Salih Tuna



Helal olsun sana Tayyip Erdoğan!

Tosuncuklar başlığı görür görmez huysuzlaşacak, yakası açılmadık küfürlerle dolu mailler döşeneceklerdir.

Varsın döşensinler.

Daha evvel de 'Sorosçu çocuğu' diyorlardı, Mavi Marmara katliamından sonra kimin ne çocuğu olduğunu gördük.

Bunlar böyledir!

'Vatan toprağını yabancılara peşkeş çeken işbirlikçi AB uşakları' falan diyorlardı, yabancı bir dergi 'Oyunuzu CHP'ye verin' deyince 23 Nisan çocuğu gibi sevindirik oldular.

Bu mefluç kafa bize her Allah'ın günü 'yandaş' dese ne olur, demese ne olur!

Hem kim kime 'yandaş?'

Sokaklardan, kurşun yağmurlarından, kurtarılmış mahallelerden, 12 Eylüllerden geçtik...

Ak Parti yoktu.

Bir oyunum nedeniyle hem 141-142, hem de 163'ten yargılandığım zaman Ak Parti yoktu.

Çıkardığım dergi kapatıldığı, bastığım kitaplar toplatıldığı zaman da Ak Parti yoktu.

Senaryosunu yazdığım filmden dolayı Genelkurmay Başkanlığı, Kültür Balkanlığı'na nerdeyse muhtıra verdiği zaman Ak Parti'nin kurulmasına daha 8 yıl vardı.

Bütün bunlar 'gönüldaşlık' nedir bilmeyen dangalakların nezdinde hiçbir anlam ifade etmez, biliyorum.

Yazık; artık hiçbir şeyi anlamıyorlar!

Anlamadıklarına yanacaklarına, aptallıklarına doymadıklarını kanıtlarcasına pespaye yalanlar uyduruyorlar.

Bunlardan biri, bir sözlük yazarı ahmak, bir televizyon programında Gürsel Tekin'e kayıp evrakları sorup 'Hangi evrak?..' karşılığını alınca, 'Bilmiyorum...' cevabını verdiğimi yazdı.

Sayın ahmak, o canlı yayının kaydı var; nasıl böyle uyduruyorsun?

Gürsel Tekin'in evrakta sahtecilik suçundan Kadıköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2 yıl 6 ay cezaya mahkûm olduğu biliniyor.

Bir internet sitesi, temyiz talebiyle Yargıtay'a taşınan söz konusu dava dosyasından 6 evrakın kaybolduğunu iddia edince, Gürsel Tekin müşteki sıfatıyla savcılığa başvurdu.

Savcılık da 'Müşteki Gürsel Tekin vekilinin yazar Zihni Çakır ve www.rotahaber.com isimli internet sitesi yetkilisi ile ilgili yapılan suç duyurusu dilekçesinde tanımladığı eylemlerin tamamının maddi vakıa olarak gerçekleştirdiği...' şeklindeki açıklamayla kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Gürsel Tekin 'Hangi evrak?' diye sorunca, savcılıktan imzalı mezkur evrakı canlı yayında gösterdim; ne 'Bilmiyorum'u?

Neyse, ahmaklar tükenmiyor; biz iyisi mi mevzumuza dönelim.

Suyun akmadığı, çöplerin toplanmadığı, kirli hava girmesin diye pencerelerin sıkı sıkıya kapatıldığı İstanbul'u hayata döndürdüğü günlerden bugüne yaptıkları için 'Helal olsun sana Tayyip Erdoğan' demiyorum.

Bunları zaten herkes biliyor.

Sağlık hizmetlerinden, duble yollardan, pasaportlarımıza kazandırdığı itibardan veya vesayet rejiminin dişlerini sökmesinden bahsetmiyorum.

Bunları da bilen biliyor.

Türkçüsü Kürtçüsü, sağcısı solcusu, muhafazakârı liberali kimin ne mal olduğunu turnusol kağıdı gibi ortaya çıkardığı için helal olsun diyorum.

Bu konuda o kadar çok örnek var ki, hangi birini sayayım.

'Silivri bir savaş mahkemesidir. O komünistti, o solcuydu diye eski ihtilaflarımızı bir kenara bırakalım...' diyen Cindoruk mesela.

Durun durun, bu daha ne ki; hazret kaptırmış gidiyor: 'Demokrat Parti'yle CHP arasında yıllardan beri gelen ihtilaf bugün artık aşıldı. AKP'nin laikliğe karşıtlığı (...) Adalet Partisi kökenli seçmenleri CHP'ye yakınlaştırdı...'

AK Parti'nin laiklik 'karşıtlığı' ne mi?

Şuymuş:

'AKP fotoğrafta türbanlı bir mesaj vermek istiyor. Mitinglerdeki harem-selamlık yerleşme ciddi bir vurgu. Bu görüntü laikliğe gönülden bağlı bizleri çok rahatsız ediyor...'

Kim bu Cindoruk?

Hepiniz biliyorsunuz işte: Demirel'in kadim dava arkadaşı, emanetçisi, DYP ve DP'nin eski genel başkanı, TBMM eski başkanı...

Şuncağızı da benden öğrenin: Oyunu Cumhuriyet Güçbirliği adaylarından Çetin Doğan'a vereceğini açıkladı.

Çetin Doğan kim peki?

27 Mayıs 1960'dan 6 gün evvel 'Harbiyeliler Yürüyüşü'nde arzı endam eden,

28 Şubat sürecinin Batı Çalışma Grubu'na başkanlık yapan, Balyoz davasının tutuklu sanığı.

Geçenlerde '27 Mayıs Devrimi sivil-asker Kemalist gençliğin eseridir' diye başlayıp, 'Anayasa ve Özgürlük Bayramınızı kutlarım.' diye nihayete eren bir mesaj yayımladı.

Menderes'in manevi mirası üzerinden siyasi arenada kendisine yer edinen Cindoruk, Menderes'i ipe çeken darbeyi 'Özgürlük Bayramı' tesmiye eden Çetin Doğan'a oy vereceğini açık seçik söyleyebiliyor!

Tayyip Erdoğan'a düşman olmak ne hallere düşürüyor insanı, görüyorsunuz değil mi?

İlhan Selçuk bile işkencecilerimi affettim demeye kadar vardırmıştı.

Helal olsun sana Tayyip Erdoğan!

Bu kafaların maskelerini indirdiğin, dımdızlak kalmalarını sağladığın için...

Helal olsun.

Kaynak: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/?t=...11&y=SalihTuna

Yeni Şafak 10.06.2011