Kaynak tdv islam ansiklopedisi.info
ŞEYH BEDRETTİN
*Şeyh Bedreddin cennet ve cehennemi dinîmizden farklı bir şekilde açıklanmıştır. Vâridât’ta cennet dinî mâna ve te’vil yoluyla ulaşılan mânadır bedrettin cennet ve cehennem inancına önem vermemiştir. *Şeyhin bilhassa âhiret ile haşir hakkındaki yorumları tenkitlere uğramış âlimlerce eleştirilmiştir saraya yakın olan Aziz Hüdâyî I. Ahmed’e “asılmış olan ve Allah’ın gazabına uğrayan Şeyh Bedreddin” diye söz etmekte, Vâridâtta bedenlerin dirilmesini ve kıyamet ile ilgili sözleri inkâr edip saptığını, halkın itikadını bozduğunu, Ehl-i sünnet’e muhalefet ettiğini, kızılbaşlarla birlikte isyan ettiğini... belirtmektedir
*Aziz Hüdâyî devrindeki meşhur Celvetî şeyhi Bursalı İsmâil Hakkı Bedreddin’den övgüyle söz eder İdrîs-i Bitlisî de Heşt Bihişt eserinde şeyhin fıtratının “sülûk gösteriş ve “İblîs’in taati” gibi bencilliklere sebep olduğunu, kâmil bir mürşidden feyiz almadığını, böyle bir şeyhin etrafında toplanan müridlerinse şeytanın yoluna saptıklarını belirtmektedir
*Şeyhin müritleri ve Börklüce Mustafa özel mülkiyeti reddetmiş, her türlü mülkün halkın olduğunu savunmuş, kadın erkek içkili âyinler düzenlemiş İbâhîliği savunmuşlardır. Türkiye’deki Marksistler nefretinin müritlerine ait olan fikirleri Bedreddin mal ederek onu ve taraftarlarını devrimcilik hareketi şeklinde yorumlamıştır
*şeyhi savunanlar onun mâsum ve günahsız olduğunu, ihtilâl yapmadığını belirtmişlerdir. torunu onu temize çıkarmakta, başına gelenlerin sebebinin Börklüce Mustafa, Torlak Kemal gibi yandaşlarıyla ulemânın kıskançlığından kaynaklandığını ileri sürmüştür Taşköprizâde onun mâsumiyetine inanmış...haksız yere öldürüldü” demiştir *Şeyh Bedreddinin adı Bedriyye adlı bir tarikatta geçmişsede böyle bir tarikat kurulmamıştır onun sempatizanları Bedreddin sûfîleri” diye anılmış zamanla Alevî-kızılbaş kesime karışarak erimiştir. Bedrettinin müritleri “Bedreddin ocağını kurup geliştirmiş batıni bir inançla Bedreddin’in ölmediğine, günün birinde tekrar gelip âlemi nizama koyacağına inanırlar. şeyhin Şiîlik ve Alevîlik’le hiçbir ilgisi yoktur
|