Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-22-2018, 06:33   #123
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak sabah.com.tr ERHAN AFYONCU

Haçlılar’ın yıktığı İstanbul’u Fatih yeniden imar etti

Sultan Mehmed, 1204’te Latinler işgaliyle parlak günlerini kaybeden İstanbul’u, fethin ardından imar ve iskânla canlandırarak Avrupa’nın en büyük şehri haline getirdi Dördüncü Haçlı Seferi, Müslümanlara değil Bizans ve İstanbul'a yönelmişti. 1204'te Konstantinopolis'i işgal eden Haçlılar, şehri yağmalayıp, yakıp, yıktı Tarihçi Steven Runciman "tarihte İstanbul'daki yağmanın örneği yoktur" der. İstanbul ihtişamını ve zenginliğini bir daha gelmeyecek şekilde kaybetti. İstanbul işgalden sonra gerilemeye girdi. köye döndü Fetihten önce İstanbul, "boş, yoksul harabe bir şehirdi Sultan Mehmed kuşatmada müstakbel başkente son hücumu yapmaya karar verdiğinde Bizansa şehri yağmadan korumak için teslim etmesi gerektiğini teklif etti Mora despotluğunu vadetti.

Bizanslılar şehri teslim etmeye niyetlenseler de Latinler karşı çıktı Fetih öncesi, İstanbul terkedilmiş bir kısmı kaçmış, geri kalanlar esir alınmıştı. Fatih, fetihten sonra ilk iş, şehri iyileştirmek için imar ve iskâna. İstanbul'u imparatorluk merkezi yapmak için büyük bir enerjiyle çalıştı. Fatih'in yegâne meşguliyeti, İstanbul'u, imparatorluğun hakikî merkezi yapmaktı
Fetihten sonra artık Fatih Sultan Mehmed olarak anılan büyük sultan, esir alınan çok sayıda Rum'un, fidyelerini ödemeleri şartıyla serbest bıraktı. Esirlerin fidye parası için, inşaatlarda çalışmalarına izin verdi. Şehirden kaçanların dönerse evlerinin tamir edileceğini bildirdi.İstanbul'dan ayrılmadan surların restorasyonunu ve Yedikule'de kale yapılmasını emretti. şehrin merkezinde, İstanbul Üniversitesi'nin bulunduğu yerde saray inşa edilmesini buyurdu.

Fatih, şehrin imar ve iskânı için Anadolu ve Rumeli'den insan getirtti. Boş evler verdi. Silivri ve Galata halkı İstanbul'a yerleştirildi.
İstanbul'un fatihi, fethettiği şehirlerden bir kısmını sürgün olarak İstanbul'a getirdi. Savaş esirleri sultanın kulları olarak, İstanbul'a gıda maddeleri temin etmek için şehire yerleştirildi. Seferlerde Eski ve Yeni Foça, Argos, Amasra, Trabzon, Mora, Midilli, Eğriboz, Taşoz, Semadirek, Kefeden Hristiyanlar, Konya, Larende, Aksaray ve Ereğli'den çok sayıda Müslüman ve Hristiyan nakledildi.
Her grup, İstanbul'a gelişlerinde başka bir mahalleye yerleştirildi mahalleye eski memleketleri olan şehrin ismi verildi.
Fatih'in, teşvikleri ve Osmanlı'nın müsamahasıyla Almanya ve İtalya'dan çok sayıda Yahudi göç etti. Ermeni Patrikliği İstanbul'a taşındı.


15. yüzyılda İstanbul. AVRUPA'NIN EN BÜYÜK ŞEHRİ ydi Köprüler ve yollar tamir edildi. Kaldırımlar yapıldı. Su kanalları ve su kemerleri tamir edilerek şehir suya kavuşturuldu Eski Saray 1464'te tamamlandı. Topkapı Sarayı ismiyle anılan Yeni Saraya başlandı. Büyük Bedesten Kapalı Çarşı'nın inşasıyla İstanbul, önemli bir ticaret merkezine kavuştu. Fatih,1459'da İstanbul yakınında Hz. Muhammed'in sahabesi Eyyüb el-Ensârî'nin şehid düştüğü yerde bir cami ile bir türbe, bir medrese ve bir imaret yaptırdı Bursa'dan getirilen göçmenler yerleştirildi. Eyüp, Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra İslâm dünyasının en önemli bölgesi oldu.İstanbul'un Türk kimliği Fatih döneminde oluştu. Fatih'in izinden giden devlet adamları, şehrin her bölgesinde vakıflar meydana getirdi

İstanbul, kamu hizmeti ve devlet adamları, nüfuzlu ve zengin şahıslar eliyle kurulan vakıflar ve külliyelerle gelişti. sur içinde 163, Kasımpaşa'da 5, Galata'da 5, Boğaziçi'nde 6 ve Üsküdar'da 5 cami yapıldı. Medrese sayısı 21'dir. 32 hamam, 4 saray, 7 aşhane, 10 han ve kervansaray ile 28 çarşı inşa edildi. İstanbul, Fatih hayatta iken inşa edilen saraylar, hanlar, kervansaraylar, çarşılar, pazarlar, hamamlar ve medreselerle mamur bir Türk şehri hâline geldi. İstanbul 16. yüzyılda Avrupa'nın en büyük şehri oldu. FATİH'İN İSTANBUL'U ndan
bize kalan birçok semt ve mahalle adı vardır. Vefa, Akşemseddin, Kovacı Dede, Kocamustafapaşa, Defterdar Sinan, Akbıyık, Tokludede, Ya Vedûd, Hızırbey, Saraçhane, İshakpaşa, Kasımpaşa, Mahmutpaşa, Molla Fenari, Molla Gürani,

Birçok semtimiz Fatih dönemi devlet adamlarının ismini taşır. Gedikpaşa, Fatih'in veziriazamı Gedik Ahmed Paşa'nın yaptırdığı hamamdan; Hocapaşa, Fatih'in hocası Hoca Sinanüddin Yusuf Paşa'nın konağından; İshakpaşa, Fatih'in veziriazamlarından Fatih'in vezirlerinden Murad Paşa'nın Aksaray civarında yaptırdığı camiden; esinlenerek isim verilen semtlerdir. İstanbul'daki birçok yer Fatih zamanından izler taşır. İstanbul'a onun zamanında getirtilerek yerleştirilen Türkler, kendi geldikleri bölgelerin isimlerini iskân edilen bölgelere vermişlerdi: Aksaray, Çarşamba gibi.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla