Kaynak türkiyegazetesi.com ahmet şimşirgil
Pişmişin hâlini anlayamaz ham
Kısa kesmek gerek sözü vesselam
*Son zamanlarda din adına ahkam kesen bazıları gündem oluşturdular. Bu durum İslam’a düşman kişilerin arayıp da bulamadıkları bir husustur.
bunlar mesele doğru mu yanlış mı diye ayırt etmezler. saldırmayı marifet sayarlar Kadınlar Günü”*yaklaşırken köşe yazarları ve sözde aydınlar girişimde bulundular. Nurettin Yıldız’ın asansör konuşmalarını ele alarak Müslümanlara saldırdılar
Cumhurbaşkanımız güncelleme”*kelimesini kullandığında, zevatçılara fırsat çıktı.
Dinime dahleden bari Müselman olsa”, sözünün gereği Ehl-i sünnet kitlelerle Sayın Cumhurbaşkanımızın arasını açmak üzere manşetler attılar zil takıp oynadılar.
*Cumhurbaşkanımız sözünün tashihini en net bir biçimde ertesi gün yaptı.din âlimlerinin ve ilahiyat hocalarının cevap vermesi gerektiğini ve yeni FETÖ’lere fırsat verilmemesi hususunu, belirtti.
Mehmet Görmez* TRT1’e çıkarak açıklamalarda bulundu. Mehmet Görmez FETÖ*projesi olan*Kutlu Doğum Haftası’nı kaldırmamak uğruna, Diyanetten ayrıldı. TRT ile ortaklaşa düzenlenen Kur’ân-ı kerim yarışmasını eleştirmiş, Cumhurbaşkanımız kendisini tenkit etmişti.Cumhurbaşkanımızın*yeni FETÖ’lere yol açılmamalı tedbir alınmalı*diyerek dikkat çektiği odak isim N.Yıldız’a,*Görmez Diyanet’in başında iken Yıldız’ı, hangi görevlerde bulundurmuş ve vaizlik yaptırmıştır,
*Yıldız’ı savunanlar da şunlara cevap aramalılar:*N. Yıldız bugüne kadar Ehl-i sünnete uygun düşmeyen hangi ifadesinden ve Umuma hitap eden hangi yanlışından vazgeçmiştir?..*Kapalı kapılar ardındaki özürler umumu bağlamaz.
Yıldız’ın tenkit ettiğim şu sözlerine dikkat kesilelim:*Hilafet makamını hak etmediği hâlde işgal eden Osmanlı’nın, yeteneksiz padişahlarının zevk-i sefasını ibadet diye bana sunuyorsun…”*derken Osmanlıları tahkir etmektedir.
“Keşke Fatih yedi dil öğreneceği yerde, tefsir kitabını baştan sona okusaydı ve tasavvuf yönü ilerlemiş olsaydı...”derken*Sultan Mehmed’in tefsir hocalarını hiç duymamış demek ki.
*Abdülhamid piyano çalmaktan Aziz Mahmud Hüdai’nin yanına gitmeye fırsat bulamadı”*sözüyle cehaletinin boyutunu ortaya koymakta Abdülhamid Han’ın Aziz Mahmud Hüdai’den üç asır sonra yaşadığının farkında bile olmadığı bellidir.
Kanuni 100 kere şeyhülislama sorduysa 300 kere de tembih etmiş. Ölmeden fetva kâğıtlarının kabre konmasını istemiş ama o kâğıtlar seni kurtaramaz!”*derken neden kurtaramaz? Ne yapmış da kurtaramaz? günahını söyleyebilir mi? N. Yıldız bu sözleri Muhteşem Yüzyıl dizisinin tesirinde kalarak mı söylemektedir Kanuni için*“Viyanaya gideceğine bir kere hac etmiş olsaydın”*demektedir. Cihadın ne olduğunu bilmemekte Abdülhamid Han’ı dinlememekle itham ettiği Aziz Mahmud Hüdai hazretlerinin*“Padişahlara hac gerekmez”*sözünü bilseydi keşke
|