AK Gençliğin Buluşma Noktası
Diğer Partiler Diğer Partiler ile ilgili propaganda ve reklam dışındaki bütün paylaşımlarımızı burada yapıyoruz.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-27-2009, 19:57   #1
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart Saadet Partisi'nde açılım depremi!



Saadet Partisi çatırdıyor... Açılım, Genel Başkan Numan kurtulmuş ile Erbakan Hocası'nın arasını açtı...
SP eski Genel Başkanı Erbakan açılıma, “Türkiye, İsrail'e vilayet yapılmak isteniyor” diye karşı çıkarken, Genel Başkan Kurtulmuş, “Açılıma katkı sağlamak isteriz” diye konuşuyor.

HOCA ÇOLUK ÇOCUK TAKIMI DEMİŞTİ

Milli Görüş camiasında hükümetin Kürt açılımı ile ilgili olarak iki farklı yaklaşım tarzı ortaya çıktı. Necmettin Erbakan açılıma, “Bunlar çoluk çocuk takımı. Avrupa'nın oyununa geliyorlar. Türkiye, İsrail'e vilayet yapılmak isteniyor” diyerek sert çıkarken, Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, “Türkiye'de barış ve esenliğin sağlanmasına ilişkin bir niyet var. Bu niyetin gerçekleşmesine katkı sağlamak isteriz” dedi.

UYANIK OLUN ÇAĞRISI YAPMIŞTI

Kürt açılımındaki asıl amacın Türkiye'yi İsrail'in vilayeti yapmak olduğunu ileri süren Erbakan, bütün memleket evlatlarının da bu konuda uyanık olması gerektiği çağrısını yapmıştı. Erbakan, “Bunlarda yeterli devlet tecrübesi yok. Bunlar çoluk çocuk takımı. Avrupa'nın oyununa geliyorlar. Bunlar çocuk aklı. Sen ağzındaki baklayı çıkarsana. 'İlle Kürt meselesi diye, Türkiye'nin bölünmesini istiyorlar. Bu yolda çalışmamızı istiyorlar' meselesini ortaya koysana” demişti.

ÖĞRENCİSİ BAŞBAKAN'I ÖVDÜ, DESTEK OLURUZ DEDİ
Kurtulmuş ise, hükümetin 'Bu sorun çözülmeli' dediğini belirterek, şöyle konuştu: “Biz sorunun çözülmesine ilişkin kanaatlere tabii ki destek veririz. Ama mahiyeti itibarıyla destekleyeceğimiz ve karşı olacağımız bir metin yok ortada. Biz Türkiye'de 25 yıldır devam eden bu kirli oyunun bitmesini istiyoruz. Buna destek veriyoruz. Ortada Türkiye'de barış ve esenliğin sağlanmasına ilişkin bir niyet var. Bu niyetin gerçekleşmesine katkı sağlamak isteriz. Bunu da yapıyoruz zaten. (Erbakan'ın sert çıkışı ile ilgili olarak) Ben, Hoca'nın tam ne dediğini bilmiyorum. Partimizin görüşü bizim ortaya koyduğumuz görüştür. Hoca'nın söylediklerinde de ırkçılık, kardeş kavgası yoktur. 'Burada bölünme, parçalama senaryosu çıkarmak Türkiye'nin hayrına değildir' manasında şeyler söylediğini tahmin ediyorum. Zaten Türkiye'nin Başbakanı, birikimli bir insan, kendi şahsi görüşlerini söyleyebilir.”

internethaber

 


Konu Gölge tarafından (08-28-2009 Saat 02:26 ) değiştirilmiştir..
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 08-27-2009, 20:05   #2
Kullanıcı Adı
AK-AskeR
Standart
Çok seslilik yarar getirir ama aynı parti içinde değil... (:
AK-AskeR isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-27-2009, 21:10   #3
Kullanıcı Adı
Asuman Arslan İleri
Standart
Bunlarda yeteri kadar devlet tecrübesi yok. Çoluk çocuk takımı."

Erbakan, bir başka gazetecinin, 'Bu çoluk çocuk takımı olarak nitelendirdiğiniz kişiler AK Parti yöneticileri mi ?" şeklindeki soruyu ise "Kim çoluk çocuksa" cevabını verdi.

Konu Asuman Arslan İleri tarafından (08-27-2009 Saat 21:20 ) değiştirilmiştir..
Asuman Arslan İleri isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-28-2009, 01:49   #4
Kullanıcı Adı
şeysü
Standart
Erbakan hocanın sözlerine dikkat edelim, 15-20 sene sonra dedikleri doğrulanıyor,derim ben...
şeysü isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2009, 00:16   #5
Kullanıcı Adı
Cihan_ŞümuL
Standart
Alıntı:
şeysü Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Erbakan hocanın sözlerine dikkat edelim, 15-20 sene sonra dedikleri doğrulanıyor,derim ben...
mesela bir örnek veririmisiniz.
Cihan_ŞümuL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2009, 00:44   #6
Kullanıcı Adı
FarukARSLAN.
Standart
Erbakan'ın karşı çıktığı konuyu paylaştığımızda "en güzel cevap" adıyla da Kurtulmuş'un haberini vermiştik biz;

http://www.akpartiforum.com/erbakandan-bildik-tavirlar-t114516.html?p=659606

Kurtulmuş yer yer vesayetinde kalsa da o eski salt kapalı-çözümsüz mantığından kurtarmaya çalışıyor SP'yi..
FarukARSLAN. isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2009, 01:17   #7
Kullanıcı Adı
redyellow
Standart
Alıntı:
uranyum Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
mesela bir örnek veririmisiniz.

1-

"Baykal kazanırken CHP kaybetti

1994 mahallî idareler seçiminde, ismi en son açıklanan aday -sadece RP'de değil bütün partiler arasında- Recep Tayyip Erdoğan idi. Necmettin Erbakan'ın, bugünün başbakanını 1994'te partisinden İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına aday gösterirken çok tereddüt yaşadığı ve zor karar verdiği belliydi.

Yaşadığı tereddüde bakarak Erbakan'ın ferasetini iki önemli noktada takdir etmek gerekir. Birincisi, RP'nin Tayyip Erdoğan dışında bir isimle İstanbul'u kazanma şansı yoktu; Erbakan'ın kararı isabetliydi. Şayet RP başka bir ismi aday gösterseydi İstanbul'u alamayacaktı. İstanbul'u alamamış bir RP'nin 1995 seçimlerinde aldığı oyu kazanması imkânsız olacaktı. İkincisi yaşadığı tereddüdün sebebine dair: Geleceğin liderine, yani rakibine kendi kararı ile yol vermiş olacaktı. Erbakan, hem yaşadığı tereddütte hem de verdiği kararda haklı çıktı. Hem partisinin önünü açtı hem de bugünün liderini tarih sahnesine çıkartmış oldu. Türkiye'nin geride bıraktığı son 15 yılda, bu kararın giderek artan ağırlığını, yani Recep Tayyip Erdoğan fenomenini kim inkâr edebilir?

Tarih'te bireylerin rolü tartışmalıdır. Farklı birçok kanaldan gelen dinamikler bir noktada kesişir. Bazen talih, yeteneği olanları tam da bu kesişme noktasında tarih sahnesine çıkartır. 1990'ların ilk yarısında şekillenen, ikinci yarısını tüketen dinamikler bugün bizim karşımıza çok farklı bir Türkiye manzarası çıkartabilirdi. Darbecilik tükendi. Siyasî partiler tükendi. Ekonomi tükendi. Taze bir güç, bu yıkıntıların arasından ayağa kalkıp doğruldu. Karşımıza çıkan, AK Parti ve onun lideri oldu.

Erbakan'ın sahip olduğu ferasetin bir benzeri Deniz Baykal'da yok. 1994 yılında Erbakan'ın karşısında duran açmazın bir benzeri Baykal'ın önüne çıktı. Baykal, İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin'i İstanbul'a aday göstermek konusunda tereddüt yaşadı. Farkını kısa zamanda fark ettiren ve tıpkı 1990'ların başında Tayyip Erdoğan'ın teşkilatçılığının ve yenilikçiliğinin bir benzerini sergileyen bu politikacı, CHP için çok ciddi bir şans olabilirdi. Benim hayıflandığım şey, bu şansın sadece İstanbul için değil bütün Türkiye için ileride bir fırsata dönüşmesi ihtimaliydi. Gürsel Tekin, 1994'ün Tayyip Erdoğan'ını hatırlatan dinamizmi ve refleksleriyle CHP'yi dönüştürebilecek bir isimdi.

Prof.Dr.Mümtaz'er Türköne - Zaman
2009-01-30

(alıntıdır)

2-

"İsrail,Erbakan'ı yine haklı çıkardı
Haber - POLİTİKA
Pazar, 24 Mayıs 2009 12:28

Filistin topraklarındaki işgal ve soykırım politikalarını yürüten İsrail, ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama'nın iki devletli çözüm' önerisini kabul etmemesiyle, bir kez daha barış istemediğini ortaya koydu

En yakın müttefiki ABD'nin bile önerisini reddeden ve ‘Kudüs Yahudilerindir ve bölünmeyecek' diyen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Türkiye Cumhuriyeti'nin 54. Hükümeti Başbakanı Necmettin Erbakan'ın ‘İsrail ancak güçten anlar' söylemini de haklı çıkarmış oldu. 1948'de yüz binlerce Filistinlinin sürgün edilmesiyle kurulan İsrail, 1967'de Filistin'den geriye kalan Batı Şeria ve Gazze'yi de işgal etti ve bugüne kadar hakkında Birleşmiş Milletler'de alınan ‘işgale son ver' karar ve çağrılarına rağmen, işgalden vazgeçmedi.

HİÇBİR ANLAŞMAYA UYMADI

Uluslar arası toplumun Filistin tarafını ikna ederek İsrail'e verdiği tavizlerle 1990'lı yılların başlarında başlatılan Madrid ve Oslo barış görüşmelerinde alınan kararları da şimdiye kadar uygulamayan İsrail, Filistin'i tamamen Yahudileştirmek amacıyla yüz binlerce Yahudi'yi Batı Şeria'ya yerleştirdi. Filistinlilerin gelecekteki başkenti Kudüs'ün doğusunu da Yahudileştiren İsrail, en son Gazze şeridinde 22 gün süren hava ve kara bombardımanıyla 1500'e yakın Filistinli'yi katletti.

OBAMA'NIN ÖNERİSİNİ REDDETTİ

İsrail'in bu katliamına sessiz kalan BM ve ABD başta olmak üzere batılı güçler, barış görüşmelerine yeniden başlatılması çağrısı yaptı ancak ABD'de Başkan Obama ile görüşen İsrail'in aşırı sağcı Başbakanı Benyamin Netanyahu, ‘iki devletli' çözüm önerisini kabul etmedi. Netanyahu, İsrail'e döndükten sonra Kudüs'ün statüsü ile ilgili yaptığı açıklamada Obama'nın barış planını suya düşüren bir konuşma yaptı ve “Kudüs Yahudilerin bölünemez başkentidir” dedi.

ERBAKAN: “İSRAİL BARIŞ İSTEMEZ, ANCAK GÜÇTEN ANLAR”

Bu açıklamasıyla işgal ve etnik temizlik politikalarının sürdürüleceği sinyalini veren İsrail Başbakanı Netanyahu, 54. Hükümetin Başbakanı Necmettin Erbakan'ın ‘İsrail ancak güçten anlar' sözlerini teyit etmiş oldu. Erbakan, iki yıl önce İslam ülkelerinin büyükelçilerine verdiği bir iftar yemeğinde, İsrail'in Filistin işgali konusunda “İsrail, hiçbir zaman barışa yanaşamaz. Bu yüzden barış sözcükleri ve çabaları boşuna beyhude çabalardır. İsrail ancak güçten anlar. Onun için İslam ülkelerinin hem ekonomik anlamda hem de teknolojik alanda bir an önce işbirliğine gidip bu güce sahip olmalı. Sadece İran değil, diğer Müslüman ülkeler de nükleer teknolojiye bir an önce kavuşmalı” demişti.!"

http://www.itibarhaber.com/haber-ars...-hakli-cikardi
redyellow isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2009, 19:14   #8
Kullanıcı Adı
pirinçkentli
Standart
Alıntı:
AK-AskeR Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Çok seslilik yarar getirir ama aynı parti içinde değil... (:
ERBAKAN VE KURTULMUŞ'UN KÜRT MESELESİNE YAKLAŞIMLARI....

Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür bugünkü yazısında Kürt Açılımı konusunda son günlerde seslendirilen "Erbakan ve Kurtulmuş farklı düşünüyor" tezini destekleyen bir yazı kaleme almış. Önce yazıyı hep birlikte okuyalım...
Ali Öztürk`ün Analizi

Kürt açılımı konusunda, AK Parti`nin içinden geldiği Saadet Partisi`nin nasıl bir tavır alacağı merak konusuydu.
Bu merakla önceki pazar Saadet Partisi`nin İstanbul İl kongresine katıldım.
Eski kongreleri hatırlatmıyordu ama yine de heyecanlı ve coşkulu bir kalabalık vardı. Bir süre delegeler ve partililerle konuştum.
*
Özellikle de son günlerin en çok tartışılan Kürt açılımı konusunda Saadet Partililerin ne düşündüğünü sordum.
Biraz şaşırmadım desem yalan olur. "Kürtler bizim Müslüman kardeşlerimiz" diyen dindar bir kitle vardı ama iş "ana dille eğitime" gelince hepsi birer "milliyetçi" olup çıkıyordu.
Saadet Partisi`nin tabanından bu sesler yükselirken, çok geçmeden genel başkan Numan Kurtulmuş`un sesi duyuldu.
Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Beşir Atalay`la görüşmesinden sonra televizyon ekranlarından şöyle sesleniyordu:
*
"PKK kesinlikle silah bırakmalı. Devlet de operasyonlara ara vermeli."
Bu çarpıcı sözlerin ardından Diyarbakır`a giden Kurtulmuş, daha ileri bir adım atıyor, partisinin "Barış ve Kardeşlik İçin Gönüllü Birliktelik Projesi" diye adlandırdığı Kürt politikasını açıklıyordu.
O politikanın omurgasını ise şu sözlerle özetliyordu:
"Türkiye`deki Kürt ve Türkleri eşit haklardan istifade edecek bir sistemi oluşturmakla sorumluyuz"
*

Fark"ını ortaya koydu:
Gerçekten mevcut siyasi partiler açısından ileri bir adımdı. Tabanı da eski siyasileri de aşan yeni bir çıkıştı bu�
Böylece Kurtulmuş, 29 Mart yerel seçimlerde kullandığı "Fark var" sloganının gereğini yerine getirmiş ve "farkını" hem yeni projeler üreterek, hem de muhalefet ettiği iktidarın Kürt açılımına destek vererek ortaya koymuştu.
Bu da şunu gösteriyordu. Mevcut tabana ve eski siyasi yapıya rağmen Numan Kurtulmuş, Saadet Partisi`nde yeni bir siyaset dili yaratmak istiyordu.
Doğrusu bu siyaset dilinin toplumda bir karşılığı da vardı. O karşılığı hem 29 Mart seçimlerinde, hem de ardından Haziran ayında yapılan ara seçimlerde verilen oylarla gördük.
Kısaca Kurtulmuş, eskiyle yetinmeyen onu değiştirmek isteyen bir çabanın içindeydi.
Bir Saadet Partilinin dediği gibi bu tavrıyla da "AK Parti ile Milli Görüş çizgisi arasında" bir yere oturmak istiyordu. Bunun için de zaman zaman siyasetin "temiz" kalmış aktörleriyle "özel görüşmeler" yapıyor, partisinin kapsama alanını genişletmek istiyordu.
Ancak karşısında ciddi bir engel vardı. Bizzat kendi partisinin içinde etkili olan "eski siyaset" temsilcileri.
*
Erbakan şaşırtıyor:
Onlarla her an karşı karşıya gelebilirdi. Nihayet geldi de�
"Milli Görüş"ün doğal lideri Necmettin Erbakan`ın "Kürt Açılımı"na ilişkin açıklamaları herkesi şaşırttı.
Düşünsenize 1995 yılında "Dağlara, Ne Mutlu Türk`üm diyene� yazarsan başkaları da, Kürt`üm diyene, Çerkez`im diyene yazar. Kardeşlik bağları zayıflar" diyen Erbakan, şimdi başka bir şey söylüyordu.
"Bunlarda yeterli devlet tecrübesi yok. Bunlar çoluk çocuk takımı. Avrupa`nın oyununa geliyorlar. Türkiye`yi bölmek için oynanan oyunlar. Böyle Türk Kürt diye, ayrım diye bir meselemiz yok�"
Erbakan "Avrupa`nın İsrail`in oyununa geliyorlar" derken Kurtulmuş tam tersi bir yaklaşımla hem iktidarı hem de muhalefeti aynı mesafeden eleştiriyordu:
"Bu bir devlet sorunudur. Çözümün sorumlusu da devlettir. Kimse çocuklaşmasın�"
Bakalım Erbakan`a ve çevresini kuşatan eski siyasetçilere rağmen Numan Kurtulmuş siyasette yeni bir dil yakalayabilecek mi?


Mahmut Över - Sabah

Evet bunlar Mahmut Övür`ün dışardan izlediği kadarıyla yaptığı çözümlemeler...

Peki gerçekten Erbakan ve Kurtulmuş bu konuda farklı mı düşünüyor?

Hayır.

Kurtulmuş ve Erbakan aslında aynı düşünüyor fakat farklı bir dil kullanıyorlar.

Sebebi ise Kurtulmuş Genel Başkan olarak bizzat pratik siyasetin içindedir. Milli Görüş Lideri Erbakan ise 40 yıllık bir hareketin lideridir. Refah Partisi`nin 10.yılı kutlama programında o günlerde Erbakan`ı dinleyenler, Erbakan`ın yaklaşık bir saat Ali Bulaç, Altan Tan ve Mehmet Metiner ( O günlerde Genel Başkan danışmanıydılar) Kürt Sorunu ve Güneydoğu meselesini anlattığını hatırlayacaklardır. Hatta o günlerde de bazıları Erbakan`ı bölücülük yapmakla suçlamıştı.

Şimdi Erbakan Hoca güncel siyasi yartışmaların dışında kalmaya özen gösteriyor.Erdoğan şunu demiş, Bahçeli bunu demiş, onlara cevap yetiştireyim gibi bir derdi Erbakan Hoca`nın.

Erbakan Hoca Milli Görüş Hareketi`nin lideri olarak meselelere daha yukardan ve temelden bakıyor. Erbakan Hoca`nın ifade ettiği Türkiye`nin bölünmesi ve Türk-Kürt kavgası Büyük İsrail`e hizmet eder düşüncesinin neresi yanlış. Dün ABD Büyükelçiliği`nin "bu bir Türk projesidir" açıklaması dikkatinizi çekmiştir. Erbakan Hoca doğruları keskin ve dosdoğru biçimde ifade ediyor. Osmanlı ve medeniyet vurgusu yapıyor. Hükümet`inde bu işi eline yüzüne bulaştıracağına dair endişesini dile getiriyor doğal olarak.

Peki Saadet Lideri Numan Kurtulmuş Milli Görüş Lideri Erbakan`dan başka bir şey mi söylüyor?

Pratikte farklı ama "öz" itibarıyla aynı şeyleri söylüyor Kurtulmuş. Saadet Partisi Genel Başkanı olarak somut çözüm önerileri sunuyor ve yol gösteriyor. Tıpkı Erbakan`ın Refah Partisi`nin 10.yılında Ankara`da Atatürk Kapalı Spor Salonu`nda yaptığı gibi yapıyor. Hükümet`e ülkeyi bölünmeye götürecek ve Güneydoğu`da büyük güçlerin işine yarayacak adımlar atma diyor. Halkla barış diyor, şefkat devleti ol diyor, İstanbul`da vatandaşa nasıl davranıyorsan, Hakkariliye de aynı davran diyor. PKK ön koşulsuz silah bıraksın diyor. Askerinde bu sürece olumlu katkı yapmasını istiyor.

İşte bütün bu öneriler pratik siyasette olan Numan Kurtulmuş`un söylemesi ve dile getirmesi gereken hususlardır. Bu sözleri bizzat Erbakan`dan duymayı bekleyenler varsa yanılıyorlar. Milli Görüş Lideri Erbakan ve Genel Başkan Numan Kurtulmuş`un Açılım konusunda dile getirdikleri "öz" itibarıyla aynı, aradaki tek fark ise Kurtulmuş`un bizzat pratik siyasetin içinde olması Milli Görüş Lideri Erbakan`ın ise aktif siyasette olmamasıdır.

Mahmut Övür`ün yanıldığı bir noktada eskiler meselesi, eski diye nitelendirdiği Sayın Recai Kutan ve Şevket Kazan gibi isimler ise, Sayın Kutan`ın İstanbul Kongresi`nde yaptığı konuşmada Genel Başkan Kurtulmuş`un üslubunu nasıl övdüğünü dinlememiş olmalı. Ayrıca Kongre`de Divan Başkanlığı yapan Sayın Şevket Kazan`ın Kurtulmuş`un konuşması sonrasında kendisini nasıl taltif ettiğini ve Kurtulmuş`u ayakya alkışladığını izlememiş anlaşılan.Aslında Mahmut Övür bütün bu gerçekleri görse de belkide görmemek işine geliyor galiba. Eğer bu gerçeği kabullenmiş olsa zaten yukarıda okuduğunuz yazı yazmamış olurdu.

Boyuthaber - Ali Öztürk
pirinçkentli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2009, 19:30   #9
Kullanıcı Adı
nikel
Standart
Tavır belli olmalı.Ne etliye karışalım , ne sütlüye karışalım ile olmaz.
Oyları almak adına yapılmış ucuz siyasetler bunlar.
Sayın Başbakanımızı o bakımdan çok takdir ediyorum.Çünkü tavrını açık ve net biçimde ortaya koyuyor.Seven seviyor , sevmeyen sevmiyor ama hiç olmazsa düşüncesi belli.
Yıllardır Türkiye bu tip siyasi oyunlar yapıp , sonra da saf değiştirenlerden çok çekti.
Mersela MHP. hamasi milliyetçilik nutukları attı ama , sırf iktidar ortaklığıunı kaybetmemek için taban taban zıt olduğu Ecevit'e resmsn halifeye biat eder gibi biat etti.Aponun asılamadığı zaman istifa edebilseydi şimdiki mhp daha güçlü bir mhp olurdu.
Düşünce ve düşünceyi uygulama kararlılığı çok önemli.
Saadetin tabanı , Numan Kurtulmuş gibi mi , düşünüyor bence iyi araştırması lazım.
Yani tabanından kopuk liderlerin kafalarına göre söylemleri onlara eksi olarak dönebiliyor.
nikel isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-04-2009, 19:36   #10
Kullanıcı Adı
pirinçkentli
Standart
Sen kafanı rahat tut dostum Saadet Partisi gerek taban olarak gerekse yöneticileri olarak bu konuda kararlıdır.Ve en net ve somut projeyide Saadet Partisi sunmuştur.
pirinçkentli isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi