Türkiye’yi hedef alan güç Trump’a Kudüs’ü İsrail’in başkenti yaptıran güçtür. FETÖ’yü besleyip büyüten, PKK/PYD’ye binlerce TIR silah ve mühimmat gönderen de aynı güç. Ankara’ya iki sebeple saldırıyorlar.
Birincisi, Ankara’nın Suriye politikası.
İkincisi ise büyüme ve bağımsızlık yolunda alınan “milli karar”dır.
ABD’nin Ortadoğu politikası, özellikle de Suriye planı ciddi bir açmazla karşı karşıya. Ankara’nın, Suriye’ye müdahil olması, sınırlarımızı ilgilendiren harita değişikliğine karşı çıkması dünya siyonizminin uzun yıllardır hesabını yaptığı, hayalini kurduğu ve bununla da sınırlı kalmayıp milyarlarca dolar akıttığı “Ortadoğu projesi”nin da tıkanmasına neden oldu.
ABD’nin Ortadoğu projesi Ankara’dan kaynaklı olarak tıkanma noktasına geldi. Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye konusunda ortak hareket etmesi, bu topraklara dönük kanlı senaryoları sınırladı.
Türkiye, Rusya ve İran’ın aynı günlerde ABD’nin hedefi olması tesadüf değil; siyonist çetenin 11 Eylül saldırılarıyla beraber kurguladığı Ortadoğu projesi, bu devletler yüzünden çökmek üzere.
Ankara’nın büyüme ve kalkınma yolundaki istikameti, bölgesel güç olma yolundaki kararlılığı, ekonomik zincirlerinden kurtulma girişimi, bu son saldırı dalgasının diğer önemli bir sebebi. Ankara, ülkemize vurulan “ekonomi zincirleri”nden kurtulmakta kararlı.
Bölgede Osmanlı etkisi yaratan yeni bir aktör doğuyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da Başkan Erdoğan’ın damadı olması hasebiyle değil, Türkiye’yi finans kapitalin boynumuza vurduğu zincirlerden kurtarma yönündeki kararlılığa ve -daha önemlisi- bağımsızlıkçı bir ekonomik programa sahip olması nedeniyle hedef alınıyor.
“Yeter ki dolar yükselmesin, boynumuza vurulan zincirlerle yaşamaya razıyız” diyenlere söyleyecek çok söz yok.
İşler hiçbir zaman böyle yürümez.
Millet olarak paniğe kapılmadan hareket etmek zorundayız; çünkü bu işin sonunda Batı’nın boynumuza vurduğu ekonomi zincirlerinden başka kaybedeceğimiz bir şey yok.
KURTULUŞ TAYİZ
|