AK Gençliğin Buluşma Noktası


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-25-2008, 02:03   #1
Kullanıcı Adı
Duygu'Seli~
Standart ..:: Seher Yürüyüşü ::..
Karşımda Takkeli Dağ ve uzantıları, güneş doğmak üzere, hayatı özel bir sükunet kaplamış, tatlı bir serinlik ve sessizlik zamana hakim. Evin balkonundaki çiçeklerimin arasından kainatı seyrediyorum.

Sabah namazı cemaatinden dostum ile seher yürüyüşüne çıktık ve gündeme dair değerlendirmelerde bulunduk. Dostum iktidar mücadelesinden şikayetçi ve özelleştirilen mülklerden, yapancıya sınırsız satış yapılmasından, dokunulmazlıklardan ... Ayrıca ekliyor, israilde Filistin’i böyle aldı. Özelleştirme idaresinin sayfasına her gün girermiş; “Bakalım yine neyi satıyorlar.” dermiş. Şimdilerde Şeker fabrikaları gündemdeymiş , Recep Konuk tüm fabrikaların işletme hakkına talip olmuşta yüzüne bakmamışlar. Çumra şekerin durumu ortada, adam bu işi biliyor. (Ne yaptığı özel olarakta incelenmeli, şov ve iktidar hırsı var gibi.) Devlet adam, işletme çalıştırmayı beceremiyorsa bırakın işi bilen yapsın.

Mülkiyeti neden satıyorsunda ayrı tekeller oluşturuyorsun. Alimünyum işletmesi ne oldu, çimento ne oldu, demir çelik ne oldu, telekom ne oldu… sorular uzar gider. Ülkelerin bir stretejileri olur ve bazı hasas sektörlerin ipleri elde tutulur. Çözüm satmak değil, siyasetin elini işletme üzerinden uzaklaştıracak bir seçenek oluşturmak. Ve rekabeti oluşturacak oyuncular ortaya çıkarmak. Memleketi tekelcilere peşkeş çekmek çözüm değil. Yapancı bu memleketin hayrını düşünecek değil, gerekirse fabrikaya vurur kilidi aynı malı ülkesinden getirir satar, bunlarda oldu ve olmaya devam ediyor. Veya telekomda olduğu gibi milletin parasıyla yapılan alt yapıyı kullanarak aylık olarak milleti sağar ve verdiği parayı 6 ayda çıkarır, hem tekel olur, kimse de ses çıkaramaz. İşletme hakkı ve hizmet farklı kişilere özelleştirilse, aynı mobilde olduğu gibi birden çok operatör olsaydı, devlette aylık karını alt yapıya karşılık alırdı, ötekilerde yaptıkları hizmet kadar paraya kanaat etmek zorunda kalırdı ve işletmeler birbirleriyle rekabet etselerdi daha iyi olmazmıydı. Hani rekabet olacaktı, özelleştirecektikte her şey ucuzlayacaktı; yok kardeşim siz kimi kandırıyorsunuz. İnsiyatifi kaybettiğin anda işin biter. İşte son örnek demir çelik, hammadde zengini ülke ama fiyatlar % 100 zamlanıyor ve imalat sektörü duman oluyor , bir şey yapamıyorsun. Çünkü önce miletini seven! bir kuruma satmışsın oda tutmuş bir tekelciye satmış, aman ne güzel. Sonrada biz ulusalcıyız diye ortada gezecekler. Yok kardeşim birbirinizden farkınız.
Şimdi ulusalcılar gibi mi konuştum. Yok onlar bu konuları ancak istismar ederler. Çünkü 80 senedir bir şekilde insiyatif onların da elindeydi ne yaptılar. İşletmeleri militan üretme çiftliği gibi kullandılar. Hakikat söylenmeli ama istismar edilmemeli. Bu milleti kimse kandırmaya, gözünü boyamaya kalkmasın. Biraz basiret lütfen.

Peki gelelim önemli konuya biz neden içimizden kaliteli hakikati temsil edecek önderler çıkaramıyoruz. Dostum ile muhabbette bu noktaya geldi. Çünkü o da bir şeyleri savunuyor ama bazı noktalarda hataya düşüyordu tıpkı bilmeden bizim düştüğümüz gibi; ben o noktalara açıklama getirdiğimde ampulçü (geçen güzel bir espri gördüm akp’nin amblemini ekomik ampul ile değiştirmişler. “Son elektrik zammından sonra şimdiki ampulü kullanmanız iyi olmaz.” demişler.) oluyordum. Kazın ayağı aslında hiçte öyle değil ben bunlara tek bir oy bile vermedim. Çünkü kadrosunu görüyordum ve bunlarla olmaz diyordum. Ve çoğu insanında seçeneksizlikten bunlara oy verdiği de belli . “abd”deki durum yapılmak isteniyor. İki parti ve hangisi gelirse çıkar çevrelerinin gemisi yürüsün. Ülkemizde son iktidar mücadelesini kim kazanırsa kazansın halk kaybedecek, (Zaten kaybetti işsizlik ve gizli develasyon ve bir sürü zam.) dünyanın kendilerinin istediği gibi gitmesini arzulayan para babaları kazanacak.

Seçeneksizlik kaderimiz olmamalı. Bu ülkenin yönetimine talip olacak ahlaklı ve kaliteli birileri çıkmalı. Ve en önemlisi iktidar değişimleri halk oyu ile olmalı. Kimse kendini birilerinden üstün görmesin. Bu memleketi ve milleti gerçekten sevdiğini söyleyenler fiiliyatta da bunu göstersinler. Önce milletin inancına saygılı olsunlar. Ama inancı istismar eden, bunu ranta çeviren varsa ona karşı mücadele edilsin. Bacının örtüsü, amcanın sakalı, çocuğun Kuran öğrenmesi problem olmamalı. Hatta devlet bunun takipçisi olmalı. Hakiki manada öğrenilen din insanı imar eder. Ve o kişinin elinden dilinden ne komşusuna ne milletine ne de devletine bir zarar gelir.

Bizi oyuna getirmek isteyenler var. Ortalığı karıştırmak, belli olaylarda red diye kaldıracağımız eli kırmak isteyenler var. Büyük düşünmek durumundayız, Türkiye’deki yoksulun yanında Afrika’daki bir fakirden bile sorumluyuz. Orada çıkarcı emellerle sömürülmüş ve birbirine düşürülmüş halkları bile bizim barıştırmamız gerekiyor. Batıda cahil bırakılmış içki ile uyuşturulmuş beyinleri bizim açmamız gerekiyor. Hakikatten bi haber kalmış kişilere hakkı anlatmakta bizim görevimiz.

Ya Rabbi içimizden hakikati temsil edecek önderler çıkar. Adaletli yaşamayı, ahlak ve fazileten ayrılmamayı nasip eyle. Amin.


alıntıdır..

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi