09-07-2008, 14:15 | #1 |
Şaban Dişli Dediler Altından Hilton Çıktı (Ali Karahasanoğlu)
Ali Karahasanoğlu - Vakit [email protected] “Şaban Dişli” dediler, altından “Hilton” çıktı! Onlar “Şaban Dişli” dedikçe, ben “Bu olayı bir yerden hatırlıyorum ama” diye uzun uzun düşünüyorum. Araya Ergenekon giriyor, araya cezaevi ziyareti giriyor.. “Şaban Dişli” olayının, bana bilinçaltında neyi hatırlattığını bir türlü bulamıyorum.. Dün Güngören’de, Başbakan Tayyip Erdoğan, kendisine yönelik saldırıların sebebinin “Hilton” olduğunu söyleyince, biz de konuyu hatırlayıverdik.. Ergenekon’a dalmışız, Hilton’u hatırlayamıyoruz işte! Gerçekten de, bir Hilton olayı vardı değil mi? Hatta, 2 sene önce Vakit bu olayı yazdığında, ardı ardına 50-100 milyarlık davalar açmıştı Aydın Doğan.. “Tamam işte” dedim.. Şaban Dişli’de yönelttikleri suçlamalar, tam da kendi yaptıkları işler!.. Onun için de, işin senaryosunu çok iyi biliyorlar.. Ne nereden gelir, nereden kabul edilir, nereden rant oluşturulur! Kendileri, Emekli Sandığı’ndan ihale ile, Hilton arsasını 255 milyon dolara aldılar. Hilton otel işletmesinin, arsa üzerindeki kullanım hakkının bitmesine, daha 10 yıl vardı.. Pek mantıklı bir alım gibi görünmüyordu.. Ama Aydın Doğan’ın, yüksek kâr getirmeyen bir işe imza attığı da görülmüş şey değildi.. Sonradan çıktı Karaman’ın oyunu. İhaleden kısa bir süre sonra, imar planı değişikliği talebi ile, Hilton arsasının bulunduğu yerin değeri, 10 misli olmanın eşiğine geldi.. Şişli Belediyesi’nden iş bitirildi.. Geldi Büyükşehir’e.. Biz, “Aydın Doğan, 10 yıl kullanamayacağı yere, 255 milyon dolar yatırır mı?” diye kara kara düşünürken, evraklar belediyeler arasında gidip geliyordu zaten.. Vakit haber yaptı, durdu işler.. Sonra; tekrar gizliden gizliye başlatılmış.. Nereden bilelim? Biz davayı takip ediyoruz, Aydın Doğan’ın avukatları, “İddialar yalandır. Bizim Hilton arsası ile ilgili plan değişikliği talebimiz yoktur” diye savunma yapıyorlar. Biz de; “Adamın kötü bir niyeti yokmuş, davayı kaybedeceğiz herhalde” diye hayıflanıyoruz. Sonra dava dosyasına bir belge geldi.. Plan değişikliği işlemleri hemen hemen tamamlanmak üzere iken, Vakit’in haberi üzerine durmuş işler.. Adamlar kendi hayatlarında bu tür rantları bol bol elde ettikleri için, Şaban Dişli olayını da, bu kadar ısrarlı dile getiriyorlar.. Evet, Şaban Dişli olayında, ben de konunun pek etik olduğu kanaatinde değilim. Bir arsayı al, plan değişikliği yapıp, iki misline sat.. Doğru değil bu.. Ama Şaban Dişli olayında, arsanın ilk sahipleri, özel şahıslar.. Arsanın ilk sahipleri, biraz araştırma yapsalardı, arsanın elde edeceği rantı keşfedebilirlerdi.. Araştırmamışlar, büyük kârı elde edememişler.. Etik olmasa da, bir dolandırıcılık, kamunun hakkını sahiplenme sözkonusu değil. Peki Hilton olayında, durum ne? Bence Hilton olayında, Şaban Dişli olayından çok daha vahim bir durum var. Şaban Dişli’nin arkadaşları, arsayı şu şahıstan/bu şahıstan almıştı. Dolayısı ile, şu şahsın/bu şahsın elde edeceği kazanç, Şaban Dişli’nin arkadaşlarına gelmişti. Peki Hilton’da, Aydın Doğan’ın elde edeceği büyük rant, aslında kimindi? Emekli Sandığı’nın! Yani senin, benim, hepimizin. Emekli Sandığı’na ait arsa, eski imar planı ile satıldı. Sonra Aydın Doğan buranın planını değiştirtip, bire on kazanmanın yoluna soyundu! Tayyip Erdoğan’a dişini geçirebilseydi, bire on kazanacaktı.. İşte esas ŞabanDişli olayı burada.. Şaban Dişli’nin arkadaşlarının kârının esas sahibi, devlet/millet değil. Arsanın ilk sahipleri olan, özel şahıslar. Ama Aydın Doğan’ın 255 milyon dolara aldığı Hilton arsasının bulunduğu yeri, küçük bir imar planı değişikliği ile, 2 milyar dolarlık rant kaynağı haline getirme girişimindeki kârın esas sahibi devlet. Emekli Sandığı arsasını satarken plan başka.. Arsa satıldıktan bir sene sonra, Aydın Doğan’ın talep ettiği plan başka.. Aradaki fark kimin? Aslında Emekli Sandığı’nın ama.. Onun yerine Aydın Doğan’ın.. Ve, dün öğreniyoruz ki, son saldırıların arkasında, Hilton yatıyor.. Yani onlar, “Şaban Dişli” derken, aslında “Bizim patronun Hilton arsası” diyorlarmış! Olaylar bile birbirinin aynısı gibi.. Bu kadar benzer olayla mesajlarını veriyorlar.. Gerçi Başbakan’a, daha açık olarak mesajlarını ulaştırmışlar ama.. Bizim de, Ergenekon’dan başımızı kaldırıp, Hilton’a ara sıra bakmamız gerekirdi değil mi? Yoksa, Silivri’deki arsayı, kim kaça satmış, kime ne? önemli olan, patronun Hilton’una rant kazandırmak 7 Eylül 2008 Pazar
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|