|
![]() |
#1 |
![]() BİRİNCİ BÖLÜM İHLÂS VE AÇIK-GİZU BÜTÜN İŞ, SÖZ VE DAVRANIŞLARDA Konu ile ilgili ayetler "Halbuki onlar Allah'a, O'mın dininde ihlâs (ve samimiyet) erbabı ve muvahhid&r olarak, ibadet etmelerinden, namazı dosdoğru kılmalarından, zekâtı vermelerinden başkasıyla emrolunmamışlardı. En doğru din de budur". (Beyyine,5) "Onlann (kurbanların) ne etleri, ne de kanlan hiçbir zaman Allah'a erişmez. Fakat sizden ona (yalnız) takva ulaşır". (Hacc, 37) "De ki: Göğüslerinizin içinde olanı gizleseniz de, açıklasaaız da Allah onu bilir". (Âi-i linrân, 29)[52] Konu ile ilgili hadisler I. Emîr'ul-Mü'minîn Ebu Hafs Ömer b. el-Hattâb b. Nufeyl b. Abdi'l-Uzzâ b. Riyâh b. Abdillâh Kurt b. Rezâh b. Adiyy b. Ka'b b. Lüeyy b. Gaüb el-Kureyşî el-Adevî*den (ra) rivayet edilmiştir: C Ben Rasûlullah'ı (s.a) şöyle derken işittim: "Ameller niyetlere göredir. Herkese yalnız niyet ettiğinin karşılığı varaır. Her kimin hicreti Allah ve Ra-sûlü'ne (rızası için) ise, hicreti de Allah ve Rasûlü'nedir. Her kimin hicreti de kavuşacağı bir dünyahk veya evleneceği bir kadın için ise; hicreti de o göç ettiği şeyedir". Hadisi, muhaddislerin imamı Ebu Abdillâh Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdizbe el-Cu'fı cl-Buhârî ile Ebu'l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc b. Müslim_el-Kuşeyrî en-Neysâbûrî (ra) tasnif edilmiş kitaplann en güvenilirleri olan, "Sahih berinde rivayet etmişlerdir.[53] "Emfr'ut-Afü'minîn" lakabı ile anılan ilk halife Ömer b. el-Hattâb'tır. Mutlak anlamda bu lakab ile anılan -bir seriyye'de komutanlığı nedeniyle-AbduUah b. Cahş'tır. "Ebû künyesini Hz. Ömer'eRasûlullah vermiştir. "Hafs"aslan anlamındadır. Bu künye cesurluğu ve yiğitliği nedeniyle verilmiştir. Hz. Ömer Rasûlüllah'dan (s.a) 537 hadis rivayet etmiştir. Hadiste geçen "ameller" Mn ile kastedilen bedenin tüm hareketleri, davranışları, söz ve fiilleridir. "Niyet" ise kasdetmek, yönelmek ve azmetmek anlamlarına gelir. Niyet, bir şeye fiili ile beraber kasdetmek olarak tanımlanır. Hadisi, "Amellerin sıhhati (tam olması) ancak niyet iledir" şeklinde anlamak da mümkündür. Ameller, kendisini doğuran niyetler ile değer kazanır. Yani amel sahibinin niyeti ne ise, o amelin karşılığı da o niyete göredir. Niyeti hayır ise, hayır kazanır. Yok eğer niyeti şer ise, şer ile karşılık görür. Allah nzasılçin yapılan amelin karşılığı sevaptır. Kullara karşı gösteriş için yapılan amelin karşılığı ise hüsrandır. Bu hadise göre; niyet İle amelin belirlenmesi de önem kazanır. Farz ve vacib ibadetlerde de niyetin yeri tartışılmaz. Nafile ibadetlerde de niyet Önemlidir. Sem'ânî; "Mubah bir yapan kişi, bununla Allah'a yakınlığa niyet etmişse; örneğin yemek yemekle kullukta ve O 'na uymada kuvvetli olmayı istemişse sevap alır" demiştir. Her kimin hicreti Allah ve Rasûlü'nün rızasına uygun olursa, onun bu hicretinin karşılığı, Allah'ın hayırla karşılığını vermesi, Rasûlü'nün de şefaatçi olmasıdır. Aynca Rasûlullah (s.a) "Muhacir, Allah'ın yasakladığı şeyleri terkeden kimsedir" buyurmuştur. "Hicret" terketmek demektir. Bu nedenle fitne korkusuyla Dâr'ul-Küfür'den Dâr'ul-lslâm'a göç etmek hicrettir. Hicret'in aslı ise Allah'ın hoşlanmadığı her şeyi terkederek, O'nun hoşnut kaldığı şeylere yönelmektir. İslâm'ın ilk yıllarında müslümanlar, müşriklerin işkence ve eziyetlerinden dolayı Mekke'den Habeşistan'a, daha sonra da Medine'ye göç etmişlerdir. Bu göç Mekke'nin müslümanlar tarafından fethine kadar devam etmiştir. Allah'a ve Rasûlü'ne hicretin karşılığının da yine Allah ve Rasûlü olması; yapılan bu hicretin kabul olduğuna işarettir. " Hadisin sebeb-i vürudunu (söyleniş nedenim) daha iyi anlaşılacaktır: Taberânî, sahih bir isnad ile tbn M* f™ yon "Aramızda, "Ümmü Kays" denilen bir kadınla vardı. Kadın, o adam hicre adam hicret etti ve evlendi, işte bundan dolayı Muhaciri" dîye anlandtrdık'. Rasülüllah'ın (s*) emrine uyarak, o taa gitmek maksadıyla hicret eden, elbette onun manın karsını alacaktır. Mal, mülk, makam ve tadın gibi şeyler » kişinin sadece dünyada elde ettıgı şeylerdir. dan yoksundur. Niyetin yeri kalptir. Amelde ihlâs, o amehn Zira Allah kendi rızasına uygun olmayan hiçbir Banlan hicreti beş kısma ayırmıştır. 1- Habeşistan'a hicret 2- Mekke'den Medine'ye hicret 3- Kabilelerin Rasûlüllah'a (s.a) hicreti 4- Mekkelilerden müslüman olanların hicr 5- Allah'ın nehyettiği şeylerden hicret Bir kısmı da buna üç kısım daha eklerler, i- II. Habeşistan hicreti 2-Dinî vecîbeler yerine getmlemedıgınd İftm diyarına hicret 3- Fitnelerin zuhurunda (âhir zamanda) l edilmesi için şarttır. Diyarından.[54]
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() 2. Mü'minlerin annesi Abdullah'ın (b. Zübeyr) teyzesi Aişe'den (r.a): Rasûlüîlah (sa) şöyle buyurdu: "(Âhir zamanda birtakım) askerler savaşmak için Kabe'ye yürürler. "Beydâ" mevkiine geldiklerinde öndekiler ve sonda-kiler (hepsi) yerin dibine geçirilir." Aişe (r.a) der ki ben: "Ey Allah'ın peygamberi nasıl (olur da) hepsi birden yerin djbine geçirilir? Halbuki onların içinde çarşı halkı ve onlardan olmayan (ancak, aralarına kansan) lar vardır" dedim. Rasûlüllah, "Evet hepsi birden yerin dibine geçirilirler, sonra da niyetlerine göre diriltilirler" buyurdu, (Buhâri ve Müslim rivayet etmişlerdir. Metin Buhârî'ye aittir).[55]
Peygamberimizin hanımlarına "Ümm'ül-Mü'mintn" (mü'minlerin annesi) denilmesi; saygı, hürmet ve onlarla evliliğin haram olması bakımındandır. Yüzlerine bakmak ve yalnız olarak bir arada kalmak açısından ise 'anne' makamında değillerdir. Rasûlüllah da (s.a) şefkat ve merhamet bakımından mü'minlerin babası makamındadır. Neseb ve evlatlık açısından başkasını baba kabul etmek ise İslâm'da yasaklanmıştır. "Ümmü Abdillah" künyesini Hz. Aise'ye Rasûlüllah (s.a) vermiştir. 'Abdullah' Hz, Aişe'nİn kız kardeşi Esmâ'nın oğiu Abdullah b~ Zübeyr'dir. Hz. Aişe, Ebu Bekr es-Sıddık'ın (r.a) kızıdır. Hicretin 2. yılında 9 yasında iken peygamberimizle evlenmiştir. Rasûlüllah'dan (s.a.v) sonra 40 yıl daha yaşamış, hicretin 58. yılında vefat etmiştir. Hz. Aişe'den 2210 hadis rivayet edilmiştir. Hadiste geçen "herkesin helak olması" ecellerinin gelmesi nedeniyledir, , Ancak hesap anında herkes niyetine göre karşılık görür. Tirmizî'nin bir ziyadesinde ise ifade "öndekiler ve arkadakilerle orta-daküerden de kurtulan olmayacağı" şeklindedir. Zalimlerle, günahkârlarla beraber olmamak ve fakat iyi kimselerle birlikte olmak, bu hadisin verdiği mesajlardandır.[56] |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|