AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu| (https://www.akpartiforum.com/index.php)
-   Köşe Yazıları (https://www.akpartiforum.com/forumdisplay.php?f=124)
-   -   Sevgili Günlük (https://www.akpartiforum.com/showthread.php?t=35136)

LüGaT 07-08-2008 23:41

Sevgili Günlük
 
"Dini düşünceler ile yetiştirilmiş, bir olayı sebep sonuç ilişkisi yerine yüce yaratanın neden olması ile açıklayan bir kafa yapısının nasıl bir bilimsel öğrenim göreceğini anlamak zor. Daha doğrusu üniversitenin yobazlaşması anlamına gelecek olan bu adımı açıklamak mümkün değil"

Özden Örnek (günlüğünden)

---

Ortada bir sorun var. Sorunların en kestirme çözüm yolu konuşmak, sıkıntıları paylaşmaktır. Bunun devlet yönetiminde karşılığı da demokrasi olmalı. Bürokratlar halkını anlamak için birgün gayret gösterecek mi, bilinmez; lakin biz onların genelinde paşamızın sözlerini anlamaya / tahlil etmeye çalışalım.

Evvela ortada "dini düşüncelerle yetişmiş kafa yapısı" gerçeği var. Üniversitelere, kamu kurumlarına, spora, sinemaya, siyasete "sızmak" için insanüstü bir gayretle fırsat kollayan bu insanların temel özelliği "dini düşüncelerle yetişmiş olması"

Herhalde uygulanması gereken ilk tedbirler için Vlademir Ledin'in tecrübelerine ihtiyacımız olacak:

"Polisleri, askerleri, devlet memurlarını öldürmek, devlet kurumlarında yangınlar çıkartmak... Devletin hazinelerinden paraları almak... Devrimci komünist güçler yenilmez silahlı bir güç olarak ortaya çıkmalı, insanları öldürerek, bombalayarak, binaları havaya uçurarak korku yaymak ve bu şekilde toplumun üzerinde komünist diktatörlüğünü teşkil etmek iktidara ulaşmamızın önemli unsurlarındandır." (Vladimir Lenin, Teorik ve Pratik Terör Hakkında", Homizuri G.P., Moskova 2005)

Öte yandan hayatı, var oluşu, olayları sebep-sonuç denklemine değil; kadere, "yüce yaratanın" belirleyiciliğine "sığdıran" bu insanları "bilimsellik"liğe yakıştırmayan paşamız yanılmaz sebep-sonuç ilişkisinin dengesini tutturamamış olmalı ki günlüklerini "öteki"ne kaptırmış.

Biz kabul etsek de etmesek de irademizin üstündeki kuvvetler hayatımızı çepeçevre sarmaktadır. İtiraf etsek de etmesek de hesap makinesi kesinliğinde, makine işlerliğinde bir hayat tasavvuru hakikate ihanettir. Ders çalışırsam sınavı geçerim, 70 km hızla gidersem kaza yapmam, bu kadınla evlenirsem mutlu olurum hesabiliklerinin başına hergün neler geldiğini görüyoruz. Günlüğümü iyi saklarım öyleyse kimse bulamaz önermesinin haline bakın.Keşke herkes beşinci kattan düşüp ölmeyen çocuk için "Bu bir mucize" yerine "Bak şu Allah'ın işine" diyebilse.

Bilimsellik söyleminin pozitivist kafanın tasavvuruyla nasıl süflileştirildiğini yine Lenin'den biliyoruz.

" Lenin büyük fizyolojist Pavlov'un laboratuvarına onun şartlı refleks çalışmaları vasıtasıyla, insan beyninin bolşeviklerin insan davranışını kontrol etmede yardımcı olup olamayacağını öğrenmek için gizli bir ziyarette bulundu. "Rus kitlelerinin komünizm çizgisini düşünmelerini ve buna göre davranmalarını istiyorum" diye açıkladı Lenin... Pavlov hayretler içinde kalmıştı. Lenin ondan köpekler için yaptığı şeyi insanlar için yapmasını istiyordu. "Rus kitlelerini bir standart haline getirmek istediğinizi mi söylüyorsunuz? Hepsinin aynı şekilde davranmasını sağlamak mı istiyorsunuz?" diye sordu... "Aynen" diye cevap verdi Lenin. "İnsanlar doğru olmalı. İnsanlar biz nasıl istersek o şekle getirilmelidir..." "

Bilimadamlarının içinden ancak bu tepeden inmeci / zalim şekillendirmelere karşı duranlar islam fıkhındaki "alim" sıfatını hakedebilirler. Alim hayata karşı ahlaklı, vicdanlı, gerektiğinde celadetli duruşuyla hem bilimadamından hem databanktan ayrılır. Pavlov'u pozitivist diktanın garip zihnine hayret ettiren de bu vicdan dürtüleri olmalı.

Yalnız Pavlov değil elbet:

Dünyanın önde gelen astrofizikçilerinden biri olan Arizona Eyalet Üniversitesi öğretim üyesi Paul Davies:

“Bize sürekli bilimin dünya hakkındaki en güvenilir bilgi kaynağı olduğu, çünkü test edilebilir hipotezlere dayandığı, dinin ise inanç üzerine kurulduğu söylenir… Bu ayrımdaki sorun şudur ki, bilimin de kendi inanç-bazlı iman temeli vardır. Tüm bilim, doğanın rasyonel ve anlaşılabilir bir düzene sahip olduğu varsayımı üzerinden işler. Eğer evrenin anlamsız karmaşalar ve keşmekeşlerle dolu olduğunu düşünseydiniz, bilim adamı olamazdınız.Dolayısıyla hem dinin hem de bilimin temelinde inanç vardır: Her ikisi de evrenin dışında bir şeyin varlığını kabul eder: Ya açıklanamayan bir Tanrı’yı, ya da açıklanamayan doğa kanunlarını.”

Mikrobun mucidi sayılan Pastöur:

"Bütün dünya Allah'ı inkar etse, bir mikrobun hayatı bana O'nu ispata kafidir"

Geçtiğimiz yüzyılın dehası Albert Einstein:

"Derin bir imana sahip olmayan gerçek bir bilim adamı düşünemiyorum. Bu durum şöyle ifade edilebilir: Dinsiz bir bilime inanmak imkansızdır"

Isaac Newton:

"Güneş sisteminin, gezegenlerin ve kuyruklu yıldızların harika sistemleri yalnızca akıllı ve güçlü bir varlığın kudretiyle sürebilir. Bu varlık yalnızca dünyanın ruhunu değil herşeyi yönetir, O Allah'tır"

Robert Boyle:

"Dünyadaki mevcut sistemin mükemmel bir şekilde planlanmış olması, özellikle de hayvanların sahip oldukları ilginç özellikler, duyular ve hayranlık uyandıran yapıların hepsi tarih boyunca düşünürlerin Allah´ın varlığını kabul etmelerine neden olmuştur."

(...)

Velhasıl başta da dediğimiz gibi konuşarak, demokrasi yoluyla Lenin siyasetini yürütmek isteyenlere meydanlar açık. Parti programlarını günlüklerden derlemeleri mümkün. Kendilerini fikirleriyle Türk halkının siyasi tercihlerine konu edecekleri günleri umutla bekliyoruz. Beklemekte haksız da sayılmayız:

"Anlaşılan bundan sonra bahriye işlerine daha az zaman ayırıp siyasi gelişmeleri takip etmek zorundayız." (özden örnek)




Üniyorum / Sebâtkâr

tayyipleyiz 07-09-2008 00:01

Sevgili Günlük
 
İnanç ve bilimin tezat olduğunu düşünmek, varolanın üzerine bina edileni ve sonsuz ilmin sahibinin izin verdiği ölçüde ilmin inkişafını yok saymak değilmidir. Yani bilimin başladığı noktayı kabul etmemek olmaz mı? Bu zaviyeden bakıldığında Örnek' in İslami kafa yapısı ile bir yere gelenlerin nelere mal olabileceği tezi dinsizlik olarak ve buna hizmet edenlerin bilime hizmet edebileceği tezine doğurur saınırım.


Güzel çürütülmüş. Okurken keyif aldım. Teşekkür ederim, Eyüpüm. (+) :)

LüGaT 07-09-2008 00:07

Sevgili Günlük
 
Alıntı:

.:Alamet-i_Farika:. Nickli Üyeden Alıntı
İnanç ve bilimin tezat olduğunu düşünmek, varolanın üzerine bina edileni ve sonsuz ilmin sahibinin izin verdiği ölçüde ilmin inkişafını yok saymak değilmidir. Yani bilimin başladığı noktayı kabul etmemek olmaz mı? Bu zaviyeden bakıldığında Örnek' in İslami kafa yapısı ile bir yere gelenlerin nelere mal olabileceği tezi dinsizlik olarak ve buna hizmet edenlerin bilime hizmet edebileceği tezine doğurur saınırım.


Güzel çürütülmüş. Okurken keyif aldım. Teşekkür ederim, Eyüpüm. (+) :)


Eyvallah Levent Abim :) Herşey onu anlatırken bazıları hakikate kapanmıştır, kullakları var duymazlar, gözleri var görmezler "onlar için artık geri dönüş yoktur" Hakikate kurban olanlara selam olsun, hakikati bizlere ileten hakikatin sahibine hamd olsun.

tayyipleyiz 07-09-2008 00:09

Sevgili Günlük
 
Ne güzel söyledin be kardeşim. Senle yine gurur duydum. Hamdolsun. :)

ümitli_bekleyis 07-09-2008 04:00

Sevgili Günlük
 
Alıntı:

Mikrobun mucidi sayılan Pastöur:

"Bütün dünya Allah'ı inkar etse, bir mikrobun hayatı bana O'nu ispata kafidir"

Geçtiğimiz yüzyılın dehası Albert Einstein:

"Derin bir imana sahip olmayan gerçek bir bilim adamı düşünemiyorum. Bu durum şöyle ifade edilebilir: Dinsiz bir bilime inanmak imkansızdır"

Isaac Newton:

"Güneş sisteminin, gezegenlerin ve kuyruklu yıldızların harika sistemleri yalnızca akıllı ve güçlü bir varlığın kudretiyle sürebilir. Bu varlık yalnızca dünyanın ruhunu değil herşeyi yönetir, O Allah'tır"

Robert Boyle:

"Dünyadaki mevcut sistemin mükemmel bir şekilde planlanmış olması, özellikle de hayvanların sahip oldukları ilginç özellikler, duyular ve hayranlık uyandıran yapıların hepsi tarih boyunca düşünürlerin Allah´ın varlığını kabul etmelerine neden olmuştur."

Bu kısım biraz da Başbakanımızı hala sindiremeyenÖzok ' a cevap niteliğinde olmuş...Bilim adamı Başbakan istermişte... (!) İHL 'den Başbakan çıkmasını sindirememiş ya.. :) O istediği bilim adamları böyle olsun mu ? Mikrobun hayatından Allah 'ın varlığını kanıtlayan cinsten... :) Buna ne cevap verirdi merak konusu... Allah 'ım sen büyüksün Ya Rabbim !

Teşekkürler paylaştığınız için (+)


All times are GMT +3. The time now is 03:28.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
AK Parti Forum 2007-2023