![]() |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Evlilik, insanı günahtan koruyan bir kalkandır. Evlilik, el ele verip doğruya koşmaktır. Evliliğe bu açıdan baktığınızda, izdivacın insanı Allah’a yaklaştırması gerektiği görülebilir.Delikanlı okulunu bitirdi ve işini kurdu. Artık evlenip çoluk çocuğa karışmak istiyor. Bunun için de düşünüyor ve soruyor: “Acaba kiminle ve nasıl biriyle evlensem?” Akıl verense çok oluyor: “Evleneceğin kişi şöyle şöyle olsun”. Ama anne ille de güzel gelin istiyor. Genç kızın da evlenme yaşı geliyor. O da düşünüyor. “Acaba evleneceğim kişide nasıl bir özellik arasam? Dini diyaneti önemli olmalı mı?” Bu anne de kızının bir zenginle evlenip rahat etmesini düşlüyor.. Genç kız da delikanlı da şaşkın.Çünkü eş, insanı saadetin beşiğine götürdüğü gibi; felaketin eşiğine de sürükleyebiliyor. Kur’an, eşleri tarif ederken, “Onlar sizin için günahtan koruyan bir elbise, siz de onlar için bir elbise hükmündesiniz.” buyuruyor. (Bakara 187) Özellikle de günümüzde bu ayetin daha dikkatli okunması gerekiyor. Çünkü her sokak başında bir ateş yanıyor. Her yerden binler günah insana saldırıyor. Her şey ağız birliği yapmış gibi insanı Allah’tan uzaklaştırıyor. Allah’a giden yollara barikatlar kurulmuş. Ahiret yurdunu gösteren işaretler ters çevrilmiş. Sefih medeniyetin getirdiği cazibe ister istemez insanları o yoldan alıkoyar hale gelmiş. Herkes, akın akın “insanın ve bilhasa Müslüman’ın bir nevi cenneti olan aile sığınağından” çıkıp o yöne doğru koşuyor. Sığınaktan çıkan askerin üzerine yağan mermiler gibi günahlar aile fertlerinin üzerine yağıyor. Kişi evinde oturup TV’sini seyrederken, gazetesini okurken, hatta penceresinden sokağa bakarken bile müstehcenlik ateşi onu yakabiliyor. İşte bu arada eş denilen “elbise” o ateşe perde olmalı. Kişiyle ateş arasında set oluşturmalı. Eşinin üzerine gelen günahlara paratoner olup, onu Allah’a yaklaştırmalı.. Sadece dünya hayatı için giyilen bir elbise değil, kişiyi cennet bahçelerine uçurabilen paraşüt görevi yapmalı.. Çünkü, insan bu dünyaya sadece rahat yaşayıp, zevk ve lezzet peşinde koşmak için gönderilmemiştir. Onun esas gayesi kendisini buraya gönderen Cenab-ı Hakk’ı tanımak, bilmek ve ibadet etmektir. Dünya yolunda yürüyüp ahiret yurduna varmaktır. Evlilik de o yol arkadaşını seçmektir. Şayet yol arkadaşı Allah’a yakınsa kişi dünyada da ahirette de huzurlu olacaktır. Çünkü Cenab-ı Hak buyuruyor: “Erkek olsun, kadın olsun mü’min olarak güzel işler yapanlara dünyada temiz ve huzurlu bir hayat yaşatırız. Ahirette ise, onları, yaptıklarının daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.” (Nahl 97) Asr-ı saadette yaşanan şu olay evliliğin insanı Allah’a yaklaştırması hususunda örnek olsa gerek. Peygamberimiz (sas), sahabeleriyle birlikte otururken fakir ve muhtaç olanlara vermenin öneminden bahsediyordu. Al-i İmran Suresi’nin 92. ayetini okudu: “Muhtaçlara ve fakirlere yardım ederken, malınızın kötüsünü değil de iyisini vermedikçe olgun bir imana kavuşamazsınız. İmanda en yüksek mertebeye çıkmak istiyorsanız, yoksullara malınızın en hoşunuza gidenini bağışlayınız.” Bu sözler orada bulunanlardan Ebu Talha’yı (ra) can evinden vurdu. En değerli malını Medine’deki hurmalığını ve evini hemen oracıkta bağışladı. Evine gitti. Bahçenin dışında durdu. Eşi Rumeysa (ra) Ebu Talha’yı (ra) görünce neden eve girmediğini sordu. Ebu Talha (ra) evini ve bahçesini tasadduk ettiğini söyledi. Eşi: “Kendin için mi yoksa ikimiz için mi?” diye sorduğunda Ebu Talha (ra) “ikimiz için” cevabını verince eşi Rumeysa: “Allah senden razı olsun Talha. Ben de aynı şeyleri düşünürdüm. Bekle geliyorum.” diyerek dönüp arkasına bile bakmadan evinden çıkıp gitti. (Buhari) Bizler de onları örnek almalıyız. Bunun için de evlilikleri nefsani duygulardan ziyade uhrevi duygularla yapmalıyız. Eş seçerken bizleri dünyaya çağıranı değil Allah’a yaklaştıranı seçmeliyiz. Bizim evliliğimiz yani Müslüman’ın evliliği farklı olmalı. Müslüman aile, karanlık dünyalara ışık saçmalı… Sıkıntıda boğulanlara şefkat elini uzatmalı. Sevgiye hasret, mutluluğa hasret olanları sevginin ve mutluluğun yurduna iletmeli. Gülay Atasoy Zaman -Ailem |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Yorumunuz için teşekkürler..
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
konu paylaşımınız için teşekkür ediyorum herkese . ancak konuyu burada noktalamadan aile içinde ve dışında bu müessenin kurulduğu gayeye matuf hizmet etmekten nelerin alı koyduğunu ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini bilhassa tecrübeli arkadaşların paylaşması mümkün mü .
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
nazariyatsız pratik düşünülemez.Forum içerisinde nazari birçok paylaşımın olduğunu görüyorum. Ancak mes'elede benim paylasıma sunulmasını istediğim bu gayeye hizmetten eşleri uzaklaştıran somut ve soyut unsurların neler olduğu.bugün bir bayanın toplumssal hayatta üstlendiği rol acaba asrı saadetteki gibi mi .Meselenin özünde kadının duruşu, hayattan beklentisi yatmakta.Evet herşey rızaya uygun bir hayat felsefesiyle başlıyor şüphesiz bu şuurda olanlar için. Ama ne oluyorsa bir süre sonra bilgi aktarımı eşler arasında zayıflıyor.Sebenin her türlü doygunluk ve ülfet olabileceği kanaatindeyim .Zayıflayan bu aktarımın yeri maalsef toplumun abuk sabuk temelsiz dayatmaları zorluyor.Bir çoğunada yine maalesef galip geliyor.Sonrasında gayeden uzaklasan, toplum baskısına - fark etsin veya etmesin- boyun eğen bir birliktelik kalıyor.Çözüm arayışı tv veya aynı sıkıntıdan muzdarip bireylerden alınmak isteniyor.Soruyorum şimdi hangimiziin eşi erkek kadın fark etmiyor asrı saadet eşi.
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Öncelikle toplumsal analiz yapılması daha sağlıklı sanırım. Toplumumuza baktığımızda kahir ekserisi ne derece dindar sorusu, çıkış noktası olur nitelikte bence ... Asrı saadet insanı olabilmek için, bağlılığımızın tam olduğu bir İslam şuuru olmalı sanırım.
İslam şuuru da İmani bir konu olması nedeni ile İmani hakikatler ve de bunları ne kadar nazardan, kalbe yani; İçtima-i hayatımıza indirgeyebiliyoruz bu sorgulanmalı ... Toplummuuzda ki sosyo kültürel yapı aslında paradigmayı çözecek anahtar niteliği taşıyor. İçtima-i hayatımızın endeksi İslami değerler - evrensel olan yegane hak değerler - olmadığı müddetçe hem birey olarak, hemde çekirdek cemaat olan Aile kavramı asıl sağlığına kavuşamayacaktır. Birey İlkelerini İslama endeksleyip kalbi melekelerini zirve edemedikçe, Aile kavramı da hayatiyetini yitirecek rutin günlük ilişkiler yaşanacaktır. Bu da sonu hüsrana varacak İnhiraf sürecini tetikleyici olacaktır. Demek ki; çıkış noktamızı desteklersek, İslam olmadan Toplumsal ve de kültürsel yansımalarını hayatımıza geçiremediğimiz taktirde, bundan kurtulmamız da mümkün olmasa gerek. İslamı yaşamaya çalışan bireye ve toplumlarda bu sıkıntıları yaşıyorlar ise; İslamı hayatiyet kazandıramadıklarından olsa gerek... Uzaktan davulun sesi hoş görünürmüş derseniz, İnsanlığın İftihar Tablosu (s.a.v) model alındığında davul da gerçekten yakından da hoş nidalar sergileyecektir, diye düşünüyorum. Anahatları ile paylaşmak istedim. saygılarımla ... |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
güzel yazı..teşekkürler +1
gönülden en çok artı verdiğim kişisin :) |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Evlilikte ilk amaç dostluk olmalı...
Ömrün boyunca seni destekleyecek ve senin dayanağın olacak bir dost... Gerisi boş.. |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Alıntı:
kırılma abi :( sana da verdim sağol güzel yorumun için :) |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
''Bizim evliliğimiz yani Müslüman’ın evliliği farklı olmalı. Müslüman aile, karanlık dünyalara ışık saçmalı… Sıkıntıda boğulanlara şefkat elini uzatmalı. Sevgiye hasret, mutluluğa hasret olanları sevginin ve mutluluğun yurduna iletmeli.'' :-*
Bizim evliliğimiz Allah (c.c) rızası için olmalı. :) canım paylaşım için + Teşekkürler :) |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
paylaşımın için teşekkürler
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Arkadaşlar hepinize yorumlarınızdan dolayı teşekkürler...
Biraz geç bir teşekkür oldu ama... :) |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Hocam (+) ancak, noktan yokmu klavyende, nefessiz kaldım. ::)
Başlangıç cümlenle nokta arası maraton koştuk ... :) |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Alıntı:
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Alıntı:
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Evlilik sağlam bir iletişim temeline oturmalıdır...aksi halde çiftler arasında itaatsizlik,kavga, gürültü ve kanaatsizlik başlar...
Önemli olan kalbine karşı bir kalbi bulmaktır..kalıbına karşı bir kalp değil...çünkü dış görünüş her zaman yanıltıcıdır....madde arayanın ruh bulması, kalıp arayanın gönül bulması mümkün değildir.. Eşler arasındaki mahramiyetin dışarı taşması,paylaşımın azalması, saygı ve güven duygusunun azalması ile eşler arasında ayrışmalar başlar......velhasıl uzun mesele..... Evliliği Allahın emri Resulün sünneti olarak görenler örnek evlilik yapmalıdırlar Paylaşmayı, bölüşmeyi, fedakarlığı bilen insanların biraraya gelerek oluşdurduğu bir müessesedir aile...toplumun temel taşı...gençliğin yetişimindeki ilk mertebe, ilk sınavdır aile.. Paylaşımınız için minnet olsun Yalçın bey...+1 |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
evlilikte amaç evlenipte evde kaldın sözünü duymamayı tercih etmektir.. :)
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Alıntı:
Açıkçası bişey anlamadım Yalçın abi bir kere daha anlatsan :) Yani dostluk ilk amaç olmaz mı evlilikte? |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Mutluluk tabiyki.
Ancak mutluluğu korumak için mutluluk unsurları oluşturulması gerekir. |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Evliliğin en temel amacı eşlerin birbirine destek olup yoldan sapmaları engellemesi ve hayırlı evlatlar yetiştirebilmesidir.
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Atalarımız, "Gönül sevince samanlık seyran olur" demişlerdir.
Yuvadaki mutluluğun şifresi; rıza, vefa, sevgi ve sabırdır, diyor bir âlim. Önce şunu bilelim: Evlenen iki kişi birbirinin nasibidir. Bu nasip, Allah'ın ilminde kesinleşmiş bir takdirdir.Bu nasibe razı olmak imanın gereğidir. Ona helâlinden ulaşmak farz olduğu gibi, ulaşınca hakkını korumak da farzdır. Hayırlı eş Allah'ın kuluna özel bir ikramıdır, hayırsız eş ise dünyanın en ağır imtihanıdır. Ailemizin saadeti onu acısıyla birlikte kabul etmeye bağlıdır. Bu işin temeli de rızadır. Ailede mutlu olmak için karı kocanın birbirlerinin her şeyinden hoşlanması gerekmez. Koca hanımının bir huyundan veya durumundan hoşlanmadığı zaman onu hemen gözden ve gönülden çıkarmamalıdır. Kadının kocasına karşı durumu da aynıdır. Kim bilir nefsimizin hoşlanmadığı o durum içinde nice saklı hayırlar vardır. Bu, ileride gözükecektir. Sabredilirse anlaşılır. Ailedeki mutlulukta rıza ve vefa çok önemlidir. Ailesine razı olan rahat eder, vefa gösterenleri yüce Allah mükâfatlandırır. Bir olaya sadece nefisle değil, aynı zamanda vicdan, akıl, insaf ve sevgiyle de bakmalıdır. Sevdiğimizi kusuru ile kabul etmek mutluluk için ilk adımdır. Ayrıca onun yükünü çekmek, sı-kıntısına sabretmek, hatasını affetmek, onun için hayır dua etmek iyi geçim için vazgeçilmez şeylerdir. Aslında sevginin zevki de bu çile içinde gizlidir. Aynı şeyler kadından da istenir. Kusursuz dost arayan kimse yalnız kalır. Kusursuz insan nerede? Bir kimsenin iyi hali kötü halinden daha fazla ise o kimse iyi insan kabul edilir ve kusurları affedilir. Yeter ki bu kusurlar Allah'a şirk koşmak ve namusunu kirletmek gibi kusur ve günahlardan olmasın. Bu konuda Rahmet Peygamberimiz (s.a.v) aile reislerine şu inceliği hatırlatmıştır: "Kadın aslı itibariyle farklı yapıda yaratılmıştır; onu sürekli aynı halde tutamazsın. Onunla bu-lunduğu o halde geçinmeye bak. Yoksa onu istediğim gibi dosdoğru yapayım dersen kırarsın. "Mümin erkek bir kusurundan dolayı hemen hanımına kızmasın. Onun bir huyundan hoşlan-mazsa hoşlanacağı ve razı olacağı başka bir huyu vardır, ona baksın." En geçimsiz insanda bile hoşa gidecek bir taraf bulunur. Kadın veya erkek birbirinin önce iyi taraflarını düşünmelidir. İyi yönüne şükretmeli, kötü yönünü ise sabredip idare yoluna gitmelidir. Eğer bir kadın namus kusuru işlemiyorsa, onun diğer davranış bozukluklarına sabredilmelidir. |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Tebrik ederim ... (+)
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Evlilikte amaç bence en az 4 çocuk yapmak olmalı...
Anma benim kişisel kanaatim 6 çocuk olması gerektiği yönünde... |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Alıntı:
Alıntı:
Burada yazanları latife kabul ediyorum kendimce ama latife bile olsa üzücü sanırım. Böyle bir müessese hakkında bunları dile getirmek..Tabi ki herkes aynı açıdan bakamaz herkes içinde aynı anlamı ifade etmez. Ama asırlardır gelen hadislerde, ayetlerde yer alan bir kurumu zedeler diye düşünüyorum. Çok güzel yorumlar var Yalçın abi, Levent abi ve gönülden...(+1) Yorumlarınız gerçekten çok güzel hani ekleyecek pek de bir şey yok açıkcası. Ama bir iki kelam edersem haddim olmayarak ; bence evlilikte amaç Allah'ın huzuruna hakkıyla elele varabilecek amellere vesile olmak ve bunları işlemek olmalı... Zaten Allah'ın huzuruna hakkıyla gidebilecek kişilerin amelleri huzuru,saygıyı,sevgiyi beraberinde getirir. yüreğinde her şeyden öte Allah sevgisi O'nun rızasını kazanma varsa diğerleri peşinden gelecektir. Çevreme, televizyonlarda sapkınlıklarının lüzumsuz yaşantılarının çığırtkanlıklarını yapan insanlara bakınca korkmuyorum başkaları gibi. Evliliğin ilk adımını attım çok şükür, imza attıktan sonra çok şey değişecek diyenler var... Muhakkak değişecek ama içimdeki Allah sevgisi, sevgisinin hürmetine yüreğime koyduğu her nefeste beni kendine yaklaştıran bir sevgi daha var... Eksilmeyecek her an her saniye artacak bir sevgi... Çevremizdeki, televizyonlardaki insanların o çok aşık (!) olupta 3 ay sonra ayrılanların tavırlarına bakıyorum kendilerini köle gibi görüyorlar, Cevat Akşit Hoca anlatmıştı "beni arayıp "Hocam ünv.mezunuyum eşimin corabını yıkamak zorunda mıyım?" diyenler var " diye. Bu mantıkla bakıp eşinin çorabını yıkamaktan aciz olup üstüne bunu mevzu haline getiren bir insan böyle bir kurum içinde yer almasın zaten... Neyse ben sözü üstatlara bırakıyorum... :) |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Soyunu devam ettirip vatana millete hayırlı evlatlar yetiştirme
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Alıntı:
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Alıntı:
Tüm kardeşlerimizin bu sorumluluk ve bilinç içerisinde evliliğe ve aile kavramlarına bakması ve beklentilerini "ben" kavramından soyutlayıp "biz" kavramıyla bütünleştirmeleri duası ile.. Allah razı olsun |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Bahtiyardır o zevc ve zevce ki birbirlerinin diyanetini taklit ederler ve dünyadaki beraberliklerini ukbaya cennet salonlarına taşırlar.fena aleminde başlayan muhabbet beka aleminde beka bulur.Rıza uğruna birleşen gönüller cennetten cemalullaha nazar edip şeref bulur.Ne kutlu bir hediyedir ki hurilerden de güzel dünyadaki refika.Ama üniversite mezunu bir bayanın söylediklerini okuyunca esf duydum hani. nerede ebede açılmış eller, yürekler.Katılır mısınız bilmem ama herkes hayat arkadaşına EBED SENİNLE DAHA GÜZEL ELBET demeli diyebilmeli.
Gönülden , ayşe hanım ve üstat yalçın abi yorumlarınız için hepinize +1 sonsuz minnet |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Alıntı:
Paylaşımlarınızın ve yorumlarınızın devamını bekliyoruz inşallah...+1 |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Sağlıklı aile, içerisinde hiç bir tartışmanın yaşanmadığı aile değildir. İnsanların birlikte yaşadığı bir yerde tartışma ve hatta kimi zaman çatışma kaçınılmazdır. Özellikle bu birliktelik ‘yakın’ ve ‘uzun süreli’ ise, tartışma daha da normal hâle gelir. Sağlıklı aile tartışmaları çözümlemeyi bilen, anlaşmazlıkları hail ü fasl edecek kuralları olan ve aile bireylerinin, adı konmuş ya da konmamış olan bu kurallara uyduğu ailedir.
n Aile içi tartışma ve çatışmaları çözmek istiyorsanız maskelerinizi çıkarıp gerçek yüzlerinizle görününüz. Maskeler, problemi ortaya koymayı güçleştiren, tartışmayı çözümsüzlüğe mahkûm eden bir işlev görürler. Taraflar, tartışmada gerçek yüzlerini değil de maskelerim kullanırlarsa, onları uzlaştırmak ve problemi çözmekten söz etmek, ‘maskeleri uzlaştırmaktan’ söz etmek demektir. Bu da, gerçekte hiçbir şeyin çözümlenmediğini gösterir, n Maskeler başta sağlıklı iletişimi yok eder. Maskeli kişilik her yerde ve herkes için kötüdür, fakat ailede daha bir sırıtır. Çünkü, birbirlerine aile olacak kadar yakın olan kişiler eğer ailenin diğer fertlerine karşı maske takıyorlar, onlara gerçek yüzlerini göstermiyorlarsa, bir müddet sonra o kimseler gerçek yüzlerini unuturlar. Bu kişilik sapması anlamına gelir. Ortada dolaşan gerçek bir şahsiyet değil, sentetik ve yapay bir bireydir ve yapay bir bireyle hiçbir problemi sahici bir biçimde halledemezsiniz. n Aile içi çatışmadan korkmayınız, aile içi iletişimsizlikten korkunuz. Çünkü sağlıklı bir iletişimin çözemeyeceği ihtilaf yoktur. Sağlıklı iletişim, tartışan tarafların birbirlerine karşı hem etken hem de edilgen olmalarıyla mümkündür. Bu da, kendini ve muhatabını ciddiye alanların, kendine ve muhatabına değer verenlerin yapabileceği bir şeydir. n Aile içerisindeki anlaşmazlığı birbirleri kırmadan, yaralamadan çözen çiftler, sağlıklı aileyi oluşturmuşlar demektir. Anlaşmazlık kimi zaman ciddi, kimi zaman da basit meselelerden çıkabilir. Öncelikle anlaşmazlık noktasını doğru ve iyi tesbit etmek şarttır. Anlaşmazlık noktasının doğru tesbiti, muhatabın ne söylemek/yapmak istediğinin doğru bilinmesinden geçer. Bu da kişinin niyeti dışarda tutularak anlaşılacak bir husus değildir. O hâlde, önce niyet ve amaç öğrenilmelidir. n Bazen niyet ve amacını öğrendiğimizde, önce muhalefet ettiğimiz bir kişiye biz de rahatlıkla katılıp, “Ha, eğer bu niyetle söyledinse iş başka..” ya da “Öyle mi? Eğer bu amaçla yaptınsa o zaman ben de seninle birlikteyim” dediğimiz olmuştur. Özellikle eşler arasındaki duygusal bağ, kimi zaman iki insan arasındaki iletişimin en temel ölçüsü olan niyet ve amaç gerçeğinin unutulmasına, es geçilmesine yol açar. n Duygu ve düşüncelerinizi abartmadan ve azaltmadan olduğu gibi ortaya koyunuz. Bu kendine güveni ve saygısı olan insanların yapabileceği bir şeydir. Kendine güvenen ve saygı duyan biri, mutlaka muhatabına da güvenecek ve saygı duyacaktır. Bunun zıddı kendine güvenmeyen ve saygı duymayan hastalıklı bir kişiliktir ki; bu tip ya sadece edilgen ya da sadece etken olarak ortaya çıkar, a) Eğer edilgense, kendilerine güvenleri olmadığı için hep peşinen haksız olduklarını, zaten hiç bir zaman da haklı olamayacaklarını zannederler ve böylesine bir aşağılık duygusu içerisindedirler. Onun için de, muhataplarını hep onaylar, haklı olsun, haksız olsun ona pısırık ve edilgen tavırlarıyla cesaret verirler. Onurlarının çiğnenmesine izin verirler ve kendilerini böyle cezalandırmış olurlar. b) Eğer bu tip etkense, kendinden başka kimseye değer vermez, kendi söylediğinden başka doğru olmadığını zanneder. Saldırgandır, bu nedenle de haklı haksız demeden muhataplarını ezmeye, onları mat etmeye bayılır, bundan vahşi bir zevk alır. n Sağlıklı bir ailede karı-koca öncelikle birbirlerinin insanî haklarını garanti altına almışlardır. Ezmek ya da ezilmekten iki taraf da zevk almaz, çünkü tartışmanın amacı ezmek ya da üstün çıkmak değil, en doğru ve makul olanın gerçekleşmesidir. Bu nedenle de, baskı değil ikna, çatışma değil uzlaşma, saldırı değil bildiri ve iletişim üzerine oturur. n Aile bireyleri birbirlerine karşı hatayı büyültüp meziyeti küçülten dürbünler kullanmamalıdırlar. Ben bunlara ‘şeytan dürbünleri’ adını veriyorum. Bu dürbünü şeytan kimin eline tutuşturursa, o muhatabının hep kötü yanlarını görecek, güzel yanlarını hep gözardı edecektir. Bu noktada hakimlerin ahlâkî bir tavsiyesini hatırlamakta yarar var: “Senin başkalarına yaptığın kötülüğü ve başkalarının sana yaptığı iyiliği büyük gör. Senin başkalarına yaptığın iyiliği ve başkalarının sana yaptığı kötülüğü küçük gör.” Bu ahlâkî fazilettir. Bu kadarını yapamayan, en azından çıplak gözle bakmayı becerebilmelidir. n Sorunları şimdiki bağlam içerisinde ele alınız ve ‘eski defterleri’ karıştırmayınız. Bu tutum eşler arasındaki anlaşmazlığın çözümlenmesinde son derece kolaylaştırıcı bir işlev görecektir. Aksi bir durum, meseleyi çözümsüzlüğe mahkûm etmek olacaktır. Sözün burasında, eşinden hoşlanmadığı bir söz işiten kimse eğer yirmi yıllık evliyse, bütün bu yıllar boyunca eşinin kendisine söylediği ‘hoşlanılmayan sözler’ defterini açıp bir bir saydığını düşünelim. Bu durumda, karşı taraf da, aynı yanlışa düşerek kendisini savunmaya kalkacak ve tüm eski ve görülmemiş hesaplar masaya yatırılacaktır. Bu masadan her iki tarafın da, hiç bir hesabı görmeden, fakat görülmemiş eski hesaplara, bir yenisini daha ekleyerek kalkacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Oysa, eşinden hoşlanmadığı sözü işiten kimse “Falan zaman da şunu demiştin..” diye söze başlamak yerine “Bu sözü söylediğinde şöyle şeyler hissetim” diye başlasa problemi şimdiki bağlam içerisinde ele almış ve tartışmayı çatışmaya dönüştürmeden çözümü kolaylaştırmış olur. MUSTAFA İSLAMOĞLU |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Yalçın bey zamanlama müthiş güzel insan +1
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Alıntı:
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Yalçın bey paylaşımınızı tebessümle okudum ...çünkü aynen anlattıldığı gibi çok olaylar yaşanıyor...gülsekmi, üzülsekmi...evlilikte amaç ve gaye bilinmeden yapılınca ceremeside böyle oluyor...evliliğin en önemli ilk aşaması başkalarının söylemleri dikkate alınarak yapılmakta...buda daha ilk zamanda karşılıklı üstünlük, aman benim dediğim olsun davasına dönüşüyor....velhasıl uzun mesele..
Paylaşımınızla bulunduğunuz katkıdan dolayı teşekkür ederim.....+1 |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Evliliğin ilk yılları farklı iki krakterin bir araya gelmesi demektir...yani yaşanacak sorunlara baştan tepkili yanaşmadan empatiyle yaklaşmalıyız..
Evlilikte şartsız sevgi olmalıdır..şöyle yaparsan böyle yaparsan seni severim anlayışı sevgiyi körleştirir...şarsız sevgi seni sen olduğun için seviyorum izleniminin karşıya verilmesidir.. Sağlıklı bir iletişim için kendini anlatma yerine karşıdakini anlama empatisi kurulmalıdır..empatide saygı vardır..yani ben sana saygı duyuyorum seni anlıyorum mesajı karşıya verilir.. Sorunu böyle özetleyebiliriz.. ama esas olan yazılanları uygulamaktan geçiyor sanırım.. Paylaşımlarınız için teşekkürler Yalçın bey...Levent bey.. :) +1 ikinizede |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
EŞ bazen babadan ve anneden daha yakındır. Öyle değil mi? Kişi eşine söylediği, fısıldadığı bazı sırlarını anne ve baba ile paylaşamayabilir.
Kur'an-ı Kerim bu gerçeği çok manidar bir tanımla hayatımız katar. Ayet-i kerime, "Karı ve koca birbirlerine örtüdürler" der. Ayet şöyledir: "Onlar (kadınlar) size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz!" (Bakara 187). Ayet çok zarif bir ifadeyle, karı koca arasındaki ilişkinin karakterini ortaya koyar. Elbise ve örtü nasıl soğuk ve sıcaktan korur, sırları ve kusurları örterse, eşler de aynen böyle olmalılar. Örtü geceyi simgeler. Birbirinizin sırrını, ayıbını, açığını deşifre etmeyin, aksine birbirinizi gece karanlığı gibi örtün anlamını da çıkarma imkánı bulabiliriz. * * * Dinimiz bizden bunu istiyor. Ama biz bu konuları da magazinleştirmekten, aile sırlarımızı, ilişkimizi uluorta tartışmaktan uzak durmuyoruz. En mahrem bilgileri, olayları, sırları, ekranlarda, sokaklarda, her türlü sohbet ortamında konuşmaya başlıyoruz. Korkunç bir tatminsizlik, hazımsızlık ve dağılmışlık değil mi? * * * Sosyolog ve psikologların işin bu boyutu üzerinde durmaları, olgun tahlillerde bulunmaları gerekiyor. Tabii ya, bunu sağlıklı bir kişilikle izah imkánı var mı? Bu yaşananlar birer vicdani travma değil mi? Bizler ise bu yaşananları tedavi edecek noktada mıyız, yoksa yeni olayların, tecrübelerin deşifre edilmesine katkıda bulunacak yerde miyiz? Peygamberimiz (SAV) erdemden en uzak erkeği tarif ederken; geceleyin eşiyle arasında geçeni -sırları-, sabahleyin arkadaşlarıyla paylaşan kişi olarak tanımlar. Eşler birbirlerini sevmeli, korumalı ve sahiplenmeliler. Hiçbir evlilik kuşku ve korku üzerine kurulmaz. Hele matematiksel hesaplar üzerine hiç kurulmaz. Yarın ne olacak, eşim benim şu eksiğimi yarın bana karşı kullanır mı diye başlayan bir evlilik aslında hiç başlamamış sayılır. Tam aksine erkek kadının, kadın erkeğin; izzet, namus, kişilik, karakter, sevecenlik, vefa, saygı, sevgi, doğruluk, şeffaflık ve merhametinden en ufak bir kuşku duymamalıdır. Böyle bir kuşku varsa, belki o evlilik hiç olmamalıdır. Olsa bile, devam etmesi mümkün değildir. Eşinizi önemseyin. Onu sevin. Ona güvenin. Onunla sırrınızı paylaşın. Vereceğiniz bir gül, ucuz ama manidar bir ufak yüzüğün eşinizin yüzünde meydana getireceği tebessüm az mı önemli? Bazen eşimizle beraber sofrayı kaldırmak veya küçük bir hizmeti onunla paylaşıp yükünü hafifleştirmek kötü mü? Peygamberimiz (SAV); elbisesini yamalar, içeceği suyu kendisi alır, eşine yardım ederdi. Onları dinler, bazen en zor kararlarda onlara danışırdı. Gece namazına kalktığında eşini de uyandırır, "Hadi yüce Allah'a yönelelim!" derdi. Bazı hatalarını görmezden gelir, sinirli hallerini sinesine çekerdi. Tebessümünü esirgemezdi. "En iyiniz, eşine en merhametli ve iyi ahlaklı olanınızdır" derdi. Ne dersiniz? Şöyle diyebilir miyiz? Birbirini zorlayan, boşanmak için bahaneler arayan, birbirine güvenmeyen çiftler ancak sağlam bir eğitim, inanç, hoşgörü ve güvenle yaralarına çözüm bulabilirler. NİHAT HATİPOĞLU |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Güne sizin yazınızla başlamanın tadı bir başka oluyor güzel abim. Doğrudan ruh ve fikir dünyamıza tesir eden yazılarınız hayatımız boyunca karşılaşacagımız soruların ve sorunların çözümleri mahiyetinde !
RABBİM razı olsun , Teşekkürler güzel insan ( +1 )! :) |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Şimdi efendim bu mevzularda bir erkeğin, bir bayanın beklentilerini sayarak orta yolu buluruz inşallah diyip başalyalım söze.. :)
Evlilik mutluluk sanatının inşa etmek olduğunu...bu inşa işlemininde yalnız bir ustayla olmadığını anlayıp birlikte yol almayı şiar edinelim.. Engelleri o ayıklasın düşüncesindende sıyrılıp... Hakim benim diyip rahatlıkta öne geçip, hizmette arka planda olmayalım.. Hizmette öne geçmenin büyük bir fedakarlık olduğunun bilinciyle Resulullahı örnek alalım.. Ortak aile bilincinin karşılıklı kültürel faliyet, gezi, yemek yemek, aynı sıkıntıya ortak olup sevinci beraber paylaşmaktan geçtiğini unutmadan...her ferdin bir duygu deposu olduğunu düşünerek.. Bir bayanın bir erkeğe, bir erkeğin bir bayana olan davranışlarını belirlemede baz alındığınıda unutmayalım.. Yazı kadınlara çok sorumluluk mu vermiş...yoksa erkeğin nekadar beklentisi olduğunu mu göstermiş artık okuyup elimizi vicdanımıza koyalım... :) Paylaşım için minnet olsun güzel insan...+1 |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
:)
|
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Gönülden hanım , mutluluğa giden yolda adımlarımızın rotasını çiziyor sanki ! İnceden de dokunduruyor hani bu sorumluluklar hanımlara aitse erkeklerin sorumlulukları neler olabilir ! Ortada bir hadise var baki hayatın temellerinin veya başka tabir'le hazırlıklarının yapıldıgı fani dünyada mutluluğun bir kuş misali oldugunu ve bu kuş'un bir kanadı hanım ise diğer kanadı da erkek , biri diğerinden az çalışırssa zikzaklar çizer ve yolun sonuna varamayız.Peki nasıl olacak eşit çalışmak sorusu geliyor akla ? işte o noktada taşı gediğine Gönülden Hanım koyuyor tabir-i caizse , RESULLAH (sav) gibi ... Asıl ölçü ve en güzel örnek !
RABBİM razı olsun ( +1 )! |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Alıntı:
Yalçın beyin paylaşımının özüyle birlikte anlaşılıp yorumlarınıza muhatap olması çok güzel Gönülden bir artıda size ...+1 |
Evlilikte Amaç Ne Olmalı
Güllerin Efendisi, "hayırlı erkeğin, annenin çocuğuna lütuf ve merhameti gibi hanımını şefkatle karşılayan, acıyan, lütfeden, tatlılık ve yumuşaklıkla muamele eden erkek olduğunu bu davranışlarının yüz şehitlik makamıyla eşitlendiğini" söylüyor.
Yüreğinize ve emeğinize sağlık çok teşekkürler paylaşım içi (+1) :-* |
All times are GMT +3. The time now is 13:32. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023