12-06-2007, 04:27
|
#5
|
|
3.Hafta Maçı = ÇIĞLIK --- Ehl i münazara
Merhaba !!!
Basta sevgili juri uyelerimize, hukumet ekibimize ve takip eden degerli uyelerimize saygilarimizi sunuyoruz.
Tabi ki sorunlar olacak.Mesela para,sağlık problemleri vb..Bir süre sonra çocuklar girecek bu ortak hayata.işte o zaman aşkınızı hatırlamıycaksınız bile.Hadi hemen boşanın demiyoruz tabi ki.Aşk bitecek ama ardında çok büyük ve sağlam bir sevgi bırakacak.İşte evlilikleri yıllarca sürdüren insanların sırları bu.Kocaman bir sevgi..
Arkadaslar burada bir seyi yanlis aktariyoruz. Asik oldugunuzu zannederseniz, evlendiginiz kisiyi hayat ortaginiz olarak gorurseniz. Ilk dalgalanmada sizin ask zannettiginiz biter, evlilik biter. Ask hayat ortagi bulmak degildir. Ask diger yarini bulmaktir. Bizler asksiz tam degil, butun degiliz. Eger olaya ortak bulmak gozu ile bakarsak hataya duseriz.
Evlilik; ev arkadaşlığı, kankalık, sırdaşlık, ortak
hesaba sahip mudilik, ayrı kökenlerin birleşmesi, başı
hatırlanmayan bir akrabalık ilişkisidir.
Evlilik kavramini ev arkadasligi, ayni evin paylasilmasi, birlesme , akrabalik diye tarif eden Can Dundar ìn sozlerine katilmak elbette mumkun degil. Onun gordugu, bize cizdigi bosanan insanlarin ilk gunleridir. Allah rizasi icin yapilan evliliklerin belirli bir hedefi vardir. Allah u Teala nin rizasini kazanmak olan bu hedef dogrultusunda ask gun be gun katlanir. Dinimizin evlilik üzerine emirleri, aşka doğrudan pozitif yönde katkı sağlayacak olgulardır.Efendimiz(s.a.v)'in evlilik hayatından bir kesit ile devam edelim.
"Peygamberimiz eşlerine karşı özel bir ilgi gösterirdi. Onları sevdiğine dair sevgi sözcüklerini kullanmaktan çekinmezdi. Aişe'ye özel bir sevgi sözcüğü vardı: "göz bebeğim"
Göz bebeğiydi eşleri onun.
Onları öyle severdi.
Onları öyle korurdu.
Öyle sakınırdı.
Tüm kem gözlerden saklardı.
O göz bebeklerini hiç kırmadı.
Hiç incitmedi.
Hiç üzmedi.
Hiç ağlatmadı.
Hiç azarlamadı.
Göz bebeği Aişe'ye derdi bazen:
"Ya Aişe konuş, gönlümüz açılsın."
Aişe'si konuşurdu. Eşinin konuşmasını isteyen bir eşti. Eşinin konuşmasından içi ferahlayan bir eş.
Peygamberliğin ağır yüküyle sıkıldığı zamanlarda Aişe'sinin elini tutardı.
"Ferahlat ya Aişe"derdi. Aişe'sinin eliyle ferahlardı.
O aynaydı. Yardımcı, arkadaş, yoldaş, nazik, dost olan Refik'in..."
Sizce eşler birbirine Efendimiz'in örneklerinden istifade ederek bu şekilde davransa hic aşk biter mi 
Size bilimsel bir arastirmadan bahsetmek istiyorum. Arastirmaya gore beynimizin alt tarafi hayvani arzularimizin, bedenimizin ihtiyaclarini karsilamak icin vardir. Ust bolumu ise dikkat, empati, ahlak, dinsel degerler gibi insana has davranislarimizi kontrol eder. Yani bizim ask dedigimiz sey beynimizin ust bolgesindeki degerler ile uyusmalidir. Eger oyle ise ne zaman ne de evlilik ona zarar verebilir, baska bir duyguya donusturebilir.
Arkadaslarimiz evlenince bir rahatlik hissine girildiginden bahsetmisler. Ben bu goruse kesinlikle katilmiyorum. Evlenmeden oncedir butun rahatlik. Evlendikten sonra garantiye alinmis bir sey yoktur. Bosanmak evli iken olan bir kavramdir, zor olani da budur. Ayrilik ise evlenmeden once kolay olandir.
Mutlu bir düğünle evleniriz. Çok güzel bir gelin ve yakışıklı bir damat bir ömür boyu mutlu olacaklar. Kulağa masal gibi geliyor gerçekten ama durum biraz farklı. İlk önce hayat gailesi giriyor araya. İş, güç, ekmek parası… Bunlarla bitse yine iyi belki kaç yıldır tanıdığın kişinin hiç bilmediğin ve belki de hiç hoşlanmayacağın huylarını öğreniyorsun. Sonra birbirinizi idare etme moduna geçiyor ilişkiniz. Boşuna ‘evlilik kurumu’ dememişler. Evlilik bir kurumdur. Bir işleyişi sistemi mevcuttur ve bunu aşkla yürütemezsiniz. Bunu sevgiyle, sadakatle, güvenle yürütürsünüz. Dolayısıyla çiftler aşklarını sevgiye güvene çevirirler. Aşkın öldürürken evliliklerini sürdürebilecek başka duygular edinirler.
Hukumet kanadinin ilk yazisindan alinti yaptigimiz bu bolumu iki paragraf ile anlatmaya calisacagiz. Birinci bolumde evlendikten sonra birbirlerinin sevmedigi ozelliklerinin cikabileceginden bahsetmisler. Arkadaslar bu orneginizi saglayan bir zaman dilimi yok. Onceden oldugu gibi insanlar birbirlerini gormeden evlendiklerinde dahi bir kabullenme, sahiplenme ile bu olayin olmasi beklenemez. Zamanimizda tanisma, nisanli kalma derken zaten yeterince insanlar birbirini taniyor. Butun yonlerini ogreniyorlar birbirlerinin yani bugun olmasi da imkansiz. Bu soylediklerimiz arada hic askin olmadigi durumlardi. Bir de asik oldugumuzu dusunursek bu soyledikleriniz imkansiz gorunuyor. Bunu saglayan tek bir durum vardir. Birbirleri ile tek ortak yanlarinin evli kalma, bir cati sahibi olma arzusu olan ciftlerdir. Boyle ciftlerin ya catisi coker ya da o cati altinda bogulurlar. Bu bahsettiginiz konunun ask ya da evlilik ile alakasi yoktur. Karsilikli ihtiyaclarin giderilmesidir olan sadece.
Ask, sevginin daha derin halidir. Ask, sadakat, guven ve sevgiyi de kapsar. Hukumet kanadi hepsini bir birinden ayirmis. Sizin evliligin yurumesi icin elzem gordugunuz seyleri birlestirince askin temeli ortaya cikacaktir.
Yukarida da anlatmaya calistigimiz gibi evlilik, zaman degildir aski olduren. Insanlar yaptiklari ile aski kendileri oldururler.
Saglicakla kalin
Ehl-i Munazara
Umitli Bekleyis - Selahattin AY
|
|
|