Prof. Osman Özsoy - AK Parti Mitingleri Neden Kalabalık? - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Cihannur** · 05-16-2011, 14:18

Prof. Osman Özsoy

AK Parti Mitingleri Neden Kalabalık?

AK Parti mitinglerinin 2007 seçimlerine göre daha kalabalık olmasının 5 temel göstergesi olduğunu biliyor muydunuz? İşte kalabalığın nedenleri...

Devlette önemli görevde bir isim önceki gün bana, AK Parti mitinglerinin 2007 seçimlerine göre neden daha kalabalık olduğu yönünde bir soru sordu. Kendisine verdiğim cevabı bugün sizlerle de paylaşmak isterim.

Başbakan Erdoğan’ın katıldığı AK Parti mitinglerine gösterilen yoğun ilgi konusunda şunları söyleyebiliriz:

1- Başbakan Erdoğan’ın bilinirliği ve tanınırlığı Türkiye sınırlarını çoktan aştı. Başbakan Erdoğan şu anda dünyada yıldızı en hızlı parlayan, hatta demokratik ülkeler arasında seçimle işbaşına gelmiş en güçlü liderlerden biri durumunda.

Uluslararası haber kanallarına ve dünya basınının dış politika sayfalarına göz atıldığında, dış politika eksenli haberlerin % 80’inin Türkiye’nin tam da merkezinde olduğu coğrafya eksenli olduğu görülür. Artık günümüzde, bu coğrafyada yaşanan her türlü gelişme konusunda Türkiye’nin ne düşündüğü ve politikasının hangi yönde olduğu da dikkate alınır hale geldi. Bu gibi durumlarda gözler birden Başbakan Erdoğan’a çevriliyor.

Başbakan Erdoğan’a uluslararası camiada gösterilen yoğun ilgi, mitinglere katılan geniş halk kesimlerini de etkilemiş durumda. Miting alanlarını dolduran kitleleri en çok etkileyen konulardan biri de bu.

Dünya kamuoyunun şu an çok merak ettiği uluslararası şöhrete sahip bir ismi görme arzusu mitinge katılımları etkiliyor olabilir. Üçüncü defa sandıktan birinci çıkmak üzere olan bir partinin mitinglerine katılımın bu ölçüde yoğun olmasını anlamamızı kolaylaştıran birinci faktörün, AK Parti lideri sayın Erdoğan’ın giderek güçlenen karizması olduğunda kuşku yok.

2- Başbakan Erdoğan’ın 12 Haziran 2011 seçimlerini milletvekili adayı olarak katıldığı en son seçim olarak ilan etmesini de bir başka faktör olarak değerlendiriyorum. Uluslararası şöhrete sahip Başbakan Erdoğan’ı görmek isteyenlerden bir kısmının, bundan sonra bir daha ya görürüz ya göremeyiz düşüncesi ile mitinge geldiklerini ve bu saikle motive olduklarını düşünüyorum.

3- Anayasanın bazı maddelerinde değişiklik öngören 12 Eylül 2010 referandumu öncesi Türkiye’nin iki kutuplu hale gelmesi tüm sağ parti seçmenlerini büyük ölçüde AK Parti’ye yakınlaştırdı. Başbakan Erdoğan ülkenin kaderini etkileyen referandum gibi temel bir konuda tüm sağ seçmenlerin siyasete bakan yüzü gibi oldu.

4- 2007 seçimlerine kadar sandık yaklaşırken en az 5 partinin seçim barajını aşma ve Meclis’te grup kurma umudu olurdu. Şu anda seçmen sağda AK Parti, solda CHP tercihi arasında sıkışmış durumda.

Bu keskin kutuplaşma zemininde az da olsa kendisini fark ettirmesi beklenen MHP ise, 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde başlayan kimi yanlışlarını katlayarak sürdürünce, buna bir de kaset skandalları eklenince baraj korkusunu ensesinde hissetmeye başladı.

Son çeyrek asırda siyasetin önemli aktörlerinden olan Anavatan Partisi ve Doğru Yol Parti’lerinin eriyip gitmesi, bu partilerin seçmenlerini yeni bir adres için arayışa itti. Bir çoğu AK Parti’ye oy vermeye başladı. Bu nedenle, özellikle AK Parti mitinglerinde seçim meydanında sadece AK Parti’ye oy verme kararlılığındaki seçmenler değil, yeni bir parti tercihi konusunda karar arifesinde olan sağ seçmen kesimleri de var.

Başbakan Erdoğan durumun farkında. Başbakan Erdoğan’ın uzun zamandır rahmetli Özal’a sahip çıkması, zaten Anavatan Partisi eğilimli seçmenleri AK Parti’ye yönlendirmişti. Şimdilerde Süleyman Demirel’in CHP ile kol kola olduğunu sürekli gündeme getirmek suretiyle, eski merkez sağdan kalan son seçmen kesimlerini de partisinin saflarına çekmek istiyor.

5- Başbakan Erdoğan miting meydanlarında doğrudan CHP’yi hedef almak suretiyle, sağ kulvarda siyaset yapan oy oranı düşük partilerin seçmen kesimleri açısından da en güçlü adresin AK Parti olduğu mesajını vermek istiyor. Kuşkusuz bunda başarılı da oluyor. Başınızı kaldırıp etrafınıza şöyle bir göz attığınızda, seçime girecek 17 parti olmasına rağmen bir çok sağ partinin cadde ve sokaklara bayrak bile asamadığını görürsünüz. Kuşkusuz bunun en önemli nedeni, iki kutup hale gelen siyasetin AK Parti ve CHP açısından avantaj oluşturması, böyle bir ortamda küçük partilerin kendilerini fark ettirmekte güçlük yaşamasıdır.

Liderlerin seçim mitinglerine gösterilen ilgi seçim meydanlarıyla da sınırlı değil. Meydanları dolduran kalabalıkların yanı sıra, kimi televizyon kanalları mitinglere ara ara bağlanarak, kimi tamamını yayınlayarak mitingleri ekrana getiriyorlar. Mitinglerden canlı görüntü aktaran en az 8 televizyon kanalı var.

Miting meydanlarına yansıyan hareketliliğin sandığa nasıl yansıyacağını da, 12 Haziran 2011 akşamı göreceğiz.

Haber 7 16.05.2011

**Ukbâ** · 05-16-2011, 17:49

Her kesimi ikna edecek karizmaya sahip olması en büyük etkendir diye düşünüyorum. Maddeler halinde de bunu çok güzel ifade etmişler.

**rizzelli** · 05-16-2011, 22:40

çok güzel analizler.. devletimiz dünyada söz sahibi olma konusunda yolunda hızlı adımlarla ilerliyor.bunuda AK Parti sayesinde başardık inşaAllah hedeflerimize daha hızlı ulaşırız.

05-16-2011, 14:18	#1
Kullanıcı Adı Cihannur	Prof. Osman Özsoy - AK Parti Mitingleri Neden Kalabalık? Prof. Osman Özsoy AK Parti Mitingleri Neden Kalabalık? AK Parti mitinglerinin 2007 seçimlerine göre daha kalabalık olmasının 5 temel göstergesi olduğunu biliyor muydunuz? İşte kalabalığın nedenleri... Devlette önemli görevde bir isim önceki gün bana, AK Parti mitinglerinin 2007 seçimlerine göre neden daha kalabalık olduğu yönünde bir soru sordu. Kendisine verdiğim cevabı bugün sizlerle de paylaşmak isterim. Başbakan Erdoğan’ın katıldığı AK Parti mitinglerine gösterilen yoğun ilgi konusunda şunları söyleyebiliriz: 1- Başbakan Erdoğan’ın bilinirliği ve tanınırlığı Türkiye sınırlarını çoktan aştı. Başbakan Erdoğan şu anda dünyada yıldızı en hızlı parlayan, hatta demokratik ülkeler arasında seçimle işbaşına gelmiş en güçlü liderlerden biri durumunda. Uluslararası haber kanallarına ve dünya basınının dış politika sayfalarına göz atıldığında, dış politika eksenli haberlerin % 80’inin Türkiye’nin tam da merkezinde olduğu coğrafya eksenli olduğu görülür. Artık günümüzde, bu coğrafyada yaşanan her türlü gelişme konusunda Türkiye’nin ne düşündüğü ve politikasının hangi yönde olduğu da dikkate alınır hale geldi. Bu gibi durumlarda gözler birden Başbakan Erdoğan’a çevriliyor. Başbakan Erdoğan’a uluslararası camiada gösterilen yoğun ilgi, mitinglere katılan geniş halk kesimlerini de etkilemiş durumda. Miting alanlarını dolduran kitleleri en çok etkileyen konulardan biri de bu. Dünya kamuoyunun şu an çok merak ettiği uluslararası şöhrete sahip bir ismi görme arzusu mitinge katılımları etkiliyor olabilir. Üçüncü defa sandıktan birinci çıkmak üzere olan bir partinin mitinglerine katılımın bu ölçüde yoğun olmasını anlamamızı kolaylaştıran birinci faktörün, AK Parti lideri sayın Erdoğan’ın giderek güçlenen karizması olduğunda kuşku yok. 2- Başbakan Erdoğan’ın 12 Haziran 2011 seçimlerini milletvekili adayı olarak katıldığı en son seçim olarak ilan etmesini de bir başka faktör olarak değerlendiriyorum. Uluslararası şöhrete sahip Başbakan Erdoğan’ı görmek isteyenlerden bir kısmının, bundan sonra bir daha ya görürüz ya göremeyiz düşüncesi ile mitinge geldiklerini ve bu saikle motive olduklarını düşünüyorum. 3- Anayasanın bazı maddelerinde değişiklik öngören 12 Eylül 2010 referandumu öncesi Türkiye’nin iki kutuplu hale gelmesi tüm sağ parti seçmenlerini büyük ölçüde AK Parti’ye yakınlaştırdı. Başbakan Erdoğan ülkenin kaderini etkileyen referandum gibi temel bir konuda tüm sağ seçmenlerin siyasete bakan yüzü gibi oldu. 4- 2007 seçimlerine kadar sandık yaklaşırken en az 5 partinin seçim barajını aşma ve Meclis’te grup kurma umudu olurdu. Şu anda seçmen sağda AK Parti, solda CHP tercihi arasında sıkışmış durumda. Bu keskin kutuplaşma zemininde az da olsa kendisini fark ettirmesi beklenen MHP ise, 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde başlayan kimi yanlışlarını katlayarak sürdürünce, buna bir de kaset skandalları eklenince baraj korkusunu ensesinde hissetmeye başladı. Son çeyrek asırda siyasetin önemli aktörlerinden olan Anavatan Partisi ve Doğru Yol Parti’lerinin eriyip gitmesi, bu partilerin seçmenlerini yeni bir adres için arayışa itti. Bir çoğu AK Parti’ye oy vermeye başladı. Bu nedenle, özellikle AK Parti mitinglerinde seçim meydanında sadece AK Parti’ye oy verme kararlılığındaki seçmenler değil, yeni bir parti tercihi konusunda karar arifesinde olan sağ seçmen kesimleri de var. Başbakan Erdoğan durumun farkında. Başbakan Erdoğan’ın uzun zamandır rahmetli Özal’a sahip çıkması, zaten Anavatan Partisi eğilimli seçmenleri AK Parti’ye yönlendirmişti. Şimdilerde Süleyman Demirel’in CHP ile kol kola olduğunu sürekli gündeme getirmek suretiyle, eski merkez sağdan kalan son seçmen kesimlerini de partisinin saflarına çekmek istiyor. 5- Başbakan Erdoğan miting meydanlarında doğrudan CHP’yi hedef almak suretiyle, sağ kulvarda siyaset yapan oy oranı düşük partilerin seçmen kesimleri açısından da en güçlü adresin AK Parti olduğu mesajını vermek istiyor. Kuşkusuz bunda başarılı da oluyor. Başınızı kaldırıp etrafınıza şöyle bir göz attığınızda, seçime girecek 17 parti olmasına rağmen bir çok sağ partinin cadde ve sokaklara bayrak bile asamadığını görürsünüz. Kuşkusuz bunun en önemli nedeni, iki kutup hale gelen siyasetin AK Parti ve CHP açısından avantaj oluşturması, böyle bir ortamda küçük partilerin kendilerini fark ettirmekte güçlük yaşamasıdır. Liderlerin seçim mitinglerine gösterilen ilgi seçim meydanlarıyla da sınırlı değil. Meydanları dolduran kalabalıkların yanı sıra, kimi televizyon kanalları mitinglere ara ara bağlanarak, kimi tamamını yayınlayarak mitingleri ekrana getiriyorlar. Mitinglerden canlı görüntü aktaran en az 8 televizyon kanalı var. Miting meydanlarına yansıyan hareketliliğin sandığa nasıl yansıyacağını da, 12 Haziran 2011 akşamı göreceğiz. Haber 7 16.05.2011 Konu Cihannur tarafından (05-16-2011 Saat 15:44 ) değiştirilmiştir..

05-16-2011, 17:49	#2
Kullanıcı Adı Ukbâ	Her kesimi ikna edecek karizmaya sahip olması en büyük etkendir diye düşünüyorum. Maddeler halinde de bunu çok güzel ifade etmişler.

05-16-2011, 22:40	#3
Kullanıcı Adı rizzelli	çok güzel analizler.. devletimiz dünyada söz sahibi olma konusunda yolunda hızlı adımlarla ilerliyor.bunuda AK Parti sayesinde başardık inşaAllah hedeflerimize daha hızlı ulaşırız.

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)