AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu| (https://www.akpartiforum.com/index.php)
-   Yeni Şafak , Akit ve Milat (https://www.akpartiforum.com/forumdisplay.php?f=301)
-   -   Atilla Yayla - Yargıyı Kim Denetleyecek? (https://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=172092)

Cihannur 01-21-2014 22:24

Atilla Yayla - Yargıyı Kim Denetleyecek?
 
Atilla Yayla

http://img41.imageshack.us/img41/783/fjnn.png

Yargıyı kim denetleyecek?

Hukukun çok önemli olduğunu herkes kabul ediyor; ama pek az insan bunun ne anlama geldiğini ve bizatihi hukukun ne olduğunu sorguluyor. Meselâ, birçok hukukçu, hukukun hayatın başlangıcı olduğunu sanıyor. Önce hukukun ortaya çıktığını sonra hayatın başladığını zannediyor. Böyle olunca, hukuku hukuk adamıyla özdeşleştirmek ve hukukçuyu kutsal ve dokunulmaz kılmak kolaylaşıyor.

Oysa, hukuk bir başlangıç değil bir sonuç. Toplumsal hayatın regüle edilmesi bir ihtiyaç. Bunu yapmanın çeşitli araçları var; hukuk ve ahlâk gibi. Ancak, bu regülasyon araçları, dolayısıyla hukuk, hayatın akışı içinde önce ortaya çıkıyor sonra yazılı hukuk kuralı olarak ifade ediliyor. Yani hukuk kuralları yazılı olarak ifade edilmese de var. Bu yüzden, insanlığın uzun tarihi içinde düşünüldüğü zaman, büyük hukuk teorisyeni Hayek'in dediği gibi, hukukçunun görevi hukuku yapmak değil keşfetmektir. Kuralların kaynağı hukukçunun iradesi değil toplumun kendisi ve toplumsal hayattır.

İnsanlık tarihinin başında değiliz. Geride kalan dönemlerde ortaya çıkmış hukuk kuralları demetine sahibiz. Bu kurallara göre adalet dağıtmak için de yargı dediğimiz cihazı görevlendirmiş durumdayız. Yargıya o kadar önem veriyoruz ki, onu adalet yanında veya adaletin bir parçası olarak bireysel özgürlükleri de korumanın bir aracı olarak görüyoruz. Hukukun ve hukukçuların statüsünün yüksek olmasının sebebi bu, hukukçuların farazi üstün meziyetleri değil.

Ancak, yargıya ayrıcalıklı statü tanırken yargının bağımsız ve tarafsız olacağını varsayıyoruz. Yargı mensubunun bilinen hukuk kuralları çerçevesinde, vicdan adamı olarak hareket edeceğine inanıyoruz. Ya bu varsayım yanlışsa? Yargı mensupları onlara emanet ettiğimiz yetkileri; özel, bireysel veya grupsal çıkarları için kullanırlarsa ne yapacağız?

Yasama organını anayasa yargısı üzerinden yargısal denetime tâbi kılıyoruz. Aynı şeyi yürütmeye de uyguluyoruz. Hem Danıştay hem Sayıştay yürütmeyi murakabe altında tutuyor. Buna itiraz edemeyiz. Ama şu soruyu da görmezden gelemeyiz: Yargıyı kim denetleyecek? Yargı mensupları da insan olduğuna ve her insan gibi hata yapabileceğine göre, yargı bürokrasini de denetime tâbi tutmamız gerekmez mi?

Demokratik sistemde toplumun elinin doğrudan veya temsilcileri vasıtasıyla tüm kamu otoritelerine dokunması gerekir. Aksi takdirde, kamu otoritelerinin meşruluk açığı oluşur. Yasama organı zaten seçimlerle halk tarafından teşkil ediliyor, yani demokratik meşruiyete sahip. Parlamenter sistemde yürütme de parlamento içinden çıktığı için bir demokratik meşruiyete sahip. Meşruiyet yanında ağır ve etkili bir halk denetimine de tâbi: Seçimler. Ya yargı ne durumda? Türkiye'de yargının meşruiyeti neye, nereye dayanıyor? Neden bir grup memura kaderimiz üzerinde böylesine büyük bir gücü emanet edelim? Bu güç istismar edilirse neye, nereye güvenelim?

Şimdi HSYK'yı yeniden yapılandırma girişimi var. Buna gösterilen tepkilere bakınca bürokratik vesayetçi zihniyetin ne kadar derinlere gittiğini görüyoruz. Kurulun bazı üyeleri tüm kuralları aşıp demokratik iradeyle gayri meşru bir çete savaşına giriyor. Kurulun anayasal pozisyonunu kendileri belirlemek istiyor. Hangi hak ve yetkiyle? Seçilmiş siyasetçilerin, yani Meclis'in HSYK yapılanmasına müdahil olmasını anayasaya aykırı buluyor. Oysa, demokratik ülkelere bakınca HSYK gibi kurulların bir şekilde siyasetin müdahalesine mârûz kaldığını görüyoruz. Gazetelere yansıyan bilgilere göre benzer kurulların diğer demokrasilerdeki durumu şöyle: İsveç: 11 üyeli Kurul'un başkanlığını hükümet tarafından atanan bir Genel Müdür yürütüyor. Üyelerin dördü hâkim, ikisi siyasetçi, biri avukat, ikisi sendikacı. Tüm üyeleri hükümet atıyor. İspanya: 21 üyeli Kurul'un başkanı Yargıtay Başkanı. 12 hâkim ve 8 avukat/hukukçu üye Meclis ve Senato tarafından aday gösterilenler arasından Kral tarafından atanıyor. İtalya: 27 üyeli Kurul'un başkanı devlet başkanı. Yargıtay Başkanı ve Başsavcısı doğal üye. 16 üye hâkim ve savcılar tarafından, 8 üye Parlamento tarafından seçiliyor. Hollanda: Adalet Bakanı'nın önerisi üzerine Kurul tarafından atanan 3 hâkim üye, yine Bakan tarafından önerilen ve Kral tarafından atanan diğer mesleklerden 2 üye. Bu 5 üye, aralarından başkan seçiyorlar. Portekiz: 17 üyenin 6'sı meslek içi seçimle geliyor; 2'si yüksek mahkeme hâkimlerinin başkanlarından oluşuyor; kalan 9 üyeden 6'sını Parlamento, 2'sini devlet başkanı seçiyor. Polonya: 25 üyeden Adalet Bakanı ile iki yüksek yargı başkanı doğal üye; 15 üye hâkim ve savcılar arasından seçiliyor; 4'ü parlamento, 2'si senato ve 1'i de cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. Bu bilgiler gösteriyor ki, birçok demokratik ülkede Meclis benzer kurulların oluşmasına katılıyor. O hâlde, Türkiye'de niye bu mümkün olmasın?

Olanı biteni tarafsızım diyerek uzaktan seyredenler veya yargıda bir otonom yapılanma yokmuş, sicili muhteşem bir yargımız varmış gibi kitap ezberine dayanan analizler yapanlar vahim bir hataya düşüyor. Karşı karşıya kaldığımız tuhaf vakıaya hiç kimse kayıtsız kalamaz. Otonom, demokratik etkiye ve murakabeye açık olmayan bir yargı yapılanması haklar ve özgürlükler için büyük bir tehdittir. Bugün size zarar vermemesi yarın da vermeyeceği anlamına gelmez.

Kaynak


Yeni Şafak 21.01.2014

manifesto 01-22-2014 00:49

Bütün medeni toplumlarda yargıyı yine yargı denetler
Yargı sabundur kendi kendini temizler
Bu yargı bu hakimler bu savcılar bu polisler hepimize lazım
Bugün birileri kabaran dosyalarından dolayı yargıdan intikam alıyor olabilir
Ama ülkede hukuk herkese lazım
En başta bunu yapanlara
HSYK nın bu yapısını Hükümet 10 yıl önce millete referanduma götürerek karar kılmıştı
Şimdi Yolsuzluk dosyalarına kızıp ateşe benzin dökmek kimseyi kurtarmaz

Cihannur 01-22-2014 01:20

Alıntı:

manifesto Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1046721)
Bütün medeni toplumlarda yargıyı yine yargı denetler
Yargı sabundur kendi kendini temizler


Atilla Yayla, yukarıdaki makalesinde şunları söylüyor: "Ya yargı ne durumda? Türkiye'de yargının meşruiyeti neye, nereye dayanıyor? Neden bir grup memura kaderimiz üzerinde böylesine büyük bir gücü emanet edelim? Bu güç istismar edilirse neye, nereye güvenelim?"

Yasama ve Yürütme'nin olduğu kadar Yargı'nın da hukuka uyması şarttır. Yargı'nın en önemli kurumu olan Anayasa Mahkemesi'nin bazı üyelerinin 2008 yılında AK Parti Kapatma davasıyla hukuk dışı ve gayrimeşru olarak Hükümeti ve dolayısıyla Yürütme'yi ortadan kaldırmaya çalıştığı gerçeğini unutmayalım. Anayasa Mahkemesi'nde AK Parti hakkında 6'ya 5 değil de 7'ye 4 oyla kapatma kararı verilseydi, AK Parti yani Yürütme; siyasi, hukuk dışı ve gayrimeşru bir kararla ortadan kaldırılmış olacaktı.

MEÇHUL ADAM 01-22-2014 11:47

Alıntı:

Cihannur Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1046725)
Atilla Yayla, yukarıdaki makalesinde şunları söylüyor: "Ya yargı ne durumda? Türkiye'de yargının meşruiyeti neye, nereye dayanıyor? Neden bir grup memura kaderimiz üzerinde böylesine büyük bir gücü emanet edelim? Bu güç istismar edilirse neye, nereye güvenelim?"

Yasama ve Yürütme'nin olduğu kadar Yargı'nın da hukuka uyması şarttır. Yargı'nın en önemli kurumu olan Anayasa Mahkemesi'nin bazı üyelerinin 2008 yılında AK Parti Kapatma davasıyla hukuk dışı ve gayrimeşru olarak Hükümeti ve dolayısıyla Yürütme'yi ortadan kaldırmaya çalıştığı gerçeğini unutmayalım. Anayasa Mahkemesi'nde AK Parti hakkında 6'ya 5 değil de 7'ye 4 oyla kapatma kararı verilseydi, AK Parti yani Yürütme; siyasi, hukuk dışı ve gayrimeşru bir kararla ortadan kaldırılmış olacaktı.

Yahu siz hâla parti kurtarma endişesi taşıyorsunuz.Geçen geçti.Bundan böyle parti kapatma işi tarihe karışacak.Bu iyi bir gelişmedir, lakin bundan daha tehlikelisi olan yargı organlarını adalet bakanlığına bağlanmasıdır.Bu geçici de olsa tedbir olmuştur.Ancak ileride AKP'nin muhalefete düştüğü yılları düşünürsek üstü örtbas edilen yolsuzluk ve rüşvetlerin dosyaları hasıraltından çıkarılmayacak mı sanıyorsunuz?

"Türkiye'de demokrasi var" diyorlarsa halt etmişlerdir.Artık bu saatten sonra kimse hak, hukuk,adalet demokrasi aramasın.Hukuk, guguk" olmuştur.MONARŞİ rejimi önümüze gelmek üzeredir.Oligarşi ise kısmen beritaraf edilmiştir.Milletimiz gidişatı sezememektedir.Çünkü basın ve medya "suspayı" almaktadır.Bununla birlikte milletimiz artık narkozu yiyip, başında E,E,E,EEE!" denilip derin bir uykuya dalma zamanı gelmiştir.Yarın (kıyamet gün) uyanmak üzere adios diyorum..

Barış Manço'dan "Nenni Bebek"i dinlersek anlarsın beni...

YouTube Video
ERROR: If you can see this, then YouTube is down or you don't have Flash installed.

Ekinoks 01-22-2014 17:23

Şu an bu ülkede meydana gelen olayları yargıya müdahale olarak algılamak nasıl bir saçmalıktır anlamak zor.

Yargıya değil devlete müdahale etmeye çalışan örgüt çökertiliyor.
Dinlisi dinsizi herkes rahatsız.

Geçmişi özleyen ne çok şahıs varmış

MEÇHUL ADAM 01-22-2014 17:52

Alıntı:

Ekinoks Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1046742)
Şu an bu ülkede meydana gelen olayları yargıya müdahale olarak algılamak nasıl bir saçmalıktır anlamak zor.

Yargıya değil devlete müdahale etmeye çalışan örgüt çökertiliyor.
Dinlisi dinsizi herkes rahatsız.

Geçmişi özleyen ne çok şahıs varmış

Bana söyler misin bu HSYK, Adalet Bakanlığına bağlandığına göre meşruiyeti devam ediyor mu etmiyor mu?Taraflı mı tarafsız mı?

Vallahi Azimüşsan bundan böyle kimseden adalet madalet beklemeyin.Hırsıza yolsuza rüşvetçiğe, usülsüze yol açılmak isteniyor.En vahim durum da budur.Bundan böyle partili bir yargı artık karşımıza çıkacak.Kimse demokrasiden bize dem vurmasın.Nasıl olsa medya ve basın "suspayı" alıyor.Oohh, ne iyi!.Evi fareler basmış ev sahibi fare deliklerini tıkamaya çalışıyor.Ulan bu evi istila eden farelerle bu ev sahibi nasıl başedecek yahu?Ya evi yakması lazım ya da o evi tamamen boşaltması, terketmesi lazımdır.Farelerle dolu bir evde hiç rahat oturulur mu?Birgün gelir o fareler aç kalınca ev sahibini de yer.Ona göre bu misallerimi herkes biraz düşünsün...

AB ülkelerinin parlamentosunda her görüşlü milletvekilleri var.üstelik seçim barajı en fazla 2-3'tütr.Orada bizim gibi kavga da etmiyorlar.Üstelik koalisyon hükümetleri mevcut durumda olduğu halde gül gibi geçinirken bizimkiler birbirlerini yiyorlar.Demokrasiye değil kediköpek kavgasına çevirdiler bu meclisi...Herkes makam mevki hırsı olmuş.Ahiretini düşünende yok.Ne çalar çırparsam kârımdır diyerek mal el altından yürütülmektedir.Kimsede hesap soramayacak.Bu gafil millette bu rejimden medet bekleyecek öyle mi?.Yandım Allah ketem külü..

Halimize ağlayacağımız yerde gülüyoruz.Birde hiç düşünmeden ve de utanmadan yapmışlarsa en iyilerini yapmışlar, helal olsun diyoruz.İşte ülkemde ki siyaset anlayışı bu kadar yozlaşıp kalıplaştı.Allah encamımızı hayreylesin, başka bir şey demiyorum...

safahat 01-22-2014 17:58

Ekinoks'un cümleleri anlaşılmadı galiba, apaçık doğru olan budur.

Ekinoks; Yargıya değil devlete müdahale etmeye çalışan örgüt çökertiliyor.
Dinlisi dinsizi herkes rahatsız.

MEÇHUL ADAM 01-22-2014 18:15

Alıntı:

safahat Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1046744)
Ekinoks'un cümleleri anlaşılmadı galiba, apaçık doğru olan budur.

Ekinoks; Yargıya değil devlete müdahale etmeye çalışan örgüt çökertiliyor.
Dinlisi dinsizi herkes rahatsız.

ZAMANLA ONU DA ANLAYACAĞIZ.HELE ÇIKARILACAK YASA NETLİK KAZANSIN ANLARIZ NEYİN NE OLDUĞUNU...

safahat 01-22-2014 19:54

Alıntı:

MEÇHUL ADAM Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1046747)
ZAMANLA ONU DA ANLAYACAĞIZ.HELE ÇIKARILACAK YASA NETLİK KAZANSIN ANLARIZ NEYİN NE OLDUĞUNU...

Eğer Adam gibi adam Sayın Başbakan Erdoğan;
''Evlatlarımdan birinin yolsuzluğa bulaşması halinde onları yanımda tutmam, evlatlıktan reddederim!''
diye ağır cümleleri sarfetmişse ve 80 milyon buna şahid olduysa, bundan güzel bundan samimi bir yargı geleceği vaadedilebilirmi?
Ne olur pencerelerden artık farklı bakmaya çalışalım muhteremler.

MEÇHUL ADAM 01-23-2014 18:06

Alıntı:

safahat Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1046753)
Eğer Adam gibi adam Sayın Başbakan Erdoğan;
''Evlatlarımdan birinin yolsuzluğa bulaşması halinde onları yanımda tutmam, evlatlıktan reddederim!''
diye ağır cümleleri sarfetmişse ve 80 milyon buna şahid olduysa, bundan güzel bundan samimi bir yargı geleceği vaadedilebilirmi?
Ne olur pencerelerden artık farklı bakmaya çalışalım muhteremler.

Gerçekten sizler çok safmışsınız..Gözünüzü açın, masumiyet oyunları kadar tehlikeli bir siyaset yoktur.Asıl meselenin içinde şeytanilik ve gizlilik vardır.Siz bunları sezemiyorsunuz.Hak'la batılı birbirine karıştırıyorsunuz.YARIN MAHŞER GÜNÜNDE BİAT ETTİKLERİNİZLE BERABER HESAP SORULACAKSINIZ.VE YÜCE ALLAH ADALET TERAZİSİNİ ÖNÜNÜZE O GÜN KOYMUŞ OLACAKTIR.Bilmeden, araştırmadan, gerçekleri göremeden bir şeye hüküm vermek akıl işi değildir.

Yukarıda ki yazmış olduğun o sözleri daha Tayyip'in oğlu Bilal ilk operasyonlarda hakkında savcılar tarafından soruşturma açılmak istenirken neden o sözleri söylemedi?.Söylemez, çünkü o sıraları yargı paralel devletin elinde idi.Ne zaman ki yargı Adalet bakanlığının emrine verilince meydanı boş bulup oğlu hakkında o sözleri iş bittikten sonra söylemiştir..Kimse kimseyi kandırmasın.

http://i.hizliresim.com/KPBGk8.jpg

Tam bu karikatür cuk diye oturmuş...

Artık adalet aciz, masum kendini savunamayan ve parası olmayanlara işliyor.İmtiyazlı, zengin, mevki sahibi, tuzukurulara işlemiyor.HAK,HUKUK ADALET ÖLDÜ.MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN.SEYREYLEYİN BUNDAN SONRA ÜLKEMİZDE NELER OLACAĞINI...HERKES YAPTIĞI İLE KÂR KALACAK VE KİMSE ONDAN HESAP SORAMAYACAK.İŞTE MONARŞİ DÜZENE DOĞRU İLK ADIMLAR ATILMIŞTIR.

BİZ O KADAR YALDIZLI SÖZLERE DEĞİL MESELENİN PERDE ARKASINDA OLUP BİTENLERE BAKARIZ.VARSA CESARETİNİZ BUNLARI DA AÇIKLAYIN...

safahat 01-23-2014 20:00

Alıntı:

MEÇHUL ADAM Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1046852)

Yukarıda ki yazmış olduğun o sözleri daha Tayyip'in oğlu Bilal ilk operasyonlarda hakkında savcılar tarafından soruşturma açılmak istenirken neden o sözleri söylemedi?.Söylemez, çünkü o sıraları yargı paralel devletin elinde idi.Ne zaman ki yargı Adalet bakanlığının emrine verilince meydanı boş bulup oğlu hakkında o sözleri iş bittikten sonra söylemiştir..Kimse kimseyi kandırmasın.


Tayyip Erdoğan neyi ne zaman söyleyeceğini sizemi soracak?
Mahşer günü kimler kiminle olacak oda bizde biliyoruz merak etmeyin.

Yolsuzlukların üzerini örtmeye çalışıyor diyerek ortalığı karıştırmaya bulandırmaya çalışanlara laf anlatılamadığı
için yukardaki sözleri söylemeyi uygun bulmuştur ve arkasında duracağından şüphemizde yoktur.
Ama görünen o ki halen kulaklar tıkalı, halen başlar kumdan çıkarılmak istenmiyor!

MEÇHUL ADAM 01-25-2014 12:40

Alıntı:

safahat Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1046862)
Tayyip Erdoğan neyi ne zaman söyleyeceğini sizemi soracak?
Mahşer günü kimler kiminle olacak oda bizde biliyoruz merak etmeyin.

Yolsuzlukların üzerini örtmeye çalışıyor diyerek ortalığı karıştırmaya bulandırmaya çalışanlara laf anlatılamadığı
için yukardaki sözleri söylemeyi uygun bulmuştur ve arkasında duracağından şüphemizde yoktur.
Ama görünen o ki halen kulaklar tıkalı, halen başlar kumdan çıkarılmak istenmiyor!

Tayyip'i biz yargılayacak değiliz.Lakin bir millet olarak bunu sorgulamakta hakkımız vardır.Bir kimse suçsuz ise o kimse karşı tarafa karşı haklı olarak delilleriyle misilleme yapar.Elinde ne kadar delil, dosya varsa hepsini tarafsız savcılara teslim eder ve beklemede kalır.Hak adalet işte o zaman devreye girer..

Size meramımızı anlatmakla öyle zorlanıyoruz ki adeta klavyeyi parçalayasım geliyor.Hadi biz Gülen cemaatinin hükümete karşı komplo kurdurduğuna inanıyoruz ve bu aşağı yukarı belli olduysa da hala üzerlerinde şüpheler gitmiş değil..

Kardeşim sen hükümetten yana mısın yoksa devletten mi?Biz devletten yanayız.Hükümet başka devlet başka bir şeylerdendir.İkisini birbiriyle karıştırmayın.

Şunu açıkça söyleyemiyorsunuz."Hükümet tarafından da yolsuzluk ve rüşvet gerçekleşmiştir.Bir millet olarak bunun ortaya çıkarılmasını istiyoruz ve adalet yerini bulsun diyemiyorsunuz.Niye hemen aklanmaya çalışıyorsunuz.Yahu madem ortada mağduriyetlik varsa bu ispatlanmalı ve hedef saptırıp cemaati günah keçisi gösterilmemeli.Cemaat o kadar suçlu ki bunun haddi hesabı yok.Onların da yolsuzluk ve rüşvete bulaştıkları büyük ihtimaldir.Onun içindir ki kimse "ayranım ekşidir" diyemiyor ve millet oyalandırılıyor."TENCERE DİBİN KARA,SENİN Kİ BENDEN KARA" mukabilinde nütün hadiseler bundan ibarettir.

Hükümetin yıkılmasına da razı değiliz.Lakin şüpheler gönüllerde iz bırakır.Bu şüpheler derhal giderilmelidir.

Madem bu devlet zarara uğratıldıysa niye somut belgelerle suçsuzluklarını ispatlayamadılar.Madem davalarında haklı iseler bir açık oturumda veya panelde bunu dile getiremezler miydi?Biz kimseyi hırsızlıkla suçlamıyoruz.Lakin birileri tarafından hırsızlık yapıldı lakin hala neyin ne olduğu açıklanmadı.Anlaşılan o ki kim ne yaptı ne ettiyse yanında kâr kaldı..Vah benim milletim vah!Senin hükümeti sorgulamaya hakkın yokmuş meğer.EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.duydunuz mu efendiler!.Atı alan Üsküdar'ı geçti..

Bundan böyle kimse yargılanmayacak, sorgulanmayacak ve herkes dilediğini yapacakİşte istenilen şey budur..."HAK,ADALET, HUKUK" MU DEDİNİZ?BEN ÖYLE BİR ŞEY DUYMADIM Kİ BİLEYİM...

https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.n...52533191_n.jpg

Tam bu karikatür "cuk" diye oturmuş...

Artık Türkiye'de ki adalet; aciz, masum,kendini savunamayan ve parası olmayanlara işliyor.İmtiyazlı, zengin, mevki sahibi, tuzukurulara işlemiyor.HAK,HUKUK ADALET ÖLDÜ.MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN.SEYREYLEYİN BUNDAN SONRA ÜLKEMİZDE NELER OLACAĞINI...HERKES YAPTIĞI İLE KÂR KALACAK VE KİMSE ONDAN HESAP SORAMAYACAK.İŞTE MONARŞİ DÜZENE DOĞRU İLK ADIMLAR ATILMIŞTIR.

BİZ O KADAR YALDIZLI SÖZLERE DEĞİL MESELENİN PERDE ARKASINDA OLUP BİTENLERE BAKARIZ.



Cihannur 01-26-2014 02:47

Alıntı:

MEÇHUL ADAM Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1046739)
Yahu siz hâla parti kurtarma endişesi taşıyorsunuz.Geçen geçti.Bundan böyle parti kapatma işi tarihe karışacak.Bu iyi bir gelişmedir, lakin bundan daha tehlikelisi olan yargı organlarını adalet bakanlığına bağlanmasıdır.Bu geçici de olsa tedbir olmuştur.Ancak ileride AKP'nin muhalefete düştüğü yılları düşünürsek üstü örtbas edilen yolsuzluk ve rüşvetlerin dosyaları hasıraltından çıkarılmayacak mı sanıyorsunuz?

Alıntı:

MEÇHUL ADAM Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 1046937)
Şunu açıkça söyleyemiyorsunuz."Hükümet tarafından da yolsuzluk ve rüşvet gerçekleşmiştir.Bir millet olarak bunun ortaya çıkarılmasını istiyoruz ve adalet yerini bulsun diyemiyorsunuz.Niye hemen aklanmaya çalışıyorsunuz.Yahu madem ortada mağduriyetlik varsa bu ispatlanmalı ve hedef saptırıp cemaati günah keçisi gösterilmemeli.Cemaat o kadar suçlu ki bunun haddi hesabı yok.Onların da yolsuzluk ve rüşvete bulaştıkları büyük ihtimaldir.Onun içindir ki kimse "ayranım ekşidir" diyemiyor ve millet oyalandırılıyor."TENCERE DİBİN KARA,SENİN Kİ BENDEN KARA" mukabilinde nütün hadiseler bundan ibarettir.

Hükümetin yıkılmasına da razı değiliz.Lakin şüpheler gönüllerde iz bırakır.Bu şüpheler derhal giderilmelidir.

Meçhul Adam arkadaşım, 17 Aralık 2013 tarihinde AK Parti'ye karşı girişilmiş olan saldırı, yolsuzluk soruşturmasından ziyade, AK Parti'yi bitirmeye yönelik bir dostmodern darbe girişimidir.

17 Aralık dostmodern darbesine karşı olduğumuz gibi yolsuzluklara da karşıyızdır. AK Parti'nin temel ilkelerinden biri 3Y (Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklar) ile mücadele ilkesidir. Tertemiz-ak AK Parti, yolsuzluklara karışmak bir yana, yolsuzluklarla mücadele eden bir siyasi partidir. AK Parti olarak var olduğumuz müddetçe diğer ilkelerimize bağlı olarak var olacağımız gibi 3Y ile mücadele ilkemize bağlı kalmaya devam edecek, iktidarda olduğumuz müddetçe de, ileride muhtemeldir ki ana muhalefet partisi olduğumuz dönemde de hep ilkelerimize bağlı kalarak var olmaya devam edeceğiz inşaallah.

17 Aralık'ta başlatılan yolsuzluk soruşturması sürecektir. AK Partili bazı eski bakanlar belki yolsuzluğa karışmış olabilirler; belki de masumdurlar. Zamanı gelince dava açılacak ve eğer AK Partili bazı eski bakanlar suçlu bulunurlarsa gerekli cezalara çarptırılacaklardır.

AK Parti'nin yolsuzluklar yaptığı ya da yolsuzluklara göz yumduğu; yalan, iftira ve kara propagandası tutmayacaktır inşaallah. Türkiye'yi baştan sona dolaşın kardeşim. Türk Siyasi Tarihi'nden 1908 yılından 2002 yılına kadar sadece 6.000 kilometre civarında bölünmüş yol yapılabilmişken, AK Parti'nin 11 yıllık iktidarında 17.000 kilometre civarında bölünmüş yol yapılmıştır. AK Parti iktidarına kadar toplamda 80 civarında üniversite kurulabilmişken, AK Parti iktidarında 100 civarında üniversite kurulmuştur. Türk Tarihi'nde AK Parti'ye kadar toplamda kurulmuş olan üniversite sayısından daha fazla üniversite, AK Parti'nin 11 yıllık iktidarında kurulmuştur. AK Parti iktidarına kadar TOKİ aracılığıyla 40.000 civarında konut üretilebilmişken, AK Parti'nin 11 yıllık iktidarında 500.000'in üzerinde konut üretilmiştir.

AK Parti'ye yolsuzluk iftirası atan vicdansız müfterilere şöyle seslenilir: Allah'tan korkun bre gafiller! AK Parti'nin 11 yıllık iktidarındaki olağanüstü ve muhteşem hizmetlerini görüp de böyle alçakça bir iftirayı nasıl atabilirsiniz?

O müfteriler, yukarıda saydığım hizmetleri nasıl görmezler?! O müfteriler, hızlı trenleri nasıl görmezler?! O müfteriler, metrobüsleri nasıl görmezler?! O müfteriler, Marmaray'ı nasıl görmezler?!

AK Parti, kendi iktidarından önce Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne tarihte en çok hizmet etmiş siyasi parti olan Demokrat Parti'nin hizmetlerini fersah fersah geride bırakarak, Türk Siyasi Tarihi'nde Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne en çok hizmet etmiş olan en iyi ve en başarılı siyasi parti olmuştur Allah'a şükürler olsun. Rakamlar ortadadır ve apaçık ve reddedilmez gerçek budur. En koyu laikçi bile, karşılaştırmalı rakamlar sonucu apaçık ve reddedilemez olarak ortada olan gerçeği, AK Parti'nin ülkemize ve milletimize en çok hizmet etmiş olan en başarılı siyasi parti olduğu gerçeğini aklen reddedemez.

Cihannur 01-26-2014 03:57

Bu konudaki bir önceki mesajımı yazdıktan sonra aklıma AK Parti'nin önemli bir hizmeti daha geldi Meçhul Adam. AK Parti iktidarına kadar 1908 yılından 2002 yılına kadar 94 yılda 26 havaalanı yapılabilmişken, AK Parti'nin 11 yıllık iktidarında bugüne kadar 26 havaalanı yapılmıştır.

Türk Siyasi Tarihi'nin gelmiş geçmiş en rekortmen siyasi partisi olan AK Parti, bir havaalanı daha yapınca, Türk Siyasi Tarihi'nde AK Parti iktidarına kadar 94 yılda yapılmış havaalanından daha çok havalanı yapma rekorunu kırmış olacaktır inşaallah.


All times are GMT +3. The time now is 15:58.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023