![]() |
#1 |
![]() YÖK Başkanlığına atandığı 9 Aralık 2003´den görevi devrettiği 9 Aralık 2007´ye kadar Erdoğan Teziç ne yaptı? İşte bu sorunun cevabı. (Engin Kaşdaş-habervaktim) YÖK'ün internet sitesinde yayınlanan “Erdoğan Teziç Başkanlığı Dönemi Yükseköğretim Kurulu Faaliyet Raporu Özeti” başlıklı yazı, 4 yılda somut hiçbir çalışmanın yapılmadığını özetliyor. Rapor özetinin sonuç bölümünde Yükseköğretim Kurulu'nun(YÖK), Erdoğan TEZİÇ Başkanlığı döneminde, yapılan faaliyetler şöyle sıralandı: • Yükseköğretim Kurulu, yükseköğretim alanında karşılaşılan sorunları gidermek, “Yükseköğretim Reformu” üzerindeki sığ tartışmalardan uzaklaşmak, yaşanan sorunları nesnel bir zemine oturtmak için, “Stratejik Çalışma” yapmış ve bunu “Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi” adlı kitap haline getirmiştir. • Üniversiteler, kısıtlı bütçe ve kadro imkansızlıklarına rağmen eğitim-öğretim işlevlerini ve bilimsel alandaki başarılarını yükselterek sürdürmüştür. • Türk Yükseköğretimi, Avrupa Yüksek Öğrenim Alanında, Bologna ülkeleri arasında son iki yılda dikkat çeken konuma yükselmiştir. • Yükseköğretim Kuruluna bağlı bir kuruluş olan ÖSYM), son dört yılda, artan iş yüküne ve kadro yetersizliğine rağmen görevini başarıyla sürdürmüş, kamuoyu gözünde kazanmış olduğu saygınlık ve güvenirliği koruyarak, teknoloji kullanımına dayalı sistem değişiklikleri ile, hem sınav maliyetlerinin düşürülmesini, hem de hizmet kalitesinin yükseltilmesini sağlamıştır. • Hukuki kanallar kullanılarak, yeni kurulan üniversitelerin rektör atamalarının, siyasi müdahalenin dışında, diğer Devlet üniversitelerinin rektör atamaları statüsünde gerçekleştirilmesi sağlanmıştır. • Üniversiteler, Hükümetin siyasi baskısı ve kadrolaşma politikası dışında tutulmaya çalışılmış, bütün olumsuzluklara rağmen huzur ve özgür çalışma ortamı içinde faaliyetlerini sürdürebilmişlerdir. • Yükseköğretim Kurulu ve üniversitelerimiz, eğitim-öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetleri yanında, “Cumhuriyetin Aydınlanma Temelleri Olma” bilinci ile, “Cumhuriyetin Değerlerine sahip çıkma” kararlılığını göstermişlerdir. “NASIL KADROLAŞTIKLARINI ANLATACAK HALİ YOKTU” Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Erdoğan Teziç yönetiminde geçen 4 yılın özetini habervaktim için yorumladı. “Rapor ancak böyle hazırlanabilirdi” diyen Gündoğdu, “Teziç'in, ‘hükümetin verdiği bütçe ile istediğimiz gibi kadrolaştık' diyecek hali yoktu. Hükümet kendi çocuğu bile olsa, KPSS olmadan memuriyete alamazken, Teziç ve takımı, hükümetin verdiği bütçe ile Sezerle de işbirliği yaparak kadrolaşmaları yaptılar. Sadece 19 Mayıs Üniversitesi'nde tan 81 kişiyi kapının dışına koyup, yerlerine hangi ölçülerle kadro alındığı başlı başına bir vahamettir” değerlendirmesinde bulundu. “KARANLIK DÖNEMİNİ ÖRTÜYOR” Gündoğdu, “Hükümetin hazineden kendilerine verdiği para ile ne yaptıkları konusunda şeffaf olmaları gerekirken, YÖK bütçesini nereye harcadığının hesabını vermesi gerekirken, YÖK'ün bütçeyi nereye harcadığı, bu bütçe ile hangi şeffaf olmayan hizmetlere imza atıldığı bir sır. Teziç, bu karanlık dönemi de kendi görüşünce bir faaliyet raporu ile örtmüş oluyor” diye konuştu. “REKTÖRLERE YÖK ZIRHI KALDIRILSIN” Başta YÖK olmak üzere bütün kurumların ihalelerinin şeffaf, denetlenebilir ve denetime açık bir hale getirilmesi gerektiğinin altını çizen Gündoğdu, YÖK kalkanının arkasına saklanan rektörler için de şu çağrıda bulundu: “Rektörlerin YÖK'ün hırsızlık yapsalar bile müsaadesi olmadan açılamayan zırha bürünmüş bireyler yerine, aldığı her kuruşun hesabını millete veren bireyler olması yönünde bir yaklaşım başlatılmalıdır.” “TEZİÇ 367'Yİ SAVUNURKEN KÜLHANBEYİ GİBİYDİ” Teziç'in, üniversiteleri siyasetin dışında tuttuğuna dair değerlendirmelerini de eleştiren Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi Teziç'in Anayasa Mahkemesi'nin 367 dayatmasına sözcülük yaptığı süreçteki beden dili külhan beyini andırıyordu. Kendisine verilen emirleri saygın CHP'si ve Ahmet Necdet Sezer'i ile her türlü işbirliğini yaparak yerine getiren bir adam rolü vardı. Kendi hazırladığı anayasa taslak çalışmasında evrensel hukuk normları olarak savunduğu her şeye, sonradan karşı çıkışı da bunun en güzel kanıtıydı.” “BÜROKTARİK OLİGARŞİNİN MAŞASI” Teziç'in, “Bize verilen bilim adamlığı görevi değildi, bürokratik oligarşinin maşalığıydı. Bunun da temsilcileri iyi bilsin ki, görevimi en iyi şekilde yerine getirdim” demek istediğinin altını çizen Gündoğdu, “İnşallah gidişi olsun dönüşü olmasın. Uzatmalı Cumhurbaşkanı Sezer'den kurtulduğumuz gibi ondan da kurtulduk” dedi.
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 2 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
|
|