03-22-2012, 14:13 | #1 |
Şehadetinin Sekizinci Yıldönümünde Şeyh Ahmed Yasin'i Rahmetle Anıyoruz
Şeyh Ahmed Yasin'in işgalci siyonist rejim tarafından katledilişinin 8. yıldönümündeyiz. Ahmed Yasin'i rahmetle, minnetle ve özlemle yâd ediyor, dâvâsını dâvâmız bildiğimizi ifâde ediyoruz. “Allah’ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum!” Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah! Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim! Ben ki saçları ağarmış, ömrünün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belalarının estiği biriyim! Tek isteğim benim gibi, Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır! Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helak olmuş ölüler! Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felaketler karşısında? Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak? Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak! Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken? Siyonist katilleri ve uluslararası işbirlikçilerini görmezden gelirken! Omuzlarımıza el verecek ve göz yaşlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teşkilatları ve bariz şahsiyetleri, Allah için kızmaz mı!? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye; “Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mümin kullarına yardım et!” diye çağıramaz mı!? Buna da mı gücünüz yetmiyor!? Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda şu yazılacak: “Bizler direndik! İleri atıldık ve kaçmadık!” “Allah’ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum!” Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaşlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız! Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceğimizi biliyoruz. Bırakın savaşçı onuruyla ölelim! Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiğince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın! Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin! Temennimiz, Allah’ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aşkına, bari aleyhimize olmayın! Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları! “Allah’ım! Sana şikayette bulunuyorum Sana şikayette bulunuyorum Sana şikayette bulunuyorum Gücümün azlığını, imkanımın yetersizliğini ve insanlara karşı zaafımı sana şikayet ediyorum Sen mustazafların Rabbisin Sen bizim Rabbimizsin Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düşmana mı? Allah’ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oğlunu yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına sana şikayette bulunuyorum. Sana şikayette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı Birliğimiz bozuldu Yollarımız ayrıldı Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düşmanı yenmedeki aczini sana şikayet ediyoruz” “Allah’ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum!” Şeyh Ahmed Yasin
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
03-22-2012, 14:21 | #2 |
|
|
03-22-2012, 17:02 | #3 |
Şehadetin kabul olsun ey kutlu şehid !
Tekerlekli sandalyede siyonist devleti tir tir titrettin ! Felçli beden ile kıyam eyledin,kıyamın ümmete ders oldu... Allah rahmet eylesin... Allah açtığın yolda yürümeyi bizlere nasip eylesin ! Şeyh Ahmed Yasin 1983'te Gazze'de kurduğu İslam Merkezi'nde yaptığı konuşmalardan dolayı İsrail işgal kuvvetleri tarafından polis merkezine götürülür. Orada komiserle aralarında şöyle bir konuşma geçer: Komiser: Şeyh Ahmed! Peygamberinizin Hayber'de atalarımıza karşı zafer elde ettiği gibi sizin de bize karşı zafer elde edeceğinizi ileri sürmüyor musunuz? Hadi öyleyse yanında ne varsa ortaya dök ve bizimle savaşmak için silahını çıkar. A. Yasin: Hayber çok uzak değildir. Günü geldiğinde bizim size ne yapacağımızı görürsünüz. Komiser: Ne demek istiyorsunuz? A. Yasin: Demek istiyorum ki, sizin gerçek savaşınız İslâm'la ve Muhammed'in askerleriyle olacaktır. Bu olaydan kısa bir süre sonra Ahmed Yasin tutuklandı. Daha sonra mahkeme önüne çıkarıldığında yargıçla arasında şöyle bir konuşma geçti: Yargıç: Sen İsrail devletini yıkarak yerine İslâmi bir devlet kurmak için çalışan İslami bir askeri örgütün başkanlığını yapmakla suçlanıyorsun. A. Yasin: Onların üzerlerindeki zulmün kaldırılması için kendilerine yardımcı olmam benim vatanıma ve halkıma karşı bir görevimdir.Hayber çok uzak değildir. Günü geldiğinde bizim size ne yapacağımızı görürsünüz. |
|
05-19-2014, 22:25 | #4 |
selamunaleyküm
|
|
05-23-2014, 16:47 | #5 |
Aldığı nefesin hakkını veren nâdir kullar..
Allah dünyayı sizlerden yoksun bırakmasın.. |
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|