[Cihannur]

Melike Ulus



Eyy TFF

Evet biz efendiyiz, evet biz asiliz, evet biz küfre karşıyız, evet biz ezilenin yanında ezenin karşısında olan ve her konuya duyarlı bir kulübüz. Özeliz ve bir o kadar da çok güzeliz.

Ama futbolun da bir takım gerçekleri var. 90 dakika boyunca sahada stres var, hırs var, isyan var ve de en yüksek oranda sarf edilen efor var. En önemlisi de arkasındaki milyonlarca taraftarının yüzünü yere düşürmemek var. Sabah okuluna giden çocuk taraftarının gururla sınıfına girmesini sağlamak var. 90 dakika boyunca gırtlağını yırtarcasına tezahürat edenlere ödenecek hak var. Deplasman yollarını aşındıranların yorgunluğunu unutturmak var. Sana takımın ne veriyor diyenlere verdirebilecek cevaplar var. Var oğlu var.

Bunca manevi yükü barındırırken kim ister sahada yenilgiyi hazmedeni, kim ister haksızlığa eyvallah diyeni? Bu elbette vur kır, kafa göz yar, küfret, saldır anlamına gelmez. Ancak nihayetinde oradakiler de insan ve her insanın da tepkisi ne yazık ki bir değil. Ve biliriz ki insan beşer, kuldur şaşar. Bunca sinirlerin harap olduğu bir ortamda kabul edilmesi güç de olsa bunu yapanı hemen asmak ne kadar doğru ve ne kadar yerinde olur bir durup düşünmek lazım.

Bu lafım elbette Beşiktaş taraftarına. PFDK’ya geçmeden önce bunu kendi içimizde de bir sorgulayalım istedim.

Caner’in sarf ettiği sözleri tasvip etmek elbette çok mümkün değil. Ancak, örnek biraz pek yerinde olmasa da vermek istiyorum. Beşiktaş'ın ve de Türk futbolunun önemli isimlerinden “güzel insan” lakaplı kaptanımız Vedat Okyar'ın hemen hemen herkesin bildiği bir anısı vardır. – Oynanan bir maç sırasında rakip takımın bir oyuncusu öyle sıkı bir tekme atıyor ki Vedat Okyar can acısıyla bir anlığına zarafeti falan unutup küfür ediyor. Rakip oyuncu hemen hakeme şikâyet ediyor. Hakem hiç ihtimal vermese de güzel insana soruyor "Küfür mü ettin?" diye. Efsane kaptanımız duraksamadan cevap veriyor “Evet ettim”. Ve Vedat Okyar kırmızı kart görüyor. Tezcan, arkadaşının yanında tüm olanlara şahit ve şaşkınlıkla soruyor. "Manyak mısın sen neden ettim diyorsun?" Ve güzel insan cevap veriyor: "Üzerimde Beşiktaş forması varken yalan mı söyleyecektim!" –

Bu konuyu dilden dile, soydan soya efsane gibi anlatırken Caner’e olan bu aşırı öfke nedir? Öncelikle biz kendi içimizde adil bir değerlendirme yapalım ki ardından da Türk futbolunu ellerinde oyuncak edenlere geçelim!

Hatta geçmekle kalmayıp futbolcumuza sahip çıkarak haykıralım...

Caner 23 Ekim’de maça çıkıyor ve bir anlık gafletle istenmeyen sözler sarf ediyor. Hakem duymuyor ve raporda geçmiyor. O tarihte hâlâ geçerli olan talimata göre de bu sebeplerden dolayı ceza alması mümkün değil. Bir gün sonra da efendice özür diliyor, pişmanlığını dile getiriyor. Bir nevi kendini ispiyonlamış oluyor. Vay efendim bak küfretmiş, bu delildir, şu, bu diyerek tüm mecradan PFDK’ya baskı yapılıyor. Onlar zaten dünden hazır kıta bekledikleri için talimatta böyle bir sebeple ceza maddesi olmadan fahiş bir ceza veriliyor. Ve bu talimatı 26 Ekim’de değiştirebiliyorlar! Bakın burada sadece adaletsizlik yok. Hukuk cinayeti var. Art niyet var. Güçlerin kafalarına göre kullanışları var. Sonra da hazırladıkları kılıfı güya iç rahatlatıcı sözlerle geçiştiriyorlar. “Artık görüntüyle ceza vereceğiz!” Aradan çok geçmeden ismini bile zikretmeye değer bulmadığım oyuncular Caner’den farksız görüntü sergiliyorlar. Ama hâlihazırda talimat olmasına rağmen hiçbiri ceza almıyor. Çünkü ona da kılıf hazır. Ettikleri küfürün muhatapları yok! Yani o küfürleri kimse üzerine alınmıyor! Bu da aslında şu anlama geliyor: Sahada havaya, dağa taşa bakarak her şeyi saydırabilirsin! Mübahtır, cezası da yoktur! Hakemin kafasına gözüne bir şeyler fırlatıp yere düşürmenin de aman aman bir cezası yoktur; ama küfür edersen bak ona acımam 6 maç cezayı keserim! Bu kapsama da sadece Beşiktaş kulübü girer. Diğerlerine boynum kıldan incedir! Değildir de bu nedir?

Eyy TFF... Sizler ülke futbolunu bitirdiniz, millî takımı rüsva ettiniz, adaletten bihabersiniz, elle tutulur gözle görülür şekilde başarısızsınız, üstüne bir de kişilerin keyfine göre hareket ederek ülke futbolumuzu elinizde oyuncak ettiniz. Peki sizin cezanız ne olacak? O cezayı size kim verecek? Ve o gün gelince bedelini ödeyebilecek misiniz?

Kaynak

Haber 1903 03.11.2017