AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 01-14-2014, 01:30   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart Salih Tuna - Bu Korkunç Filmi Nerde Çektiniz?
Salih Tuna



Bu korkunç filmi nerde çektiniz?


Polis deyince aklımıza Baki Tamer veya Nubar Terziyan, yargı falan deyince de Hulusi Kentmen gelirdi.

Biz bu filmlerle büyüdük çünkü.

Hâkimler ve savcılar kimseciklerin adamı, ekibi, maşası, dar yapısı, networku, örgütü falan değillerdi.

Elbette bağımsızdılar; lakin bağımsız olmayı taraf tutmanın, belirli bir taraf için harekete geçmenin maskesi, kamuflajı yapmak akıllarından bile geçmezdi.

Yegâne gayeleri adaletin tecellisinden ibaretti.

'Ağlayabilseydin anlayabilirdin' sözünü şiar edinen Necip Fazıl'ın 'Reis Bey'i gibi merhamet timsaliydiler.

Sanık sandalyesindeki Sadri Alışık'ı veya Ayşecik'i dinlerken gözyaşlarını saklayamazlardı.

Merhametliydiler!

'Ergenekon'un kasası' diye kamuoyuna sunulan bir 'garibana' cezaevini teneşir hâline getirecek kadar acımasız olmaları mümkün değildi. (Kuddisi Okkır'a reva görülen o feci muamele, ölümcül hasta olduğu söylenen Fatih Hilmioğlu ve Levent Ersöz'e gösterilmesin bari. Yeter artık.)

Tuzak kurmak veya tuzak kuranların iş birlikçiliğine soyunmak şöyle dursun, ne kadar tuzak kuran varsa alayının yakasına yapışırlardı.
Bir yerlerden düğmelerine basılmışçasına asla ve kat'a harekete geçmezlerdi.

Hele hele mafyöz işlere tevessül edebilecekleri tahayyül bile edilemezdi.

Öyle 'fatura timi' marifetiyle gündüz gözüyle 'yolsuzluğa' kalkışmaları hiçbir senaristin aklına bile gelmezdi.

Bir din adamını kadın ticaretinden, Türk Silahlı Kuvvetler Komutanını silahlı terör örgütü kurmaktan ve henüz piyasaya çıkmayan bir kitabın yazarı olmak 'suçundan' bir gazeteciyi mahpus damına atmazlardı.

Herkes tarafından darbe olduğu ittifakla kabul edilen, dahası darbeyi yapanların bizzat 'post modern darbe' nitelendirmesini yaptıkları 28 Şubat darbesinde (Çevik Bir dâhil) tutuklu sanık bırakmayıp, darbe plânı yaptıkları suçlamasıyla insanları müebbet hapse mahkûm edecek kadar ürkütücü olmalarının imkân ve ihtimali yoktu.

Sayın Salih Mirzabeyoğlu ve Yakup Köse'ye bunca zulmü bunca sene reva görecek kadar insaf ve izandan yoksun olmaları düşünülemezdi.

28 Şubat sürecinde bu ülkenin milyarlarca dolarını çalanların bir tanesini bile soruşturmayıp, dev havaalanıyla, 3. Boğaz Köprüsüyle, otoyollarıyla (çağdaş muasır medeniyet seviyesinin bir diğer adı mesabesindeki) Yeni Türkiye'nin inşasına katkı sunan ne kadar iş adamı varsa kovuşturmak, mal varlığına ipotek koymak akıllarından bile geçmezdi.

Biz zaten şimdiye değin böyle bir yerli film izlememiştik.

Bu bin yılın yabancısı film nerde çekildi?

Ve, bu eşhas hangi yabancı filmin aktörleri?

Bizim izlediğimiz filmlerde polis amcalar düşene yardımcı olan, haksızın karşısında, haklının yanında, kötülerin her daim ensesindeydi.

Suçsuzu suçlu göstermek için envaiçeşit tekniklerle delil üreten, hazırladığı fezlekelerle insanların hayatını karartan polis tipi ancak korku filmlerinde olabilirdi.

Hanefi Avcı, 'Haliçte Yaşayan Simonlar' kitabının son kısmında, tam 200 sayfa, bu fecaati bir korku filmi gibi anlattı.

Mezkur kitapta belgeleriyle anlatılanlar suç duyurusu kabul edilip kallavi bir soruşturmanın konusu olması gerekirken, söz konusu kitabın müellifi (Hanefi Avcı) tutuklandı.

Üstelik, sağ görüşlü olduğu herkes tarafından bilindiği halde solcu bir terör örgütüne mensup olmaktan, ve mahut örgütün liderleri dâhil hepsi serbest bırakılmışken...

AK Parti (hangi manipülasyonun etkisiyle olursa olsun) bu garabete net bir şekilde karşı çıkmadığı için kıyasıya eleştirilmeyi hak etmiştir.

AK Parti yargıya müdahale ediyor heyulası koparılsa da, Org. İlker Başbuğ ve Hanefi Avcı gibi fecaatlere sesini yükseltmeliydi.

Hayır yani, anlayamıyorum, bugün Sayın Gül'e 'el frenini çek' diyen '17 Aralık darbesinin Çevik Bir'i' baş tacı edilirken Tuncay Özkan niye içerde?

Sahi Tuncay Özkan niye hâlâ içerde?

Hayır biz asla AK Parti yargısı istemiyoruz.

Hiçbir siyasi görüşün, hiçbir partinin yargısını istemiyoruz.

Hiçbir etnisite, hiçbir meşrep, hiçbir mezhep, hiçbir cemaat, hiçbir grup, hiçbir parti asabiyeti gözeten yargı istemiyoruz.

Sadece adaleti gözeten bağımsız ve tarafsız bir yargı istiyoruz.

HSYK her hâliyle (resmen ve alenen) tarafsızlığını yitirmiştir. Artık sadece ve sadece 28 Şubat'ın 'Batı Çalışma Grubu'nu çağrıştırmaktadır.

Behemehal fesh edilmelidir.

Kaynak

Yeni Şafak 13.01.2014

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
webmaster blog çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi