Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-28-2019, 18:01   #30
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak ülkücü dünya .com

*
*
*ANKEBUT SURESİ

deyin ki: "Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik.

Bizim ilâhımız da, sizin ilâhınız da birdir ve biz O'na teslim olmuşuzdur."*

(Resulüm!) sana (önceki kitapları tasdik eden) bu kitabı indirdik kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar.

ona iman eden nice kimseler vardır.

Ayetlerimizi ancak kâfirler bile bile inkâr eder.*

Sen bundan önce, ne bir yazı okur, ne de elinle yazardın. Öyle olsaydı, batıla uyanlar kuşku duyarlardı.*

Kur'ân kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde yer eden apaçık âyetlerdir.

Ayetlerimizi ancak ve ancak zalimler bile bile inkâr eder.*

de ki: "Mucizeler ancak Allah'ın katındadır. Ben ise bir uyarıcıyım."*

Sana indirdiğimiz ve okunmakta olan kitapta iman edecek bir kavim için elbette bir rahmet ve öğüt vardır.*

De ki: Benimle şahit olarak Allah yeter.

Allah göklerde ve yerde ne varsa bilir.

Batıla inanıp inkâr edenler ziyana uğrayacaktır

Senden azabı çabuk getirmeni istiyorlar.önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azab onlara çatmıştı.

azab hiç farkına varmadıkları bir sırada kendilerine mutlaka gelecektir.*

cehennem, hiç şüpheleri olmasın, kâfirleri kuşatacaktır.

O gün azap, onları hem üstden, hem ayaklarının altından saracak ve Allah Yaptıklarınızın cezası diyecektir.*

Ey iman eden kullarım! Şüphesiz benim yarattığım yeryüzü geniştir. O halde yalnız bana kulluk edin.*

Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.*

İman edip güzel işler yapanları muhakkak ırmaklar akan cennet köşklerine yerleştireceğiz.

iyi işler yapanların mükafatı ne güzeldir!*

onlar, sabretmiş olup yalnız Rablerine güvenip dayanmaktadırlar.*

Nice hayvanlar var onların ve sizin rızkınızı Allah veriyor.

O, her şeyi işitir ve bilir.*

Andolsun ki onlara, nasıl haktan çevrilip döndürülüyorlar?*

Gökleri ve yeri yaratan, güneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan "Allah" derler.

Allah, kullarından dilediğine rızkı bol bol verir, dilediğine de kısar.

Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.*

Andolsun ki onlar Allah " derler.

Gökten su indirip, onunla ölümünün ardından*yeryüzünü canlandıran kimdir?"

hamd Allah'a mahsustur. Fakat çokları akıllarını kullanmazlar.*

Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir.

Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı.*

gemiye bindiklerinde, dini yalnız Allah'a yalvarırlar. Fakat onları salimen karaya çıkarınca, Allah'a ortak koşarlar

Kendilerine verdiklerimize nankörlük etsinler ve safâ sürsünler bakalım! Ama yakında bilecekler.*

Çevrelerinde insanlar götürülür öldürülür ve esir edilirken bizim Mekke'yi güven içinde kudsî bir yer yaptığımızı görmediler mi?

Hâlâ batıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlük mü ediyorlar?*


Allah'a karşı yalan uyduran, yahut hak gelmişken onu yalan sayandan daha zalim kimdir?

Cehennemde kâfirlere yer mi yok?*

yolumuzda cihad edenleri, elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz.

Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananlarla beraberdir.*


Rum Suresi

Elif, Lâm, Mim.*

Rumlar yenildi. yenilgilerinin ardından mutlaka galib geleceklerdir.*

önce de sonra da emir Allah'ındır

o gün müminler, sevineceklerdir.*

Allah'ın yardımıyla Allah dilediğine yardım eder, galip kılar.

O çok güçlüdür, çok merhamet edicidir.*

Allah, vaadinden caymaz. Fakat insanların çoğu bilmezler.*

Onlar, sadece dünya hayatının dış yüzünü bilirler. Ahiretten gafildirler.*

hiç düşünmediler mi Allah göklerde, yerde ve ikisi arasındaki her şeyi ancak hak ile belirli bir süre için yaratmıştır?

Gerçekten insanların çoğu, Rablerine kavuşmayı inkâr etmektedirler.*

Onlar, yeryüzünde gezmediler mi , kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş baksınlar?

Onlar, güçlüydüler. Toprağı sürüp imar etmişlerdi. Onlara peygamberleri delillerle gelmişdi. Allah onlara zulmetmiyor onlar, kendilerine zulmediyorlardı.*

o kötülük edenlerin sonu çok kötü oldu. Onlar, Allah'ın âyetlerini yalan sayıp alay ediyorlardı.*

Allah yaratmayı yapar, sonra da çevirir, yeniden yapar. Sonra döndürülüp O'na götürüleceksiniz.*

Kıyamet saatinin gelip çattığı gün suçlular, her ümidi keserler.*

Allah'a ortak koştuklarından, kendilerine şefaat edecekler bulunmaz. Onlar, Allah'a koştukları ortakları inkâr ederler.*

Kıyamet saatinin çattığı gün inananlarla inanmayanlar ayrılırlar.*

iman edip salih amel yapanlar gelince, bir bahçe içinde neşelenirler.*

Âyetlerimizi ve âhireti yalan sayıp küfredenler azab içinde hazır bulundurulurlar.*

akşama ve sabaha girdiğiniz zaman tesbih Allah'ındır. daima O tesbih edilir

Göklerde ve yerde, ikindi erdiğiniz zaman hamd O'na mahsustur.*

O, ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır toprağa ölümünden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız.*

O'nun âyetlerinden ve kudretinin delillerindendir ki, sizi bir topraktan yarattı. Sonra yeryüzünde yayılan insanlar oluverdiniz.*

O'nun âyetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler yaratmış,

aranıza bir sevgi ve merhamet koymuştur. Şüphesiz düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.*

göklerin ve yerin yaratılışı ile dillerinizin ve renklerinizin farklı oluşu O'nun âyetlerindendir. Şüphesiz bilenler için nice ibretler vardır.*

gecede ve gündüzde uyumanız ve lütfundan nasib aramanız O'nun âyetlerindendir.

Şüphesiz dinleyecek bir kavim için nice ibretler vardır.*

O'nun âyetlerindendir ki, size hem korku ve hem de umut vermek için şimşeği gösteriyor.

Ve gökten bir su indiriyor da onunla yeryüzüne ölümünden sonra hayat veriyor.

Şüphesiz ki bunda aklını kullanacak bir kavim için nice ibretler vardır.*


göğün ve yerin, emriyle durması O'nun âyetlerindendir.

sizi bir tek çağırışla çağırdığı zaman bir de bakarsınız ki yerden diriltilip çıkarılıyorsunuz

Göklerde ve yerde kim varsa hepsi O'nundur. Hepsi de O'na itaat etmektedirler.*

yaratmayı ilkin yapan O'dur. Sonra onu çevirip yeniden yapacak olan da O'dur

Göklerde ve yerde en*
yüksek şan ve şeref O'nundur.

O çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.*

zulmedenler, bilgisizce hevalarına uydular. Artık Allah'ın şaşırddığını kim yola getirebilir? Onların yardımcıları yoktur.*

yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult.

Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur


Başkasından geçerek hep O'na gönül verin ve O'ndan sakının.

Namaza devam edin ve müşriklerden olmayın.*

O müşrikler dinlerini ayırıp öbek öbek olmuşlardır. Her grup kendilerininkine güvenmektedir.*

insanlara bir keder dokunduğu zaman her şeyden geçerek Rablerine yalvarır, dua ederler

sonra bir rahmet tattırıverdiği zaman Rablerine ortak koşarlar.*

insanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona güveniyorlar da; ellerinin yaptığı şeyler sebebiyle başlarına fenalık gelirse, hemen ümid kesiyorlar
*
Onlar görmediler mi Allah dilediği kimseye rızkı serer ve daraltır. Şüphesiz iman edecek bir kavim için ibret vardır.
*
O halde akrabaya da hakkını ver, yoksula da, yolcuya da... Bu, Allah'ın rızasını dileyenler için daha hayırlıdır.

Kurtuluşa erecek olanlar işte onlardır.*

İnsanların malları içinde artsın diye verdiğiniz faiz, Allah yanında artmaz.

Allah'ın rızasıyla verdiğiniz zekat işte onlar, malları kat kat artmış olanlardır.*

Allah, O'dur ki, sizi yarattı, sonra da size rızık verdi, sonra sizi öldürür, sonra sizi diriltir.

Allah, onların ortak koştuklarından münezzeh ve yücedir.*

Yaptıklarının bir kısmını tatsınlar diye insanların kazandığı şeyler yüzünden karada ve denizde fesat çıktı. Umulur ki onlar hakka dönerler.*

De ki, yeryüzünde bir gezin de bakın, bundan öncekilerin sonu nasıl olmuş! Onlar müşrik idiler.*

Allah'tan geri çevrilmesine çare olmayan bir gün gelmeden yüzünü dosdoğru, sabit dine çevir.

kim inkâr ederse, inkârı aleyhinedir Kim salih amel işlerse, onlar kendilerine rahat bir yer hazırlarlar.*

O, iman edip salih amel işleyenlere lütf ve mükafat verecektir. O,kâfirleri sevmez.*

Rüzgarları müjdeciler olarak gönderip size rahmetinden tattırması, emriyle gemilerin gitmesi ve lütfundan rızık kazanmanız O'nun âyetlerindendir.
gerek ki şükredesiniz.*

Andolsun senden önce birçok peygamberleri kavimlerine gönderdik onlara delillerle vardılar.

günah işleyenlerden intikam aldık. Müminlere yardım ise, bizim nezdimizde bir hak oldu.*

Allah O'dur ki, rüzgarları gönderir de bir bulut savururlar.onu gökyüzünde nasıl dilerse öyle serer,

Allah dilerse parça parça eder.

Allah yağmuru kullarından kimlere diliyorsa dökü verdi mi derhal yüzleri güler.*

onlar, daha önce üzerlerine yağmur indirilmeden evvel ümidi kesmişlerdi.*

Şimdi bak Allah'ın rahmetinin eserlerine

Allah yeryüzünü ölümden sonra nasıl diriltiyor? Şüphe yok ki O, mutlaka ölüleri diriltir. O her şeye kâdirdir.*

Andolsun ki biz, bir rüzgâr göndersek de onu rahmetin eseri olan ekini sararmış görseler, mutlaka nankörlüğe başlarlar.*

sen ölülere işittiremezsin. O daveti, arkalarını dönmüş giderlerken sağırlara da duyuramazsın.*

Sen ancak âyetlerimizi iman edeceklere duyurursun da onlar müslüman olur, selâmeti bulurlar.*

Allah sizi güçsüz yaratır, sonra kuvvet verir kuvvetin arkasından güçsüzlüğe ve ihtiyarlığa getirir.

Allah dilediğini yaratır. Ve O, her şeyi bilir, her şeye gücü yeter.*


Kıyamet günü günahkarlar dünyada bir saatten fazla durmadıklarına yemin ederler. Onlar önceden de haktan çevriliyorlardı.*

Andolsun ki, Allah'ın kitabında takdir edilen dirilme gününe kaldınız. bu, dirilme günüdür siz bilmiyordunuz

o gün zulmedenlere mazeretleri fayda vermeyecektir. dertlerinin çaresine bakılmayacaktır.*

Andolsun ki, biz insanlar için bu Kur'ân'da her türlü meselden örnekler getirdik.

İşte bilmeyenlerin kalblerini Allah böyle mühürler.*

Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vaadi mutlaka haktır.

Sakın imanı sağlam olmayanlar seni hafifliğe sevketmesinler.*

LOKMAN SURESİ


Elif, Lâm, Mîm.*Bunlar, o hikmetli kitabın âyetleridir.*


O, güzellik ve iyilik yapanlar için bir hidayet ve rahmettir.*

Onlar, namazı kılarlar, zekatı verirler, âhirete de kesin olarak inanırlar.*

bunlar, Rableri tarafından bir hidayet üzeredirler.

Kurtuluşa erecek olanlar da işte onlardır.*


onlar için aşağılayıcı bir azab vardır.*

Ona âyetlerimiz okunduğunda sanki işitmemiş, sanki kulakda ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak yüz çevirir.

onu, acı verecek bir azab ile müjdele.*

iman edip de salih amel işleyenlere nimet cennetleri vardır.*

Allah'ın vaadi çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir

Allah gökleri direksiz yarattı, Yeryüzüne de sizi çalkalar diye ağır ve sabit büyük dağlar bıraktı

biz gökten bir su indirdik de her güzel çiftten hoş çeşit bitkiler yetiştirdik.*

İşte bu, Allah'ın yarattığıdır

Haydi gösterin bana O'ndan başkaları ne yaratmıştır? o zalimler, apaçık bir sapıklık içindedirler.*

Andolsun ki biz, Lokman'a "Allah'a şükret!" diye hikmet verdik.

Kim şükrederse kendi iyiliğine eder.

Allah muhtaç değildir daima övülmeye layıktır.*

bir zaman Lokman, oğluna öğüt vererek demişti ki: "Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma, Allah'a ortak koşmak şirk ve büyük bir zulümdür.

biz insana, anasına ve babasına itaati tavsiye ettik.

Anası onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı. Onun sütten ayrılması iki yıl içindedir.

Biz insana "Bana, anana ve babana şükret" diye de tavsiye ettik. Dönüş, ancak banadır.*

bir şeyi, bana ortak koşman hususunda seni zorlarlarsa, onlara itaat etme.

dünyada onlarla iyi geçin ve bana yönelenlerin yolunu tut.

dönüşünüz ancak banadır. ben size yaptıklarınızı haber vereceğim.*

Yavrucuğum! Haberin olsun ki, yaptığın hardal tanesi ağırlığınca olsa da, bir kaya veya göklerde gizlense de Allah onu getirir, mizanına kor.

Allah en ince şeyleri bilir, her şeyden haberdardır."*

Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır.

Başına gelenlere sabret, çünkü bunlar, azmi gerektiren işlerdendir."*

insanlara karşı kibirlenme ve çalımla yürüme.

Allah övünen ve kuruntu edenlerin hiçbirini sevmez.*

sesini alçalt, çünkü seslerin en çirkini elbette eşeklerin sesidir.*


Görmediniz mi Allah göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin hizmetinize vermiş,

Allah gizli ve açık olarak nimetlerini üzerinize yaymıştır.


insanlar içinde kimi de var ki, ne bir ilme, ne bir mürşide dayanmaksızın Allah hakkında mücadele ediyor.*

Allah'ın indirdiğine tabi olun dendiğinde Hayır, biz atalarımızı neyin üzerinde bulduksa, onuna gideriz." diyorlardı Ya şeytan onları cehennnem azabına çağırıyor idiyse ona mı uyacaklar

kim iyilik yaparak yüzünü tertemiz Allah'a tutarsa, o gerçekten en sağlam kulpa yapışmıştır.

bütün işlerin sonu Allah'a dayanır.*

Kim inkâr ederse, onun inkârı seni üzmesin. Onlar dönüp bize gelecekler.

biz onlara bütün yaptıklarını haber vereceğiz. Allah, kalblerin özünü bilir.*

Biz onlara biraz zevk ettiririz de sonra kendilerini ağır bir azaba zorlarız.*

Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, elbette "Allah" diyecekler.

"Allah'a hamd olsun." de.

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır.

Allah, hiçbir şeye muhtaç değildir, daima övülmeye lâyıktır.*

yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de arkasından mürekkep olsa, yine de Allah'ın kelimeleri yazmakla tükenmez.

Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.*

Sizin yaratılmanız da tekrar diriltilmeniz de ancak bir tek nefsin yaratılması ve tekrar diriltilmesi gibidir.

Allah her şeyi işitir ve görür.*

Görmedin mi ki, Allah geceyi gündüze sokuyor, gündüzü geceye sokuyor. Güneş ile ayı emrine boyun eğdirmiştir.

Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.*

Allah hakkın ta kendisidir.

İnsanların taptıkları mutlaka batıldır. Şüphesiz ki Allah, çok yücedir,

Görmedin mi Allah, âyetlerini size göstersin diye gemiler, Allah'ın nimetiyle denizde akıp gidiyor.

Şüphesiz çok sabredenler ve çok şükredenler için nice ibretler vardır.*

Onları kara bulutlar sardığı zaman, Allah'a yalvarırlar. Onları kurtardığı zaman ise giden de bulunur.

Bizim âyetlerimizi nankör ve gaddarlardan başkası inkâr etmez.*

Ey insanlar! Rabbinizden sakının ve o günden korkun ki, baba çocuğuna hiçbir fayda veremez. Çocuk da babasına fayda sağlayacak değildir

Şüphesiz Allah'ın vaadi gerçektir.

dünya hayatı sizi aldatmasın,

sakın o çok aldatıcı şeytan sizi Allah'ın affına güvendirerek aldatmasın.*

Şüphesiz ki, kıyamet saatinin bilgisi Allah yanındadır.

Yağmuru O yağdırır, rahimlerde ne varsa O bilir.

Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez.

Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır.*


SECDE SURESİ

Elif, Lâm, mim.*Kendisinde şüphe olmayan bu kitabın indirilişi, âlemlerin Rabbi olan Allah tarafındandır.*

onu (Muhammed) uydurdu mu diyorlar? Hayır, uyarıcı gelmemiş olan kavmi korkutman için, Rabbin tarafından gelen bir haktır. Gerek ki, hidayeti kabul ederler.*

Allah O'dur ki, gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yaratmış, sonra Arş üzerine istivâ buyurmuştur

Sizin için O'ndan başka ne bir dost vardır, ne de bir şefaatçi! Artık düşünmeyecek misiniz?*

Allah gökten yere, kadar tüm işleri düzenler, o işler, O'na yükselir.*

Allah görüleni ve görülmeyeni bilir, her şeye gücü yeter, çok merhametlidir

Yarattığı her şeyi güzel yaratan ve insanı yaratmaya bir çamurdan başlayan O'dur.*

onun soyunu süzülmüş bir özden, değersiz bir sudan yaratmıştır.*

sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var etti. Siz pek az şükrediyorsunuz!*

Onlar: "Biz yerde kaybolup gittikten sonra, gerçekten yeni bir yaratılışta bulunacağız?" dediler.

onlar Rablerine kavuşmayı huzura varacaklarını inkâr eden kâfirlerdir.*

De ki: "Size vekil kılınan ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize götürüleceksiniz."*

Ey Muhammed! Günahkârlar Rableri huzurunda başları öne eğik olarak: "Ey Rabbimiz! Gördük ve dinledik, bizi geri çevir de salih bir amel işleyelim, biz artık inanıyoruz." derlerken bir görsen!*

biz dilemiş olsaydık her nefse hidâyetini verirdik.

Bütün insanlar ve cinlerden cehennemi elbette dolduracağım." sözü hak olmuştur.*

unuttuğunuzdan dolayı tadın azabı! İşte biz de sizi unuttuk.

Yapmakta olduğunuz işler yüzünden tadın ebedî azabı!"*

âyetlerimize öyle kimseler iman eder ki, kendilerine öğüt verildiği zaman secdelere kapanırlar

Rablerine hamd ile tesbih ederler büyüklük taslamazlar.*


Onların korku ve ümid içinde Rablerine dua ederler ve rızıklardan hayıra sarfederler.*

Öyle ya iman eden kimse, fâsık olan gibi olur mu? Onlar eşit olamazlar.*

iman edip de salih amelleri işleyenlere bir konukluk yeri olarak cennet vardır.*

fâsıklık etmiş olanların barınakları ateştir. her çıkmak istediklerinde oraya çevrilirler

Haydi tadın o ateşin yalanlayıp durduğunuz azabını!"
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla