![]() |
#1 |
![]() İmajlar çağında yaşıyoruz. Her gün; caddelerde, televizyonlarda, gazetelerde binlerce mesaja maruz kalan insanlar bilginin derinliğine, doğruluğuna göre değil de kanaatlere ya da bilinçaltına göre karar veriyor. Günümüz iletişimcileri ya da toplum mühendisleri de mesajları bilinçaltına vermeyi daha doğru buluyorlar. Gerçeklerden çok bilinçaltı göndermeleriyle toplumsal psikolojiler yönetilebiliyor. İslam, işte böylesine bir imaj faaliyetine kurban edilmeye çalışılıyor.
1993 yılında gazeteci-yazar Uğur Mumcu, aracına konulan bir bomba ile öldürülmüştü. Uğur Mumcu pek çok konu üzerine yazılar yazan bir isimdi. Laiklikle ilgili yazılarından daha çok, siyaset, Güneydoğu, PKK ve terör konularını işleyen yazıları vardı. 24 Ocak 1993 tarihinde öldürüldüğünde cinayeti İslami Kurtuluş Örgütü diye kimsenin bilmediği bir örgüt üstlendi. Cinayeti Müslümanların işlediği kanaati iyice pekişsin diye de bir iki gün sonra Jak Kamhi'ye lav silahıyla suikast girişiminde bulunuldu. Suikastı tertip ettiği iddia edilen kişilerin sakallı olması onun İslamcı olması için yeterli bir delildi zaten. Bu üç beş sakallı lav silahını ateşlemedi, sadece insanlar bunları görsün diye sokak ortasına bırakıp kaçtı, bir iki gün sonra da Van'da gece yarısı İran'a gitmek üzerelerken yakalandı. Olayın hiçbir tutarlı tarafı yoktu. Ama sakallı olmaları ve İran'a kaçma girişimi (!) onların İslamcı olmaları için yeterliydi. Bu olay Uğur Mumcu'nun İslamcılar tarafından öldürüldüğüne kamuoyunu ikna etme girişiminden başka bir şey değildi. Ardı ardına gerçekleştirilen bu iki olay sayesinde iş bir anda laiklik gösterilerine dönüştü. Yıllar sonra anlaşıldı ki Uğur Mumcu'yu öldürenlerin ve sonraki suikast girişimini tertip edenlerin dinle, İslam'la hiçbir alakaları yoktu. Yaptıkları, Uğur Mumcu'nun ulaştığı gerçekleri kamuoyuyla paylaşmasını engellemekti. Onu ortadan kaldırarak hem bu hedeflerine ulaşıyorlardı hem de topluma yeni bir korku pompalıyorlardı. Yüzünüze bir sakal bırakıyorsunuz, ya da telefonla arayıp başında İslamî kelimesi olan herhangi bir örgüt söylüyorsunuz. Bu sayede bütün faturayı İslam'a ödetiyorsunuz. 28 Şubat sürecindekileri bir kere daha hatırlayalım. Ali Kalkancı'lar, Fadime Şahin'ler birkaç küçük simgeyle İslamcı olmuşlardı. İntihar bombacılarının da bundan bir farkı yok. İslamî kılıfla yapılan terör eylemleri, yani intihar bombacıları İslam adı altında en çok İslam ülkelerini ve burada yaşayan Müslümanları vuruyor. Dikkat edin belki son elli intihar eylemi İslam ülkesinde meydana geldi. Irak, Pakistan, Endonezya, Hindistan hatta Türkiye canlı bombaların hedefi oldu ve yüzlerce Müslüman öldü. İslam adına yapıldığı söylenen bu eylemlerde ölenlerin neredeyse hepsinin Müslüman olması nasıl açıklanabilir? İslam'ın evrensel çağrısının önüne Türkiye'de ve dünyada birkaç tiyatral imaj çalışmasıyla set örmeye uğraşıyorlar. Bugün; İslam'ın gerçekleriyle oluşturulan imaj birbirinden öylesine farklı ki! Fethullah Gülen Hocaefendi önceki gün www.herkul.org'da yayınlanan sohbetinde böyle bir tehlikeye daha dikkat çekti. Gülen Hocaefendi; sakal ve cübbe kisvesine saklanmış İslam kılıklı yeni bir terör dalgasının gelme ihtimalini gözler önüne serip Türkiye'yi de İslami kılıflı bir terör örgütüyle istikrarsızlaştırma girişimine karşı dikkatli olunması konusunda uyardı. Ergenekon ve PKK'dan boşalacak yeri bunlarla doldurma girişimlerinin olabileceğine işaret etti. Güneydoğu'daki büyük uyuşturucu ve silah ticaretinin devam edebilmesi için o bölgenin istikrara kavuşmaması gerekiyor. PKK'nın silah bırakması ya da tasfiye edilmesi halinde bu işi görebilecek başka bir yapılanmaya ihtiyaç var. Hatırlayacaksınız ASALA terör eylemlerinin bitmesinden hemen sonra PKK terörü başlamıştı. PKK'nın terör eylemlerinin sona ermesinden sonra da Türkiye'yi yoracak ve o bölgeyi istikrarsız kılacak başka bir yapıya ihtiyaç duyulabilir. Bu şekilde hem Türkiye yeni bir sıkıntı ile karşı karşıya getirilebilir hem de İslam'ın imajına büyük zararlar verilebilir. Türkiye'yi seven herkesin Fethullah Gülen Hocaefendi'nin bu değerlendirmesine kulak vermesinde büyük fayda var. Biliyoruz ki bu coğrafyada demokrasi yolu hâlâ bir hayli zorlu. ALINTIDIR
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Muhterem Fethullah Gülen'in, yeni bir irtica kampanyası açılabileceği konusundaki uyarısı, geniş bir çevrede merak uyandırdı. Hürriyet'te Ertuğrul Özkök dün, "Hoca durup dururken bu konuyu niye yine gündeme getirdi? Neden böyle bir uyarı ihtiyacı duydu?" diye soruyor. Siyasetin önemli isimlerinden beni arayıp soranlar da oldu. Sayın Gülen, kritik dönemlerde, bazıları rahatsız olsa da ülkemizin ve insanımızın geleceği adına her defasında ikaz ve tavsiyelerde bulunuyor. 12 Mart 1995'te İstanbul'da Gazi Mahallesi olaylarının hemen ertesinde Zaman'ın arka sayfasını boydan boya kaplayan "Ben de Alevîyim" başlıklı yazısını hiç unutmuyorum. Bu ülkede Sünnî-Alevî kavgası çıkarmak için komplo kuran insanların oyununu bu yazı bozmuştu. O olay bahane edilerek 27 Mayıs türü bir darbe planlayanların hesabı o gün boşa çıkarılmıştı. 28 Şubat sürecinde de ülkede tansiyonu düşürmek, dindar insanların sokağa dökülmesine fırsat vermemek için Sayın Gülen her saat, her gün sancı çekti.
Bugün Ergenekon davasının seyrinden, işte en son KKTC'ye uzanan kollarından anlıyoruz ki bu ülkede, meşrû idareye karşı insafsızca, zalimce, hemen her alanda tertipler, komplolar ve provokasyonlar hazırlanmış. "İrtica" tehlikesi icat etmek için, bir Sünnî-Alevî kavgası için, Türk-Kürt kavgası için, siyasî partileri içeriden karıştırmak, koalisyon yıkıp yeni hükümetler kurmak için; terör örgütleri kurmaktan tutun da darbe planları, hazırlıkları yapmaya kadar, her gün fitne fesat peşinde koşulmuş. Sayın Gülen'e, haftalık sohbetlerinin yayınlandığı www.herkul.org sitesinde yer alan şu soru soruluyor: "Yakın geçmişte ülkemizde çeşit çeşit vahşetler Müslümanlara isnat edilerek, "irtica tehlikesi" gündemlerin ilk maddesine konuldu. Artık Türkiye'de irtica oyununun sona erdiği söylenebilir mi?" Gerçekten merak konusudur; devam eden Ergenekon davası sayesinde artık, devlet içindeki hukuk dışı yapılanmaların devri sona ermekte midir? Yoksa bu örgütler direnmeye, yeni oyunlar için hazırlıklar yapmaya devam etmekte midir? Demokrasimiz artık rahat bir nefes alabilir mi? Sayın Gülen, şer şebekelerinin kolay pes etmeyeceklerine dikkat çekiyor. Yeni oyunlar hakkında, hem gönüllüler hareketi mensuplarını ve dinî cemaatleri hem de emniyet güçlerini, siyasîleri ve medyayı uyarmaktadır. Bunu yaparken de çok çarpıcı bir hatırlatmada bulunmaktadır: "28 Şubat öncesinde bir kısım şaşkınlar zuhur etti. Giyim-kuşamdan ibadet tavırlarına kadar pek çok hareketleriyle aykırılık sergileyen bu insanlar, topluma figüran olarak sunuldu. Onlara bir kısım roller verildi; kimisi tarikat şeyhi kisvesine bürünüp medyada boy gösterdi, kimisi teokratik düzeni hâkim kılma sevdalısı bir gerici numarası yaptı, kimisi mürtecilerin ağına düşürülüp kandırılmış bir kurban rolü oynadı ve kimisi de karanlık güçler tarafından kiralanan bir tetikçi, kanlı katil olmasına rağmen irticâ piyesinde 'Allah'ın ordusu'nun sadık bir eriymiş gibi sahne aldı. Figüranlar, rollerini öyle gerçekçi ortaya koydular ki; herkes oynananın, bir oyun olduğunu unutup ülkenin elden gittiği zehabına kapıldı. Dün olduğu gibi bundan sonra da, dışarıdan da beslenen bazı şer şebekeleri samimi müminleri terörist gibi göstererek yeni bir irtica yaygarası koparabilirler." Gülen, bu konuda yapılan hazırlıklar konusunda da net ifadeler kullanıyor: "Yarın Tahşiye diye bir şey icat edebilirler, Allah korusun. Kitap okuyan Müslümanlarla, okudukları kitaplarla ayakta durmaya çalışanların içine adam sokmaya çalışabilirler. Kitapların sahibi zatın (Bediüzzaman Hazretleri) posterlerini evlerine asabilirler. Ellerine de Kalaşnikofları verirler. İki yerde eylem yaptırıp, 'demek ki fırsat bulunca bunlar da silaha sarılabilir' derler. Çuvaldızı bile olmayan insanlara (muhabbet fedaisi gönül erlerine) terörist damgası vurmak isteyebilirler." Evet, muhterem Gülen hatırlatıyor; demokrasi yokuşunun çileleri henüz bitmedi. Milletçe uyanık olmalıyız... ALINTIDIR |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|