Hayatında Bir Fener, Şehadetinden Sonra Bir Mektep…
Şeyh Ahmet Yasin
Şeyh Yasin, ümmeti uyandıran, zindancıları hayrete düşüren ve işgalcileri korkutan mucizevî bir olgu
Şeyh Ahmet Yasin’in şehadetiyle – onun şehadetiyle genelde Müslümanların, özelde de Filistinlilerin başına büyük bir musibet gelmesine rağmen- ne HAMAS ne de onun ihlâslı mücahitleri sarsıldı. Tekerlekli sandalyeye mahkûm durumdaki bu yaşlı adam, dünyanın her tarafına yayılmış olan düşmanına, bu düşmanın taraftarlarına, yandaşlarına ve gönüldaşlarına korku salmıştır. Hayatında olduğu gibi ölümünden sonra da onları sarsmıştır. Tekerlekli sandalyeye mahkûm ve evinden camiye gitmek için arabasını süren bu zatın direniş ve cihad için kurduğu bu cephe, tarihin en büyük kahramanlıklarını sergileyen mekteplerinden biri sayılır. Bugün, Ahmet Yasin’in taşıdığı düşünce gün geçtikçe yayılıyor, kurduğu hareket giderek güçleniyor. Kendisi, -Allah rahmet etsin- şeref, onur ve izzet yolunu aydınlatmak için kendini yakan bir mumdu. Şehid Şeyh Ahmet Yasin, aşkın bir komutan, felçli haliyle ümmeti uyandıran bir zattı. Peki, sağlam ve sıhhatli bedenler, ne zaman oturan azim ve gayretleri uyandıracaklar?