![]() |
#1 |
![]() ![]() Kim Yalnızdır Şimdi..? Hani bir amcası vardı Allah Rasulü’nün (s.a.v). Yeğenine inanırdı da yeğeninin Allah’ın Rasulü olduğuna inanmazdı. Amcası Ebu Talip. Ama korurdu yeğenini. Düşmanlarına karşı korurdu. Dostlarıyla düşman olma pahasına korurdu. Yalnız kalma pahasına korurdu. Bir gün ecel gelip çattı Ebu Talip’e. Artık görünürde yalnızdı Allah Rasulü (s.a.v) Şehrinde yalnızdı, kimsesizdi. Tek kişilik bir yalnızlık değildi bu. Şahsı adına bir yalnızlık değildi. Tüm şehir fert fert yalnızdı. İnananlardan yoksun bir şehir hep yalnızdı… Taif Neyi Reddeder? Allah Rasulü (s.a.v) bir başka şehre yol aldı. Bir başka düşman şehre, Taif’e. Düşmanlarına dost olan bir şehre. Düşman karşıladı şehir: “Allah bu iki şehrin, Mekke ve Medine’nin ulularından birine gönderseydi ya peygamberliği” dediler “Allah senden başkasını bulamadı mı peygamber gönderecek” dediler “Allah peygamber olarak seni gönderdiyse Kabe’nin örtülerini yıkarız” dediler Allah dediler / diyemediler. Haşa Allah adına karar vermeye kalkıştılar. Hakaretler ettiler. Ayaktakımına taşlattılar Allah Rasulü’nü (s.a.v). Ayakları kanıyordu. Bir eve uğradı, Rukayka’nın (r.a) evine. Rukayka (r.a) bir bardak su ikram etti. Allah Rasulü (s.a.v) tebliğ etti: “Rukayka, bu Taiflilerin putlarına ibadet etme ve onlara yönelerek dua etme.” Rukayka endişeliydi, zira şimdi bu küfür şehrinde tek inanan olacaktı: “O zaman beni öldürürler.” Rasulullah (s.a.v) yol gösterdi: “Sana bir şey dedikleri zaman ‘benim rabbim bu putların da rabbidir’ de. Dua ettiğin zaman da onlara arkanı dön.” Böylece Allah Rasulü (s.a.v) müşrik bir kavim içinde imanını nasıl koruyacağını öğretiyordu Rukayka’ya (r.a). İşte şimdi Müslüman’dı. Zulüm memleketinde adaleti bulmuştu. Karanlıklarda ışığı. Şehri de aydınlanır mıydı bir gün? Eşi, o çok sevdiği küçük kızı bu ışıktan haberdar olacak mıydı bir gün? Putlar yıkılacak mıydı bir gün? Evet, tüm bunlar olacaktı olmasına lakin kendi elleriyle içecek ikram ettiği, bağlandığı yolcuyu bir daha görecek miydi Rukayka (r.a) Putların devrildiğini, şehrinin aydınlandığını görecek miydi? Silkeleyip ölü toprağını taze bir bahar sabahına uyandığını şehrinin görebilecek miydi? İman Kalbi Özler.. Yıllar geçti böylece. Nice zamanlar. İnanmıştı Rukayka (r.a) Şu elleriyle yapıp önünde yalvardıkları taş parçalarının ilahları olmadığına, olamayacağına. Hele hele pek çok yaratıcının asla olamayacağına. Bir olana inanmıştı. Kapısının önünden o yolcu geçtiğinde, Elleri, ayakları yaralı, hakir görülmüş lakin asla boyun eğmemiş, asla doğru bildiğinden şaşmamış o yolcu… On kişi kovsa on birinci kapıda yine bildiklerini anlatacak, doğruya davet edecek olan o yolcu… Anı andan ayıran, az önceyi sonradan ayrı tutan, biri için diğerini yakıp yıkmayan o yolcu… Düşman bir beldede tek başına Allah bir diyecek olan o yolcu. Ümitle bakan, ümit veren o yolcu… İnanmıştı Rukayka (r.a) Beklemişti. Şehirler gibi bir gün bu şehir de fethedilsin diye, Gönüller gibi bu gönüller de fethedilsin diye… Ve beklerken Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu. Bir kere görmüş, bağlanmış, inanmıştı. Bir kere daha nasip olmamıştı görmek. Yüzünü hatırlamaya çalışır, hatırlayamazdı. Güzeldi derdi. Güzel nasıl tanımlanır? Güzel güzeldir. O yolcuyu tanımlamaya çalışsa kelimeler anlamını şaşırır, sözler tanımsız kalırdı. Bir daha göremedi. Şehrinin üstünden kara bulutların kalktığını da göremedi. Putların devrildiğini de… Taif Neyi Özler? Evet, bir gün Taif, o zorlu şehir de teslim oldu, Şehirlerin sahibine. Gönüllerin sahibine. Ve Rukayka’nın (r.a) çocukları gelip Allah Rasulü’ne (s.a.v) biat ettiler. Belki Rukayka’nın (r.a) en çok görmek istediği tablodur bu. En çok özlediği andır bu. Allah Rasulü (s.a.v) unutmamıştı Safikli Rukayka’yı. Oğullarından sordu: “Anneniz Rukayka ne yapıyor?” “Annemiz senin bıraktığın hal üzre vefat etti Ey Allah’ın Rasulü.” Peygamberimiz (s.a.v) buyurdu: “Anneniz Müslüman olmuştu. Müslüman olarak ölmüş!” İnanan bir insanı iman özler. Kalp imanı, iman kalbi özler. Kalbimiz imanı bekler. Gayrı özleyişler yalan olur. Gayrı bekleyişler yalan olur bir gün. Sen gördün ey Rukayka. Putların devrildiğini gördün. Çocuklarının ellerini uzattıklarını, Biat ettiklerini gördün. Ben gördüm. Taif beni özledi. Ben Taif’i özledim şimdi. Semerkand Ailem Dergisi
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|