AK Gençliğin Buluşma Noktası
Diğer Partiler Diğer Partiler ile ilgili propaganda ve reklam dışındaki bütün paylaşımlarımızı burada yapıyoruz.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 07-15-2010, 05:02   #251
Kullanıcı Adı
hakan yazıcı
Standart
Hayırlı olsun. Belki de bu olaydan sonra Saadet Partisi, AK Parti'nin oylarını daha az bölebilecektir. Böylelikle 2011 Genel Seçiminden sonra Türkiye'ye ve Türk Milleti'ne zulümler yapma ihtimali olan CHP - MHP Faşizm Koalisyonunun kurulması ihtimali tamamen önlenmiş olabilecektir.[/QUOTE]

Saadet Partisi Ak Partinin oylarını mı bölüyormuş? El insaf yahu. 40 Yıllık mirasımızın üstünde oturuyorsunuz birde kalkıp bize "oy bölen" muamelesi mi yapıyorsunuz?
hakan yazıcı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2010, 05:33   #252
Kullanıcı Adı
hakan yazıcı
Standart
Alıntı:
Vuslata Hasret Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İroni nedir bilir misin?Git bilmiyorsan öğren...
Bir çıkarım yok fakat trajikomik...
Zoruna gittiyse git liderine söyle hey liderim niye birini bile engelleyemedin...
Gel ondan sonra ben sana dönemimizde engellenen darbe girişimlerini anlatayım..

Çok hoşuna gittiyse tekrarlıyorum...

ÜLKE KRONİK DARBE MANYAĞI OLMUŞTU....
Daha 28 Şubat ın, 12 Eylül ün a-b-c sini bile anlayamışsınız. Belkide yaşınız müsait olmadığından ogünleri yaşayarak değil de okuyarak anlamaya çalışmanızdan kaynaklanıyordur anlayamamanız.

Her yaşanan olay ogünün şartları içinde değerlendirilir. 28 Şubat ı da o günün şartları içerisinde değerlendirirseniz belki daha iyi anlarsınız. Kaldıki Erbakan Hocayı 28 Şubat ı engelleyememekle suçlarken, bugün Ak Partinin neredeyse tamamını temsil eden kişilerin de o dönemde erbakan ın partisinde önemli görevlerde olduğunu da unutma. Eğer 28 Şubat engellenebilecek bir darbeydiyse de engellenemediyse bunda Partinin Genel Başkanı Erbakan Hoca kadar başkan yardımcıları ve partinin önemli kurullarında görev yapan Abdulkadir Aksu, A. Latif Şener, A. Gül, S. Kapusuz, C. Çiçek vs. gibi isimler de suçludur.

Meclis çoğunluğu olan 276 sayısını çoğu zaman hükümeti dışarıdan destekleyen 6 kişilik BBP ile ancak sağlayabilen bir hükümetten söz ediyorsunuz. Doğruyol gibi bir ortakla, BBP nin verdiği altı kişilik destekle Erbakan Hoca 28 Şubat a 4 ay direnmiştir. Tansu Çiller "Hoca söz vermiştin, bir yıl sen bir yıl ben başbakan olacaktım" diye tutturup siyasi basiretsizlik yapmamış olsaydı, hatta yaptığı basiretsizliğe rağmen yine de partisinden istifa eden 42 kişinin istifalarını engellemeyi becerebilip Demirel i hükümeti kurma görevini kendisine vermeye mecbur edebilseydi bugün bambaşka şeyleri konuşuyor olabilirdik belkide. Ogün Tansu Çiller Erbakan Hocamıza ayak uydurabilseyi belki bugün R. Tayyip Erdoğan hala Refah Partisinin istanbul Belediye başkanı, sizlerde Refah Partisinin yılmaz savunucuları olurdunuz. Kimbilir, belkide Pazar günkü kongreyi hep beraber yapıyor olurduk.

Öyle "Erbakan darbeyi engelleseydi" demekle olmuyor bu işler. Ogünkü meclis yapısını ve aritmatiğini gözönüne alarak 28 Şubat ın nasıl engellenebileceğini mantıklı bir şekilde bizlere anlatta seni partimize genel başkan seçelim!!!

Konu NûN tarafından (07-17-2010 Saat 15:16 ) değiştirilmiştir..
hakan yazıcı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2010, 06:20   #253
Kullanıcı Adı
hakan yazıcı
Standart
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
şevki yılmaz hoca bunu çok güzel açıklamıştır...
o dönemde çilleri aklayıp koalisyona gitmeyip seçim yeniletseydik iktidardaydık demişti...
demek ki bazı şeyler önceden görülüp o yönden siyaset uygulanabiliyormuş...
Şevki Yılmaz? Hani şu yurtdışından koşa koşa Erbakan Hocanın yanına gelip hizmet etmek istediğini söylediğinde Erbakan Hocanın kendisini terslediği Şevki Yılmaz mı? Erbakan Hocadan bulamadığı yüzle çareyi Ak Parti şakşakçılığı yapmakta arayan Şevki Yılmaz?

Şevki Yılmaz biraz olsun dürüst olabilse, kendisi de öyle olmadığını çok iyi bildiği halde Refah Partisinin Tansu Çiller i aklamadığını, aklamak gibi bir derdi olmadığını bilir.

O konuyla ilgili olarak yaşı müsait olanlar gayet iyi bilirler. Tansu Çiller in Yüce Divan a gönderilme hikayesi, azılı düşmanı Mesut Yılmaz ın "elimde Tansu Çilleri yüce divan a yollayacak yolsuzluk belgeleri" demesiyle başlamıştır. Ülkeyi çeitli sıkıntılara sokan Çiller i yüce divan a göndermeyi herkes istiyordu ama suçlamaların da belgelenmesi lazımdı. Çiller için yapılacak yüce divan oylaması yaklaştıkça Refah Partisi Mesut Yılmaz ı elindeki belgeleri açıklamaya davet etti. Hatta davetten öte açıklaması için sıkıştırmaya başladı. Sıkışan Mesut Yılmaz önce "elimde belge yok, bilgi var" dedi. Daha sonra ise "bilgi yok, duyum var" demeye başladı.

Şimdi soruyorum size. Elinizi vicdanınıza koyarak cevap verin. Refah Partisi "Elimde belge var", "belge yok bilgi var", "bilgi de yok duyum var" diyen Mesut Yılmaz ın lafına bakarak suçsuz (belki de suçluydu ama iddiayı ortaya atanlar hiç bir delil getiremiyorlardı. Belki de gerçekten suçsuzdu, M. Yılmaz düşmanına iftira atıyordu) birini yüce divana yollamayarak adaletli davrandı diye suçlanabilir mi?

Lütfen biraz araştıralım, soruşturalım.

Aşağılamak, hakaret etmek, küçük görmek için söylemiyorum. İnanın bütün samimiyetimle söylüyorum, Ak Partililer (özellikle gençleri kastediyorum) inanılmaz bir şekilde siyasi tarih bilincinden yoksunlar. Neredeyse geçmişte yaşanmış hiçbir siyasi olayı kartel medyası ağızı kullanmadan anlatamıyorsunuz. Yanlışta nasıl bukadar ittifak halinde olabiliyorsunuz anlamak mümkün değil. Okadar ki, gerçekleri biliyorsunuz da sanki bile bile olayları çarpıtarak anlatıyorsunuz hissi oluşuyor bizlerde. Eski Refah partili, şimdi Ak Partiye oy veren adam kalkıyor çok rahat bir şekilde "Erbakan İsraille bilmem ne anlaşması imzaladı" diyebiliyor. Nerden biliyorsun diye sorduğumuzda "Mustafa Taşar öyle dedi", "Hürriyet/Milliyet/vs. gazeteler de yazdı bunu zaten" diyor. Adama tutup DPT resmi sayfasındaki İsrail ile yapılan anlaşmaların kronolojik sıralamasını gösteriyorsun, "bak kardeşim burada Refahyol un iktidarda olduğu tarihlerde bir anlaşma yapılmamış diyor" dediğimizde "siz Erbakan ı peygamber mi sanıyorsunuz, ayıptır bu yaptığınız vs." türünden saçma sapan eleştirilere maruz kalıyoruz.

Şu forumda sadece bu konuyla alakalı 11 sayfaya göz attım. Topu topu iki tane geçmiş siyasi olaya atıf yapılmış. İkisinde de olayları yanlış bilmekten kaynaklanan haksız, yersiz eleştiriler var.

Herkes herşeyi bilemeyebilir, ama neredeyse herkes hiçbirşeyi tam manasıyla bilmiyorsa orada sıkıntı var demektir..

Yukarıda da dediğim gibi, bunları hakaret, küçük görmek veya demagoji yapmak için yazmadım. Çok sık karşılaştığım bir eksiğinizi bilmenizi istedim...

[QUOTE=zilzal;769088]
Alıntı:
rizzelli Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
bir ay önce yazmıştık.Sp kaynıyor diye.

kongreden iktidara sloganı o kadar havada kaldı ki Sp kendi ipini çekti.

mitingler bile bu kadar ekranlarda görüntülenmedi.

anahaberlerde Şevket Kazan'ın Kurtulmuş'a olan ifadelerini işine gelmeyenler görmezden gelebilir.

Kurtulmuş'un tırnaklarını kazıyarak Sp'yi parlatma işleri bu kongreyle yerle bir olmuştur.

kongreden Sp'nin değil AK Partililerin ve eski milli görüşçülerin ders çıkarttıklarına eminim.

hadi geçmiş olsun.

İTİRAF EDEYİM Kİ,
8 YILDIR KAVGA VE GÜRÜLTÜ İLE İKTİDARDA NASIL KALINACAĞINI ÖĞRENDİK AKPARTİDEN
Alıntı:
AKıncı 34 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Kongrede şiddete son de...
Ak Parti Aksaray İl kongresinde kavga..

http://www.internethaber.com/ak-part...a--193427h.htm

Ak Parti Muğla Merkez İlçe Kongresinde kavga... 1 yaralı, 5 kişi dayak yedi...

http://www.haberpan.com/ak-parti-kon...-cikti-haberi/

AKP İstanbul il kongresinde yumruklar konuştu. Belediye Başkanı Topbaş'a tepki gösterildi...

http://www.radikal.com.tr/Default.as...ticleID=942485

Örnekler çoğaltılabilir...


BENCE DE KONGREDE ŞİDDETE SON!!!

Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İsim konusunda yardımcı olayım. Mili Görüş partileri olan; Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Saadet Partisinden sonra, yeni parti için olabilecek en uygun isimlerden biri Mutluluk Partisi ismi olabilir. Mutluluk Partisi'nin de başına birşey gelirse, o zaman kuracağınız yeni partiye Huzur Partisi diyebilirsiniz.
Sizin Partinize kapatma davası açıldığında siz "Ak" dan sonra ne gibi bir isim düşünmüştünüz?

Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Sizin artık partiniz kalmadı ki isminden memnun olun. Saadet Partisi, 11 Temmuz 2010 tarihindeki kongresinde Milli Görüşün kurucusu ve doğal lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın listesini reddederek Milli Görüş gömleğini çıkarmıştır. 11 Temmuz 2010 tarihinden itibaren Milli Görüşün partisi kalmamıştır.

Kendimi parçalamıyorum. Partisiz kalan Milli Görüş yeni parti kurarsa diye size iki tane isim buldum. Daha önce de söylediğim gibi: "Size de iyilik yaramıyor."
Merak etmeyin, biz parti kurmakta idmanlıyız. Daha 50 partilik isim var portföyümüzde...

Konu NûN tarafından (07-17-2010 Saat 15:21 ) değiştirilmiştir.. Sebep: Bütün yazılalara cevap vermişsiniz =) Mesajlarınız birleştirilmiştir...
hakan yazıcı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2010, 10:27   #254
Kullanıcı Adı
El Emin
Standart
Alıntı:
redyellow Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ya akıncı hakkaten bazen senin bunları yazıdğına inanamıyorum.

Adeta çocuklaşıyorsun kusura bakma.

Yahu siz tek başınıza anayasayı dahi değiştirecek gücte geldiniz nerdeyse yahu, Allahdan korkun, nasıl olurda 1 sene süren ve ortaklı koalisyon hükümetiyle kendinizi kıyaslıyorsunuz?

Madem bu kadar dik duruyorsunuz, bu kadar dirayetlisiniz, bu kadar pehlivansınız hani nerde şu başörtüsüyle ilgili değişiklik?

Niye çıkartamadınız?

Niye anayasa mahkemesine dik duramadınız?

Niye anayasa mahkemesinin yapısını ilk iktidarınız döneminde değiştirmediniz de beklediniz?

Yargının muhtıraları karşısında niye dik durmadınız ilk döneminizde?

8 sene oldu arkadaşım dile kolay 8 sene ve hala yapamadınız.

Bi de tutup koalisyon ve 1 senelik hükümetin bir kanadına taş atıyorsunuz yahu!

Yapmayın lütfen çocukca şeylerle tartışma olmaz.
Başörtüsü dediniz galiba yoksa bana mı öyle geldi....
Ahh... Bu başörtüsü sizin zamanınızda yasaklanmadı mı?
Ben mi yanlış hatırlıyorum...
Yoksa birileri engelleyemenler bu gün kaldırmak için her yolu deneyen Ak Partiye yüklenmeye mi çalışıyorlar....
Aman diyim biraz düşünelim gayri öyle yazalım mesajlarımızı....



Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
İsim konusunda yardımcı olayım. Mili Görüş partileri olan; Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Saadet Partisinden sonra, yeni parti için olabilecek en uygun isimlerden biri Mutluluk Partisi ismi olabilir. Mutluluk Partisi'nin de başına birşey gelirse, o zaman kuracağınız yeni partiye Huzur Partisi diyebilirsiniz.
Yanlış isim Yanlış!
Erbakan Vesayet partisi veya Erbakan Saltanatı Partisi....

Kısaltılmışı da ESP olsun diyeceğim ama Ezilenlerin Sosyalist Partisi var olmaz ki...
Hay ALLAH....

Alıntı:
hakan yazıcı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bence fazla sevinmeyin. Milli Görüş camiası bundan daha büyük nice badireler atlattı. Bu hareket, 40 yıllık bir idmana sahiptir. Bu durumdan da düzlüğe çıkabilecek beceri ve kaabiliyete sahiptir..
Yani o kadar darbeyi ben atlatsam ve bir şey yapamamış olmama rağmen siyasete devam etsem bu olaylar sinek vızıltısı gelir sende haklısın...

Alıntı:
hakan yazıcı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ne yapalım kardeş, silah çekip birbirimizi mi vuralım . Yahu zor bir durum. Bir yanda 40 yıllık çınarlar, diğer yanda gelecek umudumuz insanlar. Ne yardan, ne serden geçebiliyor insan..
Bir birinizi vurun demiyorum ve asla ve kata da istemem velakin var olan bir şeyi yok gösterme çabalarını anlamıyorum...

Alıntı:
hakan yazıcı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Şu "bırakma" meselesine bir de bizim bakış açımızla bakabilseniz belki de aramızdaki bir çok sorun kendiliğinden çözülmüş olur..
Nasıl bakayım söyleyin bir deneyeyim...

Alıntı:
hakan yazıcı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Boş konuşmak buna denir herhalde... Daha 28 Şubat ın, 12 Eylül ün a-b-c sini bile anlayamışsınız. Belkide yaşınız müsait olmadığından ogünleri yaşayarak değil de okuyarak anlamaya çalışmanızdan kaynaklanıyordur anlayamamanız.

Her yaşanan olay ogünün şartları içinde değerlendirilir. 28 Şubat ı da o günün şartları içerisinde değerlendirirseniz belki daha iyi anlarsınız. Kaldıki Erbakan Hocayı 28 Şubat ı engelleyememekle suçlarken, bugün Ak Partinin neredeyse tamamını temsil eden kişilerin de o dönemde erbakan ın partisinde önemli görevlerde olduğunu da unutma. Eğer 28 Şubat engellenebilecek bir darbeydiyse de engellenemediyse bunda Partinin Genel Başkanı Erbakan Hoca kadar başkan yardımcıları ve partinin önemli kurullarında görev yapan Abdulkadir Aksu, A. Latif Şener, A. Gül, S. Kapusuz, C. Çiçek vs. gibi isimler de suçludur.

Meclis çoğunluğu olan 276 sayısını çoğu zaman hükümeti dışarıdan destekleyen 6 kişilik BBP ile ancak sağlayabilen bir hükümetten söz ediyorsunuz. Doğruyol gibi bir ortakla, BBP nin verdiği altı kişilik destekle Erbakan Hoca 28 Şubat a 4 ay direnmiştir. Tansu Çiller "Hoca söz vermiştin, bir yıl sen bir yıl ben başbakan olacaktım" diye tutturup siyasi basiretsizlik yapmamış olsaydı, hatta yaptığı basiretsizliğe rağmen yine de partisinden istifa eden 42 kişinin istifalarını engellemeyi becerebilip Demirel i hükümeti kurma görevini kendisine vermeye mecbur edebilseydi bugün bambaşka şeyleri konuşuyor olabilirdik belkide. Ogün Tansu Çiller Erbakan Hocamıza ayak uydurabilseyi belki bugün R. Tayyip Erdoğan hala Refah Partisinin istanbul Belediye başkanı, sizlerde Refah Partisinin yılmaz savunucuları olurdunuz. Kimbilir, belkide Pazar günkü kongreyi hep beraber yapıyor olurduk.

Öyle "Erbakan darbeyi engelleseydi" demekle olmuyor bu işler. Ogünkü meclis yapısını ve aritmatiğini gözönüne alarak 28 Şubat ın nasıl engellenebileceğini mantıklı bir şekilde bizlere anlatta seni partimize genel başkan seçelim!!!







Alıntı:
hakan yazıcı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Merak etmeyin, biz parti kurmakta idmanlıyız. Daha 50 partilik isim var portföyümüzde...
Ondan şüphemiz yok bizde acizane olacak parti güzel isimli olsun belki olur da isimin hatırına barajı aşarsınız diye düşündük ondan....Acizane yardım...
El Emin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2010, 10:34   #255
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart
Alıntı:
hakan yazıcı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Merak etmeyin, biz parti kurmakta idmanlıyız. Daha 50 partilik isim var portföyümüzde...
bu zihniyetle değil50; 100parti kursanız ne yazar hakan bey kardeşim.milli görüş bir çok badire atlattı diyorsun..önemli olan badire atlatmak değil..badirelereden ders çıkarmak...hala aynı zihniyet hala aynı söylem..kongreniz kurtulmuşun bütün emeklerine rağmen hocanın ve aksaçlıların eliyle fiyaskoya dönmüşütür..dün il yönetiminden bir abimizle hasbihal ettik..dediği şu:
reklamın iyisi kötüsü olmaz saadet reklamını yapmıştır...bunca olaydan çıkardığı derse bakarmısnı?
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2010, 10:42   #256
Kullanıcı Adı
Hakan Özkan
Standart
Adem bey bende ilk anda bana kızdınız sandım. Ak parti yok iken saadet partisine mensubdum.Siyaset çok farklı bir alan maalesef zinde güçlerin varlıklarını iyi analiz edemedikleri için Türk siyasetine zararları dokunmuştur ha samimiyetleri hakkında bir şey diyemem. Adem beyin sözlerine de katılıyorum .
Hakan Özkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2010, 11:16   #257
Kullanıcı Adı
Terennüm
Standart Fatih Erbakan'ın intikamı acı olacak!
Fatih Erbakan'ın intikamı acı olacak!


15 Temmuz 2010 Perşembe 08:35
Şevket Kazan'dan sonra şimdi de Erbakan'ın küçük oğlu Fatih Erbakan Numan Kurtulmuş'a ateş püskürdü
- Numan Kurtulmuş'un iki listeyle ilgili açıklamasına ne diyeceksiniz?
Başta Milli Görüş lideri muhterem babam olmak üzere, Yüksek İstişare Kurulumuz'la görüşülerek üzerinde mutabık kalınan listedir. Maalesef son dakikada Numan Kurtulmuş ve ekibi, ani bir manevrayla o listeden vazgeçtiler. Samimi olmayan bir tavırla yeşil listeden haberimiz yok, diye ortaya çıktılar. Halbuki muhterem babamın ve YİK kurulu üyelerimizin beyaz listeden haberi yoktu. Yeşil liste, Erbakan'ın kontrolünde olmuştur. Kendileri Erbakan'ın kontrolünden çıkmışlardır.


GEREKEN YAPILACAK
- Peki sizce neden böyle bir açıklama yaptı?
Sonuç olarak Erbakan Hoca'ya, YİK'e ve Milli Görüş prensiplerine itaatsizlik gösterilmiştir. Sonuçlarını da hepimiz göreceğiz. Burada kalmayacak. Önümüzdeki günlerde gerekenler yapılacak. Babam 83 yaşında olmasına rağmen, Numan Bey, Balgat'taki evimize geldiğinde kendisine en büyük saygıyı göstermiş, yürüme zorluğu çekmesine rağmen kapıda karşılayıp, uğurlamıştır. Evladı gibi yaklaşmıştır. Zaten 40 senelik Milli Görüş hareketinde bir insana verilebilecek en büyük paye, en büyük makam partinin genel başkanlığıdır. Gösterilen bu iyi niyete, böyle bir itaatsizlik yapıldı.


KENDİSİ İÇİN KÖTÜ OLMUŞTUR
- Numan Bey'in bu davranışına şaşırdınız mı?
Şaşkınlık derken onların adına üzülüyorum. Bunu yapmaları, başta kendileri için kötü ve üzücü olmuştur. Çünkü, Numan Bey'in orada yapması gereken, 'iki liste de beni genel başkan adayı olarak gösteriyor. Siz benim hangi arkadaşlarla çalışmamı uygun görüyorsunuz, onu seçebilirsiniz' demeliydi. Bu halde hiç de problem olmayacaktı. Nedense bir inatla, 'yeşil listeden haberim yok deyip, bazı arkadaşlarını da örgütleyip o listeden istifa ettirme yoluna gitmiştir.


YÖNETİM ELLERİNDEN ALINACAK
- Üzücü durumu açar mısınız?
Çünkü bundan sonra yapılacak yeni kongreyle yönetim ellerinden alınacak. Önceki gün ilçe seçim kuruluna kongrenin iptali başvurusunda bulunuldu. Numan Bey, 310 oyla seçildi. Kongrede salt çoğunluk aranmıyor ama 2 - 3 adaylı kongreler için geçerli. Tek aday olarak Numan Bey, delegenin 4'te 1'inin oyunu alıyor. Aslında hukuken genel başkanlığı da tartışmalı. Kongre iptal olursa, genel merkez 45 gün içinde yeni kongre yapmak zorunda. Kanunen olmazsa da, delegelerin imzasıyla olağanüstü kongre yapılacak. Yüzde 20 delegenin imzası gerekiyor. 15-20 gün için olağanüstü kongre yapılır. Onun için diyorum yazık oldu.


- Peki bir araya gelip konuşsanız...
Numan Bey özür dilese bile ben aday göstermem. Çünkü, güven problemi oldu. Böyle devam etmek ileride sıkıntı doğurabilir.
Ama o babamın ve YİK üyelerinin bileceği bir iş. Ama bir insan tekrardan Milli Görüş prensiplerine bağlı kaldığını söylüyorsa, bunun için illa genel başkan olmasına gerek yok. Numan Bey, Genel İdare Kurulu'nda da, İstanbul İl Teşkilatı'nda da hizmet edebilir.

BAŞKA PARTİ KURSUNLAR
- Erbakan Hoca'nın etkisi, yaşı olabilir mi?
Hoca'nın yaşının tabii bahane edilecek bir tarafı yok.Yarın SP iktidara gelse, -öyleyse ben başbakan, cumhurbaşkanı olacağım- diyecek bir durumu da yok.

- Kurtulmuş genel başkan ama partiyi Erbakan yönetiyor gibi bir algıyı kırmak için olabilir mi?
Erbakan'ın yönetmesi değil. Bu kanunen de mümkün değil. Ama Erbakan Hoca'yla siz istişare yapıp, ona söz verip, mutabakata vardıktan sonra geri dönerseniz, o zaman problem olur. Davanın kurucusu olarak, YİK'le birlikte kendisine görüşünü soruyorsunuz, Onun oluruyla genel başkan oluyorsunuz, Onun elini öperek geliyorsunuz, delege o yüzden size oy veriyor. Eğer Erbakan Hoca isminden rahatsızsanız o zaman kendinize bir parti kurardınız. Millet onu değerlendirir. Erbakan Hoca'yı istemiyorsa, size oy verir. Ama bunun yapılmaması çok ilginç. Erbakan Hoca'nın siyasi sermayesinden bir yerlere gelme durumu.


ERDOĞANLAR AÇIKLADI
- İkinci Tayyip Erdoğan çıkışı denilebilir mi?
Amaç olarak belki. Onlar da buradan sıyrılıp, kendi yolumuzda gidebiliriz gibi düşünüyorlar. Ama Tayyip Erdoğan'da şöyle bir durum vardı. Onlar belirli bir noktada en azından açıkça söylediler. Dediler ki, 'Biz Milli Görüşcü değiliz, gömleğimizi de çıkarttık. Erbakan Hoca'ya da itaat etmiyoruz.' Burada durum, Erbakan Hoca'nın tamamen yanındaymış gibi yaparak ve 'SP, Milli Görüş biziz' diyerek yapılan bir yanlış var. Bunu delegelerimizin görmesi lazım. Bunlar unutulur geçer. Önemli olan SP'nin milli görüş çizgisinde kalmasıdır.

BABAM SAKİNDİR
'Ne olacak şimdi diye babamı aradığımda, bizim kadar heyecanlı davranmadı. O gece normal ibadetini yapıp, istirahata çekildi. Ertesi gün YİK'le toplandılar ve bu kararlar çıktı.

İSTİFA ETMELİ
100 delege bilmeden karışıklıktan oy verdiği söylüyor. 200 delegeden oy almış olan Numan Bey'in zaten istifa etmesi lazım. Bu zaten kendi teşkilatlarından bir güven oyu alamadıklarının göstergesidir.

'MIŞ' GİBİ YAPMIŞ
Numan Bey, bugünkü hükümet için - mış gibi yapma hükümeti- diyor. Hoca'nın yanında, Milli Görüş ve prensiplerine bağlıymış gibi gözükerek, birtakım planların içine girmiş. Onu da görmüş olduk.

YAŞLILARA TAVIR DEĞİL
AKP'DE bunu gördük. Önce yaşlılara karşı diye çıkış oluyor, sonra ABD'nin Irak'ı bombalamasına destek vermeye kadar iş gidiyor. Bütün arazilerin stratejik kuruluşlara satılmasına kadar gidiyor. Onun için burada da korkumuz o. Endişemiz bu.'

AMAÇ OY ARTIRMAK
NUMAN Bey ve özellikle yanındaki bazı insanlar oyumuz artarsa, belli noktalara geliriz, oy için de belli tavizler vermek gerekir, diye düşünmüş olabilirler. Tıpki AKP'de olduğu gibi. Bu açıkça ortaya çıktı

BU AĞACIN ALTINDA ÇOK NAMAZ KILDILAR
Fatİh Erbakan, bahçede altında konuştuğumuz 100 yaşındaki çam ağacı için 'Bu ağacın gölgesinde, muhterem babam Necmettin Erbakan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok isim öğle namazı kıldı. Bu ağaç, gölgesinde birçok insanın namaz ibadetini yerine getirdiğine şahit oldu' diyor.
Terennüm isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2010, 11:44   #258
Kullanıcı Adı
Hakan Özkan
Standart
Siyaset çok karmaşık bir olay. En samimi dostları birbirine düşman edebiliyor.
Hakan Özkan isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2010, 11:48   #259
Kullanıcı Adı
Ertuğrul ÖZGÜL
Standart
Alıntı:
Hakan Özkan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Siyaset çok karmaşık bir olay. En samimi dostları birbirine düşman edebiliyor.

Baykalın dediğini tutsalar olmazdı...
Ertuğrul ÖZGÜL isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-15-2010, 11:55   #260
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
hakan yazıcı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Cihannur kardeşim, verdiğiniz rakamlarda çarpıtma var. Dilerseniz o kongre salonunda olan birisi olarak size rakamların gerçek değerlendirmesini yapıyım.

Saadet Partisinde 1250 kayıtlı delege var. Kongre salonunda deftere imza atan delege sayısı 830. Yani delegelerin önemli bir kısmı çeşitli sebeplerden dolayı salona gelmemiş. İlk turda kullanılan oy sayısı 630 (bir rivayete göre 634. aradaki 200 sayılık fark oy kullanma saatinin ikindi namazına denk gelmesinden, salondaki hoş olmayan birtakım manzaralara dayanamayarak bir takım delegenin salonu terk etmesinden, bazı delegelerinde yeşil listeyi kongreye teklif edenlerin telkinleriyle oy kullanmayan delegelerden kaynaklanıyor). Geçerli oy sayısı 563. Geçersiz oylar 100 (bu yüz oyun tamamı iki listenin de zarfa koyularak sandığa atılmasından kaynaklanıyor. Bu durumu "delege iki liste çıkmasına tepki göstermiştir" şeklinde izah edebiliriz). Numan Kurtulmuş un ve beyaz listenin aldığı oy sayısı 490. Yeşil listenin aldığı oy sayısı 78. İlk tur oylamanın sonuçları bunlar. Saader Partisinin tüzüğü gereği 490 oy GİK listesinin kabul edilmesine yetmiş, ama genel başkanlık için gerekli olan 625 oya ulaşamadığı için Genel Başkanın ilk turda seçilmesine yetmemiştir. İkinci oylamanın başlama saati yaklaşık 19:00-19:30 civarıdır. Uzak yerlerden partililerle birlikte otobüsle gelen delegeler ilk oylamadan sonra geldikleri otobüslere yetişebilmek için salondan ayrılmışlardır.

Yani öyle söylendiği gibi "salonda 1250 delege vardı, bunlardan 310 tanesi Numan Kurtulmuş a oy verdi" gibi bir durum söz konusu değildir.

Bunun dışında "Milli Görüş Bitmiştir", "partisi kalmamıştır" şeklindeki görüşler tamamen sizin heveslerinizle alakalı bir durumdur...

Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler...

Hakan Yazıcı kardeşim, verdiğim rakamlarda çarpıtma yok. Haberde yer alan bilgileri kullandım.
Salonda 1.250 delege vardı demedim. "Numan Kurtulmuş, Saadet Partisi'nin 1.250 kayıtlı delegesinin 4'te 1'inden azının oyu olan 310 oyla genel başkan seçilebilmiştir. Saadet Partisi'nin kongresinde Numan Kurtulmuş, genel başkanlık oylamasında kayıtlı delegelerin 4'te 1'inin oyunu dahi alamamıştır." dedim. O yorumumu aşağıya alıntılıyorum.

Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

Saadet Partisi, Milli Görüş'ün kurucusu ve doğal lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın listesini reddederek Milli Görüş gömleğini çıkarmıştır. Necmettin Erbakan'ın listesini reddeden Saadet Partisi, 11 Temmuz 2010 tarihinden itibaren artık Milli Görüş partisi değildir. Şimdiki haliyle Saadet Partisi, AK Parti taklidi bir Çakma AK Parti görünümündedir.

Numan Kurtulmuş, Saadet Partisi'nin 1.250 kayıtlı delegesinin 4'te 1'inden azının oyu olan 310 oyla genel başkan seçilebilmiştir. Saadet Partisi'nin kongresinde
Numan Kurtulmuş, genel başkanlık oylamasında kayıtlı delegelerin 4'te 1'inin oyunu dahi alamamıştır.

Gördüğünüz gibi kötü niyet ve mesnetsiz yorumlar yok; gerçekler var.
Gerçekler bunlardır. Milli Görüş siyaseten bitmiştir. Türkiye'de şu an Milli Görüş'ün partisi kalmamıştır.
Milli Görüş, Necmettin Erbakan ve arkadaşları yeni bir siyasi parti kurarlarsa kurulacak o yeni siyasi partiyle yoluna devam edebilir.
Milli Görüş'ün fikriyat olarak değil siyaseten bitmiş olması partisiz kalmış olması benim hevesimle alakalı bir durum değildir. Eğer Yeşil Liste, Milli Görüş'ün kurucusu ve doğal lideri Necmettin Erbakan'ın listesiyse, Necmettin Erbakan'ın listesini reddeden Saadet Partisi, Milli Görüş partisi olmaktan çıkmıştır ve Türkiye'de artık Milli Görüş'ün partisi kalmamıştır.

Alıntı:
hakan yazıcı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Cihannur kardeşim, Kimsenin Necmettin Erbakan ı reddettiği yok. Yeşil listeyi düzenleyen de Necmettin Erbakan değil. Liste oluşturma görevi eski GİK üyeleri ve yüksek istişare kuruluna (yeşil listeyi teklif eden büyüklerimiz Ş. Kazan, O. Asiltürk vs. gibi isimler) havele edilmişti. Yani Necmettin Erbakan eline kalem kağıt alıp bir liste oluşturdu da Numan Kurtulmuş o listeyi reddetti gibi bir durum yok. Numan Kurtulmuş ve ekibi yüksek istişare kurulu ile beraber yürüttüğü liste çalışmalarında ayrılığa düştüler ve sonuçta iki liste çıktı ortaya. Durum budur..
Hakan Yazıcı kardeşim, kamuoyuna Yeşil Listenin Necmettin Erbakan'ın listesi olduğu şeklinde bilgiler yayıldı. Eğer Yeşil Liste, Necmettin Erbakan'ın listesi değilse ve Saadet Partisi, Necmettin Erbakan'ın listesini reddetmemişse böyle bir durumda Milli Görüş'ten ayrılmamış demektir. Bakınız bu konuda daha önce yazmış olduğum bir mesajım şöyledir:

Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Eğer Yeşil liste Necmettin Erbakan'ın listesi değilse Saadet Partisi, Milli Görüş partisi olmaya devam ediyordur. Eğer Yeşil liste Necmettin Erbakan'ın listesiyse Saadet Partisi, Milli Görüş partisi olmaktan çıkmıştır.
Alıntı:
hakan yazıcı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Saadet Partisi Ak Partinin oylarını mı bölüyormuş? El insaf yahu. 40 Yıllık mirasımızın üstünde oturuyorsunuz birde kalkıp bize "oy bölen" muamelesi mi yapıyorsunuz?
Saadet Partisi, AK Parti'nin oylarını bölmektedir. 2007 Genel Seçiminin resmî sonucuna bir bakalım isterseniz. 2007 Genel Seçiminin sonucunda AK Parti % 46,58 oranında oy ve 16.327.291 oy, Saadet Partisi ise % 2,34 oranında oy ve 820.289 oy almıştır. 2007 Genel Seçiminin sonucundan da açıkça ve net olarak görüleceği gibi, dindarların oylarını % 45'lik AK Parti değil % 2,5'luk Saadet Partisi bölmektedir.

Saadet Partisi ve Saadet Partililer eğer 2011 Genel Seçiminde AK Parti'nin oylarını bölerler ve bunun sonucunda AK Parti tek başına iktidar olamaz da Türkiye'de bir CHP - MHP Faşizm Koalisyonu kurulmasına sebebiyet verirlerse bunun vebalini kolay kolay ödeyemezler.

Milli Görüş'ün en yüksek oy oranına ulaştığı seçim 1995 Genel Seçimidir ki o seçimde Refah Partisi % 21,38 oranında oy ve 6.012.450 oy almıştır. Gördüğünüz gibi Milli Görüş'ün tarihindeki zirve oy oranı, AK Parti'nin 2007 Genel Seçiminde almış olduğu oyun yarısı kadar bile etmemektedir.

40 yıllık mirasınızın üzerinde oturmuyoruz. AK Parti, Milli Görüş partisi değildir. AK Parti, Dindar Ağırlıklı Merkez Sağ partidir. AK Parti, Toplumsal Merkez partisi olarak Merkez partisidir ve merkezi de kucaklamaktadır. AK Parti; Muhafazakâr Demokrat, Toplumsal Merkez, Tertemiz - Ak özellikleriyle en iyi ve en doğru siyasi parti olduğu gibi aynı zamanda Türk Milleti'nin ta kendisidir; AK Parti, Türkiye partisidir.

Alıntı:
hakan yazıcı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sizin Partinize kapatma davası açıldığında siz "Ak" dan sonra ne gibi bir isim düşünmüştünüz?
PAK Parti ismini düşünmüştüm. AK Parti kapatılsaydı yerine PAK Parti kurulabilirdi.

Küffar ne kadar uğraşırsa uğraşsın İslam ve Türklük davası bitmeyecektir inşaallah. Küffar, İslam'ı ve Türklüğü yok edemeyecek, İslam ve Türklük davası daima var olacaktır inşaallah. Küffar ne kadar uğraşırsa uğraşsın Türkiye'yi ve Türk Milleti'ni yok edemeyecek, Türkiye ve Türk Milleti kıyamete kadar var olacaktır inşaallah.

Konu Cihannur tarafından (07-15-2010 Saat 12:36 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 16 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 16 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi