11-21-2010, 17:04 | #21 |
Sen, mesleğini ve efkârını hak bildiğin vakit; "Mesleğim haktır veya daha güzeldir" demeye hakkın var. Fakat, yalnız hak benim mesleğimdir, demeye hakkın yoktur... |
|
11-22-2010, 16:21 | #22 |
Mevcudiyetimizin hâmisi olan İslâmiyetten elini gevşetme, dört elle sarıl. Yoksa mahvolursun.. MEKTUBAT |
|
11-24-2010, 20:22 | #23 |
Dünya madem fânidir.
Hem madem ömür kısadır. Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur. Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır. Hem madem dünya sahipsiz değil. Hem madem şu misafirhane-i dünyanın gayet Hakîm ve Kerîm bir müdebbiri var. Hem madem ne iyilik ve ne fenalık cezasız kalmayacaktır. Hem madem "Allah kimseye gücünden fazlasını yüklemez." (Bakara Sûresi, 2:286.) sırrınca teklif-i mâlâyutak yoktur. Hem madem zararsız yol, zararlı yola müreccahtır. Hem madem dünyevî dostlar ve rütbeler kabir kapısına kadardır. Elbette, en bahtiyar odur ki, dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, mâlâyâni şeylerle ömrünü telef etmesin, kendini misafir telâkki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin, selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin. |
|
11-27-2010, 01:56 | #24 |
Sen burada misafirsin ve buradan da diğer bir yere gideceksin.Misafir olan kimse,beraberce götüremediği bir şeye kalbini bağlamaz.Bu menzilden ayrıldığın gibi,bu şehirden de çıkacaksın.Ve keza bu fani dünyadan da çıkacaksın.Öyle ise,aziz olarak çıkmaya çalış... MESNEVİ-İ NURİYE |
|
12-04-2010, 22:24 | #25 |
Temelleri yıpratılmış bir binanın odalarını tamir ve tezyine çalışmak, o binanın yıkılmaması için ne derece bir faide temin edebilir? |
|
01-21-2011, 01:13 | #26 |
İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi;Halık-ı Kainatı tanımak ve O'na iman edip ibadet etmektir...R.N.K |
|
01-26-2011, 18:42 | #27 |
Evet, gençlik damarı akıldan ziyâde hissiyâtı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez; bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder; bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker; ve bir saat sefâhet keyfiyle, bir nâmus meselesinde, binler gün hem hapsin, hem düşmanın endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur. |
|
02-19-2011, 11:09 | #28 |
Aşk, şiddetli bir muhabbettir; fâni mahbublara müteveccih olduğu vakit ya o aşk kendi sahibini daimî bir azab ve elemde bırakır veyahut o mecazî mahbub, o şiddetli muhabbetin fiatına değmediği için bâkî bir mahbubu arattırır; aşk-ı mecazî, aşk-ı hakikîye inkılab eder... Risale-i Nur Külliyatı |
|
02-19-2011, 20:05 | #29 |
Bu bamtellere dokunuyorda niye bazıları hayatına tatbik ettirmiyor...
İki yüzlülük değilmidir bu... |
|
02-19-2011, 23:55 | #30 |
Birşeyi tam yapamıyorsak tamamınıdaa terk etmemeliyiz.zira ihlasa riya kapisindan girilir....
Konu Terennüm tarafından (02-19-2011 Saat 23:58 ) değiştirilmiştir.. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|