Kaynak islamansiklopedisi.info Ahmet Özel**
Osmanlılar’da Mevlid Törenleri.*
mevlidhanlar okumasını bitirince hil‘atini ve armağanlarını alır, sadrazamın, şeyhülislâmın, vezir defterdar, nişancı gibi devlet büyüklerinin ulemânın önüne şeker tablaları koyulur, zağarcıbaşı, saksoncubaşı, muhzır ağa ve ocaklılar kaseleri kaldırırdı. mevlidhanın ve hil‘at ve hediyelerden sonra tören tamamlanırdı. Sadrazam devlet ricâli padişahı selâmlamak üzere beklerdi. Padişah selâmlanır alkış çavuşlarının alkışlarıyla uğurlanıp mevlid alayı ile saraya dönerdi. Sadrazam ve şeyhülislâmla devlet büyükleri daha küçük çaplı törenlerle konaklarına giderlerdi.
Sarayda zengin konağında, camilerle, mescidlerde halk evlerinde mevlidler okutulurdu. Umûr-ı Mülkiyye Nâzırı Pertev Paşa’nın torunu Abdülaziz mevlidleri şöyle anlatır: Hz. Peygamber’in doğum hikâyesi geceleri okunur misafirlere yemekler hazırlanır, sofralar kurulur Konağa Trablus ihramları serilirdi. Sofraya sırma işlemeli örtüler gümüş buhurdanlar yerleştirilirdi.*
Akşama doğru avizeler ve kandiller yakılır, davetliler odalara alınarak önce kahve ikram edilir, Yatsı vakti cemaatle namaz kılınır, ev sahibi şilteler üzerine, mevlidhan mindere, otururlardı. mevlid-i şerif kıraatine başlanırdı. na’t-ı şerif ve ilâhiler okunurdu Mevlid sessizce dinlenir, sıra Hz. Peygamber’in doğum ânında ayağa kalkılır salât getirilerek tekrar oturulurdu. konak ağaları gül suyu serper şeker dağıtırlardı. kahve içilir, herkes evine giderdi. uzakta oturanlar misafir edilirdi. Mevlidhana mintanlık kumaş verilmesi âdettendi.
mevlidlerin kaynağını siyer, megāzî ve şemâil kitapları oluştururdu. Bunların başında İbn İshak İbn Hişâm’ın ve Tirmizî gelirdi
|