Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-24-2018, 22:47   #2
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak erhan afyoncu sorularla osmanlı kitabı

sorularla osmanlı

Moğollar’dan, Kıtaylar’ın 924’te Orhun bölgesine hakim olmalasıyla Türk boyları batıya göçettiler . 1027 de artan Kay ve Kıpçak baskısı ile Oğuzlar yurtlarından ayrıldılar. Şamanî Peçenek Oğuzları Doğu Orta Avrupa ve Balkanlar’a; Müslüman Oğuzlar ise Maveraünnehir Horasan ve diğer İslâm ülkelerine göç etti Oğuz Selçukluları 1040’da Dandanakan’da Gazneliler’i yenip, devlet kurdular. Orta Asya’da ki Türkler Moğol baskısıyla batıya göç ediyordu ilk başta Maveraün-nehir bölgesini yurt edindiler yetmeyince yeni yurt arayışına başladılar. Büyük Selçuklu Devletinden önce Oğuz boyları Azerbaycan, Güneydoğu Anadolu ve Irak’a gitmişdi. Göktaş, Buka, Mansur ve Anasıoğlu idaresindeki Türkmenler, Cizre Diyarbakır ile Musul’u ele geçirmişlerse de hakim olamayıp Azerbaycan’a dönmülşerdi

Kendilerine yurt, hayvanlarına da otlak arayan Türkmenler, Büyük Selçuklu topraklarına geliyordu Selçuklular Türkmenleri, kargaşayı önlemek için Anadolu’ya sevk etti. Türkler, Suriye ve Irak’a yerleştilerse de, iç bölgelere girmemişlerdi. bölgelerin iklim ve otlağa uygunolmaması, Türkler’in buralara yayılmasına engel oldu. Türkler Mezopotamya ve Suriye’de yerleşmeyip, askerî sınıf olarak kaldılar Anadolu ise iklimi ve otlakları ile Türk yaşantısına uygundu Anadolu’nun yoğun bir nüfusa sahip olmaması ve Türkler’e direnecek güçlü bulunmaması Türkmenler’in buraya gelmesini teşvik edici unsurlardı Selçuklular, Anadolu’ya geldiğinde burada Rumlar, Ermeniler, Süryaniler ve Araplar vardı. Bizans Anadolu’nun hakimiydi.

İlk Türk akınlarında Ani, Van, Lori ve Kars’ta Ermeni prenslikleri vardı. Bizans bunları 1021’deki Doğu Anadolu seferlerinde ortadan kaldırdı. Son Ermeni prensliği 1064’te Selçuklular’ın korkusundan Bizans’a tâbi oldu. Bizans, Ermenilere son verince Ermenileri sürgün ederek İç Anadolu’ya yerleştirdi. Bizans, Ermeni ve Süryaniler’i Ortodoksluğa zorluyordu. Bu halklar, Türkler’e karşı Bizansa yardım etmedi. Ermeni ve Süryani tarihçiler Türkler, şerir ve rafın Rumlar gibi kimsenin dinine ve inancına karışmıyor; hiçbir baskı ve zulüm düşünmüyorlardı”.Anadolu’da Hristiyan Türkler’de vardı. Bizans, ve Selçuklu akınlarına karşı Balkanlar’a yerleşip Hristiyan olmuşlardı Oğuz
Guz Kuman ve Peçenek Türkleri bunlardandı

Bizanslılar türkleri Anadolu’ya getirip iskân edmişler savunma hattı oluşturmuşlardı Bizanstaki Hristiyan Türkler zamanla Müslümanlaşmışsa da, bir kısmı Hristiyan olarak kalmışlardır Türkler, Rumlar gibi kimsenin dinine ve inancına karışmıyor; baskı ve zulüm düşünmüyorlardı”.
Türklerin Anadolu’ya ilk gelişini Milattan Önce 3000-2000 yıllarına çıkarsalarda bu kabul görmemiştir Anadolu’ya Türkler’in ilk gelişi IV. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa Hunları tarafından gerçekleştirildi. Hunlar Balkanlar üzerinden Trakya’ya yürürken, diğer taraftan Batı Hunları Kafkas dağlarını aşıp, Anadolu’ya girdi. Kursık ve Basık isimli komutanlar Hun atlıları Erzurum üzerinden Malatya’ya ulaştı Çukurova’ya inip Urfa ve Antakya’yı kuşattılarsa da alamadılar. Kudüs’e kadar inen Hunlar, burada fazla kalmadı ve 396’da kafkaslara döndü*ler. İki yıl sonra tekrar Anadoluya girmişlerse de, yerleşmeye teşebbüsleri olmadı.

Hunlar’dan sonra Türkler’in Anadolu’ya ikinci gelişi Sabarlarla oldu. İdil, Don ve Kuban ırmakları arasındaki bölgede devlet kuran Sabar Türkleri VI. yüzyılda Kafkasların güneyine kadar olan toprakları ele geçirdiler. Kayseri, Konya, Ankaraya akın oldu.
Selçuklular, Karahanlı ve Gazneliler karşısında tutunamayıp 1018’de Çağrı Bey önderliğinde 3000 süvari ile büyük mesafeler ve tehlikeler aşarak, Doğu Anadolu’ya sefer yapdılar Azerbaycan Türkmenler’iyle Van gölünüvele geçirdiler Çağrı Bey, başarılı akınlarıyla uzun mesafeler kat etti kendisine karşı koyabilecek kimse yoktu Selçuklular, Gazneliler’i mağlup ederek Maveraünnehr bölgesine hakim oldular Anadolu’ya gitmediler, ülkelerine gelen Türkmenler’i Anadolu’ya gönderdiler.

Tuğrul Bey’in üvey kardeşi İbrahim Yinal, 1047’de Nişaburdaki Türk*menleri Anadolu’ya gönderdi Selçuklu hanedanından Hasan Beyin kuvvetleri Van gölü havzasını ele geçirmek için harekete geçdi. Vaspurakan’da Bizans Valisi Aaron, Selçuklular’ı, Büyük Zap Suyunda pusuya düşürerek, mağlup etti. Savaşta Selçuklu prensi Hasan Bey şehid olmuştu büyük bir ordu ile Anadolu’ya gelen İb*rahim Yinal ve Kutalmış, Bizans kuvvetlerini Pasin ovasındaki Hasankale’de 18 Eylül 1048’de büyük bir mağlubiyete uğrattı Bu zaferle Türkmenler Anadolu’da yayılma imkânı bulmuş ve Trabzon’a kadar ilerlemişlerdir


Kaynak türkiye gazetesi.com

Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci

Türkiye-Amerika münasebetleri BİR DARGIN, BİR BARIŞIK

Amerika, II. Cihan Harbi’nden sonra, komünizm ve Kızıl Rusya tehlikesine karşı emniyet supabı olarak gördüğü Türkiye’ye yakınlık göstermiştir. Ama hiçbir zaman bir kararda olmamıştır...Yeni Dünya’nın genç ülkesi ABD’nin ilk münasebet kurduğu devletler Osmanlıdır. Amerikanlar 1795’te*Cezayir Valisi*ile Akdeniz’de serbest dolaşma antlaşması imzalamış; ve Osmanlıya vergi*ödemiştir 1853 de*George Washington*adına dikilecek abide için Osmanlı Kazasker İzzet Efendi’nin hattıyla üzerinde*Sultan Mecid’in tuğrasının bulunduğu bir kitâbe yollamıştır

İki memleket arasındaki*en enteresan safha, ise Texas yüzünden çıkan ABD-Meksika Harbinde Amerikalıların, Osmanlı hükûmetinden çölde kullanmak üzere*deve*istemesidir. 1855’te Osmanlıya Amerika’ya askerî yardım olarak bir*deve birliği ve deveciler*yollamıştır. Devecilerden*Hacı Ali’nin Arizona’daki türbesi üzerine Amerikalılar 1938’de bir abide inşa etmiştir. I. Cihan Harbiyle süper güç olan ABD, asırlık ananelere dayanan imparatorluklardan çekinir, monarşiden hoşlanmazdı. Wilson Prensipleri*çerçevesinde İstanbul’a karşı Ankara’yı destekledi. Anadolu’da*Amerikan mandası*bile konuşuldu. ABD hükûmeti buna yanaşmayınca, Ankara geri adım attı Ankara Amerikadan para topladılar. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda, ABD, en az İngiltere kadar mühim bir rol oynadı.

1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde konuşan Gazi, Amerika’ya*“Türk halkına kalbinizi açık tutun”*hitabında bulundu. Amerikalılara,*Chester İmtiyazı*denilen Musul demir yolu maden ve ekonomik imtiyazlar tanındı.Musul’un kaybıyla Türkiye’nin beklentileri suya düşse de, Amerikan gazeteleri, Atatürk’ün ölümünü,*“Büyük Türk öldü”*başlığıyla verdiler. ABD dünya politikasındaki rolünü II. Cihan Harbi’nin arkasından oynadı Harbin* gâlibi*Amerika, artık dünyanın da 1. süper gücüydü. Birleşmiş Milletler’e girmek ve harbden zarar görmüş memleketlere *yardım alabilmek adına herkes Amerika’nın kapısında sıraya girdi. Bunlardan biri de inönüydü Ankara,*Kızıl Rusya*tehlikesine karşı ABD himayesine girmek adına demokrasiye razı oldu yakın tarihimizde ABD’nin görünüşteki*en hayırlı rolü*esasta en zararlı rolü bu olmuştur.

Rusya ve Amerika zaten dünyayı bölüşmüşler; Yunanistan ve Türkiye, ABD ye düşmüştü. komünizmle korkuttular ve bu ABD’nin her zaman işine gelmiştir. Ankara’nın Washington’daki* büyükelçisi*Münir Ertegün’ün ölmesiyle 1946’da*Missouri Zırhlısı, cenazeyi Türkiye’ye getirdi. Gemi coşkuyla karşılandı; minarelere Welcome mahyaları asıldı. Gazinocu esnafına, misafirlere ‘iyi’ davranması*tembihlendi.
Başkan Truman’ın 12 Mart 1947’de ki Truman Doktrini’ne göre, Rusya tesirine girmemesi için, Yunanistan ve Türkiye’nin*borçları silinecek*ve*askerî yardım*yapılacaktı. 1948’de bütün Avrupada ekonomik destek olan Marshall Yardımı*başladı. Türkiye’nin 1950’deki*Kore Harbi’nde en büyük müttefik olarak ABD’nin yanında yer aldı ve NATO* açıldı komünizm bertaraf edilmişti. Rusyaya karşo, ABD bizi korur düşüncesi başlamıştı

Celal Bayar’ın 1954’teki ziyaretiyle ABD’de anlaşmalar imzalandı. Bayar 1957’de ümit ediyoruz ki otuz sene sonra bu mübarek memleket, 50 milyon nüfusu ile küçük bir Amerika olacaktır. Demiştir abd nin Ekonomik yardımları Türkiye’deki*sosyal ve politik hayatı*değiştirdi. her yeri Amerikan malları aldı; Chevrolet arabalar; Amerikan sigaraları; naylon çorap ve çamaşırlar; sandviçler; kotlar; Amerikan traşı; danslar; çizgi romanlar, Hollywood filmleri Amerikan kültürü*‘Küçük Amerika’da yayıldı. Alman askeri talimleri, Amerikan’a çevrildi. Komünizmle mücadele ve demokrasinin yayılması Türk-Amerikan ittifakına sebep oldu. Celal İnce’nin şarkısı çok tuttu:*Amerika Amerika/Türkler dünya durdukça/Beraberdir seninle/Hürriyet savaşında.*Halbuki Türkiye silah altında tuttuğu 600 bin askerle, NATO’nun güney sınırını koruyor; ancak*Yunanistan’ın üçte biri*kadar yardım alıyordu.

münasebetler 1960’tan sonraki*Soğuk Savaşda karmaşıklaştı Darbecilerin*“NATO’ya CENTO’ya bağlıyız”*beyanatı, 27 Mayıs’ın arkasında Amerikan parmağını hatırlara getirdi. Ekim 1962’deki*Küba Krizi, ABD ile Rusya’yı karşılaştırdı Kennedy, Rusya’ya Küba’daki nükleer silahların kaldırılmasını ihtar etti. Moskova , Türkiye’deki nükleer silahları gösterdi. ABD kabul edince,*Ankara’ya danışılmadan*alınan kararda kriz doğdu.
Johnson, 1964’te başbakan İnönü’ye gönderdiği mektupta, Rumların taşkın hareketlerde bulunduğu*Kıbrısta askerî harekâta karşı ihtarda bulundu. Rusya’ya karşı*yalnız bırakmakla*tehdit etti. Müdahale engellendi. Yardımlar kısıldı. İnönü, meşhur*“Yeni dünya kurulur; Türkiye orada yerini alır”*sözünü sarf etti. kriz, Ankara’yı, ABD ve NATO’dan uzaklaştırdı. darbeci başkan* Gürsel*hastalanınca, Johnson’un hususi uçağı ile Amerika’ya gitti; en iyi hastanelerde tedavi gördü.

Amerika’nın mandacı ve emperyalist*faaliyetleri Vietnam’da olanlar Türkiye’de Filistin* meselesindeki tavrı, solcuların ve radikallerin reaksiyonuna sebebiyet verdi. 1966’da Amerikan Haberler Merkezi, bombalandı. Hükûmet, Mayıs 1967’de Amerikan personelinin aranmasını emretti.*İncirlik*üssü, pazarlık yapıldı.Haziran 1967’de*6. Filo’nun Türkiye’ye gelişi ve protestolar, Kıbrıs mümessili Cyrus Vance’ın halkın işgal ettiği Ankara havalimanı yerine*askerî meydana inişine* sebep oldu. Ertesi sene protestolarda ölenler oldu.*Amerikan askerleri dövülüp*suya atıldı. 1969’da ODTÜ talebeleri Amerikan sefirinin*arabasını*yaktı.*olay krize dönüşmeden atlatıldı.

Amerikan Morrison firmasında çalıştığı için muhaliflerce*Morrison Süleyman*diye anılan Süleyman Demirel’in iktidara gelişi, Amerikan yanlısı hükûmetin kurulması olarak tefsir edildi. halkın gözünde AP, Amerikan; CHP, MSP ve MHP,*Anti-Amerikan bloku*temsil ediyordu.
Uyuşturucudan muzdarip ABD, türkiyeyi devrin en büyük uyuşturucu kaçakçılığı ile suçlamıştı Türkiye’deki*haşhaş ziraatinin iptalini istemiş; Ekim 1970’te talepleri kabul edilmişti. 12 Mart darbecileri haşhaş ziraati ve afyon imalini yasakladı. 1974’te başbakan*Ecevit’in bunu kaldırması, gerginliğe sebep oldu. En büyük kriz 1974*Kıbrıs Harekâtında çıktı ve tesirini günümüze kadar sürdürdü.* ABD hükûmeti, adadaki kargaşadan sonra geri çekilmeyi reddeden Türkiye’ye ambargo koydu. devalüasyon, pahalılık, yokluk, kuyruklar; AB’nin desteklediği anarşi hâdiseleri, memleketimizi yaşanmaz hâle*getirdi.

1978’de ambargo kaldırıldı Abd yapacağını yaptı. 12 Eylül 1980’de*ABD yanlısı bir darbe*ile ordu idareye el koydu. ABD’nin memleketimizi askerî müdahale, darbe, ve ekonomik krizle*dize getirmeye*çalıştı Özal, 1950’ den itibaren dostluk kurduğu ABD’yi Türkiye’nin stratejik müttefiki olarak görür; Avrupa’dan fazla ehemmiyet verirdi. ABD ile ittifak ve iş birliğinin,*Türkiye menfaatine* olduğuna inanırdı. Türkiye’deki aksak sistemin, bu sayede çözülebileceğini düşünürdü. Bu, Amerikan hayranlığından ziyade; ABD’nin dünya gücü ve sözde liberalizm, insan hakları ve demokrasiyi*temsil etmesinden kaynaklanıyordu.
1 Mart 2003’te Irak’a asker gönderilmesi ve ecnebi kuvvetlerin topraklarımızda mevzilenmesine dair*red kriz tezkereye göre hazırlık yapan ve masraf eden ABD, bunun hesabını sormaya kalktı Irak’a*güneyden*girdi. bu, hem masraflı, hem de acılı oldu.

4 Temmuz 2003’te Süleymaniye’deki Amerikan askerlerinin, özel kuvvetlere mensup Türk karargâhını basıp askerlerin başına*çuval*geçirip sorgulaması kriz doğurdu 8 Ekim 2017’de, Türkiye’deki Amerikan konsolosluğundaki bir memurun tevkifi, kriz doğurdu. Ankara, memurun diplomatik dokunulmazlığa sahip olmadığını iddia eddi ABD, Türkiye’den gelen*vize*taleplerini 4 ay askıya aldı.* mazisi 2,5 asır evvele dayanan ve tatlı başlayan Türk-Amerikan münasebetleri, kâh dargın, kâh barışık bugüne geldi. Son yaşananları;*Türkiye’yi Rus blokuna yaklaştırma merkezli*İngiliz planının bir tatbiki görenler az değil.

*

*
Kaynak türkiye gazetesi.com

Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci
*
KÖLELERİ EVLAT SAYAN MEDENİYET
KÖLE SAHİBİ OLMAK, KÖLE OLMAKTIR

Peygamber Efendimiz “Kölelerinize yediklerinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin. Onlara kölem demeyin; oğlum veya kızım deyin. Yapamayacağı işi yüklemeyin. Bir iş verince yardım edin. Allah dilese, sizi onların emri altına verirdi” buyurdu.
İslamiyet, kölelerin sosyal ve hukukunu ilk defa tanzim etmiş; efendilere mükellefiyet getirmiştir. Hazret-i Ömer, “Köle sahibi olmak, köle olmaktır” buyururdu Kölelik,*kuvvetlinin kuvvetsize hükmetmesinden*doğdu. Aristo, köleyi*‘ruhlu bir alet, canlı bir metâ’*olarak vasıflandırıp insanların yaratılışlarındaki zayıflıktan dolayı bir hayat seviyesine*ancak kölelikle erişebileceğini söyler.
Antik Çağ’da kölelik yaygındı Borcunu ödeyemeyen köle yapıldığı gibi, bir insan*kendisini veya oğlunu*köle olarak satabilirdi.

Eski kavimlerde köleler, ağır işlerde çalıştırılır; kırbaçların altında*türlü eziyet ve işkencelerle ömür geçirirdi. Hristiyanlıkta, kölelerde iyileşme*olduysada kilise köleliği ıslah edmedi kölelenin efendilerine itaatini tavsiye etti.*Kitab-ı Mukaddes insanların doğuştan köle olacakları şeklinde tefsir edildi. Hazret-i Nuh’un torunu Kenan’ın soyundan geldiğine inanılan*zenciler*köle sayıldı. İslamiyet geldiğinde, insanlık bu hâldeydi bu müessese ıslah edildi. Kölelerin*hukukî ve sosyal vaziyetleri düzeltildi Köleliğin kaldırılması için tedbirler getirildi. Köleliğin sebebi harp olarak tespit edildi köleler düşmanı zayıflatıyor; savaşlarda insanların öldürülmesi önleniyordu. Köleler, iş gücünü dolduruyor ve köleler, Müslüman olarak görülüyordu. hür insanların* köle hâline getirilmesi ve İslam ülkesinde meşru değildir.

Harp esirlerinin*öldürüldüğü veya köleleştirildiği*bir zamanda, Müslümanlar esirlerini köle yapmadı esir esirler ve düşman köle yapılamazdı İslamiyet, ilk defa kölenin insan olduğunu ve*Allah huzurunda bütün insanların eşitliği*prensibini getirdi. kölelere fenalık yasaklandı. Efendiye kölesine*kendi yediğinden*yedirme, elbise ve mesken ihtiyacı karşılama; okuma, yazma ve ilim öğretme; ona *ev halkının bir ferdi*olarak muamele etme mükellefiyeti yüklendi. Kur’ân-ı kerim, Elinizin altındakilere iyilik edin”*buyururken, onları evlendirmeyi tavsiye etti azat edilen*köleler, efendilerinden ayrılmayı istemediler. Resûlullah’ın azatlı kölesi ve ilk Müslümanlardan*Hazreti*Zeyd, anne ve babası kendisini bulup götürmek istediğinde, gidip gitmemekte serbest bırakıldı o ise efendisinin yanında kalmayı tercih etti.

Peygamberimizin*‘Oğlum’*diye hitap ettiği kölesini, halasının kızıyla evlendirdi; ordu kumandanı olarak gittiği Mute’de şehit oldu*Kur’ân-ı kerimde ismi geçen tek sahabidir Hazreti Zeyd’in çok sevdiği oğlu Üsâme’yi de ordu kumandanı yaptı Peygamber Efendimiz “Eliniz altındakilerden dolayı Allah’tan korkun! Kölelerinize yediklerinizden yedirin, giydiklerinizden giydirin. kölem demeyin; oğlum ve kızım deyin. Yapamayacağı işi yüklemeyin. Bir iş verince yardım edin. Beğeniyorsanız yanınızda tutun; beğenmiyorsanız satın. Allah dilese, sizi onların emrine verirdi”*buyurdu. Kölesinin kabahatlerinden şikâyet eden birine,*“Her gün yetmiş kere affet”*cevabını verdi.

Efendimiz sav Bir gün bir kölenin*“Allah için vurma!”*dediğini işitti. Ve Kurtarmaya gitti. Sahibi Resûlullah’ı görünce dövmekten vazgeçti.* efendimiz “Beni görünce vazgeçtin; hâlbuki Allah görüyor”*buyurdu. Sahibi pişman olup köleyi azatladı. Kölesini döven birine*“Onların suçu ile sizin cezanız tartılır; sizinki ağır gelirse, haklarını alırlar. İşlemediği suçtan kölesini dövenin cezası, onu azatlamasıdır”*buyurdu. Bir kimse kölesine haksız yere kötülükte bulunursa, döver veya işkence ederse, köle*azatlanırdı

Efendilerin, kölelerine karşı hakları *din ve ahlak*kitaplarında anlatılmıştır. Hazret-i Ömer Köle sahibi olmak; köle olmaktır”*buyurmuştu sulh ile fethedilen Kudüs’e girerken, devesine kölesiyle*nöbetleşe*bindiği şehre girerken devenin yularını çekmiştir büyüklerimizden*Meymun bin Mihran’ın kölesi servis yaparken, ayağı sürçtü; yemeği efendisinin Efendisinin yüzünün değiştiğini görünce, zekâ ve hikmet sahibi köle ayetleri okudu Onlar*Cennetlikler gazabı yener affederler, Allah ihsan sahiplerini sever”*diyince efendi Meymun*“Hiddetimi yendim; seni affettim ve azatladım”*buyurdu. Halife Ömer bin Abdülaziz, işlerini kendisi görürdü. Köleniz yapsın diyenlere* “Gün boyu yorulmuştur; dinlensin”*buyururdu. Ebû Süleyman Dârânî yi’ ekmek pişirirken gördüler.*“Kölemi bir yere gönderdim iki işi birden vermeye gönlüm razı olmadı”*buyurdu.

*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla