04-08-2008, 02:03 | #1 |
SEVGİ VE EMPATİ
“Bir dosttan tek bir gül ve güzel bir sözü ben onunlayken almayı; öldükten sonraki bir kamyon dolusu çiçeğe tercih ederim…”
Sevginin gücünü keşfedenler, nefretten ırak olanlar, başarıdan başarıya koşarlarken; yüreklerinde kin üretmekten güzellikleri fark edemeyecek kadar gözlerine perde inenler, bir adım yol alamazlar… Sevgi tüm güzel kapıların sihirli anahtarıdır… Rakibe tuzak kurmak yerine, bu sihirli anahtardan edinmek çok daha akıllıca bir davranış olur… Son nefeste şuurumuz yerindeyken neler hissedeceğimizi şimdiden tahayyül ederek olaylara yaklaşmayı, kişilerle diyalog kurmayı bir deneyin bakalım…. Son nefeste; duyacağınız pişmanlıkları bugünden duyduğunuzda; hayatınızın seyrinde nasıl bir değişim olacağını gözlerinizle göreceksiniz. Bir çok önemli görünen meselenin nasılda çocukça inatlaşmaların birer sonucu olduğunu fark edeceksiniz. Deniz kenarında kumsalda oynayan çocukların; kumdan yaptıkları kaleler uğruna nasıl kavgaya tutuştuklarını ve aslında bir dalganın gelip o uğruna kavga edilen kaleleri bir anda alıp götürmesinin çocuklar üzerindeki şaşkınlığını ve verilen kavgaların anlamsızlığını ruhlarının derinliklerinde hissedişlerini ve bu derin duygularının aslında bizim hayatımızdan da hiç bir farkının olmadığı gerçeğini keşfederek bakın olaylara… Kimsenin yaşamasının, bir başkasının yok olmasına bağlı olmadığını ne zaman öğreneceğiz… Şu fani dünyanın nimetlerini adam gibi paylaşmak varken, kan içici vampirliğe soyunmanın ne alemi var! “Ben, sana dünyayı zindan edeceğim,” demenin; diyenin iç dünyasında ki meydana getirdiği hasar; denilenin yüreğindeki yıkımdan daha fazladır. Hatta, tevekkül sahibi mazlum her halükarda mutluluğu tatmanın yolunu bulur; Hakka sığınır, halkın içine girer ve sımsıcak iklimde yeniden doğar… Ama, ya zalimliğe soyunan; kalbinde köpüren kinin acısıyla kavrulur… Ne sığınacağı bir Hakk kapısı nede içine gireceği bir halk yüreği bulur… Şunu bilmekte yarar var; sevgisiz kalpte merhamet barınmaz. Merhameti olmayanın vicdanı ve adaleti asla olmaz… Güzel insanlara düşman olmak; kötü adamların işidir. Güzel insanların makam ve mevki sahibi olmalarını istemeyenler, onların makamına göz koyan; yüreğinden nefret taşan haset insanlardır. Hasetlik kadar çirkin bir huy yoktur… Dünya malı ve dünya mevkileri için, binlerce, milyonlarca yüreği ezmenin zalimce tavırlar almanın insanlık erdemiyle asla bağdaşır yanı olamaz. Kuru iftiralarla, vehimlerle ve hatta niyetleri sorgulayarak oluşturdukları fırtınalarla rakip gemiyi batırmaya çalışanlar bilsinler ki; aynı denizde seyreden kendi gemileri de batar… Rakip gemidekiler sevgi filikalarıyla karşı kıyıya çıkıp halkla kucaklaşırlarda; fırtınayı oluşturanlar, döküldükleri okyanusun ortasında soğuk sularla baş başa kalırlar… Şunu diyorum; değmez…. Şu kısacık insan hayatı, biri birine zulmetmeyi değmez… Herkes empati yapsın… Muhatabının yerine kendini koymayı denesin… İnanın biri birimizi anlasak sorun kalmayacak.. Ama, çıkar hesaplarını bir kenara bırakarak.. *** Kişilerin kalbini yumuşatan ve kötülükleri bertaraf eden sevginin açıkça ifade edilmesinde yarar var… Gizlenen sevginin hiçbir yararı dokunmaz… Kişileri takdir edecekseniz yada sevdiğinizi söyleyecekseniz geç kalmayın… Bizim en kötü huyumuz, insanları bu alemden göçtükten sonra takdir etmemiz… Ve sevdiğimizi söylememizdir… Sevdiğimiz kişi hayattayken söylenecek bir güzel söz yada verilecek bir tane gül; öldükten sonra mezarı başına dökülecek bir kamyon gülden daha kıymetli ve daha önemlidir…. **** ABDULLAH YILDIZ
|
|
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
06-19-2008, 13:15 | #2 |
SEVGİ VE EMPATİ
paylaşım için sağol
|
|
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|