AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu| (https://www.akpartiforum.com/index.php)
-   Anketler (https://www.akpartiforum.com/forumdisplay.php?f=123)
-   -   İmralı sürecini masaya yatırıyoruz, Hükümetin imralı sürecini destekliyor musunuz? (https://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=168822)

zülcenaheyn 03-10-2013 22:50

'PKK-BDP' ile 'IRA-Sinn Fein'

Cengiz Çandar / Radikal Gazetesi


IRA-Sinn Fein denklemi, elbette ki, PKK-BDP denklemine birebir uygulanamaz. Arada önemli farklar mevcut. Ancak bu çarpıcı benzerlikleri de ortadan kaldırmıyor.

Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile birlikte ‘Kürt Sorunu’nun Çözümü’ yoluna koyulduğum 1991’den ve özellikle benim de hazır bulunduğum, Abdullah Öcalan’ın Lübnan’ın Bar Elias kasabasında PKK namına ‘ilk ateşkes’i ilan ettiği ve dolayısıyla ‘askeri çözüm dışında’ çözüm ihtimalinin birdenbire yeşerdiği 1993’ten beri ‘Kürt Sorunu’nun ‘şiddeti dışlayarak çözümü’ne, yani ‘siyasi çözümü’ne kafa yoruyorum. Bu doğrultuda birçok faaliyette yer aldım.

Dolayısıyla, içinde bulunduğumuz ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle ‘Çözüm Süreci’ni de çok önemsiyorum ve ‘Türkiye’nin selameti’, ‘Türklerin esenliği, Kürtlerin özgürlüğü’ bakımından bir ‘kazan-kazan’ sonucuna evrilmesi için ne gerekiyorsa yapılmasından yanayım.

‘Süreç’in bugüne dek elde ettiği en önemli ve değerli sonucun, Kandil yakınlarında çekilmiş ve medyada yer almış olan PKK-BDP heyetlerinin görüşme fotoğrafı olduğu kanısındayım. Bu ‘fotoğraf’, bundan bir-iki ay önce hayal bile edilemezdi. Bundan sonrasında ‘Süreç’in başarısı’ için başlı başına bir ‘sigorta’ gibi görülmeli.

Hükümetin önemli bir ismi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, katıldığı bir televizyon programında söz konusu fotoğrafa ilişkin, yani şu sık sık hatırlatılan ‘Türk duyarlılığı’ konusunda son derece çarpıcı bir tespitte bulundu. Şöyle dedi:

“Şehit cenazelerinin görüntüleri, ağlayan annelerin görüntüleri var. Peki, bu görüntülere tahammül etmek daha mı kolaydı?”
Çok doğru. Çünkü tahammül edilemeyen ‘şehit cenazelerinin görüntülerine, ağlayan annelerin görüntülerine’ son vermek için ‘o fotoğrafa’ tahammül etmek gerekiyor. Çünkü PKK-BDP görüşmesini gösteren o fotoğraf, ‘barışa giden yol’un açılmasının tartışıldığı bir toplantının fotoğrafı.

Çünkü masada oturanlar, Tayyip Erdoğan’ın ‘risk’ ve ‘sorumluluk’ alarak başlattığı ve bugüne kadar ‘kararlılık’ ortaya koyduğu, ‘çözüm arayışı’nda, ‘Süreç’in üzerine inşa edildiği Abdullah Öcalan’ın ‘barış yolunun açılması’ için PKK’ya yaptığı çağrıyı görüşmek üzere, fotoğraftaki o masada oturmaktalar.

PKK, silahı temsil ediyor. BDP’liler ise silahın bırakılması sürecine dair Abdullah Öcalan’ın önerilerinin taşıyıcıları.

Söz konusu fotoğraf, benim aklıma AK Parti, CHP ve BDP’li parlamenterlerin katılımıyla ‘Kuzey İrlanda Çözümü’ konusunda Londra, Belfast ve Dublin’de, DPI (Demokratik Gelişim Enstitüsü) çalışması çerçevesindeki temasları getirdi. En öğretici temaslardan biri Belfast’ta eski IRA liderlerinden olan, daha sonra Sinn Fein’in müzakere heyetinde yer alan Gerry Kelly ile Belfast’ta yapıldı.

Şu anda Kuzey İrlanda Parlamentosu’nda milletvekili sıfatı taşıyan ve aynı zamanda Sinn Fein MYK’sında yer alan Gerry Kelly, ‘IRA-Sinn Fein karşılıklı bağımlılığı ve ilişki mekaniği’ni anlatırken “IRA sürece dahil edilmese hiçbir şekilde süreç olamazdı” demişti. Ve, tam bu konuda ‘Kuzey İrlanda Çözümü’nü getiren ‘Süreç’e ilişkin olarak şöyle devam etmişti:

İnsanların öldürülmediği bir ortam olmadan, müzakere yapılabilmesi çok zordur. IRA, kendisini İrlanda tarihinin garantörü olarak gördü ve İrlanda tarihi için savaştı. Sinn Fein ayrı olmak zorundaydı. Ama IRA’yı da beraberinde getirmek zorundaydı. Çünkü John Major (dönemin Britanya Başbakanı) müzakereye (IRA ile) oturamıyordu ve ateşkesten sonra müzakere yapma sözünden caydı, bunun üzerine IRA da sözünden döndü. Karşılıklı etki (IRA ve Sinn Fein arasında) olması mantıklıdır. IRA bağımsız olmalıydı ama aynı zamanda Sinn Fein önderliğine de güveniyordu. Onlar (Sinn Fein önderliği) bir üniversiteden gelen akademisyenler değildiler. Mücadelenin içinden gelen insanlardı. Bu, önemlidir.”

IRA-Sinn Fein denklemi, elbette ki, PKK-BDP denklemine birebir uygulanamaz. Arada önemli farklar mevcut. Ancak bu çarpıcı benzerlikleri de ortadan kaldırmıyor. Dahası, içinde bulunduğumuz aşamada, -bir kenara not edin- şu söylenebilir:

Mevcut Türkiye ölçeğinde ‘Türkiye Sinn Fein’i’ tek başına BDP değilse bile, Abdullah Öcalan’dır. Ya da ‘Abdullah Öcalan+BDP’.
Bu ‘denklem’den yola çıkarak, Kandil civarındaki ‘PKK-BDP görüşmesi’ni okuyun ve ‘barış yolunda’ ne kadar önemli bir ‘istasyon’ olduğunu kavramaya çalışın.

‘Kuzey İrlanda Çözümü’nde nasıl IRA’nın katılımı olmadan bir ‘Süreç’ten söz edilemeyecek idiyse, Türkiye’nin ‘Kürt Sorunu Çözümü’nde PKK ‘Süreç’e dahil edilmeden ‘Süreç’ ilerleyemez. Zira ‘çözüm’ son tahlilde ‘silahlı mücadelenin son bulması’ ve ‘silahlı mücadeleyi gereksiz kılan bir demokratik ortam’ın sağlanmasıyla PKK’nın -kendisi ve yandaşları nezdinde- varoluş şartlarının ortadan kalkması demektir.
Dolayısıyla, ‘silahların gömülmesi’ demek, bir anlamda ‘PKK’nın ortadan kalkması’ demek.

PKK ortadan kalkabilir ama PKK’lılar ortadan kaldırılmayacağına ya da ortadan kaldırılmamaları gerektiğine göre, ‘Barış Süreci’ ya da ‘Çözüm Süreci’ de son kertede, PKK’lıların, PKK ortadan kalktığı gün BDP saflarında siyaset yapmaları, Türkiye siyaset ve yasal ortamının buna uygun olması demek.

‘Kazan-Kazan’ şeklinde ifade edilebilecek bir nihai hedef zaten bu demek. ‘Taraflar’ın hiçbirinin kaybetmeyeceği, sonunda hep birlikte herkesin kazanabileceği bir ‘Süreç’.

Yani, Kürtler, ‘Süreç’i ‘Devlet’in ‘böl-yönet’ yöntemiyle ‘PKK’nın tasfiyesi’ gibi görmemeli. Daha önce hep böyle oldu çünkü ve sonuç da vermedi. Bu kez böyle olmamalı. Bu nedenle, İmralı’da Abdullah Öcalan ile başlatılmış temaslar, ‘müzakere’ye evrilmeli ve bu da olabildiğince ‘şeffaf’ olmalı.

Yine, Gerry Kelly’ye dönelim:

“1993’te gizli görüşmeler yapıldı. Britanya hükümeti, Sinn Fein’e İngilizlerin Kuzey İrlanda’yı terk edeceklerini söyledi. Ama biz bunun doğru olmadığını biliyorduk. Ders şudur: Müzakerelerin tek garantörü kamudur, halktır. Müzakeler özel, mahrem alandan çıkarılmalı ve kamuoyunun önüne getirilmelidir ki halk tarafından güvence altına alınsınlar. Kamuoyu olmadan mümkün değildir. En büyük müzakere, karşıtlarınızla değil, her zaman kendi halkınızla sizin aranızda olandır. Eğer çok ileri giderseniz desteği kaybedersiniz. İleri doğru hareket etmelisiniz ama halkı da beraberinizde getirmelisiniz.”

Belki Tayyip Erdoğan’ı bu ‘ders’ ve ‘ipucu’ üzerinden anlamak gerekir. Kendisine son yarım yüzyılın ‘en güçlü siyasi lideri’ olma gücü veren ‘Türk muhafazakâr kitlesi’ni ‘çözüm yolu’na taşımadan ‘Kürt Sorunu’ çözülemez. Yani, askeri yol terk edilerek siyasi yoldan çözülemez. Bunu da o, Tayyip Erdoğan sağlayabilir. Yeter ki ‘Süreç’in devamında kararlı olsun. Şimdilik, öyle gözüküyor.

Tabii ki bu ‘Süreç’, uzun bir yol ve daha gidilecek çok mesafe var. Yolun üzerindeki mayınları temizleye temizleye ve olması muhtemel ‘yol kesme girişimleri’ni aşarak ilerlemek söz konusu. ‘Aşamalar’ ile yol alınacağı besbelli. Ve, Nevruz yani 21 Mart tarihi, bu ‘uzun yol’un ilk aşaması olarak önümüzde.

21 Mart’a kadar önümüzdeki hafta, İmralı-BDP ve BDP-Kandil ve Avrupa (yani PKK) temasının sıklaşması beklenebilir. Bu yüzden, Abdullah Öcalan’ın görüşleri ve yaklaşım tarzı ile Murat Karayılan’ın son açıklamasını birlikte okumak gerekiyor.

Çıkardığımız sonuç, ‘Süreç’in, şimdilik, gitmesi gerektiği gibi ve iyi gittiği yolunda...


manifesto 03-11-2013 00:27

Alıntı:

onurcan Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1035170)
Kürt sorunu diye birşey yoktur bence bunu böyle pomplayanlar ülkede PKK varlığını bitmesini istemeyenlerdir. Kürt kardeşlerinde net bir tavır koyarak pkk ve teröre karşı mesafesini belli etmelidir. çözüm o zaman bölgenin huzur ve güvene kavuşması olacaktır...

Hangi PKK tavrı?
Bugün APO İmralı'dan çıksa Diyarbakır'da onu 1 milyon insan karşılar.Seçime girse 6 milyon insan ona oy verir.
Sen böyle bir tavır görebiliyor musun?
12 milyon kürt seçmenin 6 milyonu Apo'ya 6 Milyonu Erdoğa'a oy verir.

Bu mesele Kürtleri aşan bir mesele Küresel oyuncuların oyunlarını sahnelediği bir alan.
Dikkatli olmak gerek en ufak hata ülkeyi bölünme psikolojisine sokar.
Türklerle olmuyor ayrılalım sözleri gelecek 10 yılda sıkça dillendirilir

manifesto 03-11-2013 00:33

Bir Bakan'ın HAKKARİ ziyareti.
Manzara bu

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

zülcenaheyn 03-11-2013 02:34

Bakalım Abdullah Öcalan'a iki taraftan da gelecek olan cevaplar nasıl olacak. Bu cevaplar gelince kaldığımız yerden değerlendirmeye devam ederiz.

Shaguj 03-11-2013 03:35

Banane arkadaş aptallık yapan mhp lilerden Akp bugün bu kanunları bu otoriteyi sağlayabilecek güçte mi değil mi ben buna bakarım.

Bir ikincisi Allahını seversen bana ister faşist deyin ister cani hiç umrumda olmaz Allah'ın huzurunda vereceğim hesap umrumda lakin laf kalabalığı yapıyorsunuz diyen sizler Cengiz Çandar denen amerikan mandası hayranı adamı örnek alacak kadar düştü iseniz vay akp gençliğine.Ermeni Soykırımını kabul etmeden Dersim soykırımını kabul etmek mantıksız diyen adam gelipte bana akıl veremez bozuk saat bile günde 2 kere doğruyu gösterir ama Cengiz Çandar gibi her devrin adamı kadrolu amerikan uşağı gelip akıl falan veremez......!!!!!

zülcenaheyn 03-11-2013 03:45

İdam getirmek saçma. AB yolunda idamı kaldırdık. Ayrıca Apo'yu asmak değil onu kullanmak siyasi olarak daha akıllıca. Çok da bunu tartışmaya gerek yok, zaten hükümet akıllıca bunu kullanıyor.

BBP de MHP de Türkeş çizgisinden gelme. Ne fark var? Aynı.

Ben AKP genci falan değilim.

Ayrıca Cengiz Çandar'ın şahsına ne söylerseniz söyleyin umrumda bile değil. Ben oradaki fikirlere olan bakışınızı kaale alırım ki zaten ona dair de hiç bir cevabınız yok.

Shaguj 03-11-2013 03:53



Saadet partisi ne kadar Akp ile aynı çizgide ise Bbp de o kadar Mhp ile aynı çizgidedir ama bu beni ilgilendirmez ben Muhsin Yazıcıoğlunun şahsına bir hürmet ve saygı besliyorum aksi halde Akp forumda değil Bbp forumlarında olurdum.

İdamın gelmesini ise tartışmasız desteklerim sadece vatana ihanet ve terör olaylarında değil tüm ağır ve aşşağılıkça işlenen suçlarda hemde.


Dervişin fikri neyse zikri de odur anladım ki sizde zikri fikri olanlardansınız.Birde benim iyi veya kötü fikirlerim mevcut sizin gibi ne olduğu aşikar olan sözde yazar özde ajan olan adamların yazılarını,fikirlerini copy+paste yapmıyorum yoksa bu işin en kolay olanı.Yani koyun değiliz ki çobanların her lafını doğru kabul edelim birileri gibi....

zülcenaheyn 03-11-2013 04:08

Bu kadar uzatmaya lüzum yok...

Adamı ben de pek sevmem ama ben tarafgirlik yapıp da yazarları okumamazlık etmem, her görüşü değerlendiririm...

Öyle acayip şeyler söylemiyor...

Yazının ilk cümlesi şu: (yani birebir aynı demiyor, farklar var ama benzerlikler de var) çok uzatmaya gerek yok...

IRA-Sinn Fein denklemi, elbette ki, PKK-BDP denklemine birebir uygulanamaz. Arada önemli farklar mevcut. Ancak bu çarpıcı benzerlikleri de ortadan kaldırmıyor.

Hüdaverdi 03-11-2013 14:02

Ülkelerle barış yapılır, eline silah alan çapulcularla değil, aksi halde mafyalarla da barış yapılması gerekir.
Barış demek, ileride çatışma ortamının tekrar olacağı anlamına gelir zaten.
Bu yüzden, terörün kökleri kurutulmadan huzur gelmez, haliyle çatışmaya ve iti köpeği öldürmeye devam edilmeli.
Zaten pkk bağımsız bir örgüt değil, dışa/dış ülkelere bağlı bir örgüt, bunu bazıları çok çabuk unutmuş.
pkk hadi diyelim silah bıraktı, töbe etti, sanki dhkpc devam ettirmeyecek bu terör sürecini, veya başkaları devam ettirmeyecek.
pkk içinde bile iç çekişme varken, milyar dolarlarla oynanırken, ne pkk silah bırakır ne de dış güçler buna müsade eder, ne de silah kaçakcıları.
israil yıkılmadıkça terör sorunu çözülemez. Terörü kurutmak gerekiyorsa önce israile savaş açmak gerekir.
Zaten terör devam edecek, başbakanın sürekli tekrar ettiği bir ifade var bunu da herkes çok çabuk unutmuş, ''pkk silah bırakmadıkça bu iş böyle devam eder. Asker silah bırakmaz, sınırları korumak için mecburen görev başında ve dağlarda sınır hattında olacaktır.'' Buna benzer ifadeyi her zaman kullanmıştır.
Haliyle it puşt bdp takımı köpek aponun salı verilmesi, içerideki pkklıların salı verilmesi, özerklik verilmesi gibi isteklerde bulunacak bulunuyorda.
Şimdi ellerinde polis ve askerleribırakacaklar, devamıdna ''haydi devlette pkklıları bıraksın'' diyecekler. Devlet tabi ki bırakmayacak, bunlarda ''biz sözümüü tuttuk devlet tutmadı madem öyle işte böyle'' diyip pkk saldırılarına devam edecek.

pkk daha evvel yok dil hakkı, yok şarkı dinleyemiyoruz, tv yayınımız yok, gazete yayınımız yok, anadilde savunma hakkımız yok, kürtçe eğitim yok diye kalkı kandırıyordu, şimdi bunların hepsi gerçekleştiği halde neden pkk devam ediyor peki ? Dış güçlere, israile vs. bağlı olduğu için. Bunların göbek bağını kesmedikçe, o göbeğide delmedikçe pkk veya pkk gibi örgütler her zaman olacak, alışın buna.
Gereksiz bir süreç.

Shaguj 03-11-2013 15:45

Alıntı:

Hüdaverdi Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1035256)
Ülkelerle barış yapılır, eline silah alan çapulcularla değil, aksi halde mafyalarla da barış yapılması gerekir.
Barış demek, ileride çatışma ortamının tekrar olacağı anlamına gelir zaten.
Bu yüzden, terörün kökleri kurutulmadan huzur gelmez, haliyle çatışmaya ve iti köpeği öldürmeye devam edilmeli.
Zaten pkk bağımsız bir örgüt değil, dışa/dış ülkelere bağlı bir örgüt, bunu bazıları çok çabuk unutmuş.
pkk hadi diyelim silah bıraktı, töbe etti, sanki dhkpc devam ettirmeyecek bu terör sürecini, veya başkaları devam ettirmeyecek.
pkk içinde bile iç çekişme varken, milyar dolarlarla oynanırken, ne pkk silah bırakır ne de dış güçler buna müsade eder, ne de silah kaçakcıları.
israil yıkılmadıkça terör sorunu çözülemez. Terörü kurutmak gerekiyorsa önce israile savaş açmak gerekir.
Zaten terör devam edecek, başbakanın sürekli tekrar ettiği bir ifade var bunu da herkes çok çabuk unutmuş, ''pkk silah bırakmadıkça bu iş böyle devam eder. Asker silah bırakmaz, sınırları korumak için mecburen görev başında ve dağlarda sınır hattında olacaktır.'' Buna benzer ifadeyi her zaman kullanmıştır.
Haliyle it puşt bdp takımı aponnsalı verilmesi, içerideki pkklıların salı verilmesi, özerklik verilmesi gibi istekelrde buluancak bulunuyorda.
Şimdi ellerinde polis ve askerleribırakacaklar, devamıdna ''haydi devlette pkklıları bıraksın'' diyecekler. Devlet tabi ki bırakmayacak, bunlarda ''biz sözümüü tuttuk devlet tutmadı madem öyle işte böyle'' diyip pkk saldırılarına devam edecek.

pkk daha evvel yok dil hakkı, yok şarkı dinlyemiyoruz, tv yayınımız yok, gazete yayınımız yok, anadilde savunma hakkımız yok, kürtçe eğitim yok diye kalkı kandırıyordu, şimdi bunların hepsi gerçekleştiği halde neden pkk devam ediyor peki ? Dış güçlere, israile vs. bağlı olduğu için. Bunların göbek bağını kesmedikçe, o göbeğide delmedikçe pkk veya pkk gibi örgütler her zaman olacak, alışın buna.
Gereksiz bir süreç.


Azda olsa gerçeği görebilen Akplileri görmek güzel birşey.


All times are GMT +3. The time now is 09:56.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023