![]() |
Erdoğan Mı Gülen Mi?..
Erdoğan Mı Gülen Mi?..
Sizce hangisi galip gelecek arkadaşlar? Muhtemelen "Erdoğan" diyeceksiniz. Daha önce bir kaç defa birbirlerine karşı tavır almışlardı ancak son 10 gündür Deyim yerindeyse aralarında kanlı bıçaklı bir iktidar veya bir otorite savaşı var, Bunun sonu nerelere varır kestirmek zor ama şu açık ki kaybeden Türkiye ve millet oluyor. Ülke 10 günde 10 milyarlarca dolar zarara uğradı. Yargı, hukuk, börokrasi, işler çığırından çıktı, aldı başını gidiyor. Daha düne kadar yargıya laf ettirmeyenler Şimdi adeta hakim ve savcı koltuğuna oturmuş hukuk katliamı işliyor. Oysa hukuksuzlukların, yolsuzlukların üzerine sonuna kadar gidilmelidir. Ama ne görüyoruz? Erdoğan ve Gülen yargı üzerinden birbiriyle çatışıyor. Kirli çamaşırların bir kısmı dökülüyor, ama büyük bir kısmı da kayıp kalıyor. Erdoğan eğer dürüstse hem paralel devleti lağvedecek hem bu yolsuzlukların üzerine gidecek. Eğer Erdoğan dürüst bir şekilde hareket ederse asla düşürülemeyecek ve halk tarafından desteklenecektir. Bekleyip izliyoruz, umarım hiçbir hak yerde kalmaz... |
madem paralel devlet var diyorsunuz ee ?
2002 yılından beri niçin harekete geçilmedi. neden 17 aralık 2013 yolsuzluk operasyondan sonra harekete geçildi?
http://www.youtube.com/watch?v=54kyoBsE3Mg |
Kafire hizmet eden hiç bir kavim yada topluluk sona ulaşamaz. Kul izin verse Hakk izin vermez.
Fethullahın kalp krizi geçirip cehennemdeki yerini alması yakındır. |
Gülen kim ya...
Tükürürüm gülenin gelmişine geçmişine... |
Alıntı:
|
Her zaman söylüyorum,yine söyleyeceğim.Devletin içinde devlet olmaz,her ne adla ve hakla olursa olsun,bu şekilde bir yapılanmaya izin verilmemeliydi,ilk başlarda buna ses çıkartılmadı,gelinen noktada artık önü alınamıyor.Ben her zaman sayın başbakanımızın yanındayım .
|
Alıntı:
Zira her ikisi (AKP-Cemaat) fiilen bir koalisyon içerisindeydi zaten. Yıllar geçtikçe, Ak Parti her kurumu eline almaya başladığı zaman Cemaat özellikle Oslo sürecinden sonra harekete geçmeye başladı Ve kendisine daha fazla pay istedi, Erdoğan bunu gördükten sonra o da yavaş yavaş harekete geçti ve Cemaatin kadrolarını koalisyondan ve kurumlardan uzaklaştırmaya başladı. Bu durum Dershanelere dayandı ve "Hocaefendi" öfkelenmeye başlayıp Kadrolarını harekete geçirmeye başladı. Şu anki durumda: Türkiye büyük bir kaosun içerisine sürüklenmek isteniyor. Bu ayrıca evrensel bir girişimdir diye düşünüyorum. Zira görüyorsunuz ki kriz üstüne kriz yaşıyoruz. Dolar uçtu, EURO 3 TL'ye ulaştı, Borsa çakıldı. Erdoğan dürüst hareket etmeli, yoksa zamanla kaybedebilir... |
Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre Danıştay 10. Dairesi dört bakanı kabine dışı bırakan yargıda kriz yaratan Adli Kolluk Yönetmeliği’nin yürütmesini oyçokluğu ile durdurdu. Böylece, polisin amirine, savcının başsavcıya el koydukları olaylar, yakalanan kişiler ve alınan tedbirler hakkında derhal bilgi verme zorunluluğu da kalktı.
Danıştay, “telafisi güç zararlar nedeniyle” davalı Adalet ve İçişleri Bakanlıklarının savunmasını bile beklemeden ivedilikle yürütmeyi durdurma kararı aldı. Savcıların Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) iletişimin tespiti, dinlemesi ve kayda alınmasını düzenleyen 135/6. maddesindeki rüşvet, kaçakçılık, silahlı örgüt başta katalog suçlar nedeniyle yapacakları soruşturmaları başsavcıya bildirme zorunluluğu da kalkmış oldu. Türkiye Barolar Birliği, Yargıçlar Sendikası, Liberal Demokrat Parti ve Ankara Barosu yürütmenin durdurması ve iptal talebiyle bu hafta dava açmıştı. Konusu aynı olan bu davaların birleştirilerek bakıldı. Danıştay’daki rutin uygulamanın aksine Daire Başkanı Mehmet Rıza Ünlüçay, davayı tetkik hakimine vermedi. Başkan dosyayı bizzat kendisi inceledi. Dairenin kararı dün aldığı, bugün açıkladığı öğrenildi. İŞTE DURDURULAN HÜKÜMLER * Adli kolluk görevi yapan polis ve jandarmaya adli olayları, yakalama, gözaltı , arama gibi operasyonları derhal üst amirlerine bildirme zorunluluğu *Savcılara da Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) iletişimin tespiti, dinlemesi ve kayda alınmasını düzenleyen 135/6. maddesindeki rüşvet, kaçakçılık, silahlı örgüt başta katalog suçlar nedeniyle yapacakları soruşturmaları başsavcıya bildirme zorunluluğu. Savcılar bu suçlardan dinleme, iletişimin tespiti başta yapacakları operasyonun yanısıra soruşturmanın bütün aşamalarını Başsavcılarına “Yazılı” bildireceklerdi. Savcının “bildirim” yazısı Başsavcının “görüldü” şerhi ile soruşturma dosyasına konulacaktı * Adli kolluk olan polis ve jandarma “en üst dereceli kolluk amiri” il ve ilçe emniyet müdürleri ile amirlerine derhal bilgi vermeden adım atamayacak ve operasyon yapamayacaktı. * Savcı da başsavcıya bildirmeden artık rüşvet, örgüt, kaçakçılık gibi kataloğ suçlardan dinleme izni istediğini başsavcıya bildirmeden operasyon için düğmeye basıp soruşturmaya geçemeyecekti. NE DEĞİŞMİŞTİ? İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı'nca ‘Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, Emniyet ve Jandarma görevlilerinin adli olaylarda amirlerine bilgi verme zorunluluğu getirilmişti. Resmi Gazete'de yayınlanan değişikliğe göre en üst dereceli kolluk amiri adli olayları, suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumakla ve bu konuda gerekli tedbirleri almakla görevli ve yetkili olan mülki idare amirine derhal bildirmesi ön görülüyordu... KAYNAK: http://www.radikal.com.tr/turkiye/da...rdurdu-1168274 |
Alıntı:
hani Turkiye ekonomisi bilmem dünyanın kaçıncı büyük ekonomisi olmustu ? bir olay olunca hemen borsa etkileniyor. bu nasıl iştir? bir olay oldu diye hemen çakılıyor. |
Alıntı:
Çünkü dünya ahret biliyordu ki Ak Parti ve Cemaat fiili bir koalisyon içindeydi. Koalisyon ortağı isyan çıkarınca da böyle oldu. Pusuda bekleyen bazı devlet ve kuruluşlar da bunu fırsat bilerek iktidarın üzerine çullandılar. Onu bunu bilmem anlamam ama İktidar yargıya ve polise çok fazla müdahale ediyor. Paralel devleti bitireyim derken kendi çevresindeki pislikleri de aklamaya çalışıyor. Görüntü budur, Erdoğan ve İktidarı şu pisliklerin üzerine giderek kendisini aklamalıdır. |
Alıntı:
onu bunu bilmem bilmem kaçıncı büyük ekonomi olursa olsun. neticeye bakarsak hala asgari ucret açlık sınırı altında. gelir dagılımında adaletsizlik devam ediyor. milyonlarca insan geçim sıkıntısı çekiyor. ister milli gelir ortalama kişi başı 10 bin dolar olsun ister 100 bin dolar olsun. gelir dagılımında adalet olmadıktan sonra birilerinin 10 larca luks otomobili varken birileri belediye otobusune binerken bile kurus hesabı yapmak zorunda.. |
Alıntı:
Yoksa Ülke 2001 krizinden daha zor günler yaşayacaktır. |
Erdogan ile Gülen kiyas kabul etmeyecek kadar farklilar.
Bir damla ile okyanusu büyüklük cihetinden kiyas edebilirmisiniz? Erdogan verdigi mücadele ile günümüz Abdulhamid'i mesabesinde bir okyanustur. Gülen ise ona kiyasla ancak bir damla gibidir. Asil soru erdoganmi gülenmi kazanacak olmamali. Asil sorulmasi gereken HAK mi BATIL mi kazanacak. En dogrusunu Cenabi Allah Bilir. Zira biz zaferle degil seferle mükellefiz. Bundan dolayi HAK yolda oldugu müddetce safimiz Ustanin yanidir biiznillah. |
Kafirler burayı mısır sanıyorlar, taksim meydanını adeviyye yapacaklar, bizde Recep ağabeyi gülen denen çirkin sözler abide'sine ve vatikanın yeni köleleri olan muhalefete altın tepside sunmalarına müsade edeceğiz öylemi?. mısırda sisi var bizde fetullah gülen. Mısırın gücü sisiye yetmedi fetullah ve diger kafirler birde bizi yoklasınlar bakalım neler olacak
|
BAŞBAKANA VE HÜKÜMETİMİZE KARŞI YÖNELTİLEN AHLAKSIZCA TERTİBİ VE BUNA ALET OLANLARI LANETLİYORUZ BAŞBAKANIM DİK DUR
EĞİLME BU MİLLETİN DUALARI SENİNLE SENİ ÇOK SEVİYORUZ |
Alıntı:
Ancak tabii Erdoğan'ı deviremezler. Erdoğan çok daha güçlüdür. Bakalım önümüzdeki yerel seçimlerde Gülen ve cemaati hangi partiye oy verecek. |
Alıntı:
Oy potensiyeli olarak aslinda Gulen o kadar da guclu degil. Ayrica gordugum kadariyla bu son olaylarla Gulen'in pesinden ayrilan bircok kisi var. Ozellikle beddua meselesinin cok etkisi oldu, bu kadar soyleyeyim. Sunu da belirteyim Gulen'in ve taraftarlarinin ozel sohbetlerde surekli Ak Parti ve Basbakanimiz hakkinda soyledikleri insaf disi ifadelerin, sohbetlere katilan bircok kiside Gulen hakkinda soru isaretleri olusmasini saglamis durumda. Bu da Hakk'in anlasimasi acisindan cok onemli. Gulen ve yakin cevresinin CHP'ye oy verecegini cok net olarak belirteyim. Sarigul, Gulen'i ziyaret ettiginde Gulen'in destegini aldi. Ancak ust katmanda Gulen'i degil de direk Bediuzzaman'i takip eden(Nur talebeleri) cevre, o ust katmandan ayrilmis durumda. Yukarida belirttigim kisiler, bu ust kademelerde olan kisiler ve daha alt seviyeden olaylari takip eden Nur talebeleri Ak Parti'ye oy verecektir. Aslinda ayrisma Gulen haraketinde, Gulen'ciler ve Nur'cular seklinde olacaktir. Gerci bu ayrisma daha once basladi ama bu surecte netlik kazanacaktir. Sonuc: Ak Parti %50 oy oranini buyuk ihtimalle korur (tepki oylarini da arkasina alarak) ama %55-60 bandinda oy almasi benim icin hic sasirtici olmaz. |
Alıntı:
Zira Cemaat bir çok yere kök salmış. Cemaat, Parti veyahut Kuruluş, farketmez, bu oluşum var ve etkisi de az değil. Tam ayrılma gerçekleştiği vakit net fark ortaya çıkar. Bekleyip göreceğiz. |
ERDOĞAN:
"AK Parti, yolsuzluklarla mücadele ede ede bugünlere geldi. Babamın oğlu olsa, evladım olsa, kim olursa olsun, Biz yolsuzlukla mücadeleden prim vermeyiz.'' dedi. Umarım dürüsttür ve umarım bu sözde kalmaz... |
Camia, tesbihte hata olmaz ins., bir balon gibidir. Ici hava doludur.
Bu balon takindigi tavirlarla kendine bir delik acti bile. Simdi yavas yavas havasi kaciyor. Bu benim sahsi tahminimdir...balonun havasi bittiginde yalnizca camiadan bir sekilde nemalananlar ( dershane yada okullarindaki ögretmenler basta olmak üzere, idare kadrolarinda belirli makam ve mevkii sahibi olanlar...) geride kalacak. Ha hükümet kaybetmezmi? belki edecek. Ama tarih sahnesinde Tayyip bey her zaman Adam gibi Adam olarak anilacak. Onun icin tekrar etmem gerekirse, benim icin kim kazanacak degildir mesele,...tarihe bakildiginda utanmasi gereken kim olacak. |
Bence çatışmaları ülkenin gelişmesini istemeyen unsurların ekmeğine yağ sürmekte,dosta düşmana karşı birlik olunmalı.
|
Alıntı:
|
Recep Tayyip Erdoğan
|
Erdoğan galip gelecek muhtemelen.
Şimdi Kamuda, üst düzeylerde görev alan tüm cemaatçileri tasfiye edecek. Umarım Erdoğan halka karşı dürüst olur ve tüm bu yolsuzlukların üzerine gider. |
Alıntı:
|
RTE Forever
|
Yolsuzluk konusunda tabii ki Tayyip Erdoğan 4 ever :D
Tek geçerim... |
Alıntı:
AK Parti, iktidara hangi şartlar altında geldi? 2001 yılında Cumhuriyet Tarihi'nin en büyük ekonomik krizi yaşandı. O kriz öyle ağırdı ki, proteso eylemlerine katılmakta imtina edene esnaf bile, Anasol-M Hükümeti'ne karşı eylemler düzenledi. Anasol-M Hükümeti, AK Parti'ye ağır hasar almış bir ekonomi devretti. AK Parti'ye ne kadar bozuk bir ekonomi devredildiğini, 2002 Genel Seçiminde CHP Milletvekili seçilen Yaşar Nuri Öztürk, partisinin yani ana muhalefet partisi CHP'nin Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendisine şunları söylediğini şöyle anlatıyor: "Dedi ki: 'Bu netameli devrede acele etmeyelim. Allah bizi korudu, iktidar yapmadı. Bunlar yansın, biz biraz keyif yapalım.' Aynen böyle dedi." İşte böyle netameli ve ülkenin ağır ekonomik şartlarında ikidar oldu AK Parti. O dönemdeki durumun vahametini bir de Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'ten dinleyelim. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 yılında yapmış olduğu bir konuşmada şunları söylüyor: "2002'de Türkiye'de toplanan vergilerin, maalesef % 86'sı faize gidiyordu. Geriye kalan % 14'le ne yapabilirsiniz? Nitekim bir şey yapılamıyordu. Sayın Başbakanım sizlerin hakikaten mali disipline verdiğiniz önem, popülizme geçit verememeniz sayesinde bugün çok şükür artık Türkiye'de toplanan vergi gelirlerinin sadece 16-17 lirası faize gidiyor; geriye kalan 84 lirası ülkemize, milletimize hizmet olarak dönüyor. Tabii ki vergi denetiminin bunda rolü önemli." 2002 yılında vergi gelirlerinin % 86'sı faize giden Türkiye'den, AK Parti'nin 10 yıllık iktidarı sonunda 2012 yılında vergi gelirlerinin % 16 - % 17'si faize giden bir Türkiye'ye ulaştık Allah'a şükürler olsun. Basitleştirerek şöyle anlatayım: 2002 yılında 100 TL gelirimizin 86 TL'sini faize verirken, 2012 yılında 100 TL gelirimizin sadece 16 ya da 17 TL'sini faize verir duruma ulaştık. Şimdi de sözü, Başbakan Yardımcımız Ali Babacan'a bırakayım. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2013 yılında yapmış olduğu bir açıklamada şunları söylüyor: ''Net kamu borcunda artıya geçtik. Tarihimizde ilk defa 2012 yılında kamunun net borcu sıfırlandığı gibi artık net varlığı var ve 2012 sonu itibariyle net varlığımız 26 milyar dolar." Gördüğünüz gibi AK Parti iktidarının muhteşem başarısı, Cumhuriyet Tarihimizde daha önce görülmemiş bir başarı. Bakın, yine Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'in, bu sefer 2013 yılında söylemiş olduğu şu sözlere kulak verelim: "Biz, dünyadan 44 milyar lira alacaklıyız devlet olarak; yani Türkiye Cumhuriyeti hazinesi dünyadan alacaklı. Böyle bir dönem var mı? Yok. En son ne zaman böyle bir şey olmuş? Böyle bir şey olmamış ki! Türkiye'nin devletinin net dış borcu eksi 44,44 milyar lira." Bunların yanı sıra 11 yıllık AK Parti iktidarında; 2 kat artan bir Türkiye ekonomisi var, neredeyse 3 kat artan bölünmüş yolllar (duble yol) var, yapılmış olan yüz binlerce konut var, yapılmış olan yüz binlerce derslik var, Tarihimiz boyunca kurulmuş olan üniversite toplamından daha fazla kurulmuş sayıda kurulmuş üniversite var, IMF'ye olan 23.5 Milyar dolarlık borcun bitirilmesi var, Merkez Bankası Rezervlerinin 4 kat kadar artırılması var, daha bunlar gibi nice nice başarılar ve nice nice hizmetler var. AK Parti'nin olağanüstü ve muhteşem hizmetlerinden diğer bazıları hakkında bilgi almak isterseniz, AK Parti Forum'da Ekonomi bölümüne tıklayabilir ve daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Bir de şu var ki, söylemeden geçemeyeceğim. AK Parti, yapmış olduğu olağanüstü ve muhteşem hizmetlerini; 2003 Irak Savaşı'nın olumsuz koşullarına, 1929 Dünya Ekonomik Krizi'nden sonra Dünya'nın görmüş olduğu en büyük ekonomik kriz olan 2008 Dünya Ekonomik Krizi'nin olumsuz koşulllarına, 2011 yılında başlamış ve hâlen devam eden Suriye İç Savaşı'nın olumsuz koşullarına rağmen gerçekleştirmiştir. Ayrıca, Suriye İç Savaşı sebebiyle ülkemizde yüz binlerce Suriyeli mülteciyi misafir ettiğimizi ve onların hayatlarını sürdürebilmelerine yardım için milyarlarca dolara varan harcamalarda bulunduğumuzu da hatırlatmak isterim. Haa, şunu da hatırlatayım: Türkiye, AK Parti iktidarında ekonomik olarak böyle çok başarılı bir duruma gelmişken, komşumuz Yunanistan, Avrupa Birliği'nden on milyarlarca dolar yardım aldığı halde ekonomik olarak battı. İspanya, Portekiz, İtalya gibi kimi Avrupa ülkeleri de ağır ekonomik sıkıntılar yaşadılar ve hâlen o ekonomik sıkıntılarını aşmış değiller. Lafın tamamı aptala söylenir diye bir sözümüz var. Mevzuyu açıklığa ve netliğe kavuşturmak için yazdıklarım yeterli olacaktır sanırım. Yukarıda yazmış olduklarımın hepsini bir bütün hâlinde değerlendirdiğinizde ve AK Parti'nin 11 yıllık iktidarındaki olağanüstü ve muhteşem hizmetlerini genel olarak iyice öğrenip kavradığınızda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Sembol Lideri ve AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, yolsuzluk yaptığı iddianızla doğruyu söylemediğinizi, ona iftira attığınızı ve bu sözünüzde haksız olduğunuzu kesin olarak anlayacaksınızdır inşaallah. Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AK Parti) ve Türkiye Cumhuriyeti'nin sembol lideri olan AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı bazıları iyi tanıyamamışlar. AK Parti de, Recep Tayyip Erdoğan da, yolsuzluk yapanların gözünün yaşına bakmaz ve yolsuzluk yaptığı tespit edilen AK Partililer, AK Parti'den ihraç edilirler. AK Parti'nin temel ilkelerinden biri 3Y (Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklar) ile mücadele ilkesidir. Türkiye, 2 Kasım 2002 ve öncesinin karanlık günlerinden AK Parti iktidarındaki aydınlık günlere nasıl geldi sanıyorsunuz? AK Parti Hükümeti, yolsuzluklara karşı mücadele verip yolsuzlukları azaltmasaydı, hem olağanüstü ve muhteşem hizmetler yapıp hem de Türkiye'nin ekonomisini 3'e katlayabilir miydi? AK Parti'nin sadece 1 hizmetinin misalini vereyim de, AK Parti'nin sadece o 1 hizmetiyle bile, AK Parti'ye yolsuzluk iftirası atan vicdansız müfterileri fikren perişan edeyim inşaallah. Türk Siyasi Tarihi'nde 1908 yılından AK Parti'nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar 94 yıl boyunca iktidar olmuş tüm siyasi partiler 94 yılda sadece 6.000 kilometre civarında bölünmüş yol (duble yol) yapabilmişlerken, AK Parti, 11 yıllık iktidarında 17.000 kilometre civarında bölünmüş yol yaparak, kendisinden önceki 94 yılın toplamında yapılmış olan bölünmüş yolun neredeyse 3 katı kadar bölünmüş yol yapmıştır Allah'a şükürler olsun. AK Parti'nin yapmış olduğu 17.000 kilometre civarında bölünmüş yol, AK Parti'nin olağanüstü ve muhteşem hizmetlerinden sadece biridir. AK Parti'nin ülkemize ve milletimize, bölünmüş yollar gibi daha nice nice hizmetleri olmuştur ve ülkemize ve miletimize hizmetlerimiz artarak devam etmektedir. Türkiye'nin sahibi kimdir? Türkiye'nin sahibi bu ülkenin milleti olan Müslüman Türk Milleti'dir. Türkiye'nin sahibi Müslüman Türk Milleti olduğuna göre, Türk Milleti, eğer AK Parti'nin yolsuzluk operasyonunu ört bas etmeye çalıştığı kanaatine varırsa, 2015 Genel Seçiminde iktidarı AK Parti'den alıp CHP-MHP faşizm koalisyonuna verebilir. Demokrasilerde iktidarları alıp verme gücü milletlere aittir. Yaşananlar milletimizin gözü önünde ve kamuoyuna açık bir biçimde yaşanmaktadır. AK Parti Hükümeti, Türk Milleti'nden almış olduğu meşru iktidar gücü ve yetkisini, ülkemizin ve milletimizin menfaatleri doğrultusunda son âna kadar kullanacaktır inşaallah ve 2015 Genel Seçiminde söz yine milletin olacaktır. Demokrat Parti'nin, "Yeter; Söz Milletindir!" dediği gibi, AK Parti'nin de buna ilaveten, "Yeter; Karar Milletindir!" dediği gibi, 2015 Genel Seçiminde de söz de karar da milletimizin olacak ve Müslüman Türk Milleti, 2015 Genel Seçiminde, Türk Siyasi Tarihi'nin gelmiş geçmiş; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi partisi olan AK Parti iktidarıyla yola devam edeceğine mi, yoksa iktidara CHP-MHP faşizm koalisyonunu mu getireceğine karar verecektir inşaallah. |
Afferin size cemaatçiler!..
ÜLKEMİZİ ÇOK İYİ KALKINDIRDINIZ.DOLARI DÜŞÜRTTÜNÜZ.EKONOMİMİZ HAT SAFHAYA YÜKSELDİ.SAYENİZDE ÜLKEMİZE HUZUR GELDİ, ALLAH RAZI OLSUN SİZDEN. SİZİN SAYENİZDE DEVLETİN KASASI ALTIN VE PARALARLA DOLDU.ÇOK İYİ BİR İŞ YAPTINIZ.MİLLETÇE SİZİ KIYAMETE KADAR HAYIRLA ANACAĞIZ..MİLLET OLARAK SİZE MİNNETTARIZ, BEYHUDAR OLUNUZ..:w::w:;ı: Bu bir blöftür.Asıl gerçeklere gelelim... Adam gibi müslüman olup gavur aşıklısı olmasaydınız bu ülkemizde curcuna, patırdı, gürültü olmazdı.Sizden başka cemaatin böyle sorun yarattığı yok.Siz kafir ABD ve israil'den mi yanasınız yoksa ümmet-i Muhammed'den mi? Cevap verin.... "Hizmet hareketi" imiş.Hangi hizmet bu?Sevsinler sizin hizmet hareketinizi..Okullarınızda veya dersanelerinizde medrese dersleri veriliyor mu?Verilmiş midir?. Akaid, tefsir, hadis, muamelat, şeriat, hilafet, ictihad, fıkıh dersleri var mı ki buna "hizmet hareketi" diyorsunuz.Sizden başka bu kadar cemaatin zengin olduğu tarih boyunca görülmüş müdür?.Önce kendi aynanıza bakın ve deyin ki: Biz asıl kimlere hizmet ediyoruz.Bizden başka her kesim bize karşı niye cephe aldı? diye kendiniz sigaya çekme zamanı gelmedi mi? Müslümanlararası diyalog yerine "dinlerarası diyalog"la yıllarınızı boşa tükettiniz.İçinize kriptolar sızınca herşey patlak verdi.Bundan sonra ne hükümet, ne bu millet size karşı saygınlığı kalmamıştır.Madem öyle,siz gidin en iyisi İsrail ve ABD'ye hizmet edin ki hizmet hareketiniz olsun. BENİM DAHA ÖNCEDEN SİZE KARŞI AZ DA OLSA DOSTÇA BİR YAKLAŞIMIM VARDI.O DA BİTTİ.SİZ ASLA GERÇEK NUR CEMAATİNDEN OLAMADINIZ.ASIL DAVANIZI NUR CEMAATİ YÜRÜTMEKTEDİR.SİZ İSE SEKÜLER BİR CEMAAT OLMUŞSUNUZ.TARİH SİZİ ARTIK HAYIRLA ANMAYACAK..KENDİNİZE GELİN YAHU!.BIRAKIN ARTIK DİNLERARASI DİYALOĞU MİYALOĞU?ÜMMET ŞUURUNDAN OLUN.MÜSLÜMANLARIN DERTLERİYLE UĞRAŞIN. SAİD NURSİ HZ.LERİ BU ZAMANDA YAŞASAYDI VALLAHİ YÜZÜNÜZE TÜKÜRÜRDÜ.SİZ ONU KULLANARAK MİADINIZI DA BİTİRDİNİZ.BUNDAN SONRA BAKALIM HANGİ CEPHEDE YER ALACAĞINIZI DA MERAK EDİYORUZ... |
Nasıl ki AK Parti hakkında 3 Kasım 2002 Genel Seçimi öncesinde kapatılma davası açıldı ve AK Parti kapatılmadı ve o kapatma davası akim kaldıysa, nasıl ki AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakan olmasını engellemek için 3 Kasım 2002 Genel Seçimine katılmasının engellemesi bir işe yaramayıp, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Mart 2013 tarihinde yapılan Siirt yenileme seçimi sonrasında başbakan oldu ve kötülerin plânları akim kaldıysa, nasıl ki 2003 yılında Balyoz Cuntası, Balyoz Darbe Plânı'nı hayata geçiremeyip plânladığı darbeyi gerçekleştiremeyip plânları akim kaldıysa, nasıl ki AK Parti'yi devirmek için yapılan; Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz, Eldiven türü darbe plânlarıyla AK Parti'yi devirmeye çalışanların plânları akim kaldıysa, nasıl ki eşi başörtülü bir kişinin cumhurbaşkanı olmasını engellemek için 2007 yılında yapılan Cumhuriyet Mitingleri akim kaldıysa, nasıl ki, eşi başörtülü Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı olmasını engellemek için verilen 27 Nisan 2007 E-Muhtırası, eşi başörtülü Abdullah Gül'ün, cumhurbaşkanı olmasıyla akim kaldıysa, nasıl ki, 2007 yılında Ergenekon Terör Örgütü davası başlayıp, derin devletin AK Parti'yi bitirme plânları deşifre edilip akim bırakıldıysa, nasıl ki 2008 yılında AK Parti hakkında açılmış olan 2. kapatma davası sonucunda AK Parti kapatılmadı ve o kirli girişim de akim kaldıysa, nasıl ki, 2009 yılında AK Parti'yi ve Fethullah Gülen'i bitirme plânı ortaya çıkartılıp, AK Parti'nin bitirilmesi akim bırakıldıysa, nasıl ki, bazılarının Gandi-Gundi ayaklarıyla Etro Kemal Balonu'nu şişirerek 2011 Genel Seçiminde AK Parti'yi devirme plânları 2011 Genel Seçiminde bozularak akim bırakıldıysa, nasıl ki kötülerin, 2013 yılında AK Parti'yi devirmek için bazı laik vatandaşlarımızı ve bazı Alevi vatandaşlarımızı kullanarak yapmış oldukları Gezi Kalkışması akim kaldı ve AK Parti'yi deviremedilerse, nasıl ki AK Parti'yi iktidardan düşürmek için yukarıda saydıklarım gibi başka pek çok kirli ve alçakça plânlar akim kaldıysa, 2013 yılının son ayında gerçekleştirilmiş olan ve 3 farklı soruşturmayı sanki hepsi tek 1 soruşturmaymış gibi algılattırmaya çalışılarak yapılmış olan 17 Aralık 2013 AK Parti Yolsuzluk Yapıyor Algısı Oluşturulmaya Çalışarak AK Parti'yi Bitirme Operasyonu olan bu çok kirli ve alçakça operasyon da Allah'ın yardım ve inayetiyle akim kalacak, akim bırakılacaktır inşaallah.
Kötüler, 12 yıl boyunca AK Parti'ye ve AK Partililere niçin saldırdılar? Kötülerin, AK Parti'ye ve AK Partililere 12 yıl boyunca saldırmalarının temel sebebi; dindarlığa karşı olmaları, AK Parti'yi dindar bir siyasi parti olarak algılamaları ve AK Partililerin dindar insanlar olmalarıdır. Dindarlar, yolsuzluğa, kul hakkına en çok dikkat eden insanlardır. Çünkü dindarlar, ahirette her günahın affedilebileceğini, ama kul haklarının affedilmeyeceğini, kul hakkı alan kişilerin aldıkları hakları haklarını aldıkları kişilerle orada hesaplaşarak ödeyeceklerini bilirler. |
17 Aralık 2013 AK Parti'yi Bitirme Operasyonu'yla birlikte 31 Mayıs 2013 Gezi Kalkışması'yla başlayan 5. Darbe'nin girişiminin ikinci halkası atıldı. Darbeciler, AK Parti'yi iktidardan düşürüp CHP-MHP faşizm koalisyonunun kurulması için her türlü kötülüğü yapmaya başladılar.
AK Parti'ye karşı girişilen daha önceki darbe girişimlerini atlattığımız gibi, bu darbe girişimini de Allah'ın izni ve inayetiyle akim bırakarak atlatacağız inşaallah. AK Parti ve AK Partililer olarak, hem AK Parti'ye kurulan bu kirli tuzağı hem de AK Parti'nin, yolsuzluklara hiç bulaşmayan tertemiz-ak bir siyasi parti olduğunu anlatmalıyız. Bazı eski bakanlar ve bazı eski bakanların oğulları hakkındaki rüşvet iddialarının mahkeme sürecinde olduğu, eğer AK Partili bazı görevlilerin rüşvet alıp yolsuzluğa bulaştıkları kanıtlanırsa, o şahısların AK Parti'den ihraç edilecekleri milletimize anlatılmalıdır. Önümüzdeki 1.5 yıllık süre içinde tam 3 seçim birden yapılacak. Önce; 30 Mart 2014 tarihinde yerel seçim, daha sonra yaz aylarında, halkın seçeceği ilk cumhurbaşkanlığı seçimi olan 12. Cumhurbaşkanımızın seçimi ve son olarak da 2015 yılının haziran ayının ilk haftasında genel seçim... Müslüman Türk Milleti'nin, dindarların iktidar olmasını istemeyen kötüler, meşru ya da gayrimeşru her türlü yöntemi ve her türlü şeyliklerini yaparak AK Parti'yi iktidardan düşürmeye çalışıyorlar. Biz ise, Müslüman Türk Milleti'nin iktidarı olan, dindarların iktidarı olan dindar ağırlıklı merkez sağ AK Parti'nin iktidarda kalmasını sağlamak için ellerimizden gelenleri yapıyoruz. Kötüler, önümüzdeki 1.5 yıllık sürede; Müslüman Türk Milleti'nin iktidarı, dindarların iktidarı olan AK Parti iktidarını devirmek, seçimlerde AK Parti'yi başarısız kılmak ve Recep Tayyip Erdoğan'ın, halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak 12. Cumhurbaşkanımız olmasını engellemek için ellerinden gelenleri yapacaklardır. Biz ise, sevdiğimiz Türkiyemize ve sevdiğimiz güzelim Anadolu insanı Müslüman Türk Milletimize tarihimizde en çok hizmeti yapmış olan AK Parti'nin, gönüllüleri AK Partililer olarak; Türk Siyasi Tarihi'nin gelmiş geçmiş; en iyi, en doğru ve en başarılı siyasi partisi olan, Türk Tarihi'nde 1908 yılından 2013 yılına kadar iktidar olmuş tüm iktidarlar arasında Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne açık ara en çok hizmet etmiş olan AK Parti'nin, hem 2014 Yerel Seçimini hem de 2015 Genel Seçimini kazanması için ve Türk Siyasi Tarihi'nde Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne en çok hizmet etmiş en iyi ve en başarılı başbakan olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Sembol Lideri ve AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı Sevgili Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak 12. Cumhurbaşkanımız olması için ellerimizden gelenleri yapacağız inşaallah. Neler demişti Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan: "Ben, size hep şunu söylüyorum: Bize Bosna'nın duaları yeter, bize Şam'ın duaları yeter, bize Kahire'nin duaları yeter, bize Bağdat'ın duaları yeter, bize Myanmar'ın duaları yeter, bize 76 milyonun içerisinde o başı yaşmaklı, gözü yaşlı ninelerin duaları yeter." "Her zaman söylüyoruz; bize milletimizin hayır duası yeter, Filistinli mazlumların hayır duası bize yeter, Somalili yoksulların duası bize yeter, oradaki o garip gurebanın duası bize yeter, Suriyeli mazlum çocuğun Arş'ı inleten duası bize yeter, Allah bize yeter, millet bize yeter." Mübarek yolumuzda bugüne kadar hep dualarla yürüdük, bundan sonra da hep dualarla yürüyeceğiz inşaallah. Bugüne kadar yolumuzda hep; Allah'la, ümmetle ve milletle beraber yürüdük. Bundan sonra da bu mübarek yolumuzda, ebediyete uzanan kutlu yolculuğumuzda yürüdüğümüz sürece bu Sonsuzluk Kervanı, yoluna ebediyete kadar daima; Allah'la, ümmetle ve milletle beraber yürüyerek devam edecektir inşaallah. "Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zâtı) oradadır. Şüphesiz Allah'(ın rahmeti ve nimeti) geniştir; O her şeyi bilendir." Bakara Suresi 115. Ayet-i Kerime Meali. "Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraberdir." diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir." Tevbe Suresi 40. Ayet-i Kerime Meali |
Gülen mektupla arayı yumuşatmaya çalışıyor ancak Erdoğan hayatta bu fırsatı tepmez
Ve cemaatin kadrolarını üst konumlardan alır. Ayrıca dershaneleri de kapatır. Ve cemaatin yuvalarını bir bir lağvetmeye çalışır -ki ilerde de kendilerine engel olmasın. Yani İktidarı tamamen yönetmek ister. Umarım dürüst bir biçimnde hareket eder. |
Her Şeyin Tartışılaibilmesi Çok Güzel.....
İnsanlığı Savunan Recep Tayyip ERDOĞAN... Sadece Kendi Oluşum Ve Menfaatlerini Düşünen F.Gülen... Tabi ki Recep Tayyip Erdoğan... |
Alıntı:
Aynen katılıyorum. |
Alıntı:
Erdoğan'ın üslubu da normal Erdoğan bir siyasetçi Gülen ise sivil toplum önderi Devlet gücünü kullanarak masum insanları hedef yapabilirsiniz Bunda bir yere kadar başarı da sağlanabilir Ama netice de gerçek her zaman galip gelir Haramileri aklamak adına Son bir ayda 3 bin polis memurunu bu kış ortasında aileleri olduğunu akla bile getirmeden oradan oraya hiç bir delil ortaya koymadan sürenler Ergenekon ve Balyozun kahraman savcılarını gözü pek savcılarını imha eden Onlarca hakimi savcıyı sürgün edenler Telaşın nedenini biz biliyoruz.. Yaptıkları bu işin zorbalık olduğunu anlayacak seviyede erdem sahibi değiller Çözüm süreci MİT'in kontrolünde Suriye meselesi MİT'in kontrolünde Cemaatle savaş MİT'in konrolünde Tasfiyeler MİT'in kontrolünde Belediye başkan adayları dahi MİT raporlarına göre artık seçiliyor Ülkeyi zaten İSTİHBARAKT örgütü yönetiyor Tek parti rejimlerinde hep bu şekilde olur MİT'in ülke tarihinde tek bir hayırlı işi var mı?? 2011 yılından beri Demokrasi ve özgürlükler yara alıyor |
|
Bu karükatürlerle gerçeğin tersi dile getirilmiş :)
maksatlı ellere Mevlam doğruları çizdirsin. amin :) |
Alıntı:
|
@manifesto
senin şeyhin f. Gülen gibi cia , mossad vb. istihbarat kuruluşlarının oyuncağı olmaktansa, Mit'çi oluruz daha iyi. Adı üstünde MİLLİ istihbarat teşkilatı. gülen örgütünün koç , ciner gibi büyük sermayederlerle ve kendisi gibi karanlık ve gizli yapılarla olan ilişkisi yavaş yavaş ortaya çıkıyor. pislikleriniz teker teker ortaya çıkacak! |
All times are GMT +3. The time now is 02:38. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023