08-03-2007, 18:54 | #11 |
Sanal alemde aşk olur mu ?
ben olmaz diye düşünüyorum ama sanaldan tanışıp çok aşık olan bi çift tanıyorum ne kadar sağlıklı olur ilerde bilmem ama bence olmaz
|
|
08-03-2007, 18:57 | #12 |
Sanal alemde aşk olur mu ?
bence olur sanal manal oluyo sanldan daha cok tanısıyosun ama ıyı ama kotu o sansına kalmıs bısey ama oldugu kesın ;)
|
|
08-03-2007, 19:50 | #13 |
Sanal alemde aşk olur mu ?
ben şöle açıklamak istiyorum sonuna kadar okursanız anlarsınız...
SANAL AŞK İnternette bir arkadaşlık sitesinde tanışmışlardı üç gün önce. İlk gece sabaha kadar yazışmışlar ve karınları ağrıyana kadar gülmüşlerdi. Ertesi gün bu kez oğlanın ne kadar dolu bir tip olup olmadığını değerlendirmek için kız ekonomi hakkında bir kaç yem soru sormuş ve çocuk gayet mantıklı cevaplar vermiş sonrasında dış ticaret hakkında iki saatten fazla konuşmuşlardı. Bu gece yine saatlerdir internette yazışıyorlardı ve kız kendini uzun süredir ilk kez bu kadar neşeli hissediyordu. Çocuğun çok ince bir espri anlayışı vardı ve abartısız ve argo içermeyen sözlerle kahkahalara boğuyordu kızı. Kız Türkiye'nin en seçkin okullarında okuduktan sonra Amerika'da Pazarlama Master'ı yapmış bir reklâm ajansında da üç yıl çalıştıktan sonra aile özlemine dayanamayıp Türkiye'ye dönmüştü. Şimdi ise kurumsal bir gıda şirketinin pazarlama müdürüydü. Yirmisekiz yaşında ve bekardı. Oğlan ise kendini Enformatik mezunu olarak tanıtmıştı. Türkiye'de yazılım uzmanı olarak çalışıyordu. Boş zamanlarında squash, bowling oynadığını söylemişti. Yirmidokuz yaşında ve bekardı. Söylediğine göre aradığı ruh ikizini bulamamıştı henüz. Kız da aynı dertten muzdaripti, güvenebileceği ve hayatını adayabileceği bir erkeğin karşısına çıkmamasından yakınıyordu. İkisi de birbirini çok fazla merak ediyor ama aralarında oluşan olumlu havanın bozulmaması için birbirlerine karşı çok ısrarcı görünmemek adına kamera açmayı teklif etmiyorlardı. Fiziksel özelliklerinden hiç bahsetmemişlerdi ama her ikisi de peşlerinde koşan bir sürü sevgili adayından bahsetmişti. Öyleyse her ikisi de ortalamanın üzerinde bir güzelliğe sahipti. Konuştukça hep ortak yönleri açığa çıkıyor ve hayretler içinde kalıyorlardı. Her ikisi de liberal düşüncedeydi, bir yaratıcıya inanıyor ama din konusunda kafalarının karışık olduğunu söylüyorlardı, her ikisinin de babası avukattı, her ikisi de aslen İzmirliydi ama doğma büyüme İstanbul'da yaşıyorlardı. Her ikisinin de bir Mini Cooper'ı vardı. Nietzsche okuyana kadar felsefeyle ilgilenmişler ve sonrasında düştükleri iç sıkıntısı yüzünden bir daha okumamaya tövbe etmişlerdi. Her ikisi de kimyasal uyumdan ziyade beyin uyumuna inanıyordu. Evlilik kesinlikle bir ilişkinin olması gereken sonucuydu her ikisine göre de. Her ikisi de çok çocuk istiyordu. Gayri meşru ilişkilere her ikisi de karşıydı. Alkol ve sigara kullanmıyorlardı fakat her ikisi de zamanında alkolü de sigarayı da denemişler ve tatlarını beğenmedikleri için vazgeçmişlerdi. İroni yapmayı her ikisi de seviyordu. Her ikisi de insan olmanın en önemli erdeminin cömertlik olduğuna inanıyor ve toplumsal faaliyetlerde yer aldıklarını belirtiyorlardı. Her ikisi de TEMA vakfı, Eğitim Gönüllüleri üyesiydi. İnternette sohbet ederken vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorlardı. Her ikisi de karşısında kendisinin karşı cins versiyonu olduğunu düşünüyordu. Ertesi akşam saat dokuzda buluşmak üzere sözleşip neti kapattıklarında her ikisi de birbirlerini düşünmek için yatağa gitmek için sabırsızlanmıştı. Bir sonraki akşam her ikisi de sözleştikleri saatten yarım saat önce girdi internete ve yine saatlerce konuştular. Çocuk ilk defa böyle şeyler hissettiğini ve ondan hoşlandığını söyledi. Birbirlerine liseli sevgililer gibi imalı aşk sözleri söylediler. Kız oğlana sanal kahve yaptı ve içtiler. Çocuk fırsattan istifade gerçek bir kahve içip içemeyeceklerini sorduğunda kız biraz korktu. Daha dört gündür tanıştığı biriyle buluşmak böyle tehlikeli bir şehirde hiç de mantıklı gelmiyordu ama bir yanı da deliler gibi buluşmak istiyordu. Kibar bir dille henüz erken olduğunu söylediğinde bu kez çocuk bozuldu ama vazgeçmeye niyeti olmadığından telefonunu yazdı ve fikrini değiştirirse aramasını söyledi. Bu soğuk havayı kısa sürede dağıttılar ve neredeyse sabaha kadar konuştular. Sabah kız işyerinde en yakın arkadaşına olanları anlattığında arkadaşı uzun süredir kızın hayatına hiç kimsenin girmediğini bildiğinden bu fırsatı kaçırmamasını söyledi. Hem anlattığına göre çocuk çok da yüzeysel bir tip değildi. Ciddi bir ilişki düşünebileceği kadar uyuyordu kıza. Denemekten bir zarar gelmeyeceğini söyleyerek onu ikna etti. Kız her ne kadar internetten tanışmanın getirdiği kaygıları hissetse de çocuğa güvenmişti. Ne de olsa her ikisi de onca sohbetlerinin içine hiçbir fiziksel öğe katmamışlardı. Telefonunu öğle arası eline aldı ve oğlanı aradı. Sesi çok karizmatik geliyordu. Kesinlikle güvenebileceğim ve bağlanabileceğim biri diye geçirdi içinden. Akşam saat sekiz buçukta Ortaköy'de bir kafede buluşmak üzere sözleştiler. İşten erken çıktı kız ve kuaföre gidip sade bir makyaj yaptırdı. Saçlarını hafifçe fönlettirdi ve üzerinde Manhattan'dan aldığı çok şık bir takımı olmasına rağmen neredeyse bir maaşı kadar parayı vererek yeni giysiler aldı kendine. Evde alelacele giyinip arabasına atladı ve buluşacakları yere doğru yola çıktı. Kafeye vardığında saat sekizkırkbeş olmuştu ve çocuğu beklettiği için üzüldü. İçeri girer girmez telefona sarıldı ve çocuğu aradı. Aynı anda soldaki masadaki adamın da telefonu çalmaya başladı. Hayalini kurduğu adamın yakınında olduğunu hissetmek müthiş heyecanlandırdı kızı ve dizlerinin bağı çözüldü. Kafasını çevirdiğinde telefona cevap vermeye hazırlanan o adamla göz göze geldi. Karşısında kısa boylu oldukça göbekli ve seyrek saçlı en az kırk yaşında gösteren biri duruyordu. Allah kahretsin dedi içinden ve hemen kaçmak istedi oradan. Çocuk buluşacakları kafeye yarım saat erken gelmişti. Geleli kırkbeş dakika olmuştu ve kızın gelmeyeceğini düşünmeye başlamışken telefonunun ekranında kızın ismi belirdi. Heyecanla telefonu eline alırken kapıda elinde telefonla bekleyen kızla göz göze geldi. Karşısında 155cm boyunda büyük kalçalı ve bu kalçalara tezat oldukça küçük göğüslü çok çirkin bir kız duruyordu. Allah kahretsin dedi içinden hemen kaçmak istedi oradan. Kız hemen telefonu kapadı ve biraz bakındıktan sonra lavaboya yöneldi. Çocuk ise telefonu reddetti aynı anda ve hemen kızın kendisine bakındığını sanarak lavaboya kaçtı. Kız lavabodan çıkar çıkmaz hiç etrafına bakınmadan ayrıldı kafeden. Oğlan ise içeriden çıktığında kız ortalarda yoktu. Çok şükür dedi kendi kendine ve hesabı masaya atarak arkasına bakmadan kaçtı. Her ikisi de araçlarına biner binmez birbirlerinin telefonunu sildi ve bir daha birbirlerini aramadılar. ALINTI Güzellik herkese göre değişen göreceli bir kavram olduğunuda okumuştum bir zamanlar bir yerlerde. Aşklar dış görünüşle alakalandırılmayan hislerdir gerçekte ama sanal olarak herkes kendini tanımlarken mükemmelleri oynarsa her iki kişide yenilgiye mahkum olurlar. thares |
|
08-03-2007, 19:51 | #14 |
Sanal alemde aşk olur mu ?
olabilir ama uzun sürmez bence
|
|
08-03-2007, 20:57 | #15 |
Sanal alemde aşk olur mu ?
: :o
|
|
08-04-2007, 20:34 | #16 |
Sanal alemde aşk olur mu ?
olmaz yaa sevdiğini yakından görmeden sadece ekran dan görmekle aşkmı olur ....
|
|
08-04-2007, 20:40 | #17 |
Ynt: Sanal alemde aşk olur mu ?
olur ama ilerisi parlak olmayan bir aşk olur.yani zor.
|
|
08-06-2007, 15:41 | #18 |
Sanal alemde aşk olur mu ?
sanal veya reel fark etmez önemli olan karşındaki insan.güven vermesi dürüstlüğü..sanaldaki tüm insanlar aynı olacak değil ya rabbim ne verirse hayırlısını versin inşallah
|
|
08-06-2007, 18:02 | #19 | |
Sanal alemde aşk olur mu ?
Alıntı:
|
||
08-06-2007, 18:13 | #20 |
Sanal alemde aşk olur mu ?
olmaz ama olursa da nadir olur..ama ben sadakete pek inanmıyorum acıkcası
|
|
Konuyu Toplam 7 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 7 Misafir) | |
|
|