01-02-2013, 11:59
|
#5
|
|
Tayyip'in aslında dinlerarası diyaloğu imalı ve saklı bir şekilde savunmaktadır.Biz bunu böyle anlıyoruz.Zira diyalogçular haçlı seferleri ile ilgili aleyhinde bir tek söz söylemezler.Çünkü foyaları meydana çıkacaktır da onun içindir.Son zamanlarda gavurları neredeyse masum yapacak duruma geldiler. Aşağıda ki videoyu hele bir izleyelim bakalım hıristiyan alemi haçlı seferlerinden beter daha neler yapmışlar?
https://www.facebook.com/photo.php?v=182426795119796
Al birde şu haberleri oku da bize hak ver artık!...
http://www.stargazete.com/dunya/abd-...i/haber-571834
Ali BULAÇ ın yazısı
Çağdaş Ebrehe Kabe ye saldıracakmış!-01/09/2007
Başkan seçilmesi durumunda "Mekke ve Medine ye saldırı düzenleyebileceği" tehdidinde bulunan Amerikalı Cumhuriyetçi başkan adayı Tom Tancredo bir çılgın. Bunda hiç kuşku yok.
Ama onu dinleyen, tehditlerine prim veren bir seçmen kitlesi de yok değil. Bu tehditler karşısında bir açıklama yapan Amerika-İslam İlişkileri Sözcüsü İbrahim Hooper, "Tancredo nun amacının İslam a karşı düşmanlık besleyen yeni nesil seçmenin desteğini alabilmek olduğunu" belirtiyor ki, bu hiç de yabana atılacak bir nokta değil. Demek ki, Amerika da İslam a düşmanlıkla büyümekte olan genç bir nesil var ve nihayet bu insanları siyasette temsil edecek politikacılar bulabiliyor.
Başkalarının kutsal mekânlarına saldırı, dinlerin özüne aykırıdır. Afganistan da Budha heykelinin havaya uçurulması, İslami bakımdan herhangi makul ve haklı bir temele dayanmıyor, ayrıca Afganlılar, bunun "işgal öncesi meşrulaştırıcı bir ameliye" olduğu fikrindedirler. Yüzyıllar boyu süren İslam hakimiyetinde heykel yerinde dururken, 21. yüzyıla ayak bastığımız ilk yılda bombalanması çok garip. Müslümanlar hiçbir dönemde, başka dinlerin mabetlerine saldırmadılar, aksine korudular, hukuk içine dahil ettiler.
Fakat Müslümanların kutsallarına karşı her zaman saldırılar oldu. Ka be dahil Arap yarımadasının derinliklerinde çölün koruması altında iken, zaman zaman saldırılardan masun kalmadı. Miladi 571 -Peygamber Efendimiz in doğumundan 52 gün önce- Ebrehe, Ka be yi yıkmaya geliyor. Hıristiyan Ebrehe yi Ka be yi yıkma düşüncesine sevk eden Yemen de inşa ettirdiği büyük kiliseyi bütün mabetler içinde rakipsiz hale getirmektir. Bu amaçla Mekke ye kadar gelir. Peygamber Efendimiz (sas) in dedesi Müzdelife-Mina arasındaki vadide koyunlarına ve develerine sahip çıkıp Ka be den hiç söz etmeyince, fillerin kullanıldığı güçlü bir orduyla gelen Ebrehe şaşırır ve "Sen hayvan sürüsünün derdine mi düştün?" diye sorar. Abdülmuttalip kendinden emin bir şekilde "Ben sürümden sorumluyum, Evin sahibi var, O Evine sahip çıkar." der ve bilindiği üzere fillerle donatılmış ordu perperişan olur.
Hıristiyan dünyanın Ka be ye düşmanlığı ikinci defa Haçlı Savaşları sırasında Prens Renaud la nükseder. Renaud, bir Tapınak Şövalyesi ydi, onun gizli örgütüne mensup olanlar önce Peygamber Efendimiz in na şını çalmak üzere 1162 yılında Medine ye sızmayı başarırlar. Son derece ilginç yollarla bunu öğrenen Nureddin Zengi, bu büyük komployu önler. Fakat Renaud, Ka be yi yıkma sevdasından vazgeçmez, Mekke ye doğru ilerler, bazı kaleleri ele geçirir. Bu teşebbüsü de Selahaddin Eyyubi nin Şam Emiri Farukşah önler. Tarihçilere göre, Kudüs ün tekrar İslam hakimiyetine geçişini sağlayan olay, Renaud un Mekke ve Medine ye karşı yürüttüğü saldırılar olur. Bu İslam âleminde büyük intibahlara vesile olur, yani kahırdan lütuf doğar. Müslümanlar, Selahaddin in etrafında birlik olunca, tarihin kaydettiği bu büyük komutan Kudüs ü Haçlıların elinden kurtarır, üstelik kimseye zulmetmez.
Şimdi Cumhuriyetçilerin başkan adayı olan Tom Tancredo ya ne demeli? "Çağdaş Ebrehe" mi, Neoconların "Tapınak Şövalyesi" mi? Tancredo, tarihin tekerrür ettiğini kanıtlamak istercesine, Ebrehe ve Renaud gibi Mekke ve Medine nin ağır bombardımanlarla yerle bir edilmesi gerektiğinden söz etmektedir. Kaç gündür Sürat Turizm in misafiri olarak kutsal topraklardayım. Ağustosun yakıcı sıcağında yüz binlerce Müslüman, dünyanın her köşesinden gelmiş ibadet ediyorlar. Kabe varlık âleminin sıfır noktasıdır. Bu kutsal mekân yer ile gök, fizik dünya ile ötesi arasındaki bağı kurmaya devam ediyor. Allah ın Evi ne yönelen bu tehditkâr sözler Harem bölgesinin sınırlarından içeri girmiyor bile. Biz her zaman belli bir İlahi plan içinde cereyan eden olayların sırlarını çözemiyoruz. Olaylar çok acıtıcı olsa bile öğreticidir. Daima Allah ın dediği olur. Üçüncü saldırı tehdidi büyük bir intibahın habercisidir.
|
|
|