![]() |
#51 | ||
![]() Alıntı:
![]() |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
#52 |
![]() -meseleyi farklı mecralara tasımanın anlamı yok.bir arkadasımız avrupa birliğine baglamıs,diger arkadasımız özde ATATÜRK'çülüğe,diğer arkadasımız yönetime seslenmiş,diğeri forumdaki arkadaslara yol gösterme derdinde vs...bunlara gerek yok,bunlar rencide edici davranıslar, burada herkes özgürce bildiklerini savunuyor ve yazmaya calısıyor,herkesin dogrusu kendine dogru,lütfen bizim düşüncemize hakaret etmediği sürece zıt düşüncelere saygı duyalım.
-okuduklarım kadarıyla seyh said'in bir ayaklanmanın önderi oldugu dogru ama bu ayaklanma silahlı mı silahsız mı o tam belli degil.(benim ögrendiklerime göre de silahlarını hiç kullanmamıs seyh said ve yanındaki kişiler(-amaclarının ankara'ya kadar yürüyüp halkı yapılanlara karsı bilinçlendirmek ve hükümetle görüşmek oldugunu düşünüyorum) -bugün hemen hemen hergün belli amaçlar için yürüyüşler oluyor(laiklik için,sgk için ,özelleştirme için vs) bunlara isyan demek ne kadar dogruysa şeyh said'in yaptıgına isyan demekte o kadar dogru...seyh said ve yanındakilerde o zaman ki hükümetin dine karsı yaptırımlarını protesto etmiştir... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#53 |
![]() yukarıda yazdıgım bir yazıyı saygıdeger bir arkadasımın uyarısıyla düzeltmek isterim...
benim kastım olayların baslangıcta silahsız basladıgıydı.olaylar bir tabur askerin müdahelesiyle silahlı catısmaya dönüşmüştür... saygılarımla... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#54 |
![]() Protestomu ? :D
Bu ayaklanmayı bastırmakla uğraşırken Musul Kerkük gitti elimizden ... ne diyorsun sen .... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#55 | |
![]() Alıntı:
darağacına giderken söylediği sözler ise şunlardır: "bugün fiziki açıdan yaşamım sona erebilir, lakin yaşamımı "halkım" uğruna feda ettiğim için hiçbir zaman pişman olmadım. tek isteğim gelecek günlerde torunlarımızın bizden utanç duymamalarıdır." adam kürt isyancısıydı , onların o zamanlarda kullandığı mağaraları şimdi kimler kullanıyor ? torunları kullanıyor işte ... |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#56 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#57 | |
![]() Alıntı:
|
||
![]() |
![]() |
![]() |
#58 | |
![]() Alıntı:
ayrıca unutma ki kurtulus savaslarında o magaraları bizlerde kullandık... |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#59 |
![]() Atatürk ün en büyük amacı Musul ve Kerkük ü almaktı ama bu adamın isyanını bastırmak adına Musul ve Kerkük ile ilgilenemedi , olay sonucunda Musul'a ilk çökenler kimlerdi ? ingilizler olmasın sakın ...
Söde bişey yok zaten ama adam "halkım" için demiş dinle falan bir ilgisi yok bu vatan haininin ... Din üzerindeki baskı için Ankara'ya yürüyecekmiş ... bıraksınlar bu yalanları ... |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#60 |
![]() İşte o mektup
Aslında Mustafa Kemal’i daha 1 Mayıs 1920’de, yani TBMM’nin açılışının üzerinden henüz bir hafta geçmişken Meclis kürsüsünden milli sınırımızın İskenderun’un güneyinden doğuya doğru uzanarak Musul’u, Süleymaniye’yi ve Kerkük’ü içine aldığını söylerken görürüz. Nitekim Doğudaki aşiretlerle ilişkilerini iyi tutmaya ve İngilizlerin oyunlarını boşa çıkarmaya çalışmak, bu politikasının bir uzantısıydı. 1 Şubat 1922’ye gelindiğinde Milli Savunma Bakanlığı’na “Misak-ı Milli sınırları içinde bulunan Musul vilayetinin kurtarılması için Ravenduz bölgesine bir kısım kuvvet gönderilmesi” talimatını verecek, Bakanlık da Binbaşı Özdemir Bey'i görevlendirecekti. Özdemir Bey operasyonunun İngilizleri şaşkınlığa düşürdüğünü biliyoruz. Bir Türk-Kürt ortak operasyonu olan bu harekât Musul’a varmış, hatta Irak içlerine sarkmaya bile başlamıştır. Aynı günlerde Anadolu’da Yunan kuvvetlerinin İzmir’den “denize dökülmesi”, ayrı bir moral kaynağı olmuştur Özdemir Bey ve ekibi için. 7 Eylül 1922’de Mareşal Fevzi Çakmak, “Musul’un silahla alınacağı” yolunda bir telgraf çekiyordu Doğu ve El-Cezire komutanlıklarına. Ancak şartlar, kuvvet ve silahlarımızın Batı Cephesine kaydırılmasını gerektirmiş ve Musul’u alma operasyonu gerçekleşememiş, belki de altın bir fırsat kaçırılmıştır. Ardından Lozan süreci gelmiş ve İsmet Paşa’nın elimizdeki en kuvvetli kart olan Musul meselesini, Mim Kemal Öke’nin “bilerek ya da bilmeyerek (veya bizim anlam veremediğimiz bir sebepten dolayı)” otel odalarında ve İngiltere’yle ikili olarak görüşmeye açması, asla genel kurula getirmemesi, Musul meselesinde bir kırılma noktası teşkil etmişti. İşte bundan sonra yukarıda bir kısmına değindiğimiz Meclis’in direnişini göreceğiz. Ancak bu direniş de işe yaramayacak ve İsmet Paşa, Musul’u İngiltere’ye bırakarak dönecektir Ankara’ya. belki musul kerkük nasıl gitmiş bilgilenirsin güzel kaRDESİM...bak kardesim zorla savunmaya aldırıyorsun beni ,ben seyh said'in yaptıgını onaylamıyorum ama bu insafsızca elestirilerinde dogru olmadıgını söylüyorum...ayrıca o zamanlar türk-kürt ayrımı olmadıgını kurtulus savası mücadelesinde görebiliriz.halkım derken dar dairede kürtleri kastetmiştir ancak daireyi bir halka genişletirsek türkiye halkı olacaktır... ;) |
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
|
|