01-26-2010, 14:34 | #1 |
S-empatik olabilmek
Vanlı Molla Hamit anlatıyor:
Bir gün caminin hücre kapısını unutarak açık bırakmıştık. Talebe arkadaşların küpte kavurmaları vardı. İçeri giren bir köpek, küpe kafasını sokup kavurmaları yemiş, sonra da kafasını çıkaramayınca küpü kırıp kaçmış. Talebe arkadaşların canı çok sıkılmıştı. Bir tertiple köpeği tekrar celbedip, sopa ile döveceklerdi. Üstad, vaziyeti öğrenince onları vazgeçirmek istedi. Molla Resul: “Seyda, biraz kıymamız vardı. Biz kıyamıyorduk ki yiyelim. Hâlbuki bir köpek gelerek hem kıymayı yemiş, hem de küpü kırmış. Bize zarar verdi. Nasıl biz onu dövmeyelim?” dedi. Üstad: “Molla Resul, senden soruyorum, vicdanen söyle, sen aç kalsan, paran da olmasa, bir şey almaya gücün de olmasa, nihayet açık bir yerde bir et bulsan, yer misin, yemez misin? Hâlbuki aklın var, idrak ediyorsun ki bu etin sahibi var.” diye konuştu. Molla Resul, Üstadın bu konuşması üzerine bir müddet konuşmayarak sustu. Sonra cevaben, “Evet, yerim Seyda!” dedi. Üstad, tekrar buyurdu ki: “Bu hayvandır, aklı yoktur. Haramı, helâli bilmiyor. Hayır ve şerri tanımıyor. Sahibinin kendisini döveceğini de bilmiyor. Elbette açık kapıdan girip, kıymalarınızı yemiş. Bundan dolayı cezaya müstahak mıdır? Sizden soruyorum, elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin.” Sonra Molla Resul ve arkadaşları, “Köpekte kabahat yoktur”, diye kabul ettiler. Üstad da: “Madem öyledir, bu hayvanın gıybetini yapmayın ve helâl edin!” dedi. (Mütecaviz bir hayvanı, bir köpeği dahi anlamaya çalışmak, onun hakkında kötü söze, gıybete dahi izin vermemek..! Ya bir de kardeşlerimiz, dostlarımız olunca mevzu..?!)
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|