Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-07-2019, 21:27   #38
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak ülkücü dünya. Com

MÜMTEHİNE SÜRESİ

Ey inananlar! Benim de sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin.

Onlar gerçeği inkar ettiler, Rabbinize inandığınızdan dolayı Resulü ve sizi yurdunuzdan çıkardılar

Rabbiniz yolunda savaşmak ve rıza kazanmak için yola çıktınızsa ben açığa vurduğunuz her şeyi bilirim.

sizi ele geçirirlerse düşman kesilecekler, size el ve dillerini kötülükle uzatacaklardır

Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler

Allah yaptıklarınızı görendir.*

İbrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda güzel bir misal vardır,

İbrahim babasına: "Senin için mağfiret dileyeceğim, fakat Allah'tan gelecek hiçbir şeyi önlemeye gücüm yetmez.

Rabbimiz! Yalnız sana dayandık, sana yöneldik. Dönüşümüz de ancak sanadır.*

"Rabbimiz! Bizi inkar edenlere mağlub etme bizi bağışla Ey Rabbimiz! Yegane gâlib ve hikmet sahibi ancak sensin."*


Andolsun, onlarda Allah'ı ve ahireti arzulayanlara güzel bir örnek vardır.

Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, hamde layık olandır

Olur ki Allah sizle düşmanlarınız arasında yakında dostluk meydana getirir. Allah gücü yetendir.

Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.*

Allah din hakkında savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilikten ve adaletten men etmez.

Allah adalet yapanları sever.*

Allah sizi, din hakkında savaşan sizi yurtlarınızdan çıkaran kimselere dost olmaktan men eder.

Kim onlarla dost olursa zalimler onlardır

Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret edip size geldiğinde, imtihan edin. Allah onların imanlarını iyi bilir.

onların inanmış kadınlar olduğunu öğrenirseniz onları kâfirlere geri döndürmeyin.

Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarfettiğinizi isteyin. Onlar da sarfettiklerini istesinler.

Allah'ın hükmü budur. O, hükmeder, Allah bilendir, hikmet sahibidir.*

eşlerinizden biri, kâfirlere kaçar ve savaşta galip olursanız, eşleri gidene ganimetten, harcadığı kadar verin.

İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.*

İnanmış kadınlar Allah'a ortak koşmamak hırsızlık ve, zina etmemek iftira etmemek iyiye karşı gelmemek için bey'at edenlerin bey'atlarını al

Allah'tan mağfiret dile Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.*

Ey inananlar, Allah'ın gazab ettiği kimselerle dostluk etmeyin.

Kâfirler, mezarlık halkından nasıl ümidi kesmişse, onlar da ahiretten öyle ümidi kesmişlerdi.*

SAF süresi

Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi Allah'ı tesbih eder.

O, üstündür, hikmet sahibidir.*

Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyi niçin söylüyorsunuz?*

Yapmayacağınızı söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir buğza sebeb olur.*

Allah, kendi yolunda kenetlenmiş duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever.*

Bir zaman Musa,"Ey kavmim Allah'ın elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz?" demişti.

Allah da kalblerini eğriltti. Allah fasıkları doğru yola iletmez.*

Meryem oğlu İsa da: "Ey İsrailoğulları! ben Allah'ın elçisiyim. benden önce ki Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adlı peygamberi müjdeleyici olarak geldim demişti

İslâm'a davet olunduğu halde Allah üzerine yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?

Allah zalim toplumu doğru yola iletmez.*

Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar kâfirler hoş görmese de Allah nurunu tamamlayacaktır.*

O, Resulünü hidayet ve hak dinle gönderdi

müşrikler istemese de onu, bütün dinlerin üstüne çıkarsın.*

Ey İman edenler! Sizi acı azabdan kurtaracak ticareti size göstereyim mi?*

Allah'a ve Resulüne inanır mal ve canlarınızla Allah yolunda savaşırsınız. en iyisi budur.*

Allah günahlarınızı bağışlar sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar.

İşte büyük kurtuluş budur.*Allah'tan yardım ve yakın bir fetih.. Müminleri müjdele.*

Ey inananlar, Allah'ın yardımcıları olun.

Meryem oğlu İsa havarilere "Allah'a giden yolda yardımcılarım kimdir demişti. Havariler biziz." dediler.

İsrail oğullarından bir zümre inandı, bir zümre inkar etti.

inananları, düşmanlarına karşı destekledik, onlar üstün geldiler*


CUMU'A SÜRESİ

Gök ve yer padişah, mukaddes, azîz ve hakîm olan Allah'ı tesbih etmektedir.*

ümmiler içinde, Allah'ın âyetlerini okuyan, kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber gönderildi.

onlar, apaçık bir sapıklık içinde idiler.*


insanlara da Peygamber göndermiştir O, çok güçlü hüküm sahibidir.*


Bu, Allah'ın lütfudur. Allah lütuf sahibidir

Kendilerine Tevrat yükletilip de sonra onu taşımayanların durumu, kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir.

Allah'ın âyetlerini yalanlayanların durumu ne kötüdür.

Allah zalim toplumu doğru yola iletmez.*

De ki: "Ey Yahudi olanlar! yalnız sizin, Allah dostları olduğunuzu sanıyorsanız, o halde ölümü temenni edin,


onlar, ellerinin yapıp öne sürdüğü işler yüzünden ölümü asla temenni etmezler.

Allah zalimleri bilir.*

De ki: "Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır.

görünmeyeni ve görüneni bilene döndürüleceksiniz. O bütün yaptıklarınızı haber verecektir.*

Ey inananlar! Cuma namazına çağrıldığınız da, Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. bu hayırlıdır.*

Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayın.

Allah'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.

Bir ticaret ve eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona gittiler ve seni ayakta bıraktılar.

Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır."*


MÜNAFİKUN suresi

"Şahitlik ederiz ki sen muhakkak Allah'ın elçisisin."

Senin mutlaka kendisinin elçisi olduğunu Allah bilir v

Allah münafıkların yalancı olduklarına şahitlik eder.*

Yeminlerini kalkan yapıp Allah'ın yolundan çevirdiler yaptıkları ne kötü

Onlar inandılar, sonra inkar ettiler, kalblerinin üzeri mühürlendi onlar anlamazlar.*

Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, sözlerini dinlersin. Onlar keresteler gibidir

Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları kahretsin! Nasıl döndürülüyorlar

Onlara: "Gelin, Allah'ın Resulü size mağfiret dilesin." denildiğinde başlarını çevirir büyüklük taslayıp yüz çevirirler

Onlara mağfiret dilesen de, dilemesen de birdir. Allah onları bağışlamayacaktır

Allah, yoldan çıkmış toplumu doğruya iletmez.*

Onlar öyle kimselerdir ki: "Allah'ın elçisinin yanında bulunanları beslemeyin dağılıp gitsinler." diyorlar.

göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar anlamazlar.*

Diyorlar ki: "Andolsun Medine'ye dönersek, daha üstün olan, daha alçak olanı oradan mutlaka çıkaracaktır."

Üstünlük, ancak Allah'a, elçisine ve müminlere mahsustur.

Ey İnananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın

bunu yapanlar ziyana uğrayanlardır.*

size verdiğimiz rızıktan Allah için harcayın.*

Allah süresi geldiği zaman hiç bir canı ertelemez. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.*


TEĞABUN SÜRESİ

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı tesbih eder.

Mülk O'nundur, hamd O'nadır. Her şeye gücü yeten O'dur.*

Sizi O yarattı. Kiminiz kâfirdir, kiminiz mümin.

Allah yaptıklarınızı görmektedir.*

gökleri ve yeri hak ile yarattı. Sizi şekillendirdi ve şekillerinizi güzel yaptı. Dönüş ancak O'nadır.*

Göklerde ve yerde olanları, gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri bilir.

Allah, göğüslerin özünü bilir.*

inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? Onlar vebali tattılar ve onlara acı bir azap vardır.*

onlara peygamberleri, açık delil getirdi, onlar: "Bir insan mı bize yol gösterecek dediler ve yüz çevirdiler.

Allah muhtaç olmadığını gösterdi. Allah zengindir, övülmeye lâyıktır.*

İnkâr edenler, katiyyen diriltilmeyeceklerini sandılar.

Rabbim hakkı için mutlaka diriltilecek yaptıklarınız haber verilecektir. Bu, Allah'a göre kolaydır".*

Allah'a, Resulüne ve indirdiğimiz nura (Kur'ân'a) inanın.

Allah yaptıklarınızdan haberdardır.*


Toplanma günü kimin aldandığının açığa çıkacağı aldanma günüdür.

Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa, Allah kötülüklerini örter

onu, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur

İnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlar cehennem ehlidirler.

Ne kötü gidilecek yerdir orası!*

Allah'ın izni olmayınca hiç bir musibet isabet etmez.

Kim Allah'a inanırsa, Allah onun kalbini doğruya götürür.

Allah her şeyi bilendir.*


Allah'a ve Peygamber'e itaat edin Yüz çevirirseniz elçimize düşen duyurmadır


Allah ki O'ndan başka ilah yoktur. Müminler Allah'a dayansınlar.*

Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar da vardır. Onlardan sakının.

affeder, kusurları başa kakmaz, hoş görür ve bağışlarsanız, bilin ki Allah çok bağışlayan çok merhamet edendir.*

mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır.

Büyük mükafat ise Allah'ın yanındadır.*

gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin,

Kim nefsinin cimriliğinden korunursa onlar kurtuluşa erenlerdir.*

Allah'a güzel bir borç verirseniz, Allah onu size kat kat yapar ve sizi bağışlar.

Allah çok mükafat veren halimdir.*
Görünmeyeni ve görüneni bilen Üstün hikmet sahibidir.*

TALAK SÜRESİ

Ey Peygamber! Kadınları boşamak istediğinizde onları iddetleri içinde boşayın ve iddeti de sayın.

Rabbiniz Allah'tan korkun.

Kim Allah'ın sınırlarını aşarsa, şüphesiz kendine zulmetmiş olur.

onları güzelce tutun, yahut güzellikle ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi şahit tutun. Şahidliği Allah için yapın.

İşte Allah'a ve son güne inanan kimseye öğütlenen budur.

Kim Allah'tan korkarsa Allah ona bir çıkış yolu yaratır.*

Kim Allah'a güvenirse O, ona yeter.

Allah, emrini yerine getirendir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur.*


Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir.*

Bu, Allah'ın size indirdiği buyruğudur.

Kim Allah'tan korkarsa Allah onun kötülüklerini örter ve onun mükafatı büyütür.*

kadınları, güç ölçüsünde oturduğunuz yerde oturtun ve onları sıkıştırmak için zarar vermeye kalkışmayın.

gebe iseler, yüklerini bırakıncaya kadar onları besleyin.

sizin için emzirirlerse ücretlerini verin

aranızda güzellikle konuşup danışın.

Güçlük çekerseniz çocuğu, başka bir kadın emzirecektir.*

Eli geniş olan genişliğine göre nafaka versin.

Rızkı kısılmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiğinden versin.

Allah bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.*

Nice kent var ki Rabbine ve elçinin emrine başkaldırdı, onları çetin bir hesaba çektik

onlara görülmemiş şekilde azab ettik.*

İşlerinin vebalini tattılar sonuç tam bir hüsran olmuştur.*


Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır.

ey inanan akl-ı selim sahipleri! Allah'tan korkun, Allah size bir uyarıcı gönderdi.*


Size Allah'ın açık âyetlerini okuyan bir elçi gönderdi ki inananları, karanlıkdan aydınlığa çıkarsın

Kim Allah'a inanır ve yararlı iş yaparsa Allah altlarından ırmaklar akan ebedi cennetlere sokar.

Allah ona ne güzel rızık vermiştir.*

Allah yedi göğü ve yeri yarattı Emir bunlar arasında iner

Allah'ın her şeye kâdir olduğunu
Allah'ın bilgisinin, her şeyi kuşattığını bilesiniz.*

TAHRİM SÜRESİ

Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın helâl kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun

Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.*


Allah sizin sahibinizdir. O bilendir, hikmetle yönetendir.*

Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi.

eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka olursanız bilin ki onun dostu Allah

onun dostu Cibrîl ve müminlerin iyileridir melekler de ona arkadır

o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha hayırlı, kendisini Allah'a teslim eden, inanan itaat eden, tevbe eden, oruç tutan dul ve bakire eşler verir.*

Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun onun yakıtı insanlar ve taşlardır

Onun başında Allaha karşı gelmeyen ve emredildiği şeyi yapan melekler vardır.*

İnkâr eden kâfirler özür dilemeyin. Siz işlediklerinizin cezasını çekeceksiniz

Ey iman edenler! Samimi bir tevbe ile Allah'a dönün.

Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter,

Peygamber'i ve onunla birlikte iman edenleri Allah içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar.

onların nurları, önlerinde ve yanlarında koşar

Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla, bizi bağışla, sen her şeye kâdirsin.

Ey Peygamber! Kâfirler ve münafıklarla savaş, onlara karşı sert davran.

Onların varacağı yer cehennemdir.
O gidilecek yer, ne kötüdür!*


Allah, inkâr edenlere, Nuh'un karısı ile Lut'un karısını misal verdi.

onlara hıyanet ettiler. Allah'tan hiçbir şeyi savamadı. Onlar

Haydi girenlerle birlikte siz de ateşe girin

Allah, inananlara Firavun'un karısını örnek gösterdi. O demişti ki"Rabbim! Bana yanında cennetde ev yap, beni Firavun'dan ve zalim toplumdan kurtar

Irzını korumuş olan, İmrân kızı Meryem'i de Allah örnek gösterdi.

Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edenlerdendi.

Değerli Kardeşim!..Ülküdaşım, Gardaşım Yüce Allah’ın selamı
rahmeti inananların üzerine olsun.


peygamber Efendimizin şefaati siz ve inananların üzerine olsun.

MÜLK SÜRESİ

Mutlak hükümranlık elinde bulunan Allah, yüceler yücesidir her şeye gücü yeter


O, hanginizin güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı.

O, üstündür, bağışlayandır.*
O, yedi göğü, birbiri üzerine yarattı.

Rahmân'ın yaratmasında aykırılık, uygunsuzluk görmezsin. Gözünü döndür de bak

Rahmân'ın yaratmasına gözünü döndür bak). Göz bozukluğu bulmaktan âciz ve bitkin sana dönecektir.*

Andolsun biz, en yakın göğü kandillerle donattık

onları, şeytanlar için taşlamalar yaptık. Ve alevli ateş azabını hazırladık.*

Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır. Ne kötü gidilecek yerdir o

Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.*

Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, bekçiler Size korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi?" diye sorarlar.*

Derler: "Evet, bize uyarıcı geldi ama biz yalanladık Allah hiçbir şey indirmedi, siz sapıklık içindesiniz." dedik.

derler ki biz dinleseydik, düşünüp anlasaydık çılgın ateşin halkı arasında bulunmazdık


o çılgın ateş halkı Allah'ın rahmetinden uzak olsunlar

görmeden Rablerinden korkanlar var ya, onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.*

Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki, O, göğüslerin özünü bilir.*

Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir her şeyden haberdar

O size yeri boyun eğer kıldı onun omuzlarında dağlarında, tepelerinde yürüyün

ve Allah'ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O'nadır.*

siz, gökte olanın üzerinize taş yağdıran kasırga göndermeyeceğinden emin misiniz?

Tehdidim nasılmış bileceksiniz.*
Andolsun, onlardan öncekiler de yalanladılar Ama beni inkâr nasıl oldu

Üstlerinde kanatlarını açıp yumarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onları Rahmân'dan başkası tutmuyor.

Rahmân her şeyi görmektedir.*

Rahmân olan Allah'a karşı size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir?

İnkârcılar, ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.*

Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verecek olabilen kimdir?

onlar azgınlık ve nefrette direnip durmaktadırlar

Şimdi yüz üstü kapanarak yürüyen mi doğru gider, yoksa dosdoğru yolda yürüyen mi?*


De ki: "Sizi yaratan, size kulaklar gözler ve gönüller veren O'dur.

Ne kadar az şükrediyorsunuz!"*


De ki: "Sizi yerden üreten O'dur ve O'na toplanıp götürüleceksiniz."*


(Onlar): "Doğru iseniz tehdit ne zaman diyorlar*(O'na ait) bilgi, Allah'ın yanındadır.

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."*

Onu inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: çağırıp durduğunuz şey budur!" dendi.*


Allah beni ve benimle olanları öldürse, yahut merhamet etse, kâfirleri acı bir azabdan kim kurtarabilir?*


De ki: "O çok merhametlidir. O'na inanmış, O'na dayanmışızdır.

Yakında kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu bileceksiniz."*

De ki: "Baksanıza, eğer suyunuz çekilse, size kim bir akarsu getirebilir?"*

KALEM Süresi

Nûn, Kaleme ve yazdıklarına andolsun.*

Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var.*

Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.*


Sen de göreceksin, onlar da görecek.*
Hanginizde imiş o fitne ve cinnet.*

Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur.*

yalanlayıcılara itaat etme.*Şunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duran aşağılık,*kusur arayıp kınayan,

hep lâf götürüp getiren,*Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,*kötülükle damgalı,*olana itaat etme


âyetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin masalları" der biz onu (burnunun) üzerinden damgalayacağız.*

Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdiğimiz gibi. Onlar
inşaallah" demiyorlardı

onlar uyurken dolaşıcı bir belâ sardı da
Bahçe simsiyah kesiliverdi.*

sabahleyin birbirlerine seslendiler:*
ekininize gidin" diye.*aralarında Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye sokulmasın diyorlardı.*

biz mahrum edilmişiz." dediler

Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememiş miydim?"*

"Rabbimizi tesbih ederiz, biz zalimler imişiz." dediler

suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.*
Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.*

Rabbimiz bize hayırlısını verir. Biz Rabbimize yönelir, ondan umarız.*

azap böyledir. Elbette ahiret azabı daha büyüktür. Fakat bilselerdi.*

korunanlar için de, Rableri katında nimetleri bol bahçeler vardır.*

teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar mıyız hiç?*

Neyiniz var, nasıl hüküm veriyorsunuz?*
size ait bir kitap var da onda mı okuyorsunuz?*

kitapta, "beğendiğiniz her şey sizindir" diye mi yazılı*Yoksa ne hükmederseniz mutlaka sizindir diye mi

kıyamet günü işler zorlaşır secdeye davet edilirler. Fakat güç yetiremezler.
*
Gözleri düşük bir halde kendilerini zillet kaplar. Oysa onlar sapasağlam iken secdeye davet ediliyorlardı.*

sözü yalanlayanı bana bırak. Onları bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklaştıracağız.*

Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim tuzağım sağlamdır.*

Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da onlar ağır bir borç altında mı kalıyor

Rabbinin hükmüne sabret, balık sahibi gibi olma o öfkeye boğulmuş da nida etmişti.*

Rabbinden nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak ıssız bir diyara atılacaktı.*

Rabbi onu seçti de iyilerden kıldı.*

kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman o bir deli" diyorlar Halbuki o âlemler için bir öğüttür.*

HAKKA SÜRESİ

Gerçekleşecek Kıyamet!* Nedir, o Kıyamet Kıaymetin ne olduğunu ne bileceksin?*

Semûd ve Âd, kapılarını çalacak olan o felaketi yalan saymışlardı.*

Semûd kavmi korkunç bir sesle
Âd kavmi ise gürültülü ve azgın bir fırtına ile yok edildiler.*

Allah o fırtınayı yedi gece sekiz gün musallat etti o kavmi içi boş hurma kütüğü gibi yere serilmiş görürdün.*

görebilir misin onlardan bir kalıntı?*
Firavun, ondan öncekiler ve alt üste edilen beldeler hep hati işleyegeldiler.*

Rablerinin elçilerine karşı geldiler. O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi.*

Kuşkusuz, sular kabarınca sizi gemide taşıdık.*Onu size ibret yapalım ve kulaklar bellesin diye.*

Sûr'a bir tek üfleme üflendiği Arz ve dağlar kaldırılıp darmadağın olduğunda
İşte o gün olacak olur.*

O gün gök yarılmış, sarkmıştır.*O gün hesap için Allah'a arz olunursunuz gizli bir haliniz kalmaz.

Melekler onun etrafındadır,

O gün Rabbinin Arşını sekiz melek yüklenir.*Kitabı sağından verilen okuyun kitabımı.."*hesabıma kavuşacağımı sezmiştim" der.*

o hoşnut bir hayatta Yüksek bir cennettedir.*cennetin meyveleri sarkmıştır.*

Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için."

Kitabı sol tarafından verilen der ki: "Keşke kitabım verilmeseydi de,*
Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim,*

Ne olurdu o ölüm, iş bitirici olsaydı.*
Malım bana fayda vermedi.*Gücüm yok olup gitti."*

Zebanilere denir ki"Onu yakalayın da bağlayın."*

cehenneme atın onu."*

o, büyük Allah'a inanmıyordu Yoksula yedirmeye teşvik etmiyordu onun candan bir dostu yoktur.*

günahkârlara irinden başka yiyecek yok
Onu günahkârlardan başkası yemez.
*
Andolsun gördüklerinize,*Ve görmediklerinize..*Kur'ân, şerefli bir peygamberin Allah'tan getirdiği sözdür
*
O şair ve kâhin sözü değildir, ne az düşünüyor çok az inanıyorsunuz.*

O, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmedir.*

O, bize sözler uydurmaya kalkışsaydı,*
onu kuvvetle yakalar şah damarını keser atardık.*

O hiç kuşkusuz, takva sahipleri için unutulmayacak bir öğüttür .*

Kuşkusuz Kur'ân kafirler için pişmanlık vesilesidir.*haydi tesbih et

haydi tesbih et Rabbinin yüce ismiyle.*

MEARİC SÜRESİ

Bir isteyen, azabı istedi.*Kâfirler için onu savacak yok.*

O, derece ve makamların sahibi Allah'tandır.*

O halde güzel bir sabır ile sabret.*

onu uzak görürler de Biz yakın görüyoruz.*O gün gök erimiş bir maden gibi olur.*

O gün Dağlar atılmış renkli yün gibi olur.*Dost dostu soramaz.*Suçlu o günün azabından kurtulmak için fidye vermek ister

o alevlenen bir ateştir.*Derileri kavurur, soyar.*Çağırır, sırt döneni,*Mal toplayıp kasada yığanı,*


insan dayanıksız ve huysuz yaratılmıştır.* kötülük dokundu mu sızlanır.*

İnsan hayır dokundu mu cimrilik eder.*
Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır
Onlar namazlarını sürekli kılarlar.*

mallarında belli bir hak vardır,*
Hem isteyen için, hem de istemekten utanan yoksul için.*

Onlar ceza gününü tasdik eder
Rablerinin azabından korkarlar.*
Rablerinin azabından emin olunmaz.*

Onlar ki ırzlarını korurlar.*Ancak zevce ve cariyelerine karşı hariç. onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.*

ötesini isteyenler onlar haddi aşanlardır.*

Onlar emanet ve ahireti gözetir Şahitliklerinde dürüsttürler Namaza devam ederler ve
cennetlerde ağırlanırlar


Şimdi ne oluyor o inkâr edenlere ki, sana doğru boyunlarını uzatarak koşuyorlar nimet cennetine sokulacağını mı umuyor?*


Rabbine yemine ne gerek, elbette gücümüz yeter.*Onları kendilerinden daha hayırlı olanlarla değiştirebiliriz ve bizim önümüze geçilmez.*

O halde bırak onları vaad edilen günlerine kavuşuncaya kadar dalıp oynaya dursunlar.*

O gün kabirlerden hızlı hızlı çıkacaklar, Gözleri düşük, kendilerini alçaklık İşte onlara vaad edilen gün, o gündür.*

NUH SÜRESİ

biz Nûh'u kavmine gönderdik acı azap gelmezden önce onları uyar" diye.*

ey kavmim! Gerçekten ben size açık bir uyarıcıyım

Allah'a kulluk edin, ondan korkun ve bana itaat edin."*

Günahlarınızı bağışlasın ve sizi bir süre ertelesin. Kuşkusuz Allah'ın takdir ettiği süre gelince ertelenmez.

Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz davet ettim."*Fakat benim çağırmam, sadece kaçmalarını artırdı."*

Ben davet ettiğimde, onlar parmaklarını tıkadılar, elbiselerine büründüler, ısrar ettiler, kibirlendikçe kibirlendiler. "*

ben onları açık açık hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli çağırdım."*Gelin, dedim, Rabbinizden bağışlama isteyin o çok bağışlayıcıdır."*

Allah'a Üzerinize gökten bol yağmur yağdırsın."*Mallar ve oğullar vererek imdadınıza koşsun. Sizin için bahçeler yapsın, ırmaklar yapsın.


Allah'a sizi aşama aşama yaratmıştır."*
Görmediniz mi Allah yedi göğü nasıl yaratmış?"*

Ay'ı bir nur yapmış, güneşi bir lamba kılmış


Allah sizi yerden bir bitki bitirir gibi bitirdi.*Sonra sizi tekrar oraya geri çevirecek ve tekrar çıkaracaktır.*

Allah sizin için yeri bir yaygı yapmıştır.*
Ki, ondan açılan geniş yollarda gidesiniz

Nûh dedi ki: "Ey Rabbim! Onlar bana isyan ettiler; hüsrandan başka bir şeyini artırmayan kimsenin ardına düştüler."*

Büyük büyük tuzaklar kurdular."*
Çok kişiyi yoldan saptırdılar. Sen de zalimlerin şaşkınlıklarını artır.*

Hatalarından dolayı boğuldular, ateşe sokuldular, kendilerine Allah'a karşı yardımcılar bulamadılar.*

Nûh dedi ki: "Yeryüzünde kafirlerden bir tek kişi bırakma."*

onlar kullarını yoldan çıkarırlar ahlâksız ve kâfir çocuklar doğururlar."*

Ey Rabbim! Bana, baba ve anama mümin olarak evime girene ve inanmış erkek ve kadınlara mağfiret buyur.

Ey Rabbim Zalimlerin helakini artır."*

CİN SÜRESİ

bir takım cinni Kur'ân dinleyip de şöyle dedi Şüphesiz biz, hayret verici bir Kur'ân dinledik.*

O Kur'ân hidayete erdiriyor, biz ona iman ettik. Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.

Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk.*

bizim beyinsiz (İblis), Allah hakkında saçma şeyler söylüyor

biz insanları ve cinleri Allah'a karşı asla yalan söylemez sanmışız.*

insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da şımarıklıklarını artırırlardı.*

(Cinler, dediler ki): "Biz göğe dokunduk, onu kuvvetli bekçi ve alevlerle dolu bulduk

biz göğün mevkilerinde dinlemek için otururduk şimdi kim dinleyecek olursa kendini gözleyen parlak bir alev buluyor

biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?"*

bizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz çeşitli yollara ayrılmışız.*

biz anladık ki, Allah'ı yerde acze düşürmemize imkân yok. Kaçmakla da O'nu asla âciz bırakamayacağız."*

biz hidayet rehberini dinlediğimizde ona iman ettik.

Kim Rabbine inanırsa, ne hakkının eksik verilmesinden korkar, ne de kendisine kötülük edilmesinden."*

bizlerden müslümanlar da var, hak yoldan sapanlar da var.

Müslüman olanlar onlar doğru yolu arayanlardır."*

yoldan çıkanlar cehenneme odun olmuşlardır.*

Onlar yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerine bol bir su verirdik

Kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, Rabbi onu gyükselen bir azaba sokar.*

Mescitler kuşkusuz Allah'ındır.

Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın.*

Allah'ın kulu kalkmış dua ederken, (cinler) onun etrafında keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi.*

De ki: "Ben ancak Rabbime dua eder ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmam"*

De ki ben size ne bir zarar verebilirim, ne de bir yol gösterebilirim.

De ki, "Allah'tan beni kimse kurtaramaz ve ben O'ndan başka bir sığınak bulamam

Benim yapabileceğim, sadece Allah'tan size duyuru yapmak ve O'nun elçilik görevlerini yerine getirmektir

kim Allah'a ve onun elçisine baş kaldırırsa cehennem ateşi vardır

Kendilerine vaad edileni gördüklerinde kimin yardımcısının en zayıf ve az olduğunu bileceklerdir.*


De ki: "Ben bilmem, o size vaad edilen yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar

O bütün gaybı bilir. Fakat gaybını hiç kimseye açmaz.*

onlar Rablerinin elçiliklerini yerine getirmişlerdir. Allah onlarda bulunanı kuşatmış ve her şeyi saymıştır

MÜZZEMMİL SÜRESİ

Ey örtünen! geceleyin kalk namaz kıl

Gecenin yarısında kalk, yahut biraz eksilt.*Veya artır ve ağır ağır Kur'ân oku

biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız (Kur'an vahyedeceğiz).*

gece kalkışı hem etkili, hem de söz bakımından daha sağlamdır.*

gündüz senin için uzun bir meşguliyet vardır.*

Rabbinin adını an ve bütün gönlünle ona yönel.*

O, doğunun ve batının Rabbidir.

Ondan başka ilah yoktur. O halde yalnız O'nu vekil tut.*

Başkalarının diyeceklerine sabret, güzellikle onlardan ayrıl.*

O yalanlayıcı zevk ve refah sahiplerini bana bırak, onlara biraz mühlet ver.*

bizim yanımızda bukağılar var, bir cehennem var.* Boğaza duran yiyecek, elem verici bir azap var.*

O gün yer ve dağlar sarsılacak, dağlar erimiş bir kum yığınına dönecek.*

Doğrusu biz Firavun'a elçi göndermiştik
Firavun o elçiye isyan etmişti. Biz de onu ağır bir yakalayışla yakaladık.*

inkâr ederseniz, çocukları ihtiyarlatacak o günden kendinizi nasıl kurtaracaksınız

O günün dehşetinden gök yarılır. Allah'ın sözü gerçekleşmiştir.*

İşte bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.*

Rabbin, gecenin üçte ikisinde azında, yarısında kalktığını, seninle beraber bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor.

Gece ve gündüzü Allah takdir eder.

O, sizi affetti. Bundan böyle Kur'ân'dan size ne kolay gelirse okuyun.

Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip lütf arayan kimseler ve Allah yolunda savaşan insanlar olacağını bilmiştir.

Kur'ân'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin

Allah'a güzel bir borç verin Hayıra sarfedin

her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız.

Allah'tan bağış dileyin. Kuşkusuz Allah bağışlayandır, merhamet edendir.*


MÜDDESSİR SÜRESİ

Ey örtüsüne bürünen Peygamber
Kalk uyar.*Sadece Rabbini yücelt.*

Elbiseni temizle.*Pislikten sakın.*
Yaptığını çok görerek başa kakma.*
Rabbin için sabret.*

O sûra üflendiği zaman,*İşte o gün pek zorlu bir gündür.*Kâfirler için hiç kolay değildir.*

yarattığım o kimseye bol servet göz önünde oğullar verdim.*ona büyük imkânlar sağladım.*

o bizim âyetlerimize karşı inatçı kesildi.*Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.*

o düşündü, ölçtü, biçti.*
Kahrolası nasıl da ölçtü, biçti.*

kahrolası, nasıl ölçtü biçti Sonra baktı.*
Sonra kaşını çattı, surat astı arkasını döndü ve büyüklük tasladı.*

Bu, dedi, sihirdir. insan sözüdür."*
Ben onu Sekar'a cehenneme sokacağım.*

Bilir misin nedir o sekar?*Ne geriye bir şey kor, ne bırakır.*Durmadan derileri kavurur.*

Biz ateşin muhafızlarını hep melekler yaptık. Bunların sayılarını kâfirler için bir imtihan kıldık

kendilerine kitap verilenler kesin bilgi edinsinler, iman edenlerin de imanı artsın.

Kendilerine kitap verilenler ve müminler şüpheye düşmesinler.

Kalplerinde hastalık bulunanlarla kâfirler Allah bu misalle ne demek istedi?" desinler.

Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini de yola getirir.

Rabbinin ordularını ancak Rabbin bilir.

Bu, insanlar için uyarıdan başka bir şey değildir.

andolsun aya,*Döndüğü an geceye,*
açtığı sıra sabaha.*Kuşkusuz Sekar, büyük belalardan biridir.*

Her nefis kendi kazancına bağlıdır.*

amel defterleri sağından verilenler
Onlar cennettedirler,

sorup dururlar Suçlular*Nedir sizi Sekar'a sokan?" diye.*Suçlular der ki: "Biz namaz kılan değildik

Yoksula yedirmez"*Boş şeylere dalar giderdik."*Ceza gününü yalanlardık."*
Nihayet bize ölüm gelip çattı."*

onlara şefaatçilerin şefaatı fayda vermez.*Kur'ân'dan yüz çevirirlerken ne mazeretleri var?*

Sanki onlar ürkmüş yaban eşekleri.*
Arslandan kaçmaktalar.*

onlardan her kişi kendisine açılmış sayfalar verilmesini istiyor.*onlar ahiretten korkmuyorlar.*

O kur'ân kuşkusuz bir öğüttür.*
Dileyen düşünür.*

Allah dilemedikçe onlar öğüt alamazlar. Koruyacak da O'dur, bağışlayacak da.*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla