YÖK Genel Kurulu, üç rektörü tırpanladı! Bu üç isim için YÖK'te çok önemli dosyalar var. İşte tırpanlanan rektörler;



İNTERNETHABER

YÖK Genel Kurulu, Yusuf Ziya Özcan başkanlığında dün 21 üniversitenin rektör adaylarını belirlemek için bir araya geldi. Toplantıda üç rektörün ismi, gizli oylamayla Köşk'e gönderilecek isimler arasından çıkarıldı.

YÖK Genel Kurulu, 21 üniversitenin rektör adaylarını belirlemek için girdiği toplantıda üç aday tırpanlandı. YÖK'ün tırpanladığı ilk isim Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fikri Canoruç! Üst üstü iki kez rektörlük yaptığı için aday gösterilemeyen ve bu nedenle eşini aday göstererek en yüksek oyu almasını sağladığı iddia edilen Canoruç hakkında bugüne kadar iki önemli soruşturma açılmıştı.


Danıştay yargılansın dedi!

Dicle Üniversitesi Rektörü Fikri Canoruç ile ilgili ilk iddia lojman yapımlarında yaşandı. Rektör hakkında arazi karşılığı lojman yapımı ihalesinde mevzuata aykırı olarak kum çıkarılmasına izin verdikleri ve özel şirket yararına haksız çıkar sağladıkları öne sürülerek ihbarda bulunuldu. İhbarı değerlendiren Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyayı Yükseköğretim Kurulu'na gönderdi. Kurulun men-i muhakeme kararı sonrası dava dosyası Danıştay'a gitti. Danıştay, Rektör Çanoruç'un ilgili mevzuat hükümlerine aykırı olarak üniversite arazisinden kum alınmasına izin verildiği belirterek, işletilmesi il özel idaresine ait malzemenin özel bir şirketin menfaatine kullandırılması suretiyle kamu zararına sebebiyet verildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle dava açılmasına karar verdi.


Üniversite hanedanlık mı?

YÖK Genel Kurulu'nun aday listesine koymadığı bir diğer isim ise iki dönemdir yürüttüğü Uludağ Üniversitesi (UÜ) rektörlük görevi Ağustos ayında sona erecek olan Mustafa Yurtkuran'ın eşi Prof. Dr. Merih Yurtkuran oldu. Merih Yurtkuran'da Dicle Üniversitesi'nde olduğu gibi eş desteğiyle seçilen rektör adayları arasındaydı. Özellikle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yönelik sert eleştirileriyle tanınan ve bazı mahkeme kararlarının uygulamamakla suçlandığı iddia edilen Yurtkuran'ın eşini aday göstermesi, diğer adaylar tarafından sert bir dille eleştirilmişti.


Gazi'de işler arapsaçı!

YÖK'ün aday listesine koymadığı bir diğer isim ise "muhalif üyelerin bile şerh düştüğü isin olan" Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç! Düşük oy almasına rağmen Sezer tarafından 2004 yılında Rektör atanan Prof. Dr. Yamaç konusunda, üniversite arazi üzerinde haksız uygulamalar yaptığı ve mahkeme kararlarını uygulamadığı konusunda çeşitli iddialar bulunuyordu.

İşte Yamaç ile ilgili bazı iddialar;

Keyfi uygulamalara göz yumdu!

Prof. Dr. Kadri Yamaç'a yönelik en ciddi eleştiriler 2005 yılının sonbaharında yaşandı. Aralarında Prof. Dr. Mehmet Küçükkurt, Prof. Dr. Nurettin Güz, Yrd. Doç. Cengiz Anık gibi isimlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda öğretim üyesi, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kormaz Alemdar ve Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç'ı demokratik davranmamakla suçlamış ve kadrolaştıkları iddia edilmişti. Seçimlerde Yamaç'ın yüksek oy almasının üç yıl önce gündeme getirilen kadrolaşma iddialarını doğrulandığı; ancak Sezer'in herhangi bir işlem başlatmadığı Rektör Yamaç için hukuksuzluğu göz yumduğu da iddiaları da YÖK'e giden dosyalar arasında.Öte yandan Prof. Alemdar, mahkeme kararlarını uygulamamak ve sınav evrakında sahteçilik yaptığı iddia edilen bir araştırma görevlisi konusunda ise herhangi bir yasal işlem yapmamakla suçlanmıştı.




Üniversitede e-mail savaşları

Üniversitelerde rektörlük seçimleri yaklaştıkça tansiyonda yükseliyor. Ortaya atılan iddialar ise yenilir yutulur gibi değil!

Gazi Üniversitesi’nde yarın yapılacak rektörlük seçimleri öncesi, adaylar tarafından öğretim üyelerine gönderilen e-postalar ortalığı karıştırdı. Ortaya atılan iddialarının çoğunluğunun muhatabı ise mevcut üniversite yönetimi. 2004 yılında yapılan seçimlerde düşük oy almasına rağmen Cumhurbaşkanı Sezer tarafından rektör atanan ve bu nedenle demokratik olmamakla suçlanan Prof. Dr. Kadri Yamaç hakkında ortaya atılan iddialar ise yenilir yutulur cinsten değil!

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ergün Kasap tarafından öğretim üyelerinin e-maillerine gönderilen dokuz ayrı bilgilendirme mesajı, Gazi Üniversitesi’nde yaşanan tartışmalara ışık tuttu. Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Kasap, gönderdiği bilgilendirme e-maillerinde, mevcut üniversite yönetimini ağır bir dille eleştirirken, üniversite personelinin maaşları için anlaşılan bankadan alınan 3 milyon YTL’lik promosyon ücretinin; nereye harcandığı konusunda açık davranmadığını söyledi. Kasap’ın iddialarına göre, rektörlüğün “borca verdik” dediği promosyon ücreti; söylenenin aksine borca verilmedi ve ortada nereye harcandığı belli olmayan 2 milyon YTL’lik bir bölümün bulunuyor.

Bakanlıktan üniversiteye 20 milyon YTL
Gönderilen e-postalarda yer alan bir diğer iddia ise Karayolları Taşımacılığında Mesleki Eğitim ve Sertifikasyon Projesi’yle ilgili. Bakanlık ile yapılan protokole ilişkin bazı detayların aktarıldığı bilgilendirme mesajında, üniversite yönetiminin yeni bir kooperatif kurduğu; rektör ve rektör yardımcılarına böylelikle döner sermayeden maaşlarının üç katına kadar bir ödeme yapıldığı belirtildi. Öte yandan bir grup öğretim üyesi benzer iddialarla YÖK’e şikâyette bulunmuş aralarında Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Prof. Dr. Korkmaz Alemdar’ın da bulunduğu yöneticilerin, taraflı davranarak kadrolaştıkları iddia edilmişti.

“Üniversite yönetimi yaptıklarını gizliyor”
Gazi Üniversitesi Rektörü Kadri Yamaç’a bir eleştiri de 2004 yılında en çok oyu almasına rağmen Sezer tarafından atanmayan selefi Prof. Dr. Rıza Ayhan’dan geldi. Gazi’deki e-mail savaşlarında; Yamaç’ın seçilemediği halde makama oturmanın rahatsızlığını üzerinden atamadığını iddia eden Ayhan, üniversite yönetiminin Gazi Üniversitesi’ne çok büyük zararlar verdiğini söyledi.

“Haklı haksız soruşturma açıldı”
Üniversite yönetiminin haklı-haksız birçok öğretim elamanına soruşturma açtığını da söyleyen Ayhan, son iki yılda üniversite yönetimi tarafından açılan soruşturmalara ilişkin öğretim üyelerinin 500’ün üzerinde idare mahkemesine dava açtığını kaydetti. Ayhan, Gazi’nin “Uluslararası Bilimsel Yayın” sıralamasında 2002 yılına göre çok gerilere düştüğünü söyleyerek, mevcut yönetimi eksi-yeni ayrımı yaparak “bölücülük” yaptığını iddia etti.

E-mail trafiğine öğrencilerde katıldı
Gazi’deki rektörlük tartışmalarına Demokrat Öğrenciler Birliği’de katıldı. Birlik, rektör adayları gibi şikayetlerini e-maillerle dile getirdi. Gazi’de yaşanan rektörlük seçimlerinin olağanüstü tartışmalara neden olduğunu ve bundan duydukları rahatsızlığı dile getiren öğrenciler, mevcut yönetiminin özellikle personel alımında taraflı davrandığını iddia etti.