|
Kaynak ahmetşimşirgil.com Abdülmecid Han
*Sultan Abdülmecid’in annesi Bezmiâlem Valide Sultan da Yenibahçe’de Gureba Hastahanesi’ni, Dolmabahçe’de Va*lide Camii’ni, Bakırcılarda Büyük Sultani Lisesi’ni inşa ettimiş ve çok sayıda mescit ve çeşme yaptırmıştır. Osmanlı padişahları Türk hat sanatının gelişmesinde büyük rolleri vardır Hattatları himaye etmişlerdir Sultan Abdül-mecid, Osmanlı hattat padişahlarındandır Abdülmecid Han, sülûs nesih ve rikayı iyi derecede yazardı. Çok güzel celî hatları vardır.*İcazetini saray imamı ve Ayasofya hattatı Ka*zasker Mustafa İzzet Efendi’den almıştır.*“Vemâ tevfıkî illâ billâh aleyhi tevekkelti ve ileyhi ünîb” Hamden limen ketebe’l-levha bi’l-kalem …”
Topkapı Sarayı’nda teşhir edilen ve sultanın cüzü onun hat sanatındaki kabiliyetinin örneğidir.*Topkapı Sarayı’nda on sekiz, Türk İslâm Eserleri Müzesi’nde sekiz, diğer yerlerde yirmi olmak üzere toplam elli beş eseri tesbit edilebilmiştir. Kahire ve Şam gibi eski Osmanlı merkezlerinde de eserleri bulunur Seyyidinâ Hüseyin Camii’nde asılı levhada, “Şüphesiz Allah dostlarına korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir de” mealindeki Yunus Suresi 62. ayeti yazılıdır.*Aynı mescidde “Evlâd ü riyâlim içinde bana en sevimlisi Hasan ile Hüseyin’dir” anlamındaki*“Ehabbü ehli beytî ileyye el-Hasenü ve’l-Huseyn”*şek*lindeki hadis-i şerif hattı ile Ey Peygamber De ki, ben sizden dostluk ve yakınlıktan başka bir şey istemiyorum” mealindeki Şûra Suresi hat yazıları Abdülmecid Hanındır
Sultan Abdülmecit hattatları himaye etmiştir. Abdülfettah efendiyi Süleymaniye Camii’nin celî sülüslerini yazmakla görevlendirmiş ve kendisine Vezneciler’de büyük bir konak hediye etmiştir.
Abdullah Zühdi Efendi’yi Medine’de Ravza-i Mutahhara yazılarını yazmakla görevlendirmiş Ravza’nın duvar ve kubbelerindeki celî sülûs ayet, hadis ve kasideleri yazmıştır. onun cellerin toplamı 2000 metreyi bulmuştur. Bu dünya üzerinde, bir camide kuşak biçiminde bulunan en uzun mesafeli yazıyı ifade etmektedir.
Kaynak ahmetşimşirgil.com Abdülaziz Han
*Abdülaziz Han, 8 Şubat 1830 da II. Mahmud Han*ile*Pertevniyal Valide Sultanın evladı olarak dünyaya geldi. Doğumunda İstanbul’da bir hafta donanma şenlikleri yapılırken Yedikule’den toplar atıldı.gürbüz ve gösterişli bir bünyeye sahipti din fen ilimlerini Arapça, Farsça dinî bilgiler dedeleri gibi ata binmeyi, kılıç kullanmayı, güreş tutmayı, cirit at*mayı, en iyi şekilde öğrendi.Şehzadeliğinde serbest bir hayat sürmüş, tam bir muhafazakâr olarak yetişmişti.*Köşkünde at yetiştiriyor, güreş tutuyor, zekâsı, takvası ve gürbüzlüğüyle halkın sevgisini kazanmıştı. Atları, arabaları, hatta vapuru vardı.*Sultan Abdülmecid, Şehzade Abdülazizi takip ediyordu Buna rağmen Veliaht Abdülaziz, at üstünde şehirde dolaşmaya, halkla temas etmeye, Boğaz ve Marmara sa*hillerindeki gezintilerine tahta çıkıncaya kadar devam etmiştir. Sultan Abdülmecid, son Cuma selamlığında, yakalandığı verem hastalığından kendisini bitkin hissedince Veliaht Abdülaziz Efendi’ye Birader, benden hayır yok! Ben bayramlaşmaya nazırlara veda için çıktım. her şey sana kalacak. İnşallah başarılı olursun. Evlatlarımı sana emanet ettim. Onlara darlık çektirme!” diyerek nasihatte bulunmuştur
Veliaht Abdülaziz Efendi, ağla*maya başlamış, ağabeyi Abdülmecid Han kardeşine duyduğu şüphelerden pişman olarak şu itirafta bulunmuştu:*“Vükelâ bana ihanet ettiler. Seninle kardeşliğimi bildirmediler!”*Bu sözler, bir anlamda Veliaht’tan özür dilemekti
*vefat eden Abdülmecid Han’ın yerinde artık Abdülaziz Han vardı. On beş yılın sonunda trajik bir biçimde şehit edildi Sultan Abdülaziz devrini inceleyenler şöyle yazmaktadırlar:Sultan Abdülaziz Han, devlet için çok çalıştı. Devlet adamı yetiştirmeye uğraştı. Kışlalara gitti, askeri teftiş etti. Harbiye ile Bahriyede incelemeler yaptı. resmî yazıları dikkatle incelerdi. Devletin selametini düşünüp, tebeasının sevgisi için çalıştı. Devlet işlerini dikkatle dinlerdi.Sultan Abdülaziz Dürrünev, Gevherî, Edadil, Hayrandil, Nesrin, Mîr-i Şâh, adlı Kadınlarla evlenmiştir. yedisi kız, altısı erkek, on üç çocuğu dünyaya gelmiştir.Abdülaziz Han yakışıklı, tatlı ve güzel konuşan, anlayışlı zeki ve üstün ah*laklı biriydi *Sultan Abdüllaziz Hayatında sigara dahi içmemişti. Sigara içen ve işret edenlerden son derece nefret ederdi. kendi hizmetlerini sigara içmeyen hizmetkârlara yaptırırdı. Osmanlılığın şanından olan pehlivan beslemek, güreştirmek, atıcılık ve ava gitmek gibi işler yaptı. Büyük bir hayvanat bahçesi kurdu. Osmanlılığın şanına layık bir kahramândı ibret nümunesiydi. her hareketi devletin büyüklük ve vakarı içindi. Ona dost ve düşman herkes gıpta ederdi.güzel konuşur. en münasip cevabı verirdi. cevaplarından millî bir haz duyulurdu vakurdu, Askerlikten çok iyi anlardı Hakkıyla mareşal ve büyük amiral üniformalarını giyer, ordusunun, içinde bulunmaktan zevk duyardı.
*En büyük Prusya kumandanlarından Prens Karl Sultan Abdüllaziz için bir “Padişahınızın hem askerî bilgisi hem de askerî değerlendirmesi çok kudretli,” demişti. Prusya Alman devletinin en güçlüsü idi. paşalarımız, Fransız ordusunun dünyanın en kudretli ordusu olduğunu söylerlerken. Sultan Aziz, şöyle dedi, “Fransa ve Prusya orduları arasında fark var. Fransa-Prusya harbinde Prusya’nın kazanacağına şüphem yoktur.”
Padişah’ın ülkesinin ideal*lerini yüksek tutan, büyük bir devlet adamıydı Sultan Aziz, son devir tarihinin, en büyük şahsiyetidir. sanat ve kültür hususiyetleri itibarıyla kudretli, bir sanayie sahip, Avrupa, Asya ve Afrika ülkelerine yayılan büyük ve kuvvetli Türkiye idealinin de en büyük mümessillidir
*Sultan Aziz Güzel sanatlarda faaldir Şiir, hat, musiki ve resimle alakadar olmuş eserler vücuda getirmiştir. ileri görüşlüdür Sultan Abdülaziz, Rusyayı yenmedikçe, Osmanlı Devleti’nin büyük devlet olma vasfını devam ettiremeyeceğini tekrarlardı. Türkistanda Türklerle irtibat sağlayan Abdülaziz Han’ın desteğiyle devlet kuran Doğu Türkistan Türklerinden Yakub Han Halife’ye bağlılık bildirmiştir Abdülaziz Han, Kırım’ı geri almaya hazırlanmıştı. Donan*mayı Hint Okyanusu’na göndermiş, buraların hâkimi olan İngilizlere Osmanlı’nın varlığını ve kuvvetini kabul ettirmişti.
Sultan Aziz; ava, ciride, ata binmeye meraklıydı heybetli, sıhhatli, ve merhametli bir padi*şah idi. Kuvvetli bir edebî kültürü vardı. Şair ruhlu ve ressamdı. zeki ve hüsnüniyet sahibi olduğu, amansız düşmanlarınca itiraf edilmiştir.
*Sultan zamanında, Osmanlı dış borçlarının arttığı söylenmiştir. Fakat askerî ve iktisadî teşebbüsler için artışlar gerekliydi olmadığı görülmek*tedir. Zamanında borç parayla Beylerbeyi Sarayı’nı yaptırmış, ve başlanan Çırağan Sarayı’nı tamam-latmıştır. Ayrıca İzmit’te Av Köşkü’nü yaptırmıştır.
Sultan Abdülaziz Han’ın koç ve horoz dövüştürdüğü, yalandır tarihî hiçbir değeri yoktur. hayal mahsulüdür güreş gibi sporları teşvik ederdi. Türk güreşinin dünyada söz sahibi olmasını sağladı
|