu. Hz aişe Allah ve Resulu daha iyi bilir” dedi. Resulullah (asm), “Bu gece, Şaban’ın on beşinci gecesidir ameller Allah Taalâya arz olunur. Allah Taalânın Cehennemden azat ettiği kimselerin sayısı Benî Kelb koyunlarının kılları sayısıncadır. Yâ Âişe! Bu gece ibadet etmeme müsaade eder misin?” buyurdu.
Anam babam sana feda olsun, evet yâ Resulallah” dedim. Resulullah (asm) namaza kalktı. Gece yarısına kadar secdede kaldı. ruhunun kabz edildiğini zannederek, korktum. Mübarek ayakları hareket etti. secdede Allah’a niyazda bulundu

murataltug1985 05-04-2018 09:01

Kaynak sabah.com.tr Berat Kandili'nin önemi

Berat Gecesi Okunacak Dualar

*Allahümme eûzü bike min ibâdike ve eûzü bike bi rıdâke min sahatike ve eûzü bike minke celle vechüke lâ uhsî senâen aleyke, ente kemâ esneyte alâ nefsike.”“Allah’ım! Kullarının fenalıklarından gazabından rızana ve rahmetine sığınırım. Senden Sana sığınırım. Ben Seni methetmekten âcizim. Sen Seni övdüğün, ve methettiğin gibisin.”
Hz Aişe Efendimize, “Yâ Resulallah, secdede bir şeyler söylüyordun, bunları sizden duymamıştım” dediğinde, “Yâ Âişe! Söylediğimi öğrendin mi?” diye sordu.“Evet Yâ Resulallah, öğrendim,” diyince Resulullah (asm), “Öğrendiklerini öğret. Çünkü bunları bana Cebrail (a.s.) öğretti ve secdede okumamı söyledi” buyurdu.*Berat Gecesinde üç defa Yâsin Suresini okuduktan sonra şu duayı yapmak lâzım*Ey Allah’ım benim şakî, mahrum ve kovulmuşluğumu sil.Beni said ve rızıklandırılmış, muvaffaklardan kıl.Çünkü Sen haksın ve dilediğini silersin Kitab senin yanındadır.”Şerefli Şaban ayında rabbimin büyük tecellisiyle her hikmetli iş ayrılır. bildiğimiz ve bilmediğimiz, belâların üzerimizden kaldırılır Şüphesiz benim allahım en büyük ve cömerttir. Efendimize hz Muhammed’ Âli ve Ashabına salât ve selâmı olsun.her türlü belâ ve musibetten kurtulmak için Allah’a dua edelim niyazda bulunalım çok sevap olan namazı kılalım tüm ölmüşlerimize Fatihalar ihlâslar okuyalım
*Sübhanallahi velhamdülillahi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil azîm”Allah’ı bütün noksan sıfatlardan tenzih ederiz, hamd minnet ve şükür Allah’a mahsustur. Allah en büyüktür. Günahlardan kaçınma, iyiliklere kuvvet v yüce ve büyük olan Allah’ın yardımıyladır.
mübarek gecelerde zikir, dua, Kur’ân, Cevşen ve nafile namazlar tesbih namazıyla gecenin bereketinden istifade edelim

murataltug1985 05-04-2018 09:01

Kaynak Hürriyet.com.tr Berat kandili

*Berat Kandili'nde yapılan ibadetlerle, bu gecenin faziletlerinden faydalanılmalıdır Berat Gecesi dualar okunmalı kandil gecesinde ibadet edilmeli ve bu günü huşu ile geçirilmelidir DİYANET'E GÖRE
Hz. Peygamber (s.a.s.), mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadetden bahsetmemiştir. mübarek gün ve gecelerde bağışlanma için fırsat görmemiz gerekmektedir. müminler kandil gecelerinde, hayatlarını gözden geçirmeli; hata ve günahlarına tövbe etmeli, dua ederek, Kur’an-ı Kerim i yaşamalı kaza ve nafile namazlarımızı kılmalıyız Kandil gecelerinin gündüzlerinde oruç tutmak müstehaptır. Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şaban’ın ortasında ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz buyurmuştur
*Allah berat gecesinde güneşin batmasıyla semada tecelli eder fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden isteyen affedeyim, rızık vereyim, musibete uğrayana afiyet vereyim, yok mu isteyen…’ buyurmuştur.Ey Bizleri varlığa erdiren, gönüllerimize duyuran,Güzeller Güzeli Rabbimiz!
Sana sonsuz hamd ü senalar olsun.Kainatın efendimize Sonsuz salat ü selam olsun. ufkumuzda tüllenen mübarek gecende dergah-ı ilahînin önünde el açıp yalvarıyoruz istenenleri vereceğin inancıyla rahmet kapına dayanıyor, mübarek gecende halimizi arz ediyoruz. Halimiz ayan, söyleyeceklerimiz beyan. Beklediğimiz asırlardan beri bizi kıvrım kıvrım kıvrandıran dertlerimize derman.. icabet buyur ey Rahîm ü Rahman!

*Senin dualara icabet mecburiyetin yoktur; ama bizim ihtiyacımız çoktur. dileklerimizi kabul buyur aç ve yalnızlıkla titreyen kalblerimizi iman ile doyur.yıllardır yollardayız. Ufkumuz gam ve kederle tülleniyor. Önümüzdeki engebeler görünüyor. Ümmet-i Muhammed perişan, derbeder ve ızdıraplı müslümanlık darda mücadeleler ise çıkar ve menfaate dayalı. Sen bizlere çıkar yol lutfeyle ya rabbi Önümüzdeki uzun hayat yolculuğunda, bizi darlıkla başbaşa bırakma; akıllarımızı nefislerimizi gönüllerimizi heva ve heveslerin öldürücü oklarından koru Kapının kullarını; ilimde ibadette riya ve gafletten ülfetten koru. Seninle görünüp Senden uzaklaşmak, gurbetde firkat yaşamak, rızadan söz edip gazaba koşmak ne acıdır! *Sen bizi boşlukta ömür tüketmekten muhafaza buyur ya Rabbi.mübarek gece hürmetine Bizleri bağışla, öyle bir dünyada hayata gözlerimizi açtık öyle bir alemde yaşıyoruz ki, ön ve arkamız tuzak; her yerde nefis, şeytan ve binlerce ifrit av bekliyor; yüzlerce fitne ocağı sinelerimize oturuyor. İnayetine ihtiyacımız açık, çaresizliğimiz belli; bizleri yara-almadan hedefe ulaştır ruh dünyamızı tamir ed. İçimizi Sana döküyor, kusurlarımızı Sana açıyor ve bize insan olma yollarını göstermeni diliyoruz ya Rabbi!Sana gelenleri kovmayacağını vadediyor ve Sana yönelenlere hep Gelin, gelin” diyorsun. Ey Rab! emekleye emekleye sürünüp sana gelmeyi kabul edeceksen, müsaade buyur “Biz de geldik” diyelim. Sana,

*yolların amansızlığını, nefis, şeytan ve hevanın imansızlığını, dermansızlığımızı şikayet ediyoruz. ululuğuna karşı hep saygısız davranan, serkeş nefsimizi Sana şikayet ediyoruz. Sen nefsin ve şeytanın şerrinden muhafaza buyur ya rabbi!
Bizleri hatadan, günahdan ve isyandan arındır.. ya Rabbi yalandan, gıybetten, kirli sözlerden bizi temizle. Kalblerimizi gösteriş ve iki yüzlülükten muhafaza buyur ya Rabbi hal ve tavrımızı rızan istikametinde eyle. Niyetlerimizi ihlaslı kıl ve bize bereket ihsan eyle ya Rabbi duygularımız derbeder, davranışlarımız ahenksiz, ruhlarımız kirli, ayaklarımız titrek, ellerimiz ümitlerimiz sarsık, havalar bulanık, hicranla dağınıklık içinde Sana geldik. *Sana gelenlerin ilki değiliz, sonuncusu olmayacağız. Rahmetin, pişmanların ümit kapısı, bizler kapı önündeki liyakatsiz dilenciler. Şimdiye kadar gelip Senin kapında boş dönen olmamış; hiçbir kaçkın ve pişman kapından kovulmamıştır. O kapı Senin af kapındır Bizi güçlendir. Zalimlere varlığını duyur. mübarek gecende binler, yüz binler Senin karşında divan durarak ellerimizi açıyor kullarına her zaman açık bulunan, rahmet kapına dokunuyor ve "Biz geldik" diyoruz. Herkesi ve her şeyi gözettiğine, her sese merhamet ettiğine gönülden inanarak kaçkınlığımızı görmüyor, günahlarımızı af çağlayanlarında tasavvur ediyor, Senin afv u safhına bakıyor ve ümitlerimizi ona bağlıyoruz;

murataltug1985 05-04-2018 09:02

Kaynak Hürriyet.com.tr Berat kandili

*Enîsimiz Sen isen, çevrenin vahşetinden bize ne! Her yanda şeytan duruyorsa Sen bizimle olduktan sonra ne ifade eder Sen her şeyin hakimisin hükmünü engelleyecek güç de yoktur. Sen en küçüğü görür, en cılız sesi işitir, hiçbir şeyi ve hiçbir kimseyi cevapsız bırakmazsın.Sen biliyorsun, ömrümüzün hasenat kefesi bomboş, ihlas bezginliği içindeyiz. gafiliz sefildir halimiz sefaya, makama, şöhrete, şana oynuyoruz. Yığınların rüyası ve dolar, dinar ve euro. kalbler kötürüm,ve basîretsiz düşünceler kirli, davranışlar Gece ve gündüz gibi iki yüzlü yaşıyoruz, ak görünüyor kapkara davranıyoruz; idare ve siyasetde karanlık ağıtları mırıldanıyoruz. Devirlere, dönemlere göre renkten renge giriyor, bukalemunları şaşırtacak marifetler sergiliyoruz*aldatmayı beceri kabul ediyoruz.Ellerimiz-ağızlarımız, gözlerimiz-kulaklarımız, dillerimiz- yaratılış gayelerinden uzak nankörlüğe kilitli; eller ve ağızlar harama açık duruyor; gözler kusur müfettişi.. yalan revaçta, hakkın ismi var sadece; adalet kapanların önüne saçılmış birkaç dane gibi vefa Kafdağı'nın arkasında, ahde hürmet unutulup köşede kalmış; haksızlık firavunları utandırıyor Makam şöhret düşüncesi, boyunlarımızda bir türlü kurtulamıyor ve kendimiz olamıyoruz. Dünyada sürekli kaybediyoruz; kaybederken teselli olmaya çalışıyor. Zamanı suçlama, şartlara lanetler yağdırmayla avunuyoruz ya Rab! , bizi bize bırakma en büyük dileğimiz. rahmetin, Sen bizlere lütfunla muamelede bulun ya Rabbi!

*Dua edenlere cevap veren Sensin ızdırapları dindirip ihtiyaçları gideren Sen, devrilenleri kaldıran çatlayıp kırılanları tedavi eden Sensin! Senden ayrı kalışımız ruhumuza renk attırdı; nefsanîlik ve gaflet, ibadetlerimizi alıp götürdü; samimiyetsizlik dualarımızın kolunu-kanadını kırdı. Sinelerimiz bomboş, Var eden Sensin, yok eden de Sen; uzak tutan Sensin, yaklaştıran da Sen; Sen bizi var etmeseydin biz duyamaz imanın neşesini tatdamazdık senden diliyor ve dileniyoruz, Sana karşı yaklaşma heyecanları uyar. Elimizden tut, yüzümüze bak rahmetinle teveccühte bulun.. iç dünyamızı nurlandır ve bizi zulmetden, zindanlardan halas eyle; eşiğine baş koymuş kapının sadık kullarını yalnız bırakma.
*Senden kalblerimize ışık, iradelerimize güç, düşüncelerimize istikamet, istiyoruz. Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca günahkarın affedileceği mukaddes berat gecesinde bizleri bağışla, Ey yüceler yücesi!
Efendimiz Hazreti Muhammed'e, Mualla aile efradına ve ashab-ı güzînine salat u selam ederek Senden dileniyoruz; dualarımızı kabul buyur ya rabbi!..

*Mü’min, usul ve adabına uygun dua ettiğinde duası kabul olur ve bunun fayda ve etkisini dünya ve ahirette görür. Yüce Allah, ayetlerde dua edenin duasını kabul edeceğini bildirmektedir:
Kullarım, sana sorarlarsa Ben onlara yakınım. Dua edenin duasına karşılık veririm. onlar da çağrıma uysunlar, bana inansınlar ki, doğruyu bulmuş olalar.” (Bakara)dua ettiği zaman darda kalmışa kim yetişiyor da kötülüğü kim kaldırıyor sizi kim yeryüzüne sahip kılıyor? Allah ile beraber başka bir ilah mı var? Ne de az düşünüyorsunuz?” (Neml)
Üç aylar, Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Recep ve Şaban; içinde bin aydan hayırlı kadir gecesinin bulunduğu, Kur’ân’ın indiği ve İslâm’ın beş temel esasından biri olan oruç ibadetinin tutulduğu, rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan ayına hazırlık aylarıdır. *Peygamberimiz (s.a.s.), mübarek aylarda çok oruç tutmuş, ve Şaban ayını oruçla geçirmiştir Yüce Allah, Şaban ayının yarısında dünya semasına iner ve Kelp kabilesinin koyunlarının tüylerinin sayısından çok kimsenin günahını bağışlar” buyurmuştur. Allah Şaban ayında mü’minlerin tövbe ve dualarını kabul eder Ramazan ayı rahmet mağfiret oruç ve Kur’ân ayıdır, sosyal yardımlaşma ayıdır. dinî duygular yükselir, Allah’a yöneliş artar dualar kabul olur.Dua, her zaman ve her yerde yapılır Arefe günü ve geceleri, Ramazan ayları, Cuma ve bayram günleri, seher vakti gecenin üçte ikisi, secdede ve namazdaki dualar kabul edilir*Kur’ân’da akşam ve sabah duaya işaret edilmektedir:Rab’lerinin rızasını isteyerek sabah akşam dua edenleri kovma. Onların hesabından sana bir şey yok, senin hesabından da onlara bir şey yok ki onları kovasın. Eğer kovarsan zalimlerden olursun!” (En’âm, Kehf, )

*Âyetlere göre şeytan ve onun egemenliği altındakiler zulumat ve karanlıktadır.Rasûller Kitap ve âyetler zulumattan nura çıkışı gerçekleştirmek için gönderilmişlerdir.*Bu Allah'ın izniyle Kur'an ve salih amelle, çaba ile gerçekleşecektir. Zulumattan nura çıkarmak Kitabın niçin gönderildiğini açıklar. Kur'anda aslolan toplumun karanlıklardan aydınlığa çıkması Faziletli toplumun inşa edilmesi fertlerin ahlakî faziletle donanmasıdır.*Zulumat, karanlıktır Nuru engelleyen karanlıklar ise zulümdür Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, zâlimlerin ta kendileridir." Nur, tektir karanlıklar, ise yanlışların sayısı kadar çoktur. Allah, yeryüzünü ışıktan güneşten mahrum yaratmadı mahlûkatını ışıksız bırakmadı gönlümüzü ve yolumuzu aydınlatan nur'dan da bizi mahrum bırakmadı ve bunun için elçi ve Kitap gönderdi*Karanlık, fıtrîyet ve yaratılıştan değil; sonradan oluşandır. Karanlıklar, ışıksızlıktır zalimlik ve insanın nur düşmanlığıdır zindanlardır. Zindan ise ışıktan, nurdan uzak yaşansın diye insanın ördüğü duvarlardır. Ahiret cezasının sebebi, dünya hayâtını insanın kendine ve başkalarına zindan etmesidir İnsan, asr-ı saadetteki mutluluğu değil de; zindanı, tercih ediyorsa, kendisi bilir. Ama, başkalarına zindan hayâtı yaşatamaz Saadet asrı insanının saadetine benzer bir mutluluk burada başlayıp ahirette biter

murataltug1985 05-04-2018 09:02

Kaynak msxlabs.com Kur'an-ı Kerimin indirilmesi

*Hz kuraan Hz. Muhammed’e vahiy yoluyla 23 yılda (610-632) parça parça ve Arapça inmiştir Vahyi bazen Cebrail getirmiş, bazen de Allah Hz. Muhammed’e bildirmiştir. Bu nedenle Kuran, Allah’ın öncesiz ve sonrasız, yanılmaz sözüdür
Peygamberimiz peygamberlikden önce Hira dağında Allah'ı düşünürdü 610 yılının Ramazan ayında bir Pazartesi gecesi Hira'daki mağaraya çekilmiş, bütün varlığı ile Allah'a yönelmişti meleklerin en büyüğü Cebrâil (as), Allah'ın emriyle peygamberimize "Oku!" dedi ve üç defa tekrarladı Peygamberimiz, "Ne okuyayım?" deyince Cebrâil (as), Kur'an-ı Kerim'den beş âyeti tebliğ etti ilk vahiy geldi ve Kur'an-ı Kerim nâzil oldu
Kur'an-ı Kerim, peygamberimize vahiyle gelmiştir
*Vahiy: Allah tarafından doğrudan doğruya veya elçi vasıtasıyla Peygamberlere bildirilen ve kesin bilgidir çeşitleri vardır Allah vahiy yolları ile sözünü peygamberine duyurmuştur* vahiy yollarından biri de Yüce Allah'ın, sözünü bir melek aracılığı ile peygamberine duyurmasıdır*Allah'ın sözünü peygambere bildiren melek; bazen kendi suretinde Bazen de insan şeklinde gelir, peygamberimiz kendisini görür, ve işitirdi Bazen melek vahyi peygambere bildirir, kendisi görünmezdi*
Kur'an-ı Kerim, Cebrail adlı melek aracılığı ile indirilmiştir*İlk vahiy geldiğinde Peygamberimiz kırk yaşındadır Kur'an'ın inmeye başlamasıyla Hz Muhammed (sas)'in Peygamberliği başladı Kur'an-ı Kerim, ayet-ayet, sûreler hâlinde parça-parça inerek 23 senede tamamlandı.Kuran-ı Kerim' in indirilmeye başlaması ilk vahiy ile başlamıştır.ilk vahiy Alak Suresinin ilk beş ayetidir.

*Âyetlere göre şeytan ve onun egemenliği altındakiler zulumat ve karanlıktadır.Rasûller Kitap ve âyetler zulumattan nura çıkışı gerçekleştirmek için gönderilmişlerdir.*Bu Allah'ın izniyle Kur'an ve salih amelle, çaba ile gerçekleşecektir. Zulumattan nura çıkarmak Kitabın niçin gönderildiğini açıklar. Kur'anda aslolan toplumun karanlıklardan aydınlığa çıkması Faziletli toplumun inşa edilmesi fertlerin ahlakî faziletle donanmasıdır.*Zulumat, karanlıktır Nuru engelleyen karanlıklar ise zulümdür Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler, zâlimlerin ta kendileridir." Nur, tektir karanlıklar, ise yanlışların sayısı kadar çoktur. Allah, yeryüzünü ışıktan güneşten mahrum yaratmadı mahlûkatını ışıksız bırakmadı gönlümüzü ve yolumuzu aydınlatan nur'dan da bizi mahrum bırakmadı ve bunun için elçi ve Kitap gönderdi*Karanlık, fıtrîyet ve yaratılıştan değil; sonradan oluşandır. Karanlıklar, ışıksızlıktır zalimlik ve insanın nur düşmanlığıdır zindanlardır. Zindan ise ışıktan, nurdan uzak yaşansın diye insanın ördüğü duvarlardır. Ahiret cezasının sebebi, dünya hayâtını insanın kendine ve başkalarına zindan etmesidir İnsan, asr-ı saadetteki mutluluğu değil de; zindanı, tercih ediyorsa, kendisi bilir. Ama, başkalarına zindan hayâtı yaşatamaz Saadet asrı insanının saadetine benzer bir mutluluk burada başlayıp ahirette biter

*Sahâbe Hz. Peygamber’in zamanında Kur’an’ı ezberlemiş ve yazmıştı. 23 yıl boyunca Cenab-ı Hak’tan gelen vahiy önce Rasûlullah (SAV) tarafından ezberleniyor, ve vahiy kâtiplerine yazdırıyordu. sahâbeler Kur’ân’ı ezberliyorlardı. Ancak Allah Rasûlü Kur’ân’ın sadece ezberlenmesini yeterli görmüyordu.*
40 kişilik vahiy kâtipleri kuraanı “kemik, tahta, papirüs, deri ve kiremit malzemeler üzerine yazıyorlardı. Hz. Peygamber (SAV) zamânında vahiy devam ettiği için iki kapak arasına alınamadı Hz. Ebû Bekir’in halifeliğinde Yemame savaşında 70 hâfız sahâbenin şehit olması müslümanları telaşlandırdı.**Hz. Ömer’in teklifi ile, hâfız ve vahiy kâtiplerinin en meşhuru Zeyd bin Sâbit başkanlığında komisyon oluşturuldu. Komisyon, Kur’an nüshalarını, Rasûlullah’ın huzurunda yazıldığına dair iki şahit ile toplattı. yazılı bütün metinler bir araya getirildi.*Kur’ân’ın asıl nüshası Halife Hz. Ebû Bekir’e teslim edildi. Bu nüshaya “İmam Nüsha” denildi. Hz. Ömer’in halifeliğinde Kur’an öğrenimi ve hâfızlığa önem verildi, hâfız sahâbeler, yeni İslâm bölgelerine gönderilerek eğitime devam edildi. Hz. Osman Kur’an ı İmam Mushaf” esas alarak 7 nüsha çoğaltıldı. Medine, Mekke, Şam, Kûfe ve Basra’ya gönderildi. yedi nüshadan birisi Topkapı Müzesinde, diğeri Taşkent Müzesinde bulunmaktadır. dünyanın her yanında bulunan, Kur’an’la İstanbul ve Taşkent’teki Hz. Osman’ın yazdırdığı Kur’an arasında hiçbir farklılık yoktur

murataltug1985 05-14-2018 05:57

Kaynak izafet.net Anne ve Babaya Dua

*Allah’ım, kulun ve resulün Muhammed’e onun tertemiz Ehl-i Beytine salat eyle salatlarının rahmetinin, bereketlerinin en üstünüyle onları üstünleştir. Allah’ım, ey merhametlilerin en merhametlisi, anne ve babamı saygınlık ve salatın ile özgünleştir. Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve anne ve babam için bana farz olanları bildir.beni emrettiklerini eksiksizce uygulamaya geçirmekte tembellik etmemeye muvaffak et. Allah’ım, hz Muhammed ile bizi onurlandırdığın gibi ona ve âline salat eyle; Allah’ım anne ve babama saygı duyayım; şefkatli anneme
iyilik edeyim. Anne ve babama itaatimi ve iyi davranmamı,göz aydınlatıcı ve sudan daha yürek serinletici kıl; *onların isteğini kendi isteğime tercih edeyim; onları hoşnut tutayım; az da olsa onların bana yaptığı iyiliği çok, kendi iyiliğimi az göreyim. Allah’ım, onlara karşı sesimi kıs; sözümü güzelleştir; huyumu yumuşak, kalbimi şefkatli kıl onlara sevgiyle yaklaşmaya muvaffak et beni. Allah’ım, beni eğitmelerinin karşılığını ver onlara; onları ödüllendir; onları koru. Allah’ım, onlara dokunan eziyeti, kötülüğü yok et günahlarını bağışla derecelerini yükselt, iyiliklerinin fazlalaştır kötülükleri iyiliklere çeviren yüce Allah’ım, onların kötü sözlerini, haksızlıklarını, bağışla, ihsan et vebalini kaldır Çünkü ben; bana iyilik et Rabbim. Anne ve baba hakkı büyüktür; iyilikleri çoktur Onlara minnettarım, adalet ölçüsüyle onların yaptıklarını ödeyemem

*Onların hakkı ödenmez ey rabbim onlar beni yetiştirip korudular zahmetler çekip zora katlandılar kesinlikle onların hakkını ödeyemem; onlar hakkıyla hizmet edemem. ey Rabbim, yardım istenilenlerin en iyisi; onlara karşı vazifemi yerine getirmekte başarı ver, ey medet umulanların en doğrusu; ve herkesin cezalandırılacağı gün” beni anne ve babaya kötü davranıp incitenler zümresine katma. Allah’ım, hz Muhammed’e, âline ve zürriyetine salat eyle mü’min kullarının babaları ve annelerine verdiğini anne ve babama ver, ey merhametlilerin en merhametlisi. Allah’ım, namazlarımda, dualarımda ve her saatimde onları unutturma. Allah’ım, beni ve onlara duâ etmem sebebiyle bağışla; tüm iyileri mağfiretle bağışla;
Allahım anne ve babamdan razı ol cennetteki selamet yerlerine ulaştır bağışlananları birbirine şefaatçi kıl Şefkatinle, mağfiret ve rahmetinle cennette bizleri bir araya getir. sen, fazl ve nimet sahibi rahmedenlerin en merhametlisisin. *

murataltug1985 05-14-2018 05:58

Kaynak islamveihsan
EFENDİMİZ’İN ANNESİ İÇİN YAPTIĞI DUA

*Efendimiz’in, “annemden sonra annem” iltifatına mazhar olmuş hanım sahâbî… Peygamberimizin amcası *Ebû Tâlib’in zevcesi, Hz. Ali’nin (r.a.) annesi Fatıma Validemiz onu kendi çocuklarından ayırt etmemiş, her şeyiyle ilgilenmiştir Fâtıma Hâtun, son derece fazîletli ve iyi kalpli bir hanımdı. Fahr-i Kâinât Efendimiz, İslâm ile şereflenip Medîne’ye hicret eden bu mübârek hâtunu ziyâret eder, onun evinde kuşluk uykusu uyurdu.
Fâtıma Hâtun vefât ettiğinde, Allâh’ın Resûlü, inci tâneleri gibi gözyaşları dökmüş;* annem vefât etti!”*buyurup gömleğini ona kefen yapmış, cenâze namazını kıldırıp, kabri içinde uzanmıştır. soranlara ise şöyle buyurmuştur: Ebû Tâlib’den sonra, bu kadıncağız kadar bana iyilik eden yoktur! Âhiret’te Cennet elbiselerini giymesi için ona gömleğimi kefen yaptım. Kabre ısınması için de oraya uzandım*Resûlullâh, hz alinin annesinin ölümüne çok üzüldü O benim annemden sonra annemdi. Kendi çocukları aç dururken, benim karnımı doyurur, saçımı tarar ve gül yağı sürerdi. O benim annemdi!buyurmuştur. şöyle duâ etmiştir:
Allâh seni bağışlasın ve hayırla mükâfatlandırsın! Allâh sana rahmet etsin anneciğim! Sen, benim annemden sonra annem oldun Kendin aç durur, beni doyururdun Kendin giymez, bana giydirirdin En lezzetli nîmetleri bana tattırır, nefsini mahrûm ederdin! Bunu ancak Allâh’ın rızâsını ve âhiret yurdunu umarak yapardın Allah ki, dirilten ve öldürendir. O hiç ölmeyendir. Devamlı diridir
Ey Allahım Annem Fâtıma binti Esed’i affet. Kabrini genişlet. Resûlünün ve peygamberlerinin hakkı için duâmı kabul buyur, ey merhametlilerin en merhametlisi olan yüce Rabbim

Kaynak nazar duası.gen.tr****
Anne Baba Duası

Anne baba duası,*anne ve babaya hürmet, iyilik, saygı ve sevgi, oruç, nafile namaz, cihat ve hac ibadetinden üstündür. Anne baba hakkının için hadis-i şerif de buyruldu ki Ana babasına hizmet edenin ömrü bereketli ve uzun olur. Onlara karşı gelenin, asi olanın ömrü bereketsiz ve kısa olur.
Ana-babası, yanında ihtiyarladığı halde onların rızasını alamayıp cenneti kazanamayanın burnu sürtülsün. Ana- babasına iyilik edene müjdeler olsun! Allah onun ömrünü uzatır.

Anne ve baba hakkı için okunacak dualar:

''Rabbenagfir liy ve li valideye ve lil mü’miniyne yevme yek’ümül hisap.”Anlamı:“Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde beni, ana- babamı ve müminleri bağışla.”

Vahfid lehüma cenahaz zülli miner rahmeti ve kul rabbir hamhüma kema rabbeyaniy sagıyra.”
Anlamı:İkisine de tevazu kanatlarını indir. Ve şöyle de: “Ey Rabbim! Onların beni küçükten terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et.”

Rabbi evzi’ Ani en eşküra ni’Ametekelleti en’Amte Aleyye ve Ala velideyye ve en a’ Amele salihan tardatü ve edhılniy bi rahmetike fiy ıbadikes salihıyn.

murataltug1985 05-14-2018 05:59

Kaynak İSLAM VE İHSAN ANNELİK ANLATILABİLİR Mİ?

*İnsanlığın şeref âbidesi mübârek değerlerinden birisi de kadınlık ve onun yücelttiği annelik duygusudur. Annelik, insanlığın varlık âlemindeki en temel gerçeğidir Annelik, ilâhî bid duygudur mânevî hakikattir.Annelik kadının kemâle ermesi, fizikî, zihnî ve hissî değişiminin olgunlaşmasıdır.* Annelik, Hazret-i Havva’da sübût eden, Meryem annemiz ile sabır ve metânete bürünen, Âsiye annenin merhamet kucağında bir Mûsa büyüten, Hacer annemiz ile tevekkül imtihanını geçen ve İbrahimî mefkûreyi sıcak çöl kumlarında zemzem berraklığında ve kıymetinde bir duygudur. Hatice Annemiz ile fedâkârlığın sembolü olan mübarek bir pâyedir.*Anneler, medeniyetin annesidir. Nice kahramanların, nice yiğit evlâtların nice vâlide sultanların beşiği, mektebidir. Gönül dünyasını peygamber sevdâsı ile yeşerten anneler, emzirdikleri yavrularına sadece gıda değil; mâneviyat, sevgi, merhamet ve şefkatte verirler.
ANNE VARLIKTIR ZENGİNLİKTİR Annelik, en büyük fedakârlıktır.*Bir tohumun filizlenişi gibi, rahime düşüp büyüyen yavrusunu koruyan anne, küçücük bir parça iken yavrusunu koruma altına alır. Rabbinin verdiği muazzam duygularla her türlü acı ve ıztırap ona hafif gelir. En zor zamanda tahammülün en üst seviyesinde tuttuğu hisleriyle,*“Bu da geçer ya hû!”*der gibi, yavrusuna kol kanat gerer.

*Anne, evin anasıdır. Yuvanın sahibi, merhamet pınarı, şefkat çağlayanıdır. yavrunun ümidi ve zor zamanların tesellîsidir Anne zenginliktir, güvendir.
Anne,, evine. İstikamet verendir. Akıl duygu merhamet gönül kalp ve zekâ sahibidir. Anne kocasını koruyan ve kollayandır. yükü alan şefkatiyle. Sevgisiyle eşinin zor zamanında yanında olandır. Anne evinin öğretmenidir. Her şey ona sorulur. Ondan öğrenilir. Onunla karar verilir. İstişare edilendir. Çocuk, gözlerini açmadan annesinin karnında onun sesini duyar; onun ile birlikte bir hayat yaşar. Anne yavrusu ile bir bütündür olur.dünyaya gelen parça, hayat boyunca ondan kopmamıştır, ayrılmamıştır. Çocuk, annesinin vücudunda, kök salıp yaşar insan hangi yaşta olursa olsun annesi için çocuktur.
*Anne, en güzel ve en yetenekli doktordur.*Hangi doktor dindirebilir evladın kalp ağrılarını, gönül sancılarını… Anne gözleri ile teşhis koyar, yüreği ve bakışları ile tedavi eder. Tahlil istemez, rapor istemez, Bakar ve iyileştirir. Anne sesi, seslerin en güzeli ve en tatlısıdır.*“Yavrum!”*diyen hangi ses, ondan daha güzel haz verebilir çocuğa… Hangi el ondan sıcak gelir insana… Annenin eli, efsunlu bir eldir ve iyileştirir, âmâ gözleri açan el gibi… anne eli… İnsanın gönlünü ve yolunu aydınlatır Kerîm kitabımız Kur’ân’a “kitapların anası” anlamında* Ümmü’l-Kitab” güzel Mekke şehrine, “şehirlerin anası” mânâsında*“Ümmü’l-Kurâ”*denilir.*Annelik, Rabbimizin yaratma fiilinin ve rahmet sıfatının doğrudan tecellîsidir. ilâhî bir yaratmadır. annelik mübârek ve yücelikdir.

*Bir kadın, aklı ve zekâsı ile kariyere ulaşabilir. toplumda bir yerlere gelebilir. Fakat hiçbirisi kadına annelik kariyerinin verdiği değeri, ulvîliği veremez.*annelik kariyeri, Allâh’ın ikramı olarak tecellî eder. En hoyrat, en acımasız insanların vicdanında bile annelerin yeri başkadır.
Her kadın, bir anne adayı olmakla yaratılmıştır. fıtratı bozmadan, anneliği hafife almadan duygularımızı yokluğa mahkûm etmeden, hayat plânımızı yaparken “annelik kariyerimiz” bütün plânlarımızın başındadır annelik gibi güzel bir duyguyu tatmış, yaşamış büyüklere düşen en önemli vazife; genç kızlarımızı bu güzel duyguya hazırlamaktır. Popüler hayatın gel-geç heveslerin girdaplarında kaybolmalarına izin vermeden, onları aslî vasıflarına ulaştıracak bir düşünceye kavuşturmaktır.*Genç kızlarımıza düşen vazife vicdanî hislerini gönüllerini feyizle, rûhâniyetle dolduracak insanlarla muhâtap olmak ve mânevî işlerle meşgul olmaktır.Unutmayalım her kadın, anne adayıdır Ama her çocuk doğuran kadın, maalesef “anne” olamamakta, anneliği yerine getirememektedir. fıtratımızdaki hakikî anne olma vasfını taçlandırmak için evlâtlarımızı iki dünyanın dert, tasa ve gamdan kurtaracak vasıfta olmalıyız. doğuştan gelen engin merhameti; basîret ve eğitimle olgunlaştırmak ve Allâh’ın rızâsını kazanacak şekilde ziynetlendirmekle mümkündür.

murataltug1985 05-16-2018 06:56

Osmanlıda RAMAZAN

*3 kıta 7 denizde 600 yıl hüküm süren Osmanlı Devleti’nde Ramazan ayları önemliydi Ramazan ayıyla Müslüman topraklara huzur yağardı. Osmanlı Devleti'nde Ramazan* gelenekleri son derece önemliydi devlet adamların Anadolu halkı ve Müslüman Osmanlı vatandaşları, Ramazanda* evlerinin ve kalplerinin kapılarını sonuna kadar açardı. Sınıf eşitsizliği ortadan kalkardı Ramazan ayında, varlıklı olanlar ihtiyaç sahibi kimselere kimliklerini belli etmeden yardım ediyordu.
Osmanlıda Ramazan ayına Müslümanlar ve gayrimüslimler değer verirdi. Osmanlı Devleti, halkına mübarek ayda nasıl davranması gerektiğini belirten tembihnameler yayınlardı. Tembihnameler namazı camide cemaatle kılması, mazeretsiz tüm Müslümanların oruç tutmaları gerektiği belirtilirdi. Gayri Müslimlerin açık alanda yemek yememeleri, su, sigara içmeleri tembihname doğrultusunda yasaklanırdı.

*Ramazan ayının 12. günü Osmanlı'da son derece önemliydi . Kutsal emanetlerin bulunduğu Has Oda, temizlenir ve gül suyu ile yıkanırdı. Ardından öd ağacı ve amber yakılırdı. Devletin töreniyle, Padişah tarafından gümüş sanduka içinden hırka-i saadet çıkartılırdı. Osmanlı'da Ramazan ayında vatandaşların yardımlaşır Varlıklı bireyler, tanımadığı semtlerdeki bakkal, manav ve fırınlara girip Zinem veresiye defterini alıp* rastgele bir sayfa açar ve kişinin borcunu öderdi.Günümüzde ki iftar çadırları gibi Osmanlı döneminde de yemek dağıtılıyordu. Devlet yalnızca yemek değil, ihtiyaç sahiblerinin maddi ihtiyacını da karşılıyordu. Osmanlıda iftar saati kapıyı kim çalmışsa* geri çevrilmezdi. zenginler ve ihtiyaç sahipleri için sofralar kurulurdu. İftarın ardından ev sahibi, yemeğe gelen misafire diş kirası altında hediyeler sunardı. fakir konuklara, altın ve gümüş akçeler verilirdi.*Osmanlı devrinde* Ramazan ayında gündüzleri sokaklar boşalırdı. İnsanlar gündüz uyur, akşamları çalışıp eğlenirdi. İftar ile sahurda ortaoyunu, meddah, karagöz gibi oyunlar izlenirdi. medresede yaz tatili, üç ayların başlamasıyla başlatılıyordu Osmanlı'da Ramazanda yiyecek ve eşya fiyatlarını zamlanmamasını devlet kontrol ediyordu. gıda maddeleri Ramazan ayı boyunca daha ucuza satılıyordu.

Kaynak islamveihsan. Com

YAZ TATİLLERİ ÜÇ AYLARDA OLURDU

Cerre çıkmak Ramazan geleneklerinden birisiydi. Osmanlı Devleti’nde medreseler yaz tatillerini “Üç Aylar”da verirdi.*medrese talebeleri bilgilerini pekiştirmek, ve* dinî konularda halkı aydınlatmak için farklı bölgelerine gönderilirdi. Buna cerre çıkmak”*denirdi.cerre çıkmak staj eğitimiydi

İFTAR VAKİTLERİNDE KAPILAR AÇIK TUTULURDU

Osmanlı’da Ramazan’da halk, eşine-dostuna iftar vermeyi ibadet kabul ederdi misafir ağırlamak için çırpınılırdı. iftarda kapı açık tutulurdu.*yolda kalan ve ihtiyacı olan herkes istediği eve girer iftar sofrasına dâhil olurdu. tanıdık olmaya gerek yoktu iftar için gelenin kim olduğu da asla sorulmazdı.

ARİFE ÇİÇEĞİ

Osmanlı’da Bayramlıklarıyla sokakta gezen çocuklara*“arife çiçeği”denilirdi. Arife Çiçekleri; bayramdan birkaç gün önce yapılan alışverişin ardından* sabırsızlanarak giysilerini bayramdan bir gün önce, yani Arife günü, giyerek dolaşırdı

OSMANLI’DA BAYRAM

Osmanlı’da bayram, Sultanın bayram namazı için camiye gelişiyle başlardı. Namaz sonrasında saraya dönen padişah annesinin elini öpüp ardından aile efradıyla bayramlaşırdı. Padişah, bayram tebriğinin ardından güzel işlemeli keselerle çocuklara para saçarak onları sevindirirdi.

YÜRÜME ADÂBI

Merdivenden çıkarken erkek arkadan gelirdi hem vücudu ifşa olmasın hem de hanımı düşerse tutabilsin diye. Aynı sebeple merdivenden inerken erkek önden inerdi.*Yolda küçük, büyüğünün önünden yürüyemezdi.

KAHVENİN YANINDA SU VERİLMESİNİN NEDENİ

Kahvenin yanında su gelirdi. misafir toksa önce kahveyi alır, açsa suyu alırdı. Ona göre* yemek sofrası hazırlanır ya da meyve ikram edilirdi.

KAPI TOKMAĞI

Kapıların üstünde iki tokmak olurdu; biri kalın biri ince. bayan kapıyı ince tokmakla vururdu. Evin hanımı kapıyı ev haliyle açardı. Erkekse kalın tokmakla vururdu. Evin hanımı kapıyı ya örtünüp açar ya da bir mahremi kocası, veya oğlu* açardı.

PENCERENİN ÖNÜNE KOYULAN ÇİÇEKLER

Pencerenin önünde sarı çiçek varsa* evde hasta var .. Evin önünde sokakta gürültü yapma”* anlamına gelirdi. kırmızı çiçek ise* evde gelinlikli kız var. Evin önünden geçerken konuşmalarına dikkat et ve küfür etme”*anlamındaydı

KAVUKLARIN ANLAMI

Osmanlı’da kavukların şekli ve cinsi sınıf ve mesleğie göreydi. Kişi Kavuğundan tanınırdı. kavukların bir sınıfı temsil eder* kimse başkasının giydiğini giyemezdi.

OSMANLI’DA KAHVEHANELER

Mahalle kahveleri, günümüz kahvelerinden farklıydı* ilmi, edebi ve, tarih sohbetler yapılırdı* şiir ve manzume okunurdu hikâyeler anlatılır* bilmeyenler bilenlerden istifade ederdi.

murataltug1985 06-10-2018 21:58

Kaynak internethaber.com

*Kadir Gecesi milyonlarca müslüman tarafından kutlanacak.Kadir Gecesi bir ömre bedeldir bu gecede kılınan namaz ve okunacak duaya büyük sevap vardır. Peygamberimiz Kadir Gecesinde dua okur Hazreti Ayşe'ye de Kadir Gecesi dua okumasını söylemiştir.*Hazreti Muhammed Kadir Gecesine büyük önem verir ve bu gecede namazın camide cemaatle kılınmasını tavsiye ederdi. efendimiz Kadir Gecesi şu duayı okurdu; Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa'fü anni.*-Allah'ım sen affedicisin, affı seversin, beni affeyle.:*Bin geceden hayırlı Kadir Gecesi'nde edilen dua reddolunmaz Peygamberimiz Kadir Gecesi ile ilgili şöyle buyurdu Kim Kadir Gecesi'nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.
*Kadir Gecesi'nde dua etmek kadar Kadir Suresi'ni okumak da kıymetlidir Peygamberimiz buyurmuşturki Kadir gecesinde bir defa, Kadir sûresini okumak, Kur’ân-ı kerîmi hatmetmekten daha sevâptır. Bu gece koyun sağma müddeti kadar namaz kılmak, ibâdet etmek, bir ay her geceyi ibâdetle geçirmekten daha kıymetlidir."


All times are GMT +3. The time now is 13:55.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023