Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-23-2018, 09:38   #44
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak tdv islam ansiklopedisi.info
ŞEYH BEDRETTİN

*Bedrettin propaganda faaliyetleriyle geniş bir mürid ve sempatizan topladı. Börklüceyi Aydın da propagandayla görevlendirdi. Çıkacak isyandan sorumlu tutulacağından kaygılanan şeyh, göz hapsinden 1416’da İznik’ten kaçar İsfendiyar Bey’e sığınır. Tatar iline ulaşmak için Sinop Limanı’ndan gizlice Rumeli yakasına geçti.Zağra Silistre, Dobruca ve Deliormanda taraftarlarını arttırdı ve propaganda alanını genişletti.*Şeyh Bedreddin ve müridlerinden Börklüce Mustafa, Torlak Kemal gibi ihtilâlcileri önlemek için Çelebi Mehmed şeyhin üzerine büyük bir kuvvet gönderdi. Karaburun’da Börklüce Manisa’da Torlak kemalin kuvvetleri yenildi. Bayezid Paşa kumandasında şeyhin adamları dağıtıldı ve bedrettin ele geçirildi Şeyh Serez’de padişahın huzuruna götürüldü. Padişah,ilim adamlarından heyet kurdurtu. şeyhin faaliyetleri bir isyan niteliğindeydi malı ve ailesi korunmak şartıyla kendisinin idama karar verildi.Bedrettin idam kararına itiraz etmedi 1420’de Serez’de idam edilerek defnedildi.

*1924’te Türkiye ile Yunanistan nüfus mübadelesinde İstanbul’a getirilen şeyhin kemikleri çeşitli yerlerde saklandı 1961 de Sultan Mahmud’un Divanyolu’ndaki türbesine defnedildi. Şeyh Bedreddin adına Edirne’de bir zâviye, Konya’da bir mescid inşa edildi*Bedreddin İslâmî ilimlerde ve fıkıhta bir âlimdir Simâvî ününü siyasî faaliyetleri ve tasavvuf felsefî görüşleriyle yapmıştır. Zikir, ve tasavvufa önem vermiş, tasavvufi hayat yaşamaya itina etmiştir. Vâridâta göre tasavvuf ancak Allah’a yönelme, kalbin arındırılması ve peygamber yolundan gitmekle gerçekleşebileceğini belirtmiştir*Şeyh Bedreddin vahdet-i vücûdcudur sınırların ötesindeki sırf ve gerçek varlık Allah’tır. Allah küllî ve cüz’î bir varlık değildir Allah her türlü alâkadan münezzehtir. Hak’ta zuhûra meyil vardır; bu sebeple, “Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim ve bilineyim diye halkı yarattım” buyurmuştur. *yaratma zuhûrdur Gerçek varlık Hakk’ın varlığıdır başkalık ve zıtlıklar zuhûrun mertebeleridir nisbî ve itibarîdir. Her şey Hakk’ın zâtında ve Hakk’ın zâtı her şeydedir ve O’nun zâtı vâcibdir. Bedreddin filozofların görüşlerine de karşı çıkmış imkânın görünüş ve bir hayalden ibaret olduğunu belirtmiştir. Allah tecellisiyle mutlak ve vâcibdir. tecellisiyle görünür olan Allah’tır.

*Şeyh mutasavvıfların hulûl ve ittihad iddialarına da karşı çıkmıştır. hulûl ve ittihad iki ayrı varlık meydana varlıkta yalnız birlik vardır; âlem Hakk’ın zuhûrudur âlem yaratılmamıştır. Kuraan ayetlerine karşı çıkmış Kur’an’daki Allah’ın irade ve dilemesiyle ilgili âyetlerden, “Allah nasıl dilerse öyle yapar” anlamında değil, “Allah âlemin istidatlarına uygun şekilde diler ve ister” tarzında farklı görüşler savunmuştur (Vâridât, s. 76).
*Bedreddin bedenlerin dirileceği inancına karşı çıkmış ve eleştirmiştir. Ona göre beden çürüyüp toprağa karıştıktan sonra parçaları yeniden teşekkül etmeyecektir. o beden-ruh ayırımına taraftar değildir. insan bedeni ruh, ve hak olup sûretlerin birikmesiyle yoğunluk kazanmıştır. Sûretler ortadan kalktıkça beden letâfet kazanır ve bir olan ve ortağı bulunmayan Hakk’ın kendisi kalır. Ona göre bedenlerin haşri mümkün değildir Fakat Öyle bir zaman gelir ki insan kalmaz topraktan anasız ve babasız yeni bir insan doğar o nesillerle devam eder (Vâridât, s. 73).
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla